EN At the time, a new kind of cancer therapy was a far more ambitious and a far more commercial goal than working on a vaccine against a lung disease that was spread by a virus would ever have been.
"far flung place" v angleščina je mogoče prevesti v naslednjih Turški besed/besednih zvez:
EN At the time, a new kind of cancer therapy was a far more ambitious and a far more commercial goal than working on a vaccine against a lung disease that was spread by a virus would ever have been.
TR Çünkü yeni türden bir kanser tedavisinin hedeflenmesi, virüs kaynaklı bir akciğer hastalığına karşı bir aşı üzerinde çalışmaya kıyasla hem çok daha iddialıydı ve hem çok daha cazip bir ekonomik girişimdi.
angleščina | Turški |
---|---|
new | yeni |
cancer | kanser |
disease | hastalığı |
virus | virüs |
vaccine | aşı |
and | ve |
a | bir |
ever | daha |
EN Using this tool, it will be a lot easier to find keyword opportunities that your competitors have so far missed out on, putting you far ahead of the curve.
TR Bu aracı kullanarak, rakiplerinizin şimdiye kadar kaçırdığı anahtar kelime fırsatlarını bulmak çok daha kolay olacak ve sizi eğrinin çok önüne geçirecektir.
angleščina | Turški |
---|---|
this | bu |
easier | daha kolay |
your | ve |
using | kullanarak |
EN To avert the economic damage caused by strikes as far as possible, a voluntary arbitration process frequently takes place beforehand
TR Grevlerin ekonomiye vereceği zararın mümkün olduğunca önüne geçmek için genelde önce bir gönüllü uzlaşma süreci vardır
angleščina | Turški |
---|---|
damage | zarar |
possible | mümkün |
process | süreci |
voluntary | gönüllü |
to | için |
the | önce |
EN By far the biggest expense – ahead of food and travel – is the cost of a place to live, with monthly rents averaging 323 euros
TR Açık arayla en büyük kalem, -gıda maddesi ve ulaşımdan önce- 323 euro’luk ortalama kira tutarıyla ikamet masrafları
angleščina | Turški |
---|---|
biggest | büyük |
and | ve |
EN However, we are sure that it is as secure and private as you can hope to get, with far greater respect for your privacy than the American equivalents offer.Our team is competent and passionate
TR Ancak, biz amerikan eşdeğerleri teklif daha gizlilik için çok daha büyük bir saygı ile, almak için umut gibi güvenli ve özel olduğundan eminiz.Ekibimiz yetkin ve tutkulu
angleščina | Turški |
---|---|
hope | umut |
american | amerikan |
offer | teklif |
passionate | tutkulu |
our team | ekibimiz |
privacy | gizlilik |
we | biz |
and | ve |
greater | daha büyük |
respect | saygı |
EN Map out where you’ve been and where you want to go next, and see how far you’ve come.
TR Nerelerden geldiğinizi, bundan sonra nereye gitmek istediğinizi, ve ne kadar ilerleme kat ettiğinizi görün.
angleščina | Turški |
---|---|
where | nereye |
and | ve |
see | görün |
been | ne |
EN Ptolomy'sGeographia, written in the 2nd century and printed in 1618-1619 by Isaac Elzevier, remained fundamental up to far into the 17th century.
TR 2. yüzyılda yazılan 1618-16192'da Isaac Elzevier tarafından basılan Ptolomy'sGeographia, 17. yüzyıla kadar temel bir eser olarak kalmıştır.
angleščina | Turški |
---|---|
fundamental | temel |
by | tarafından |
and | da |
to | kadar |
EN It is an equivalent of a handwritten signature or stamped seal, but offering far more inherent security
TR Elle yazılmış bir imzaya veya mühürlü mühüre eşdeğerdir, ancak çok daha doğal bir güvenlik sunar
angleščina | Turški |
---|---|
offering | sunar |
security | güvenlik |
or | veya |
more | daha |
a | bir |
but | ancak |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
angleščina | Turški |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN By weight, electronics require far more resources than any other product.
