TR Kar amacı gütmeyen yöneticiler ve çalışanlar inanılmaz insanlardır: özverili, tutkulu ve iyi kalpli. Bir fark yaratmaya önem veriyorlar ve biz dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye yardım eden insanları seviyoruz!
{ search} in Turki waxa loo tarjumi karaa Ingiriis kelmado/ereyada soo socda:
çalışanlar | employees workers |
inanılmaz | incredible incredibly this |
TR Kar amacı gütmeyen yöneticiler ve çalışanlar inanılmaz insanlardır: özverili, tutkulu ve iyi kalpli. Bir fark yaratmaya önem veriyorlar ve biz dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye yardım eden insanları seviyoruz!
EN Non-profit managers and employees are amazing people: selfless, passionate and good-hearted. They care about making a difference and we love people who are helping make the world a better place!
Turki | Ingiriis |
---|---|
çalışanlar | employees |
tutkulu | passionate |
fark | difference |
yer | place |
yardım | helping |
insanları | people |
TR Kar amacı gütmeyen yöneticiler ve çalışanlar inanılmaz insanlardır: özverili, tutkulu ve iyi kalpli. Bir fark yaratmaya önem veriyorlar ve biz dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye yardım eden insanları seviyoruz!
EN Non-profit managers and employees are amazing people: selfless, passionate and good-hearted. They care about making a difference and we love people who are helping make the world a better place!
Turki | Ingiriis |
---|---|
çalışanlar | employees |
tutkulu | passionate |
fark | difference |
yer | place |
yardım | helping |
insanları | people |
TR Onlar kalbi ve ruhu olmayan insanlardır
EN They are the people with no heart and soul
Turki | Ingiriis |
---|---|
ve | and |
olmayan | no |
TR Tüm çalışanlar görevlerinde ilgili yerel ve diğer uygulanabilir yolsuzlukla mücadele kanunlarını bilmek ve bunlara uymak zorundadır
EN All employees are obliged to be familiar with national and other applicable fight against corruption laws and follow them
Turki | Ingiriis |
---|---|
tüm | all |
çalışanlar | employees |
ve | and |
diğer | other |
TR Diğer taraftan, SEO raporunun bağlantısını kopyalayabilir ve web sitesi geliştiricinize, web yöneticinize, SEO uzmanınıza gönderebilir veya bu işle ilgili serbest çalışanlar için bir görev oluşturabilirsiniz.
EN On the other hand, you also can copy the link of the SEO report and send it to your developer, webmaster, SEO specialist or create a task for freelancers on special marketplaces.
Turki | Ingiriis |
---|---|
diğer | other |
seo | seo |
görev | task |
TR Pratik bir yaklaşıma sahip özverili yerel çalışanlar
EN Dedicated local people with a practical approach
Turki | Ingiriis |
---|---|
pratik | practical |
yerel | local |
TR Bu nesil hakkındaki söylentiler, Y neslinin çalışanlar arasında sayısının artmasıyla, güçlenmeleri ve kendi ailelerini kurmasıyla birlikte etkinliğini yitirmekte.
EN The myths about the generation peel away as millennials become a larger part of the workforce, grow in affluence, and start their own families.
