EN Amazon ElastiCache for Redis is highly suited as a session store to manage session information such as user authentication tokens, session state, and more
Översätt "session is meant" till Turkiska
Visar 50 av 50 översättningar av frasen "session is meant" från engelsk till Turkiska
Översättning av engelsk till Turkiska av session is meant
engelsk
Turkiska
TR Amazon ElastiCache for Redis kullanıcı kimlik doğrulaması belirteçleri, oturum durumu ve benzeri oturum bilgilerini yönetmek için oturum deposu olarak kullanılmaya uygundur
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| amazon | amazon |
| session | oturum |
| information | bilgilerini |
| authentication | kimlik |
| state | durumu |
| elasticache | elasticache |
| redis | redis |
| user | kullanıcı |
| and | ve |
| manage | yönetmek |
EN Amazon ElastiCache for Redis is highly suited as a session store to manage session information such as user authentication tokens, session state, and more
TR Amazon ElastiCache for Redis kullanıcı kimlik doğrulaması belirteçleri, oturum durumu ve benzeri oturum bilgilerini yönetmek için oturum deposu olarak kullanılmaya uygundur
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| amazon | amazon |
| session | oturum |
| information | bilgilerini |
| authentication | kimlik |
| state | durumu |
| elasticache | elasticache |
| redis | redis |
| user | kullanıcı |
| and | ve |
| manage | yönetmek |
EN The second session focused on ‘Participation to Labor Market and Employability.’ The session was opened with a keynote by Güler Kaya from Building Markets
TR ‘İş Gücüne Katılım ve İstihdam Edilebilirlik’ temalı ikinci oturum, Building Markets’ten Güler Kaya’nın sunumuyla başladı
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| session | oturum |
| participation | katılım |
| and | ve |
| second | ikinci |
EN The second session focused on ‘Participation to Labor Market and Employability.’ The session was opened with a keynote by Güler Kaya from Building Markets
TR ‘İş Gücüne Katılım ve İstihdam Edilebilirlik’ temalı ikinci oturum, Building Markets’ten Güler Kaya’nın sunumuyla başladı
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| session | oturum |
| participation | katılım |
| and | ve |
| second | ikinci |
EN Good practices will be presented during the morning session and it will be followed by the afternoon session in which new project ideas will be exchanged in roundtable discussions.
TR İyi örneklerin sunulacağı sabah programını yuvarlak masa tartışmalarıyla proje fikirlerinin oluşturulacağı öğleden sonra oturumu takip edecek.
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| morning | sabah |
| session | oturumu |
| followed | takip |
| will | edecek |
| project | proje |
| the | sonra |
EN Good practices will be presented during the morning session and it will be followed by the afternoon session in which new project ideas will be exchanged in roundtable discussions.
TR İyi örneklerin sunulacağı sabah programını yuvarlak masa tartışmalarıyla proje fikirlerinin oluşturulacağı öğleden sonra oturumu takip edecek.
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| morning | sabah |
| session | oturumu |
| followed | takip |
| will | edecek |
| project | proje |
| the | sonra |
EN Simply use ElastiCache for Redis as a fast key-value store with appropriate TTL on session keys to manage your session information
TR ElastiCache for Redis hizmetini oturum bilgilerinizi yönetmek için uygun TTL oturum anahtarları ile hızlı bir anahtar-değer deposu olarak kullanabilirsiniz
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| session | oturum |
| elasticache | elasticache |
| redis | redis |
| keys | anahtarları |
| fast | hızlı |
| a | bir |
| manage | yönetmek |
EN Simply use ElastiCache for Redis as a fast key-value store with appropriate TTL on session keys to manage your session information
TR ElastiCache for Redis hizmetini oturum bilgilerinizi yönetmek için uygun TTL oturum anahtarları ile hızlı bir anahtar-değer deposu olarak kullanabilirsiniz
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| session | oturum |
| elasticache | elasticache |
| redis | redis |
| keys | anahtarları |
| fast | hızlı |
| a | bir |
| manage | yönetmek |
EN session_abort — Discard session array changes and finish session
TR session_abort — Oturum dizisi değişikliklerini atıp oturumu bitirir
EN session_decode — Decodes session data from a session encoded string
TR session_decode — Oturum verisini kodlanmış oturum dizgesinden elde eder
EN session_write_close — Write session data and end session
TR session_write_close — Oturum verisini yazıp oturumu kapatır
EN Session ID is not passed with Location header even if session.use_trans_sid is enabled. It must by passed manually using SID constant.
