EN Multiple benefits and costs of biodiversity and ecosystem protection: synergies and trade-offs
Prevedi "drop offs occur" v Turški
Prikaz 50 od 50 prevodov fraze "drop offs occur" iz angleščina v Turški
Prevod angleščina v Turški od drop offs occur
angleščina
Turški
TR Biyoçeşitlilik ve ekosistem korumasının çoklu faydaları ve maliyetleri
| angleščina | Turški |
|---|---|
| costs | maliyetleri |
| biodiversity | biyoçeşitlilik |
| ecosystem | ekosistem |
| protection | koruması |
| multiple | çoklu |
| and | ve |
| benefits | faydaları |
| of | nın |
EN Multiple benefits and costs of biodiversity and ecosystem protection: synergies and trade-offs
TR Biyoçeşitlilik ve ekosistem korumasının çoklu faydaları ve maliyetleri
| angleščina | Turški |
|---|---|
| costs | maliyetleri |
| biodiversity | biyoçeşitlilik |
| ecosystem | ekosistem |
| protection | koruması |
| multiple | çoklu |
| and | ve |
| benefits | faydaları |
| of | nın |
EN In Crimea, there are access errors to various Internet resources and applications often occur
TR Kırım`da, çeşitli İnternet kaynaklarına erişim hataları vardır ve uygulamalar sıklıkla meydana gelir
| angleščina | Turški |
|---|---|
| crimea | kırım |
| access | erişim |
| applications | uygulamalar |
| often | sıklıkla |
| occur | meydana |
| various | çeşitli |
| in | da |
| to | e |
| and | ve |
| errors | hataları |
| resources | kaynaklar |
EN Further blockings and restrictions occur on that IP.
TR Böylece, IP üzerinde daha fazla engel ve kısıt meydana gelmektedir.
| angleščina | Turški |
|---|---|
| and | ve |
| occur | meydana |
| ip | ip |
| further | daha fazla |
| on | üzerinde |
EN To proactively comply with local regulations, Phemex will suspend services in South Korea as of today, September 23, 2021. The continuation of such services may occur at a later time, still to be dete……
TR Tüm Phemex kullanıcılarına sesleniyoruz! Spot işlem platformumuzdaki yeni AXS listelemesini kutlamak amacıyla Phemex olarak, 73.000 USD değerinde AXS dağıtıyoruz. Tek yapmanız gereken Gl……
EN It’s important to talk about issues of safety before they arise and establish a protocol for how the group would like to handle inappropriate behavior, should it occur
TR Güvenlik sorunları hakkında ortaya çıkmadan önce konuşmak ve grubun uygunsuz davranışı nasıl ele alacağına dair bir protokol oluşturmak önemlidir
| angleščina | Turški |
|---|---|
| safety | güvenlik |
| protocol | protokol |
| group | grubun |
| inappropriate | uygunsuz |
| behavior | davranışı |
| important | önemlidir |
| issues | sorunları |
| to talk | konuşmak |
| about | hakkında |
| and | ve |
| how | nasıl |
EN Such issues may occur because of the browser you are using. Please, switch to another browser or PC to process the payment.
TR Bu tür sorunlar, kullanmakta olduğunuz tarayıcıdan kaynaklanıyor olabilir. Lütfen ödeme işlemi için başka bir tarayıcıya ya da PC'ye geçin.
| angleščina | Turški |
|---|---|
| issues | sorunlar |
| payment | ödeme |
| browser | tarayıcı |
| using | da |
| of | in |
| please | lütfen |
| such | bu |
| because | için |
| the | başka |
EN The SSL guarantee fee is a guarantee amount that the SSL brand you purchased undertakes to pay for errors that may occur due to the certificate
TR SSL garanti bedeli, satın aldığınız SSL markasının, sertifika kaynaklı olarak oluşabilecek hatalara ait ödemeyi taahhüt ettiği garanti bedelidir
| angleščina | Turški |
|---|---|
| ssl | ssl |
| guarantee | garanti |
| brand | markasının |
| certificate | sertifika |
| purchased | satın |
EN Permanent cookies, on the other hand, occur when you visit the website and remain until you delete them or expire
TR Kalıcı çerezler ise internet sitesini ziyaret ettiğinizde oluşur ve siz silinceye veya süreleri doluncaya kadar kalır
| angleščina | Turški |
|---|---|
| visit | ziyaret |
| permanent | kalıcı |
| cookies | çerezler |
| when you | ettiğinizde |
| website | internet |
| and | ve |
| or | veya |
| on | kadar |
EN Technical support for problems that may occur.
