TR Avrupa Komisyonu, ortak ülkelerdeki güvenlik ve barışı tesis etme faaliyetlerini desteklemek için çatışma ve iklim değişikliği barışı inşa etme mücadelesi için proje duyurusu | STGM
"desteklemek için çatışma" v Turški je mogoče prevesti v naslednjih angleščina besed/besednih zvez:
TR Avrupa Komisyonu, ortak ülkelerdeki güvenlik ve barışı tesis etme faaliyetlerini desteklemek için çatışma ve iklim değişikliği barışı inşa etme mücadelesi için proje duyurusu | STGM
EN The European Commission is calling for proposals for the Conflict and climate change Challenge for Peace Building to support security initiatives and peace-building activities in partner countries. | STGM
Turški | angleščina |
---|---|
avrupa | european |
komisyonu | commission |
ortak | partner |
güvenlik | security |
faaliyetlerini | activities |
çatışma | conflict |
iklim | climate |
değişikliği | change |
stgm | stgm |
TR Avrupa Komisyonu, ortak ülkelerdeki güvenlik ve barışı tesis etme faaliyetlerini desteklemek için çatışma ve iklim değişikliği barışı inşa etme mücadelesi için proje duyurusu
EN The European Commission is calling for proposals for the Conflict and climate change Challenge for Peace Building to support security initiatives and peace-building activities in partner countries.
Turški | angleščina |
---|---|
avrupa | european |
komisyonu | commission |
ortak | partner |
güvenlik | security |
faaliyetlerini | activities |
çatışma | conflict |
iklim | climate |
değişikliği | change |
TR Avrupa Komisyonu, ortak ülkelerdeki güvenlik ve barışı tesis etme faaliyetlerini desteklemek için çatışma ve iklim değişikliği barışı inşa etme mücadelesi için proje duyurusu | STGM
EN The European Commission is calling for proposals for the Conflict and climate change Challenge for Peace Building to support security initiatives and peace-building activities in partner countries. | STGM
Turški | angleščina |
---|---|
avrupa | european |
komisyonu | commission |
ortak | partner |
güvenlik | security |
faaliyetlerini | activities |
çatışma | conflict |
iklim | climate |
değişikliği | change |
stgm | stgm |
TR Avrupa Komisyonu, ortak ülkelerdeki güvenlik ve barışı tesis etme faaliyetlerini desteklemek için çatışma ve iklim değişikliği barışı inşa etme mücadelesi için proje duyurusu
EN The European Commission is calling for proposals for the Conflict and climate change Challenge for Peace Building to support security initiatives and peace-building activities in partner countries.
Turški | angleščina |
---|---|
avrupa | european |
komisyonu | commission |
ortak | partner |
güvenlik | security |
faaliyetlerini | activities |
çatışma | conflict |
iklim | climate |
değişikliği | change |
TR Berghof Vakfı, bağımsız, kar amacı gütmeyen hükümet dışı bir örgüt olarak siyasi ve sosyal çatışmayı engellemek ve çatışma çözümü ile sürdürülebilir barışın sağlanması için çalışır
EN The Berghof Foundation works as an independent, non-profit non-governmental organization to prevent political and social conflict and to achieve sustainable peace through conflict resolution
Turški | angleščina |
---|---|
vakfı | foundation |
bağımsız | independent |
siyasi | political |
sosyal | social |
engellemek | prevent |
çatışma | conflict |
çözümü | resolution |
sürdürülebilir | sustainable |
çalışır | works |
TR Berghof Vakfı, bağımsız, kar amacı gütmeyen hükümet dışı bir örgüt olarak siyasi ve sosyal çatışmayı engellemek ve çatışma çözümü ile sürdürülebilir barışın sağlanması için çalışır
EN The Berghof Foundation works as an independent, non-profit non-governmental organization to prevent political and social conflict and to achieve sustainable peace through conflict resolution
Turški | angleščina |
---|---|
vakfı | foundation |
bağımsız | independent |
siyasi | political |
sosyal | social |
engellemek | prevent |
çatışma | conflict |
çözümü | resolution |
sürdürülebilir | sustainable |
çalışır | works |
TR Çatışma Minerallerinin Sorumlu Kullanımı
EN Responsible sourcing of conflict minerals
Turški | angleščina |
---|---|
sorumlu | responsible |
TR Emilys outlandish SM ve sert çatışma işkencesi
EN Brunette hair gal with flawless arse is drilled by machine
TR Çatışma ve problemle karşılaştığında sakin, pozitif yaklaşan ve hızlı çözüm üretebilen özelliklere sahip olması tercih sebebidir.
