TR Birçoğumuz kronik olarak uykusuz olabiliriz ve düzenli ve tam bir uyku programına geri dönmek, zihinsel sağlığınız ve iyileşmeniz için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biridir
{ search} in Turki waxa loo tarjumi karaa Ingiriis kelmado/ereyada soo socda:
TR Birçoğumuz kronik olarak uykusuz olabiliriz ve düzenli ve tam bir uyku programına geri dönmek, zihinsel sağlığınız ve iyileşmeniz için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biridir
EN Many of us may be chronically sleep-deprived, and returning to a regular and full sleep schedule is one of the best things you can do for your mental health and your recovery
Turki | Ingiriis |
---|---|
düzenli | regular |
tam | full |
uyku | sleep |
zihinsel | mental |
biridir | is one |
TR İnternet işimi kaybetmeme ya da hayatımı riske atmama neden olmaz ama bunun zihinsel olarak benim için kötü olduğunu hissedebiliyorum
EN The internet won?t make me lose my job or risk my life but I can feel it is bad for me mentally
Turki | Ingiriis |
---|---|
kötü | bad |
hayatı | life |
TR Misafirleri hem fiziksel hem de zihinsel olarak canlandırır ve enerji verir.SİNERJİDavetkâr ve çok işlevli alanlarımız tipik otel deneyimine meydan okur
EN One that makes guests feel invigorated and energized both physically and mentally.SYNERGYOur inviting and multifunctional spaces challenge the typical hotel experience
Turki | Ingiriis |
---|---|
çok | one |
tipik | typical |
otel | hotel |
deneyimine | experience |
TR Pek çok Suriyeli çocuk, yaşadıkları istismar ve yerinden edilme sorunları sebebiyle zihinsel olarak baskı ve zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu sebeple, gelişimleri ve diğer insanlarla etkileşimleri negatif etkilenmektedir.
EN In light of the deteriorating health and living conditions, WATAN seeks to solve all the problems related to sheltering poor families in northern
Turki | Ingiriis |
---|---|
sorunları | problems |
TR Misafirleri hem fiziksel hem de zihinsel olarak canlandırır ve enerji verir.SİNERJİDavetkâr ve çok işlevli alanlarımız tipik otel deneyimine meydan okur
EN One that makes guests feel invigorated and energized both physically and mentally.SYNERGYOur inviting and multifunctional spaces challenge the typical hotel experience
Turki | Ingiriis |
---|---|
çok | one |
tipik | typical |
otel | hotel |
deneyimine | experience |
TR Hastalık kendini üç yönlü olarak (fiziksel, zihinsel/duygusal ve ruhsal) ifade ettiği gibi, geri çekilmeniz (ve daha sonra ayıklığınız) kendini üç düzeyde ifade edecektir
EN Just as the disease expresses itself in a threefold manner (physical, mental/emotional, and spiritual), so will your withdrawal (and later your sobriety) express itself on three levels
Turki | Ingiriis |
---|---|
kendini | itself |
fiziksel | physical |
zihinsel | mental |
duygusal | emotional |
düzeyde | levels |
edecektir | will |
TR Çocuk işçiliği, çocuğun yaşına uygun olmayan ya da zihinsel, sosyal veya eğitsel gelişimlerine zarar verebilecek tehlikeli faaliyetlerle uğraşmasıdır
EN “Child labour is defined as a child’s involvement in dangerous activities that may impede a child’s cognitive, social or educational development
Turki | Ingiriis |
---|---|
da | in |
sosyal | social |
veya | or |
tehlikeli | dangerous |
TR Sınırlı hareket kabiliyeti ve zihinsel sorunları olan yolcular, yaşlı, hasta ve başka engelleri olanlar yolcular
EN Passengers with limited mobility and mental problems as well as elderly and unwell passengers and those who have other disabilities
Turki | Ingiriis |
---|---|
sınırlı | limited |
ve | and |
zihinsel | mental |
sorunları | problems |
olan | have |
yolcular | passengers |
başka | other |
olanlar | those |
TR Gerektiğinde hızlı hareket edemeyen, bedensel veya zihinsel engelli yolcular