TR Meydana gelebilecek olan sorunlar için teknik destek.
| angleščina | Turški |
|---|---|
| technical | teknik |
| problems | sorunlar |
| may | olan |
| occur | meydana |
| support | destek |
| for | için |
EN You are responsible for all actions that occur regarding your account
TR Hesabınızla ilgili olarak meydana gelen her eylem için sorumluluğunuz bulunmaktadır
| angleščina | Turški |
|---|---|
| occur | meydana |
| account | hesabı |
| are | bulunmaktadır |
| for | için |
| your | her |
EN The SSL guarantee fee is a guarantee amount that the SSL brand you purchased undertakes to pay for errors that may occur due to the certificate
TR SSL garanti bedeli, satın aldığınız SSL markasının, sertifika kaynaklı olarak oluşabilecek hatalara ait ödemeyi taahhüt ettiği garanti bedelidir
| angleščina | Turški |
|---|---|
| ssl | ssl |
| guarantee | garanti |
| brand | markasının |
| certificate | sertifika |
| purchased | satın |
EN Permanent cookies, on the other hand, occur when you visit the website and remain until you delete them or expire
TR Kalıcı çerezler ise internet sitesini ziyaret ettiğinizde oluşur ve siz silinceye veya süreleri doluncaya kadar kalır
| angleščina | Turški |
|---|---|
| visit | ziyaret |
| permanent | kalıcı |
| cookies | çerezler |
| when you | ettiğinizde |
| website | internet |
| and | ve |
| or | veya |
| on | kadar |
EN If you’ve gathered survey results or you’re determining how often something occurs, visualizing these numbers in a histogram allows you to easily pinpoint which range has your variable occur most often.
TR Anket sonuçlarını topladıysanız veya bir şeyin ne sıklıkla meydana geldiğini belirliyorsanız, bu sayıları bir histogramda görselleştirmek, değişkeninizin en sık hangi aralıkta meydana geldiğini kolayca belirlemenizi sağlar.
| angleščina | Turški |
|---|---|
| survey | anket |
| allows | sağlar |
| easily | kolayca |
| most | en |
| or | veya |
| often | sıklıkla |
| occurs | meydana |
| results | sonuçlarını |
| these | bu |
| a | bir |
EN Germany helps when international emergencies occur – with financial support, concrete projects and a strong network.
TR Almanya uluslararası acil durumlar karşısında sorumluluk üstleniyor: finans kaynakları, somut projeler ve güçlü bir ağla.
