NL Niet op Twitter? Registreer, richt je ogen op de dingen waar je om geeft en ontvang updates wanneer er iets gebeurt.
NL Niet op Twitter? Registreer, richt je ogen op de dingen waar je om geeft en ontvang updates wanneer er iets gebeurt.
TR Twitter'da yok musun? Kaydol, ilgini çeken olayları takip et ve her şeyden sıcağı sıcağına haberdar ol.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
niet | yok |
en | ve |
op | her |
NL Ga verder dan het technische gebeuren. Ontdek dingen als:
TR Teknik şeylerin ötesine geçin. İşte keşfedebileceğiniz bazı şeyler:
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
het | in |
technische | teknik |
NL Beheer honderden Meetups met een klik van de muis en zie in een oogopslag wat er speelt. Krijg grip op consistentie en pas de dingen aan die je wilt aanpassen via deelbare sjablonen, het bewerken van meerdere items in één keer en doelgroepsegmentatie.
TR Yüzlerce Meetup'ı tek seferde yönetin ve hepsini tek bir bakışta görün. Paylaşılabilir şablonlar, toplu düzenleme ve kitle segmentasyonu yoluyla ihtiyacınız olan tutarlılığı ve özelleştirmeyi koruyun.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
beheer | yönetin |
honderden | yüzlerce |
en | ve |
zie | görün |
bewerken | düzenleme |
sjablonen | şablonlar |
NL We doen serieuze dingen maar wel met passie
TR Ciddi şeyler yapıyoruz ama tutkuyla
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
maar | ama |
NL Recycling is beter dan het weggooien van dingen. Maar het is geen oplossing - en het is ook niet zo "groen" als elektronicaproducenten je willen laten geloven.
TR Geri dönüşüm, çöpe atmaktan iyidir ama maalesef çözüm değildir. Hatta üreticilerin inanmanı sağladıkları kadar da "yeşil" bir seçenek değildir.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
oplossing | çözüm |
NL iFixit is een wereldwijde gemeenschap van mensen die elkaar helpen dingen te repareren. Laten we de wereld repareren, één apparaat tegelijk.
TR iFixit, bir şeyler tamir etmek için birbirine yardım eden dünya çapında bir topluluktur. Cihaz cihaz tüm dünyayı tamir edelim.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
helpen | yardım |
repareren | tamir |
apparaat | cihaz |
ifixit | ifixit |
NL Super Multi-Wallet. als er problemen zijn, voeren ze snelle updates uit om dingen op te lossen, Top. geweldige ondersteuning ook. Ga zo door, respect.
TR Süper Çoklu Cüzdan. Sorunlar varsa, sorunları çözmek için hızlı güncellemeler yaparlar, Üst. ayrıca büyük destek. Böyle devam et, Saygı.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
updates | güncellemeler |
geweldige | büyük |
ondersteuning | destek |
ook | ayrıca |
snelle | hızlı |
ga | devam |
NL “Ons team is nog steeds erg klein en we hebben vele grote en nieuwe dingen te doen
TR “Ekibimiz hala oldukça küçük ve yapacak çok işimiz var
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
klein | küçük |
NL Net als een pamflet of een flyer verspreidt hij informatie over de dingen die voor je bedrijf belangrijk zijn.
TR Bir kitapçık veya el ilanına benzer şekilde işiniz için önemli olan konular hakkında bilgi dağıtımını sağlar.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
bedrijf | iş |
belangrijk | önemli |
NL Er is geen grotere troef dan een team dat goed samenwerkt, dingen gedaan krijgt en plezier heeft onderweg.
TR Birlikte iyi çalışan, işleri halleden ve yol boyunca eğlenen bir takımdan daha büyük bir varlık yoktur.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
goed | iyi |
en | ve |
NL Gebruikers hoeven geen nieuwe manieren te leren om dingen te doen
TR Kullanıcıların bir şeyler yapmanın yeni yollarını öğrenmesi gerekmez
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
nieuwe | yeni |
NL Vervolgens vult u gegevens in, waaronder uw naam, e-mailadres, wachtwoord en geboortedatum. In je profiel kun je voor verschillende dingen openstaan, van netwerken tot vrijblijvende informele zaken.
