EN From Workshop Type Production to Cellular Production in the Factory with High Production Flexibility
EN From Workshop Type Production to Cellular Production in the Factory with High Production Flexibility
TR Yüksek Üretim Esnekliğindeki Fabrikada Atölye Tipi Üretimden Hücresel Üretime
Angličtina | Turecký |
---|---|
type | tipi |
cellular | hücresel |
high | yüksek |
EN 1989 Production starts up at a new plant for packaging material in the Republic of Korea. A factory in the north-west of the USA is established for the production of gable-top packages. The total annual production exceeds 51 billion packages.
TR 1989 Kore Cumhuriyeti'nde yeni bir ambalaj malzemesi fabrikasında üretim başladı. Çatılı ambalajların üretimi için ABD'nin kuzey batısında bir fabrika kuruldu. Yıllık toplam üretim 51 milyar ambalajı aştı.
Angličtina | Turecký |
---|---|
packaging | ambalaj |
material | malzemesi |
korea | kore |
annual | yıllık |
billion | milyar |
north | kuzey |
west | batısında |
at | nda |
production | üretimi |
of | in |
new | yeni bir |
for | için |
EN Accidents happen and cylinder rods can be affected by swinging chains and falling or floating debris
TR Kazalar kaçınılmazdır; silindir rotları sallanan zincirlerden ve düşen veya yüzen yabancı maddelerden etkilenebilir
Angličtina | Turecký |
---|---|
and | ve |
or | veya |
EN They have released five studio albums: All We Know Is Falling (2005), RIOT! (2007), Brand New Eyes (2009), their first Billboard 200 chart topper Paramore (2013), and… read more
TR Şarkılarının büyük çoğunluğu… Devamını oku
EN As a multi-asset broker you can provide a wide range of investment products, enabling traders to take advantage of rising, falling or even sideways trading markets. Offer your clients a choice of assets to suit their specific requirements.
TR Çoklu varlık brokerı olarak çeşitli yatırım ürünleri sunabilir, işlemcilerin artan, düşen veya sabit yatırım piyasalarından faydalanmasını sağlayabilirsiniz. Müşterilerinize ihtiyaçlarına uygun bir varlık seti sunun.
Angličtina | Turecký |
---|---|
investment | yatırım |
rising | artan |
you can | sağlayabilirsiniz |
asset | varlık |
products | ürünleri |
or | veya |
even | bir |
to | e |
EN Falling Risk of the Patients in a Special Hospital and Their Measures
TR Öğrenci Gözüyle Özel Bir Hastanedeki Hastaların Düşme Riski ve Hemşirelik Önlemleri
Angličtina | Turecký |
---|---|
risk | riski |
a | bir |
and | ve |
EN Determination of falling risks of patients over 65 years old in the surgical clinics
TR Cerrahi kliniğinde yatan 65 yaş üstü hastaların düşme risklerinin belirlenmesi
Angličtina | Turecký |
---|---|
determination | belirlenmesi |
of | ın |
surgical | cerrahi |
years | yaş |
EN Attention Assist is a drowsiness detection system that warns drivers to prevent them falling asleep momentarily whilst driving. It will prompt them to take a break before it's too late.
TR Dikkat Asistanı, sürüş sırasında anlık olarak uyuya kalmalarını önlemek üzere sürücüleri uyaran uyku algılama sistemidir. Çok geç olmadan önce mola vermeleri konusunda sürücüleri uyarır.
Angličtina | Turecký |
---|---|
attention | dikkat |
detection | algılama |
late | geç |
to | konusunda |
is | olarak |
prevent | önlemek |
before | önce |
EN falling behind the competition is an understatement! The online gaming market is already saturated, hence customers are spoilt for the choice of quality gaming services
TR rekabetin gerisinde kalmak az kalan bir ifadedir! Online oyun pazarı halihazırda olgun bir pazardır, bu nedenle müşteriler kaliteli oyun hizmetleri konusunda pek çok seçeneğe sahiptir
Angličtina | Turecký |
---|---|
online | online |
gaming | oyun |
customers | müşteriler |
quality | kaliteli |
services | hizmetleri |
are | kalmak |
market | pazar |
is | sahiptir |
the | halihazırda |
of | konusunda |
EN As a multi-asset broker you can provide a wide range of investment products, enabling traders to take advantage of rising, falling or even sideways trading markets
TR Çok varlıklı bir broker olarak, yatırımcıların yükselen, düşen veya hatta yanal ticaret pazarlarından yararlanmasını sağlayan çok çeşitli yatırım ürünleri sağlayabilirsiniz
Angličtina | Turecký |
---|---|
provide | sağlayan |
investment | yatırım |
trading | ticaret |
broker | broker |
you can | sağlayabilirsiniz |
products | ürünleri |
or | veya |
to | hatta |
even | bir |
EN Falling wedge breakout and retest done also good holding MA ..
