EN ComprehensibleTo enable data to be reused, it needs to be clear which units of measurements were used, how the data was collected and which abbreviations and parameters are used
EN ComprehensibleTo enable data to be reused, it needs to be clear which units of measurements were used, how the data was collected and which abbreviations and parameters are used
TR AnlaşılırVerilerin yeniden kullanılabilmesi için hangi ölçü birimlerinin kullanıldığı, verilerin nasıl toplandığı ve hangi kısaltmalar ve parametrelerin kullanıldığı açık olmalıdır
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
data | verilerin |
clear | açık |
and | ve |
of | in |
how | nasıl |
EN Targeting the population affected by the flood, we distributed hygiene packs consisting of general / personal hygiene products and household furniture for prefabricated housing units.
TR Selden etkilenen ailelere acil yardım desteği sağladık. Genel ve kişisel temizlik malzemelerinden oluşan kapsamlı hijyen paketleri, geçici prefabrik konutlar için ev eşyası dağıtımı yaptık.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
affected | etkilenen |
hygiene | hijyen |
packs | paketleri |
consisting | oluşan |
general | genel |
and | ve |
of | in |
personal | kişisel |
EN We have developed the conditions of refugee camps by supplying wooden parquet and isolation carpets. We provided access to clean water by installing shower units, toilets, faucets and laundry areas.
TR Mülteci kamplarındaki barınma koşullarını ahşap parke ve izolasyon halıları tedarik ederek geliştirdik. Duş üniteleri, tuvalet, musluk ve çamaşır yıkama alanları tesisler ederek temiz suya erişim sağladık.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
refugee | mülteci |
wooden | ahşap |
and | ve |
access | erişim |
water | suya |
areas | alanları |
clean | temiz |
the | ederek |
EN Geyre Beldesi 13 km distance to the town center of Ataeymir Town, Ören, Yesilyurt, Yazir, Işıklar, Palamutçuk villages and Karacasu district surrounded by central residential units of 1486 hectares in an average of 600 metric meters
TR Geyre Beldesi İlçe merkezine 13.km mesafede Ataeymir Kasabası, Ören, Yeşilyurt, Yazır, Işıklar, Palamutçuk köyleri ve Karacasu ilçe merkez yerleşim birimleriyle çevrili 1486 hektar yüz ölçümde ortalama 600 mt
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
km | km |
karacasu | karacasu |
average | ortalama |
to | e |
and | ve |
EN Up to 1,400 units are affected.
TR Sorunlu emniyet kemerleri problem yarattı.
EN The size of a block cannot exceed 4 million weight units (1 million vbytes) , and each transaction has its own weight depending on the type of transaction, the UTXOs it spends (inputs) and the addresses it sends to (outputs).
TR Bir bloğun boyutu, 4 milyon ağırlık birimini (1 milyon vbayt) geçemez ve her işlemin, işlem türüne, harcadığı UTXO'lara (girdiler) ve para gönderdiği adreslere (çıktılar) göre kendine ait bir ağırlığı vardır.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
size | boyutu |
million | milyon |
weight | ağırlık |
transaction | işlem |
and | ve |
type | tür |
depending | göre |
a | bir |
to | her |
EN Targeting the population affected by the flood, we distributed hygiene packs consisting of general / personal hygiene products and household furniture for prefabricated housing units.
TR Selden etkilenen ailelere acil yardım desteği sağladık. Genel ve kişisel temizlik malzemelerinden oluşan kapsamlı hijyen paketleri, geçici prefabrik konutlar için ev eşyası dağıtımı yaptık.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
affected | etkilenen |
hygiene | hijyen |
packs | paketleri |
consisting | oluşan |
general | genel |
and | ve |
of | in |
personal | kişisel |
EN We have developed the conditions of refugee camps by supplying wooden parquet and isolation carpets. We provided access to clean water by installing shower units, toilets, faucets and laundry areas.
TR Mülteci kamplarındaki barınma koşullarını ahşap parke ve izolasyon halıları tedarik ederek geliştirdik. Duş üniteleri, tuvalet, musluk ve çamaşır yıkama alanları tesisler ederek temiz suya erişim sağladık.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
refugee | mülteci |
wooden | ahşap |
and | ve |
access | erişim |
water | suya |
areas | alanları |
clean | temiz |
the | ederek |
EN By organizing accounts into organizational units (OUs), which are groups of accounts that serve an application or service, you can apply service control policies (SCPs) to create targeted governance boundaries for your OUs.
