TR İkili, olguların yanı sıra minimalist ve bilinçli tüketim, çöp üretiminden kaçınma konusunda pratik bilgilere yer veriyor ve adil moda sunan mağazaları tavsiye ediyorlar
"bilinçli tüketim" v Turecký možno preložiť do nasledujúcich Angličtina slov/fráz:
tüketim | consumption |
TR İkili, olguların yanı sıra minimalist ve bilinçli tüketim, çöp üretiminden kaçınma konusunda pratik bilgilere yer veriyor ve adil moda sunan mağazaları tavsiye ediyorlar
EN They present facts and give advice on minimalist, conscious consumption and waste prevention and also recommend shops with ethical fashions
Turecký | Angličtina |
---|---|
ve | and |
tüketim | consumption |
çöp | waste |
tavsiye | advice |
TR 12.1.1. Bir öncelik ya da ulusal politikalardaki bir hedef olarak sürdürülebilir tüketim ve üretimi (SCP) yaygınlaştıran ya da sürdürülebilir tüketim ve üretim SCP - Ulusal Eylem Planları'na sahip ülke sayısı
EN 12.1.1. Number of countries with sustainable consumption and production (SCP) national action plans or SCP mainstreamed as a priority or a target into national policies
Turecký | Angličtina |
---|---|
öncelik | priority |
ulusal | national |
hedef | target |
sürdürülebilir | sustainable |
tüketim | consumption |
üretim | production |
eylem | action |
TR Semrush ile ilgili favori kısım, rekabetçi zeka için sahip olduğu güç. Daha fazla veriye sahip olduğunuz zaman daha bilinçli reklamcılık kararları vermeyi kolaylaştırıyor. "
EN “My favorite part about Semrush is the power it has for competitive intelligence. It makes it easier to make savvy advertising decisions when you have more data.”
Turecký | Angličtina |
---|---|
semrush | semrush |
favori | favorite |
rekabetçi | competitive |
zeka | intelligence |
güç | power |
veriye | data |
reklamcılık | advertising |
kararları | decisions |
TR Kullanıcılara bilinçli tıbbi kararlar almalarında destek olmak
EN Supporting users in making informed medication decisions
Turecký | Angličtina |
---|---|
kullanıcılara | users |
kararlar | decisions |
destek | supporting |
TR Hızlı, güvenli kararlar için cevaplara hızlı erişimBaşka hiçbir ilaç referansı en yüksek vasıflı hasta bakımına katkı sağlayan hızlı ama bilinçli kararlar alınması için daha hızlı bakım noktası cevapları sağlamamaktadır.
EN Top speed-to-answer for quick, confident decisionsNo other drug reference provides point-of-care answers faster, for rapid yet well-informed decisions that contribute to the highest caliber patient care.
Turecký | Angličtina |
---|---|
kararlar | decisions |
ilaç | drug |
yüksek | top |
hasta | patient |
katkı | contribute |
bakım | care |
noktası | point |
cevapları | answers |
TR Karar almanızı yavaşlatmak için bilinçli bir çaba göstermek ve bunu yaparken olası en geniş değişkenler grubuna ya da en geniş aday seçeneklerine bakıp bakmadığınız yönünde kendinizi tekrar tekrar sorgulamak
EN Taking a conscious effort to slow down your decision making and in doing so repeatedly question yourself as to whether you?re looking at the widest group of possible variables or the broadest choice of candidates
Turecký | Angličtina |
---|---|
karar | decision |
çaba | effort |
olası | possible |
kendinizi | yourself |
tekrar | re |
TR Research4Life kaynakları politikaların ve tıbbi prosedürlerin daha bilinçli olarak geliştirilmesi ve yardım kurumunun benzer araştırmalar yürüten gruplarla ilgili gerekli bilgileri edinmesi için kaynak sağlamaktadır.
EN Research4Life sources provide information for the development of policies and medical procedures and enable the charity to obtain essential information about groups performing related research.
Turecký | Angličtina |
---|---|
kaynakları | sources |
tıbbi | medical |
geliştirilmesi | development |
araştırmalar | research |
gerekli | essential |
bilgileri | information |
TR Bilinçli pazarlama kararları vermek için rakiplerinizin stratejilerini analiz edin.
EN Analyze your rivals’ strategies to make informed marketing decisions.
Turecký | Angličtina |
---|---|
pazarlama | marketing |
kararları | decisions |
vermek | make |
için | to |
rakiplerinizin | rivals |
analiz | analyze |
TR 10.000 saat kuralı değil, bilinçli pratik mükemmelleştirir: Bir işte uzman olmanın...
