EN One time website’s health audit will help to get more traffic and sales on a larger scale.
"larger" på engelsk kan översättas till följande Turkiska ord/fraser:
larger | büyük daha daha büyük daha yüksek için yüksek |
EN One time website’s health audit will help to get more traffic and sales on a larger scale.
TR Bir defalık web sitesinin sağlık denetimi, daha büyük miktarda trafik ve satış elde etmenize yardımcı olacaktır.
engelsk | Turkiska |
---|---|
websites | web |
health | sağlık |
audit | denetimi |
traffic | trafik |
sales | satış |
will | olacaktır |
and | ve |
larger | daha büyük |
get | elde |
help | yardımcı |
EN The myths about the generation peel away as millennials become a larger part of the workforce, grow in affluence, and start their own families.
TR Bu nesil hakkındaki söylentiler, Y neslinin çalışanlar arasında sayısının artmasıyla, güçlenmeleri ve kendi ailelerini kurmasıyla birlikte etkinliğini yitirmekte.
engelsk | Turkiska |
---|---|
generation | nesil |
about | hakkındaki |
and | ve |
the | arasında |
of | birlikte |
EN Attract a larger audience to your upcoming event with a creative event website
TR Gerçekleştireceğiniz etkinliğe daha fazla kişinin katılması için kreatif bir etkinlik sitesi oluşturun
engelsk | Turkiska |
---|---|
event | etkinlik |
website | sitesi |
a | bir |
to | için |
EN We at BCM love to use Renderforest not only to create captivating social media content, but also in larger video projects for intro/outros, transitions, and logo reveals
TR BCM olarak, Renderforest’ý çekici sosyal medya içerikleri yaratmak ve video baþlangýç ve bitiriþ klipleri, geçiþler ve logo görünümleri gibi daha kapsamlý projelerde keyifle kullanýyoruz
engelsk | Turkiska |
---|---|
use | kullan |
renderforest | renderforest |
video | video |
logo | logo |
social | sosyal |
and | ve |
media | medya |
to | gibi |
EN It then arranges grid squares to form larger patterns
TR Daha sonra daha büyük desenler oluşturmak için bu kare şeklindeki blokları düzenler
engelsk | Turkiska |
---|---|
form | oluşturmak |
larger | daha büyük |
to | için |
EN For larger scale needs, you can scale to tens of instances to support faster model building.
TR Büyük ölçekli gereksinimleriniz varsa oluşturma sürecinin daha hızlı olması için ölçeğinizi onlarca bulut sunucusu içerecek şekilde büyütebilirsiniz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
building | oluşturma |
faster | hızlı |
larger | büyük |
of | in |
EN New faster, more powerful and larger instance size optimized for distributed machine learning and high performance computing
TR Dağıtılmış makine öğrenimi ve yüksek performanslı bilgi işlem için optimize edilmiş yeni, daha hızlı, daha güçlü ve daha büyük bulut sunucusu boyutu
engelsk | Turkiska |
---|---|
new | yeni |
machine | makine |
computing | işlem |
distributed | dağıtılmış |
powerful | güçlü |
size | boyutu |
and | ve |
optimized | optimize |
high | yüksek |
faster | hızlı |
more | daha |
learning | öğrenimi |
for | için |
EN Support larger and more complex models
TR Daha büyük ve karmaşık modelleri destekleyin
engelsk | Turkiska |
---|---|
support | destekleyin |
and | ve |
complex | karmaşık |
models | modelleri |
larger | daha büyük |
more | daha |
EN A wildcard certificate is a public key certificate used by all subdomain addresses in a larger domain
TR Wildcard sertifikası, daha büyük bir etki alanındaki tüm subdomain adresleri tarafından kullanılan bir genel anahtar sertifikasıdır
engelsk | Turkiska |
---|---|
certificate | sertifikası |
public | genel |
subdomain | subdomain |
wildcard | wildcard |
domain | alan |
key | anahtar |
larger | daha büyük |
all | tüm |
used | kullanılan |
by | tarafından |
a | bir |
addresses | adresleri |
EN GeoTrust has been in the SSL industry longer than Comodo and has a larger placement in the SSL niche
TR GeoTrust, SSL endüstrisinde Comodo'dan daha uzun süredir yer almaktadır ve SSL nişinde daha büyük bir yerleşime sahiptir
engelsk | Turkiska |
---|---|
geotrust | geotrust |
ssl | ssl |
industry | endüstrisinde |
has | sahiptir |
and | ve |
larger | daha büyük |
longer | daha uzun |
a | bir |
in | yer |
EN If you use a computer with a touchscreen, you can now switch to touch mode with larger icons and increased spacing between user interface elements
TR Dokunmatik ekranı olan bir bilgisayar kullanıyorsanız, daha büyük simgelerin ve kullanıcı arabirimi öğeleri arasında daha fazla aralığın bulunduğu dokunmatik moda geçiş yapabilirsiniz
engelsk | Turkiska |
---|---|
computer | bilgisayar |
switch | geçiş |
larger | daha büyük |
user | kullanıcı |
you can | yapabilirsiniz |
and | ve |
between | arası |
EN Larger angels getting facual cumshots - homemade clips
TR Baharatlı dövmeli tatlım içinde deri külot bot beceriyor
EN Individual and small women’s groups over larger established women’s groups.
