EN Here you’ll find tools, tactics and actions you can take to engage your organisation to help people learn about The Global Goals. So share them with the world, help make them famous and together lets make them happen.
{ссеарцх} на језику {лангфром} може се превести у следеће речи/фразе {лангто}:
EN Here you’ll find tools, tactics and actions you can take to engage your organisation to help people learn about The Global Goals. So share them with the world, help make them famous and together lets make them happen.
TR Burada, kuruluşunuzun Küresel Amaçları insanlara tanıtmasına yardımcı olacak setler, taktikler ve yapabileceğiniz şeyleri bulabilirsiniz. Bunları dünya ile paylaşın, tanınır hale getirin ve hep birlikte bunların olmasını sağlayalım.
енглески језик | Турски |
---|---|
people | insanlara |
help | yardımcı |
you can | yapabileceğiniz |
global | küresel |
share | paylaşın |
world | dünya |
EN We must give them the space to tell us about their experiences, we must believe them, and we must support them in their fight against racism
TR Yaşadıklarını anlatmaları için onlara alan tanımalı, onlara inanmalı ve ırkçılığa karşı mücadelede onları desteklemeliyiz
енглески језик | Турски |
---|---|
and | ve |
give | için |
EN This still happens today: the helpers help them deal with government authorities, translate for them, give them language lessons, help with transport
TR Bu, bugün de hala böyle: Yardım gönüllüleri mültecilere resmi dairelere gidişlerinde eşlik ediyor, onlar için tercümanlık ediyor, lisan kursları veriyor ve sürücülük hizmetleri yapıyorlar
енглески језик | Турски |
---|---|
help | yardım |
this | bu |
today | bugün |
still | hala |
language | ve |
give | için |
the | böyle |
EN Monitor all backlinks and get notified when any of them will lost. Find backlinks which were lost links and bring them back to life, keep your inbound link profile strong as possible.
TR Tüm geri bağlantıları izleyin ve bunlardan herhangi birinin ne zaman kaybedeceğine dair bilgi alın. Kayıp linkleri hayata döndürün ve backlink profilinizi mümkün olduğunca güçlü tutun.
енглески језик | Турски |
---|---|
lost | kayıp |
strong | güçlü |
get | alın |
possible | mümkün |
when | zaman |
link | bağlantı |
to | geri |
to life | hayata |
all | tüm |
of | dair |
monitor | izleyin |
any | herhangi |
links | bağlantıları |
were | ne |
and | ve |
EN Read about cryptocurrency derivatives and where traders can find the best platforms to trade them. A useful source of information for learning all the basics about cryptocurrency derivatives and where best to trade them.
TR Kripto para türevleri ve yatırımcılar için en ideal işlem platformları hakkında okuyun. Kripto para türevleri ve işlem platformları hakkında temel bilgileri öğrenmek için faydalı bir kaynak.
енглески језик | Турски |
---|---|
platforms | platformlar |
source | kaynak |
trade | işlem |
useful | faydalı |
best | en |
information | bilgileri |
of | in |
about | hakkında |
cryptocurrency | kripto |
a | bir |
read | ve |
EN Send out online invitations to your guests, keep them informed of all the updates, or let them count the days in excitement with a countdown landing page
TR Misafirlerinize online davetiyeler gönderin, onları güncel gelişmelerden haberdar edin ya da bir geri sayım sayfası oluşturarak heyecanı her zaman diri tutun
енглески језик | Турски |
---|---|
online | online |
days | zaman |
page | sayfası |
send | gönderin |
in | da |
to | geri |
them | onları |
of | her |
EN If we all fight for them, our leaders will make them happen
TR Eğer biz bunun için çabalarsak, liderlerimiz bunu gerçekleştirebileceklerdir
енглески језик | Турски |
---|---|
if | eğer |
we | biz |
will | bunu |
EN You can create custom contact forms in minutes with drag and drop, customize them visually, and instantly preview them in all responsive modes for mobile devices.