| angleščina | Turški |
|---|---|
| germany | almanya |
| international | uluslararası |
| financial | finans |
| concrete | somut |
| projects | projeler |
| strong | güçlü |
| and | ve |
| a | bir |
EN The app from the Berlin start-up Newsenselab collects data and analyses the conditions under which headaches and migraines occur
TR Berlinli start-up Newsenselab tarafından geliştirilen mobil uygulama, veri toplayarak baş ağrıları ve migrenlerin meydana geldiği koşulları analiz ediyor
| angleščina | Turški |
|---|---|
| occur | meydana |
| app | uygulama |
| data | veri |
| and | ve |
| from | tarafından |
EN If their living environment is then also massively impaired by climate change, social and political destabilisation can occur
TR Bu insanların yaşam alanları, bir de iklim değişikliği nedeniyle yoğun biçimde daha da kısıtlandığında, sosyal ve siyasal istikrarsızlıklar oluşabilir
| angleščina | Turški |
|---|---|
| living | yaşam |
| change | değişikliği |
| social | sosyal |
| climate | iklim |
| and | ve |
| is | bir |
EN Emergency Services: When incidents occur, they need to be rapidly resolved
TR Acil Durum Servisleri: Olaylar meydana geldiğinde, bunların hızlı bir şekilde çözülmesi gerekir
| angleščina | Turški |
|---|---|
| emergency | acil durum |
| occur | meydana |
| services | servisleri |
| rapidly | hızlı |
| when | şekilde |
| to | bir |
EN In addition, you should have standardized policies and procedures to implement when certain types of incidents occur
TR Ayrıca, belirli türdeki olaylar meydana geldiğinde uygulanacak standartlaştırılmış politikalara ve prosedürlere sahip olmalısınız
| angleščina | Turški |
|---|---|
| should | olmalı |
| of | ın |
| occur | meydana |
| and | ve |
| to | ayrıca |
EN Chances for scoring a good deal with an illegal and poorly reputable business are low, so no wonder possibility is rather unlikely to occur.
TR Yasadışı ve düşük itibarlı bir işletmeyle iyi bir anlaşma yapma şansı düşüktür, dolayısıyla olasılık yok denecek kadar azdır.
| angleščina | Turški |
|---|---|
| good | iyi |
| deal | anlaşma |
| business | iş |
| low | düşük |
| illegal | yasadışı |
| and | ve |
| so | dolayısıyla |
| to | yapma |
| a | bir |
| no | yok |
EN In Crimea, there are access errors to various Internet resources and applications often occur
TR Kırım`da, çeşitli İnternet kaynaklarına erişim hataları vardır ve uygulamalar sıklıkla meydana gelir
| angleščina | Turški |
|---|---|
| crimea | kırım |
| access | erişim |
| applications | uygulamalar |
| often | sıklıkla |
| occur | meydana |
| various | çeşitli |
| in | da |
| to | e |
| and | ve |
| errors | hataları |
| resources | kaynaklar |
EN Further blockings and restrictions occur on that IP.
TR Böylece, IP üzerinde daha fazla engel ve kısıt meydana gelmektedir.
| angleščina | Turški |
|---|---|
| and | ve |
| occur | meydana |
| ip | ip |
| further | daha fazla |
| on | üzerinde |
EN Scope 3 includes all other indirect emissions that occur in a company's value chain.
TR Kapsam 3 ise bir şirketin değer zincirinde meydana gelen diğer tüm dolaylı emisyonları içerir.
| angleščina | Turški |
|---|---|
| scope | kapsam |
| includes | içerir |
| other | diğer |
| occur | meydana |
| chain | zincirinde |
| emissions | emisyonları |
| all | tüm |
| value | değer |
| a | bir |
| that | ise |
EN It begins with a series of subtler changes that can occur over hours, weeks, or months
TR Saatler, haftalar veya aylar içinde meydana gelebilecek bir dizi daha ince değişiklikle başlar
| angleščina | Turški |
|---|---|
| begins | başlar |
| occur | meydana |
| hours | saatler |
| or | veya |
EN It’s important to talk about issues of safety before they arise and establish a protocol for how the group would like to handle inappropriate behavior, should it occur
TR Güvenlik sorunları hakkında ortaya çıkmadan önce konuşmak ve grubun uygunsuz davranışı nasıl ele alacağına dair bir protokol oluşturmak önemlidir
| angleščina | Turški |
|---|---|
| safety | güvenlik |
| protocol | protokol |
| group | grubun |
| inappropriate | uygunsuz |
| behavior | davranışı |
| important | önemlidir |
| issues | sorunları |
| to talk | konuşmak |
| about | hakkında |
| and | ve |
| how | nasıl |
EN Each name-resolved type may only occur once. Types such as int|string|INT or Countable&Traversable&COUNTABLE result in an error.