EN Why Discipline Is More Important Than Motivation
TR Mindful Moments ile ekibinizin çalışma hayatındaki bilinçli farkındalığını geliştirin.
EN Rejuvenate with “Luxury Hammam by gülsha” while experiencing a luxury Turkish hammam ritual.
TR 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü’nün açtığı kanalla bir kez daha sesimizi yükseltiyor; tüm bireyleri bilinçli tüketiciler olmaya davet ediyoruz.” diye ekledi.
EN With 12 June World Day Against Child Labour providing us a channel to make our voices heard, we invite all individuals to becoming conscious consumers.”
Turecký | Angličtina |
---|---|
haziran | june |
dünya | world |
günü | day |
tüm | all |
tüketiciler | consumers |
davet | invite |
TR Sadece özgür ve bilinçli insanlar refah ve barışa ulaşıp özgürlüklerini koruyabilirler.
EN Only a free and informed people can achieve prosperity and peace, and protect their liberties.
Turecký | Angličtina |
---|---|
özgür | free |
ve | and |
insanlar | people |
refah | prosperity |
TR Gayrimenkul değerlemesi ve danışmanlığı konusunda zengin piyasa verisi, emsalsiz tecrübe ve tutarlı hizmet yaklaşımımız sayesinde, bilinçli ve benzersiz öngörülerimizle hizmetinizdeyiz. Daha Fazla Bilgi Edin
EN We offer uniquely informed perspectives on real estate valuations and consulting, leveraging rich data, unmatched experience and consistent service. Learn More
Turecký | Angličtina |
---|---|
gayrimenkul | real estate |
ve | and |
zengin | rich |
tutarlı | consistent |
hizmet | service |
benzersiz | uniquely |
TR Adım 11: Kendimizden daha büyük bir güçle bilinçli temasımızı geliştirmek için meditasyon ve dua gibi uygulamalarla aradık, sadece ne yapacağımızı bilmeyi ve bunu yapmanın gücünü aradık.
EN Step 11: We sought through practices such as meditation and prayer to improve our conscious contact with power greater than ourselves, seeking only knowledge of what to do and the strength to do so.
Turecký | Angličtina |
---|---|
adım | step |
meditasyon | meditation |
temas | contact |
TR huzur veren ritüeller fiziksel ve duygusal sağlığınıza özen göstermek için bilinçli olarak tasarlanmıştır.
EN serene rituals – is consciously crafted to take care of your physical and emotional wellbeing.
Turecký | Angličtina |
---|---|
fiziksel | physical |
duygusal | emotional |
TR Gebelik önleyici uygulamaların kullanımı, cinsel ilişkileri ve üreme sağlığına ilişkin kendi bilinçli kararlarını veren 15-49 yaş kadınların oranı 5.6.2
EN Proportion of women aged 15-49 years who make their own informed decisions regarding sexual relations, contraceptive use and reproductive health care 5.6.2
Turecký | Angličtina |
---|---|
kullanımı | use |
cinsel | sexual |
ilişkin | regarding |
kararları | decisions |
TR Şangay Kadın Futbol takımı, oyunun her yönü hakkında bilinçli kararlar vermek için oyuncu takip verileri topluyor.
EN The Shanghai Women’s football team captures player tracking data to make informed decisions about every aspect of the game.
Turecký | Angličtina |
---|---|
takımı | team |
kararlar | decisions |
vermek | make |
oyuncu | player |
takip | tracking |
verileri | data |
TR Gıda etiketleri, tüketicilerin gıda seçenekleriyle ilgili daha bilinçli kararlar almalarını sağlamak için beslenme bilgileri, içerik ve potansiyel alerjenleri içermelidir
EN Food labelling must include nutritional information, ingredients and potential allergens to enable consumers to make more informed decisions about their food choices
Turecký | Angličtina |
---|---|
gıda | food |
tüketicilerin | consumers |
kararlar | decisions |
beslenme | nutritional |
potansiyel | potential |
TR Bilinçli tüketiciler, çok kanallı satışlar ve sayısallaştırma bir yanda sektörü biçimlendirirken, diğer yanda perakende tedarik zincirlerine karmaşıklık getiriyor
EN A conscious consumer, omnichannel sales and digitisation are shaping the industry and driving complexity into retail supply chains
Turecký | Angličtina |
---|---|
çok | are |
perakende | retail |
tedarik | supply |
TR Bilinçli lüksün dokunuşunu hissedin
EN feel the touch of conscious luxury
Turecký | Angličtina |
---|---|
hissedin | feel |
TR Semrush ile ilgili favori kısım, rekabetçi zeka için sahip olduğu güç. Daha fazla veriye sahip olduğunuz zaman daha bilinçli reklamcılık kararları vermeyi kolaylaştırıyor. "
EN “My favorite part about Semrush is the power it has for competitive intelligence. It makes it easier to make savvy advertising decisions when you have more data.”
