TR Kapsayıcı açık kaynaklı bir proje olan Mina dünyanın her yerinden merkeziyetsiz teknoloji için tutkulu kişileri bir araya getiriyor, geliştirmeleri onlarla birlikte yapıyor.
{ search} in Turki waxa loo tarjumi karaa Ingiriis kelmado/ereyada soo socda:
TR Kapsayıcı açık kaynaklı bir proje olan Mina dünyanın her yerinden merkeziyetsiz teknoloji için tutkulu kişileri bir araya getiriyor, geliştirmeleri onlarla birlikte yapıyor.
EN Mina is an inclusive open source project uniting people around the world with a passion for decentralized technology and building what's next.
Turki | Ingiriis |
---|---|
kapsayıcı | inclusive |
açık | open |
proje | project |
olan | is |
mina | mina |
dünyanın | world |
merkeziyetsiz | decentralized |
teknoloji | technology |
TR Kapsayıcı açık kaynaklı bir proje olan Mina dünyanın her yerinden merkeziyetsiz teknoloji için tutkulu kişileri bir araya getiriyor, geliştirmeleri onlarla birlikte yapıyor.
EN Mina is an inclusive open source project uniting people around the world with a passion for decentralized technology and building what's next.
Turki | Ingiriis |
---|---|
kapsayıcı | inclusive |
açık | open |
proje | project |
olan | is |
mina | mina |
dünyanın | world |
merkeziyetsiz | decentralized |
teknoloji | technology |
TR Sürdürülebilir kalkınma için barışçıl ve kapsayıcı toplumlar tesis etmek, herkes için adalete erişimi sağlamak ve her düzeyde etkili, hesap verebilir ve kapsayıcı kurumlar oluşturmak
EN Promote peaceful and inclusive societies for sustainable development, provide access to justice for all and build effective, accountable and inclusive institutions at all levels
Turki | Ingiriis |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
kalkınma | development |
kapsayıcı | inclusive |
erişimi | access |
düzeyde | levels |
etkili | effective |
kurumlar | institutions |
TR Ethereum, herkese açık, açık kaynaklı, eşler arası bir sanal makine ağıdır
EN Ethereum is a public, open-source, peer-to-peer network of virtual machines
Turki | Ingiriis |
---|---|
ethereum | ethereum |
açık | open |
sanal | virtual |
TR Ethereum, herkese açık, açık kaynaklı, eşler arası bir sanal makine ağıdır
EN Ethereum is a public, open-source, peer-to-peer network of virtual machines
Turki | Ingiriis |
---|---|
ethereum | ethereum |
açık | open |
sanal | virtual |
TR Birlikte çalışarak daha kapsayıcı, ortak çalışmaya dayalı ve şeffaf bir araştırma dünyası oluşturabiliriz. Açık bilimin araştırmalara ve topluma fayda sağlayacağına ve araştırma performansını artıracağına inanıyoruz.
EN Working together, we can achieve a more inclusive, collaborative and transparent world of research. We believe open science can benefit research and society and drive research performance.
Turki | Ingiriis |
---|---|
daha | more |
kapsayıcı | inclusive |
ortak | collaborative |
şeffaf | transparent |
dünyası | world |
açık | open |
fayda | benefit |
inanıyoruz | we believe |
TR Tüm dergilerimiz, araçlarımız ve platformlarımız vasıtasıyla daha açık ve kapsayıcı bir araştırma deneyimine destek oluyoruz
EN We support a more open and inclusive research experience through our journals, tools and platforms
Turki | Ingiriis |
---|---|
açık | open |
kapsayıcı | inclusive |
araştırma | research |
deneyimine | experience |
destek | support |
TR Birlikte çalışarak daha kapsayıcı, ortak çalışmaya dayalı ve şeffaf bir araştırma dünyası oluşturabiliriz. Açık bilimin araştırmalara ve topluma fayda sağlayacağına ve araştırma performansını artıracağına inanıyoruz.