TR Ad-çözümlemeli her tür yalnızca bir kere görünebilir. Örneğin, int|string|INT birleşimi veya Countable&Traversable&COUNTABLE kesişimi bir hatayla sonuçlanır.
| angleščina | Turški |
|---|---|
| result | sonuç |
| each | her |
| only | yalnızca |
| or | veya |
| in | bir |
EN Types that are not part of the above preference list are not eligible targets for implicit coercion. In particular no implicit coercions to the null and false types occur.
TR Yukarıdaki tercih listesinin parçası olmayan türler, örtük zorlama için uygun hedefler değildir. Özellikle, null ve false türlere hiçbir örtük zorlama yapılmaz.
| angleščina | Turški |
|---|---|
| preference | tercih |
| eligible | uygun |
| no | hiçbir |
| and | ve |
| the | yukarıdaki |
EN Such issues may occur because of the browser you are using. Please, switch to another browser or PC to process the payment.
TR Bu tür sorunlar, kullanmakta olduğunuz tarayıcıdan kaynaklanıyor olabilir. Lütfen ödeme işlemi için başka bir tarayıcıya ya da PC'ye geçin.
| angleščina | Turški |
|---|---|
| issues | sorunlar |
| payment | ödeme |
| browser | tarayıcı |
| using | da |
| of | in |
| please | lütfen |
| such | bu |
| because | için |
| the | başka |
EN “Forms or images of a collective nature which occur practically all over the earth as constituents of myths and at the same time as individual products of unconscious origin.”
TR "Mitlerin bileşenleri ve aynı zamanda bilinçdışı kökenli bireysel ürünler olarak neredeyse tüm dünyada ortaya çıkan kolektif nitelikteki formlar veya imgeler."
| angleščina | Turški |
|---|---|
| time | zamanda |
| individual | bireysel |
| products | ürünler |
| forms | formlar |
| and | ve |
| all | tüm |
| or | veya |
| the | aynı |
| of | olarak |
EN Should such a sale or transfer occur, we will use reasonable efforts to try to ensure that the entity to which we transfer your Personal Information uses it in a manner that is consistent with this Privacy Policy.
TR Böyle bir satış veya devrin gerçekleşmesi halinde, kişisel bilgilerinizi devrettiğimiz kuruluşun, bilgilerinizi bu Gizlilik Politikası ile tutarlı bir biçimde kullanmasını sağlamaya çalışmak için makul çabayı göstereceğiz.
EN You are responsible for maintaining the confidentiality of the password and account and are fully responsible for all activities that occur under your password or account
TR Parola ve hesap güvenliğini sağlamaya yönelik ve hesap veya parola üzerinde yapılan her işlemden sorumlusunuz
EN To get a detailed Log File report, download your access.log files via an FTP client, and drop them into the Analyzer to upload.
TR Detaylı bir Kayıt Dosyası raporu almak için, access.log dosyalarınızı FTP müşterisi aracılığıyla indirin ve yüklemek için analizöre bırakın.
| angleščina | Turški |
|---|---|
| report | raporu |
| drop | bırak |
| detailed | detaylı |
| access | access |
| log | log |
| download | indirin |
| file | dosyası |
| files | dosyaları |
| a | bir |
| and | ve |
| get | almak |
EN Customize the content of your report by using drag-and-drop widgets
TR Sürükle ve bırak pencere öğelerini kullanarak raporunuzun içeriğini özelleştirin
| angleščina | Turški |
|---|---|
| drop | bırak |
| customize | özelleştirin |
| and | ve |
| using | kullanarak |
EN Study DesignDrag and drop form designer, re-usable libraries, conditional elements and question validationRead more
TR Çalışma TasarımıSürükle-bırak form tasarlayıcı, yeniden kullanılabilir kütüphaneler, koşullu unsurlar ve soru geçerlemeDaha fazla bilgi
| angleščina | Turški |
|---|---|
| drop | bırak |
| form | form |
| designer | tasarım |
| conditional | koşullu |
| question | soru |
| more | fazla |
| re | yeniden |
| and | ve |
EN These companies may drop cookies on your computer when you use them on our site or if you are already logged in to them.