TR İyi Geceler Dostlar,Cümleten Ülkemize Geçmiş Olsun öncelikle
EN Falling wedge breakout and retest done also good holding MA ..
TR İyi Geceler Dostlar,Cümleten Ülkemize Geçmiş Olsun öncelikle
EN Falling wedge breakout and retest done also good holding MA ..
TR İyi Geceler Dostlar,Cümleten Ülkemize Geçmiş Olsun öncelikle
EN Falling wedge breakout and retest done also good holding MA ..
TR İyi Geceler Dostlar,Cümleten Ülkemize Geçmiş Olsun öncelikle
EN Falling wedge breakout and retest done also good holding MA ..
TR İyi Geceler Dostlar,Cümleten Ülkemize Geçmiş Olsun öncelikle
EN Falling wedge breakout and retest done also good holding MA ..
TR İyi Geceler Dostlar,Cümleten Ülkemize Geçmiş Olsun öncelikle
EN Falling wedge breakout and retest done also good holding MA ..
TR İyi Geceler Dostlar,Cümleten Ülkemize Geçmiş Olsun öncelikle
EN Falling wedge breakout and retest done also good holding MA ..
TR İyi Geceler Dostlar,Cümleten Ülkemize Geçmiş Olsun öncelikle
EN Falling wedge breakout and retest done also good holding MA ..
TR İyi Geceler Dostlar,Cümleten Ülkemize Geçmiş Olsun öncelikle
EN Falling wedge breakout and retest done also good holding MA ..
TR İyi Geceler Dostlar,Cümleten Ülkemize Geçmiş Olsun öncelikle
EN Falling wedge breakout and retest done also good holding MA ..
TR İyi Geceler Dostlar,Cümleten Ülkemize Geçmiş Olsun öncelikle
EN Falling wedge is a reversal signal and indicates lack of strength in the bears
TR 4186 seviyesini geçer ise önü açık olur
Angličtina | Turecký |
---|---|
a | a |
the | ise |
is | olur |
EN Falling wedge is a reversal signal and indicates lack of strength in the bears
TR 4186 seviyesini geçer ise önü açık olur
Angličtina | Turecký |
---|---|
a | a |
the | ise |
is | olur |
EN Falling wedge is a reversal signal and indicates lack of strength in the bears
TR 4186 seviyesini geçer ise önü açık olur
Angličtina | Turecký |
---|---|
a | a |
the | ise |
is | olur |
EN Falling wedge is a reversal signal and indicates lack of strength in the bears
TR 4186 seviyesini geçer ise önü açık olur
Angličtina | Turecký |
---|---|
a | a |
the | ise |
is | olur |
EN Falling wedge is a reversal signal and indicates lack of strength in the bears
TR 4186 seviyesini geçer ise önü açık olur
Angličtina | Turecký |
---|---|
a | a |
the | ise |
is | olur |
EN Falling wedge is a reversal signal and indicates lack of strength in the bears
TR 4186 seviyesini geçer ise önü açık olur
Angličtina | Turecký |
---|---|
a | a |
the | ise |
is | olur |
EN Falling wedge is a reversal signal and indicates lack of strength in the bears
TR 4186 seviyesini geçer ise önü açık olur
Angličtina | Turecký |
---|---|
a | a |
the | ise |
is | olur |
EN Falling wedge is a reversal signal and indicates lack of strength in the bears
TR 4186 seviyesini geçer ise önü açık olur
Angličtina | Turecký |
---|---|
a | a |
the | ise |
is | olur |
EN Falling wedge is a reversal signal and indicates lack of strength in the bears
TR 4186 seviyesini geçer ise önü açık olur
Angličtina | Turecký |
---|---|
a | a |
the | ise |
is | olur |
EN Falling wedge is a reversal signal and indicates lack of strength in the bears
TR 4186 seviyesini geçer ise önü açık olur
Angličtina | Turecký |
---|---|
a | a |
the | ise |
is | olur |
EN ETH has given breakout of falling wedge in Daily Time frame
TR 2021 den bu yana gelen ve çok güzel işleyen 1900-2000 dolar bandı bize şuan direnç rolü üstleniyor
Angličtina | Turecký |
---|---|
has | bu |
of | gelen |
EN ETH has given breakout of falling wedge in Daily Time frame
TR 2021 den bu yana gelen ve çok güzel işleyen 1900-2000 dolar bandı bize şuan direnç rolü üstleniyor
Angličtina | Turecký |
---|---|
has | bu |
of | gelen |
EN ETH has given breakout of falling wedge in Daily Time frame
TR 2021 den bu yana gelen ve çok güzel işleyen 1900-2000 dolar bandı bize şuan direnç rolü üstleniyor
Angličtina | Turecký |
---|---|
has | bu |
of | gelen |
EN Collaboration on your show has never been easier. From creation to post-production to marketing, multiple users can access your workspace to see every stage of production.