TR Oturum kimliği, session.use_trans_sid etkin olsa bile Location başlığı ile aktarılmaz. SID sabiti kullanılarak elle aktarılmalıdır.
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| session | oturum |
| id | kimliği |
| even | bile |
| with | ile |
EN The existence of a cookie can be temporary during the browser session (session cookie) or saved for a period of time on your computer (persistent cookie).
TR Çerezler, tarayıcı oturumu sırasında geçici (oturum çerezi) olabilir veya belirli bir süre boyunca bilgisayarınızda saklanabilir (kalıcı çerez).
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| browser | tarayıcı |
| temporary | geçici |
| cookie | çerez |
| during | sırasında |
| time | süre |
| or | veya |
| can | olabilir |
| session | oturum |
EN Elevate your brand with Webinar Session Branding that enables hosts to customize each session with company logos, colors, wallpaper, virtual backgrounds, and more.
TR Oturum sahiplerinin şirket logoları, renkler, duvar kâğıdı, sanal arka planlar ve daha fazlası ile her oturumu özelleştirebilmesine olanak tanıyan Web Semineri Oturumu Markalaması sayesinde markanızı geliştirin.
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| logos | logolar |
| colors | renkler |
| virtual | sanal |
| company | şirket |
| your brand | markanızı |
| more | fazlası |
| and | ve |
| session | oturum |
| to | her |
EN But it wasn?t so clear to me what being sober from the internet even meant
TR Ama internetten ayık olmanın ne anlama geldiği bile benim için o kadar net değildi
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| me | benim |
| what | ne |
| clear | net |
| but | ama |
EN Kanban boards are meant to be tailored to your team's unique process and can evolve with your team as it matures.
TR Kanban panoları, ekibinizin kültürüne göre şekillenebilir ve olgunlaştıkça ekibinizle birlikte gelişebilir.
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| kanban | kanban |
| your team | ekibinizin |
| with your team | ekibinizle |
| can | ne |
| and | ve |
EN Kanban boards are meant to be tailored to your team's unique process and can evolve with your team as it matures
TR Kanban panoları, ekibinizin kültürüne göre şekillenebilir ve olgunlaştıkça ekibinizle birlikte gelişebilir
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| kanban | kanban |
| your team | ekibinizin |
| with your team | ekibinizle |
| can | ne |
| and | ve |
EN If you’ve been on a free plan or trial, then you’re still eligible to use a Alastyr coupon code, but since users don’t typically sign up more than once, Alastyr coupon codes are meant for newly-registered users
TR Ücretsiz plan veya deneme sürümü kullandıysanız, Alastyr kupon kodundan yararlanabilirsiniz
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| plan | plan |
| trial | deneme |
| or | veya |
EN Taking over an account of this size and within a highly competitive retail segment meant preparing a detailed short-, mid- and long-term strategy, and a lot of pre-analysis plus a perfectly synced team working with all parties involved
TR Bu boyutta ve perakende segmentinde oldukça rekabetçi bir hesaba sahip olmak; kısa, orta ve uzun vadeli bir strateji hazırlamayı, birçok ön analiz ve tüm taraflarla mükemmel bir şekilde senkronize edilmiş bir ekip ile mümkündü
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| account | hesaba |
| competitive | rekabetçi |
| retail | perakende |
| strategy | strateji |
| parties | taraflarla |
| short | kısa |
| mid | orta |
| long | uzun |
| term | vadeli |
| analysis | analiz |
| team | ekip |
| this | bu |
| all | tüm |
| and | ve |
| lot | çok |
| perfectly | mükemmel bir şekilde |
| a | bir |
EN A custom designed headset hanger/stand, engineered to work with all existing SteelSeries headset types. Display your SteelSeries headset with style, the way it was meant to be seen!