Turki | Ingiriis |
---|---|
nesil | generation |
TR Yeni başlayanlar veya küçük web sitelerinde çalışanlar için
EN For those who just start a business or working on small websites
Turki | Ingiriis |
---|---|
veya | or |
küçük | small |
TR Tüm çalışanlar görevlerinde ilgili yerel ve diğer uygulanabilir yolsuzlukla mücadele kanunlarını bilmek ve bunlara uymak zorundadır
EN All employees are obliged to be familiar with national and other applicable fight against corruption laws and follow them
Turki | Ingiriis |
---|---|
tüm | all |
çalışanlar | employees |
ve | and |
diğer | other |
TR Askeri tesisleri desteklemek için gerekli inşaat projeleri ve çeşitli hizmetler İngiltere, Mauritius, Filipinler ve ABD’den askeri ve sözleşmeli çalışanlar tarafından yürütülmektedir
EN The necessary construction projects and various services to support military facilities are carried out by military and contracted employees from the UK, Mauritius, the Philippines and the United States
Turki | Ingiriis |
---|---|
askeri | military |
gerekli | necessary |
inşaat | construction |
projeleri | projects |
çeşitli | various |
filipinler | philippines |
çalışanlar | employees |
TR Accor tüm çalışanlar ve misafirler için otelde maske takılmasını zorunlu kılarak sektörünü desteklemektedir
EN Accor stands with its industry in mandating face coverings for all employees and guests in the hotel
Turki | Ingiriis |
---|---|
tüm | all |
çalışanlar | employees |
misafirler | guests |
TR Her tür şantiyede malzeme ve ortak çalışanlar taşıyan profesyoneller için ?İşçi? adlı bir sürüm: ? Extenso (R) kabini: Ön tarafta 3 koltuk, mobil ofis ve daha fazla modülerlik için uzun nesneler
EN A version named ?Worker? for the professionals transporting material and collaborators on all types of building sites: ? Extenso (R) cabin: 3 seats in the front, mobile office and loads of long objects for more modularity
Turki | Ingiriis |
---|---|
tür | types |
malzeme | material |
profesyoneller | professionals |
sürüm | version |
mobil | mobile |
ofis | office |
uzun | long |
nesneler | objects |
TR Sosyal kooperatiflerde, kamu yararı amacını gerçekleştirmek için yerel yönetimler, faydalanıcılar, çalışanlar gibi farklı bileşenler bir arada hareket etmektedir
EN In social cooperatives, different components such as local governments, beneficiaries, employees, local governments act together to realize the purpose of public benefit
Turki | Ingiriis |
---|---|
sosyal | social |
kamu | public |
yerel | local |
çalışanlar | employees |
farklı | different |
bileşenler | components |
TR 8.8. Çalışanların haklarının korunması ve özellikle kadın göçmenler olmak üzere göçmen işçiler ve güvencesiz işlerde çalışan insanlar dâhil bütün çalışanlar için güvenli çalışma ortamlarının geliştirilmesi
EN 8.8. Protect labour rights and promote safe and secure working environments for all workers, including migrant workers, in particular women migrants, and those in precarious employment
Turki | Ingiriis |
---|---|
kadın | women |
bütün | all |
çalışma | working |
TR Kibar Grubu’nda çalışanlar farklı iletişim platformlarıyla grup içerisindeki gelişmelerden haberdar olmaktadır
EN At Kibar Group, the employees find out about the latest developments within the group through different communication platforms
Turki | Ingiriis |
---|---|
nda | at |
çalışanlar | employees |
farklı | different |
iletişim | communication |
TR Güvenilir ikisi bir arada tabletler, dünyanın güvendiği çalışanlar için üretildi İnce ve hafif, ancak gelişmiş kablosuz iletişimle nerede olursanız olun çalışacak şekilde dayanıklı.
EN The dependable 2-in-1 tablets created for the workers the world depends on. They’re thin and lightweight, yet rugged to work wherever you do with advanced wireless communications.
Turki | Ingiriis |
---|---|
güvenilir | dependable |
tabletler | tablets |
dünyanın | world |
çalışanlar | workers |
hafif | lightweight |
gelişmiş | advanced |
kablosuz | wireless |
nerede | wherever |
dayanıklı | rugged |
TR En dayanıklı geleneksel tablete ihtiyaç duyan çalışanlar için L10 ailesinin en küçük ve en hafifidir
EN It is the smallest and lightest of the L10 family for workers who need the ultimate rugged traditional tablet
Turki | Ingiriis |
---|---|
dayanıklı | rugged |
geleneksel | traditional |
ihtiyaç | need |
çalışanlar | workers |
küçük | smallest |
TR Üstte entegre bir sert kulp ile XSlate'in aynı harika özelliklerinin tümüne sahip olun; gün boyu tabletlerini görevden göreve taşıyan çalışanlar için idealdir
EN Experience all the same great features of the XSlate with an integrated rigid handle on top, ideal for workers who spend all day on their feet carrying their tablet from task to task
Turki | Ingiriis |
---|---|
entegre | integrated |
harika | great |
sahip | their |
gün | day |
çalışanlar | workers |
idealdir | ideal |
tümü | all |
TR Çalışanlar, bilgilerin serbestçe aktığı bir ortamda, kabuklarından çıkarak müşteri ve hastalar gibi en önemli noktalarda daha iyi deneyimler sunarlar.
EN When information flows freely, workers break out of their silos, delivering better experiences where it matters most–with customers and patients.
