NL Sunday is voorzitter van Golden Frog sinds de oprichting in 2009 en onlangs gepromoveerd tot CEO, terwijl hij de wereldwijde strategie en visie van het bedrijf blijft leiden
{ссеарцх} на језику {лангфром} може се превести у следеће речи/фразе {лангто}:
NL Sunday is voorzitter van Golden Frog sinds de oprichting in 2009 en onlangs gepromoveerd tot CEO, terwijl hij de wereldwijde strategie en visie van het bedrijf blijft leiden
TR Kurulduğu 2009 yılından bu yana Golden Frog'un başkanı olan Sunday geçtiğimiz günlerde CEO'luğa terfi etti ve şirketin global stratejisi ve vizyonuna rehberlik etmeye devam ediyor
Дутцх | Турски |
---|---|
en | ve |
is | olan |
NL We hebben respect voor camel case—met een naam als iFixit, wie zijn wij om te oordelen? BlackBerry blijft BlackBerry, en iFixit blijft iFixit.
TR iPhone, BlackBerry gibi, birleşik yazılan ve kendi içersinde bir yazım kuralı barındıran kelimeleri değiştirmiyoruz. Ona bakarsan, bizim de adımız iFixit... Yani, iFixit iFixit olarak, BlackBerry de BlackBerry olarak kalıyor.
Дутцх | Турски |
---|---|
naam | adı |
en | ve |
we | bizim |
ifixit | ifixit |
NL Als u ervoor kiest om te annuleren of te beëindigen gedurende uw huidige Termijn, blijft u toegang houden tot de Diensten tot het einde van uw huidige Termijn, waarbij u altijd onderhevig blijft aan deze Voorwaarden en bepalingen
TR Mevcut süreniz içinde aboneliğinizi iptal etmeyi veya feshetmeyi tercih ederseniz her zaman işbu Şartlara ve Koşullara tabi olmak kaydıyla mevcut sürenizin geri kalan bölümü için Hizmetlere erişiminiz olacaktır.
Дутцх | Турски |
---|---|
annuleren | iptal |
huidige | mevcut |
altijd | her zaman |
en | ve |
NL Ranktracker's tools worden constant bijgewerkt op basis van de laatste zoekmachine data zodat u uw vooruitgang in de tijd kunt volgen en ervoor kunt zorgen dat uw site blijft evolueren en aan de top blijft.
TR Ranktracker'ın araçları en son arama motoru verilerine göre sürekli olarak güncellenir, böylece zaman içindeki ilerlemenizi takip edebilir ve sitenizin gelişmeye ve zirvede kalmaya devam etmesini sağlayabilirsiniz.
Дутцх | Турски |
---|---|
constant | sürekli |
zoekmachine | arama |
zodat | böylece |
volgen | takip |
en | ve |
ranktracker | ranktracker |
uw site | sitenizin |
NL Misschien raden we je nog wel af en toe Tweets over een bepaald Onderwerp aan, bijvoorbeeld als je dit als leuk blijft markeren of erover blijft tweeten of retweeten
TR Belirli bir Konu hakkındaki Tweetleri beğenmeye, Tweetlemeye veya Retweetlemeye devam ederseniz bu tür Tweetleri size önermeye devam edebiliriz
NL Zo lang de persoon een Klant blijft en het account actief blijft, hebben Klanten blijvend toegang tot en ontvangen voortdurend, onder andere, de volgende aanvullende services en functionaliteit van de Service:
TR Kişi, Müşteri olarak kaldığı ve hesapları aktif olmaya devam ettiği müddetçe, Müşteriler sürekli erişime sahip olacaktır ve diğerlerinin yanı sıra sürekli olarak Hizmete dair aşağıdaki ek hizmetleri ve işlevleri alacaktır:
NL Dit komt omdat onjuiste gegevens u in de verkeerde richting zullen leiden en er eigenlijk toe kunnen leiden dat uw inspanningen uw zoekresultaten zullen belemmeren in plaats van helpen.
