NL Wij weten dat u van uw werk houdt. Daarom werken we samen met toonaangevende technologiebedrijven om integraties te bouwen die uw werk sneller, slimmer en gemakkelijker maken.
"werk houdt" në Holandeze mund të përkthehet në turk fjalët/frazat e mëposhtme:
NL Wij weten dat u van uw werk houdt. Daarom werken we samen met toonaangevende technologiebedrijven om integraties te bouwen die uw werk sneller, slimmer en gemakkelijker maken.
TR Yaptığınız işi yapmayı sevdiğinizi biliyoruz. Bu nedenle, işinizi daha hızlı, daha akıllı ve daha kolay hale getiren entegrasyonlar oluşturmak için önde gelen teknoloji şirketleriyle ortaklık yapıyoruz.
Holandeze | turk |
---|---|
integraties | entegrasyonlar |
en | ve |
sneller | hızlı |
NL Wij weten dat u van uw werk houdt. Daarom werken we samen met toonaangevende technologiebedrijven om integraties te bouwen die uw werk sneller, slimmer en gemakkelijker maken.
TR Yaptığınız işi yapmayı sevdiğinizi biliyoruz. Bu nedenle, işinizi daha hızlı, daha akıllı ve daha kolay hale getiren entegrasyonlar oluşturmak için önde gelen teknoloji şirketleriyle ortaklık yapıyoruz.
Holandeze | turk |
---|---|
integraties | entegrasyonlar |
en | ve |
sneller | hızlı |
NL Houdt werk- en persoonlijke gegevens op hetzelfde apparaat gescheiden, zodat de veiligheid en de privacy van de gebruiker worden gewaarborgd.
TR Aynı cihazdaki ayrı iş ve kişisel veriler, güvenliği ve kullanıcı gizliliğini garanti eder.
Holandeze | turk |
---|---|
en | ve |
persoonlijke | kişisel |
gegevens | veriler |
veiligheid | güvenliği |
hetzelfde | aynı |
gebruiker | kullanıcı |
NL Houdt werk- en persoonlijke gegevens op hetzelfde apparaat gescheiden, zodat de veiligheid en de privacy van de gebruiker worden gewaarborgd.
TR Aynı cihazdaki ayrı iş ve kişisel veriler, güvenliği ve kullanıcı gizliliğini garanti eder.
Holandeze | turk |
---|---|
en | ve |
persoonlijke | kişisel |
gegevens | veriler |
veiligheid | güvenliği |
hetzelfde | aynı |
gebruiker | kullanıcı |
NL “Ik kom graag naar mijn werk in de wetenschap dat geen enkele dag hetzelfde is als gisteren. Dat kan bijvoorbeeld doordat er een nieuw gezicht of nieuwe productfunctie is. Hoe het ook zij, mijn werk hier is gewoon erg geweldig.”
TR “Bugünün dünden tamamen farklı olacağını bilerek işe gelmeyi çok seviyorum. Bu yenilik, yeni bir yüz veya yeni bir ürün olabilir - ne olursa olsun, burada çalışmak çok heyecan verici.”
Holandeze | turk |
---|---|
werk | iş |
kan | olabilir |
gezicht | yüz |
NL Stroomlijn de meest complexe functieoverschrijdende processen. Automatiseer repetitief, handmatig werk terwijl je groeit en stel je teams in staat zich te concentreren op het werk dat ertoe doet.
TR En karmaşık işlevler arası süreçleri kolaylaştırın. Siz büyüdükçe tekrarlayan, manuel çalışmayı otomatikleştirin ve ekiplerinizi önemli olan işe odaklanmaları için güçlendirin.
Holandeze | turk |
---|---|
meest | en |
complexe | karmaşık |
processen | süreçleri |
handmatig | manuel |
en | ve |
je | siz |
NL Automatiseer repetitief werk zodat jij en jouw team zich kunnen concentreren op werk dat jouw talent vereist.
TR Tekrarlayan çalışmayı otomatikleştirin, böylece siz ve ekibiniz yeteneğinizi gerektiren işe odaklanabilirsiniz.
Holandeze | turk |
---|---|
werk | iş |
jij | siz |
en | ve |
NL Verander ouderwetse spreadsheets eenvoudig in slimme borden die je als Gantt-diagrammen kunt bekijken. Plaats je werk in context en werk naadloos samen met je hele team.
TR Eski moda elektronik tabloları kolayca Gantt şemaları olarak görüntüleyebileceğiniz akıllı tahtalara dönüştürün. Çalışmanızı bağlama oturtun ve tüm ekibinizle sorunsuz bir şekilde işbirliği yapın.