EN Working together, we can achieve a more inclusive, collaborative and transparent world of research. We believe open science can benefit research and society and drive research performance.
Turki | Ingiriis |
---|---|
daha | more |
kapsayıcı | inclusive |
ortak | collaborative |
şeffaf | transparent |
dünyası | world |
açık | open |
fayda | benefit |
inanıyoruz | we believe |
TR Tüm dergilerimiz, araçlarımız ve platformlarımız vasıtasıyla daha açık ve kapsayıcı bir araştırma deneyimine destek oluyoruz
EN We support a more open and inclusive research experience through our journals, tools and platforms
Turki | Ingiriis |
---|---|
açık | open |
kapsayıcı | inclusive |
araştırma | research |
deneyimine | experience |
destek | support |
TR Web sitelerimizde trafik istatistiklerini toplamak için açık kaynaklı Matomo yazılımını kullanıyoruz. Matomo yazılımı, kontrolümüz dışındaki sunuculara herhangi bir veri aktarmaz.
EN We use the open source software Matomo on our websites to collect traffic statistics. Matomo does not transfer any data to servers beyond our control.
Turki | Ingiriis |
---|---|
trafik | traffic |
toplamak | collect |
açık | open |
veri | data |
kontrolü | control |
TR Callisto Network, Ethereum kaynak koduna dayanan merkeziyetsiz açık kaynaklı kripto platformudur ve CLO adında kendi kripto parasına sahiptir
EN Callisto Network is a decentralized open source crypto platform based on the go-Ethereum source code with its own cryptocurrency CLO
Turki | Ingiriis |
---|---|
network | network |
ethereum | ethereum |
kaynak | source |
dayanan | based on |
merkeziyetsiz | decentralized |
açık | open |
TR Theta internet üzerinden yayın yapan merkeziyetsiz bir ağı güçlendiren açık kaynaklı bir protokoldür
EN Theta is an open source protocol that powers a decentralized streaming network
Turki | Ingiriis |
---|---|
merkeziyetsiz | decentralized |
ağı | network |
açık | open |
TR Açık kaynaklı ve izinsiz bir projedir ve büyük ve tutkulu küresel bir gönüllü topluluğu tarafından geliştirilmekte ve desteklenmektedir
EN It's an open-source and permissionless project and is being developed and supported by a large and passionate global community of volunteers
Turki | Ingiriis |
---|---|
açık | open |
büyük | large |
tutkulu | passionate |
küresel | global |
TR Trust Cüzdan topluluk destekli, tamamen açık kaynaklı bir çoklu coin kripto cüzdanıdır
EN Trust Wallet is a community driven, open-source, multi coin crypto wallet
Turki | Ingiriis |
---|---|
trust | trust |
topluluk | community |
açık | open |
bir | a |
çoklu | multi |
coin | coin |
kripto | crypto |
TR XRP kayıt defteri Ripple tarafından yaratılmış açık kaynaklı bir üründür
EN The XRP ledger is an open-source product created by Ripple
Turki | Ingiriis |
---|---|
xrp | xrp |
ripple | ripple |
açık | open |
TR Tercih ettiğiniz temel görüntüleri kolayca genişleterek Lambda uyumlu yapabilmeniz için Lambda Çalışma Zamanı API'sini uygulayan bir dizi yazılım paketini ve Çalışma Zamanı Arabirimi İstemcisini (RIC) açık kaynaklı hale getirdik.
EN We have open-sourced a set of software packages, Runtime Interface Clients (RIC), that implement the Lambda Runtime API, allowing you to seamlessly extend your preferred base images to be Lambda compatible.
Turki | Ingiriis |
---|---|
tercih | preferred |
temel | base |
görüntüleri | images |
lambda | lambda |
uyumlu | compatible |
dizi | set |
açık | open |
TR WordPress'de öne çıkan en önemli özelliklerden biri açık kaynaklı olması ve ücretsiz olmasıdır. Sizler için ücretsiz ve en iyi 7 temayı derledik.
