EN Gain a deeper understanding of an article by viewing images, interactive graphs, tables and figures on ScienceDirect
EN Gain a deeper understanding of an article by viewing images, interactive graphs, tables and figures on ScienceDirect
TR ScienceDirect'te görüntüler, etkileşimli grafikler, tablolar ve figürlere bakarak makaleleri daha derinlemesine anlayın
engelsk | Turkiska |
---|---|
of | ın |
interactive | etkileşimli |
tables | tablolar |
and | ve |
images | görüntü |
on | daha |
EN With Geofacets, earth science departments can quickly discover research insights, enhance publishing outputs and help students to gain a deeper understanding of geoscience principles.
TR Geofacets ile yerbilimi departmanları araştırmaların iç yüzünü hızla keşfedebilmekte, yayıncılık sonuçlarını geliştirebilmekte ve öğrencilerin yer bilimleri ilkelerini derinlemesine anlamasına yardımcı olabilmektedir.
engelsk | Turkiska |
---|---|
science | bilimleri |
quickly | hızla |
publishing | yayıncılık |
and | ve |
help | yardımcı |
research | araştırmalar |
of | yer |
with | ile |
EN Gain a deeper understanding of an article by viewing images, interactive graphs, tables and figures on ScienceDirect
TR ScienceDirect'te görüntüler, etkileşimli grafikler, tablolar ve figürlere bakarak makaleleri daha derinlemesine anlayın
engelsk | Turkiska |
---|---|
of | ın |
interactive | etkileşimli |
tables | tablolar |
and | ve |
images | görüntü |
on | daha |
EN Delve deeper into any piece of content
TR Herhangi bir içerik parçasında derine gidin
engelsk | Turkiska |
---|---|
content | içerik |
any | herhangi |
of | bir |
EN Dive deeper into niche and industry-specific keywords
TR Nişlere ve sektöre özgü anahtar kelimelere daha derinlemesine dalın
engelsk | Turkiska |
---|---|
keywords | anahtar |
specific | özgü |
and | ve |
EN You can jump into more detailed reports you see in Domain Overview and carry out deeper research.
TR Alan Adı Genel Bakışından gördüğünüzden daha detaylı bir rapora ulaşabilir ve daha derinlemesine araştırma yürütebilirsiniz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
research | araştırma |
detailed | detaylı |
more | daha |
and | ve |
domain | alan |
EN If you want to dig deeper, each chapter has links to plenty of more advanced learning materials.
TR Daha derine inmek isterseniz, her bir bölümde çok sayıda ileri seviyede öğrenme materyallerine ilişkin bağlantılar vardır.
engelsk | Turkiska |
---|---|
advanced | ileri |
learning | öğrenme |
you | vardır |
links | bağlantılar |
to | her |
more | daha |
EN If you’re a skilled technical SEO who wants to go deeper than pre-defined issues, our powerful Data Explorer puts you in full control of over a hundred different data points on each of your pages.
TR Önceden tanımlanmış sorunlardan daha derinlere inmek isteyen yetenekli bir teknik SEO iseniz, güçlü Veri Gezgini’miz her bir sayfanızın yüzlerce farklı veri noktasını tam anlamıyla kontrol etmenizi sağlar.