TR Sürükle ve bırak ile dakikalar içinde özel iletişim formları oluşturabilir, görsel olarak özelleştirebilir ve mobil cihazlar için tüm duyarlı modlarda anında önizleyebilirsiniz.
енглески језик | Турски |
---|---|
contact | iletişim |
minutes | dakikalar |
mobile | mobil |
devices | cihazlar |
customize | özelleştirebilir |
responsive | duyarlı |
can create | oluşturabilir |
all | tüm |
forms | formları |
and | ve |
drop | bırak |
instantly | anında |
in | içinde |
custom | ile |
EN Monitor all backlinks and get notified when any of them will lost. Find backlinks which were lost links and bring them back to life, keep your inbound link profile strong as possible.
TR Tüm geri bağlantıları izleyin ve bunlardan herhangi birinin ne zaman kaybedeceğine dair bilgi alın. Kayıp linkleri hayata döndürün ve backlink profilinizi mümkün olduğunca güçlü tutun.
енглески језик | Турски |
---|---|
lost | kayıp |
strong | güçlü |
get | alın |
possible | mümkün |
when | zaman |
link | bağlantı |
to | geri |
to life | hayata |
all | tüm |
of | dair |
monitor | izleyin |
any | herhangi |
links | bağlantıları |
were | ne |
and | ve |
EN Most of them are very pragmatic and, like the generations before them, want above all to earn good money, have a safe job and a good work-life balance
TR Oysa onlar büyük bir çoğunlukla olaya çok pragmatik yaklaşıyor ve tıpkı kendilerinden önceki nesiller gibi öncelikle iyi bir kazanç, güvenli bir meslek ve iş yaşamıyla özel yaşam arasında uyum istiyorlar
енглески језик | Турски |
---|---|
life | yaşam |
all | ya |
to | güvenli |
and | ve |
EN Read about cryptocurrency derivatives and where traders can find the best platforms to trade them. A useful source of information for learning all the basics about cryptocurrency derivatives and where best to trade them.
TR Kripto para türevleri ve yatırımcılar için en ideal işlem platformları hakkında okuyun. Kripto para türevleri ve işlem platformları hakkında temel bilgileri öğrenmek için faydalı bir kaynak.
енглески језик | Турски |
---|---|
platforms | platformlar |
source | kaynak |
trade | işlem |
useful | faydalı |
best | en |
information | bilgileri |
of | in |
about | hakkında |
cryptocurrency | kripto |
a | bir |
read | ve |
EN Send out online invitations to your guests, keep them informed of all the updates, or let them count the days in excitement with a countdown landing page
TR Misafirlerinize online davetiyeler gönderin, onları güncel gelişmelerden haberdar edin ya da bir geri sayım sayfası oluşturarak heyecanı her zaman diri tutun
енглески језик | Турски |
---|---|
online | online |
days | zaman |
page | sayfası |
send | gönderin |
in | da |
to | geri |
them | onları |
of | her |
EN Provides clinically approved best practice guidelines and matches them with each patient to provide a recommended care pathway specifically for them.
TR Klinik olarak onaylanmış en iyi uygulama kuralları sağlar ve her bir hasta için tavsiye edilen özel bir bakım yöntemi sağlamak için bunları hastalarla eşleştirir.