Holandeze | turk |
---|---|
eenvoudig | kolayca |
werk | iş |
en | ve |
naadloos | sorunsuz |
slimme | akıllı |
NL Stroomlijn de meest complexe functieoverschrijdende processen. Automatiseer repetitief, handmatig werk terwijl je groeit en stel je teams in staat zich te concentreren op het werk dat ertoe doet.
TR En karmaşık işlevler arası süreçleri kolaylaştırın. Siz büyüdükçe tekrarlayan, manuel çalışmayı otomatikleştirin ve ekiplerinizi önemli olan işe odaklanmaları için güçlendirin.
Holandeze | turk |
---|---|
meest | en |
complexe | karmaşık |
processen | süreçleri |
handmatig | manuel |
en | ve |
je | siz |
NL Automatiseer repetitief werk zodat jij en jouw team zich kunnen concentreren op werk dat jouw talent vereist.
TR Tekrarlayan çalışmayı otomatikleştirin, böylece siz ve ekibiniz yeteneğinizi gerektiren işe odaklanabilirsiniz.
Holandeze | turk |
---|---|
werk | iş |
jij | siz |
en | ve |
NL Werk effectief organisatiebreed samen om een helder beeld te krijgen van al je werk. Blijf op de hoogte met gebruiksvriendelijke automatiseringen en real-time meldingen.
TR Tüm çalışmalarınıza genel bir bakış elde etmek için kuruluş genelinde etkin bir şekilde işbirliği yapın. Kullanımı kolay otomasyonlar ve gerçek zamanlı bildirimlerle güncel kalın.
Holandeze | turk |
---|---|
en | ve |
real | gerçek |
blijf | kalın |
NL Verander ouderwetse spreadsheets eenvoudig in slimme borden die je als Gantt-diagrammen kunt bekijken. Plaats je werk in context en werk naadloos samen met je hele team.
TR Eski moda elektronik tabloları kolayca Gantt şemaları olarak görüntüleyebileceğiniz akıllı tahtalara dönüştürün. Çalışmanızı bağlama oturtun ve tüm ekibinizle sorunsuz bir şekilde işbirliği yapın.
Holandeze | turk |
---|---|
eenvoudig | kolayca |
werk | iş |
en | ve |
naadloos | sorunsuz |
slimme | akıllı |
NL Stroomlijn de meest complexe functieoverschrijdende processen. Automatiseer repetitief, handmatig werk terwijl je groeit en stel je teams in staat zich te concentreren op het werk dat ertoe doet.
TR En karmaşık işlevler arası süreçleri kolaylaştırın. Siz büyüdükçe tekrarlayan, manuel çalışmayı otomatikleştirin ve ekiplerinizi önemli olan işe odaklanmaları için güçlendirin.
Holandeze | turk |
---|---|
meest | en |
complexe | karmaşık |
processen | süreçleri |
handmatig | manuel |
en | ve |
je | siz |
NL “Ik kom graag naar mijn werk in de wetenschap dat geen enkele dag hetzelfde is als gisteren. Dat kan bijvoorbeeld doordat er een nieuw gezicht of nieuwe productfunctie is. Hoe het ook zij, mijn werk hier is gewoon erg geweldig.”
TR “Bugünün dünden tamamen farklı olacağını bilerek işe gelmeyi çok seviyorum. Bu yenilik, yeni bir yüz veya yeni bir ürün olabilir - ne olursa olsun, burada çalışmak çok heyecan verici.”
Holandeze | turk |
---|---|
werk | iş |
kan | olabilir |
gezicht | yüz |
NL Een certificaat is een soort onderscheiding die wordt gegeven voor goed werk, het voltooien van iets of een ander soort actie of positief gedrag.. Het zijn leuke manieren om je leerlingen of medewerkers te belonen voor hun harde werk.
TR Tüm ödüller özeldir ve kişiselleştirilmiş sertifikalarınız bunu daha da özel bir hale getirebilir. Ücretsiz çevrimiçi sertifika hazırlama aracındaki sertifika tasarım şablonlarından birini seçin ve kendi tarzınızı ekleyin.
NL Reizen is mogelijk en makkelijk mits men rekening houdt met de Covid-19 beperkingen
TR Covid-19 kurallarını bildikten sonra seyahat etmek çok kolay
Holandeze | turk |
---|---|
makkelijk | kolay |
NL De extra verificatielaag houdt een account veilig op het moment dat het wachtwoord is gecompromitteerd.