TR Hesapları, bir uygulama veya hizmet için çalışan bir grup hesap olan kurum birimleri (OU) içerisinde düzenleyerek OU’larınız için hedeflenen yönetim sınırları oluşturmak amacıyla hizmet denetim politikaları (SCP) uygulayabilirsiniz.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
accounts | hesaplar |
policies | politikalar |
targeted | hedeflenen |
groups | grup |
boundaries | sınırları |
application | uygulama |
serve | hizmet |
or | veya |
control | denetim |
governance | yönetim |
of | in |
EN Numbers can be formatted as currency units, with fixed decimal places and thousands separators, as percentages or fractions, as dates and times, etc.
TR Numaralar para birimi, sabit ondalık basamaklar, yüzde veya küsurat, tarih ve saat olarak vb. biçimlendirilebilir.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
fixed | sabit |
currency | para birimi |
or | veya |
with | para |
as | olarak |
EN • latest-generation engines, with the PureTech petrol units and BlueHDi diesel, for lower fuel consumption and CO2 emissions
TR • Daha düşük yakıt tüketimi ve CO2 emisyonları için PureTech benzin üniteleri ve BlueHDi dizel motorlu son nesil motorlar
EN The real breakthrough came with the 1980s with a new offering: Citroën C15 which reaches more than 1.18 million units assembled in 22 years.
TR Gerçek atılım, 1980?lerde yeni bir teklifle geldi: Citroën C15, 22 yıl içinde 1.18 milyondan fazla birime ulaştı.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
came | geldi |
citroën | citroën |
million | milyondan |
real | gerçek |
more | fazla |
new | yeni bir |
in | içinde |
years | bir |
EN New housing units provide quality services to increase safety
TR SINIRLARIN ÖTESİNDE HAYAL KURMAK
EN Ensuring coordination, morale, and motivation among the units in the project carried out,
TR Yürütülen projede birimler arası eşgüdümün, moral ve motivasyonun sağlanması,
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
project | projede |
in | arası |
and | ve |
out | e |
EN Preparing weekly and monthly progress reports in the desired format, writing them in Turkish and English, and sending them to the relevant units,
TR Haftalık ve aylık ilerleme raporlarının istenilen formatta hazırlanıp Türkçe ve İngilizce dilde yazılarak ilgili birimlere gönderilmesi,
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
weekly | haftalık |
monthly | aylık |
progress | ilerleme |
relevant | ilgili |
and | ve |
to | e |
turkish | türk |
reports | raporlar |
EN 6.b.1. Proportion of local administrative units with established and operational policies and procedures for participation of local communities in water and sanitation management
TR 6.b.1. Su ve atıksu hizmetlerinin yönetilmesinde yerel toplulukların katılımı için kurulu ve operasyonel politika ve prosedürleri olan yerel yönetim birimlerinin oranı
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
local | yerel |
operational | operasyonel |
policies | politika |
communities | toplulukların |
water | su |
management | yönetim |
and | ve |
of | in |
participation | katılım |
for | için |
EN 22 suites, 3 offices, a clinic, a hairdresser for men and women, and administrative units.
TR 22 Suit oda, 3 adet ofis,1 adet revir, bay-bayan kuaför ve idari birimlerden oluşmaktadır.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
and | ve |
administrative | idari |
EN The business units Analyzing & Testing, Grinding & Dispersing and Pumps & Systems act independently with the goal to provide every customer with the best possible solution
TR Analiz ve Kontrol, Öğütme ve Dispersiyon ile Pompalar ve Sistemler adlı faaliyet alanları, müşteriye daime an iyi çözümü sunabilmek amacıyla bağımsız olarak faaliyet vermektedir
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
analyzing | analiz |
pumps | pompalar |
systems | sistemler |
independently | bağımsız |
goal | amacı |
customer | müşteriye |
business | faaliyet |
solution | çözümü |
and | ve |
best | iyi |
with | ile |
EN The common "roof" of the group - the NETZSCH Holding - ensures synergy between the business units by means of global communication.