EN The Best Domain at the Best Price | Exclusive For New Members .COM $4,99
TR MySQL açık kaynaklı; bir veri tabanının içeriğine erişmek, eklemek ve yönetmek için SQL (Yapılandırılmış Sorgu Dili) kullanan bir veritabanı yönetimi sistemine verilen addır
EN MySQL is an open source; database management system that uses SQL (Structured Query Language) to access, add, and manage the contents of a database
Turki | Ingiriis |
---|---|
mysql | mysql |
açık | open |
eklemek | add |
yapılandırılmış | structured |
sorgu | query |
dili | language |
sistemine | system |
TR Onu yazılım geliştiricileri için popüler bir tercih kılan açık kaynaklı bir araç olmasıdır ve bu nedenle de birçok işletim sisteminin temelinde yer alır
EN The fact that it is an open source tool makes it a popular choice for software developers and is therefore at the base of many operating systems
Turki | Ingiriis |
---|---|
yazılım | software |
popüler | popular |
tercih | choice |
açık | open |
araç | tool |
TR DigiCert, çoğu durumda açık kaynaklı olan katma değerli araçlar sağlama konusunda pazara liderlik ediyor
EN DigiCert leads the market in providing value-added tools that are in most cases open source
Turki | Ingiriis |
---|---|
digicert | digicert |
çoğu | most |
durumda | cases |
açık | open |
olan | are |
katma | added |
değerli | value |
araçlar | tools |
konusunda | in |
TR HPC kümelerinin dağıtımını ve yönetimini basit hale getiren açık kaynaklı bir araç olan AWS ParallelCluster ile HPC işlem ortamlarını hızlı bir biçimde oluşturun.
EN Quickly build HPC compute environments with AWS ParallelCluster, an open-source tool that simplifies deployment and management of HPC clusters.
Turki | Ingiriis |
---|---|
hpc | hpc |
açık | open |
araç | tool |
aws | aws |
hızlı | quickly |
oluşturun | build |
TR "açık kaynaklı" özgür yazılım hakkındaki düşünceleri netleştirmenin kısa ve eğlenceli bir yolu.
EN A short, entertaining way to clarify thoughts about free, libre, "open-source" software.
Turki | Ingiriis |
---|---|
yazılım | software |
kısa | short |
yolu | way |
TR OBS Studio (Open Broadcaster Software olarak da bilinir), ücretsiz ve açık kaynaklı bir canlı akış ve video kayıt yazılımıdır.
EN OBS Studio (also known as Open Broadcaster Software) is a free and open-source live streaming and video recording software.
Turki | Ingiriis |
---|---|
studio | studio |
bilinir | known |
canlı | live |
akış | streaming |
yazılımı | software |
TR Trust Cüzdan topluluk destekli, tamamen açık kaynaklı bir çoklu coin kripto cüzdanıdır
EN Trust Wallet is a community driven, open-source, multi coin crypto wallet
Turki | Ingiriis |
---|---|
trust | trust |
topluluk | community |
açık | open |
bir | a |
çoklu | multi |
coin | coin |
kripto | crypto |
TR XRP kayıt defteri Ripple tarafından yaratılmış açık kaynaklı bir üründür
EN The XRP ledger is an open-source product created by Ripple
Turki | Ingiriis |
---|---|
xrp | xrp |
ripple | ripple |
açık | open |
TR Tercih ettiğiniz temel görüntüleri kolayca genişleterek Lambda uyumlu yapabilmeniz için Lambda Çalışma Zamanı API'sini uygulayan bir dizi yazılım paketini ve Çalışma Zamanı Arabirimi İstemcisini (RIC) açık kaynaklı hale getirdik.
EN We have open-sourced a set of software packages, Runtime Interface Clients (RIC), that implement the Lambda Runtime API, allowing you to seamlessly extend your preferred base images to be Lambda compatible.