engelsk | Turkiska |
---|---|
technical | teknik |
seo | seo |
data | veri |
control | kontrol |
defined | tanımlanmış |
powerful | güçlü |
full | tam |
your | etmenizi |
different | farklı |
to | her |
EN Get deeper insights with a list of up-to-date key metrics for each of your tracked keywords. See:
TR İzlenen anahtar kelimelerinizin her biri için güncel anahtar ölçümlerin listesiyle daha ayrıntılı bilgiler edinin. Bakınız:
engelsk | Turkiska |
---|---|
insights | bilgiler |
up-to-date | güncel |
keywords | anahtar |
EN Use advanced metrics for deeper insights
TR Daha derin kavrama için gelişmiş ölçümler kullanın
engelsk | Turkiska |
---|---|
deeper | derin |
advanced | gelişmiş |
for | için |
EN One-on-one conversations allow us to go deeper than we normally would in a meeting, and they let us reach out precisely when we’re most vulnerable
TR Bire bir görüşmeler, bir toplantıda normalde yapacağımızdan daha derine inmemizi sağlar ve tam olarak en savunmasız olduğumuz anlara ulaşmamıza izin verir
engelsk | Turkiska |
---|---|
normally | normalde |
meeting | toplantı |
in | da |
most | en |
allow | izin verir |
let | sağlar |
and | ve |
a | bir |
were | daha |
EN It’s important to not get bogged down in tweaking these lines in search of the perfect system; rather, if you have written out a draft of your lines, it is recommended to turn your attention to the deeper emotional and spiritual tools of our program
TR Mükemmel sistemi aramak için bu satırları değiştirirken çıkmaza girmemek önemlidir; bunun yerine, satırlarınızın bir taslağını yazdıysanız, dikkatinizi programımızın daha derin duygusal ve ruhsal araçlarına çevirmeniz önerilir
engelsk | Turkiska |
---|---|
perfect | mükemmel |
emotional | duygusal |
search | aramak |
important | önemlidir |
deeper | derin |
system | sistemi |
these | bu |
program | programı |
lines | bir |
of | in |
and | ve |
tools | araçları |
EN A trained mental health practitioner can help you gain deeper insights into the psychological issues involved in your addiction.
TR Eğitimli bir ruh sağlığı pratisyeni, bağımlılığınızla ilgili psikolojik sorunlar hakkında daha derin bilgiler edinmenize yardımcı olabilir.
engelsk | Turkiska |
---|---|
mental | ruh |
can | olabilir |
insights | bilgiler |
psychological | psikolojik |
issues | sorunlar |
health | sağlığı |
deeper | derin |
help | yardımcı |
in | hakkında |
EN After a few months of trying to achieve social and academic goals at university and failing, I fell deeper into depression
TR Üniversitede birkaç ay sosyal ve akademik hedeflere ulaşmaya çalışıp başarısız olduktan sonra, daha da derin bir depresyona girdim
engelsk | Turkiska |
---|---|
months | ay |
social | sosyal |
academic | akademik |
deeper | derin |
and | ve |
a | birkaç |
EN I slowly gained deeper awareness of what was happening to me, and how and why it happened, and I started to learn tools to help me stay away from unhealthy behavior
TR Yavaş yavaş bana ne olduğu, nasıl ve neden olduğu konusunda daha derin bir farkındalık kazandım ve sağlıksız davranışlardan uzak durmama yardımcı olacak araçlar öğrenmeye başladım
engelsk | Turkiska |
---|---|
awareness | farkındalık |
started | başladı |
away | uzak |
behavior | davranış |
deeper | derin |
what | ne |
help | yardımcı |
tools | araçlar |
why | neden |
how | nasıl |
EN Social media management tools enable you to automate, analyze, better control, and dive deeper into your social media accounts
TR Sosyal medya yönetim araçları, sosyal medya hesaplarınızı daha kolay yönetmenize ve daha iyi analiz etmenize yardımcı olur
engelsk | Turkiska |
---|---|
analyze | analiz |
accounts | hesaplar |
management | yönetim |
tools | araçları |
you | etmenize |
social | sosyal |
better | daha iyi |
to | daha |
media | medya |
and | ve |
EN Want to go deeper than the usual chatbot framework? Crisp lets you craft your own chatbot using our chatbot API
TR Her zamanki chatbot çerçevesinden daha derine inmek ister misiniz? Crisp bizim Chatbot kullanarak kendi chatbot zanaat sağlayan API
engelsk | Turkiska |
---|---|
chatbot | chatbot |
crisp | crisp |
api | api |
using | kullanarak |
our | bizim |
to | her |
EN Reduce data processing times from weeks to hours for deeper research on diseases such as cancer, cystic fibrosis, and Alzheimer’s.
