TR Elbette. Şablonların amacı size yardımcı olmaktır, sizi sınırlamak değil. Ödülünüz bir sertifika olarak sunulmayan bir şey içinse, yapmanız gereken tek şey istediğiniz gibi olana kadar şablonu özelleştirmektir.
"önemli bir şey" v Turški je mogoče prevesti v naslednjih Nizozemski besed/besednih zvez:
TR Elbette. Şablonların amacı size yardımcı olmaktır, sizi sınırlamak değil. Ödülünüz bir sertifika olarak sunulmayan bir şey içinse, yapmanız gereken tek şey istediğiniz gibi olana kadar şablonu özelleştirmektir.
NL Ja, natuurlijk. De sjablonen zijn er om u te helpen, niet om u te beperken. Als uw award voor iets is dat niet als sjabloon wordt aangeboden, hoeft u alleen maar een sjabloon aan te passen tot het precies goed is.
TR Başka bir şey mi arıyorsunuz? Hostinger'ın herkes ve her şey için bir planı vardır. Rakipsiz fiyatlandırma, eşsiz esneklik ve sınırsız potansiyel.
NL Op zoek naar iets anders? Hostinger heeft een pakket voor alles en iedereen. Ongeëvenaarde prijzen, onovertroffen flexibiliteit en onbeperkte mogelijkheden.
TR Küçük bir şey yaparak çok şey anlat
NL Een klein gebaar zegt meer dan duizend woorden
Turški | Nizozemski |
---|---|
küçük | klein |
bir | een |
çok | meer |
TR Daha da iyisi, bir şeyler tamir edildiğinde, üretim sırasında kullandığı tüm enerjiyi ve tüm malzemeleri de bünyesinde tutar. Hiçbir şey boşa gitmez. Hiçbir şey kaybolmaz.
NL Sterker nog, wanneer spullen worden gerepareerd, blijft alle energie en blijven alle materialen die tijdens de productie zijn gebruikt, behouden. Niets wordt verspild. Niets raakt verloren.
Turški | Nizozemski |
---|---|
üretim | productie |
sırasında | tijdens |
tüm | alle |
ve | en |
TR Daha da iyisi, bir şeyler tamir edildiğinde, üretim sırasında kullandığı tüm enerjiyi ve tüm malzemeleri de bünyesinde tutar. Hiçbir şey boşa gitmez. Hiçbir şey kaybolmaz.
NL Sterker nog, wanneer spullen worden gerepareerd, blijft alle energie en blijven alle materialen die tijdens de productie zijn gebruikt, behouden. Niets wordt verspild. Niets raakt verloren.
Turški | Nizozemski |
---|---|
üretim | productie |
sırasında | tijdens |
tüm | alle |
ve | en |
TR "Ranktracker" ile her şey çok basit, "yaygara yok" ve ihtiyaç duyduğumuz her şey gerektiği zaman tek bir yerde.
NL Met "Ranktracker," is alles zeer eenvoudig "geen poespas geen gedoe", en alles wat we nodig hebben is op één plaats als en wanneer dat nodig is.
Turški | Nizozemski |
---|---|
ranktracker | ranktracker |
basit | eenvoudig |
yok | geen |
ve | en |
yerde | plaats |
TR Bu nedenle, anahtar kelime ve analiz stratejinizi formüle etmeye başlamadan önce kullanmanız gereken ilk şey Google SERP kontrol aracı gibi bir şey olacaktır.
NL Dit is de reden waarom iets als een Google SERP checker tool het eerste zal zijn dat je zult moeten gebruiken voordat je begint met het formuleren van je zoekwoord en analyse strategie.
Turški | Nizozemski |
---|---|
ve | en |
analiz | analyse |
gereken | moeten |
kontrol | checker |
aracı | tool |
gibi | als |
olacaktır | zal |
TR Güven bizim 1 numaralı değerimizdir ve bizim için güvenlikten daha önemli bir şey yoktur. Bir işletme olarak verdiğimiz her kararın merkezine nasıl yerleştiğini öğrenin.
NL Vertrouwen is onze belangrijkste waarde en er is voor ons niets belangrijkers dan beveiliging. Lees hier meer over de manier waarop het de spil vormt van elke beslissing die we als bedrijf nemen.