Turki | Ingiriis |
---|---|
tercih | preferred |
temel | base |
görüntüleri | images |
lambda | lambda |
uyumlu | compatible |
dizi | set |
açık | open |
TR HPC kümelerinin dağıtımını ve yönetimini basit hale getiren açık kaynaklı bir araç olan AWS ParallelCluster ile HPC işlem ortamlarını hızlı bir biçimde oluşturun.
EN Quickly build HPC compute environments with AWS ParallelCluster, an open-source tool that simplifies deployment and management of HPC clusters.
Turki | Ingiriis |
---|---|
hpc | hpc |
açık | open |
araç | tool |
aws | aws |
hızlı | quickly |
oluşturun | build |
TR Ayrıca müşteriler, güvenlik kontrolleri oluşturmak için AWS Config içinde açık kaynaklı uygunluk paketi şablonları başlatabilir ve müşterilerin bunları kişiselleştirmelerine ve ENS ile uyumlu hale getirmelerine olanak tanır
EN In addition, customers can launch open-source conformance pack templates within AWS Config to create security checks, allowing customers to personalize and align them with the ENS
Turki | Ingiriis |
---|---|
ayrıca | in addition |
güvenlik | security |
aws | aws |
açık | open |
paketi | pack |
şablonları | templates |
TR MySQL açık kaynaklı; bir veri tabanının içeriğine erişmek, eklemek ve yönetmek için SQL (Yapılandırılmış Sorgu Dili) kullanan bir veritabanı yönetimi sistemine verilen addır
EN MySQL is an open source; database management system that uses SQL (Structured Query Language) to access, add, and manage the contents of a database
Turki | Ingiriis |
---|---|
mysql | mysql |
açık | open |
eklemek | add |
yapılandırılmış | structured |
sorgu | query |
dili | language |
sistemine | system |
TR Onu yazılım geliştiricileri için popüler bir tercih kılan açık kaynaklı bir araç olmasıdır ve bu nedenle de birçok işletim sisteminin temelinde yer alır
EN The fact that it is an open source tool makes it a popular choice for software developers and is therefore at the base of many operating systems
Turki | Ingiriis |
---|---|
yazılım | software |
popüler | popular |
tercih | choice |
açık | open |
araç | tool |
TR DigiCert, çoğu durumda açık kaynaklı olan katma değerli araçlar sağlama konusunda pazara liderlik ediyor
EN DigiCert leads the market in providing value-added tools that are in most cases open source
Turki | Ingiriis |
---|---|
digicert | digicert |
çoğu | most |
durumda | cases |
açık | open |
olan | are |
katma | added |
değerli | value |
araçlar | tools |
konusunda | in |
TR Web sitelerimizde trafik istatistiklerini toplamak için açık kaynaklı Matomo yazılımını kullanıyoruz. Matomo yazılımı, kontrolümüz dışındaki sunuculara herhangi bir veri aktarmaz.
EN We use the open source software Matomo on our websites to collect traffic statistics. Matomo does not transfer any data to servers beyond our control.
Turki | Ingiriis |
---|---|
trafik | traffic |
toplamak | collect |
açık | open |
veri | data |
kontrolü | control |
TR Kubernetes uygulamaların devreye alınmasını, yönetilmesini ve ölçeklenmesini otomatikleştiren açık kaynaklı bir konteyner orkestrasyonu platformudur
EN Kubernetes is an open source container orchestration platform that automates deployment, management and scaling of applications
Turki | Ingiriis |
---|---|
açık | open |
konteyner | container |
uygulamaları | applications |
TR Kubernetes 2014 yılında açık kaynaklı hale gelmeden önce ilk olarak Google'daki mühendisler tarafından geliştirildi
EN Kubernetes was first developed by engineers at Google before being open sourced in 2014
Turki | Ingiriis |
---|---|
açık | open |
mühendisler | engineers |
TR Knative (‘kay-native’ gibi okunur), Kubernetes'in üzerinde bulunan bir açık kaynaklı platformdur ve bulut tabanlı geliştirme için iki tür önemli avantaj sağlar:
EN Knative (pronounced ‘kay-native’) is an open source platform that sits on top of Kubernetes and provides two important classes of benefits for cloud-native development:
Turki | Ingiriis |
---|---|
açık | open |
bulut | cloud |
geliştirme | development |
önemli | important |
sağlar | provides |
TR Dünyanın önde gelen açık erişimli yayıncılarından biri olan Elsevier, 500'den fazla tam açık erişimli dergi yayınlamakta ve birçok toplumun açık erişimi benimsemesine yardımcı olmuştur.