TR Eğer bu firmaların hizmetlerine bizim sitemiz üzerinden giriş yaptıysanız, bu firmalar bilgisayarınıza çerez bırakmış olabilirler.
| angleščina | Turški |
|---|---|
| computer | bilgisayar |
| if | eğer |
| cookies | çerez |
| these | bu |
| companies | firmalar |
| our | bizim |
EN Glass covering the rear housing is fragile and impractical to replace—a single drop could necessitate replacing the entire body of the iPhone.
TR Arka yuvayı kaplayan cam hassas ve değişim için elverişsiz—üzerine gelecek tek bir damla bile iPhone gövdesinin tamamen değişmesini gerektirebilir.
EN Using our drag-and-drop Form Builder, you can easily customize any of our Delivery Order Forms to match your business
TR Sürükle ve bırak Form Oluşturma Aracı'mızda Teslimat Sipariş formlarımızdan dilediğinizi kolayca özelleştirebilir ve kurumunuza uygun hâle getirebilirsiniz
| angleščina | Turški |
|---|---|
| easily | kolayca |
| delivery | teslimat |
| match | uygun |
| drop | bırak |
| customize | özelleştirebilir |
| and | ve |
| order | sipariş |
| form | form |
| forms | formlar |
EN Using our drag-and-drop Form Builder, you can either build your online from scratch or select a ready-made template to customize.
TR Form Oluşturma Aracı'mızın sürükle ve bırak özelliği ile sıfırdan bir online form tasarlayabilir ya da seçtiğiniz hazır form şablonunu özelleştirebilirsiniz.
| angleščina | Turški |
|---|---|
| build | oluşturma |
| online | online |
| select | seç |
| drop | bırak |
| from scratch | sıfırdan |
| form | form |
| template | şablonunu |
| ready | hazır |
| and | ve |
| a | bir |
EN Just drag and drop to add new form fields, change fonts and colors, upload images and logos, include e-signature and appointment fields, and more
TR Yeni form alanları eklemek, yazı tipleri ve renkleri değiştirmek, görseller ve logolar eklemek, e-imza ve randevu alanlarını eklemek ve daha fazlası için yalnızca sürükleyip bırakın
| angleščina | Turški |
|---|---|
| drag | sürükleyip |
| drop | bırak |
| new | yeni |
| form | form |
| change | değiştirmek |
| fonts | yazı tipleri |
| images | görseller |
| logos | logolar |
| more | fazlası |
| just | yalnızca |
| colors | renkleri |
| to add | eklemek |
| and | ve |
EN Customizing your form is a summer breeze with our drag-and-drop Form Builder
TR Sürükle-bırak Form Oluşturucu'muz ile formunuzu özelleştirmek bir yaz esintisi gibidir
| angleščina | Turški |
|---|---|
| form | form |
| summer | yaz |
| your form | formunuzu |
| a | bir |
EN With our intuitive Form Builder, all you have to do is drag and drop form fields and visual elements with your mouse or finger until you’ve created the perfect custom job application form
TR Form Oluşturucu'muz ile tek yapmanız gereken, mükemmel bir iş başvuru formunu oluşturana kadar form alanlarını ve görsel öğeleri mouse veya parmağınızla sürükleyip bırakmaktır
| angleščina | Turški |
|---|---|
| drag | sürükleyip |
| visual | görsel |
| perfect | mükemmel |
| to do | yapmanız |
| mouse | mouse |
| form | form |
| application | başvuru |
| or | veya |
| and | ve |
EN • Ball valve for full flow and minimal pressure drop
TR • Tam akış ve asgari basınç düşüşü için bilyeli vana
EN Daily numbers (raw values) may periodically rise or drop as a result of the randomness of block discovery : even with a hashing power constant, the number of blocks mined can vary in day
TR Günlük sayılar (ham değerler), blok keşfinin rastlantısallığı nedeniyle periyodik olarak yükselebilir veya düşebilir: işlemci gücü sabitiyle bile bir günde çıkarılan blok sayısı eğişkenlik gösterebilir
| angleščina | Turški |
|---|---|
| raw | ham |
| power | gücü |
| block | blok |
| daily | günlük |
| or | veya |
| even | bir |
EN Support drag & drop operation.