TR Bunun nedeni, hatalı verilerin sizi yanlış yöne götürecek ve çabalarınızın arama sıralamanıza yardımcı olmak yerine engellemesine neden olabilecek olmasıdır.
Дутцх | Турски |
---|---|
gegevens | verilerin |
en | ve |
zoekresultaten | arama |
helpen | yardımcı olmak |
NL Elk uur controleren zorgt ervoor dat jouw bedrijf nooit stilstaat en zorgt dat je blijft groeien.
TR Web sitesinin sağlığının saatlik olarak izlenmesi, işletmenizin çalışmaya devam etmesini ve büyümesinin kontrol edilmesini sağlar.
Дутцх | Турски |
---|---|
uur | saatlik |
controleren | kontrol |
dat | olarak |
bedrijf | iş |
en | ve |
NL Blijf op de hoogte van elk aspect van je bedrijf en zorg ervoor dat alles op schema blijft. Je kunt de voortgang, tijdlijnen en budgetten in één oogopslag volgen.
TR İşletmenizin her yönünü takip edin ve her şeyin yolunda gittiğinden emin olun. İlerlemeyi, zaman çizelgelerini ve bütçeleri tek bir bakışta takip edebilirsiniz.
Дутцх | Турски |
---|---|
en | ve |
volgen | takip |
NL Blijf op de hoogte van elk aspect van je bedrijf en zorg ervoor dat alles op schema blijft. Je kunt de voortgang, tijdlijnen en budgetten in één oogopslag volgen.
TR İşletmenizin her yönünü takip edin ve her şeyin yolunda gittiğinden emin olun. İlerlemeyi, zaman çizelgelerini ve bütçeleri tek bir bakışta takip edebilirsiniz.
Дутцх | Турски |
---|---|
en | ve |
volgen | takip |
NL Elk uur controleren zorgt ervoor dat jouw bedrijf nooit stilstaat en zorgt dat je blijft groeien.
TR Web sitesinin sağlığının saatlik olarak izlenmesi, işletmenizin çalışmaya devam etmesini ve büyümesinin kontrol edilmesini sağlar.
Дутцх | Турски |
---|---|
uur | saatlik |
controleren | kontrol |
dat | olarak |
bedrijf | iş |
en | ve |
NL Blijf op de hoogte van elk aspect van je bedrijf en zorg ervoor dat alles op schema blijft. Je kunt de voortgang, tijdlijnen en budgetten in één oogopslag volgen.
TR İşletmenizin her yönünü takip edin ve her şeyin yolunda gittiğinden emin olun. İlerlemeyi, zaman çizelgelerini ve bütçeleri tek bir bakışta takip edebilirsiniz.
Дутцх | Турски |
---|---|
en | ve |
volgen | takip |
NL monday.com is een cloudgebaseerd bedrijf, zonder dat enig deel van onze infrastructuur op locatie behouden blijft. Onze fysieke veiligheid op kantoor omvat persoonlijke identificatie gebaseerd op toegangscontrole, camerabewaking en alarmsystemen.
TR Monday.com bulut tabanlı bir şirkettir ve altyapımızın hiçbir parçası şirket içinde tutulmaz. Ofislerdeki fiziksel güvenliğimiz, kişisel tanımlama tabanlı erişim kontrolü, CCTV ve alarm sistemlerini içerir. .
Дутцх | Турски |
---|---|
fysieke | fiziksel |
omvat | içerir |
persoonlijke | kişisel |
en | ve |
gebaseerd | tabanlı |
deel | parçası |
bedrijf | şirket |
NL Om u te helpen bij het maken van de juiste website voor uw bedrijf, of u nu een ondernemer bent of een groot bedrijf runt, bevat een HTML-sjabloon voor het bedrijf een plug-in voor het maken van pagina's.
TR İster bir girişimci olun, ister büyük bir firma yönetin, işletmeniz için doğru web sitesini oluşturmanıza yardımcı olmak için, şirket için bir HTML şablonu bir sayfa oluşturucu eklentisi içerir.