EN As one of the world?s leading open access publishers, Elsevier publishes over 500 full open access journals and has helped many societies embrace open access.
Turki | Ingiriis |
---|---|
açık | open |
olan | has |
elsevier | elsevier |
tam | full |
dergi | journals |
erişimi | access |
TR Dünyanın önde gelen açık erişimli yayıncılarından biri olan Elsevier, 500'den fazla tam açık erişimli dergi yayınlamakta ve birçok toplumun açık erişimi benimsemesine yardımcı olmuştur.
EN As one of the world?s leading open access publishers, Elsevier publishes over 500 full open access journals and has helped many societies embrace open access.
Turki | Ingiriis |
---|---|
açık | open |
olan | has |
elsevier | elsevier |
tam | full |
dergi | journals |
erişimi | access |
TR Araştırma dünyasını nasıl daha kapsayıcı hale getirdiğimizin örneklerini görün
EN See examples of how we are making the world of research more inclusive
Turki | Ingiriis |
---|---|
araştırma | research |
kapsayıcı | inclusive |
görün | see |
ın | of |
TR Araştırma dünyasını daha kapsayıcı, işbirlikçi ve şeffaf hale getirmek için ortaklarımızla birlikte çalışıyoruz.
EN We work with partners to make the world of research more inclusive, collaborative and transparent.
Turki | Ingiriis |
---|---|
araştırma | research |
kapsayıcı | inclusive |
şeffaf | transparent |
ortakları | partners |
TR Fairmont ve AccorHotels kapsayıcı sürdürülebilir konukseverlik çözümleri bulmak için öncülük etmeye devam edecektir.
EN Fairmont and AccorHotels will continue to lead in finding inclusive, sustainable hospitality solutions.
Turki | Ingiriis |
---|---|
fairmont | fairmont |
kapsayıcı | inclusive |
sürdürülebilir | sustainable |
konukseverlik | hospitality |
çözümleri | solutions |
bulmak | finding |
devam | continue |
edecektir | will |
TR Fairmont, benzer düşüncelere sahip kuruluşlarla, kapsayıcı, sürdürülebilir konukseverlik çözümleri bulmak üzere işbirliği yapmaktan gurur duyuyor
EN Fairmont is proud to partner with like-minded organizations to find inclusive, sustainable hospitality solutions
Turki | Ingiriis |
---|---|
fairmont | fairmont |
sahip | is |
kapsayıcı | inclusive |
sürdürülebilir | sustainable |
konukseverlik | hospitality |
çözümleri | solutions |
gurur | proud |
TR Çünkü katılımcı, kapsayıcı ve koordineli bir yerel sivil toplum dokusunu, başarılı ve sürdürülebilir insani yardımın yapıtaşı olarak görüyoruz.
EN Because we see a participatory, inclusive, and coordinated local civil society pattern as the building block of a successful and sustainable humanitarian relief.
Turki | Ingiriis |
---|---|
katılımcı | participatory |
kapsayıcı | inclusive |
yerel | local |
sivil | civil |
toplum | society |
başarılı | successful |
sürdürülebilir | sustainable |
TR Videolarınız için gerçek zamanlı altyazılar oluşturun ve video deneyimini daha sürükleyici ve kapsayıcı hale getirin.
