EN The seat upholstery matches three interior design schemes, Ambiance Stone Grey, Pack Purple Inside and Pack Habana Inside, each one featuring a set of corresponding colours distributed harmoniously in the interior.
EN The seat upholstery matches three interior design schemes, Ambiance Stone Grey, Pack Purple Inside and Pack Habana Inside, each one featuring a set of corresponding colours distributed harmoniously in the interior.
TR Koltuk döşemesi, iç mekanlarda uyumlu bir şekilde dağıtılan bir takım uyumlu renkler içeren üç iç tasarım şeması, Ambiance Stone Gray, Pack Purple Inside ve Pack Habana Inside ile uyumludur.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
seat | koltuk |
design | tasarım |
interior | iç |
in | da |
and | ve |
the | şekilde |
a | bir |
set | ile |
of | içeren |
EN The seat upholstery matches three interior design schemes, Ambiance Stone Grey, Pack Purple Inside and Pack Habana Inside, each one featuring a set of corresponding colours distributed harmoniously in the interior.
TR Koltuk döşemesi, iç mekanlarda uyumlu bir şekilde dağıtılan bir takım uyumlu renkler içeren üç iç tasarım şeması, Ambiance Stone Gray, Pack Purple Inside ve Pack Habana Inside ile uyumludur.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
seat | koltuk |
design | tasarım |
interior | iç |
in | da |
and | ve |
the | şekilde |
a | bir |
set | ile |
of | içeren |
EN The seat upholstery matches three interior design schemes, Ambiance Stone Grey, Pack Purple Inside and Pack Habana Inside, each one featuring a set of corresponding colours distributed harmoniously in the interior.
TR Koltuk döşemesi, iç mekanlarda uyumlu bir şekilde dağıtılan bir takım uyumlu renkler içeren üç iç tasarım şeması, Ambiance Stone Gray, Pack Purple Inside ve Pack Habana Inside ile uyumludur.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
seat | koltuk |
design | tasarım |
interior | iç |
in | da |
and | ve |
the | şekilde |
a | bir |
set | ile |
of | içeren |
EN Our code-free chatbot builder will send all information straight to Crisp CRM or inside the one you use inside your business, without a single line of code
TR Kodsuz sohbet robotu oluşturucumuz, tüm bilgileri doğrudan Crisp CRM veya kullandığınızın içine tek bir kod satırı olmadan gönderir
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
chatbot | sohbet robotu |
information | bilgileri |
straight | doğrudan |
crisp | crisp |
crm | crm |
inside | iç |
code | kod |
without | olmadan |
all | tüm |
or | veya |
a | bir |
EN “When you are at the table with a general manager, they just want to know the market share. Market Explorer is the perfect tool to quickly show what our brand’s role and classification inside the market are.”
TR ''Genel müdür ile masadaysanız, sadece pazar payınızı öğrenmek isterler. Pazardaki sınıflandırılmanız ve markanızın rolünü hızlı bir şekilde göstermek için Market Explorer mükemmel bir araç.''
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
general | genel |
manager | müdür |
quickly | hızlı |
show | göstermek |
explorer | explorer |
and | ve |
perfect | mükemmel |
to | için |
the | araç |
market | pazar |
a | bir |
know | öğrenmek |
just | sadece |
EN We organized peer trainings to mitigate non-structural risks inside households
TR Evlerde yapısal olmayan risklerin azaltılmasına yönelik akran eğitimleri gerçekleştirdik
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
peer | akran |
risks | risklerin |
structural | yapısal |
to | yönelik |
EN All supply employees act according to these standards in all their business relationships inside or outside the association.
TR Tüm tedarik çalışanları, dernek içi ya da dışında tüm iş ilişkilerinde bu standartlara göre hareket eder.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
supply | tedarik |
standards | standartlara |
employees | çalışanları |
in | da |
these | bu |
outside | dışında |
all | tüm |
inside | iç |
EN "An absolute classic in Los Angeles. I've been going to musicals and shows here since I was a kid. It's beautiful inside. Parking is available in multiple lots in the area!"
TR "sinema da film izlemek için on numara bir yer :))"
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
in | da |
to | için |
its | in |
multiple | bir |
EN "This gorgeous cafe is located at the seaside. It looks like a wooden old fisher house in red with a lot of old and icky junk inside. Try the fresh "Cinnamon Bun" and sit outside for a great view."
TR "Blueberry pie ve cheese cake mükemmel, manzara harika, kahve için refill olayı çok güzel. Sibelius anıtına çok yakın, oraya gitmişken boş geçmeyin derim ;)"
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
great | harika |
gorgeous | güzel |
of | in |
and | ve |
for | için |
the | çok |
EN SEO errors have different importance. All parameters inside SEO crawler were developed and prioritized by our experts in order from the most critical to the least important.
TR SEO hatalarının farklı önemi var. Tarayıcının içindeki tüm parametreler, en kritikten en önemine kadar SEO uzmanlarımız tarafından geliştirilmiş ve önceliklendirilmiştir.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
seo | seo |
importance | önemi |
developed | geliştirilmiş |
different | farklı |
most | en |
inside | iç |
and | ve |
by | tarafından |
the | var |
all | tüm |
errors | hatalar |
EN -Accessible: 2 x 3.5" or 3 x 2.5" (Outside the chassis) -Hidden: 2 x 3.5’’ or 2.5’’ (Inside the chassis)
TR -Ulaşılabilir : 2 x 3.5" veya 3 x 2.5" (Kasanın dışında) -Gizli: 2 x 3.5’’ veya 2.5’’ (Kasanın içinde)
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
x | x |
outside | dışında |
inside | iç |
or | veya |
EN Carbon fibers inside the fabric removes the static electricity accumulated in the body during the day. Helps start the day more relaxed and rested.