TR Şovunuzdaki işbirliği hiç bu kadar kolay olmamıştı. Oluşturmadan üretim sonrası pazarlamaya kadar birden çok kullanıcı, üretimin her aşamasını görmek için çalışma alanınıza erişebilir.
Angličtina | Turecký |
---|---|
collaboration | işbirliği |
easier | kolay |
access | erişebilir |
production | üretim |
users | kullanıcı |
EN Using render forest has cut my production time and increased production quality compared to other video solutions we have tried
TR Renderforest, denediğim diğer video çözümleri ile kıyasladığımda, daha kısa sürede daha kaliteli projeler elde etmemi sağladı
Angličtina | Turecký |
---|---|
quality | kaliteli |
video | video |
solutions | çözümleri |
other | diğer |
have | elde |
EN Having established the first and only cold rolling mill for stainless steel in Turkey, Posco Assan TST began production in 2013 with an initial investment of 350 million dollars and a yearly production capacity of 300,000 tons
TR Türkiye’nin ilk ve tek paslanmaz çelik soğuk haddeleme tesisine sahip olan Posco Assan TST’nin ilk yatırım maliyeti 350 milyon dolar olup yıllık 300 bin ton üretim kapasitesiyle 2013 yılında üretime başlamıştır
Angličtina | Turecký |
---|---|
cold | soğuk |
stainless | paslanmaz |
assan | assan |
investment | yatırım |
million | milyon |
dollars | dolar |
yearly | yıllık |
having | sahip |
production | üretim |
the | olup |
and | ve |
steel | çelik |
first | ilk |
EN If you are in dire need of a crucial part to keep a production line moving, Air Freight will ensure, that you will not miss out on revenue due to a delayed production.
TR Bir üretim hattının çalışmasını sürdürmesi için hayati bir parçaya acil ihtiyaç duyuyorsanız, Hava Taşımacılığı, üretimde gecikme nedeniyle gelir kaybına uğramamanızı sağlayacaktır.
Angličtina | Turecký |
---|---|
air | hava |
production | üretim |
need | ihtiyaç |
of | in |
will | gelir |
a | bir |
EN Two of the government’s broader objectives include establishing Turkey as an automotive production and export hub, as well as launching mass production of an indigenous car brand
TR Hükümetin otomotiv sektörüyle ilgili iki ana hedefi vardır; Türkiye’yi otomotiv üretim ve ihracat merkezi haline getirmek ve yerli otomotiv markasının seri üretimini gerçekleştirmek
Angličtina | Turecký |
---|---|
automotive | otomotiv |
export | ihracat |
hub | merkezi |
brand | markasının |
production | üretim |
an | vardır |
and | ve |
EN A New Proposal for Increasing Production Capacity and Energy Saving in Mixed Feed Production
TR Karma Yem Üretiminde Üretim Kapasitesinin Artırılması ve Enerji Tasarrufu Sağlanması için Yeni Bir Öneri
Angličtina | Turecký |
---|---|
energy | enerji |
and | ve |
a | bir |
new | yeni bir |
for | için |
EN ASPİLSAN Energy Lithium-Ion Battery Production Facility, which has a closed area of 24 thousand square meters in Kayseri Mimarsinan Organized Industrial Zone, will start mass production in the second half of 2022.
TR Kayseri Mimarsinan Organize Sanayi Bölgesi’nde 24 bin metrekare kapalı alana sahip olan ASPİLSAN Enerji Lityum İyon Pil Üretim Tesisi 2022 yılının ikinci yarısında seri üretime geçiyor olacak.
Angličtina | Turecký |
---|---|
kayseri | kayseri |
organized | organize |
industrial | sanayi |
area | bölgesinde |
closed | kapalı |
energy | enerji |
lithium | lityum |
battery | pil |
second | ikinci |
a | olan |
EN In addition: “We support voluntary production partnerships and the transfer of know-how to expand the production capacities for medicines and vaccines worldwide.”
TR Sözleşmede ayrıca, “Dünya genelinde ilaç ve aşı üretim kapasitesini artırmak için gönüllü üretim ortaklıklarını ve bilgi birikimi transferini teşvik ediyoruz” ifadeleri yer alıyor.
EN Collaboration on your show has never been easier. From creation to post-production to marketing, multiple users can access your workspace to see every stage of production.
