TR Dolayısıyla, özgürlüğe karşı küresel meydan okumayla karşı karşıyayız
"özgürlüğe karşı küresel" v Turški je mogoče prevesti v naslednjih angleščina besed/besednih zvez:
TR Dolayısıyla, özgürlüğe karşı küresel meydan okumayla karşı karşıyayız
EN As a result, we are faced with a global challenge to freedom
Turški | angleščina |
---|---|
küresel | global |
TR Dolayısıyla, özgürlüğe karşı küresel meydan okumayla karşı karşıyayız
EN As a result, we are faced with a global challenge to freedom
Turški | angleščina |
---|---|
küresel | global |
TR Bu küresel olayların küresel lojistik ve ham madde fiyatları üzerinde önemli bir etkisi var. Tetra Pak olarak, bu aksaklıkların küresel tedarik zincirimiz üzerindeki etkisini en aza indirmek için elimizden geleni yapıyoruz
EN These global events have a significant impact on global logistics and raw material prices. At Tetra Pak, we are doing our utmost to minimise the impact of these disruptions on our global supply chain
Turški | angleščina |
---|---|
küresel | global |
lojistik | logistics |
ham | raw |
önemli | significant |
tetra | tetra |
tedarik | supply |
olayları | events |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
Turški | angleščina |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Bunun olayı, talebe karşı arz veya aranma hacmine karşı rekabettir
EN This of this as demand versus supply or search volume versus competition
Turški | angleščina |
---|---|
bunun | this |
karşı | of |
arz | supply |
veya | or |
TR Bir çok web sitesi bireyleri müstehcen veya iftira niteliği taşıyan materyallere karşı veya rencide edici ziyaretçilere ya da iştirakçilere karşı korumak için bunu yapar
EN Many websites do so to protect individuals from obscene or slanderous material or do their best to avoid potentially offending visitors or contributors
Turški | angleščina |
---|---|
müstehcen | obscene |
veya | or |
bunu | their |
yapar | do |
TR MyPostcard olarak YGAP ile birlikte, çocuğa karşı şiddete karşı savaşıyoruz
EN Together with YGAP, we are fighting to help end violence against children
TR Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı 16 Günlük Aktivizm 1991 yılından bu yana, 25 Kasım (Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü) ile 10 Aralık (İnsan Hakları Günü) tarihleri... Daha fazla
EN 16 Days of Activism Against Gender-Based Violence Since 1991, from 25 November (International Day for the Elimination of Violence Against Women) until 10 December (Human Rights Day), the... Read more
Turški | angleščina |
---|---|
dayalı | based |
kasım | november |
uluslararası | international |
aralık | december |
hakları | rights |
TR Nem ve toz kaçmasına karşı koruma sağlamak üzere onaylanmış ve düşmeye karşı kriterleri karşılıyor olmak
EN Be certified to protect against moisture and dust intrusion, and drop criteria
Turški | angleščina |
---|---|
ve | and |
kriterleri | criteria |
olmak | be |
TR Kimyasallara ve sıcaklığa karşı çok dayanıklı olan cam malzeme, ilaç ile şişe arasındaki etkileşimlere karşı da koruma sağlıyor
EN The glass is very chemical and temperature-resistant and protects against interactions between medication and bottle
Turški | angleščina |
---|---|
sıcaklığa | temperature |
çok | very |
olan | is |
ilaç | medication |
arasındaki | between |
TR Curevac, bu vakıfla ortak çalışmasında sıtma ve rota virüsüne karşı aşılar geliştirirken, Biontech tüberküloza ve HIV’e karşı aşıları daha ileri götürmek istiyor
EN Curevac is developing vaccines against malaria and the Rotavirus with the foundation, while Biontech wants to make progress on vaccines against tuberculosis and HIV
Turški | angleščina |
---|---|
istiyor | wants |
TR Bir çok web sitesi bireyleri müstehcen veya iftira niteliği taşıyan materyallere karşı veya rencide edici ziyaretçilere ya da iştirakçilere karşı korumak için bunu yapar
EN Many websites do so to protect individuals from obscene or slanderous material or do their best to avoid potentially offending visitors or contributors
Turški | angleščina |
---|---|
müstehcen | obscene |
veya | or |
bunu | their |
yapar | do |
TR Örnek olarak, pek çok veri merkezi ekibi, ekipman arızaları ve hava durumu sorunlarına karşı hazırdı, ancak bir pandemiye karşı hazır değildi
EN As an example, many data center teams were prepared for equipment failures and weather issues, but not a pandemic
Turški | angleščina |
---|---|
veri | data |
merkezi | center |
ekipman | equipment |
hava | weather |
sorunları | issues |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
Turški | angleščina |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
Turški | angleščina |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
Turški | angleščina |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
Turški | angleščina |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
Turški | angleščina |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
Turški | angleščina |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
Turški | angleščina |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
Turški | angleščina |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
Turški | angleščina |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
Turški | angleščina |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
Turški | angleščina |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yük Dengeleme, yerel ve küresel trafik yükü dengeleme, coğrafi yönlendirme, sunucu sağlık kontrolleri ve yük devretme ile hizmet kesintilerine karşı koruma sunarak kritik kaynaklarınızın sürekli kullanılabilirliğini sağlar.