Turki | Ingiriis |
---|---|
bilgilerin | information |
müşteri | customers |
hastalar | patients |
önemli | matters |
deneyimler | experiences |
TR Yiyecek-içecek ve konaklama-ağırlama sağlayıcıları, HACCP prosedürlerini izleyerek doğru işleme, kritik sıcaklıklar ve diğer faktörleri kontrol edebilir ve böylece yiyecekleri konuklar ve çalışanlar için güvenli hale getirebilir.
EN By following HACCP procedures, food and beverage and hospitality providers can control proper handling, critical temperatures and other factors that make food safe for guests and employees.
Turki | Ingiriis |
---|---|
sağlayıcıları | providers |
kritik | critical |
diğer | other |
faktörleri | factors |
kontrol | control |
edebilir | can |
çalışanlar | employees |
güvenli | safe |
TR Daha iyi gıda güvenliği protokolleri, daha verimli çalışanlar, daha mutlu konuklar ve daha karlı, sürdürülebilir bir işletme anlamına gelir.
EN Enhanced food safety protocols lead to more productive employees, more delighted guests and a more profitable, sustainable business.
Turki | Ingiriis |
---|---|
gıda | food |
güvenliği | safety |
verimli | productive |
çalışanlar | employees |
karlı | profitable |
sürdürülebilir | sustainable |
işletme | business |
TR Dahili yazılım kapasitelerimiz sayesinde operasyonlar, BT, geliştiriciler, ileri hatta çalışanlar ve daha fazlasında mobil kullanıcı üretkenliğini en üst seviyeye çıkarın ve BT sorunlarını en aza indirin.
EN Maximize mobile user productivity and minimise IT complexities across operations, IT, developers, frontline workers, and more, with our built-in software capabilities.
Turki | Ingiriis |
---|---|
yazılım | software |
operasyonlar | operations |
bt | it |
geliştiriciler | developers |
çalışanlar | workers |
ve | and |
mobil | mobile |
kullanıcı | user |
TR Çalışanlar farkı, hemen fark ederler
EN From the start, workers will notice the difference
TR Çalışanlar da bu durumdan yarar sağlıyorlar, çünkü artık bulundukları her konumdan bağlantılarını kolayca güvenli hale getirebiliyorlar.
EN Employees benefit greatly too, as they’re able to easily secure their connection from any location.
Turki | Ingiriis |
---|---|
her | any |
kolayca | easily |
güvenli | secure |
bağlantılar | connection |
TR Tüm bunları harika çalışanlarımıza borçluyuz. Bizimle beraber SunExpress’te 30. yıllarını kutlayan çalışanlar:
EN We owe this to our great employees. These colleagues are celebrating their 30th anniversary with us:
Turki | Ingiriis |
---|---|
harika | great |
bizimle | with us |
beraber | with |
çalışanlar | employees |
TR Pazarlama ajansları, dijital ajanslar, SEO ajansları ve serbest çalışanlar zaten mobil uygulamalara ihtiyaç duyan bir müşteri tabanına sahiptir
EN Marketing agencies, digital agencies, SEO agencies and freelancers already have a customer base with a need for mobile apps
Turki | Ingiriis |
---|---|
pazarlama | marketing |
seo | seo |
zaten | already |
mobil | mobile |
ihtiyaç | need |
müşteri | customer |
sahiptir | have |
TR Paydaşlar, serbest çalışanlar veya müşteriler olsun, dosyaları yalnızca doğru kişilerin gördüğünden ve düzenlediğinden emin olmak için izinleri ayarlayın
EN Set permissions to make sure only the right people see and edit files—whether stakeholders, freelancers, or clients
Turki | Ingiriis |
---|---|
veya | or |
müşteriler | clients |
dosyaları | files |
emin | sure |
izinleri | permissions |
TR Eski çalışanlar ve kayıp telefonlar artık tehdit oluşturmayacak.
EN Retirees and lost phones are no longer a threat.
Turki | Ingiriis |
---|---|
ve | and |
kayıp | lost |
telefonlar | phones |
artık | no longer |
tehdit | threat |
TR Bot neden çalışanlar listesinde görünmüyor?
EN Why does the bot not appear in the list of employees?