Дутцх | Турски |
---|---|
helpen | yardımcı olmak |
of | ister |
groot | büyük |
bevat | içerir |
html | html |
sjabloon | şablonu |
NL Met de mogelijkheid om dieper in de zoekresultaten te duiken, kunt u de concurrentie voorblijven, meer verkeer naar uw website leiden en de zichtbaarheid in zoekmachines voor uw bedrijf of uw klanten vergroten.
TR Arama sonuçlarında daha derine inme becerisine sahip olmak, rakiplerinizin önüne geçmenize, web sitenize daha fazla trafik çekmenize ve işletmeniz veya müşterileriniz için arama motoru görünürlüğünü artırmanıza olanak tanır.
Дутцх | Турски |
---|---|
zoekresultaten | arama |
verkeer | trafik |
website | web |
en | ve |
bedrijf | iş |
of | veya |
klanten | müşterileriniz |
kunt | olmak |
NL Gestreste medewerkers kunnen leiden tot een ongezonde werkomgeving, waardoor het bedrijf als geheel minder productief wordt.
TR Çalışanların aşırı stresli olması, sağlıksız bir çalışma ortamına yol açarak şirkette üretkenlik kaybına neden olabilir.
NL Gestreste medewerkers kunnen leiden tot een ongezonde werkomgeving, waardoor het bedrijf als geheel minder productief wordt.
TR Çalışanların aşırı stresli olması, sağlıksız bir çalışma ortamına yol açarak şirkette üretkenlik kaybına neden olabilir.
NL Gestreste medewerkers kunnen leiden tot een ongezonde werkomgeving, waardoor het bedrijf als geheel minder productief wordt.
TR Çalışanların aşırı stresli olması, sağlıksız bir çalışma ortamına yol açarak şirkette üretkenlik kaybına neden olabilir.
NL Gestreste medewerkers kunnen leiden tot een ongezonde werkomgeving, waardoor het bedrijf als geheel minder productief wordt.
TR Çalışanların aşırı stresli olması, sağlıksız bir çalışma ortamına yol açarak şirkette üretkenlik kaybına neden olabilir.
NL Gestreste medewerkers kunnen leiden tot een ongezonde werkomgeving, waardoor het bedrijf als geheel minder productief wordt.
TR Çalışanların aşırı stresli olması, sağlıksız bir çalışma ortamına yol açarak şirkette üretkenlik kaybına neden olabilir.
NL Gestreste medewerkers kunnen leiden tot een ongezonde werkomgeving, waardoor het bedrijf als geheel minder productief wordt.
TR Çalışanların aşırı stresli olması, sağlıksız bir çalışma ortamına yol açarak şirkette üretkenlik kaybına neden olabilir.
NL Gestreste medewerkers kunnen leiden tot een ongezonde werkomgeving, waardoor het bedrijf als geheel minder productief wordt.
TR Çalışanların aşırı stresli olması, sağlıksız bir çalışma ortamına yol açarak şirkette üretkenlik kaybına neden olabilir.
NL Gestreste medewerkers kunnen leiden tot een ongezonde werkomgeving, waardoor het bedrijf als geheel minder productief wordt.
TR Çalışanların aşırı stresli olması, sağlıksız bir çalışma ortamına yol açarak şirkette üretkenlik kaybına neden olabilir.
NL Gestreste medewerkers kunnen leiden tot een ongezonde werkomgeving, waardoor het bedrijf als geheel minder productief wordt.
TR Çalışanların aşırı stresli olması, sağlıksız bir çalışma ortamına yol açarak şirkette üretkenlik kaybına neden olabilir.
NL Gestreste medewerkers kunnen leiden tot een ongezonde werkomgeving, waardoor het bedrijf als geheel minder productief wordt.
TR Çalışanların aşırı stresli olması, sağlıksız bir çalışma ortamına yol açarak şirkette üretkenlik kaybına neden olabilir.