TR Kanser, kistik fibrozis ve Alzheimer gibi hastalıklar hakkındaki derin araştırmalar için gereken veri işleme sürelerini haftalardan saatlere düşürün.
engelsk | Turkiska |
---|---|
data | veri |
processing | işleme |
research | araştırmalar |
diseases | hastalıklar |
cancer | kanser |
deeper | derin |
and | ve |
as | gibi |
EN Use a deeper actuation for typing or gaming with extreme accuracy. Any key set at this level will register when you've confidently pressed it, giving you less typos and more peace of mind.
TR Aşırı hassasiyetle birlikte, yazarken yahut oynarken derin bir harekete geçirme kullanın. Bu seviyede ayarlanan herhangi bir tuş güvenle bastığınız zaman kayıt olur ve size daha az yazım hatası ve daha fazla huzur sağlar.
engelsk | Turkiska |
---|---|
level | seviyede |
register | kayıt |
peace | huzur |
extreme | aşırı |
deeper | derin |
key | tuş |
this | bu |
when | zaman |
and | ve |
use | kullanın |
a | bir |
any | herhangi |
with | birlikte |
will | olur |
EN We made the cable from the ChatMix dial to the headset longer, increased the thickness of the ear cushions for greater comfort, and tweaked the sound for deeper bass output
TR ChatMix tuşundan kulaklığa bağlanan kabloyu daha da uzattık, daha iyi konfor için kulak yastıklarının kalınlığını artırdık ve daha derin bass çıkışı için ince ayarlar yaptık
engelsk | Turkiska |
---|---|
made | yaptı |
ear | kulak |
comfort | konfor |
deeper | derin |
and | ve |
of | in |
greater | iyi |
EN We'll personalize this session so you can gain deeper insights and get started quickly.
TR Daha derin içgörüler edinebilmeniz ve hızlı bir şekilde başlayabilmeniz için bu oturumu kişiselleştireceğiz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
session | oturumu |
insights | içgörüler |
deeper | derin |
this | bu |
and | ve |
EN For a deeper dive into our leadership on the leading edge, link to the attached brochure and see what we can do for you.
TR Liderliğin zirvesindeki konumumuza daha derinlemesine bakmak için, ekteki broşüre başvurun ve sizin için neler yapabileceğimizi görün.
engelsk | Turkiska |
---|---|
and | ve |
see | görün |
the | sizin |
what | neler |
EN SmartPack Trailer enables deeper visibility into utilization for trailer operations to optimize loading and unloading workflows reducing operational costs.
TR SmartPack Trailer, yükleme ve yük boşaltma iş akışlarını optimize etmek için treyler operasyonlarının kullanımı konusunda daha derin görünürlük sunarak çalışma masraflarını azaltır.
engelsk | Turkiska |
---|---|
visibility | görünürlük |
loading | yükleme |
workflows | iş akışları |
deeper | derin |
costs | masraflarını |
optimize | optimize |
and | ve |
operations | operasyonlar |
EN SmartPack Container enables deeper visibility into air cargo operations to optimize loading, enhance worker productivity and reduce operational costs.
TR SmartPack Konteyner, hava kargo operasyonlarına daha derin bir izlenebilirlik katarak yüklemeyi optimize eder, personel verimliliğini artırır ve işletme maliyetlerini azaltır.
engelsk | Turkiska |
---|---|
container | konteyner |
visibility | izlenebilirlik |
air | hava |
cargo | kargo |
costs | maliyetlerini |
deeper | derin |
productivity | verimliliğini |
optimize | optimize |
and | ve |
operations | operasyonlar |
EN The ZT400 Series RFID printer/encoders offer advanced features for reliable printing and encoding, even in tough environments. Gain a competitive edge with greater tracking abilities, deeper visibility and enterprise insights.
