EN Really? Wouldn’t it be better to enjoy the works out in the open air, away from the enclosed halls and free of all constraints? Many cities and festivals in Germany are setting an example
EN Really? Wouldn’t it be better to enjoy the works out in the open air, away from the enclosed halls and free of all constraints? Many cities and festivals in Germany are setting an example
TR Gerçekten mi? Aslında eserlerin tadını tüm kapalı mekanların dışında ve zorunlulukların ötesinde açık havada çıkarmak gerekmez mi? Almanya'daki çoğu yerel yönetim ve festival bunun örneklerini sergiliyor
Angličtina | Turecký |
---|---|
really | gerçekten |
enjoy | tadını |
out | dışında |
open | açık |
and | ve |
the | çoğu |
all | tüm |
EN In 2022, with the end of the epidemic, we will jump out into the streets and hold festivals in the open air, in squares, streets, parks…
TR 2022 yılında, salgın etkisinin kalkmasıyla birlikte sokağa fırlayacağız ve açık havada, meydanlarda, sokaklarda, parklarda… festival gibi festival yapacağız.
EN - Amusement parks - Festivals and concerts - Waterparks - Family entertainment centers - Vacation destinations ...And many more
TR - Lunaparklar - Festivaller ve konserler - Su parkları - Aile eğlence merkezleri - Tatil destinasyonları …ve çok daha fazlası
Angličtina | Turecký |
---|---|
parks | parklar |
concerts | konserler |
family | aile |
entertainment | eğlence |
centers | merkezleri |
vacation | tatil |
and | ve |
more | daha |
EN Well-known film festivals are held in little known cities, such as the International Short Film Festival Oberhausen or the Hof Film Festival
TR „Uluslararası Oberhausen Kısa Film Günleri“ veya „Hof Sinema Günleri“ gibi ünlü film festivalleri, daha ziyade az tanınan şehirlerde yapılıyor
Angličtina | Turecký |
---|---|
little | az |
short | kısa |
or | veya |
film | film |
as | gibi |
EN In music, it is not just Wagner who lures people out of the city: the Wacken Open Air, one of the largest heavy metal festivals in the world, is a symbol of pop culture away from the big cities
TR Sözü açılmışken; müzik alanında sırf Wagner değil, insanları şehir dışına çeken: Büyük kentlerin ötesindeki pop kültürünün bir simgesi, dünyanın en büyük heavy metal festivali Wacken Open Air var
Angličtina | Turecký |
---|---|
music | müzik |
metal | metal |
world | dünyanın |
pop | pop |
heavy | heavy |
air | air |
city | şehir |
people | insanları |
culture | kültür |
a | bir |
the | değil |
EN The heimatBEWEGEN project in Ballenstedt in Saxony-Anhalt enriches small town life with art and cultural festivals, theatre workshops for children and ideas for new digital educational services in shipping containers
TR Saksonya-Anhalt eyaletindeki Ballenstedt’teki heimatBEWEGEN projesi, sanat ve kültür festivalleri, çocuklar için tiyatro atölyeleri ya da taşıma konteynerlerinde yeni dijital eğitim fikirleriyle küçük kasaba yaşamını zenginleştiriyor
Angličtina | Turecký |
---|---|
project | projesi |
small | küçük |
life | yaşam |
theatre | tiyatro |
new | yeni |
educational | eğitim |
children | çocuklar |
and | ve |
digital | dijital |
in | da |
art | sanat |
cultural | kültür |
for | için |
EN While the Technische Universität Kaiserslautern attracts attention with its artificial intelligence research, tourists love the cosy atmosphere during the town’s wine festivals and the picturesque wine-growing villages in the region.
TR Kaiserslautern Teknik Üniversitesi, bir yandan yapay zeka konusundaki araştırmalarla dikkatleri üzerine çekerken, öte yandan turistler şarap festivali rehavetine ve çevrede bulunan, tablo gibi güzel bağcı köylerine bayılıyorlar.