EN When faced with conflicts and problems, it is preferred to have features that are calm, positive, and able to produce quick solutions.
Turški | angleščina |
---|---|
ve | and |
pozitif | positive |
hızlı | quick |
çözüm | solutions |
tercih | preferred |
TR Çatışma ve problemle karşılaştığında sakin, pozitif yaklaşan ve hızlı çözüm üretebilen,
EN When faced with conflicts and problems, calm, positive approach and quick to produce solutions,
Turški | angleščina |
---|---|
ve | and |
pozitif | positive |
hızlı | quick |
çözüm | solutions |
TR Çatışma halinde yasaların dahi üzerinde bulunan bir insan hakları düzenlemesinin, bir idari kararla, yetki ve usulde paralellik ilkesi görmezden gelinerek etkisizleştirilmesi mümkün değildir
EN It is not possible to neutralize a human rights regulation, which is even above the law in case of conflict, by ignoring the principle of parallelism in authority and procedure with an administrative decision
Turški | angleščina |
---|---|
insan | human |
idari | administrative |
mümkün | possible |
TR Savaş sonrası barışın inşası ve uzlaşma, devletten bağımsız silahlı grupların politik aktör olma yolunda geçiş süreçleri, devlete bağlı ve devletten bağımsız grupların çatışma yönetim süreçlerindeki etkileşimleri.
EN Post-war peacebuilding and reconciliation, the transition processes of armed groups independent of the state to become political actors, the interaction of state and independent groups in conflict management processes.
Turški | angleščina |
---|---|
savaş | war |
sonrası | post- |
bağımsız | independent |
politik | political |
geçiş | transition |
çatışma | conflict |
ın | of |
grupları | groups |
TR Çatışma halinde yasaların dahi üzerinde bulunan bir insan hakları düzenlemesinin, bir idari kararla, yetki ve usulde paralellik ilkesi görmezden gelinerek etkisizleştirilmesi mümkün değildir
EN It is not possible to neutralize a human rights regulation, which is even above the law in case of conflict, by ignoring the principle of parallelism in authority and procedure with an administrative decision
Turški | angleščina |
---|---|
insan | human |
idari | administrative |
mümkün | possible |
TR Savaş sonrası barışın inşası ve uzlaşma, devletten bağımsız silahlı grupların politik aktör olma yolunda geçiş süreçleri, devlete bağlı ve devletten bağımsız grupların çatışma yönetim süreçlerindeki etkileşimleri.
EN Post-war peacebuilding and reconciliation, the transition processes of armed groups independent of the state to become political actors, the interaction of state and independent groups in conflict management processes.
Turški | angleščina |
---|---|
savaş | war |
sonrası | post- |
bağımsız | independent |
politik | political |
geçiş | transition |
çatışma | conflict |
ın | of |
grupları | groups |
TR Projenin ortağı, kriz ve çatışma bölgelerindeki insan hakları ihlali kurbanlarına hukuki destek sağlayan bir STK olan Legal Action Worldwide (LAW).
EN The project partner is Legal Action Worldwide (LAW), an NGO that provides legal assistance to victims of human rights violations in conflict regions.
Turški | angleščina |
---|---|
projenin | project |
ortağı | partner |
çatışma | conflict |
insan | human |
hukuki | legal |
destek | assistance |
olan | is |
TR Kadınlar, çatışma koşullarından ve afetlerden özellikle çok etkileniyor; öte yandan kalkınmanın anahtarı da kadınlar. Almanya kaynaklı yardıma üç örnek.
EN Women in particular are severely affected by conflicts and natural disasters, yet they are the key to development. Three examples of aid from Germany.