Turški | Nizozemski |
---|---|
güven | vertrouwen |
ve | en |
önemli | belangrijkste |
işletme | bedrijf |
TR Güven bizim 1 numaralı değerimizdir ve bizim için güvenlikten daha önemli bir şey yoktur. Bir işletme olarak verdiğimiz her kararın merkezine nasıl yerleştiğini öğrenin.
NL Vertrouwen is onze belangrijkste waarde en er is voor ons niets belangrijkers dan beveiliging. Lees hier meer over de manier waarop het de spil vormt van elke beslissing die we als bedrijf nemen.
Turški | Nizozemski |
---|---|
güven | vertrouwen |
ve | en |
önemli | belangrijkste |
işletme | bedrijf |
TR Sabah açtığım ilk şey ve akşam kapattığım son şey hep Todoist oluyor. Todoist işlerimin pusulası.
NL Ik begin en eindig mijn dagen met Todoist, het is het kompas voor alles dat ik doe.
TR Daha fazla organik trafik ve satış elde etmek için ilk önce hangi sayfaların iyileştirileceğine ilişkin ipuçları alın. Web sitesinde veya önemli sayfalardan birinde tehlikeli bir şey olduğunda e-posta uyarıları alın.
NL Krijg tips over welke pagina's u als eerste moet verbeteren om meer organisch verkeer en verkoop te krijgen. Ontvang waarschuwingen via e-mail wanneer er iets onrustwekkend gebeurt met een website of waardevolle pagina's.
Turški | Nizozemski |
---|---|
organik | organisch |
trafik | verkeer |
ve | en |
satış | verkoop |
ipuçları | tips |
sayfaları | pagina |
TR Önemli bir şey gördün mü? Sadece vurgulayın.
NL Zie je iets belangrijks? Markeer het gewoon.
TR Önemli bir şey gördün mü? Sadece vurgulayın. Sizin için hatırlayacağız ve bu bölümün başlangıç ve bitiş zaman damgasını göstereceğiz. Bu bölümleri diğer iş akışlarınıza kolayca aktarabilirsiniz.
NL Zie je iets belangrijks? Markeer het gewoon. We zullen het voor je onthouden en we tonen de begin- en eindtijdstempel van dat gedeelte. Je kunt deze secties eenvoudig exporteren naar je andere workflows.
Turški | Nizozemski |
---|---|
sizin | je |
ve | en |
diğer | andere |
TR Daha fazla organik trafik ve satış elde etmek için ilk önce hangi sayfaların iyileştirileceğine ilişkin ipuçları alın. Web sitesinde veya önemli sayfalardan birinde tehlikeli bir şey olduğunda e-posta uyarıları alın.
NL Krijg tips over welke pagina's u als eerste moet verbeteren om meer organisch verkeer en verkoop te krijgen. Ontvang waarschuwingen via e-mail wanneer er iets onrustwekkend gebeurt met een website of waardevolle pagina's.
Turški | Nizozemski |
---|---|
organik | organisch |
trafik | verkeer |
ve | en |
satış | verkoop |
ipuçları | tips |
sayfaları | pagina |
TR Kişi kimlik hırsızlığından etkilenmeden önce bunun gerçek bir tehdit olduğunun farkına varmayabilir. Ama bilgisayar korsanlarının yapabilecekleri pek çok şey hayatınızı önemli ölçüde etkileyebilir:
NL Voor iemand geraakt wordt door ID-diefstal, houden ze nooit rekening met het gevaar. Maar veel dingen die hackers doen hebben een drastisch effect:
TR Önemli bir şey gördün mü? Sadece vurgulayın.
NL Zie je iets belangrijks? Markeer het gewoon.
TR Önemli bir şey gördün mü? Sadece vurgulayın. Sizin için hatırlayacağız ve bu bölümün başlangıç ve bitiş zaman damgasını göstereceğiz. Bu bölümleri diğer iş akışlarınıza kolayca aktarabilirsiniz.
NL Zie je iets belangrijks? Markeer het gewoon. We zullen het voor je onthouden en we tonen de begin- en eindtijdstempel van dat gedeelte. Je kunt deze secties eenvoudig exporteren naar je andere workflows.
Turški | Nizozemski |
---|---|
sizin | je |
ve | en |
diğer | andere |
TR Ahrefs’in yaptığı en önemli şey, yazılımlarını bloglarında ve YouTube kanallarında uygulanabilir içeriklerle desteklemek.