Angličtina | Turecký |
---|---|
intelligence | zeka |
tourists | turistler |
wine | şarap |
and | ve |
its | bulunan |
artificial | yapay |
the | gibi |
EN She is represented at all kinds of occasions and local festivals – even a monument was erected to her: a fountain in Klappergasse in the pub district of Alt-Sachsenhausen
TR Kendisi, her fırsatta ve bilumum halk festivallerinde mutlaka varlığını gösteriyor – hatta bir heykeli bile var: barlar ve meyhaneler mahallesi Alt-Sachsenhausen’daki Klapper Sokağı’nda bulunan bir çeşme
EN Between spring and autumn, you can taste red wines, white wines and sparkling wine from regional winemakers at numerous wine festivals
TR İlkbaharla sonbahar arasında bu bölgede yapılan birçok şarap festivalinde, bölgedeki bağcıların beyaz ve kırmızı şaraplarını ve şampanyalarını tadabilirsiniz
Angličtina | Turecký |
---|---|
white | beyaz |
wine | şarap |
red | kırmızı |
at | nda |
numerous | çok |
between | bir |
and | ve |
EN Discover the Middle Ages in castles and historic towns and at festivals. Five hot spots.
TR Orta Çağ’ı şatolarda, eski kentlerde ve kutlamalarda keşfedin. Görülmesi gereken beş yer.
Angličtina | Turecký |
---|---|
discover | keşfedin |
middle | orta |
and | ve |
five | beş |
in | yer |
EN 29 opera houses and festivals from 17 European countries: this can only be found on the EU-funded video platform 'Opera Vision'
TR 17 Avrupa ülkesinden 29 opera ve festival bir arada: Bunu yalnız AB’nin teşvik ettiği video platformu „Opera Vision“da bulmak mümkün
Angličtina | Turecký |
---|---|
opera | opera |
european | avrupa |
video | video |
platform | platformu |
and | ve |
only | bir |
EN He has played this string instrument at major international festivals
TR Hussain bu telli çalgıyla dünya çapındaki pek çok büyük festivalde sahne almış
Angličtina | Turecký |
---|---|
major | büyük |
international | dünya |
this | bu |
EN For example, the ccTLD for Germany is .de for Germany instead of .ge for Germany.
TR Örneğin, Almanya'nın ccTLD'si Almanya için .ge yerine Almanya için .de'dir.
Angličtina | Turecký |
---|---|
germany | almanya |
of | in |
for | için |
EN Germany domain extension .de domain name and phone number is required for registration in Germany
TR Almanya domain uzantısı olan .de domain tescili için Almanya üzerinde adres ve telefon numarasına ihtiyaç vardır
Angličtina | Turecký |
---|---|
germany | almanya |
domain | domain |
de | de |
phone | telefon |
registration | tescili |
extension | uzantısı |
required | ihtiyaç |
and | ve |
number | numarası |
is | olan |
for | için |
EN Entering Germany, relaxing by the sea and vacationing in the mountains – what the coronavirus rules allow and what they don’t. We answer your questions about germany travel.
TR Almanya’nın en çekici bölge ve kentlerini bisiklet üzerinde keşfedin. Burada yaygın ve iyi yapılmış bir bisiklet yolu ağı mevcut. İşte sizi esinlendirebilecek birkaçı.
Angličtina | Turecký |
---|---|
and | ve |
the | burada |
your | sizi |
in | bir |
EN Germany is a major economic power. What is the source of this strength? And how does Germany fare in international comparisons?
TR Uluslararası düzeyde Almanya önemli bir ekonomik güç. Peki, bu gücün kaynağı ne? Uluslararası karşılaştırmalardaki konumu nasıl?
Angličtina | Turecký |
---|---|
economic | ekonomik |
major | önemli |
source | kaynağı |
international | uluslararası |
what | ne |
germany | almanya |
this | bu |
how | nasıl |
a | bir |
EN Two alliances bring global health actors together in Germany: the Global Health Hub Germany (GHHG) is a network for all researchers interested in the subject
TR Almanya’daki küresel sağlık aktörlerini iki ağ bir araya getiriyor: Global Health Hub Germany (GHHG) (GHHG), konuyla ilgilenen tüm araştırmacılara yönelik bir ağ
Angličtina | Turecký |
---|---|
interested | ilgilenen |
hub | hub |
all | tüm |
health | sağlık |
together | araya |
a | bir |
for | yönelik |
global | küresel |
EN With a capacity share of 27%, in 2017 SunExpress Germany entity is the market leader of touristic flights between Germany and Egypt.