енглески језик | Турски |
---|---|
patient | hasta |
recommended | tavsiye edilen |
care | bakım |
approved | onaylanmış |
guidelines | kuralları |
and | ve |
provides | sağlar |
to | sağlamak |
best | en |
EN If you find lost or broken backlinks, move them back to your "In Progress" list and instantly contact your link partners to fix them
TR Kayıp veya bozuk geri bağlantılar bulursanız, bunları "Devam Ediyor" listenize geri taşıyın ve bunları düzeltmek için anında bağlantı ortaklarınızla iletişime geçin
енглески језик | Турски |
---|---|
lost | kayıp |
contact | iletişime |
fix | düzeltmek |
link | bağlantı |
to | geri |
or | veya |
instantly | anında |
and | ve |
them | için |
EN In order to make sure our Whoer VPN mobile apps do their job properly and improve them, we have to know how people, as a whole, interact with them
TR Whoer VPN mobil uygulamalarımızın işini doğru bir şekilde yaptığından ve geliştirdiğinden emin olmak için, insanların bir bütün olarak onlarla nasıl etkileşime girdiğini bilmemiz gerekiyor
енглески језик | Турски |
---|---|
vpn | vpn |
mobile | mobil |
job | iş |
whoer | whoer |
have to | gerekiyor |
people | insanlar |
and | ve |
a | bir |
apps | uygulamaları |
how | nasıl |
EN In order to make sure our VPN clients do their job properly and improve them, we have to know how people, as a whole, interact with them
TR VPN müşterilerimizin işlerini düzgün bir şekilde yapmalarını ve onları geliştirmelerini sağlamak için, insanların bir bütün olarak onlarla nasıl etkileşime girdiğini bilmemiz gerekir
енглески језик | Турски |
---|---|
vpn | vpn |
job | iş |
properly | düzgün |
have to | gerekir |
people | insanlar |
and | ve |
a | bir |
to | sağlamak |
how | nasıl |
EN These companies may drop cookies on your computer when you use them on our site or if you are already logged in to them.
TR Eğer bu firmaların hizmetlerine bizim sitemiz üzerinden giriş yaptıysanız, bu firmalar bilgisayarınıza çerez bırakmış olabilirler.
енглески језик | Турски |
---|---|
computer | bilgisayar |
if | eğer |
cookies | çerez |
these | bu |
companies | firmalar |
our | bizim |
EN Stellar is a platform for financial tools, with a self-serve architecture that makes it easy to issue Digital Assets, connect them to real-world assets, and exchange them using built-in orderbooks
TR Stellar kullanımı kolay Dijital Varlıklar çıkarmak, onları gerçek varlıklara bağlamak ve yerleşik teklif defterleri ile alıp satabilmek için self servis bir mimari ile yaratılmış bir finansal araçlar platformdur
енглески језик | Турски |
---|---|
financial | finansal |
architecture | mimari |
easy | kolay |
assets | varlıklar |
built-in | yerleşik |
stellar | stellar |
self | self |
real | gerçek |
tools | araçlar |
using | kullanımı |
digital | dijital |
makes | ile |
and | ve |
EN You can then copy them and use them to help generate ideas for your own content and/or handpick the best ones that are relevant for your content.
TR Daha sonra bunları kopyalayabilir ve kendi içeriğiniz için fikir üretmeye yardımcı olmak ve/veya içeriğinizle alakalı en iyi olanları seçmek için kullanabilirsiniz.
енглески језик | Турски |
---|---|
ideas | fikir |
relevant | alakalı |
help | yardımcı |
or | veya |
and | ve |
best | en |
EN The Standard plan is a single-user pay-as-you-go plan. You purchase transcription hours up front and use them as you need them. This is perfect if you have a small transcription project.
TR Standart plan, tek kullanıcılı kullandıkça öde planıdır. Önden transkripsiyon saatleri satın alın ve ihtiyacınız olduğu gibi kullanın. Küçük bir transkripsiyon projeniz varsa bu mükemmeldir.
енглески језик | Турски |
---|---|
standard | standart |
transcription | transkripsiyon |
hours | saatleri |
small | küçük |
use | kullanın |
if | varsa |
this | bu |
purchase | satın |
is | olduğu |
and | ve |
you need | ihtiyacınız |
plan | plan |
a | bir |
EN You may want to analyze them on your own platform or upload to a third-party application or just to keep data in an external storage and delete them from forms.app in order to free up your package capacity.
TR Paket kapasitenizi boşaltmak için bunları kendi platformunuzda analiz etmek veya bir üçüncü taraf uygulamasına yüklemek veya yalnızca verileri harici bir depolamada tutmak ve forms.app'dan silmek isteyebilirsiniz.
енглески језик | Турски |
---|---|
external | harici |
delete | silmek |
package | paket |
party | taraf |
app | uygulaması |
data | verileri |
third | üçüncü |
analyze | analiz |
or | veya |
a | bir |
and | ve |
to keep | tutmak |
EN Many people find that Windows, an otherwise decent piece of software, withdraws so many rights from them, that it is not worth them using it. macOS is not much better, either.