NL Het belangrijkste dat Ahrefs doet is hun software ondersteunen met geweldige bruikbare content op hun blog en YouTube-kanaal.
Turški | Nizozemski |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
ve | en |
youtube | youtube |
desteklemek | ondersteunen |
TR Günün sonunda, Instagram'da sahip olduğunuz takipçi sayısı gerçekten önemli değildir, ancak birkaç şey için yardımcı olabilir. Takipçi sayınız size yardımcı olabilir:
NL Uiteindelijk doet het aantal volgers dat je op Instagram hebt er niet echt toe, hoewel het voor een aantal dingen nuttig kan zijn. Je aantal volgers kan je helpen:
TR Bitcoin ETF’leri Kripto Para Piyasası için Neden Çok Önemli? ETF’lere Dair Her Şey!
NL Coinbase daagt Binance uit met crypto derivatenbeurs buiten VS
TR Web denetim aracı, sitede yakın zamanda gerçekleştirilen önemli (ve yarı önemli) değişikliklerin ve düzeltmelerin geçmişe dönük bir kaydını gösterecektir. Ayrıca web sayfasındaki ilgili tüm verileri de analiz edecektir:
NL De web auditing tool zal u een historisch overzicht tonen van belangrijke (en semi-belangrijke) wijzigingen en fixes die recent zijn uitgevoerd op de site. Het zal ook alle relevante gegevens van de webpagina analyseren, inclusief:
Turški | Nizozemski |
---|---|
aracı | tool |
önemli | belangrijke |
ve | en |
ilgili | relevante |
TR Sitenizdeki alakalı içerik miktarı SEO derecenizi önemli ölçüde etkileyecektir ve doğru yapılırsa sitenizin sıralamasını önemli ölçüde yükseltmeye yardımcı olabilir.
NL De hoeveelheid relevante inhoud op uw site heeft een dramatische invloed op uw SEO-score, en als het goed gedaan wordt, kan het helpen de rankings van uw site aanzienlijk te verbeteren.
Turški | Nizozemski |
---|---|
sitenizdeki | uw |
içerik | inhoud |
seo | seo |
önemli | aanzienlijk |
ve | en |
sitenizin | uw site |
olabilir | kan |
TR İnsanlar ister evleri için bir tesisatçı bulmaya, ister yeni bir ürün satın almaya ya da okuyacak ilginç bir içerik bulmaya çalışıyor olsun, her şey arama motoruna bir anahtar kelime yazmalarıyla başlıyor.
NL Of mensen nu op zoek zijn naar een loodgieter voor hun huis, een nieuw product willen kopen of interessante content willen lezen, het begint allemaal met het intypen van een trefwoord in een zoekmachine.
Turški | Nizozemski |
---|---|
yeni | nieuw |
ürün | product |
satın | kopen |
içerik | content |
olsun | zijn |
TR Çalışmanın kod satırlarından veya yapılacaklar listesinden daha fazlası olduğuna inanıyoruz. Her şey yaptıklarını iyice hoşlanan inanılmaz bir ekip ile başlar. Müşterilere acımasız bir odaklanma ile Sonix kazanan bir formülü var.
NL Wij geloven dat werk meer is dan regels code of een takenlijst. Het begint allemaal met een geweldig team dat geniet van wat ze doen. Met een meedogenloze focus op klanten, heeft Sonix een winnende formule.
Turški | Nizozemski |
---|---|
kod | code |
ekip | team |
başlar | begint |
müşterilere | klanten |
sonix | sonix |
TR Bir siteyi ön sayfanın en üstüne çıkarmak için işe yarayabilecek bir şey, bir sonraki site için işe yaramayabilir
NL Wat voor de ene site werkt om hem bovenaan de voorpagina te krijgen, hoeft niet per se te werken voor de volgende site
Turški | Nizozemski |
---|---|
sonraki | volgende |
site | site |
TR Çalışmanın kod satırlarından veya yapılacaklar listesinden daha fazlası olduğuna inanıyoruz. Her şey yaptıklarını iyice hoşlanan inanılmaz bir ekip ile başlar. Müşterilere acımasız bir odaklanma ile Sonix kazanan bir formülü var.
NL Wij geloven dat werk meer is dan regels code of een takenlijst. Het begint allemaal met een geweldig team dat geniet van wat ze doen. Met een meedogenloze focus op klanten, heeft Sonix een winnende formule.