TR SunExpress Almanya, 2017 yılında %27’lik kapasite payı ile Almanya ile Mısır arasındaki turistik uçuşlarda pazar lideri oldu.
Angličtina | Turecký |
---|---|
capacity | kapasite |
germany | almanya |
leader | lideri |
sunexpress | sunexpress |
market | pazar |
share | payı |
between | arasındaki |
with | ile |
EN There is Germany and there is Germany: of federal states, east-west differences and regional clichés.
TR Almanya’nın her yanı aynı değil: Eyaletler, doğu-batı arasındaki farklar ve bölgesel klişelere dair.
Angličtina | Turecký |
---|---|
and | ve |
states | eyaletler |
differences | farklar |
regional | bölgesel |
EN The current issue deals with Germany, the European Union and Germany's EU Council Presidency
TR Derginin güncel sayısı, Almanya, Avrupa Birliği ve Almanya’nın AB Konseyi Dönem Başkanlığı gibi başlıkları ele alıyor
Angličtina | Turecký |
---|---|
current | güncel |
union | birliği |
council | konseyi |
and | ve |
germany | almanya |
eu | ab |
the | gibi |
european | avrupa |
EN Germany domain extension .de domain name and phone number is required for registration in Germany
TR Almanya domain uzantısı olan .de domain tescili için Almanya üzerinde adres ve telefon numarasına ihtiyaç vardır
Angličtina | Turecký |
---|---|
germany | almanya |
domain | domain |
de | de |
phone | telefon |
registration | tescili |
extension | uzantısı |
required | ihtiyaç |
and | ve |
number | numarası |
is | olan |
for | için |
EN Germany is a major economic power. What is the source of this strength? And how does Germany fare in international comparisons?
TR Uluslararası düzeyde Almanya önemli bir ekonomik güç. Peki, bu gücün kaynağı ne? Uluslararası karşılaştırmalardaki konumu nasıl?
Angličtina | Turecký |
---|---|
economic | ekonomik |
major | önemli |
source | kaynağı |
international | uluslararası |
what | ne |
germany | almanya |
this | bu |
how | nasıl |
a | bir |
EN Another debate is currently focusing on Germany’s and the EU’s vaccine procurement policy and the progress of the vaccination campaign in Germany. How do you see this debate?
TR Şu sıralardaki bir başka tartışma da Almanya ve AB’nin aşı tedarik politikası ve Almanya’da aşı kampanyasındaki ilerlemenin etrafında dönüyor. Siz bu tartışmayı nasıl izliyorsunuz?
Angličtina | Turecký |
---|---|
procurement | tedarik |
campaign | kampanyası |
vaccine | aşı |
policy | politikası |
in | da |
this | bu |
germany | almanya |
and | ve |
how | nasıl |
the | başka |
EN Germany has been reunited since October 3, 1990. The peaceful revolution of the people in the GDR had brought down the Wall that had divided Germany into east and west.
TR 3 Ekim 1990’dan beri Almanya yeniden birleşmiş bir ülke. Eski Doğu Alman devletinde yaşayan insanların başlattığı barışçı devrim, doğudaki ve batıdaki Almanları ayıran Duvar’ın yıkılmasıyla sonuçlandı.
Angličtina | Turecký |
---|---|
october | ekim |
wall | duvar |
west | batı |
germany | almanya |
been | ya |
east | doğu |
people | insanlar |
and | ve |
the | alman |
EN There are contributions on all areas of interest in Germany: politics, economics, culture, science, environment and life. In addition to this we provide information about co-operation projects between Germany and partners in other regions of the world.
TR Burada, Almanya’yı etkileyen tüm konu başlıklarında yazılar var: Politika, ekonomi, kültür, bilim, çevre ve yaşam. Ayrıca Almanya ile dünyanın farklı bölgelerindeki ortakları arasındaki işbirliği hakkında da bilgi veriyoruz.