Turki | Ingiriis |
---|---|
bot | bot |
neden | why |
çalışanlar | employees |
TR Tüm çalışanlar görevlerinde ilgili yerel ve diğer uygulanabilir yolsuzlukla mücadele kanunlarını bilmek ve bunlara uymak zorundadır
EN All employees are obliged to be familiar with national and other applicable fight against corruption laws and follow them
Turki | Ingiriis |
---|---|
tüm | all |
çalışanlar | employees |
ve | and |
diğer | other |
TR Tüm çalışanlar görevlerinde ilgili yerel ve diğer uygulanabilir yolsuzlukla mücadele kanunlarını bilmek ve bunlara uymak zorundadır
EN All employees are obliged to be familiar with national and other applicable fight against corruption laws and follow them
Turki | Ingiriis |
---|---|
tüm | all |
çalışanlar | employees |
ve | and |
diğer | other |
TR Pratik bir yaklaşıma sahip özverili yerel çalışanlar
EN Dedicated local people with a practical approach
Turki | Ingiriis |
---|---|
pratik | practical |
yerel | local |
TR Daha önce çalışanlar ilerleme her kontrol edildiğinde nerede değişiklik yapıldığını gösteren bir inceleme şeması oluşturuyordu
EN Previously, staff created a review diagram showing where changes had been made each time progress was checked
Turki | Ingiriis |
---|---|
ilerleme | progress |
her | each |
kontrol | checked |
nerede | where |
gösteren | showing |
bir | a |
inceleme | review |
TR Dahili yazılım kapasitelerimiz sayesinde operasyonlar, BT, geliştiriciler, ileri hatta çalışanlar ve daha fazlasında mobil kullanıcı üretkenliğini en üst seviyeye çıkarın ve BT sorunlarını en aza indirin.
EN Maximize mobile user productivity and minimise IT complexities across operations, IT, developers, frontline workers, and more, with our built-in software capabilities.
Turki | Ingiriis |
---|---|
yazılım | software |
operasyonlar | operations |
bt | it |
geliştiriciler | developers |
çalışanlar | workers |
ve | and |
mobil | mobile |
kullanıcı | user |
TR En dayanıklı geleneksel tablete ihtiyaç duyan çalışanlar için L10 ailesinin en küçük ve en hafifidir
EN It is the smallest and lightest of the L10 family for workers who need the ultimate rugged traditional tablet
Turki | Ingiriis |
---|---|
dayanıklı | rugged |
geleneksel | traditional |
ihtiyaç | need |
çalışanlar | workers |
küçük | smallest |
TR Üstte entegre bir sert kulp ile XSlate'in aynı harika özelliklerinin tümüne sahip olun; gün boyu tabletlerini görevden göreve taşıyan çalışanlar için idealdir
EN Experience all the same great features of the XSlate with an integrated rigid handle on top, ideal for workers who spend all day on their feet carrying their tablet from task to task
Turki | Ingiriis |
---|---|
entegre | integrated |
harika | great |
sahip | their |
gün | day |
çalışanlar | workers |
idealdir | ideal |
tümü | all |
TR Bu güvenilir Windows tablet, dünyanın güvendiği çalışanlar için üretildi
EN The dependable Windows tablet created for the workers the world depends on
Turki | Ingiriis |
---|---|
güvenilir | dependable |
windows | windows |
tablet | tablet |
dünyanın | world |
çalışanlar | workers |
TR Bu hayati çalışanlar dayanıklı bir tabletten fazlasına ihtiyaç duyar
EN These vital workers need more than just a rugged tablet
Turki | Ingiriis |
---|---|
hayati | vital |
çalışanlar | workers |
dayanıklı | rugged |
fazlasına | more |
ihtiyaç | need |
TR ET80/ET85 - dünyanın güvendiği çalışanlar için doğru tablet
EN The ET80/ET85 — the right tablet for the workers the world depends on.
Turki | Ingiriis |
---|---|
dünyanın | world |
çalışanlar | workers |
tablet | tablet |
TR Bu nesil hakkındaki söylentiler, Y neslinin çalışanlar arasında sayısının artmasıyla, güçlenmeleri ve kendi ailelerini kurmasıyla birlikte etkinliğini yitirmekte.
EN The myths about the generation peel away as millennials become a larger part of the workforce, grow in affluence, and start their own families.
Turki | Ingiriis |
---|---|
nesil | generation |
TR Ortak çalışanlar, geri bildirim, önerilen düzenlemeler ve yorumlar bırakmak için Visme tasarımınızın herhangi bir bölümünü sabitleyebilir, daire içine alabilir, işaret edebilir veya çizebilir.
EN Collaborators can pin, circle, point or draw on any part of your Visme design to leave feedback, suggested edits & comments.