TR Şirketler grubunun ortak çatısı olan NETZSCH Holding, dünya çapında gerçekleşen iletişimle farklı faaliyet alanları arasında sinerji yaratılmasını temin eder.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
common | ortak |
netzsch | netzsch |
holding | holding |
global | dünya |
between | arası |
the | arasında |
EN The stationary mixing and dispersing units are successfully utilized primarily in the paint, printing ink and pigment industries.
TR Sabit karıştırma ve dispersiyon üniteleri özellikle boya, baskı boyaları ve pigment endüstrisinde başarıyla kullanılıyor.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
mixing | karıştırma |
and | ve |
successfully | başarıyla |
printing | baskı |
EN The NETZSCH MasterMix® dissolvers are fast, high-powered dispersing units for simple mixing tasks
TR NETZSCH'in MasterMix® tipi çözücüleri basit karıştırma görevlerinde kullanılan yüksek performanslı dispersiyon üniteleridir
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
mixing | karıştırma |
high | yüksek |
simple | basit |
the | kullanılan |
EN Self-Generated Power-Supply Units
TR Kendinden Şarjlı Güç Üniteleri
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
power | güç |
EN The Importance and Requirement of Palliative Care in Newborn Intensive Care Units
TR Yenidoğan Yoğun bakım Ünitelerinde Palyatif Bakımın Önemi ve Gerekliliği
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
and | ve |
of | ın |
intensive | yoğun |
care | bakım |
EN Level of knowledge about oral and dental health interventions in critical care and home health services units of nursing students
TR Hemşirelik bölümü öğrencilerinin yoğun bakım ve evde sağlık hizmetleri birimlerinde yapılan ağız ve diş sağlığı girişimleri konusunda bilgi düzeyleri
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
care | bakım |
services | hizmetleri |
nursing | hemşirelik |
students | öğrencilerinin |
dental | diş |
and | ve |
health | sağlığı |
of | konusunda |
EN Fall Risk for Delirium Patients in Pediatric Intensive Care Units (PICUs) and Risks Scales Used for This Reason
TR Pediatrik Yoğun Bakım Ünitelerindeki (PYBÜ) Deliryum Hastalarında Düşme Riski ve Bu Amaçla Kullanılan Ölçekler
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
risk | riski |
intensive | yoğun |
care | bakım |
and | ve |
this | bu |
patients | hastalar |
used | kullanılan |
EN Geyre Beldesi 13 km distance to the town center of Ataeymir Town, Ören, Yesilyurt, Yazir, Işıklar, Palamutçuk villages and Karacasu district surrounded by central residential units of 1486 hectares in an average of 600 metric meters
TR Geyre Beldesi İlçe merkezine 13.km mesafede Ataeymir Kasabası, Ören, Yeşilyurt, Yazır, Işıklar, Palamutçuk köyleri ve Karacasu ilçe merkez yerleşim birimleriyle çevrili 1486 hektar yüz ölçümde ortalama 600 mt
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
km | km |
karacasu | karacasu |
average | ortalama |
to | e |
and | ve |
EN ComprehensibleTo enable data to be reused, it needs to be clear which units of measurements were used, how the data was collected and which abbreviations and parameters are used
TR AnlaşılırVerilerin yeniden kullanılabilmesi için hangi ölçü birimlerinin kullanıldığı, verilerin nasıl toplandığı ve hangi kısaltmalar ve parametrelerin kullanıldığı açık olmalıdır
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
data | verilerin |
clear | açık |
and | ve |
of | in |
how | nasıl |
EN Targeting the population affected by the flood, we distributed hygiene packs consisting of general / personal hygiene products and household furniture for prefabricated housing units.
TR Selden etkilenen ailelere acil yardım desteği sağladık. Genel ve kişisel temizlik malzemelerinden oluşan kapsamlı hijyen paketleri, geçici prefabrik konutlar için ev eşyası dağıtımı yaptık.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
affected | etkilenen |
hygiene | hijyen |
packs | paketleri |
consisting | oluşan |
general | genel |
and | ve |
of | in |
personal | kişisel |
EN We have developed the conditions of refugee camps by supplying wooden parquet and isolation carpets. We provided access to clean water by installing shower units, toilets, faucets and laundry areas.