TR Sürükle ve bırak işlemini destekleyin.
| angleščina | Turški |
|---|---|
| support | destekleyin |
| drop | bırak |
EN But despite these problems, we understand that the ocean, in all its wonder, is good. That one drop of dirty water does not destroy what binds and connects us across continents. And so too does the Internet.
TR Ama bu problemlere karşın, biz anladık ki tüm harikalarıyla bu okyanus iyidir. Bir damla kirli su, kıtalar arasında bizi bağlayan ve birleştireni yok edemez. Ve yani internette yapamaz.
| angleščina | Turški |
|---|---|
| ocean | okyanus |
| water | su |
| internet | internette |
| all | tüm |
| but | ama |
| these | bu |
| and | ve |
| we | biz |
| us | bizi |
| the | yani |
EN Comprehensive foldering system to help you stay organized. Simply drag and drop to move folders and files around.
TR Düzenli kalmanıza yardımcı olacak kapsamlı katlama sistemi. Klasörleri ve dosyaları hareket ettirmek için sürükleyip bırakmanız yeterlidir.
| angleščina | Turški |
|---|---|
| system | sistemi |
| organized | düzenli |
| drag | sürükleyip |
| move | hareket |
| help | yardımcı |
| comprehensive | kapsamlı |
| files | dosyaları |
| and | ve |
| to | için |
EN Drag and drop file folders allow you to organize all your interviews in one, easy-to-use, central location.
TR Sürükle ve bırak dosya klasörleri, tüm görüşmelerinizi tek, kullanımı kolay, merkezi bir konumda düzenlemenize olanak tanır.
| angleščina | Turški |
|---|---|
| file | dosya |
| interviews | görüşmelerinizi |
| central | merkezi |
| use | kullanımı |
| easy | kolay |
| drop | bırak |
| all | tüm |
| and | ve |
EN Drag and Drop to change the order of questions
TR Soruların sırasını değiştirmek için sürükle ve bırak özelliği
| angleščina | Turški |
|---|---|
| and | ve |
| of | in |
| questions | sorular |
| drop | bırak |
| to | için |
| to change | değiştirmek |
EN Create effortlessly in a drag-and-drop environment with no technical skills or prior experience in video editing.
TR Montaj konusunda herhangi bir teknik beceri ya da tecrübeye gerek kalmadan, videoları sürükle-bırak mantığıyla zahmetsizce oluşturun.
| angleščina | Turški |
|---|---|
| create | oluşturun |
| effortlessly | zahmetsizce |
| technical | teknik |
| a | bir |
| video | videoları |
| and | da |
EN Just drag and drop your image and get a remarkable presentation of your product.
TR Görselinizi sürükleyip bırakın ve ürününüz için dikkat çekici bir sunum elinizde olsun.
| angleščina | Turški |
|---|---|
| drag | sürükleyip |
| drop | bırak |
| presentation | sunum |
| a | bir |
| of | in |
| and | ve |
Prikaz 50 od 50 prevodov
Podobni prevodi
trade offs tax write offs occur errors occur occur between often occur problems occur changes occur occur under occur because should it occur occur due occur in widespread side effects occur occur in conjunction occur soon effect cannot occur wherever they occur occur when ihl occur when blood assets will occur occur for days occur naturally data can occur occur at a day will occur occur across various breaches occur nearly rarely occur simultaneously issues that occur errors that occur occur over hours occur instantly incidents occur activities that occur occur once occur in different after they occur nature which occur applications often occur drop drop files drop interface drop icons drop off simply drop drop builder drop page builder drop text drop online builder
Arabska
Finsko
Francoski
Indonezijski
Italijanski
Japonski
Kitajski
Korejski
Madžarski
Nemško
Nizozemski
Norveški
Poljski
Portugalščina
Ruski
Turški
Vietnamski
Češki
Švedski
španski