Turški | angleščina |
---|---|
kadınlar | women |
anahtarı | key |
almanya | germany |
örnek | examples |
ın | of |
TR En son haberlerimizi duymak için @blockchain ve CEO'muz Peter Smith'i @OneMorePeter takip edin. Desteklemek için, bağlantılara @AskBlockchain bakın. Basın sorguları için
EN To hear our latest news, follow @blockchain and our CEO, Peter Smith, @OneMorePeter. For support, see @AskBlockchain for links. For press inquiries, contact
Turški | angleščina |
---|---|
blockchain | blockchain |
ceo | ceo |
peter | peter |
smith | smith |
takip | follow |
desteklemek | support |
basın | press |
TR Kar amacı gütmeyen kuruluşlarIN kalıcı değişiklik yapma misyonlarında desteklemek için monday.com, uygun kuruluşlara önemli ölçüde indirimli iki plan sunar. Uygunluk kriterleri için okumaya devam edin ve bugün indiriminiz için başvurun.
EN To support nonprofits in their mission to make lasting change, monday.com offers two significantly discounted plans to eligible nonprofits. Read on for eligibility criteria and apply for your discount today.
Turški | angleščina |
---|---|
kalıcı | lasting |
değişiklik | change |
yapma | make |
indirimli | discounted |
sunar | offers |
uygunluk | eligibility |
kriterleri | criteria |
bugün | today |
TR Elsevier Vakfı 2016 yılında sağlık bilgilerindeki yenilikleri, gelişmekte olan ülkelerdeki araştırmaları, bilimde çeşitliliği ve gelişim için teknolojide desteklemek için bir dizi yeni ortaklığa imza atmıştır
EN In 2016, the Elsevier Foundation launched a series of new partnerships to support innovations in health information, research in developing countries, diversity in science and technology for development
Turški | angleščina |
---|---|
elsevier | elsevier |
vakfı | foundation |
sağlık | health |
gelişmekte | developing |
çeşitliliği | diversity |
gelişim | development |
dizi | series |
yeni | new |
TR Mailfence dijital haklar için mücadeleyi destekliyor. Pro ve Ultra'nın planlarının %15'ini Electronic Frontier Foundation ve European Digital Rights Foundation'ı desteklemek için bağışlıyoruz.
EN Mailfence supports the fight for digital rights. We donate 15% of the Pro and Ultra plans revenues to support the Electronic Frontier Foundation and the European Digital Rights Foundation.
Turški | angleščina |
---|---|
mailfence | mailfence |
haklar | rights |
ultra | ultra |
european | european |
TR Sanal ortam ayrıca, tüneldeki acil durum simülasyonlarını çalıştırmak ve operasyonlar ve bakım için eğitimi desteklemek için demirbaşlar ve ekipmanı da göstermektedir.
EN The virtual environment also shows fixtures and equipment in the tunnel to run emergency simulations and support training for operations and maintenance.
Turški | angleščina |
---|---|
sanal | virtual |
ortam | environment |
operasyonlar | operations |
bakım | maintenance |
desteklemek | support |
TR Arıza veya kesinti olmaksızın her düğüm için kapasiteyi sorunsuz bir şekilde ayarlar ve uygulamaları desteklemek için gereken doğru kapasite miktarını kullanır.
EN It seamlessly adjusts capacity for each node with no downtime or disruption, and uses just the right amount of capacity needed to support applications.
Turški | angleščina |
---|---|
veya | or |
sorunsuz | seamlessly |
uygulamaları | applications |
gereken | needed |
TR MyPostcard, talebi desteklemek için gönderilen her bir EndPolio Design kartpostalı için Rotary PolioPlus programına 1 ABD doları bağışlıyor
EN For every EndPolio design postcard that is sent, we donate USD $1 to Rotary’s PolioPlus program
Turški | angleščina |
---|---|
gönderilen | sent |
TR Araştırmaları sosyal refah ve ekonomik büyüme için avantaja dönüştürmek ve iletişim kurmak için becerilerin gelişimini desteklemek,
EN Support skills development to communicate and translate research into benefits for social welfare and economic growth.