TR Mülteci kamplarındaki barınma koşullarını ahşap parke ve izolasyon halıları tedarik ederek geliştirdik. Duş üniteleri, tuvalet, musluk ve çamaşır yıkama alanları tesisler ederek temiz suya erişim sağladık.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
refugee | mülteci |
wooden | ahşap |
and | ve |
access | erişim |
water | suya |
areas | alanları |
clean | temiz |
the | ederek |
EN Targeting the population affected by the flood, we distributed hygiene packs consisting of general / personal hygiene products and household furniture for prefabricated housing units.
TR Selden etkilenen ailelere acil yardım desteği sağladık. Genel ve kişisel temizlik malzemelerinden oluşan kapsamlı hijyen paketleri, geçici prefabrik konutlar için ev eşyası dağıtımı yaptık.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
affected | etkilenen |
hygiene | hijyen |
packs | paketleri |
consisting | oluşan |
general | genel |
and | ve |
of | in |
personal | kişisel |
EN We have developed the conditions of refugee camps by supplying wooden parquet and isolation carpets. We provided access to clean water by installing shower units, toilets, faucets and laundry areas.
TR Mülteci kamplarındaki barınma koşullarını ahşap parke ve izolasyon halıları tedarik ederek geliştirdik. Duş üniteleri, tuvalet, musluk ve çamaşır yıkama alanları tesisler ederek temiz suya erişim sağladık.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
refugee | mülteci |
wooden | ahşap |
and | ve |
access | erişim |
water | suya |
areas | alanları |
clean | temiz |
the | ederek |
EN Up to 1,400 units are affected.
TR Durum gittikçe kötüleşiyor.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
to | e |
EN In Aurora Serverless, database capacity is measured in Aurora Capacity Units (ACUs)
TR Aurora Serverless'ta veritabanı kapasitesi, Aurora Kapasite Birimleri (ACU'lar) cinsinden ölçülür
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
aurora | aurora |
database | veritabanı |
in | cinsinden |
EN Write I/Os are counted in 4 KB units
TR Yazma G/Ç'leri, 4 KB'lık birimler halinde sayılır
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
in | halinde |
EN Thermal and mechanical sand reclamation units
TR Termik ve mekanik kum reklamasyon üniteleri
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
and | ve |
mechanical | mekanik |
EN Up to 1,400 units are affected.
TR Gaz pedalı bırakıldıktan sonra hızlanma sürebiliyor.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
to | sonra |
EN • latest-generation engines, with the PureTech petrol units and BlueHDi diesel, for lower fuel consumption and CO2 emissions
TR • Daha düşük yakıt tüketimi ve CO2 emisyonları için PureTech benzin üniteleri ve BlueHDi dizel motorlu son nesil motorlar
EN The real breakthrough came with the 1980s with a new offering: Citroën C15 which reaches more than 1.18 million units assembled in 22 years.
TR Gerçek atılım, 1980?lerde yeni bir teklifle geldi: Citroën C15, 22 yıl içinde 1.18 milyondan fazla birime ulaştı.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
came | geldi |
citroën | citroën |
million | milyondan |
real | gerçek |
more | fazla |
new | yeni bir |
in | içinde |
years | bir |
EN • latest-generation engines, with the PureTech petrol units and BlueHDi diesel, for lower fuel consumption and CO2 emissions
TR • Daha düşük yakıt tüketimi ve CO2 emisyonları için PureTech benzin üniteleri ve BlueHDi dizel motorlu son nesil motorlar
EN The real breakthrough came with the 1980s with a new offering: Citroën C15 which reaches more than 1.18 million units assembled in 22 years.
TR Gerçek atılım, 1980?lerde yeni bir teklifle geldi: Citroën C15, 22 yıl içinde 1.18 milyondan fazla birime ulaştı.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
came | geldi |
citroën | citroën |
million | milyondan |
real | gerçek |
more | fazla |
new | yeni bir |
in | içinde |
years | bir |
EN Holocracy is a holistic organizational concept that breaks down hierarchies and introduces new, self-organizing units
TR Holocracy, sayesinde hiyerarşilerin ortadan kalktığı ve yeni, kendi kendini organize eden birimlerin uygulamaya sokulduğu bütüncül bir organizasyon konsepti
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
concept | konsepti |
new | yeni |
and | ve |
self | kendini |
a | bir |
EN This provides teachers with new ideas for lessons, topics and suitable materials: complete lesson units with a detailed lesson plan, proposed methods and templates.