EN Load Balancing safeguards from service disruptions with local and global traffic load balancing, geographic routing, server health checks, and failover, ensuring the continuous availability of your critical resources.
Turški | angleščina |
---|---|
yük | load |
yerel | local |
küresel | global |
trafik | traffic |
coğrafi | geographic |
sunucu | server |
sağlık | health |
hizmet | service |
kritik | critical |
sürekli | continuous |
kaynakları | resources |
TR Yük Dengeleme, yerel ve küresel trafik yükü dengeleme, coğrafi yönlendirme, sunucu durum kontrolleri ve yük devretme ile hizmet kesintilerine karşı koruma sunarak kritik kaynaklarınızın sürekli kullanılabilirliğini sağlar.
EN Load Balancing safeguards from service disruptions with local and global traffic load balancing, geographic routing, server health checks, and failover, ensuring the continuous availability of your critical resources.
Turški | angleščina |
---|---|
yük | load |
yerel | local |
küresel | global |
trafik | traffic |
coğrafi | geographic |
sunucu | server |
hizmet | service |
kritik | critical |
sürekli | continuous |
kaynakları | resources |
TR 3.d. Başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere bütün ülkelerin ulusal ve küresel sağlık risklerine karşı erken uyarı, riski azaltma ve risk yönetimi kapasitelerinin güçlendirilmesi
EN 3.d. Strengthen the capacity of all countries, in particular developing countries, for early warning, risk reduction and management of national and global health risks
Turški | angleščina |
---|---|
gelişmekte | developing |
olmak | the |
bütün | all |
ulusal | national |
ve | and |
küresel | global |
sağlık | health |
erken | early |
uyarı | warning |
azaltma | reduction |
yönetimi | management |
TR BM Dünya Gıda Programı’nın Münih’teki kuruluşu „Innovation Accelerator“, açlığa karşı mücadele etmek istiyor. Küresel sorunları startup’lar çözebilir mi?
EN The UN World Food Programme’s “Innovation Accelerator” in Munich is committed to combating hunger. Can start-ups solve global problems?
Turški | angleščina |
---|---|
gıda | food |
programı | programme |
münih | munich |
sorunları | problems |
lar | s |
TR Küresel iklim değişikliğine karşı Almanya’da sokağa çıkan bu gençler kimler? Bir araştırma bu konuda ayrıntılı bilgi veriyor.
EN Who are the young people that are taking to Germany’s streets in support of climate protection? A study offers several insights.
Turški | angleščina |
---|---|
iklim | climate |
almanya | germany |
araştırma | study |
TR İklimin korunması: Almanya iklim değişikliğine karşı küresel çapta mücadele veriyor.
EN Climate protection: Germany combats climate change worldwide
Turški | angleščina |
---|---|
almanya | germany |
iklim | climate |
küresel | worldwide |
TR SEEG, Almanya’nın koronavirüse karşı küresel mücadelede gösterdiği çabaların pek çok örneğinden sadece biri
EN SEEG is only one of many examples of how Germany is contributing to the global struggle against coronavirus
Turški | angleščina |
---|---|
almanya | germany |
küresel | global |
TR ERIX, kümelenmiş ve karşılaştırılabilir emlak piyasası verilerinin kayıt edilmesini sağlayan CBRE'nin Küresel Araştırma Uygulamasıdır. Bu hizmeti 200'den fazla küresel şehir için sağlamaktadır.