TR Ardından adınız, e-posta adresiniz, şifreniz ve doğum gününüz gibi ayrıntıları dolduracaksınız. Profilinizde, ağ oluşturmadan koşulsuz gündelik ilişkilere kadar birçok şeye açık olabilirsiniz.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
naam | adı |
en | ve |
mailadres | e-posta |
NL Of het nu om medicijnen, metingen of oefeningen gaat, MyTherapy's herinneringen zijn betrouwbaar, zo vergeet u nooit meer uw medicijnen in te nemen en kunt u zich richten op de belangrijkste dingen in het leven.
TR MyTherapy’nin hatırlatma özelliğine güvenebilirsiniz. İlaçlarınızı, ölçümlerinizi ve egzersizlerinizi bir daha atlamayacaksınız! MyTherapy’le içiniz rahat olsun ve hayatınızdaki diğer önemli şeylere odaklanın.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
meer | daha |
en | ve |
leven | hayat |
zijn | olsun |
belangrijkste | önemli |
NL “Mijn doel is dat mijn leerlingen zelfstandig over dingen gaan nadenken
TR "Hedefim öğrencilerimi daha derin düşünebilen kişiler haline getirmek
NL Gratis geweldige Bootstrap-contactformulieren zullen de websitegebruiker verbeteren ervaring met het aantrekkelijker maken van de beste sjablonen voor bootstrap-knoppen en het toevoegen van de 30 beste gratis sjablonen om dingen op te fleuren
TR Ücretsiz harika Bootstrap iletişim formları, web sitesi kullanıcısını iyileştirecek en iyi önyükleme düğmeleri şablonlarını daha çekici hale getirme deneyimi ve işleri renklendirmek için en iyi 30 ücretsiz şablonu eklemek
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
ervaring | deneyimi |
en | ve |
toevoegen | eklemek |
gratis | ücretsiz |
NL Als je op deze pagina bent, doet je waarschijnlijk al veel van deze dingen.
TR Eğer bu sayfadaysanız, bunların çoğunu zaten yapıyorsunuz.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
als | eğer |
al | zaten |
NL Een klein overzichtje van enkele dingen die monday.com voor je bedrijf kan doen
TR monday.com'un işletmeniz için yapabileceği bazı şeylerin hızlı bir görüntüsü
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
bedrijf | iş |
NL Een klein overzichtje van enkele dingen die monday.com voor je bedrijf kan doen
TR monday.com'un işletmeniz için yapabileceği bazı şeylerin hızlı bir görüntüsü
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
bedrijf | iş |
NL Recycling is beter dan het weggooien van dingen. Maar het is geen oplossing - en het is ook niet zo "groen" als elektronicaproducenten je willen laten geloven.
TR Geri dönüşüm, çöpe atmaktan iyidir ama maalesef çözüm değildir. Hatta üreticilerin inanmanı sağladıkları kadar da "yeşil" bir seçenek değildir.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
oplossing | çözüm |
NL Bij het verder onderzoeken van de onderdelen in het toestel worden we blij van dingen als makkelijk te vervangen, modulaire onderdelen; snelle toegang tot onderdelen die vaker vervangen moeten worden; en de mogelijkheid tot upgrades
TR Cihazın içini incelemeye devam ederken, değiştirilmesi kolay modüler parçaları, sıklıkla değiştirilen bileşenlere kolay erişim ve yükseltilebilirlik yüzlerimizde büyük bir gülümseme koyar ve puan tablosunda daha fazla puan alır
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
onderdelen | parçalar |
makkelijk | kolay |
toegang | erişim |
en | ve |
NL Of het nu om medicijnen, metingen of oefeningen gaat, MyTherapy's herinneringen zijn betrouwbaar, zo vergeet u nooit meer uw medicijnen in te nemen en kunt u zich richten op de belangrijkste dingen in het leven.
TR MyTherapy’nin hatırlatma özelliğine güvenebilirsiniz. İlaçlarınızı, ölçümlerinizi ve egzersizlerinizi bir daha atlamayacaksınız! MyTherapy’le içiniz rahat olsun ve hayatınızdaki diğer önemli şeylere odaklanın.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
meer | daha |
en | ve |
leven | hayat |
zijn | olsun |
belangrijkste | önemli |
NL “Mijn doel is dat mijn leerlingen zelfstandig over dingen gaan nadenken
TR "Hedefim öğrencilerimi daha derin düşünebilen kişiler haline getirmek
NL Er zijn in het bijzonder twee dingen die elke man in zijn leven wenst
TR Özellikle her insanın hayatında istediği iki şey vardır
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
zijn | vardır |
leven | hayat |
NL Beide dingen doen brengt een man veel vreugde, maar ze op dezelfde dag doen maakt het een complete extatische ervaring.