TR Öğretmenler ders hazırlığında yeni yaklaşımlar, farklı konular ve uygun materyallere ulaşabiliyor: Ayrıntılı planlarıyla baştan sona hazırlanmış ders sunumlarından yöntem önerilerine ve çerçeve örneklerine.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
new | yeni |
and | ve |
detailed | ayrıntılı |
with | uygun |
EN Size UPS units to meet evolving requirements, evaluate heat loads to determine the need for dedicated cooling, and enable connectivity for remote monitoring.
TR KGK birimlerini değişen gereklilikleri karşılayacak şekilde boyutlandırın, özel soğutma ihtiyacını belirlemek için ısı yüklerini değerlendirin ve uzaktan izleme için bağlanabilirliği mümkün kılın.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
requirements | gereklilikleri |
need | ihtiyacı |
cooling | soğutma |
enable | mümkün |
remote | uzaktan |
monitoring | izleme |
heat | ısı |
and | ve |
the | şekilde |
EN This equipment enables users to create a data center in any space available. For example, schools can deploy modular units at edge sites or on campus. Even a hallway will do.
TR Bu ekipman, kullanıcıların mevcut herhangi bir alanda bir veri merkezi oluşturmasını sağlar. Örneğin, okullar edge tesislerine veya kampüse modüler üniteler yerleştirebilir. Koridora bile yerleştirilebilir.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
equipment | ekipman |
enables | sağlar |
data | veri |
center | merkezi |
schools | okullar |
modular | modüler |
edge | edge |
this | bu |
or | veya |
any | herhangi |
users | kullanıcılar |
even | bir |
to | bile |
EN They are secure, all-in-one units that have a compact design and integrated fire suppression systems, making them ideal and safe for a wide range of spaces.
TR Kompakt bir tasarıma ve entegre yangın söndürme sistemlerine sahip olan bu cihazlar, çok çeşitli alanlar için ideal ve güvenli olmalarını sağlayan hepsi bir arada güvenli ünitelerdir.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
compact | kompakt |
design | tasarıma |
integrated | entegre |
fire | yangın |
ideal | ideal |
all | hepsi |
and | ve |
of | in |
have | bu |
are | sahip |
EN They also can use smart racks, placing secure, self-contained units in non-traditional spaces such as hospital hallways.
TR Ayrıca hastane koridorları gibi geleneksel olmayan alanlara güvenli, bağımsız üniteler yerleştirerek akıllı kabinler kullanabilirler.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
secure | güvenli |
hospital | hastane |
traditional | geleneksel |
smart | akıllı |
also | ayrıca |
as | gibi |
EN When integrated with continuous speed control across the full operating range of thermal management units, EC fans provide a simple, cost-effective way to introduce energy-efficient technology
TR EC fanlar, ısı yönetim ünitelerinin tam çalışma aralığında sürekli hız kontrolü ile entegre edildiğinde, enerji verimli teknolojiyi devreye sokmak için basit, uygun maliyetli bir yol sağlar
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
integrated | entegre |
continuous | sürekli |
speed | hız |
full | tam |
fans | fanlar |
way | yol |
technology | teknolojiyi |
energy | enerji |
cost | maliyetli |
management | yönetim |
simple | basit |
provide | sağlar |
efficient | verimli |
control | kontrol |
of | in |
to | için |
a | bir |
EN With Tetra Recart® packages, food can be packed in lightweight, rectangular packages that allow 10-20 percent more units per truck to be transported
TR Tetra Recart® paketleri ile gıdalar, kamyon başına yüzde 10-20 daha fazla ünite taşınmasına olanak veren hafif, dikdörtgen paketler halinde paketlenebilir
EN The total production of Tetra Pak packages exceeds 10 billion units.
TR Toplam Tetra Pak paket üretimi 10 milyar birimi aştı.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
tetra | tetra |
pak | pak |
billion | milyar |
production | üretimi |
EN 1977 The total production of Tetra Pak® packages exceeds 20 billion units.
TR 1977 Toplam Tetra Pak® ambalaj üretimi 20 milyar birimi aştı.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
tetra | tetra |
pak | pak |
billion | milyar |
production | üretimi |
{Totalresult} පරිවර්තන වල 50 පෙන්වමින්