TR Mevcut tüm SteelSeries kulaklıklarıyla çalışmak üzere özel olarak tasarlanmış kulaklık standı. SteelSeries kulaklığınızın tarzını gösterin, gösterilmeyi hakettiği gibi!
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| headset | kulaklık |
| style | tarz |
| steelseries | steelseries |
| designed | tasarlanmış |
| all | tüm |
| work | çalışmak |
EN Since the 1st of January 2021, new UK regulations meant that
TR İngiltere Brexit geçişinin bir parçası olarak, yeni yönetmeliklere göre, 1 Ocak
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| january | ocak |
| new | yeni |
| of | parçası |
EN Since the 1st of January 2021, new UK regulations meant that cables supplied into the
TR İngiltere Brexit geçişinin bir parçası olarak, yeni yönetmeliklere göre, 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren ülkeye
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| january | ocak |
| new | yeni |
| of | parçası |
EN Alfa Romeo is an Italian luxury car manufacturer which was originally meant to produce and sell special Darracq models for Italy
TR Alfa Romeo, aslında İtalya için özel Darracq modelleri üretmek ve satmak için tasarlanmış bir İtalyan lüks otomobil üreticisidir
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| alfa | alfa |
| romeo | romeo |
| luxury | lüks |
| car | otomobil |
| sell | satmak |
| models | modelleri |
| and | ve |
EN The resulting recommendations were meant to sum up how to proceed in a transparent way and on the basis of consistent and ethically justifiable principles and processes.
TR Bu bağlamda hazırladığımız tavsiyeler karar sürecini şeffaf, ortak ve etik açıdan temellendirilebilir prensip ve uygulama süreçlerine dayandırmayı amaçlıyor.
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| a | a |
| processes | süreçlerine |
| transparent | şeffaf |
| and | ve |
| were | bu |
EN The word “Feierabend” originally meant the evening before a public holiday
TR „Feierabend (paydos)“ sözcüğü aslında, bir tatil arifesinin akşamını tanımlar
EN Browse privately, the way it's meant to be
TR İnternette gizli bir şekilde gezinin
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| the | şekilde |
| to | bir |
EN The features of Ranktracker are meant to make things easier
TR Ranktracker'ın özellikleri işleri kolaylaştırmak içindir
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| of | ın |
| ranktracker | ranktracker |
| easier | kolaylaştırmak |
| features | özellikleri |
EN Don’t cheat. Our games are meant to be played outside on mobile devices and create adventures in the real world. Don’t deny yourself or someone else a fair gameplay experience by cheating.
TR Hile yapmayın. Oyunlarımız dışarı çıkıp mobil cihazlarda oynamanız ve gerçek dünyada macera yaşayabilmeniz için tasarlanmıştır. Hile yaparak kendinizi ve diğer oyuncuları adil bir oyun deneyiminden mahrum etmeyin.
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| mobile | mobil |
| devices | cihazlarda |
| real | gerçek |
| world | dünyada |
| fair | adil |
| by | yaparak |
| and | ve |
| games | oyunlar |
| yourself | bir |
| a | oyun |
| to | için |
EN We don’t have an API that gives access to data. Our REST API is meant for brokers who want to be supported on our trading platform.
TR Verilere erişim için bir API'miz yok. REST API işlem platformumuzda desteklenmek isteyen aracı kurumlar içindir.
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| api | api |
| access | erişim |
| data | verilere |
| want | isteyen |
| trading | işlem |
EN We don’t have an API that gives access to data. Our REST API is meant for brokers who want to be supported on our trading platform.
TR Verilere erişim için bir API'miz yok. REST API işlem platformumuzda desteklenmek isteyen aracı kurumlar içindir.
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| api | api |
| access | erişim |
| data | verilere |
| want | isteyen |
| trading | işlem |
EN We don’t have an API that gives access to data. Our REST API is meant for brokers who want to be supported on our trading platform.