EN Physically or mentally handicapped passengers who cannot move quickly when needed
Turki | Ingiriis |
---|---|
hızlı | quickly |
yolcular | passengers |
TR Bağımlılık ruhsal, zihinsel ve fiziksel bir hastalıktır ve bu nedenle iyileşmek için çeşitli araçlar kullanırız
EN Addiction is a spiritual, mental, and physical disease, and so we use a variety of tools to pursue recovery
Turki | Ingiriis |
---|---|
bağımlılık | addiction |
zihinsel | mental |
fiziksel | physical |
nedenle | so |
çeşitli | variety |
araçlar | tools |
kullanırız | we use |
kullanır | use |
TR Aşırıya kaçmamama rağmen, zihinsel değişimi hissedebiliyordum
EN Even though I didn?t go into a binge, I could feel the mental shift
Turki | Ingiriis |
---|---|
zihinsel | mental |
TR Mücadele ettiğim şeyin derinliğini ve zihinsel hastalığımdan gerçek, yaşanmış özgürlüğü bulduğumda hissettiğim rahatlamayı asla hayal etmemiştim
EN I never imagined the depth of what I was struggling with, and the relief I?ve felt at finding real, lived freedom from my mental disease
Turki | Ingiriis |
---|---|
ve | and |
zihinsel | mental |
gerçek | real |
asla | never |
TR Çocuk işçiliği, çocuğun yaşına uygun olmayan ya da zihinsel, sosyal veya eğitsel gelişimlerine zarar verebilecek tehlikeli faaliyetlerle uğraşmasıdır
EN “Child labour is defined as a child’s involvement in dangerous activities that may impede a child’s cognitive, social or educational development
Turki | Ingiriis |
---|---|
da | in |
sosyal | social |
veya | or |
tehlikeli | dangerous |
TR Web erişilebilirliği, aşağıdakiler dahil, Webe erişimi etkileyen tüm engellilik türlerini kapsar: görsel, işitsel, fiziksel, konuşma, zihinsel ve nörolojik engellilik türleri."
EN Web accessibility encompasses all disabilities that affect access to the Web, including: visual, auditory, physical, speech, cognitive and neurological disabilities."
Turki | Ingiriis |
---|---|
dahil | including |
erişimi | access |
görsel | visual |
fiziksel | physical |
ve | and |
TR Fiziksel veya zihinsel yeteneklerine Web’i kullanmak için nedenine veya kullandığı cihaza bakılmaksızın, tüm kullanıcıların onlara sunabileceğimiz en iyi hizmete hakları olduğuna inanıyoruz.
EN We believe that all users, regardless of their physical or mental ability, device or reason for using the Web, are entitled to benefit from the best service that we can offer them.
Turki | Ingiriis |
---|---|
fiziksel | physical |
zihinsel | mental |
cihaza | device |
hizmete | service |
inanıyoruz | we believe |
TR Hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı teşvik eden ve sağlık ile mutluluğun bir arada olduğunu ortaya koyan bir felsefe ve program olan Zindelik, herhangi bir toplantıyı muhteşem hale getiren bir anlayıştır
EN Vitality, a philosophy and programme that stimulates both physical and mental fitness and believes health and happiness go hand in hand, is a spirit that makes any meeting great
Turki | Ingiriis |
---|---|
fiziksel | physical |
zihinsel | mental |
program | programme |
toplantıyı | meeting |
TR Misafirlerin herhangi bir zamanda fiziksel ve zihinsel formunu canlandırarak Vitality, seyahatlerinde evlerindeki gibi iyi hissetmelerine olanak tanır.Hareketlerde, mutfakta ve toplantılarda Vitality’yi destekleriz.
EN By allowing guests to stimulate their physical and mental fitness at any time, Vitality allows our guests to feel as good on the road as they would at home.We promote Vitality in movement, cuisine, and meetings.
Turki | Ingiriis |
---|---|
zamanda | time |
fiziksel | physical |
zihinsel | mental |
iyi | good |
TR Futbol Sektörü Çalışanının yeteneği ve performansı ile ilişkili oldukları için çeşitli teknik, zihinsel ve fiziksel özellikler.
EN Various technical, mental and physical attributes as they relate to a Football Professional’s ability and performance.