TR Her iki şeyi yapmak bir erkeğe çok sevinç verir, ancak aynı gün yapmak onu tamamen kendinden geçmiş bir deneyim haline getirir.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
doen | yapmak |
ervaring | deneyim |
maakt | haline |
NL iFixit is een wereldwijde gemeenschap van mensen die elkaar helpen dingen te repareren. Laten we de wereld repareren, één apparaat tegelijk.
TR iFixit, bir şeyler tamir etmek için birbirine yardım eden dünya çapında bir topluluktur. Cihaz cihaz tüm dünyayı tamir edelim.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
helpen | yardım |
repareren | tamir |
apparaat | cihaz |
ifixit | ifixit |
NL Blijf hackers een stap voor met onze bekroonde bescherming, waardoor u de normale dingen kunt doen zonder onderbrekingen door cybercriminelen die uw dag verpesten.
TR Gününüzü mahvedebilecek siber suçlularla uğraşmadan işlerinizle ilgilenmenize olanak veren ödüllü korumamızla bilgisayar korsanlarının hep bir adım önünde olun.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
stap | adım |
NL Beheer honderden Meetups met een klik van de muis en zie in een oogopslag wat er speelt. Krijg grip op consistentie en pas de dingen aan die je wilt aanpassen via deelbare sjablonen, het bewerken van meerdere items in één keer en doelgroepsegmentatie.
TR Yüzlerce Meetup'ı tek seferde yönetin ve hepsini tek bir bakışta görün. Paylaşılabilir şablonlar, toplu düzenleme ve kitle segmentasyonu yoluyla ihtiyacınız olan tutarlılığı ve özelleştirmeyi koruyun.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
beheer | yönetin |
honderden | yüzlerce |
en | ve |
zie | görün |
bewerken | düzenleme |
sjablonen | şablonlar |
NL Een klein overzichtje van enkele dingen die monday.com voor je bedrijf kan doen
TR monday.com'un işletmeniz için yapabileceği bazı şeylerin hızlı bir görüntüsü
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
bedrijf | iş |
NL De functies van Ranktracker zijn bedoeld om dingen gemakkelijker te maken
TR Ranktracker'ın özellikleri işleri kolaylaştırmak içindir
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
ranktracker | ranktracker |
functies | özellikleri |
NL U kunt dan gebruik maken van een aantal van de dingen die je leert om de voorsprong op uw concurrenten te krijgen, bumping up van uw positie met de analyse functie die in onze rang tracker.
TR Daha sonra öğrendiğiniz bazı şeyleri rakiplerinize üstünlük sağlamak için kullanabilir, sıralama takipçimizde bulunan analiz işleviyle konumunuzu yükseltebilirsiniz.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
analyse | analiz |
rang | sıralama |
NL Keyword rank tracking is een van de belangrijkste dingen die je kunt doen om je zoekposities te verbeteren, of je nu zoekt naar resultaten op desktop of op mobiel
TR Anahtar kelime sıralaması takibi, ister masaüstünde ister mobilde sonuç arıyor olun, arama konumlarınızı yükseltmek için yapabileceğiniz en önemli şeylerden biridir
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
tracking | takibi |
of | ister |
desktop | masaüstü |
resultaten | sonuç |
is | olun |
NL We hebben al gezegd dat een van de beste dingen over onze rank tracker is dat het veel gemakkelijker voor u om te gebruiken in vergelijking met de concurrentie zal zijn
TR Sıralama izleyicimizin en iyi yanlarından birinin, rakiplerine kıyasla kullanımının çok daha kolay olması olduğunu daha önce belirtmiştik
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
rank | sıralama |
NL Echter, als je dingen leert als je gaat, het laatste wat je nodig hebt is een trefwoord tracking tool die zal het moeilijk maken om het onderzoek dat u nodig hebt te vinden.