EN Create captions for your videos in real-time and make the video experience more immersive and inclusive.
Turki | Ingiriis |
---|---|
gerçek | real |
altyazılar | captions |
deneyimini | experience |
kapsayıcı | inclusive |
TR Herşeyin üzerinde biz birbirimize saygı duyarız. Bu sebeple eşitlik ve adalet önceliğimizdir. Bu merkeziyetsizliğe verdiğimiz önemin nedenidir. Ve bu her zaman ulaşılabilir ve kapsayıcı olmamızın da ana sebeplerindendir.
EN Above all, we respect each other. That?s why we stand for equality and fairness. Why we?re committed to decentralization. And why we strive to always be inclusive and accessible.
Turki | Ingiriis |
---|---|
saygı | respect |
kapsayıcı | inclusive |
TR UNFPA Türkiye olarak, 50 yıldır, Türkiye’nin dört bir yanında yüzlerce proje ve saha çalışanımızla en kırılgan gruplar başta olmak üzere herkes için daha eşit ve kapsayıcı bir dünya amacıyla sahadayız.
EN For 50 years, we have been in the field with our hundreds and thousands of project and field colleagues all over Turkey to have a more equal and inclusive world for all starting from the most vulnerable groups!
Turki | Ingiriis |
---|---|
türkiye | turkey |
yıldır | years |
yüzlerce | hundreds |
proje | project |
saha | field |
gruplar | groups |
herkes | all |
eşit | equal |
kapsayıcı | inclusive |
dünya | world |
TR UNFPA Türkiye olarak, 50. yılımızda da daha eşit ve kapsayıcı bir dünya amacıyla, kadın ve üreme sağlığı, toplumsal cinsiyet eşitliği, çocuk yaşta...
EN For 50 years, we have been in the field with our hundreds and thousands of project and field colleagues all over Turkey to have a more equal and...
Turki | Ingiriis |
---|---|
türkiye | turkey |
eşit | equal |
TR Açıklamada, "Dernekler Kanunu ve Yardım Toplama Kanunu’nu 11.Plan doğrultusunda gözden geçirmek üzere kapsayıcı bir istişare süreci başlatılmalıdır
EN In the statement, "An inclusive consultation process should be initiated to review the changes to be made in both the Law on Associations and the Law on Aid Collection, in line with the 11th Plan decisions
Turki | Ingiriis |
---|---|
yardım | aid |
toplama | collection |
plan | plan |
doğrultusunda | in line with |
kapsayıcı | inclusive |
süreci | process |
TR Kapsayıcı ve hakkaniyete dayanan nitelikli eğitimi sağlamak ve herkes için yaşam boyu öğrenim fırsatlarını teşvik etmek
EN Ensure inclusive and equitable quality education and promote lifelong learning opportunities for all
Turki | Ingiriis |
---|---|
kapsayıcı | inclusive |
sağlamak | ensure |
herkes | all |
teşvik | promote |
TR İstikrarlı, kapsayıcı ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi, tam ve üretken istihdamı ve herkes için insana yakışır işleri desteklemek
EN Promote sustained, inclusive and sustainable economic growth, full and productive employment and decent work for all
Turki | Ingiriis |
---|---|
kapsayıcı | inclusive |
sürdürülebilir | sustainable |
ekonomik | economic |
üretken | productive |
TR Dayanıklı altyapılar tesis etmek, kapsayıcı ve sürdürülebilir sanayileşmeyi desteklemek ve yenilikçiliği güçlendirmek
EN Build resilient infrastructure, promote inclusive and sustainable industrialization and foster innovation
Turki | Ingiriis |
---|---|
etmek | build |
kapsayıcı | inclusive |
ve | and |
sürdürülebilir | sustainable |
Muujinaya 50 ee 50 tarjumaadaha