Turški | angleščina |
---|---|
ekonomik | economic |
büyüme | growth |
desteklemek | support |
TR Verimliliği artırmak için kendi yönteminizi tasarlayın, yönetin, entegre edin ve geliştirin. Ayrıca, iş ortamınızı desteklemek için geniş bir Yazılım Geliştirme Hizmetleri ekibine sahibiz.
EN Design, manage, integrate and develop your way to higher productivity. We also have a full Development Services team to support your business environment.
Turški | angleščina |
---|---|
verimliliği | productivity |
tasarlayın | design |
yönetin | manage |
entegre | integrate |
geliştirin | develop |
geliştirme | development |
TR Elsevier Vakfı 2016 yılında sağlık bilgilerindeki yenilikleri, gelişmekte olan ülkelerdeki araştırmaları, bilimde çeşitliliği ve gelişim için teknolojide desteklemek için bir dizi yeni ortaklığa imza atmıştır
EN In 2016, the Elsevier Foundation launched a series of new partnerships to support innovations in health information, research in developing countries, diversity in science and technology for development
Turški | angleščina |
---|---|
elsevier | elsevier |
vakfı | foundation |
sağlık | health |
gelişmekte | developing |
çeşitliliği | diversity |
gelişim | development |
dizi | series |
yeni | new |
TR Verimliliği artırmak için kendi yönteminizi tasarlayın, yönetin, entegre edin ve geliştirin. Ayrıca, iş ortamınızı desteklemek için geniş bir Yazılım Geliştirme Hizmetleri ekibine sahibiz.
EN Design, manage, integrate and develop your way to higher productivity. We also have a full Development Services team to support your business environment.
Turški | angleščina |
---|---|
verimliliği | productivity |
tasarlayın | design |
yönetin | manage |
entegre | integrate |
geliştirin | develop |
geliştirme | development |
TR Arıza veya kesinti olmaksızın her düğüm için kapasiteyi sorunsuz bir şekilde ayarlar ve uygulamaları desteklemek için gereken doğru kapasite miktarını kullanır.
EN It seamlessly adjusts capacity for each node with no downtime or disruption, and uses just the right amount of capacity needed to support applications.
Turški | angleščina |
---|---|
veya | or |
sorunsuz | seamlessly |
uygulamaları | applications |
gereken | needed |
TR Tüm ergonomik konseptiyle tasarlanan Massive SP, yazarken daha rahat olmak için 17”e kadar dizüstü bilgisayarları destekler, uzun süre oyun sırasında spiral baskıyı hafifleterek sağlığınız desteklemek için tasarlanmıştır.
EN Massive SP designed with all the ergonomic concept supports laptop up to 17”, for more comfortable while typing, designed for your health care by easing the spiral strain during long time gaming.
Turški | angleščina |
---|---|
tüm | all |
ergonomik | ergonomic |
massive | massive |
rahat | comfortable |
dizüstü | laptop |
destekler | supports |
uzun | long |
oyun | gaming |
TR Sizi, piyasaya sürmeniz için uygun, uygulanabilir ve arzu edilen bir ürün hazır olana kadar desteklemek için buradayız
EN We’re here to support you until we have a feasible, viable and desirable product ready for you to release to the market
Turški | angleščina |
---|---|
sizi | you |
ürün | product |
hazır | ready |
TR Hedef kitlenizin dikkatini gerçekten çekmek ve işletmenizi desteklemek için animasyonlu ve etkileşimli elemanlar ekleyebilmeniz için el ilanlarını çevrimiçi olarak paylaşın.
EN Share flyers online so you can add animated and interactive elements to really grab your audience's attention and promote your business.
TR Elsevier açık bilimi desteklemek için araştırma camiası ile ortaklık yapmaktadır.
EN Elsevier partners with the research community to empower open science.
Turški | angleščina |
---|---|
elsevier | elsevier |
açık | open |
TR En iyi tedavi deneyimini ve sonuçlarını desteklemek için her bir hastanın kendine has ihtiyaçlarına odaklanabileceksiniz.
EN You will be able to focus on each patient's unique needs to support an optimal treatment experience and outcomes.