TR Pek çok insan, başka türlü iyi bir yazılım olan Windows'un kendilerinden çok fazla hakkı aldığını ve kullanmaya değmediğini düşünmektedir. macOS de bundan daha iyi değildir.
енглески језик | Турски |
---|---|
people | insan |
software | yazılım |
macos | macos |
rights | hakkı |
using | kullanmaya |
from | bundan |
many | pek |
much | de |
better | daha iyi |
otherwise | başka |
not | değildir |
is | olan |
of | bir |
EN Preparing weekly and monthly progress reports in the desired format, writing them in Turkish and English, and sending them to the relevant units,
TR Haftalık ve aylık ilerleme raporlarının istenilen formatta hazırlanıp Türkçe ve İngilizce dilde yazılarak ilgili birimlere gönderilmesi,
енглески језик | Турски |
---|---|
weekly | haftalık |
monthly | aylık |
progress | ilerleme |
relevant | ilgili |
and | ve |
to | e |
turkish | türk |
reports | raporlar |
EN We may also provide notices to you by posting them in your Account on the Website, or by sending them to an email address that you have previously provided to us.
TR Ayrıca, Web Sitesindeki Hesabınıza göndererek veya daha önce bize verdiğiniz bir e-posta adresine göndererek size bildirimde bulunabiliriz.
енглески језик | Турски |
---|---|
your account | hesabınıza |
by sending | göndererek |
website | web |
account | hesabı |
posta | |
previously | daha önce |
or | veya |
us | bize |
also | ayrıca |
EN As an independent business owner you will enjoy Amway’s high-quality products in your life, sell them to others and build relationships with people to help them start their own business.
TR Amway Serbest Girişimcisi olarak Amway’in yüksek kaliteli ürünlerini zevkle kullanacak, başkalarına satacak ve insanlarla ilişki kurarak onların da kendi işlerini başlatmalarına yardımcı olacaksınız.
енглески језик | Турски |
---|---|
business | iş |
others | başkaları |
people | insanlarla |
high | yüksek |
products | ürünlerini |
help | yardımcı |
you will | olacaksınız |
in | da |
them | onları |
quality | kaliteli |
and | ve |
to | olarak |
EN There are many video credits I haven’t used during the previous month. Can you roll them back so that I can use them this month?
TR Geçtiğimiz ay kullanmadığım birçok video kredisi vardı. Söz konusu kredileri bu ay kullanabilmem için aktarabilir misiniz?
енглески језик | Турски |
---|---|
video | video |
month | ay |
this | bu |
many | çok |
previous | bir |
EN No, there is no limit on the number of workspaces. You can create them as you need them. Learn more.
TR Hayır, çalışma alanı sayısında herhangi bir sınırlama yok. İhtiyaç duydukça yeni çalışma alanı oluşturabilirsiniz. Dafa fazla bilgi.
енглески језик | Турски |
---|---|
create | oluşturabilirsiniz |
number | sayısı |
learn | bilgi |
more | fazla |
EN Do what live chat can't: give your website visitors the option to talk to a team member on the phone within 30 seconds or less. Have them enter their phone number and interact with them instantaneously.
TR Canlı sohbetin yapamadığını yapın: sitenizdeki ziyaretçilerin temsilci ekibinizden biriyle 30 saniye içinde telefonla görüşmesini sağlayın. Tek yapmaları gereken telefon numaralarını girmek.
енглески језик | Турски |
---|---|
visitors | ziyaretçilerin |
seconds | saniye |
have | gereken |
live | canlı |
phone | telefon |
to | yapın |
your | sitenizdeki |
EN Stellar is a platform for financial tools, with a self-serve architecture that makes it easy to issue Digital Assets, connect them to real-world assets, and exchange them using built-in orderbooks
TR Stellar kullanımı kolay Dijital Varlıklar çıkarmak, onları gerçek varlıklara bağlamak ve yerleşik teklif defterleri ile alıp satabilmek için self servis bir mimari ile yaratılmış bir finansal araçlar platformdur
енглески језик | Турски |
---|---|
financial | finansal |
architecture | mimari |
easy | kolay |
assets | varlıklar |
built-in | yerleşik |
stellar | stellar |
self | self |
real | gerçek |
tools | araçlar |
using | kullanımı |
digital | dijital |
makes | ile |
and | ve |
EN Provides clinically approved best practice guidelines and matches them with each patient to provide a recommended care pathway specifically for them.