NL Gestreste medewerkers kunnen leiden tot een ongezonde werkomgeving, waardoor het bedrijf als geheel minder productief wordt.
TR Çalışanların aşırı stresli olması, sağlıksız bir çalışma ortamına yol açarak şirkette üretkenlik kaybına neden olabilir.
NL Gestreste medewerkers kunnen leiden tot een ongezonde werkomgeving, waardoor het bedrijf als geheel minder productief wordt.
TR Çalışanların aşırı stresli olması, sağlıksız bir çalışma ortamına yol açarak şirkette üretkenlik kaybına neden olabilir.
NL Sterker nog, wanneer spullen worden gerepareerd, blijft alle energie en blijven alle materialen die tijdens de productie zijn gebruikt, behouden. Niets wordt verspild. Niets raakt verloren.
TR Daha da iyisi, bir şeyler tamir edildiğinde, üretim sırasında kullandığı tüm enerjiyi ve tüm malzemeleri de bünyesinde tutar. Hiçbir şey boşa gitmez. Hiçbir şey kaybolmaz.
Дутцх | Турски |
---|---|
alle | tüm |
en | ve |
tijdens | sırasında |
productie | üretim |
NL Stel u scans in om als een zonnetje te lopen en zorg ervoor dat uw systeem te allen tijde veilig blijft.
TR Taramalarınızın saat gibi çalışmasını sağlayın ve sisteminizin daima güvende ve koruma altında kaldığından emin olun.
Дутцх | Турски |
---|---|
als | gibi |
en | ve |
NL 3D-printen is een heel eind gekomen sinds de desktopfiguurtjes van vroeger. Naarmate de technologie zich blijft ontwikkelen, ziet de toekomst er steeds veelbelovender uit.
TR 3B baskı, ilk zamanlarda üretilen masaüstü figürlerinden bu yana çok yol katetti. Teknoloji gelişmeye devam ederken gelecek hiç olmadığı kadar parlak görünüyor.
Дутцх | Турски |
---|---|
vroeger | ilk |
technologie | teknoloji |
ziet | görünüyor |
printen | baskı |
NL Toegang tot porno op het internet blijft een omstreden onderwerp
TR İnternette pornografiye erişim tartışmalı bir konu olarak kalmaya devam ediyor
Дутцх | Турски |
---|---|
toegang | erişim |
onderwerp | konu |
NL De informatie privé houden en alleen toegankelijk voor degenen die directe toegang hebben, is uitgegroeid tot een toenemende zorg omdat de inhoud die online opgeslagen wordt exponentieel blijft toenemen
TR Bilgiyi gizli tutmak ve sadece doğrudan erişim verilenlere erişebilir tutmak, çevrimiçi olarak saklanan içerik miktarı katlanarak artmaya devam ederken artan bir endişe haline geldi
Дутцх | Турски |
---|---|
informatie | bilgiyi |
privé | gizli |
houden | tutmak |
en | ve |
directe | doğrudan |
toegang | erişim |
inhoud | içerik |
online | çevrimiçi |
NL Ons engagement om applicaties te innoveren zal er voor zorgen dat het Internet open en gratis blijft.
TR Uygulamalarda yeniliğe olan bağlılığımız internetin açık ve özgür kalmasını garanti altına alacak.
Дутцх | Турски |
---|---|
voor | e |
open | açık |
en | ve |
NL Wij vragen dat u zich aansluit bij een groeiende, wereldwijde beweging van mensen die zich inzetten voor een doel-reden-ter verdediging, ter bevordering en ervoor te zorgen dat het Internet open en vrij blijft.
TR İnternet'in açık ve özgür kalmasını savunan, destekleyen ve bunun gerçekleşmesini sağlayan bir amacı olan sürekli büyümekte, küresel harekete katılmanızı istiyoruz.
Дутцх | Турски |
---|---|
wereldwijde | küresel |
open | açık |
NL We exporteren je transcript als markeringen in een niet-destructief sessiebestand van Adobe Audition (.sesx). Je originele audio blijft altijd behouden.