TR ZT400 Serisi RFID yazıcı/kodlayıcılar zorlu ortamlarda dahi güvenilir baskı ve kodlama için gelişmiş özellikler sunar. Daha iyi takip özellikleri, daha fazla izlenebilirlik ve kurumsal bilgilerle rakiplerinize karşı avantaj sağlayın.
engelsk | Turkiska |
---|---|
rfid | rfid |
offer | sunar |
environments | ortamlarda |
enterprise | kurumsal |
advanced | gelişmiş |
and | ve |
series | serisi |
greater | daha fazla |
visibility | izlenebilirlik |
printer | yazıcı |
printing | baskı |
tracking | takip |
the | fazla |
reliable | güvenilir |
for | için |
EN Deeper Visibility, Better Business Insight, Smarter Retail Decisions
TR Daha Derin İzlenebilirlik, Daha İyi İş İçgörüsü, Daha Akıllı Perakende Kararları
engelsk | Turkiska |
---|---|
better | daha |
deeper | derin |
smarter | akıllı |
retail | perakende |
decisions | kararlar |
EN DIVE DEEPER: MORE FM22 GAMEPLAY UPGRADES
TR DAHA DERİNLEMESİNE BAKIŞ : FM22 OYUN İÇİ GÜNCELLEMELER
engelsk | Turkiska |
---|---|
more | daha |
EN Dive deeper into what's new on our features homepage or visit our YouTube channel for the latest drops. Get the very latest details as they land across FM socials and via FMFC.
TR Özellikler sayfamızdaki yeniliklere daha yakından bakın veya en son paylaşımlar için YouTube kanalımızı ziyaret edin. FM sosyal ağlarından ve FMFC'den en son ayrıntıları alın.
engelsk | Turkiska |
---|---|
visit | ziyaret |
channel | kanal |
details | ayrıntıları |
latest | en |
and | ve |
the latest | son |
or | veya |
EN Once fresh & clean, flip your waterproof LUNA™ 3 for a firming massage channeling lower-frequency pulsations deeper into the skin for a lasting firming effect.
TR Cildiniz canlandıktan ve temizlendikten sonra kalıcı bir sıkılaştırıcı etki sağlayan düşük frekanslı titreşimleri cilt altına ileten sıkılaştırıcı bir masaj için suya dayanıklı LUNA™ 3'ünüzü çevirin.
EN Gently clears away dead skin cells to ensure deeper skincare active ingredients absorption* and smoother makeup application.
TR Daha pürüzsüz bir makyaj uygulaması ve cilt bakım ürünlerinin emilimi* için ölü deri hücrelerini nazikçe temizler.
engelsk | Turkiska |
---|---|
skin | cilt |
makeup | makyaj |
application | uygulaması |
and | ve |
to | için |
EN A deeper, more precise cleanse for those hard-to-reach places with softer-than-ever silicone touchpoints. Effortlessly glide across the skin, with no pulling or stretching to preserve natural elasticity.
TR Daha yumuşak silikon temas noktaları, ulaşılması zor bölgeler için derin ve hassas bir temizlik sunar. Doğal elastikiyeti korumak için cildi çekiştirip, germeden cilt üzerinde rahatça gezdirmenizi sağlar.
engelsk | Turkiska |
---|---|
precise | hassas |
silicone | silikon |
skin | cilt |
preserve | korumak |
natural | doğal |
hard | zor |
deeper | derin |
a | bir |
those | ve |
the | üzerinde |
EN With a fusion of the latest technology advancements in beauty-tech, UFO™ instantly pushes precious skincare active ingredients deeper into the skin for maximum effect and benefits.
TR Güzellik teknolojisindeki son gelişmeleri bir araya getiren UFO™, maksimum etki ve fayda için değerli cilt bakım aktif bileşenlerini anında cildin derinliklerine ulaştırır.