TR Bu, başka bir kimlik doğrulama katmanı ekleyerek parola tehlikeye girdiğinde bir hesabı korur.
Holandeze | turk |
---|---|
wachtwoord | parola |
account | hesabı |
NL Stel een projectoverzicht en een projecttracker op in één enkel document, op basis waarvan u stakeholders op de hoogte houdt en actie kunt ondernemen.
TR Paydaşların güncel bilgi sahibi olabileceği ve eyleme geçebileceği tek bir belgede bir proje bilgilendirmesi ve proje takip aracı oluşturun.
Holandeze | turk |
---|---|
en | ve |
NL Eigendom houdt in dat je het zou moeten kunnen openen, hacken, repareren, upgraden of versieren zoals jij dat wilt.
TR Bir şeye sahip olmak onu açabilme, hekleme, tamir etme, geliştirme hakkının da sende olması anlamına gelmelidir.
Holandeze | turk |
---|---|
repareren | tamir |
je | onu |
NL Als u de vraag beantwoordt, is uw portefeuille veilig als u zich aan deze basisveiligheidsregels houdt: Houd uw apparaat veilig
TR Sorunun cevabı olarak, buradaki temel güvenlik kurallarına uyarsanız cüzdanınız güvende olur: Cihazınızı güvende tutun
Holandeze | turk |
---|---|
veilig | güvenlik |
NL Googlebot houdt van websites zonder fouten. Help Google bij het begrijpen van de content op de website en krijg een hogere ranking en meer verkeer.
TR Googlebot, hatasız web sitelerini sever. Google’a web sitenizin içeriğini anlama, daha yüksek sıralama ve daha fazla trafik alma konusunda yardımcı olun.
Holandeze | turk |
---|---|
en | ve |
een | a |
ranking | sıralama |
verkeer | trafik |
het | olun |
NL De erkenning dat uw bedrijf zich houdt aan maatschappelijk en ecologisch verantwoorde principes.
TR Sosyal ve çevresel prensiplere saygı gösteren bir şirket olarak tanınma.
Holandeze | turk |
---|---|
en | ve |
bedrijf | şirket |
NL Onze bekroonde antivirusbescherming houdt schadelijke dreigingen op afstand van uw systeem.
TR Ödüllü antivirüs korumamız, zararlı tehditleri sisteminizden uzak tutar.
Holandeze | turk |
---|---|
houdt | tutar |
schadelijke | zararlı |
NL Onze bekroonde antivirusbescherming houdt schadelijke dreigingen uit de buurt van uw systeem.
TR Ödüllü antivirüs korumamız, zararlı tehditleri sisteminizden uzak tutar.
Holandeze | turk |
---|---|
houdt | tutar |
schadelijke | zararlı |
NL De pincet met veer houdt kabels of componenten zelf vast zodat jij je handen vrij hebt
TR Yaylı cımbızlar dokunmaya gerek kalmadan kabloları veya parçaları tutar
Holandeze | turk |
---|---|
houdt | tutar |
of | veya |
NL Stephen houdt toezicht op ons engineeringteam en is verantwoordelijk voor de onderliggende technologie van Sonix. Hij vergeet meestal om zich aan te kleden op fotodagen.
TR Stephen mühendislik ekibimizi yönetir ve Sonix'in temel teknolojisinden sorumludur. Genellikle fotoğraf günlerinde giyinmeyi unutur.
Holandeze | turk |
---|---|
en | ve |
sonix | sonix |
meestal | genellikle |
NL Ook houdt Sonix je media en transcripties georganiseerd, zodat je gemakkelijk belangrijke geluidsbeten kunt vinden.
TR Ayrıca, Sonix medya ve transkriptlerinizi düzenli tutar, böylece anahtar ses ısırıklarını kolayca bulabilirsiniz.
Holandeze | turk |
---|---|
ook | ayrıca |
houdt | tutar |
media | medya |
en | ve |
georganiseerd | düzenli |
zodat | böylece |
gemakkelijk | kolayca |
NL Wij zijn er om je bedrijf er fantastisch te doen uitzien, zodat jij kunt doen waar je van houdt.
TR Şirketinizin iyi görünmesine yardım etmek için buradayız ki sevdiğiniz işi yapabilesiniz.
Holandeze | turk |
---|---|
bedrijf | iş |
NL Wij helpen je kortom om je bedrijf er fantastisch uit te laten zien, zodat jij kunt doen waar je van houdt.
TR Kısacası, şirketinizin iyi görünmesine yardım etmek için buradayız ki sevdiğiniz işi yapabilesiniz.