TR Transkriptinizi Adobe Audition yıkıcı olmayan bir oturum dosyasında (.sesx) işaretleyici olarak dışa aktarırız. Orijinal sesiniz her zaman korunur.
Дутцх | Турски |
---|---|
adobe | adobe |
originele | orijinal |
altijd | her zaman |
NL Hoewel SoftMaker de eigenaar van de Software blijft, hebt u bepaalde rechten om na acceptatie van deze licentieovereenkomst de Software te gebruiken
TR Yazılımın sahibi halen SoftMaker olmakla birlikte, bu lisans sözleşmesini kabul ettikten sonra Yazılımı kullanma konusunda bir takım haklara sahip olacaksınız
Дутцх | Турски |
---|---|
eigenaar | sahibi |
NL We bieden deze statische QR-codes die helemaal gratis zijn en nooit zullen verlopen. Zodra je een code hebt gegenereerd, blijft hij altijd van jou, al kun je de inhoud ervan niet bewerken en de scans niet volgen.
TR Sunduğumuz Statik QR Kodları tamamen ücretsizdir ve süresi asla dolmaz. Oluşturulduktan sonra sonsuza kadar sizindir ancak içeriği düzenleyemez veya taramalarını izleyemezsiniz.
Дутцх | Турски |
---|---|
helemaal | tamamen |
en | ve |
nooit | asla |
inhoud | içeriği |
codes | kodları |
gratis | ücretsizdir |
altijd | sonsuza |
NL Het online landschap blijft een gevaarlijk, onbestendig terrein. Malware en phishing liggen overal op de loer, en advertentierijke, snoop-websites belemmeren de surfervaring. Het is tijd om de controle terug te nemen.
TR İnternet tehlikeli bir yer olmaya devam ediyor. Kötücül yazılımlar ve oltalama saldırıları sizi beklerken reklamlarla dolu siteler internette gezinme deneyiminin tadını kaçırıyor. Kontrolü geri alma zamanı geldi.
Дутцх | Турски |
---|---|
online | internette |
en | ve |
tijd | zaman |
terug | geri |
NL Ervan uitgaande dat het up-to-date wordt gehouden, zorgt Apple ervoor dat het veilig blijft door de installatie van apps alleen toe te staan vanaf de streng geaccordeerde en bewaakte App Store
TR Güncel tutulduğu varsayıldığında, Apple yalnızca dikkatlice incelenen ve korunan App Store’dan indirilen uygulamaların yüklenmesine izin vererek güvende kalmasını sağlar
Дутцх | Турски |
---|---|
apps | uygulamaları |
alleen | yalnızca |
en | ve |
app | app |
NL Voorkom dat je snoer uitrekt, trekt en in de weg zit. Het frame heeft ingebouwde kanalen waardoor je kunt kiezen uit een van de drie mogelijke plaatsen waar je snoer naar buiten kan, zodat je bureau netjes blijft.
TR Kablonuzun gerilmesini, çekilmesini ve ayağınıza dolaşmasını önleyin. Çerçeve içinde bulunan kanallar kablonuzun çıkabilmesini için 3 farklı yoldan birini seçme imkanı sunar ve masanızın düzenli kalmasını sağlar.
Дутцх | Турски |
---|---|
en | ve |
voorkom | önleyin |
NL Het copyright voor het hier gepubliceerde materiaal en door de auteur zelf vervaardigde objecten blijft exclusief berusten bij de exploitant van deze pagina's.
TR Burada yayınlanan materyallerin telif hakkı, yazarın kendisi tarafından yaratılan nesnelerin hakları bu sayfaların operatöründe kalır.