TR Verilere erişim için bir API'miz yok. REST API işlem platformumuzda desteklenmek isteyen aracı kurumlar içindir.
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| api | api |
| access | erişim |
| data | verilere |
| want | isteyen |
| trading | işlem |
EN We don’t have an API that gives access to data. Our REST API is meant for brokers who want to be supported on our trading platform.
TR Verilere erişim için bir API'miz yok. REST API işlem platformumuzda desteklenmek isteyen aracı kurumlar içindir.
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| api | api |
| access | erişim |
| data | verilere |
| want | isteyen |
| trading | işlem |
EN We don’t have an API that gives access to data. Our REST API is meant for brokers who want to be supported on our trading platform.
TR Verilere erişim için bir API'miz yok. REST API işlem platformumuzda desteklenmek isteyen aracı kurumlar içindir.
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| api | api |
| access | erişim |
| data | verilere |
| want | isteyen |
| trading | işlem |
EN We don’t have an API that gives access to data. Our REST API is meant for brokers who want to be supported on our trading platform.
TR Verilere erişim için bir API'miz yok. REST API işlem platformumuzda desteklenmek isteyen aracı kurumlar içindir.
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| api | api |
| access | erişim |
| data | verilere |
| want | isteyen |
| trading | işlem |
EN We don’t have an API that gives access to data. Our REST API is meant for brokers who want to be supported on our trading platform.
TR Verilere erişim için bir API'miz yok. REST API işlem platformumuzda desteklenmek isteyen aracı kurumlar içindir.
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| api | api |
| access | erişim |
| data | verilere |
| want | isteyen |
| trading | işlem |
EN We don’t have an API that gives access to data. Our REST API is meant for brokers who want to be supported on our trading platform.
TR Verilere erişim için bir API'miz yok. REST API işlem platformumuzda desteklenmek isteyen aracı kurumlar içindir.
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| api | api |
| access | erişim |
| data | verilere |
| want | isteyen |
| trading | işlem |
EN Enabling PHP using the instructions below is meant for quickly setting up a local development environment
TR Aşağıdaki talimatları kullanarak PHP'yi etkin kılmak demek çabucak bir yerel geliştirme ortamına sahip olmak demektir
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| local | yerel |
| development | geliştirme |
| quickly | çabucak |
| instructions | talimatları |
| setting | ortam |
| a | bir |
| the | aşağıdaki |
| using | kullanarak |
| environment | ortamı |
EN That meant starting all over again – from the internship to the apprenticeship to the master’s degree and finally to having his own salon
TR Bu, stajyerlikten çıraklığa, ustalık unvanına ve nihayet kendi salonuna kadar her şeye yeniden başlamak anlamına geliyordu
EN Once you sign up for a Semrush free trial, request a free training session here. After your demo, you will be assigned a dedicated point of contact for all of your Semrush-related questions.
TR Ücretsiz Semrush denemesine kaydolduktan sonra, buradan ücretsiz bir eğitim oturumu talep edin. Demonuzdan sonra, Semrush ile ilgili tüm sorularınız için size özel bir irtibat noktası atanacaktır.
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| semrush | semrush |
| training | eğitim |
| session | oturumu |
| here | buradan |
| contact | irtibat |
| free | ücretsiz |
| related | ilgili |
| point | noktası |
| request | talep |
| questions | sorular |
| all | tüm |
| dedicated | ile |
| of | in |
EN If you are a photographer, designing an invoice for a photography session may be a tedious task. Jotform's new PDF editor will help you to make this task easier! You can create invoices easily by using Jotform's PDF editor.
TR Ücretsiz Tevkifatlı Fatura Örneği Şablonunu kullanarak saniyeler içinde fatura oluşturabilir, dilediğiniz gibi özelleştirerek markanıza uyumlu hale getirebilirsiniz.