Holandeze | turk |
---|---|
bedrijf | iş |
NL Control Union Certifications houdt zich aan strenge professionele audit- en certificeringsprocedures. Neem contact met ons op en wij vertellen u wat wij voor u kunnen doen.
TR Control Union, sıkı profesyonel denetim ve sertifikasyon prosedürleri uygular. Bizimle iletişime geçin ve size, yıllık hizmetlerimize dair bir teklif sunalım.
Holandeze | turk |
---|---|
en | ve |
contact | iletişime |
audit | denetim |
u | size |
NL Dit houdt in dat u bij gebruik van meerdere (verschillende) teams aparte postvakken kunt hebben voor elk team via één Crisp-account
TR Bu, örneğin, bir Unlimited CRM kullanıcı tabanınızda 100 kişi veya 1 milyon kişiniz olsa da aynı aylık ücreti ödeyeceğiniz anlamına gelir
NL Standaard houdt FreeOffice voor Windows zichzelf automatisch up-to-date door de servicepacks van onze servers te downloaden.
TR Varsayılan olarak, Windows için FreeOffice hizmet paketlerini sunucularımızdan otomatik olarak indirerek kendini güncel tutar.
Holandeze | turk |
---|---|
houdt | tutar |
windows | windows |
NL Trex houdt zich al sinds 1996 bezig met het ontwikkelen, definiëren en perfectioneren van composietterrassen, en is zo de grootste fabrikant ter wereld geworden van houtalternatieve terrasproducten
TR 1996 yılından itibaren, Trex ahşap alternatifi Deck ürünlerinde dünyanın en büyük üreticisi konumuna gelerek, kompozit Deck kategorisini icat etti, tanımladı ve mükemmelleştirdi
Holandeze | turk |
---|---|
en | ve |
wereld | dünyanın |
van | itibaren |
NL Voorbeeld: U houdt een maand lang een enquête waaraan 550 personen deelnemen
TR Örnek: Mesela 1 ay süreli anketinize 550 kişi katıldı
Holandeze | turk |
---|---|
maand | ay |
NL WebShield controleert sites op onbetrouwbare en frauduleuze activiteiten, en houdt zo uw onbetaalbare gegevens uit de buurt van cybercriminelen.
TR WebShield, siteleri güvenilmeyen ve dolandırıcılık amaçlı faaliyetlere karşı kontrol ederek paha biçilmez verilerinizi siber suçlulardan uzak tutar.
Holandeze | turk |
---|---|
controleert | kontrol |
sites | siteleri |
en | ve |
houdt | tutar |
NL Identificeer al vroeg in een belangrijk publicatieproces tekstovereenkomsten zodat de kwaliteit van uw manuscripten de reputatie van uw instelling hoog houdt.
TR Önemli yazıları yayına hazırlarken metin benzerliklerini erken evrede belirleyerek yazılarınızın kalitesiyle kurumunuzun itibarını koruyun.
Holandeze | turk |
---|---|
vroeg | erken |
NL Als je van onze producten houdt en ons merk sterk aanbeveelt, of als je gewoon een fan bent van de passie die wordt gegoten in het bouwen van SteelSeries-producten, dan willen we je uitrusten en belonen.
TR Ürünlerimizi seviyorsanız ve markanın destekçisiyseniz veya SteelSeries ürünlerini oluşturan tutkunun hayranıysanız sizi ürünlerle donatıp ödüllendirmek isteriz.
Holandeze | turk |
---|---|
en | ve |
producten | ürünlerini |
NL Eenvoudig te monteren en houdt je bureau schoon
TR Kolaya montajlanır ve masanızın düzenli kalmasını sağlar
Holandeze | turk |
---|---|
en | ve |
NL Als mede-oprichter is Thomas de back-endexpert van het team. Hij houdt zich zowel bezig met de relatie met de technische partners als met de financiële en commerciële aspecten van Soundiiz.
TR Kurucu ortaklardan Thomas, ekibin Back-End (arka plan) uzmanıdır. Soundiiz'in teknik ortaklarıyla olan ilişkilerinin yanı sıra finansal ve ticari yönleriyle ilgilenir.
Holandeze | turk |
---|---|
technische | teknik |
financiële | finansal |
en | ve |
is | olan |
NL Hyaluronzuur en natrium PCA voorkomen dat de huid water verliest en uitdroogt, helpen bij de wederopbouw van de intercellulaire lijm die de huidcellen bij elkaar houdt, en houden je huid jeugdig, gehydrateerd en vol.