Turki | Ingiriis |
---|---|
futbol | football |
performansı | performance |
çeşitli | various |
teknik | technical |
zihinsel | mental |
fiziksel | physical |
TR Futbol Sektörü Çalışanlarının fiziksel, zihinsel ve teknik özelliklerini kapsayan öznel derecelendirme setleri tam bir profil sağlamak için haftalarca, aylarca ve yıllarca süren bir dönemde oluşturulur
EN Subjective sets of ratings which cover physical, mental and technical attributes of Football Professionals are built up over a period of weeks, months and years to provide a full profile
Turki | Ingiriis |
---|---|
futbol | football |
fiziksel | physical |
zihinsel | mental |
teknik | technical |
setleri | sets |
tam | full |
profil | profile |
TR Zihinsel Becerilerinizi Geliştirin
EN Maid Services And House Cleaning
TR Çocuk işçiliği, çocuğun yaşına uygun olmayan ya da zihinsel, sosyal veya eğitsel gelişimlerine zarar verebilecek tehlikeli faaliyetlerle uğraşmasıdır
EN “Child labour is defined as a child’s involvement in dangerous activities that may impede a child’s cognitive, social or educational development
Turki | Ingiriis |
---|---|
da | in |
sosyal | social |
veya | or |
tehlikeli | dangerous |
TR Çocuk işçiliği, çocuğun yaşına uygun olmayan ya da zihinsel, sosyal veya eğitsel gelişimlerine zarar verebilecek tehlikeli faaliyetlerle uğraşmasıdır
EN “Child labour is defined as a child’s involvement in dangerous activities that may impede a child’s cognitive, social or educational development
Turki | Ingiriis |
---|---|
da | in |
sosyal | social |
veya | or |
tehlikeli | dangerous |
TR Sınırlı hareket kabiliyeti ve zihinsel sorunları olan yolcular, yaşlı, hasta ve başka engelleri olanlar yolcular
EN Passengers with limited mobility and mental problems as well as elderly and unwell passengers and those who have other disabilities
Turki | Ingiriis |
---|---|
sınırlı | limited |
ve | and |
zihinsel | mental |
sorunları | problems |
olan | have |
yolcular | passengers |
başka | other |
olanlar | those |
TR Gerektiğinde hızlı hareket edemeyen, bedensel veya zihinsel engelli yolcular
EN Physically or mentally handicapped passengers who cannot move quickly when needed
Turki | Ingiriis |
---|---|
hızlı | quickly |
yolcular | passengers |
TR Web erişilebilirliği, aşağıdakiler dahil, Webe erişimi etkileyen tüm engellilik türlerini kapsar: görsel, işitsel, fiziksel, konuşma, zihinsel ve nörolojik engellilik türleri."
EN Web accessibility encompasses all disabilities that affect access to the Web, including: visual, auditory, physical, speech, cognitive and neurological disabilities."
Turki | Ingiriis |
---|---|
dahil | including |
erişimi | access |
görsel | visual |
fiziksel | physical |
ve | and |
TR Fiziksel veya zihinsel yeteneklerine Web’i kullanmak için nedenine veya kullandığı cihaza bakılmaksızın, tüm kullanıcıların onlara sunabileceğimiz en iyi hizmete hakları olduğuna inanıyoruz.
EN We believe that all users, regardless of their physical or mental ability, device or reason for using the Web, are entitled to benefit from the best service that we can offer them.
Turki | Ingiriis |
---|---|
fiziksel | physical |
zihinsel | mental |
cihaza | device |
hizmete | service |
inanıyoruz | we believe |
TR Türkiye ülkesinde Zihinsel ve Ruhsal Sağlık grupları | Meetup
EN Mental and Emotional Wellnes groups in Australia | Meetup
Turki | Ingiriis |
---|---|
ülkesinde | in |
zihinsel | mental |
ve | and |
grupları | groups |
meetup | meetup |
TR Dünya genelindeki Zihinsel ve Ruhsal Sağlık Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
EN Find out what's happening in Mental and Emotional Wellnes Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
Turki | Ingiriis |
---|---|
dünya | world |
genelindeki | in |
zihinsel | mental |
ve | and |
olup | up |
öğrenin | find out |
başlayın | start |
grupları | groups |
TR Zihinsel ve Ruhsal Sağlık gruplarına katılın
EN Join Mental and Emotional Wellnes groups
Turki | Ingiriis |
---|---|
zihinsel | mental |
ve | and |
katılın | join |
grupları | groups |
TR Küresel bir zihinsel refah programı da dahil olmak üzere ilerlemeyi sağlamak için periyodik bir girişim programı yürütüyoruz ve merkezi yönetişimi kullanıyoruz.
EN We use central governance and run a rolling programme of initiatives to drive progress, including a global mental wellbeing programme.