TR Daha büyük yerleşik kadın grupları yerine bireysel ve küçük kadın gruplarına açıktır.
engelsk | Turkiska |
---|---|
individual | bireysel |
small | küçük |
and | ve |
groups | grupları |
larger | daha büyük |
over | büyük |
EN The AN620 is a larger slim line, ultra-low profile antenna that is suitable for use in indoor environments.
TR AN620 ince ve ultra düşük profilli daha büyük bir antendir, kapalı ortamlarda kullanıma uygundur.
engelsk | Turkiska |
---|---|
suitable | uygundur |
use | kullan |
environments | ortamlarda |
ultra | ultra |
low | düşük |
indoor | kapalı |
an | bir |
larger | daha büyük |
EN Whether you are a small business or a larger enterprise, Zebra has the right software to meet your needs and manage your card printers.
TR Zebra Savanna’nın zenginleştirilmiş bir API katmanı olan Data Service, gerçek zamanlı yönlendirme ve iç görüler sunan ortamlar yaratmak için cihaz verilerini toplar ve analiz eder.
engelsk | Turkiska |
---|---|
zebra | zebra |
software | api |
right | gerçek |
and | ve |
to | için |
EN You can also advertise on this site directly. To do so, please contact us and tell us about your advertising plans. Please note: We only offer direct advertising on a campaign basis. A single order needs to be in an amount larger than 500 EUR.
TR Sitemizde doğrudan reklam yayınlamak için bizimle iletişime (/info/imprint/) geçebilirsiniz. Tek reklam harcamanız 500 EURO'dan yüksek olmalıdır.
engelsk | Turkiska |
---|---|
contact | iletişime |
directly | doğrudan |
larger | yüksek |
tell | için |
advertising | reklam |
EN Now known as the reference solution around the world for inter-compatibility of online music data, Soundiiz keeps growing and reaching a larger audience, day after day.
TR Günümüzde çevrimiçi müzik verilerinin birbiriyle uyumluluğu açısından dünya çapında referans çözüm olarak bilinen Soundiiz, gün geçtikçe büyümeye ve daha geniş bir kitleye ulaşmaya devam ediyor.
engelsk | Turkiska |
---|---|
known | bilinen |
reference | referans |
music | müzik |
data | verilerinin |
soundiiz | soundiiz |
online | çevrimiçi |
compatibility | uyumluluğu |
around | çapında |
solution | çözüm |
world | dünya |
and | ve |
after | e |
a | bir |
EN One time website’s health audit will help to get more traffic and sales on a larger scale.
TR Bir defalık web sitesinin sağlık denetimi, daha büyük miktarda trafik ve satış elde etmenize yardımcı olacaktır.
engelsk | Turkiska |
---|---|
websites | web |
health | sağlık |
audit | denetimi |
traffic | trafik |
sales | satış |
will | olacaktır |
and | ve |
larger | daha büyük |
get | elde |
help | yardımcı |
EN A wildcard certificate is a public key certificate used by all subdomain addresses in a larger domain
TR Wildcard sertifikası, daha büyük bir etki alanındaki tüm subdomain adresleri tarafından kullanılan bir genel anahtar sertifikasıdır
engelsk | Turkiska |
---|---|
certificate | sertifikası |
public | genel |
subdomain | subdomain |
wildcard | wildcard |
domain | alan |
key | anahtar |
larger | daha büyük |
all | tüm |
used | kullanılan |
by | tarafından |
a | bir |
addresses | adresleri |
EN GeoTrust has been in the SSL industry longer than Comodo and has a larger placement in the SSL niche
TR GeoTrust, SSL endüstrisinde Comodo'dan daha uzun süredir yer almaktadır ve SSL nişinde daha büyük bir yerleşime sahiptir
engelsk | Turkiska |
---|---|
geotrust | geotrust |
ssl | ssl |
industry | endüstrisinde |
has | sahiptir |
and | ve |
larger | daha büyük |
longer | daha uzun |
a | bir |
in | yer |
EN Individual and small women’s groups over larger established women’s groups.