Turški | angleščina |
---|---|
tedavi | treatment |
deneyimini | experience |
ihtiyaçları | needs |
TR Web sitelerinin tümü para kazanmak için değildir. Ancak kaliteli bilgi, aranarak bulunmayı hak eder. Bu nedenle, profesyonel bir SEO aracına yatırım yapmalarının haklı sebebi olmayan web sitesi sahiplerini desteklemek istiyoruz.
EN Not all websites are created to make money. But quality information deserves to be found. Which is why we want to support website owners who can’t justify investing in a professional SEO tool.
Turški | angleščina |
---|---|
tümü | all |
kaliteli | quality |
bilgi | information |
seo | seo |
TR Kadınların haklarına erişimini desteklemek için öncelikle bu haklardan yaygın biçimde haberdar olmalarını sağlamak gerekiyor
EN We have a good news! As Support to Life, we have implemented a series of 'new' in order to continue our communication with our beneficiaries efficiently during the pandemic
Turški | angleščina |
---|---|
desteklemek | support |
TR Dünya çapında sayısız sunucu lokasyonu ve yüksek hızlı bağlantıları desteklemek için oluşturulmuş bir sistemle, kesintisiz oyuna doyabilirsiniz.
EN With numerous server locations worldwide and a system that's built to support high speed connections, you can get lost in uninterrupted hours of gaming.
Turški | angleščina |
---|---|
sayısız | numerous |
sunucu | server |
yüksek | high |
hızlı | speed |
bağlantıları | connections |
kesintisiz | uninterrupted |
TR Platformunuza yerleştirilecek benzersiz bir bağlı kuruluş bağlantısının yanı sıra satışları desteklemek için pazarlama materyalleri sağlanır.
EN You are provided with a unique affiliate link to be placed on your platform, as well as marketing materials to support sales.
Turški | angleščina |
---|---|
yanı | well |
materyalleri | materials |
TR Norconsult, Ulriken Tüneli'ndeki ilk başarısına dayanarak, VR oyunlaştırmayı, tüm demiryolu projelerinde sinyalleme tasarımı ve onayını desteklemek için standart bir işletim prosedürü haline getirmiştir
EN Based on its initial success with the Ulriken Tunnel, Norconsult has made VR gamification a standard operating procedure on all of its rail projects to support signaling design and approval
Turški | angleščina |
---|---|
tüneli | tunnel |
ilk | initial |
dayanarak | based on |
tüm | all |
projelerinde | projects |
tasarımı | design |
standart | standard |
başarısı | success |
TR Açık Bilişim Projesi (Open Compute Project - OCP) bilişim altyapısının giderek artan taleplerini verimli bir şekilde desteklemek için donanım teknolojisini yeniden tasarlamaya odaklanan, işbirliğine dayalı bir topluluktur.
EN The Open Compute Project (OCP) is a collaborative community focused on redesigning hardware technology to efficiently support the growing demands on compute infrastructure.
Turški | angleščina |
---|---|
açık | open |
projesi | project |
compute | compute |
artan | growing |
verimli | efficiently |
desteklemek | support |
donanım | hardware |
teknolojisini | technology |
odaklanan | focused |
altyapısı | infrastructure |
TR Endüstrinin ilerlemesini sağlayan ve pozitif toplumsal etki sağlayan dağıtılmış defter tekniği (DLT) projelerini desteklemek ve yatırım yapmak için Blockchain Ventures'ı oluşturduk
EN We created Blockchain Ventures to support and invest in distributed ledger technology (DLT) projects that advance the industry and provide positive societal impact
Turški | angleščina |
---|---|
sağlayan | provide |
pozitif | positive |
etki | impact |
dağıtılmış | distributed |
yatırım | invest |
blockchain | blockchain |
oluşturduk | we created |
TR Ayrıca yerelleşmenin gücünü desteklemek ve yaygınlaştırmak için öne çıkan bu iş birliği modeli, ev sahibi toplum ve mülteciler arasında daha yakın köprü kurulmasında da etkili bir rol oynuyor.
EN Also this cooperation model that come forward to support and extend power of localization plays an effective role in establishing a closer bridge between host community and refugees.