EN ERIX is CBRE’s Global Research Application that records aggregated comparable property market data for over 200 global cities.
Turški | angleščina |
---|---|
piyasası | market |
verilerinin | data |
kayıt | records |
küresel | global |
araştırma | research |
şehir | cities |
TR Kare boşluk Dijital Dünya Google Coğrafya Dünya Küresel Mavi küre Web geliştirme Küresel iletişim Küre Alan adı Dünya çapında ağ Internet sitesi Gri Mavi Gezegen Internet Ağ
EN Squarespace Digital World Google Geo Earth Global Blue globe Web development Global communications Globe Domain World wide web Website Gray Blue Planet Internet Web
Turški | angleščina |
---|---|
dijital | digital |
mavi | blue |
geliştirme | development |
iletişim | communications |
gri | gray |
TR 8.b. 2020’ye kadar genç istihdamı için küresel bir strateji geliştirilmesi ve uygulamaya konması ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nün Küresel İstihdam Paktı’nın uygulanması
EN 8.b. By 2020, develop and operationalize a global strategy for youth employment and implement the Global Jobs Pact of the International Labour Organization
Turški | angleščina |
---|---|
genç | youth |
strateji | strategy |
TR Eğer çağrı yığıtı, eşleşen bir catch bloğu bulamadan küresel bağlama kadar boşalırsa ve bir küresel istisna işleyici de atanmamışsa, ölümcül hata vererek sonlanır.
EN If the call stack is unwound all the way to the global scope without encountering a matching catch block, the program will terminate with a fatal error unless a global exception handler has been set.
Turški | angleščina |
---|---|
eğer | if |
çağrı | call |
küresel | global |
istisna | exception |
hata | error |
TR Eğer bir istisnanın küresel bağlama kadar kabarcıklanmasına izin verilirse, atandığı takdirde bir küresel istisna işleyici tarafından yakalanabilir. Başka bir blok çalıştırılmazsa bir catch bloğu yerine çağrılmak üzere bir işlev
EN If an exception is allowed to bubble up to the global scope, it may be caught by a global exception handler if set. The
Turški | angleščina |
---|---|
küresel | global |
istisna | exception |
TR ERIX, kümelenmiş ve karşılaştırılabilir emlak piyasası verilerinin kayıt edilmesini sağlayan CBRE'nin Küresel Araştırma Uygulamasıdır. Bu hizmeti 200'den fazla küresel şehir için sağlamaktadır.
EN ERIX is CBRE’s Global Research Application that records aggregated comparable property market data for over 200 global cities.
Turški | angleščina |
---|---|
piyasası | market |
verilerinin | data |
kayıt | records |
küresel | global |
araştırma | research |
şehir | cities |
TR Sol cepheyse ister bilinçli ister bilinçsiz bir şekilde, küresel çapta yalnızca mal ve hizmetler açısından değil, iş gücü açısından da serbest bir küresel piyasayı savunuyor hale gelmiş durumda
EN Whether consciously or unconsciously, they argue in favour of establishing a global free market, not only of goods and services, but also of labour
Turški | angleščina |
---|---|
küresel | global |
mal | goods |
hizmetler | services |
serbest | free |
TR Küresel anahtar kelime konumlarını tek bir panodan takip ederek rakiplerinizin önüne geçin. Küresel anahtar kelime hareketi hakkında isteğe bağlı güncellemeler alarak SEO stratejinizde hızlı değişiklikler yapın.
EN Stay ahead of competitors by tracking global keyword positions from one convenient dashboard. Make quick changes to your SEO strategy by getting ondemand updates about global keyword movement.
Turški | angleščina |
---|---|
küresel | global |
takip | tracking |
rakiplerinizin | competitors |
hareketi | movement |
isteğe | demand |
güncellemeler | updates |
seo | seo |
hızlı | quick |
değişiklikler | changes |
yapın | make |
TR İşte bu yüzden, daha güvenli (ve daha eşit) bir küresel gıda sistemini şekillendirmeye yardımcı olmayı taahhüt ederken müşterilerimiz, küresel kuruluşlar, ortaklar, tedarikçiler ve STK'ler ile birlikte çalışmaya kararlıyız.
EN That’s why we are committed to working together with our customers, global organisations, partners, suppliers and NGOs, as we commit to helping to shape a more secure – and a more equal – global food system.