TR Daha büyük yerleşik kadın grupları yerine bireysel ve küçük kadın gruplarına açıktır.
engelsk | Turkiska |
---|---|
individual | bireysel |
small | küçük |
and | ve |
groups | grupları |
larger | daha büyük |
over | büyük |
EN Whether you are a small business or a larger enterprise, Zebra has the right software to meet your needs and manage your card printers.
TR Zebra Savanna’nın zenginleştirilmiş bir API katmanı olan Data Service, gerçek zamanlı yönlendirme ve iç görüler sunan ortamlar yaratmak için cihaz verilerini toplar ve analiz eder.
engelsk | Turkiska |
---|---|
zebra | zebra |
software | api |
right | gerçek |
and | ve |
to | için |
EN However, if the log record is larger than 4 KB, more than one write I/O operation will be needed to persist it
TR Ancak günlük kaydı 4 KB'tan daha büyük ise kalıcı olarak kaydetmek için birden fazla yazma G/Ç işlemi gerekir
engelsk | Turkiska |
---|---|
record | kaydı |
larger | daha büyük |
more | fazla |
will | gerekir |
EN The myths about the generation peel away as millennials become a larger part of the workforce, grow in affluence, and start their own families.
TR Bu nesil hakkındaki söylentiler, Y neslinin çalışanlar arasında sayısının artmasıyla, güçlenmeleri ve kendi ailelerini kurmasıyla birlikte etkinliğini yitirmekte.
engelsk | Turkiska |
---|---|
generation | nesil |
about | hakkındaki |
and | ve |
the | arasında |
of | birlikte |
EN There?s even larger SUVs like the Kia Seltos, and minivans like the Kia Carnival, for large groups of people travelling together.
TR Birlikte seyahat eden büyük gruplar için Kia Seltos gibi daha büyük SUV'lar ve Kia Karnavalı gibi minivanlar var.
engelsk | Turkiska |
---|---|
kia | kia |
groups | gruplar |
travelling | seyahat |
larger | daha büyük |
large | büyük |
and | ve |
the | gibi |
of | in |
EN There are also SUVs like the compact Mazda CX3 or the larger Mazda CX5 if you?re looking for more storage space and a higher ride height in your vehicle
TR Aracınızda daha fazla saklama alanı ve daha yüksek bir sürüş yüksekliği arıyorsanız, kompakt Mazda CX3 veya daha büyük Mazda CX5 gibi SUV'lar da vardır
engelsk | Turkiska |
---|---|
compact | kompakt |
storage | saklama |
higher | daha yüksek |
space | alan |
in | da |
or | veya |
and | ve |
a | bir |
larger | yüksek |
EN The fin is designed with an asymmetric structure that allows larger air intake through the fins
TR Kanat, kanatçıklardan daha büyük hava girişi sağlayan asimetrik bir yapı ile tasarlanmıştır
engelsk | Turkiska |
---|---|
structure | yapı |
larger | daha büyük |
designed | tasarlanmış |
air | hava |
with | ile |
EN The bigger the town, the larger the proportion of people who regularly eat plant-based substitutes
TR Kişilerin yaşadıkları yerin büyüklüğü ile alternatif bitkisel ürünleri düzenli olarak tüketen kişilerin genel nüfus içindeki oranı arasında da doğrusal bir orantı bulunuyor
engelsk | Turkiska |
---|---|
people | kişilerin |
regularly | düzenli olarak |
EN Younger people, on the contrary, are more likely to move to a larger city.
TR Genç nüfus ise şehirlere daha sık taşınıyor.
engelsk | Turkiska |
---|---|
the | ise |
EN "However, an increase in housing offers isn’t a guarantee of this increase." University locations have a clear advantage: "Larger universities have proven to be an attractive factor."