TR Klinik olarak onaylanmış en iyi uygulama kuralları sağlar ve her bir hasta için tavsiye edilen özel bir bakım yöntemi sağlamak için bunları hastalarla eşleştirir.
енглески језик | Турски |
---|---|
patient | hasta |
recommended | tavsiye edilen |
care | bakım |
approved | onaylanmış |
guidelines | kuralları |
and | ve |
provides | sağlar |
to | sağlamak |
best | en |
EN This developed into a sport, in which people would race their cars up dunes, and modify them to make them faster and more powerful
TR Bu, insanların arabalarını kum tepelerinde yarışacakları ve onları daha hızlı ve daha güçlü hale getirmek için değiştirecekleri bir spora dönüştü
енглески језик | Турски |
---|---|
faster | hızlı |
powerful | güçlü |
cars | arabalar |
this | bu |
people | insanlar |
and | ve |
a | bir |
EN As a result, many tasks are currently being left undone, because we are no longer able to carry them out or can only perform them in much reduced form
TR Bu nedenle kimi görevlerimizi yerine getiremiyor ya da sadece kısıtlı çerçevede yerine getirebiliyoruz
енглески језик | Турски |
---|---|
in | da |
to | nedenle |
out | bu |
EN We would like to start with them, provided they pass the very thorough examination we're about to put them through.
TR Bunlarla başlamak istiyoruz, yalnız şu anda onlara uyguladığımız esaslı bir sınavı geçmeleri şartıyla.
енглески језик | Турски |
---|---|
we | istiyoruz |
the | anda |
them | onlara |
to | bir |
EN The start-up hires refugees, gives them job and language training, and later places them with partner companies
TR Münih’li social startup sığınmacıları işe alıyor, onları uzmanlık ve lisan eğitimiyle geliştiriyor ve onları daha sonra bir partner firmaya yerleştiriyor
енглески језик | Турски |
---|---|
job | iş |
start | startup |
partner | partner |
later | daha sonra |
and | ve |
the | sonra |
them | onları |
EN The people of the Erzgebirge got their own back in their own way: by immortalizing the authorities with wooden figures, painting them with fanciful uniforms and weapons – and putting them to work cracking hard nuts.
TR Erzgebirge sakinleri kendi usulleriye intikam aldılar: Otoriteleri ahşap figürler olarak ebedileştirdiler, onları fantezi yüklü üniformalarla, silahlarla resimleştirip onlara bundan sonra sürekli çetin cevizler kırdırttılar.
енглески језик | Турски |
---|---|
wooden | ahşap |
the | sonra |
them | onları |
EN I keep some of them, because I want to give them away, and others as mementos
TR Kimilerini başkalarına vermek üzere saklıyorum, kimilerini hatıra olarak
енглески језик | Турски |
---|---|
others | başkaları |
EN The Italian government and other critics accuse them of using their missions to boost the business of human traffickers, or even working directly with them.
TR İtalyan hükümeti ve eleştiride bulunan daha başkaları, onları yaptıkları çalışmayla insan kaçakçılarının kazancını daha da artırmakla ve hatta doğrudan onlarla işbirliği yapmakla suçluyor.