Turški | angleščina |
---|---|
eşit | equal |
küresel | global |
gıda | food |
sistemini | system |
müşterilerimiz | our customers |
ortaklar | partners |
tedarikçiler | suppliers |
ler | s |
TR Finansal riskleri yönetme isteğinize ve ihtiyacınıza karşı duyarlıyız
EN We are sensitive to your desire and need to manage financial risk
Turški | angleščina |
---|---|
finansal | financial |
riskleri | risk |
yönetme | manage |
ve | and |
karşı | to |
TR Cloudflare Managed DNS ile DNS tabanlı DDoS saldırılarına karşı sınırsız ve ölçülmemiş bir azaltma elde edersiniz
EN With Cloudflare Managed DNS, you get unlimited and unmetered mitigation against DNS-based DDoS attacks
Turški | angleščina |
---|---|
cloudflare | cloudflare |
dns | dns |
tabanlı | based |
ddos | ddos |
sınırsız | unlimited |
azaltma | mitigation |
elde | get |
TR Cloudflare Managed DNS, kullanıcılarınızı DNS kayıtlarınızı taklit edebilecek veya ele geçirebilecek yoldaki saldırılara karşı korumak için yerleşik DNSSEC ile birlikte gelir
EN Cloudflare Managed DNS comes with built-in DNSSEC to protect your users from on-path attacks that can spoof or hijack your DNS records
Turški | angleščina |
---|---|
cloudflare | cloudflare |
dns | dns |
veya | or |
TR Günümüzde, iklim değişiminden çatışmalara kadar pek çok konuda sürdürülebilirlikle ilgili zorluklarla karşı karşıyayız
EN Today we are facing pressing sustainability challenges, from climate change to conflict
Turški | angleščina |
---|---|
günümüzde | today |
iklim | climate |
TR Kendi bilinçsiz önyargılarınıza karşı açık ve uyanık olmak (kuşkusuz ki bunları çalışma arkadaşlarınızda da fark edebilirsiniz)
EN Being open and alert for your own unconscious bias (you might of course also recognize it in colleagues)
Turški | angleščina |
---|---|
bilinçsiz | unconscious |
açık | open |
TR Kanıta Dayalı Rehberlik: Opioid Bağımlılığına Karşı Verilen Savaş İçin Kritik Bir Strateji
EN Evidence-Based Guidance: A Critical Strategy in the War Against Opioid Addiction
Turški | angleščina |
---|---|
dayalı | based |
rehberlik | guidance |
karşı | against |
savaş | war |
kritik | critical |
strateji | strategy |
TR Özel Raporlar: İlaçları klinik kriterleri ya da ürün kriterlerini kullanarak karşılaştırın; potansiyel ilaç etkileşimleri ve olumsuz etkilere karşı tarama yapın
EN Custom Reports: compare medications using clinical or product criteria; screen for potential drug interactions or adverse reactions
Turški | angleščina |
---|---|
raporlar | reports |
klinik | clinical |
ürün | product |
karşılaştırın | compare |
potansiyel | potential |
ilaç | drug |
TR Hız Sınırlama, hizmet reddi saldırılarına, kaba kuvvet saldırısıyla parola denemelerine ve uygulama katmanını hedefleyen diğer kötü niyetli davranışlarına karşı koruma sağlar.
EN Rate Limiting protects against denial-of-service attacks, brute-force password attempts, and other types of abusive behavior targeting the application layer.
Turški | angleščina |
---|---|
parola | password |
ve | and |
diğer | other |
TR Alanınızı önceden tanımlanmış 119 SEO sorununa karşı kontrol edin ve her birinin nasıl düzeltileceği konusunda öneriler alın.
EN Check against 119 pre-defined SEO issues with your domain and get recommendations on how to fix each one.
Turški | angleščina |
---|---|
önceden | pre |
tanımlanmış | defined |
seo | seo |
öneriler | recommendations |
TR <strong>Ücretli Tıklamalara Karşı Organik Tıklamaların %si</strong> - arama sonuçlarındaki tıklamaların, ücretli ve organik sonuçlar arasında nasıl dağıldığını gösterir.
EN <strong>% of Paid Clicks vs Organic Clicks</strong> — shows how clicks on the search results are distributed between paid and organic results.
Turški | angleščina |
---|---|
strong | strong |
organik | organic |
arama | search |
ücretli | paid |
gösterir | shows |
Prikaz 50 od 50 prevodov