Дутцх | Турски |
---|---|
hier | burada |
copyright | telif |
NL Er blijft een gratis CSS-tabelsjabloon over met de paginabuilder van Elementor met slepen en neerzetten, die het proces vereenvoudigt en iedereen in staat stelt om precies de website te maken die ze hebben gevisualiseerd
TR Elementor'un süreci basitleştiren ve herkesin görselleştirdiği web sitesini tam olarak oluşturmasına olanak tanıyan sürükle ve bırak sayfa oluşturucusuyla birlikte ücretsiz bir CSS tablo şablonu bırakılmıştır
Дутцх | Турски |
---|---|
en | ve |
proces | süreci |
iedereen | herkesin |
gratis | ücretsiz |
css | css |
NL Soundiiz is en blijft onafhankelijk zolang wij dat beslissen!
TR Soundiiz bağımsızdır ve biz istediğimiz sürece öyle kalacaktır!
Дутцх | Турски |
---|---|
en | ve |
NL Nu wereldwijd bekend als de referentieoplossing voor intercompatibiliteit van online muziekgegevens, blijft Soundiiz groeien en een groter publiek bereiken, dag na dag.
TR Günümüzde çevrimiçi müzik verilerinin birbiriyle uyumluluğu açısından dünya çapında referans çözüm olarak bilinen Soundiiz, gün geçtikçe büyümeye ve daha geniş bir kitleye ulaşmaya devam ediyor.
Дутцх | Турски |
---|---|
bekend | bilinen |
en | ve |
online | çevrimiçi |
NL Je wordt automatisch gewaarschuwd in het geval van een wijziging. Kan je toelaten dat je website blijft voortbestaan zonder enige monitoring ?
TR Değişiklik durumunda otomatik olarak bilgilendirilirsiniz. Şimdi sitenizi izlememek için bir sebebiniz var mı?
NL Bovendien helpen de huidverzachtende eigenschappen de huid te zuiveren en te verzorgen, waardoor deze fris, gezond en perfect zuiver blijft.
TR Dahası, cildi yatıştırıcı özellikleri cildi arındırmaya ve yumuşatmaya yardımcı olarak cildin taze, sağlıklı ve kusursuz görünmesini sağlar.
Дутцх | Турски |
---|---|
en | ve |
eigenschappen | özellikleri |
de | olarak |
gezond | sağlıklı |
NL Meer duidelijkheid over hoe we jouw gegevens delen om kwaad te voorkomen, de wet na te leven, het openbaar belang te dienen en te zorgen dat Twitter een veilige plek blijft waar iedereen welkom is
TR Zararı önlemek, yasalara uymak, kamu yararına hizmet etmek ve Twitter'ın herkes için güvenli ve samimi kalmasını sağlamak amacıyla verilerinizi nasıl paylaştığımız hakkında daha fazla açıklık.
Дутцх | Турски |
---|---|
en | ve |
zorgen | sağlamak |
voorkomen | önlemek |
NL Sterker nog, wanneer spullen worden gerepareerd, blijft alle energie en blijven alle materialen die tijdens de productie zijn gebruikt, behouden. Niets wordt verspild. Niets raakt verloren.
TR Daha da iyisi, bir şeyler tamir edildiğinde, üretim sırasında kullandığı tüm enerjiyi ve tüm malzemeleri de bünyesinde tutar. Hiçbir şey boşa gitmez. Hiçbir şey kaybolmaz.
Дутцх | Турски |
---|---|
alle | tüm |
en | ve |
tijdens | sırasında |
productie | üretim |
NL Een iPod blijft iPod, maar een iPod touch wordt iPod Touch
TR Yani iPod iPod olarak kalırken, iPod touch iPod Touch olacak
Дутцх | Турски |
---|---|
wordt | olacak |
NL Hoewel SoftMaker de eigenaar van de Software blijft, hebt u bepaalde rechten om na acceptatie van deze licentieovereenkomst de Software te gebruiken
TR Yazılımın sahibi halen SoftMaker olmakla birlikte, bu lisans sözleşmesini kabul ettikten sonra Yazılımı kullanma konusunda bir takım haklara sahip olacaksınız
Дутцх | Турски |
---|---|
eigenaar | sahibi |
Приказује се 50 од 50 превода