Turki | Ingiriis |
---|---|
küresel | global |
zihinsel | mental |
programı | programme |
merkezi | central |
TR Bağımlılık ruhsal, zihinsel ve fiziksel bir hastalıktır ve bu nedenle iyileşmek için çeşitli araçlar kullanırız
EN Addiction is a spiritual, mental, and physical disease, and so we use a variety of tools to pursue recovery
Turki | Ingiriis |
---|---|
bağımlılık | addiction |
zihinsel | mental |
fiziksel | physical |
nedenle | so |
çeşitli | variety |
araçlar | tools |
kullanırız | we use |
kullanır | use |
TR Daha fazla konsantrasyon ve akılda tutma ile okuyabileceksiniz ve zihinsel netliğiniz ve odaklanmanız gelişecektir
EN You will be able to read with greater concentration and retention, and your mental clarity and focus will improve
Turki | Ingiriis |
---|---|
zihinsel | mental |
TR Ancak hiç kimse bir başkasının davranışlarından veya zihinsel bozukluklarından sorumlu değildir.
EN But no one is responsible for another person’s behavior or mental disorders.
Turki | Ingiriis |
---|---|
veya | or |
zihinsel | mental |
sorumlu | responsible |
TR Ayrıca stresi, kaygıyı ve depresyonu hafifleterek zihinsel sağlığı ve refahı artırdığı da kanıtlanmıştır
EN It’s also proven to boost mental health and wellbeing by relieving stress, anxiety, and depression
TR Dünyada yaklaşık 450 milyon insanın zihinsel bir hastalığı var
EN Nearly 450 million people are affected by mental illness worldwide
TR Hiç abartmıyorum, Todoist gerçekten ama gerçekten hayatımı değiştirdi. Bana zihinsel alan tanıdı ve kaygılarımı azalttı.
EN Todoist really, really changed my life and that is no exaggeration. It has given me mental space and reduced anxiety.
TR Bu keşiflerin nasıl zihniniz hakkında düşündüklerinizi değiştirebileceğini ve zihinsel bozukluklar için etkili tedaviler yaratabileceğini öğrenin.
EN Learn how these discoveries could change the way you think about your mind -- and possibly uncover effective treatments for mental disorders.
TR Spotify kaynağını EXCEL CSV olarak dışa aktarın Deezer kaynağını EXCEL CSV olarak dışa aktarın TIDAL kaynağını EXCEL CSV olarak dışa aktarın SoundCloud kaynağını EXCEL CSV olarak dışa aktarın Daha fazla gör
EN Export Spotify to EXCEL CSV Export Deezer to EXCEL CSV Export TIDAL to EXCEL CSV Export SoundCloud to EXCEL CSV See more
Turki | Ingiriis |
---|---|
spotify | spotify |
excel | excel |
csv | csv |
aktarın | export |
deezer | deezer |
tidal | tidal |
TR Spotify kaynağını EXCEL CSV olarak dışa aktarın Deezer kaynağını EXCEL CSV olarak dışa aktarın Apple Music kaynağını EXCEL CSV olarak dışa aktarın SoundCloud kaynağını EXCEL CSV olarak dışa aktarın Daha fazla gör
EN Export Spotify to EXCEL CSV Export Deezer to EXCEL CSV Export Apple Music to EXCEL CSV Export SoundCloud to EXCEL CSV See more
Turki | Ingiriis |
---|---|
spotify | spotify |
excel | excel |
csv | csv |
aktarın | export |
deezer | deezer |
apple | apple |
music | music |
TR Deezer kaynağını EXCEL CSV olarak dışa aktarın TIDAL kaynağını EXCEL CSV olarak dışa aktarın Apple Music kaynağını EXCEL CSV olarak dışa aktarın SoundCloud kaynağını EXCEL CSV olarak dışa aktarın Daha fazla gör
EN Export Deezer to EXCEL CSV Export TIDAL to EXCEL CSV Export Apple Music to EXCEL CSV Export SoundCloud to EXCEL CSV See more
Turki | Ingiriis |
---|---|
deezer | deezer |
excel | excel |
csv | csv |
aktarın | export |
tidal | tidal |
apple | apple |
music | music |
TR Spotify kaynağını EXCEL CSV olarak dışa aktarın TIDAL kaynağını EXCEL CSV olarak dışa aktarın Apple Music kaynağını EXCEL CSV olarak dışa aktarın SoundCloud kaynağını EXCEL CSV olarak dışa aktarın Daha fazla gör
EN Export Spotify to EXCEL CSV Export TIDAL to EXCEL CSV Export Apple Music to EXCEL CSV Export SoundCloud to EXCEL CSV See more
Turki | Ingiriis |
---|---|
spotify | spotify |
excel | excel |
csv | csv |
aktarın | export |
tidal | tidal |
apple | apple |
music | music |
TR PRÜFTECHNIK açık olarak, sayfaların bir kısmını veya komple sunumu ayrı bir bildirime gerek duymaksızın değiştirme, tamamlama, silme, veya yayını aralıklı olarak veya nihai olarak durdurma hakkını mahfuz tutar.