TR „Ancak konut arzını artırmak, tek başına bunun garantörü değil“ diyen Bayan Adam’a göre, üniversite şehirleri kesinlikle avantajlı: „Büyükçe üniversiteler birer cazibe etkeni olduklarını kanıtladılar“ diyor.
engelsk | Turkiska |
---|---|
increase | artırmak |
of | ın |
have | bunun |
larger | büyük |
to | e |
however | ancak |
EN Equal opportunities officers are to be found in official authorities, social institutions, municipalities and larger companies
TR Resmi dairelerde, sosyal kuruluşlarda, yerel yönetimlerde ve büyükçe firmalarda Hak Eşitliği Görevlisi var
engelsk | Turkiska |
---|---|
official | resmi |
social | sosyal |
larger | büyük |
to | e |
are | var |
and | ve |
EN They only formed in the last millennium, either through new deposits on old marshland, or as the remains of a once larger island
TR Adalar geçen binyıl içinde –eski balçık toprak üzerindeki kabarmalar meydana gelmesi suretiyle veya bir zamanların büyükçe adalarının kalıntıları halinde – oluştular
engelsk | Turkiska |
---|---|
old | eski |
larger | büyük |
or | veya |
in | içinde |
a | bir |
through | e |
last | en |
of | nın |
EN There are hardly any shops, and only the larger Halligs have doctors
TR Pek fazla mağaza bulunmaz, doktor sadece büyükçe Hallig adalarında vardır
engelsk | Turkiska |
---|---|
larger | büyük |
any | e |
EN Hub and spoke: Small ?spoke? sites organized around a larger ?hub? site in a country or region. Examples include communications and logistics networks.
TR Hub and spoke: Bir ülke veya bölgedeki daha büyük bir “hub” tesis çevresinde organize edilen küçük “spoke” tesisler. Buna örnek olarak iletişim ve lojistik ağları verilebilir.
engelsk | Turkiska |
---|---|
small | küçük |
organized | organize |
communications | iletişim |
logistics | lojistik |
networks | ağlar |
a | bir |
or | veya |
and | ve |
EN Locally concentrated: Local networks, with small sites connected to a larger central facility, often in a campus setting. Examples include healthcare, education, and industrial operations.
TR Yerel olarak odaklanmış: Genellikle kampüs ortamında, daha büyük bir merkezi tesise bağlı küçük tesislere sahip yerel ağlar. Buna örnek olarak sağlık hizmetleri, eğitim ve endüstriyel operasyonlar verilebilir.
engelsk | Turkiska |
---|---|
networks | ağlar |
small | küçük |
central | merkezi |
often | genellikle |
setting | ortam |
education | eğitim |
industrial | endüstriyel |
operations | operasyonlar |
connected | bağlı |
local | yerel |
larger | daha büyük |
locally | yerel olarak |
healthcare | sağlık |
and | ve |
to | sahip |
a | bir |
in | örnek |
EN IBM donated three open-source projects to the Linux Foundation toward the mission of co-creating responsible AI-powered technologies with the larger community.
TR IBM, sorumlu, yapay zeka destekli teknolojilerin daha geniş bir toplulukla birlikte oluşturulması amacıyla Linux Foundation'a üç açık kaynak projesi bağışladı.
engelsk | Turkiska |
---|---|
ibm | ibm |
linux | linux |
responsible | sorumlu |
open | açık |
source | kaynak |
EN While DXF is ACSII text, DWG is a binary file. This means that DXF is typically much larger in size than DWG.
TR DXF formatı ASCII metinken DWG ise binary dosyasıdır. Yani DXF dosyaları DWG'ye kıyasla genelde daha yüksek boyutludur.
engelsk | Turkiska |
---|---|
dxf | dxf |
dwg | dwg |
file | dosyası |
larger | yüksek |
in | daha |
EN While DXF is ACSII text, DWG is a binary file. This means that DXF is typically much larger in size than DWG.
TR DXF formatı ASCII metinken DWG ise binary dosyasıdır. Yani DXF dosyaları DWG'ye kıyasla genelde daha yüksek boyutludur.
engelsk | Turkiska |
---|---|
dxf | dxf |
dwg | dwg |
file | dosyası |
larger | yüksek |
in | daha |
EN While DXF is ACSII text, DWG is a binary file. This means that DXF is typically much larger in size than DWG.
TR DXF formatı ASCII metinken DWG ise binary dosyasıdır. Yani DXF dosyaları DWG'ye kıyasla genelde daha yüksek boyutludur.
engelsk | Turkiska |
---|---|
dxf | dxf |
dwg | dwg |
file | dosyası |
larger | yüksek |
in | daha |
EN While DXF is ACSII text, DWG is a binary file. This means that DXF is typically much larger in size than DWG.