енглески језик | Турски |
---|---|
government | hükümeti |
human | insan |
directly | doğrudan |
to | hatta |
and | ve |
business | iş |
them | onları |
of | nın |
EN They aim to recognise refugees’ potential early on to offer them targeted support and subsequently place them in skilled jobs, which usually also require good knowledge of German, or study programmes
TR Son dönemde Federal İş Ajansı ve Federal Göç ve Mülteciler Dairesi’nin (BAMF) Erken Müdahale Programı Hamburg, Berlin ya da Köln gibi pek çok büyük şehirde hayata geçirildi
енглески језик | Турски |
---|---|
refugees | mülteciler |
early | erken |
good | büyük |
in | da |
and | ve |
EN (optional) Creating HitBTC account . You’ll see your credentials on the screen. It will be displayed just once, make sure you copied them and stored in a safe place since you won’t be able to recover them.
TR (isteğe bağlı) HitBTC hesabı oluşturma . Kimlik bilgilerinizi ekranda göreceksiniz. Yalnızca bir kez görüntülenecek, onları kopyaladığınızdan ve kurtaramayacağınız için güvenli bir yerde sakladığınızdan emin olun.
енглески језик | Турски |
---|---|
optional | isteğe |
creating | oluşturma |
credentials | kimlik |
place | yerde |
account | hesabı |
and | ve |
a | bir |
the | yalnızca |
EN Attention Assist is a drowsiness detection system that warns drivers to prevent them falling asleep momentarily whilst driving. It will prompt them to take a break before it's too late.
TR Dikkat Asistanı, sürüş sırasında anlık olarak uyuya kalmalarını önlemek üzere sürücüleri uyaran uyku algılama sistemidir. Çok geç olmadan önce mola vermeleri konusunda sürücüleri uyarır.
енглески језик | Турски |
---|---|
attention | dikkat |
detection | algılama |
late | geç |
to | konusunda |
is | olarak |
prevent | önlemek |
before | önce |
EN In order to make sure our VPN clients do their job properly and improve them, we have to know how people, as a whole, interact with them
TR VPN müşterilerimizin işlerini düzgün bir şekilde yapmalarını ve onları geliştirmelerini sağlamak için, insanların bir bütün olarak onlarla nasıl etkileşime girdiğini bilmemiz gerekir
енглески језик | Турски |
---|---|
vpn | vpn |
job | iş |
properly | düzgün |
have to | gerekir |
people | insanlar |
and | ve |
a | bir |
to | sağlamak |
how | nasıl |
EN In order to make sure our Whoer VPN mobile apps do their job properly and improve them, we have to know how people, as a whole, interact with them
TR Whoer VPN mobil uygulamalarımızın işini doğru bir şekilde yaptığından ve geliştirdiğinden emin olmak için, insanların bir bütün olarak onlarla nasıl etkileşime girdiğini bilmemiz gerekiyor
енглески језик | Турски |
---|---|
vpn | vpn |
mobile | mobil |
job | iş |
whoer | whoer |
have to | gerekiyor |
people | insanlar |
and | ve |
a | bir |
apps | uygulamaları |
how | nasıl |
EN No need to copy and paste the keywords you’ve researched to a separate document. Save them in custom lists so they’re ready in the dashboard whenever you need them.
TR Araştırdığınız anahtar kelimeleri kopyalayıp ayrı bir belgeye yapıştırmanıza gerek yok. Bunları özel listelere kaydedin, böylece ihtiyaç duyduğunuzda kontrol panelinde hazır olsunlar.
енглески језик | Турски |
---|---|
keywords | anahtar |
save | kaydedin |
ready | hazır |
separate | ayrı |
need | ihtiyaç |
and | özel |
EN If you like our products, you can use them for free and create an additional income stream by sharing your link with friends or build a following promoting them on social media!
TR Ürünlerimizi beğendiyseniz, ücretsiz olarak kullanabilir ve bağlantınızı arkadaşlarınızla paylaşarak veya sosyal medyada tanıtarak bir takipçi kitlesi oluşturarak ek bir gelir akışı oluşturabilirsiniz!
енглески језик | Турски |
---|---|
create | oluşturabilirsiniz |
additional | ek |
income | gelir |
friends | arkadaşlar |
by sharing | paylaşarak |
stream | akışı |
free | ücretsiz |
by | oluşturarak |
can use | kullanabilir |
link | bağlantı |
or | veya |
social | sosyal |
and | ve |
EN If you like our products, you can use them for free and create an additional income stream by sharing your link with friends or build a following promoting them on social media!