Angličtina | Turecký |
---|---|
germany | almanya |
culture | kültür |
life | yaşam |
projects | iş |
science | bilim |
and | ve |
information | bilgi |
in | da |
partners | ortakları |
other | farklı |
environment | çevre |
world | dünyanın |
the | burada |
all | tüm |
about | hakkında |
between | arasındaki |
EN Why is Germany called Germany? And is there a German president? People want to know all kinds of things about our country. We have the answers to the most frequently asked Google questions.
TR Almanya’ya neden Deutschland deniyor? Ya da Almanya’nın bir cumhurbaşkanı var mı? İnsanlar ülkemizle ilgili akla gelen her şeyi bilmek istiyorlar. En çok sorulan Google sorularının yanıtları bizde.
Angličtina | Turecký |
---|---|
asked | sorulan |
president | cumhurbaşkanı |
most | en |
about | ilgili |
answers | yanıtları |
questions | sorular |
to know | bilmek |
want | var |
why | neden |
a | bir |
to | şeyi |
EN What role does Germany have in this development? Germany has been driving the expansion of renewable energies worldwide
TR Almanya’nın bu gelişmedeki rolü nedir? Almanya, yenilenebilir enerjilerin dünya düzeyinde yaygınlaşmasını hızlandırdı
Angličtina | Turecký |
---|---|
germany | almanya |
renewable | yenilenebilir |
worldwide | dünya |
this | bu |
role | rol |
what | nedir |
EN 20 years ago, Germany was already hoping that hydrogen would largely replace petrol and diesel in a matter of years. To date, however, hydrogen is available at only just under 100 of Germany’s 14,500 or so petrol stations.
TR Almanya bundan 20 yıl önce, hidrojenin birkaç yıla kalmadan benzin ve dizel yakıtın yerini alacağını umut ediyordu. Fakat bugün Almanya’daki yaklaşık 14.500 benzinciden sadece 100’ünde hidrojen satışa sunuluyor.
Angličtina | Turecký |
---|---|
germany | almanya |
hydrogen | hidrojen |
diesel | dizel |
years | yıl |
and | ve |
a | birkaç |
in | önce |
EN There is Germany and there is Germany: of federal states, east-west differences and regional clichés.
TR Almanya’nın her yanı aynı değil: Eyaletler, doğu-batı arasındaki farklar ve bölgesel klişelere dair.
Angličtina | Turecký |
---|---|
and | ve |
states | eyaletler |
differences | farklar |
regional | bölgesel |
EN The states were founded in the Allied occupation zones after the Second World War and merged into West Germany in 1949 to form the Federal Republic of Germany
TR İkinci Dünya Savaşı sonrasında batılı müttefik güçlerinin işgal bölgelerinde kurulmuş olan eyaletler 1949’da bir araya gelerek Federal Almanya Cumhuriyeti’ni oluşturdu
Angličtina | Turecký |
---|---|
states | eyaletler |
were | olan |
world | dünya |
west | batı |
federal | federal |
war | savaşı |
germany | almanya |
second | bir |
to | araya |
and | da |
EN You want to live in Germany? We explain 26 important terms that will help you understand Germany better.
TR Almanya’da yaşamak mı istiyorsunuz? Almanya’yı daha iyi anlamanızı sağlayacak 26 önemli terimi açıklıyoruz.
Angličtina | Turecký |
---|---|
important | önemli |
better | daha iyi |
to | daha |
EN Be it birdsong, bell chimes or night-time quiet: Germany boasts a wide range of different sounds. We reveal what a day in Germany sounds like.
TR Kuş şakıması olsun, çan sesleri ya da gece sükuneti olsun: Almanya’nın sunduğu ses dünyası da oldukça geniş. Almanya’da bir güne eşlik eden sesleri anlatıyoruz.
Angličtina | Turecký |
---|---|
night | gece |
wide | geniş |
in | da |
be | olsun |
different | bir |
EN “Germany travel”, the website of the German National Tourist Board (GNTB), should always be your first port of call for information about travelling in Germany.
TR Bir Almanya seyahati söz konusu olduğunda, Alman Turizm Merkezi’nin (DZT) internet sitesi „Germany travel“ başvuracağınız ilk adres olmalı.