TR Ağırlık hesabı yapıldığında elektronikler, diğer tüm ürünlerden çok daha fazla kaynak gerektirir.
angleščina | Turški |
---|---|
weight | ağırlık |
require | gerektirir |
resources | kaynak |
any | tüm |
other | diğer |
EN Always remember to pick a project that resonates with you and one that you expect will be around far into the future
TR Size bir anlam ifade eden ve gelecekte piyasada olmasını beklediğiniz bir proje seçmeyi hiçbir zaman unutmayın
angleščina | Turški |
---|---|
always | zaman |
project | proje |
and | ve |
a | bir |
the | size |
EN This fundamental idea can be applied to far more complex setups, and its potential is arguably limitless
TR Bu temel fikir çok daha karmaşık koşullara uygulanabilir ve potansiyeli tartışmalı olarak sınırsızdır
angleščina | Turški |
---|---|
idea | fikir |
complex | karmaşık |
potential | potansiyeli |
and | ve |
this | bu |
EN customer reviews! Check out what people have written so far, and share your own experience.
TR musteri degerlendirmeleri! İnsanların şu ana kadar neler yazdıklarına bakın ve kendi deneyimlerinizi paylaşın.
angleščina | Turški |
---|---|
share | paylaşın |
what | neler |
and | ve |
EN “Excellent software. Not intrusive and very use friendly. The best I have found so far. Thank you Total Av Team”
TR “Tehditleri yakalama konusunda güvenilir ve çok iyi. Aferin”
EN If a train driver can’t see a signal—and drives too far or doesn’t stop—it will shut down the whole rail system.”
TR Makinist bir sinyal göremezse ve çok uzağa gidiyorsa ya da durmuyorsa tüm ray sistemini kapatacaktır.”
EN There have been 27 recorded fires in South Korea so far this year, prompting swift action.
TR Hibrit modellerin batarya sorunları devam ediyor.
EN This is a comparison of current steel adaptors after 650 hours of exposure to salt spray testing which far exceeds the SAE standard of 72 hours
TR Bu görsel, mevcut çelik adaptörleri 650 saatlik tuz püskürtme testine maruz bıraktıktan sonraki karşılaştırmasını gösteriyor (SAE standardı 72 saattir)
angleščina | Turški |
---|---|
of | ın |
steel | çelik |
hours | saatlik |
standard | standardı |
this | bu |
a | sonraki |
EN She has attained fourteen Billboard Hot 100 number ones thus far and is the second Bajan artist to win a Grammy Award
TR 20 Şubat 1988), kısaca Rihanna (okunuşu: /riːˈɑːnə/), Barbadoslu şarkıcı R&B ve pop şarkıcısı
angleščina | Turški |
---|---|
and | ve |
EN Robyn Rihanna Fenty, known by her stage name, Rihanna, is a Barbadian singer, actress, and businesswoman. She has attained fourteen Billboard Hot 100 number ones thus far and is the second … read more
TR Robyn Rihanna Fenty (d. 20 Şubat 1988), kısaca Rihanna (okunuşu: /riːˈɑːnə/), Barbadoslu şarkıcı R&B ve pop şarkıcısı. Rihanna, on altı yaşındayken müzik kariyeri için Evan Rogers… Devamını oku
EN Our People: Careers at Simon-Kucher Consulting is a people business, and here at Simon-Kucher, we firmly believe that our people are our most valuable resource by far
TR Ekibimiz: Simon-Kucher’de Kariyer Danışmanlık bir ekip işi ve Simon-Kucher’de, en değerli kaynaklarımızdan birinin ekibimiz olduğuna inanıyoruz
angleščina | Turški |
---|---|
careers | kariyer |
consulting | danışmanlık |
valuable | değerli |
most | en |
at | de |
business | iş |
a | bir |
and | ve |
EN Make your content interactive for your audience and far more discoverable for search engines by embedding an audio-stitched transcript on your website.
TR Web sitenize ses dikişli bir transkript yerleştirerek içeriklerinizi kitleniz için etkileşimli hale getirin ve arama motorları için çok daha keşfedilebilir hale getirin.
angleščina | Turški |
---|---|
interactive | etkileşimli |
transcript | transkript |
website | web |
your content | içeriklerinizi |
audio | ses |
search | arama |
more | daha |
engines | motorları |
for | için |
and | ve |
an | bir |
EN Our SEO-friendly MediaPlayer™ combines your audio and your transcript to make your content interactive for your audience and far more discoverable for search engines.