TR Ancak, ilerledikçe bir şeyler öğreniyorsanız, ihtiyacınız olan son şey, ihtiyacınız olan araştırmayı bulmanızı zorlaştıracak bir anahtar kelime izleme aracıdır.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
laatste | son |
tracking | izleme |
tool | aracı |
NL Onze betalende klanten kunnen profiteren van dingen zoals onbeperkt zoeken op trefwoord ranking en andere tools die hen in staat stellen om hun gegevens efficiënter te analyseren.
TR Ödeme yapan müşterilerimiz, sınırsız anahtar kelime sıralama aramaları ve verilerini daha verimli bir şekilde analiz etmelerini sağlayacak diğer araçlar gibi şeylerden yararlanabilirler.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
onbeperkt | sınırsız |
ranking | sıralama |
NL In plaats van zelf handmatig naar dingen te moeten zoeken om de zoekresultaten te achterhalen, automatiseert de SERP checker het proces en stelt het u in staat een breed scala aan zoekresultaten te zien
TR Arama sonuçlarını bulmak için kendiniz manuel olarak arama yapmak zorunda kalmak yerine, SERP denetleyicisi süreci otomatikleştirir ve çok çeşitli arama sonuçlarını görmenizi sağlar
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
handmatig | manuel |
serp | serp |
proces | süreci |
zelf | kendiniz |
te | çok |
in staat | sağlar |
NL U kunt iets als onze rang tracker gebruiken om erachter te komen hoe uw site het momenteel doet met SEO. Het zal u laten weten of dingen verdere optimalisatie nodig hebben.
TR Sitenizin şu anda SEO konusunda ne durumda olduğunu anlamak için sıralama izleyicimiz gibi bir şey kullanabilirsiniz. Daha fazla optimizasyon gerekip gerekmediğini size bildirecektir.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
rang | sıralama |
seo | seo |
uw site | sitenizin |
te | fazla |
NL Deze tool zal door een webpagina gaan en u op de hoogte brengen van de dingen die niet goed werken en wat u kunt doen om ze te repareren, zodat u weer bovenaan de voorpagina komt te staan.
TR Bu araç bir web sayfasını inceleyecek ve düzgün çalışmayan şeyleri ve bunları düzeltmek için neler yapabileceğinizi size bildirecek, böylece ön sayfanın en üstüne geri dönebileceksiniz.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
webpagina | web |
en | ve |
tool | araç |
u | size |
NL Het uitvoeren van een SEO-analyse bestaat uit het maken van een multi-gefaseerde aanpak die het mogelijk maakt een site-eigenaar om erachter te komen waarom dingen mis gaan als het gaat om hun SEO ranking en de daaropvolgende verkeer
TR Bir SEO analizi yapmak, bir site sahibinin SEO sıralaması ve sonraki trafik söz konusu olduğunda işlerin neden yanlış gittiğini anlamasını sağlayacak çok yönlü bir yaklaşımdan oluşur
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
waarom | neden |
seo | seo |
verkeer | trafik |
analyse | analizi |
site | site |
NL Een van de eerste dingen die je moet zoeken in een kwaliteit SEO tool is het gebruiksgemak
TR Kaliteli bir SEO aracında aramanız gereken ilk şeylerden biri kullanım kolaylığıdır
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
kwaliteit | kaliteli |
seo | seo |
tool | aracı |
NL U vraagt zich misschien af wat onze SEO audit tool onderscheidt van de programma's van de concurrentie, en er zijn een paar dingen die wij anders doen
TR SEO denetim aracımızı rakip programlardan ayıran şeyin ne olduğunu merak ediyor olabilirsiniz ve farklı yaptığımız birkaç şey var
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
seo | seo |
audit | denetim |
tool | aracı |
anders | farklı |
NL In plaats van extra te betalen voor dingen die u niet nodig hebt, kunt u gebruik maken van onze gedifferentieerde prijsregeling om ervoor te zorgen dat u precies krijgt wat u wilt van onze SEO site audit tool
TR İhtiyacınız olmayan şeyler için fazladan ödeme yapmak yerine, SEO site denetim aracımızdan tam olarak istediğinizi aldığınızdan emin olmak için katmanlı fiyatlandırma planımızı kullanabilirsiniz
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
niet | olmayan |
zorgen | emin olmak |
seo | seo |
site | site |
audit | denetim |
tool | aracı |
betalen | ödeme |
NL 7 frustrerende dingen over werken op afstand en hoe ermee om te gaan
TR Uzaktan Çalışmayla İlgili 7 Sinir Bozucu Şey ve Bunlarla Nasıl Başa Çıkılacağı
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
en | ve |
hoe | nasıl |
NL Twitter Communities is ontwikkeld om mensen een speciale plek te geven om contact te maken, dingen te delen en om discussies over zaken waar ze zich het meest voor interesseren nog dichterbij te brengen.