EN T-Sonic™ pulsations massage, increase microcirculation, deliver nutrients and oxygen to every cell and facilitate the hyper infusion process by pushing ingredients deeper into the skin.
TR T-Sonic™ titreşimler masaj yapar, kılcal damarlarda kan dolaşımını arttırır, besinleri ve oksijeni her bir hücreye iletir ve bileşenleri cildin derinliklerine ulaştırarak hiper-infüzyon sürecini kolaylaştırır.
EN With power masking, you'll get expert skincare, deeper ingredient penetration, and longer-lasting results - in minutes. Get the most out of your skincare.
TR Power maske ile dakikalar içinde uzman bir cilt bakımı, daha fazla bileşen emilimi ve daha uzun süreli sonuçlar elde edersiniz. Cilt bakımınızdan en iyi şekilde yararlanın.
engelsk | Turkiska |
---|---|
expert | uzman |
minutes | dakikalar |
most | en |
longer | uzun |
in | içinde |
and | ve |
the | şekilde |
get | elde |
EN Combine with LUNA for a better cleanse! T-Sonic™ pulsations help massage the formula into the skin, allowing for a deeper cleanse and better absorption of product, leaving your skin happy and hydrated.
TR Daha iyi bir temizlik için LUNA ile birlikte kullanın! T-Sonik™ titreşimler, formülün cilde masaj yapmasına yardımcı olur, cildin daha derin bir şekilde temizlenmesini ve ürünün daha iyi emilimini sağlayarak cildinizi nemlendirir.
EN Massage the cleanser into your skin using fingertips or, for a deeper cleanse, use your LUNA.
TR Parmak uçlarınızı kullanarak temizleme köpüğünü cildinize uygulayın veya daha derin bir temizlik için LUNA'nızı kullanın.
engelsk | Turkiska |
---|---|
deeper | derin |
or | veya |
using | kullanarak |
a | bir |
for | için |
EN Dive deeper into niche and industry-specific keywords
TR Nişlere ve sektöre özgü anahtar kelimelere daha derinlemesine dalın
engelsk | Turkiska |
---|---|
keywords | anahtar |
specific | özgü |
and | ve |
EN Dive deeper with .NET application development on AWS
TR AWS'de .NET uygulama geliştirmeyi daha ayrıntılı inceleyin
engelsk | Turkiska |
---|---|
net | net |
application | uygulama |
EN Reduce data processing times from weeks to hours for deeper research on diseases such as cancer, cystic fibrosis, and Alzheimer’s.
TR Kanser, kistik fibrozis ve Alzheimer gibi hastalıklar hakkındaki derin araştırmalar için gereken veri işleme sürelerini haftalardan saatlere düşürün.
engelsk | Turkiska |
---|---|
data | veri |
processing | işleme |
research | araştırmalar |
diseases | hastalıklar |
cancer | kanser |
deeper | derin |
and | ve |
as | gibi |
EN For a deeper dive into our leadership on the leading edge, link to the attached brochure and see what we can do for you.
TR Liderliğin zirvesindeki konumumuza daha derinlemesine bakmak için, ekteki broşüre başvurun ve sizin için neler yapabileceğimizi görün.
engelsk | Turkiska |
---|---|
and | ve |
see | görün |
the | sizin |
what | neler |
EN The ZT400 Series RFID printer/encoders offer advanced features for reliable printing and encoding, even in tough environments. Gain a competitive edge with greater tracking abilities, deeper visibility and enterprise insights.