Turecký | Angličtina |
---|---|
semrush | semrush |
favori | favorite |
rekabetçi | competitive |
zeka | intelligence |
güç | power |
veriye | data |
reklamcılık | advertising |
kararları | decisions |
TR Semrush ile ilgili favori kısım, rekabetçi zeka için sahip olduğu güç. Daha fazla veriye sahip olduğunuz zaman daha bilinçli reklamcılık kararları vermeyi kolaylaştırıyor. "
EN “My favorite part about Semrush is the power it has for competitive intelligence. It makes it easier to make savvy advertising decisions when you have more data.”
Turecký | Angličtina |
---|---|
semrush | semrush |
favori | favorite |
rekabetçi | competitive |
zeka | intelligence |
güç | power |
veriye | data |
reklamcılık | advertising |
kararları | decisions |
TR Kullanıcılara bilinçli tıbbi kararlar almalarında destek olmak
EN Supporting users in making informed medication decisions
Turecký | Angličtina |
---|---|
kullanıcılara | users |
kararlar | decisions |
destek | supporting |
TR Hızlı, güvenli kararlar için cevaplara hızlı erişimBaşka hiçbir ilaç referansı en yüksek vasıflı hasta bakımına katkı sağlayan hızlı ama bilinçli kararlar alınması için daha hızlı bakım noktası cevapları sağlamamaktadır.
EN Top speed-to-answer for quick, confident decisionsNo other drug reference provides point-of-care answers faster, for rapid yet well-informed decisions that contribute to the highest caliber patient care.
Turecký | Angličtina |
---|---|
kararlar | decisions |
ilaç | drug |
yüksek | top |
hasta | patient |
katkı | contribute |
bakım | care |
noktası | point |
cevapları | answers |
TR Ayrıca grubu bilinçli araştırma politikası oluşturulması için analiz raporları sağlamaktadır
EN His group also delivers analytical reports to inform research policy
Turecký | Angličtina |
---|---|
ayrıca | also |
grubu | group |
politikası | policy |
için | to |
TR Semrush ile ilgili favori kısım, rekabetçi zeka için sahip olduğu güç. Daha fazla veriye sahip olduğunuz zaman daha bilinçli reklamcılık kararları vermeyi kolaylaştırıyor. "
EN “My favorite part about Semrush is the power it has for competitive intelligence. It makes it easier to make savvy advertising decisions when you have more data.”
Turecký | Angličtina |
---|---|
semrush | semrush |
favori | favorite |
rekabetçi | competitive |
zeka | intelligence |
güç | power |
veriye | data |
reklamcılık | advertising |
kararları | decisions |
TR Şangay Kadın Futbol takımı, oyunun her yönü hakkında bilinçli kararlar vermek için oyuncu takip verileri topluyor.
EN The Shanghai Women’s football team captures player tracking data to make informed decisions about every aspect of the game.
Turecký | Angličtina |
---|---|
takımı | team |
kararlar | decisions |
vermek | make |
oyuncu | player |
takip | tracking |
verileri | data |
TR Gayrimenkul değerlemesi ve danışmanlığı konusunda zengin piyasa verisi, emsalsiz tecrübe ve tutarlı hizmet yaklaşımımız sayesinde, bilinçli ve benzersiz öngörülerimizle hizmetinizdeyiz. Daha Fazla Bilgi Edin
EN We offer uniquely informed perspectives on real estate valuations and consulting, leveraging rich data, unmatched experience and consistent service. Learn More
Turecký | Angličtina |
---|---|
gayrimenkul | real estate |
ve | and |
zengin | rich |
tutarlı | consistent |
hizmet | service |
benzersiz | uniquely |
TR Semrush ile ilgili favori kısım, rekabetçi zeka için sahip olduğu güç. Daha fazla veriye sahip olduğunuz zaman daha bilinçli reklamcılık kararları vermeyi kolaylaştırıyor. "
EN “My favorite part about Semrush is the power it has for competitive intelligence. It makes it easier to make savvy advertising decisions when you have more data.”