EN You will find great tips, lots of suggestions and all the information you need for your vacation in Germany at Germany Travel.
TR Sürdürülebilir Almanya seyahatine ilişkin daha fazla tüyo ve öneriyi burada bulabilirsiniz.
Angličtina | Turecký |
---|---|
germany | almanya |
the | burada |
and | ve |
for | fazla |
EN Two alliances bring global health actors together in Germany: the Global Health Hub Germany (GHHG) is a network for all researchers interested in the subject
TR Almanya’daki küresel sağlık aktörlerini iki ağ bir araya getiriyor: Global Health Hub Germany (GHHG) (GHHG), konuyla ilgilenen tüm araştırmacılara yönelik bir ağ
Angličtina | Turecký |
---|---|
interested | ilgilenen |
hub | hub |
all | tüm |
health | sağlık |
together | araya |
a | bir |
for | yönelik |
global | küresel |
EN The border was not limited to present-day Germany: Austria, Slovakia, Hungary, and Germany made a joint application to be included in the list of UNESCO World Heritage Sites.
TR Ancak bu sınır sadece bugünkü Almanya toprakları boyunca uzanmıyordu: Avusturya, Slovakya, Macaristan ve Almanya hep birlikte Dünya Mirası başvurusunda bulundular.
Angličtina | Turecký |
---|---|
border | sınır |
germany | almanya |
austria | avusturya |
world | dünya |
and | ve |
heritage | miras |
to | birlikte |
EN Is ‘fashion made in Germany’ getting short shrift? We’re definitely moving in the right direction in Germany, with fashion being taken seriously as part of culture, as it is in other major fashion nations
TR „Made in Germany“ damgası taşıyan moda biraz geride mi kalıyor? Almanya olarak modanın -diğer büyük fashion ülkelerinde olduğu gibi- kültürün bir parçası olarak ciddiye alınması konusunda çok iyi bir yoldayız
Angličtina | Turecký |
---|---|
is | olduğu |
fashion | moda |
germany | almanya |
right | iyi |
other | diğer |
major | büyük |
of | in |
culture | kültür |
as | olarak |
EN Which role does Germany play in achieving the international climate objectives? The energy transition in Germany and the EU can, at least partially, act as an international model
TR Almanya uluslararası iklim hedeflerine ulaşılmasında nasıl bir rol oynuyor? Almanya’daki ve AB’deki enerjide dönüşüm programı kısmen uluslararası düzeyde öncü örnek olabilir
Angličtina | Turecký |
---|---|
role | rol |
climate | iklim |
can | olabilir |
international | uluslararası |
germany | almanya |
at | nda |
and | ve |
the | nasıl |
in | örnek |
EN And how is Germany supporting this internationally? Germany supports global technology transfer by increasingly linking industrial policy and climate policy
TR Peki, Almanya uluslararası ortamda nasıl bir uğraş veriyor? Almanya, endüstri politikasıyla iklim politikasını gitgide birbirine bağlamak suretiyle dünya çapındaki teknoloji transferini destekliyor
Angličtina | Turecký |
---|---|
supports | destekliyor |
technology | teknoloji |
industrial | endüstri |
climate | iklim |
by | suretiyle |
germany | almanya |
policy | politikası |
how | nasıl |
internationally | uluslararası |
global | dünya |
EN Skilled workers in Germany: new law makes it easier to work in Germany
TR Almanya’da uzman eleman ihtiyacı: Yasa Almanya’da çalışmayı kolaylaştırıyor
Angličtina | Turecký |
---|---|
law | yasa |
EN Germany’s Federal Government estimates that the new regulations will see roughly 25,000 additional skilled workers come to Germany each year.
TR Federal Hükümet’in tahminlerine göre yeni kurallara bağlı olarak yılda yaklaşık 25.000 uzman elaman daha Almanya’ya gelecek.
Angličtina | Turecký |
---|---|
federal | federal |
roughly | yaklaşık |
each | göre |
new | yeni |
EN Prerequisite: doctors trained abroad who have training comparable to that in Germany receive a state license to practice as a doctor in Germany.
TR Ön koşullar: Yurt dışında eğitim almış hekimler, denk bir eğitim aldıklarını belgelemeleri durumunda Almanya’da hekimlik için resmi izin alıyorlar.