TR Ürünlerimizi beğendiyseniz, ücretsiz olarak kullanabilir ve bağlantınızı arkadaşlarınızla paylaşarak veya sosyal medyada tanıtarak bir takipçi kitlesi oluşturarak ek bir gelir akışı oluşturabilirsiniz!
енглески језик | Турски |
---|---|
create | oluşturabilirsiniz |
additional | ek |
income | gelir |
friends | arkadaşlar |
by sharing | paylaşarak |
stream | akışı |
free | ücretsiz |
by | oluşturarak |
can use | kullanabilir |
link | bağlantı |
or | veya |
social | sosyal |
and | ve |
EN If you like our products, you can use them for free and create an additional income stream by sharing your link with friends or build a following promoting them on social media!
TR Ürünlerimizi beğendiyseniz, ücretsiz olarak kullanabilir ve bağlantınızı arkadaşlarınızla paylaşarak veya sosyal medyada tanıtarak bir takipçi kitlesi oluşturarak ek bir gelir akışı oluşturabilirsiniz!
енглески језик | Турски |
---|---|
create | oluşturabilirsiniz |
additional | ek |
income | gelir |
friends | arkadaşlar |
by sharing | paylaşarak |
stream | akışı |
free | ücretsiz |
by | oluşturarak |
can use | kullanabilir |
link | bağlantı |
or | veya |
social | sosyal |
and | ve |
EN The Standard plan is a single-user pay-as-you-go plan. You purchase transcription hours up front and use them as you need them. This is perfect if you have a small transcription project.
TR Standart plan, tek kullanıcılı kullandıkça öde planıdır. Önden transkripsiyon saatleri satın alın ve ihtiyacınız olduğu gibi kullanın. Küçük bir transkripsiyon projeniz varsa bu mükemmeldir.
енглески језик | Турски |
---|---|
standard | standart |
transcription | transkripsiyon |
hours | saatleri |
small | küçük |
use | kullanın |
if | varsa |
this | bu |
purchase | satın |
is | olduğu |
and | ve |
you need | ihtiyacınız |
plan | plan |
a | bir |
EN You may want to analyze them on your own platform or upload to a third-party application or just to keep data in an external storage and delete them from forms.app in order to free up your package capacity.
TR Paket kapasitenizi boşaltmak için bunları kendi platformunuzda analiz etmek veya bir üçüncü taraf uygulamasına yüklemek veya yalnızca verileri harici bir depolamada tutmak ve forms.app'dan silmek isteyebilirsiniz.
енглески језик | Турски |
---|---|
external | harici |
delete | silmek |
package | paket |
party | taraf |
app | uygulaması |
data | verileri |
third | üçüncü |
analyze | analiz |
or | veya |
a | bir |
and | ve |
to keep | tutmak |
EN Removed the fade in effect from the buttons. They are now properly sized from the start so there?s no need to keep them hidden while sizing logic is adjusting them. Instead they can now be visible from page load.
TR Düğmelerden fade in efekti kaldırıldı. Artık, başlangıçtan itibaren uygun şekilde boyutlandırıldılar, bu yüzden onları mantığa göre ayarlayarak onları gizlemenize gerek kalmayacak. Bunun yerine artık sayfa yükünden görülebilirler.
енглески језик | Турски |
---|---|
start | başlangıç |
need | gerek |
load | yük |
instead | bunun yerine |
now | bu |
so | bu yüzden |
page | sayfa |
the | şekilde |
EN Curves are easier to edit and your system can display and print them faster if you draw them using as few anchor points as possible
TR Eğrilerin düzenlenmesi daha kolaydır ve mümkün olan en az sayıda bağlantı noktası kullanarak çizerseniz sisteminiz bunları daha hızlı görüntüleyebilir ve yazdırabilir
енглески језик | Турски |
---|---|
faster | hızlı |
possible | mümkün |
are | olan |
and | ve |
using | kullanarak |
Приказује се 50 од 50 превода