Turški | angleščina |
---|---|
modeli | model |
toplum | community |
mülteciler | refugees |
etkili | effective |
rol | role |
TR Değerli Phemex Kullanıcıları, Kripto Kazan hizmetimizi desteklemek için, blok zinciri konusunda bilgili Influencer’ları Phemex'e kaydolmaya, sosyal medya hesaplarında yeni BTC Kripto ……
EN We all heard the news that Jeff Bezos is going to space, but the person who paid roughly $30 million for a seat on the rocket dropped out, and has been replaced by an 18-year old. What a time to be al……
Turški | angleščina |
---|---|
medya | news |
TR Sonix olarak, müşterilerimizi desteklemek için olağanüstü insanlardan oluşan güçlü, farklı ve inanılmaz yetenekli bir ekip kurmayı taahhüt ediyoruz.
EN At Sonix, we are committed to building a strong, diverse, and incredibly talented team of exceptional people to support our customers.
Turški | angleščina |
---|---|
sonix | sonix |
olağanüstü | exceptional |
güçlü | strong |
inanılmaz | incredibly |
yetenekli | talented |
ekip | team |
TR Profesyonel futbol dünyası, kendi futbol hikayenizi oluşturmanız ve hayallerinizi gerçekleştirmeniz için tüm menajerlik gücüyle ve araçlarla sizi desteklemek adına dikkatlice modellendi ve yeniden oluşturuldu
EN The professional world of football has been carefully modelled and recreated to empower you with all the managerial power and tools to create your own football story and live out your dreams
Turški | angleščina |
---|---|
futbol | football |
dünyası | world |
hayallerinizi | your dreams |
tüm | all |
dikkatlice | carefully |
TR Başkalarını desteklemek ve ilk toplantınıza katılmanın nasıl bir his olduğunu hatırlamak, günlük ayıklığı sürdürmek için büyük bir destek olan “minnettarlık tutumunu” sürdürmenize yardımcı olabilir.
EN Supporting others and remembering what it felt like to attend your first meeting can be an aid in maintaining an ?attitude of gratitude?, which is of great support in maintaining daily sobriety.
Turški | angleščina |
---|---|
günlük | daily |
büyük | great |
olabilir | can |
TR Gruplar, uygunsuz davranışlardan etkilenen toplantı katılımcılarını desteklemek ve/veya uygunsuz davrananları ele almak için bir hizmet rolü oluşturabilir.
EN Groups may establish a service role to support meeting participants who have been affected by inappropriate behavior, and/or to address those who have acted inappropriately.
Turški | angleščina |
---|---|
gruplar | groups |
etkilenen | affected |
toplantı | meeting |
veya | or |
rolü | role |
TR Cloudflare'nin güvenlik özelliklerini desteklemek için gereklidir.
EN It is necessary for supporting Cloudflare's security features.
Turški | angleščina |
---|---|
cloudflare | cloudflare |
güvenlik | security |
özelliklerini | features |
desteklemek | supporting |
TR Müşteriniz için birden fazla dili desteklemek onları daha da mutlu edecektir
EN Supporting multiple languages for your customer will make them even happier
Turški | angleščina |
---|---|
desteklemek | supporting |
onları | them |
edecektir | will |
TR Kadınların haklarına erişimini desteklemek için öncelikle bu haklardan yaygın biçimde haberdar olmalarını sağlamak gerekiyor
EN We have a good news! As Support to Life, we have implemented a series of 'new' in order to continue our communication with our beneficiaries efficiently during the pandemic
Turški | angleščina |
---|---|
desteklemek | support |
TR Bu güveni ciddiye alıyor ve sıkı kimlik doğrulama yöntemleri ve gerçek zamanlı sertifika aramalarını desteklemek için küresel bir altyapı ile sektöre liderlik yapıyorlar.
EN They take this trust seriously and lead the industry with strict authentication methods and a global infrastructure to support real-time certificate calls.
Turški | angleščina |
---|---|
sıkı | strict |
yöntemleri | methods |
gerçek | real |
küresel | global |
altyapı | infrastructure |
Prikaz 50 od 50 prevodov