Turški | Nizozemski |
---|---|
kod | code |
ekip | team |
başlar | begint |
müşterilere | klanten |
sonix | sonix |
TR Bir satış ortağı bağlantısına tıklarsanız ve daha sonra bir satın alma işlemi yaparsanız, size hiçbir ek ücret ödemeden küçük bir komisyon kazanacağız (fazladan hiçbir şey ödemezsiniz).
NL Als u op een affiliate link klikt en vervolgens een aankoop doet, verdienen we een kleine commissie zonder extra kosten voor u (u betaalt niets extra).
TR "Böyle bir şey yok" diyor Gellis, "Kumun ve açık havanın dinginliği, develeri, oriksleri ve diğer hayvanları görme fırsatı... Fonda çöl ile, herkesin en az bir kez denemesi gereken bir deneyim."
NL Gellis zegt: "Er gaat niets boven de sereniteit van het zand en de open lucht, de kans om kamelen, oryxen en andere dieren te zien ... met de woestijn op de achtergrond. Het is een ervaring die iedereen minstens één keer moet proberen."
TR Hesaplarınızı ayarlamak için, e-posta kontrol panelinize erişiminiz olacak. E-posta: bir e-posta sunucusu, ve bir uygulama. kullanmak için iki şey gereklidir. Bu bir Outlook istemcisi, veya Gmail veya Yahoo gibi Web postalarına erişim olabilir.
NL Om uw accounts in te stellen, heeft u toegang tot uw e-mailconfiguratiescherm. Er zijn twee dingen vereist om e-mail te gebruiken, een e-mailserver en een applicatie. Dit kan een Outlook-client zijn of toegang tot webmail zoals Gmail of Yahoo.
TR Lütfen formu doldurun ve sorularınızı 'Bilmemiz gereken başka bir şey var mı? ' alanı. Enterprise ekibimiz size hızlı bir şekilde yanıt verecektir.
NL Vul het formulier in en stel uw vragen in de 'Nog iets wat we moeten weten? ' veld. Ons Enterprise-team reageert snel op u.
Turški | Nizozemski |
---|---|
formu | formulier |
doldurun | vul |
gereken | moeten |
soruları | vragen |
TR Belirli bir anahtar kelime veya cümlenin konuşulduğu anları kolayca bulun. Tüm medyanızda arama yapın ve bir şey söylendiğinde tam zaman damgasını kesin olarak tespit edin.
NL Vind eenvoudig momenten waarop een bepaald sleutelwoord of zin werd gesproken. Zoek in al je media en zoek de exacte tijdstempel op wanneer er iets werd gezegd.
Turški | Nizozemski |
---|---|
belirli | bepaald |
kelime | zin |
anları | momenten |
bulun | vind |
arama | zoek |
ve | en |
TR Web sitesi hizmetlerinizi canlı olarak izleyin. Uyarı alın ve web sitenizde bir şey bozulduğunda, örneğin web sitenize erişilemediğinde veya bir HTTP hatası döndürdüğünde son kullanıcılarınızı otomatik olarak uyarın.
NL Monitor de services van uw website live. Ontvang meldingen en stel uw eindgebruikers automatisch op de hoogte als er iets kapot gaat op uw website, bijvoorbeeld als uw website onbereikbaar is of een HTTPS-foutmelding geeft.
Turški | Nizozemski |
---|---|
canlı | live |
alın | ontvang |
ve | en |
örneğin | bijvoorbeeld |
TR "Soundtrap öğrencilerimin müzikle ilişkisini tamamen değiştirdi. Müziğin hayal gücünü geliştiren ve insanları bir araya getiren bir araç olduğunu öğrenmelerini sağladı. Öğrencilerim için artık hiçbir şey imkansız değil."
NL "Soundtrap maakt een wereld van verschil voor mijn leerlingen. Ze hebben ontdekt dat muziek tot de verbeelding kan spreken en mensen samen kan brengen. Na het opengaan van die deuren zijn de mogelijkheden eindeloos."