TR Şovunuzdaki işbirliği hiç bu kadar kolay olmamıştı. Oluşturmadan üretim sonrası pazarlamaya kadar birden çok kullanıcı, üretimin her aşamasını görmek için çalışma alanınıza erişebilir.
Angličtina | Turecký |
---|---|
collaboration | işbirliği |
easier | kolay |
access | erişebilir |
production | üretim |
users | kullanıcı |
EN Across the food industry, there’s no bigger challenge than achieving sustainable production. But production processes must be flexible to meet customer needs
TR Gıda endüstrisinde, sürdürülebilir üretimi başarmaktan daha büyük bir zorluk yoktur. Ancak üretim süreçleri müşteri ihtiyaçlarını karşılamak için esnek olmalıdır
Angličtina | Turecký |
---|---|
food | gıda |
challenge | zorluk |
sustainable | sürdürülebilir |
flexible | esnek |
meet | karşılamak |
customer | müşteri |
no | yoktur |
processes | süreçleri |
production | üretimi |
needs | ihtiyaçlarını |
must | olmalıdır |
to | için |
industry | endüstrisinde |
bigger | büyük |
EN Juices, nectars and still drinks (JNSD) are traditionally produced using batch production solutions. Find out how to save money with inline juice production
TR Meyve suları, nektarlar ve gazsız içecekler (JNSD) geleneksel olarak kesikli üretim çözümleri kullanılarak üretilir. Inline meyve suyu üretimi ile nasıl maliyet tasarrufu elde edeceğinizi öğrenin
Angličtina | Turecký |
---|---|
traditionally | geleneksel |
inline | inline |
juice | meyve suyu |
solutions | çözümleri |
find out | öğrenin |
and | ve |
production | üretimi |
how | nasıl |
with | ile |
EN 1960 The first production plant for packaging material outside Sweden is started up in Mexico. The production capacity exceeds 1 billion cartons annually.
TR 1960 Ambalaj malzemesi için İsveç'in dışındaki ilk üretim tesisi, Meksika'da faaliyet göstermeye başladı. Üretim kapasitesi yılda 1 milyar karton kutuyu aştı.
Angličtina | Turecký |
---|---|
plant | tesisi |
packaging | ambalaj |
material | malzemesi |
capacity | kapasitesi |
billion | milyar |
annually | yılda |
production | üretim |
started | başladı |
first | ilk |
for | için |
EN 1980 In Modena, Italy, an assembly and final testing station for filling machines are constructed. In Portugal, production of packaging material begins in a new factory. The total production of Tetra Pak packages exceeds 30 billion units.
TR 1980 İtalya, Modena'da dolum makineleri için bir montaj ve son test istasyonu inşa edildi. Portekiz'de yeni bir fabrikada ambalaj malzemesi üretimi başladı. Toplam Tetra Pak paket üretimi 30 milyar birimi aştı.
Angličtina | Turecký |
---|---|
assembly | montaj |
testing | test |
machines | makineleri |
packaging | ambalaj |
material | malzemesi |
tetra | tetra |
pak | pak |
billion | milyar |
production | üretimi |
and | ve |
of | in |
new | yeni bir |
for | için |
final | son |
EN Three major considerations for ensuring flexibility in plant-based production, compared to standard dairy milk production
TR Standart süt ürünleri üretimine kıyasla, bitki bazlı üretimde esneklik sağlamak için üç ana nokta
Angličtina | Turecký |
---|---|
major | ana |
flexibility | esneklik |
compared | kıyasla |
standard | standart |
production | üretimine |
plant | bitki |
based | bazlı |
milk | süt |
to | sağlamak |
for | için |
EN Using render forest has cut my production time and increased production quality compared to other video solutions we have tried
TR Renderforest, denediğim diğer video çözümleri ile kıyasladığımda, daha kısa sürede daha kaliteli projeler elde etmemi sağladı
Angličtina | Turecký |
---|---|
quality | kaliteli |
video | video |
solutions | çözümleri |
other | diğer |
have | elde |
EN Development, testing, and production environments are separated. All changes are peer reviewed and logged for performance, audit, and forensic purposes prior to deployment into the production environment.
TR Geliştirme, test ve üretim ortamları ayrıdır. Tüm değişiklikler eşdüzey kimseler tarafından gözden geçirilir ve üretim ortamında devreye alınmadan önce performans, denetleme ve adli amaçlar doğrultusunda kaydedilir.
Angličtina | Turecký |
---|---|
development | geliştirme |
testing | test |
changes | değişiklikler |
performance | performans |
production | üretim |
and | ve |
the | önce |
environments | ortamlar |
all | tüm |
environment | ortamı |
for | amaçlar |
Zobrazuje sa 50 z 50 prekladov