EN PRUFTECHNIK expressly reserves the right to change, supplement, delete or temporarily or permanently discontinue parts of the pages or the entire website.
Turki | Ingiriis |
---|---|
veya | or |
silme | delete |
hakkını | right |
sayfaları | pages |
TR Swissôtel Merchant Court, Singapur geçici olarak Evde Kal Olarak Belirlenmiş Tesis (SDF) olarak hizmet vermek üzere dönüştürülmüştür.
EN Swissôtel Merchant Court, Singapore has been temporarily converted to serve as a Stay Home Designated Facility (SDF).
Turki | Ingiriis |
---|---|
singapur | singapore |
evde | home |
tesis | facility |
TR Yılların mirasını koruyan Hyundai, insanlar tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır ve sürekli olarak iyi güvenlik özelliklerine sahip olduğu için güvenilir olarak işaretlenmiştir
EN Maintaining years of legacy, Hyundai is widely used by people and has been marked reliable having consistently good safety features
Turki | Ingiriis |
---|---|
hyundai | hyundai |
insanlar | people |
iyi | good |
güvenlik | safety |
güvenilir | reliable |
TR Bu boyutu önemseyen katılımcılar memleketi Almanya olarak veya kendi dillerinin konuşulduğu yer olarak veya bir arazi veya ev sahibi oldukları yer olarak belirtiyorlar
EN Respondents who found this important gave Germany as their home, or the place where their own language is spoken, or the place where they own a piece of land or a house
Turki | Ingiriis |
---|---|
almanya | germany |
veya | or |
TR Anket sonucunu ücretsiz olarak raporlayabilir ve bir resim dosyası olarak indirebilirsiniz. Animasyon veya etkileşim eklediyseniz, bunu HTML5 dosyası olarak indirmek için Standart plana yükseltebilirsiniz.
EN You can report on survey results for free and download it as an image file. If you've added animation or interactivity, you can upgrade to a Standard plan to download it as an HTML5 file.
TR Kulaklığın iki tarafında da bulunan ve “rahatsız etmeyin” sinyali olarak kullanılan kırmızı ışıklar arama sırasında otomatik olarak etkinleşir veya kullanıcı tarafından manuel olarak etkinleştirilebilir
EN Red lights on both ear cups are activated automatically when on a call or manually activated by the user when busy, to act as a ‘do not disturb’ signal
TR 1. Dergilerimizin %90'ından fazlası bir makaleyi ortalamanın üstünde bir kaliteyle sektörün altında bir fiyata açık erişimli olarak yayınlama ve anında sürekli olarak kullanılabilir hale getirme seçeneğini sağlar.
EN 1. Over 90% of our journals offer the option to publish open access and make an article permanently available, immediately, at a price below industry average while delivering above-average quality.
Turki | Ingiriis |
---|---|
altında | below |
fiyata | price |
yayınlama | publish |
seçeneğini | option |
sağlar | offer |
TR Elsevier olarak, yüksek etkili verilerin 10 özelliği olduğuna ve bunların veri yaşam döngüsü boyunca daha iyi veri yönetim süreçleri ve sistemleri geliştirilmesinde kılavuz olarak kullanılabileceğine inanmaktadır
EN At Elsevier we believe there are 10 aspects of highly effective data and which can function as a roadmap for the development of better data management processes and systems throughout the data lifecycle
Turki | Ingiriis |
---|---|
elsevier | elsevier |
etkili | effective |
sistemleri | systems |
TR Elsevier olarak, araştırma performansını maksimize etmek amacıyla akıllıca plan ve stratejik olarak yatırım yapmanıza yardımcı olmaya kendimizi adamış durumdayızdır.
EN At Elsevier, we are committed to helping you to plan wisely and invest strategically to maximise research performance.
Turki | Ingiriis |
---|---|
elsevier | elsevier |
araştırma | research |
plan | plan |
yatırım | invest |
olmaya | are |
Muujinaya 50 ee 50 tarjumaadaha