Turški | Nizozemski |
---|---|
soundtrap | soundtrap |
ve | en |
insanları | mensen |
TR Değer verdiğin bir şey üzerinde çalışmak, vakit geçirmekten zevk aldığın insanlarla çalışmak çok enerji verici bir duygu
NL Het voelt zo energiek om te werken aan iets waar je om geeft, met mensen waar je graag tijd mee doorbrengt
Turški | Nizozemski |
---|---|
çalışmak | werken |
insanlarla | mensen |
TR Üzgünüz - herhangi bir eşleşme bulamadık. Yazımı kontrol edin veya daha az spesifik bir şey deneyin.
NL Sorry - we konden geen overeenkomsten vinden. Controleer de spelling of probeer iets minder specifieks.
Turški | Nizozemski |
---|---|
kontrol | controleer |
deneyin | probeer |
daha az | minder |
TR FOREO web sitesini kullanmadan ya da online olarak herhangi bir şey satın almadan, erişiminizi idare eden bütün yasal bilgileri dikkatli bir şekilde gözden geçirmelisiniz
NL Voor je de website van FOREO gebruikt of producten online koopt, dien je eerst alle juridische informatie met betrekking tot je toegang te lezen
Turški | Nizozemski |
---|---|
foreo | voor |
satın | koopt |
yasal | juridische |
bilgileri | informatie |
TR Web sitesi hizmetlerinizi canlı olarak izleyin. Uyarı alın ve web sitenizde bir şey bozulduğunda, örneğin web sitenize erişilemediğinde veya bir HTTP hatası döndürdüğünde son kullanıcılarınızı otomatik olarak uyarın.
NL Monitor de services van uw website live. Ontvang meldingen en stel uw eindgebruikers automatisch op de hoogte als er iets kapot gaat op uw website, bijvoorbeeld als uw website onbereikbaar is of een HTTPS-foutmelding geeft.
Turški | Nizozemski |
---|---|
canlı | live |
alın | ontvang |
ve | en |
örneğin | bijvoorbeeld |
TR "Soundtrap öğrencilerimin müzikle ilişkisini tamamen değiştirdi. Müziğin hayal gücünü geliştiren ve insanları bir araya getiren bir araç olduğunu öğrenmelerini sağladı. Öğrencilerim için artık hiçbir şey imkansız değil."
NL "Soundtrap maakt een wereld van verschil voor mijn leerlingen. Ze hebben ontdekt dat muziek tot de verbeelding kan spreken en mensen samen kan brengen. Na het opengaan van die deuren zijn de mogelijkheden eindeloos."
Turški | Nizozemski |
---|---|
soundtrap | soundtrap |
ve | en |
insanları | mensen |
TR Siz, bir süper otomobil ve mükemmel bir deneyim için gereken tek şey Dubai'nin arka planıdır.
NL Jij, een supercar en de achtergrond van Dubai is alles wat nodig is voor een geweldige ervaring.
Turški | Nizozemski |
---|---|
ve | en |
deneyim | ervaring |
gereken | nodig |
dubai | dubai |
TR ОnеСliсkDrivе Sharjah ve büyük bir güvence sağlamak için büyük ve küçük bir şey getirir.
NL ОnеСliсkDrivе brengt grote en kleine verhuurbedrijven in Sharjah samen op één enkel plan en zorgt voor een goede gezondheid.
Transkripcija OneSliskDrive brengt grote en kleine verhuurbedrijven in Sharjah samen op één enkel plan en zorgt voor een goede gezondheid.
Turški | Nizozemski |
---|---|
sharjah | sharjah |
ve | en |
büyük | grote |
küçük | kleine |
TR Mini Cooper arabalarını seçmeden önce kafanız karışabilir, çünkü küçük figürlü bir araç ama şaşırtıcı bir şekilde, içinde bulacağınız şey bu değil.
NL Je zou in de war kunnen raken voordat je Mini Cooper-auto's kiest, omdat het een voertuig met een klein figuur is, maar verrassend genoeg is dit niet wat je binnenin aantreft.
Turški | Nizozemski |
---|---|
mini | mini |
küçük | klein |
değil | niet |
TR Ancak sürpriz bir şekilde bunların hiçbiri olmadı, her şey bir aceminin bile neye baktığını anlamakta sorun yaşamayacağı şekilde çok iyi kurgulanmış
NL Maar tot mijn verbazing gebeurde niets van dit alles, alles is zeer goed opgebouwd op een manier dat zelfs een beginner geen probleem zou hebben om te begrijpen waar hij naar kijkt
Turški | Nizozemski |
---|---|
şekilde | manier |
sorun | probleem |
iyi | goed |
TR Doğru araç olduğuna karar vermeden önce bir sıralama takip aracında sunulan özellikleri gözden geçirerek paranızı işinize bile yardımcı olamayacak bir şey için boşa harcamadığınızdan emin olun.