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| can create | oluşturabilir |
| using | kullanarak |
EN Collecting session information, client signatures, and payments doesn’t need to be limited to pen and paper
TR Fotoğraf çekim seansıyla ilgili bilgileri toplama, belgeleri müşterilerinize imzalatma ve ödeme alma işlerini kâğıt ve kalemle yapmak zorunda değilsiniz
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| information | bilgileri |
| payments | ödeme |
| and | ve |
| to | yapmak |
EN Photography contracts, session agreements, and model release forms are necessary for outlining expectations and protecting copyrights
TR Fotoğraf sözleşmeleri, seans anlaşmaları ve model izin formları beklentileri netleştirmek ve telif haklarını korumak açısından gerekli belgelerdir
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| and | ve |
| model | model |
| necessary | gerekli |
| expectations | beklentileri |
| protecting | korumak |
| copyrights | telif |
| forms | formları |
| agreements | sözleşmeleri |
EN Each time a client books a photography session through your form, Google Calendar will automatically create an event for you.
TR Müşterileriniz formunuzu doldurarak fotoğraf çekim seansı rezerve ettiğinde Google Takvim, seçtiğiniz takvimde otomatik olarak bir etkinlik oluşturur.
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| calendar | takvim |
| event | etkinlik |
| your form | formunuzu |
| create | oluşturur |
| a | bir |
| automatically | otomatik olarak |
EN When your connection is encrypted no one interfere with your browsing, prevent you from accessing specific websites, replace website content or inject malicious code in your session.
TR ZenVPN'le bağlandığınızda, "engelli site" diye bir şey yoktur. Büyük Ağabey sizin ne yapmanıza izin verilip verilmeyeceğiyle ilgili fikirlerini münasip bir yerine sokabilir.
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| specific | ilgili |
| no | yoktur |
| website | site |
| your | sizin |
| in | bir |
EN He played his first session when he was 16 with the Mamas and the Papas
TR Qwest grubunun eski üyelerindendir
EN Nicknamed "Captain Fingers", he (along with Larry Carlton) was a sought-after session guitarist by the mid-1970s
TR 16 yaşında müziğe başlamıştır
EN The first session of the conference was focused on entrepreneurship
TR Konferansın birinci oturumunun teması girişimcilikti
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| of | ın |
| conference | konferans |
| the first | birinci |
EN The first session of the conference was focused on entrepreneurship
TR Konferansın birinci oturumunun teması girişimcilikti
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| of | ın |
| conference | konferans |
| the first | birinci |
EN We export your transcript as non-destructive session files and sequences. Your original video and audio will always be preserved.
TR Transkriptinizi tahribatsız oturum dosyaları ve dizileri olarak dışa aktarıyoruz. Orijinal video ve sesiniz her zaman korunur.
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| export | dışa |
| session | oturum |
| original | orijinal |
| video | video |
| your transcript | transkriptinizi |
| files | dosyaları |
| always | her zaman |
| as | olarak |
EN We export your transcript as markers in an Adobe Audition non-destructive session file (.sesx). Your original audio will always be preserved.
TR Transkriptinizi Adobe Audition yıkıcı olmayan bir oturum dosyasında (.sesx) işaretleyici olarak dışa aktarırız. Orijinal sesiniz her zaman korunur.
| engelsk | Turkiska |
|---|---|
| export | dışa |
| adobe | adobe |
| session | oturum |
| file | dosyası |
| original | orijinal |
| your transcript | transkriptinizi |
| always | her zaman |
| your | her |
Visar 50 av 50 översättningar
Liknande översättningar
session is meant meant actually meant were meant meant taking re meant it’s meant medigap is meant meant in article it s meant meant to describe trial is meant segment meant preparing move was meant meant for anyone ranktracker are meant meant by interactions meant as a meant for temporary toolkit is meant retail segment meant games are meant pasting tools meant internet even meant meant we were photography session browsing session session training session session cookie free training session encrypted session average session duration online session browser session session cookies session based coaching session final session session identifier session without secure session group session session cookies – session key session were sex session session agreements persistent session caching afternoon session
Arab
Finska
Franska
Holländska
Indonesiska
Italienska
Japanska
Kinesiska
Koreanska
Norska
Portugisiska
Ryska
Spanska
Tjeckiska
Turkiska
Ungerska
Vietnamesiska
putsa
svenska
tysk