TR SEO dostu MediaPlayer™ ürünümüz, içeriğinizi kitleniz için etkileşimli hale getirmek ve arama motorları için çok daha fazla keşfedilebilir hale getirmek için sesinizi ve transkriptinizi birleştirir.
angleščina | Turški |
---|---|
combines | birleştirir |
interactive | etkileşimli |
search | arama |
engines | motorlar |
more | daha |
EN Our usage regularly takes us far into the night, and sometimes we can only fall asleep only when we pass out
TR Kullanımımız düzenli olarak bizi gecenin çok ilerisine götürür ve bazen sadece bayıldığımızda uykuya dalabiliriz
angleščina | Turški |
---|---|
sometimes | bazen |
and | ve |
us | bizi |
usage | kullanım |
regularly | düzenli olarak |
EN I?m 26 years old, and I have had a compulsive relationship to the internet and technology for as far back as I can remember
TR 26 yaşındayım ve hatırlayabildiğim kadarıyla internet ve teknolojiyle zorlayıcı bir ilişkim oldu
angleščina | Turški |
---|---|
m | m |
internet | internet |
technology | teknolojiyle |
and | ve |
years | bir |
have | ya |
EN I really feel at a loss of words to describe how profound and far-reaching this has been for me
TR Bunun benim için ne kadar derin ve geniş kapsamlı olduğunu anlatacak kelime eksikliğini gerçekten hissediyorum
angleščina | Turški |
---|---|
really | gerçekten |
and | ve |
been | ne |
of | in |
EN You can send in a short story of about 250 words describing how things were, what it was like in active addiction, how you got to ITAA, and what gems you have found so far in recovery
TR İşlerin nasıl olduğunu, aktif bağımlılığın nasıl olduğunu, ITAA'ya nasıl ulaştığınızı ve şu ana kadar iyileşme sürecinde hangi mücevherleri bulduğunuzu açıklayan yaklaşık 250 kelimelik kısa bir hikaye gönderebilirsiniz
angleščina | Turški |
---|---|
short | kısa |
story | hikaye |
active | aktif |
a | bir |
it | olduğunu |
and | ve |
how | nasıl |
in | yaklaşık |
EN I’ve used many different video softwares, and Renderforest is by far the best
TR Birçok farklý video programý kullandým ve Renderforest açýk ara en iyisi
angleščina | Turški |
---|---|
video | video |
renderforest | renderforest |
and | ve |
best | en |
many | çok |
different | bir |
EN Considering parameters such as content type, sharing frequency, profile photo, bio, and texts that introduce new content will help you get far in a short amount of time.
TR İçerik türü, paylaşım sıklığı, profil fotoğrafı, biyografisi, içerik tanıtım yazıları vs gibi parametreler size kısa sürede çok fazla yol aldıracaktır.
angleščina | Turški |
---|---|
content | içerik |
sharing | paylaşım |
profile | profil |
photo | fotoğraf |
short | kısa |
time | sürede |
you | size |
type | tür |
as | gibi |
and | çok |
EN By far the most popular and dynamic video platform in the world, YouTube offers everyone the freedom to be a publisher and share videos
TR Dünyanın açık ara farkla en popüler ve en dinamik video platformu olan Youtube, herkese yayıncı olmak ve video yayınlama özgürlüğü sunar
angleščina | Turški |
---|---|
most | en |
popular | popüler |
and | ve |
dynamic | dinamik |
platform | platformu |
youtube | youtube |
offers | sunar |
freedom | özgürlüğü |
world | dünyanın |
video | video |
a | olan |
to | herkese |
EN As far as you trust the CA, it demonstrates that you?re communicating with the server certificate?s subject
TR Sertifika Yetkilisi'ne güvendiğiniz sürece, sunucu sertifikasının subject?iyle iletişim kurduğunuzu gösterir
angleščina | Turški |
---|---|
s | s |
server | sunucu |
certificate | sertifikası |
EN “Analyzing data coming from different conversations inside one tool helps us to make our product far more attractive.“
TR “Farklı konuşmalardan gelen verileri tek bir araçta analiz etmek, ürünümüzü çok daha çekici hale getirmemize yardımcı oluyor.“
EN We’re proud of what we’ve accomplished with our community so far — and look forward to tackling challenges and building more with a whole new generation of participants.
TR Topluluğumuz ile birlikte bugüne kadar başardıklarımızla gurur duyuyoruz. Ve yeni zorulukları da aşarak tamamen yeni jenerasyon katılımcılarla geliştirmeye devam edeceğiz.
angleščina | Turški |
---|---|
proud | gurur |
new | yeni |
and | ve |
EN Pictures and text can only go so far in some circumstances. Adding a diagram or two (and uploading it as a picture) will certainly help the reader figure out how to repair it.