NL Ga over de functies die worden aangeboden in een rang tracker voordat u beslist dat het de juiste is om ervoor te zorgen dat u niet uiteindelijk uw geld verspilt aan iets dat uw bedrijf niet eens kan helpen.
Turški | Nizozemski |
---|---|
sıralama | rang |
sunulan | aangeboden |
özellikleri | functies |
TR Ancak, ilerledikçe bir şeyler öğreniyorsanız, ihtiyacınız olan son şey, ihtiyacınız olan araştırmayı bulmanızı zorlaştıracak bir anahtar kelime izleme aracıdır.
NL Echter, als je dingen leert als je gaat, het laatste wat je nodig hebt is een trefwoord tracking tool die zal het moeilijk maken om het onderzoek dat u nodig hebt te vinden.
Turški | Nizozemski |
---|---|
son | laatste |
izleme | tracking |
ihtiyacınız | nodig |
TR Bu, sizi yakalayan ancak ilk 20 listesi gibi bir şey tarafından görüntülenmeyebilecek daha küçük bir site tarafından şaşırmamanızı sağlayacaktır
NL Dit zal ervoor zorgen dat u niet verrast wordt door een kleinere site die u inhaalt maar misschien niet wordt weergegeven door een top 20 lijst
Turški | Nizozemski |
---|---|
sizi | u |
listesi | lijst |
site | site |
TR İhtiyacınız olan tek şey anahtar kelime(ler)inizi girebileceğiniz bir metin kutusu, arama motorunu, konumu ve arama yaptığınız cihazın türünü seçebileceğiniz bir menüdür.
NL Alles wat u nodig hebt is een tekstvak waarin u uw trefwoord(en) kunt invoeren, een menu waarin u de zoekmachine, de locatie en het type apparaat waarop u zoekt kunt selecteren.
Turški | Nizozemski |
---|---|
arama | zoekmachine |
ve | en |
türü | type |
cihazı | apparaat |
TR toplumsal bir sürece katılım prosedürleri hakkında yanıltıcı bilgiler (ör. yetki sınırları içerisinde Tweet, kısa mesaj, e-posta veya telefon görüşmesi yoluyla oy kullanabileceğiniz, ki böyle bir şey mümkün değildir);
NL misleidende informatie over procedures om deel te nemen aan een maatschappelijk proces (bijvoorbeeld dat je kan stemmen via een Tweet, sms, e-mail of telefoontje in rechtsgebieden waar dit niet mogelijk is);
Turški | Nizozemski |
---|---|
bilgiler | informatie |
mümkün | mogelijk |
değildir | niet |
TR Lütfen formu doldurun ve sorularınızı 'Bilmemiz gereken başka bir şey var mı? ' alanı. Enterprise ekibimiz size hızlı bir şekilde yanıt verecektir.
NL Vul het formulier in en stel uw vragen in de 'Nog iets wat we moeten weten? ' veld. Ons Enterprise-team reageert snel op u.
Turški | Nizozemski |
---|---|
formu | formulier |
doldurun | vul |
gereken | moeten |
soruları | vragen |
TR Belirli bir anahtar kelime veya cümlenin konuşulduğu anları kolayca bulun. Tüm medyanızda arama yapın ve bir şey söylendiğinde tam zaman damgasını kesin olarak tespit edin.
NL Vind eenvoudig momenten waarop een bepaald sleutelwoord of zin werd gesproken. Zoek in al je media en zoek de exacte tijdstempel op wanneer er iets werd gezegd.
Turški | Nizozemski |
---|---|
belirli | bepaald |
kelime | zin |
anları | momenten |
bulun | vind |
arama | zoek |
ve | en |
TR Değer verdiğin bir şey üzerinde çalışmak, vakit geçirmekten zevk aldığın insanlarla çalışmak çok enerji verici bir duygu
NL Het voelt zo energiek om te werken aan iets waar je om geeft, met mensen waar je graag tijd mee doorbrengt
Turški | Nizozemski |
---|---|
çalışmak | werken |
insanlarla | mensen |
Prikaz 50 od 50 prevodov