TR Twitter Toplulukları, insanlara bağlantı kurmak, paylaşmak ve en çok önemsedikleri tartışmalara yakından bakmak için özel bir yer sağlamak için oluşturuldu.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
delen | paylaşmak |
en | ve |
contact | bağlantı |
NL Vergeleken met het produceren van dingen zoals video's, heb je niet veel nodig, afgezien van nauwkeurig onderzoek en bronnen om het meeste uit blogberichten te halen
TR Video gibi şeyler üretmeye kıyasla, doğru bir şekilde üretmekten başka pek bir şeye ihtiyacınız yok Blog yazılarından en iyi şekilde yararlanmak için araştırma ve kaynaklar
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
video | video |
onderzoek | araştırma |
NL Een van de beste dingen aan blog berichten is dat ze u in staat stellen om alle vakjes van een effectieve contentmarketingstrategie strategie, inclusief het stimuleren van SEO en het aantrekken van nieuwe mensen.
TR Blog hakkında en iyi şeylerden biri gönderiler, etkili bir içerik pazarlamasının tüm kutularını işaretlemenize olanak tanır SEO'yu artırmak ve yeni insanları çekmek de dahil olmak üzere strateji.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
blog | blog |
effectieve | etkili |
seo | seo |
en | ve |
nieuwe | yeni |
is | olmak |
NL Een van de belangrijkste dingen die bedrijven weerhoudt van het maken van video's om hun SEO rankings te verbeteren, is de perceptie dat het maken van video's duur is
TR İşletmeleri, faaliyetlerini artırmak için video oluşturmaktan alıkoyan en önemli şeylerden biri SEO sıralamalarında video üretmenin pahalı olduğuna dair bir algı var
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
video | video |
seo | seo |
verbeteren | artırmak |
NL Een ander groot voordeel van het opnemen van sociale media-inhoud in uw strategie is dat u dingen die u al op uw site hebt geplaatst kunt hergebruiken voor uw favoriete sociale media netwerken.
TR Sosyal medya içeriğini stratejinize dahil etmenin bir başka harika yanı da şudur sitenizde daha önce yayınladığınız şeyleri favori sosyal medya hesaplarınız için yeniden kullanabilirsiniz. medya ağları.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
opnemen | dahil |
favoriete | favori |
media | medya |
netwerken | ağ |
NL Een van de belangrijkste dingen die Google Analytics zo populair maakt, is dat het volledig gratis is, en Google onderhoudt het actief, waardoor het een van de meer geavanceerde analyse-instrumenten beschikbaar is.
TR Google Analytics'i bu kadar popüler yapan en önemli şeylerden biri, tamamen ücretsiz olması ve Google'ın aktif olarak bakımını yaparak onu mevcut en sofistike analiz araçlarından biri haline getirmesidir.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
analytics | analytics |
populair | popüler |
volledig | tamamen |
en | ve |
actief | aktif |
meer | en |
gratis | ücretsiz |
analyse | analiz |
NL Gegevens over gebruikersgedrag bestaan uit de dingen die u over een persoon te weten komt zodra ze uw website hebben bereikt
TR Kullanıcı davranışı verileri, bir kişi hakkında web sitenize ilk ulaştığında öğrendiğiniz şeylerden oluşur
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
gegevens | verileri |
persoon | kişi |
website | web |
NL Dit komt omdat podcasts gemakkelijk iemands aandacht kunnen vasthouden zonder het hen onmogelijk te maken andere dingen te doen, zoals naar het werk rijden.
TR Bunun nedeni, podcast'lerin, işe gitmek gibi başka şeyler yapmalarını imkansız hale getirmeden bir kişinin dikkatini kolayca sürdürebilmesidir.
ලන්දේසි | තුර්කි |
---|---|
gemakkelijk | kolayca |
andere | başka |
zoals | gibi |
werk | iş |
{Totalresult} පරිවර්තන වල 50 පෙන්වමින්