TR Hyaluronik Asit ve Sodyum PCA cildin su kaybetmesini ve kurumasını önler, cilt hücrelerini bir arada tutan hücreler arası yapıştırıcının yeniden oluşturulmasına yardımcı olur ve cildinizi genç, nemli ve dolgun tutar.
Holandeze | turk |
---|---|
en | ve |
huid | cilt |
water | su |
helpen | yardımcı olur |
houdt | tutar |
NL LUNA™ 3 houdt van alle huidbehoeften. Kies uit opties met borstelharen die zijn aangepast voor een deskundige verzorging van de gevoelige, normale of gemengde huid of de dikkere mannenhuid.
TR LUNA™ 3, cildin tüm ihtiyaçlarını karşılar. Sırasıyla hassas, normal, karma ve erkek cildine uygun olarak tasarlanan seçenekler arasından seçiminizi yapın.
Holandeze | turk |
---|---|
gevoelige | hassas |
luna | luna |
NL Dit houdt in dat u bij gebruik van meerdere (verschillende) teams aparte postvakken kunt hebben voor elk team via één Crisp-account
TR Bu, örneğin, bir Unlimited CRM kullanıcı tabanınızda 100 kişi veya 1 milyon kişiniz olsa da aynı aylık ücreti ödeyeceğiniz anlamına gelir
NL Control Union Certifications houdt zich aan strenge professionele audit- en certificeringsprocedures. Neem contact met ons op en wij vertellen u wat wij voor u kunnen doen.
TR Control Union, sıkı profesyonel denetim ve sertifikasyon prosedürleri uygular. Bizimle iletişime geçin ve size, yıllık hizmetlerimize dair bir teklif sunalım.
Holandeze | turk |
---|---|
en | ve |
contact | iletişime |
audit | denetim |
u | size |
NL Eigendom houdt in dat je het zou moeten kunnen openen, hacken, repareren, upgraden of versieren zoals jij dat wilt.
TR Bir şeye sahip olmak onu açabilme, hekleme, tamir etme, geliştirme hakkının da sende olması anlamına gelmelidir.
Holandeze | turk |
---|---|
repareren | tamir |
je | onu |
NL Standaard houdt FreeOffice voor Windows zichzelf automatisch up-to-date door de servicepacks van onze servers te downloaden.
TR Varsayılan olarak, Windows için FreeOffice hizmet paketlerini sunucularımızdan otomatik olarak indirerek kendini güncel tutar.
Holandeze | turk |
---|---|
houdt | tutar |
windows | windows |
NL Trex houdt zich al sinds 1996 bezig met het ontwikkelen, definiëren en perfectioneren van composietterrassen, en is zo de grootste fabrikant ter wereld geworden van houtalternatieve terrasproducten
TR 1996 yılından itibaren, Trex ahşap alternatifi Deck ürünlerinde dünyanın en büyük üreticisi konumuna gelerek, kompozit Deck kategorisini icat etti, tanımladı ve mükemmelleştirdi
Holandeze | turk |
---|---|
en | ve |
wereld | dünyanın |
van | itibaren |
NL Onze bekroonde antivirusbescherming houdt schadelijke dreigingen op afstand van uw systeem.
TR Ödüllü antivirüs korumamız, zararlı tehditleri sisteminizden uzak tutar.
Holandeze | turk |
---|---|
houdt | tutar |
schadelijke | zararlı |
NL Onze bekroonde antivirusbescherming houdt schadelijke dreigingen uit de buurt van uw systeem.
TR Ödüllü antivirüs korumamız, zararlı tehditleri sisteminizden uzak tutar.
Holandeze | turk |
---|---|
houdt | tutar |
schadelijke | zararlı |
NL Met maar één klik kunt u uw internetgebruik versleutelen, waarbij u uw surfactiviteiten en persoonsgegevens privé houdt.
TR Tek bir tıklamayla web kullanımınızı şifreleyebilir, internette gezinme alışkanlıklarınızı ve kişisel bilgilerinizi gizli tutabilirsiniz.
Holandeze | turk |
---|---|
en | ve |
NL Gegevensbescherming houdt niet op als u thuis bent - breid uw anonimiteit helemaal uit via onze iOS- en Android-apps.
TR Veri koruması evle sınırlı kalmamalı. iOS ve Android uygulamalarımızla anonimliğinizi her yerde devam ettirin.
Holandeze | turk |
---|---|
en | ve |
ios | ios |
android | android |
Po shfaq 50 nga 50 përkthime