TR ZT400 Serisi RFID yazıcı/kodlayıcılar zorlu ortamlarda dahi güvenilir baskı ve kodlama için gelişmiş özellikler sunar. Daha iyi takip özellikleri, daha fazla izlenebilirlik ve kurumsal bilgilerle rakiplerinize karşı avantaj sağlayın.
engelsk | Turkiska |
---|---|
rfid | rfid |
offer | sunar |
environments | ortamlarda |
enterprise | kurumsal |
advanced | gelişmiş |
and | ve |
series | serisi |
greater | daha fazla |
visibility | izlenebilirlik |
printer | yazıcı |
printing | baskı |
tracking | takip |
the | fazla |
reliable | güvenilir |
for | için |
EN Dig deeper into how the human brain visualizes ideas and information
TR İnsan beyninin fikirleri ve bilgileri nasıl görselleştirdiğini derinlemesine inceleyin
engelsk | Turkiska |
---|---|
ideas | fikirleri |
information | bilgileri |
and | ve |
how | nasıl |
EN World trade is an enormous business, in which Germany plays a special role. These five university programmes provide deeper insight into the sector.
TR Uluslararası ticaret Almanya’nın özel rol oynadığı büyük bir iş alanı. İlgili beş yüksek öğretim programını tanıtıyoruz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
role | rol |
world | uluslararası |
trade | ticaret |
EN We'll personalize this session so you can gain deeper insights and get started quickly.
TR Daha derin içgörüler edinebilmeniz ve hızlı bir şekilde başlayabilmeniz için bu oturumu kişiselleştireceğiz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
session | oturumu |
insights | içgörüler |
deeper | derin |
this | bu |
and | ve |
EN Ranktracker goes deeper and more in-depth than most tools by compiling data from the top 100 results.
TR Ranktracker, ilk 100 sonuçtan veri derleyerek çoğu araçtan daha derine iner ve daha derinlemesine çalışır.
engelsk | Turkiska |
---|---|
ranktracker | ranktracker |
tools | araç |
data | veri |
results | sonuç |
and | ve |
in | ilk |
more | daha |
EN Having the ability to go deeper into search results allows you to stay ahead of competitors, drive more traffic to your website, and boost search engine exposure for your business or your clients.
TR Arama sonuçlarında daha derine inme becerisine sahip olmak, rakiplerinizin önüne geçmenize, web sitenize daha fazla trafik çekmenize ve işletmeniz veya müşterileriniz için arama motoru görünürlüğünü artırmanıza olanak tanır.
engelsk | Turkiska |
---|---|
competitors | rakiplerinizin |
traffic | trafik |
website | web |
engine | motoru |
business | iş |
clients | müşterileriniz |
your business | işletmeniz |
search | arama |
of | in |
or | veya |
and | ve |
EN Dive deeper into niche and industry-specific keywords
TR Nişlere ve sektöre özgü anahtar kelimelere daha derinlemesine dalın
engelsk | Turkiska |
---|---|
keywords | anahtar |
specific | özgü |
and | ve |
EN You can then look at a topic on a deeper level or even zoom out a bit to see more broadly related topics.
TR Böylece bir konuya daha derinlemesine bakabilir ya da daha geniş çapta ilgili konuları görmek için biraz uzaklaştırabilirsiniz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
you | in |
topics | konuları |
even | bir |
on | ilgili |
bit | biraz |
EN See this IBM Developer article for a deeper explanation of the quantitative concepts involved in neural networks.
TR Nöral ağlar kapsamındaki nicel kavramlara dair daha ayrıntılı bir açıklama için bu IBM Developer makalesini inceleyin.
engelsk | Turkiska |
---|---|
ibm | ibm |
networks | ağlar |
this | bu |
article | bir |
for | için |
EN Sales of nectar drinks increased almost instantly as thousands participated in an instant prize draw. A scan and win promotion was a new way to connect with consumers and gave a deeper insight into consumer behaviour with real-time scanning data.
TR Çin'deki bir süt ürünleri şirketi, Tüketici Bağlılığı Çözümleri ve Tetra Pak® Bağlanabilir Paket Platformumuzu kullanarak tara ve kazan promosyonu ile marka sadakati yarattı.
engelsk | Turkiska |
---|---|
connect | bağlı |
consumer | tüketici |
and | ve |
a | bir |
to | marka |
with | ile |
Visar 50 av 50 översättningar