Angličtina | Turecký |
---|---|
training | eğitim |
a | bir |
EN All information about working in Germany can be found at the portal Make-it-in-Germany.
TR Almanya’da çalışma konusunda tüm bilgilere Make-it-in-Germany portalından ulaşabilirsiniz
Angličtina | Turecký |
---|---|
information | bilgilere |
all | tüm |
working | çalışma |
in | konusunda |
EN In five steps, the portal accompanies applicants for work in Germany: from the search for a job and visa formalities to relocating, getting settled in Germany, and subsequently bringing their family from home.
TR Portal, başvuru yapmak isteyenleri beş adımda Almanya’da çalışma sürecine hazırlıyor: İş arama, vize işlemleri, taşınma, Almanya’da ortama alışma ve ailesini getirme.
Angličtina | Turecký |
---|---|
portal | portal |
visa | vize |
search | arama |
job | iş |
and | ve |
to | yapmak |
five | beş |
EN Sarah, what was your first day in Germany like? My first day was my favourite day in Germany – so far! It was summer, pleasantly warm and the sun didn’t set until 10 p.m
TR Sarah, Almanya’daki ilk günün nasıldı? İlk günüm Almanya’daki en sevdiğim günüm; şimdiye kadar! Yaz aylarıydı, hava insanı ısıtıyordu ve güneş ancak saat 22’de battı
Angličtina | Turecký |
---|---|
summer | yaz |
and | ve |
sun | güneş |
day | günün |
the | ancak |
first | ilk |
EN You can find more travel tips for Germany at germany.travel
TR Almanya için daha fazla seyahat tavsiyesini germany.travel adresinde bulacaksınız.
Angličtina | Turecký |
---|---|
you | in |
travel | seyahat |
germany | almanya |
for | için |
EN More about travel trends in Germany on the pages of www.germany.travel.
TR Almanya’daki seyahat trendleri hakkında daha fazla bilgi için: www.germany.travel.
Angličtina | Turecký |
---|---|
travel | seyahat |
trends | trendleri |
of | in |
about | hakkında |
in | için |
EN But apart from Germany’s federal capital and the ten Magic Cities – Dresden, Düsseldorf, Frankfurt-am-Main, Hamburg, Hanover, Cologne, Leipzig, Munich, Nuremberg and Stuttgart – many other towns and cities in Germany are well worth a visit
TR Ama Almanya’nın beşkenti ve on büyük kent (Magic Cities diye anılan Düsseldorf, Dresden, Frankfurt/ Main, Hamburg Hannover, Köln, Leipzig, München, Nürnberg ve Stuttgart) dışında Almanya’daki çok sayıda kent ziyarete değer
Angličtina | Turecký |
---|---|
ten | on |
cities | kent |
magic | magic |
frankfurt | frankfurt |
main | main |
hamburg | hamburg |
cologne | köln |
leipzig | leipzig |
stuttgart | stuttgart |
worth | değer |
but | ama |
and | ve |
a | sayıda |
the | çok |
EN The ‘Entdecke DE’ series takes you on a tour through Germany – this time we feature Germany’s theme routes. Here is a selection.
TR “DE’yi Keşfet” dizisiyle Almanya’yı baştan sona kat eden yolculuğumuz devam ediyor: Yolumuz bu sefer Almanya’nın temalı yollarına uzanıyor. Sizlere bir seçki sunuyoruz.
EN Would you like a souvenir that is hand-made in Germany? Covering almost 2,500 kilometres through all 16 states of Germany, the German Manufactory Route (‘Deutsche Manufakturenstrasse’) offers some astonishing insights into true craftsmanship
TR Bir “Made in Germany” hatırasına ne dersiniz? 16 eyaletin hepsinden geçen ve yaklaşık 2500 km boyunca uzanan Alman Manifaktürleri Yolu’nda el işi ve zanaat dünyasının sürprizleri, ziyaretçileri hazır bekliyor
Angličtina | Turecký |
---|---|
almost | yaklaşık |
a | bir |
of | in |
german | alman |
like | ve |
Zobrazuje sa 50 z 50 prekladov