TR Kimi durumlarda, fotoğraflar ve metin ancak belli bir noktaya kadar açıklayabilir. Bir iki adet şema eklemek (ve bunları resim olarak yüklemek), okuyucunun tamiratı nasıl yapacağını çözmesine kesinlikle yardımcı olacaktır.
angleščina | Turški |
---|---|
text | metin |
adding | eklemek |
picture | resim |
certainly | kesinlikle |
will | olacaktır |
and | ve |
help | yardımcı |
how | nasıl |
EN Documentation problem that makes .tr domains far behind against other country-code domains disappears very soon.
TR Web sitenizi oluşturduktan sonra, sitenizin internet dünyasında yer edinebilmesi için Web Sitesini Arama Motorlarına ekleme yapılmalıdır. Makalemizden nasıl yapılacağını inceleyebilirsiniz.
angleščina | Turški |
---|---|
against | için |
that | nasıl |
EN Considering everything you get at this price point it's hard to believe that such a tool is available in the market. This is absolutely a gem. I also just downloaded the mobile app and am impressed with the functionality so far.
TR Uzun zamandır farklı bir çok sosyal medya yönetim platformunu kullanma fırsatı buldum. Hootsuite'ten Buffer'a, Stackposts'tan, Social Champ'e birçok yazılımı denedim...Söylemeliyim ki, RADAAR taptaze yeni bir soluk!
angleščina | Turški |
---|---|
you | farklı |
a | bir |
EN Check out what people have written so far, and share your own experience.
TR İnsanların şu ana kadar neler yazdıklarına bakın ve kendi deneyimlerinizi paylaşın.
angleščina | Turški |
---|---|
share | paylaşın |
what | neler |
and | ve |
EN This easy to access tool quickly shows you how far you are on the road to monetization and other high level stats.
TR Bu erişimi kolay araç içeriğinizden para kazanmada ne kadar ilerlediğinizi ve diğer seviyedeki istatistikleri çabucak gösterir.
angleščina | Turški |
---|---|
access | erişimi |
shows | gösterir |
other | diğer |
stats | istatistikleri |
this | bu |
easy | kolay |
quickly | çabucak |
the | araç |
and | ve |
to | kadar |
EN However, we are sure that it is as secure and private as you can hope to get, with far greater respect for your privacy than the American equivalents offer.
TR Ancak, biz amerikan eşdeğerleri teklif daha gizlilik için çok daha büyük bir saygı ile, almak için umut gibi güvenli ve özel olduğundan eminiz.
angleščina | Turški |
---|---|
hope | umut |
american | amerikan |
offer | teklif |
privacy | gizlilik |
we | biz |
and | ve |
greater | daha büyük |
respect | saygı |
with | ile |
EN As the name implies, Arctis Pro + GameDAC includes a far more advanced front end, the GameDAC
TR Adından da anlaşılacağı gibi Arctis Pro + GameDAC, çok daha gelişmiş bir ön yüz olan GameDAC’e sahip
angleščina | Turški |
---|---|
arctis | arctis |
gamedac | gamedac |
advanced | gelişmiş |
name | adı |
pro | pro |
end | da |
more | daha |
EN The report shows that the existing mechanisms to combat violence in Turkey are still far from their capacity to enable women to take a step towards a life without violence.
TR Rapor, Türkiye’de mevcut şiddetle mücadele mekanizmalarının bugün hala kadınların şiddetsiz bir yaşama adım atmalarını sağlama kapasitesinden uzak olduğunu gösteriyor.