TR DXF formatı ASCII metinken DWG ise binary dosyasıdır. Yani DXF dosyaları DWG'ye kıyasla genelde daha yüksek boyutludur.
engelsk | Turkiska |
---|---|
dxf | dxf |
dwg | dwg |
file | dosyası |
larger | yüksek |
in | daha |
EN While DXF is ACSII text, DWG is a binary file. This means that DXF is typically much larger in size than DWG.
TR DXF formatı ASCII metinken DWG ise binary dosyasıdır. Yani DXF dosyaları DWG'ye kıyasla genelde daha yüksek boyutludur.
engelsk | Turkiska |
---|---|
dxf | dxf |
dwg | dwg |
file | dosyası |
larger | yüksek |
in | daha |
EN While DXF is ACSII text, DWG is a binary file. This means that DXF is typically much larger in size than DWG.
TR DXF formatı ASCII metinken DWG ise binary dosyasıdır. Yani DXF dosyaları DWG'ye kıyasla genelde daha yüksek boyutludur.
engelsk | Turkiska |
---|---|
dxf | dxf |
dwg | dwg |
file | dosyası |
larger | yüksek |
in | daha |
EN While DXF is ACSII text, DWG is a binary file. This means that DXF is typically much larger in size than DWG.
TR DXF formatı ASCII metinken DWG ise binary dosyasıdır. Yani DXF dosyaları DWG'ye kıyasla genelde daha yüksek boyutludur.
engelsk | Turkiska |
---|---|
dxf | dxf |
dwg | dwg |
file | dosyası |
larger | yüksek |
in | daha |
EN While DXF is ACSII text, DWG is a binary file. This means that DXF is typically much larger in size than DWG.
TR DXF formatı ASCII metinken DWG ise binary dosyasıdır. Yani DXF dosyaları DWG'ye kıyasla genelde daha yüksek boyutludur.
engelsk | Turkiska |
---|---|
dxf | dxf |
dwg | dwg |
file | dosyası |
larger | yüksek |
in | daha |
EN While DXF is ACSII text, DWG is a binary file. This means that DXF is typically much larger in size than DWG.
TR DXF formatı ASCII metinken DWG ise binary dosyasıdır. Yani DXF dosyaları DWG'ye kıyasla genelde daha yüksek boyutludur.
engelsk | Turkiska |
---|---|
dxf | dxf |
dwg | dwg |
file | dosyası |
larger | yüksek |
in | daha |
EN While DXF is ACSII text, DWG is a binary file. This means that DXF is typically much larger in size than DWG.
TR DXF formatı ASCII metinken DWG ise binary dosyasıdır. Yani DXF dosyaları DWG'ye kıyasla genelde daha yüksek boyutludur.
engelsk | Turkiska |
---|---|
dxf | dxf |
dwg | dwg |
file | dosyası |
larger | yüksek |
in | daha |
EN While DXF is ACSII text, DWG is a binary file. This means that DXF is typically much larger in size than DWG.
TR DXF formatı ASCII metinken DWG ise binary dosyasıdır. Yani DXF dosyaları DWG'ye kıyasla genelde daha yüksek boyutludur.
engelsk | Turkiska |
---|---|
dxf | dxf |
dwg | dwg |
file | dosyası |
larger | yüksek |
in | daha |
EN While DXF is ACSII text, DWG is a binary file. This means that DXF is typically much larger in size than DWG.
TR DXF formatı ASCII metinken DWG ise binary dosyasıdır. Yani DXF dosyaları DWG'ye kıyasla genelde daha yüksek boyutludur.
engelsk | Turkiska |
---|---|
dxf | dxf |
dwg | dwg |
file | dosyası |
larger | yüksek |
in | daha |
EN While DXF is ACSII text, DWG is a binary file. This means that DXF is typically much larger in size than DWG.
TR DXF formatı ASCII metinken DWG ise binary dosyasıdır. Yani DXF dosyaları DWG'ye kıyasla genelde daha yüksek boyutludur.
engelsk | Turkiska |
---|---|
dxf | dxf |
dwg | dwg |
file | dosyası |
larger | yüksek |
in | daha |
EN While DXF is ACSII text, DWG is a binary file. This means that DXF is typically much larger in size than DWG.
TR DXF formatı ASCII metinken DWG ise binary dosyasıdır. Yani DXF dosyaları DWG'ye kıyasla genelde daha yüksek boyutludur.
engelsk | Turkiska |
---|---|
dxf | dxf |
dwg | dwg |
file | dosyası |
larger | yüksek |
in | daha |
Visar 50 av 50 översättningar