Turki | Ingiriis |
---|---|
düzenlemeler | edits |
yorumlar | comments |
visme | visme |
daire | circle |
TR Her tür şantiyede malzeme ve ortak çalışanlar taşıyan profesyoneller için ?İşçi? adlı bir sürüm: ? Extenso (R) kabini: Ön tarafta 3 koltuk, mobil ofis ve daha fazla modülerlik için uzun nesneler
EN A version named ?Worker? for the professionals transporting material and collaborators on all types of building sites: ? Extenso (R) cabin: 3 seats in the front, mobile office and loads of long objects for more modularity
Turki | Ingiriis |
---|---|
tür | types |
malzeme | material |
profesyoneller | professionals |
sürüm | version |
mobil | mobile |
ofis | office |
uzun | long |
nesneler | objects |
TR Her tür şantiyede malzeme ve ortak çalışanlar taşıyan profesyoneller için ?İşçi? adlı bir sürüm: ? Extenso (R) kabini: Ön tarafta 3 koltuk, mobil ofis ve daha fazla modülerlik için uzun nesneler
EN A version named ?Worker? for the professionals transporting material and collaborators on all types of building sites: ? Extenso (R) cabin: 3 seats in the front, mobile office and loads of long objects for more modularity
Turki | Ingiriis |
---|---|
tür | types |
malzeme | material |
profesyoneller | professionals |
sürüm | version |
mobil | mobile |
ofis | office |
uzun | long |
nesneler | objects |
TR Doktorlar ve hasta ve yaşlı bakımına yönelik personel günümüzde Almanya’da halihazırda eksikliği duyulan nitelikli çalışanlar arasında yer alıyor.
EN Among other things, there is a lack of doctors and nursing staff.
Turki | Ingiriis |
---|---|
personel | staff |
TR Hem çalışanlar, hem de firmalar için esnek ve verimli bir konsept: Homeoffice.
EN Working from home is a flexible and productive model for employees and firms.
Turki | Ingiriis |
---|---|
çalışanlar | employees |
esnek | flexible |
verimli | productive |
TR En iyi çalışma atmosferi nerede, en iyi gelişme imkanlarını kim sunuyor, çalışanlar aile ile iş hayatını nerede daha iyi bağdaştırabiliyor? İki büyük değerlendirme platformu her yıl Almanya’nın en iyi işverenlerini arıyor
EN Where is the best working atmosphere, who offers the best opportunities for development, where can employees best reconcile work and family life? Every year two major rating platforms seek out Germany’s best employers
Turki | Ingiriis |
---|---|
nerede | where |
gelişme | development |
sunuyor | offers |
çalışanlar | employees |
aile | family |
büyük | major |
yıl | year |
almanya | germany |
hayatı | life |
TR Büyük bir firmada çalışanlar bu ritüeli sıkça yaşarlar: Öğlenleyin saat tam 12’de bir telaşedir başlar, kantine akın eden iş arkadaşları koridoru doldurur
EN Anyone who works in a large company will know this ritual: at 12 on the dot turmoil breaks out as the corridors fill with colleagues flooding to the canteen
Turki | Ingiriis |
---|---|
büyük | large |
bu | this |
TR Çalışanlar; denetleme kurullarında, seçilerek bu kurullara gönderilen işçi ve sözleşmeli memurlar, yönetici sözleşmeli memurlar ve sendikalar aracılığıyla temsil edilirler.
EN Representatives of blue- and white-collar employees, management staff and the union(s) sit on the supervisory boards.
Turki | Ingiriis |
---|---|
ve | and |
TR Sağlık hizmetleri, üretim ve diğer sektörlerdeki ön saflardaki çalışanlar, işlerini yapmak için ihtiyaç duydukları uzaktan uzmanlığa erişmek amacıyla VR/AR’yi kullanabilir.
EN Frontline workers in healthcare, manufacturing, and other industries can use VR/AR to access the remote expertise they need to do their jobs.
Turki | Ingiriis |
---|---|
diğer | other |
çalışanlar | workers |
ihtiyaç | need |
uzaktan | remote |
TR Daha önce çalışanlar ilerleme her kontrol edildiğinde nerede değişiklik yapıldığını gösteren bir inceleme şeması oluşturuyordu
EN Previously, staff created a review diagram showing where changes had been made each time progress was checked
Turki | Ingiriis |
---|---|
ilerleme | progress |
her | each |
kontrol | checked |
nerede | where |
gösteren | showing |
bir | a |
inceleme | review |
Muujinaya 50 ee 50 tarjumaadaha