Turecký | Angličtina |
---|---|
semrush | semrush |
favori | favorite |
rekabetçi | competitive |
zeka | intelligence |
güç | power |
veriye | data |
reklamcılık | advertising |
kararları | decisions |
TR Semrush ile ilgili favori kısım, rekabetçi zeka için sahip olduğu güç. Daha fazla veriye sahip olduğunuz zaman daha bilinçli reklamcılık kararları vermeyi kolaylaştırıyor. "
EN “My favorite part about Semrush is the power it has for competitive intelligence. It makes it easier to make savvy advertising decisions when you have more data.”
Turecký | Angličtina |
---|---|
semrush | semrush |
favori | favorite |
rekabetçi | competitive |
zeka | intelligence |
güç | power |
veriye | data |
reklamcılık | advertising |
kararları | decisions |
TR Mümkün olduğunca sürdürülebilir yaşamak: Köln’de yaşayan Tobias Pastoors nelerden feragat ettiğini ve günlük hayatına bilinçli olarak nasıl düzen verdiğini anlatıyor.
EN Living as sustainably as possible: Tobias Pastoors from Cologne explains what sacrifices he makes and how he organises his everyday life in an eco-friendly way.
Turecký | Angličtina |
---|---|
mümkün | possible |
sürdürülebilir | sustainably |
köln | cologne |
günlük | everyday |
hayatı | life |
TR Peki gündelik hayatta bu nasıl sağlanabilir? Çok sayıda blog yazarı youtuber veya yazar pratik tavsiyelerde bulunuyor ve adil ekonomi ürünü moda veya zero waste (sıfır çöp) konulu paylaşımlarıyla bilinçli tüketime katkı yapıyorlar.
EN But how can we achieve it in our everyday lives? Numerous German bloggers, Youtubers and authors offer advice and inspiration in their contributions on issues like ethical fashion, zero waste and conscious consumption.
Turecký | Angličtina |
---|---|
moda | fashion |
sıfır | zero |
çöp | waste |
TR Sol cepheyse ister bilinçli ister bilinçsiz bir şekilde, küresel çapta yalnızca mal ve hizmetler açısından değil, iş gücü açısından da serbest bir küresel piyasayı savunuyor hale gelmiş durumda
EN Whether consciously or unconsciously, they argue in favour of establishing a global free market, not only of goods and services, but also of labour
Turecký | Angličtina |
---|---|
küresel | global |
mal | goods |
hizmetler | services |
serbest | free |
TR Sadece özgür ve bilinçli insanlar refah ve barışa ulaşıp özgürlüklerini koruyabilirler.
EN Only a free and informed people can achieve prosperity and peace, and protect their liberties.
Turecký | Angličtina |
---|---|
özgür | free |
ve | and |
insanlar | people |
refah | prosperity |
TR Takım tezgâhı probu, hurdaya çıkarma ve yeniden çalışma kararlarını bilinçli bir şekilde ve çabucak vermenize yardımcı olur.
EN Machine tool probing helps you make informed scrap or rework decisions quickly.
Turecký | Angličtina |
---|---|
takım | machine |
çalışma | make |
çabucak | quickly |
kararları | decisions |
TR Takım tezgâhı probu, hurdaya çıkarma ve yeniden çalışma kararlarını bilinçli bir şekilde ve çabucak vermenize yardımcı olur.
EN Machine tool probing helps you make informed scrap or rework decisions quickly.
Turecký | Angličtina |
---|---|
takım | machine |
çalışma | make |
çabucak | quickly |
kararları | decisions |
TR Türkiye ülkesinde Bilinçli Hareket grupları | Meetup
EN Conscious Movement groups in Australia | Meetup
Turecký | Angličtina |
---|---|
ülkesinde | in |
hareket | movement |
grupları | groups |
meetup | meetup |
TR Dünya genelindeki Bilinçli Hareket Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
EN Find out what's happening in Conscious Movement Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
Turecký | Angličtina |
---|---|
dünya | world |
genelindeki | in |
hareket | movement |
olup | up |
öğrenin | find out |
ve | and |
başlayın | start |
grupları | groups |
TR Türkiye ülkesinde Bilinçli Yaşam grupları | Meetup
EN Conscious Living groups in Australia | Meetup
Turecký | Angličtina |
---|---|
ülkesinde | in |
yaşam | living |
grupları | groups |
meetup | meetup |
TR Dünya genelindeki Bilinçli Yaşam Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
EN Find out what's happening in Conscious Living Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
Turecký | Angličtina |
---|---|
dünya | world |
genelindeki | in |
yaşam | living |
olup | up |
öğrenin | find out |
ve | and |
başlayın | start |
grupları | groups |
TR Kampanya performansını, kaynak tahsisini, yaratıcı varlık performansını ve daha fazlasını takip ederek ve inceleyerek bilinçli kararları daha hızlı alın.