angleščina | Turški |
---|---|
report | rapor |
shows | gösteriyor |
combat | mücadele |
step | adım |
women | kadınlar |
EN Hi Everyone, We’ve recently launched our Phemex Energy Crates event. It has been running for 3 days so far and will continue to run until Jan. 13, 2022. Every day, you get to open 3 energy crates……
TR Phemex, uzun zamandır beklenen VPAD’i listelediğini duyurmaktan mutluluk duyar. VPAD ($VPAD), dünyanın dört bir yanındaki insanların yeni ve heyecan verici projelere yatırım yapması……
EN Designed to capture data despite obstacles, labels that are far, damaged, or even covered by shrinkwrap are read quickly and easily to help meet tight deadlines
TR Tüm verileri yakalamak için tasarlanan cihazlar sayesinde, engellere rağmen, uzakta, zarar görmüş ve hatta streç film altında kalmış barkodlar bile teslim tarihlerini geçirmemek için hızlı ve kolay bir şekilde okunur
angleščina | Turški |
---|---|
data | verileri |
despite | rağmen |
quickly | hızlı |
to | hatta |
designed | için |
even | bir |
read | ve |
easily | kolay |
EN For Zebra, toughness isn’t the end game...it’s just the starting point, table stakes for a purpose that’s far-reaching, high achieving and uniquely defined by you
TR Zebra açısından dayanıklılık amaç değil, kapsamlı ve yüksek başarılara ulaşmanız için bir araç ve başlangıç noktasıdır
angleščina | Turški |
---|---|
zebra | zebra |
point | noktası |
high | yüksek |
purpose | amaç |
starting | başlangıç |
just | ama |
and | ve |
the | araç |
a | bir |
for | için |
EN Far superior to consumer-grade, a Zebra rugged tablet goes wherever you need to go, and performs exceptionally in whatever tough conditions you encounter
TR Tüketici sınıfından çok daha üstün özelliklere sahip Zebra dayanıklı tabletler sizinle her yere gider, karşılaştığınız zorluklarda olağanüstü performans gösterir
angleščina | Turški |
---|---|
zebra | zebra |
consumer | tüketici |
superior | üstün |
rugged | dayanıklı |
EN And you’re supported by Zebra’s world-class service and continuous research and development, to power your best work now and far into the future.
TR Zebra’nın birinci sınıf hizmeti ve sürekli araştırma ve geliştirme desteğiyle mevcut ve gelecekteki çalışmalarınızda başarınızı artırın.
angleščina | Turški |
---|---|
service | hizmeti |
continuous | sürekli |
research | araştırma |
development | geliştirme |
future | gelecekteki |
class | sınıf |
and | ve |
EN Roam far and wide connected to the information and people you need with advanced wireless connectivity
TR Gelişmiş kablosuz bağlantı ile ihtiyaç duyduğunuz bilgilere ve insanlara bağlı olarak uzak mesafelere gidebilirsiniz
angleščina | Turški |
---|---|
people | insanlara |
wireless | kablosuz |
advanced | gelişmiş |
connected | bağlı |
connectivity | bağlantı |
and | ve |
need | ihtiyaç |
the information | bilgilere |
with | ile |
EN All this goes far to foster collaboration, increase productivity and raise service to new heights.
TR Tüm bunlar iş birliğini güçlendirmek, üretkenliği artırmak ve hizmeti yeni zirvelere taşımak üzere hazır.
angleščina | Turški |
---|---|
and | ve |
service | hizmeti |
new | yeni |
this | bunlar |
productivity | üretkenliği |
increase | artırmak |
all | tüm |
EN A new animation engine elevates Matchdays with far more realistic dribbling and player movement
TR Yeni animasyon motoru, çok daha gerçekçi top sürme ve oyuncu hareketleriyle Maç Gününü iyileştirir
angleščina | Turški |
---|---|
new | yeni |
animation | animasyon |
engine | motoru |
realistic | gerçekçi |
player | oyuncu |
and | ve |
more | daha |
a | çok |
EN It is by far the most important white pigment today and is used in diverse fields which include, for example, applications in the life sciences, in biotechnology as well as in the pharmaceutical and cosmetics industries.
TR Günümüzde titanyum dioksit diğer beyaz pigmentlere göre çok daha yaygın olarak kullanılan pigment olup, örneğin sağlık, biyoteknoloji ve eczacılık ve kozmetik endüstrisi gibi çok sayıda farklı uygulamalara sahiptir.
angleščina | Turški |
---|---|
today | günümüzde |
biotechnology | biyoteknoloji |
in | da |
the | olup |
is | sahiptir |
white | beyaz |
used | kullanılan |
as | gibi |
most | farklı |
and | ve |
by | göre |
EN A unique technology inspired by Asian fingertip tapping eye massage. Using your IRIS is far more effective than manually massaging the eye contour.
TR FOREO'ya özel bu eşsiz teknoloji, parmak uçlarıyla hafifçe vurularak yapılan ve Asya'ya özgü olan göz masajından ilham alınarak geliştirilmiştir.
angleščina | Turški |
---|---|
technology | teknoloji |
eye | göz |
massage | masaj |
using | e |
unique | eşsiz |
your | ve |
Prikaz 50 od 50 prevodov