EN Make informed decisions faster by tracking & drilling down campaign performance, resource allocation, creative asset performance, & more.
Turecký | Angličtina |
---|---|
kampanya | campaign |
kaynak | resource |
yaratıcı | creative |
varlık | asset |
takip | tracking |
kararları | decisions |
hızlı | faster |
TR 10.000 saat kuralı değil, bilinçli pratik mükemmelleştirir: Bir işte uzman olmanın...
EN 4 Things to Know Before Launching Your No-Code Startup
Turecký | Angličtina |
---|---|
değil | no |
bir | to |
TR IBM Cloud Pak for Security, verileri bulunduğu yerde tutarken, aynı zamanda tehditlerin ortaya çıkarılmasına, risklere ilişkin bilinçli kararlar alınmasına ve bu tehditlere daha hızlı yanıt verilmesine yardımcı olur
EN IBM Cloud Pak for Security helps uncover threats, make informed decisions about the risks, and respond faster to those threats — while leaving data where it is
Turecký | Angličtina |
---|---|
ibm | ibm |
cloud | cloud |
security | security |
verileri | data |
kararlar | decisions |
ve | and |
tehditlere | threats |
hızlı | faster |
yanıt | respond |
TR Tetra Pak olarak yiyecek ve içecek üreticilerinin bilinçli iş tercihleri yapmasına yardım etmek için çabalıyoruz
EN At Tetra Pak, we strive to help food and beverage manufacturers make informed business decisions
Turecký | Angličtina |
---|---|
tetra | tetra |
yiyecek | food |
içecek | beverage |
TR Sağlık konusunda bilinçli yeni nesil sütün faydalarına şiddetle inanıyor ve bu yüzden Hindistan ve Çin gibi ülkelerde süt ürünlerine olan talebin önemli ölçüde artacağı tahmin ediliyor.
EN A health-conscious generation has a strong belief in milk’s benefits, and the demand for dairy products is anticipated to significantly increase in countries like India and China.
Turecký | Angličtina |
---|---|
sağlık | health |
hindistan | india |
süt | milk |
faydaları | benefits |
TR 11. Kendimizden daha büyük bir Güçle bilinçli temasımızı geliştirmek için dua ve meditasyon gibi uygulamalarla aranır, sadece Yüksek Gücümüzün bizim için iradesinin bilgisi ve bunu gerçekleştirme gücü için dua eder.
EN 11. Sought through practices such as prayer and meditation to improve our conscious contact with a Power greater than ourselves, praying only for knowledge of our Higher Power’s will for us and the power to carry that out.
Turecký | Angličtina |
---|---|
meditasyon | meditation |
bilgisi | knowledge |
gücü | power |
temas | contact |
TR Yüksek Gücümüzle bilinçli bir temas hissetmiyoruz.
EN We do not feel a conscious contact with our Higher Power.
Turecký | Angličtina |
---|---|
yüksek | higher |
temas | contact |
TR İncelemeden sonra, bilinçli olarak ayıklık taahhütlerimizi göz ardı ettiğimizi ve güvenli bir şekilde giremeyeceğimiz zararlı davranışlara döndüğümüzü tespit edersek, gün sayımızı sıfırlamayı faydalı bulabiliriz
EN If, upon review, we have found that we have consciously disregarded our sobriety commitments and returned to the harmful behaviors that we cannot safely engage in, we may find it useful to reset our day count
Turecký | Angličtina |
---|---|
zararlı | harmful |
gün | day |
faydalı | useful |
TR Normal durumlarda ihlal niteliği taşımayan, reşit olmayanları gösteren içeriklerin bilinçli olarak kötüye kullanılması
EN The intentional misuse of content depicting minors that is otherwise non-violating
TR Genellikle uzman olarak bilinen bu kişiler, bilinçli kararlar vermek için ilgili bilgileri kullanırlar.
EN Often known as the expert, they use relevant information to make informed decisions.
Zobrazuje sa 50 z 50 prekladov