TR Kumaşın içinde yer alan karbon teller sayesinde gün boyu vücutta biriken statik elektriği alır. Güne daha huzurlu ve zinde başlamayı sağlar.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
carbon | karbon |
static | statik |
and | ve |
inside | iç |
in | içinde |
more | daha |
EN Train operators advised moving some signals inside the tunnel for greater visibility, saving considerable cost by making the changes before construction.
TR Tren operatörleri, tünel içinde daha fazla görünürlük sağlamak için bazı sinyallerin başka bir konuma taşınmasını tavsiye etti. Böylece, değişiklikler inşaattan önce yapılarak önemli maliyet tasarrufu sağladı.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
train | tren |
visibility | görünürlük |
cost | maliyet |
changes | değişiklikler |
construction | yapı |
some | bazı |
greater | daha fazla |
for | için |
the | başka |
before | önce |
EN Our premium line of Char-Lynn motors features a design based on the orbit principle, in which an internal gear rotates inside of an external fixed gear
TR Üstün kaliteli Char-Lynn motorlarımız, bir iç dişlinin sabit bir dış dişli içerisinde döndüğü Yörünge İlkesine dayanan bir tasarıma sahiptir
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
premium | kaliteli |
design | tasarıma |
inside | iç |
fixed | sabit |
external | dış |
based on | dayanan |
features | sahiptir |
a | bir |
in | içerisinde |
EN A groundbreaking innovation in refrigerated technology, Remote Container Management (RCM) allows you to monitor the conditions inside your container from origin to destination.
TR Soğutma teknolojisinde çığır açan bir yenilik olan Uzaktan Konteyner Yönetimi (RCM), konteynerinizin içindeki koşulları çıkış noktasından varış noktasına kadar izlemenize olanak tanır.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
innovation | yenilik |
remote | uzaktan |
container | konteyner |
management | yönetimi |
you | var |
inside | iç |
to | kadar |
EN This is ideal if you have a higher volume of transcription or collaborate with people inside or outside your organization.
TR Bu, daha yüksek bir transkripsiyon hacmine sahipseniz veya kuruluşunuzun içindeki veya dışındaki kişilerle işbirliği yapıyorsanız idealdir.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
ideal | idealdir |
volume | hacmine |
transcription | transkripsiyon |
collaborate | işbirliği |
outside | dışındaki |
organization | kuruluş |
this | bu |
higher | daha yüksek |
or | veya |
inside | iç |
a | bir |
EN Quickly create show notes right inside the transcript and easily export & share.
TR Doğrudan transkriptin içinde hızlı bir şekilde gösteri notları oluşturun ve kolayca dışa aktarın ve paylaşın.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
create | oluşturun |
notes | notlar |
share | paylaşın |
easily | kolayca |
right | doğrudan |
inside | iç |
and | ve |
the | şekilde |
export | dışa |
EN Use notes to collaborate with other team members. You can also invite people inside and outside your company to folders and they can collaborate and edit files from anywhere, at any time.
TR Notları kullanarak diğer ekip üyeleriyle işbirliği yapın. Ayrıca şirketinizin içindeki ve dışındaki kişileri klasörlere davet edebilir ve dosyaları dilediğiniz zaman dilediğiniz yerden işbirliği yapabilir ve düzenleyebilir.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
notes | notlar |
collaborate | işbirliği |
invite | davet |
outside | dışındaki |
company | iş |
edit | düzenleyebilir |
members | üyeleriyle |
your company | şirketinizin |
other | diğer |
team | ekip |
time | zaman |
files | dosyaları |
inside | iç |
and | ve |
from | yerden |
to | yapın |
EN Listen to calls anywhere, anytime and provide feedback right inside the conversation. Replicate winning behaviors across your team to hit quota.
TR İstediğiniz yerde, istediğiniz zaman aramaları dinleyin ve konuşmanın içinde geri bildirim sağlayın. Kotayı vurmak için ekibinizde kazanan davranışları çoğaltın.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
provide | sağlayın |
winning | kazanan |
team | zaman |
calls | aramaları |
feedback | geri bildirim |
right | sağ |
to | geri |
across | için |
and | ve |
EN Sonix transcripts are browser-based so the text is stitched to the audio or video. Your transcriptionists can edit the transcripts inside Sonix while listening to the audio or video making clean-up a breeze.
TR Sonix transkriptleri tarayıcı tabanlı olduğundan metin ses veya videoya dikilir. Transkriptionistleriniz, sesi veya videoyu dinlerken Sonix içindeki transkriptleri düzenleyebilir.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
transcripts | transkriptleri |
browser | tarayıcı |
based | tabanlı |
text | metin |
sonix | sonix |
video | videoyu |
inside | iç |
or | veya |
to | içindeki |
EN End the meeting & save the recordingOnce your meeting is over, the video recording of your meeting will be sent to the “chat” window inside your meeting
TR Toplantıyı sonlandırın ve kaydı kaydedinToplantınız sona erdiğinde, toplantınızın video kaydı toplantınızın içindeki “sohbet” penceresine gönderilir
EN ServiceProviding service to others, inside or outside the fellowship, is an incredible way to strengthen your recovery and find a sense of meaning outside your internet and technology use
TR HizmetBursun içinde veya dışında başkalarına hizmet vermek, iyileşmenizi güçlendirmenin ve internet ve teknoloji kullanımınızın dışında bir anlam bulmanın inanılmaz bir yoludur
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
others | başkaları |
incredible | inanılmaz |
internet | internet |
technology | teknoloji |
service | hizmet |
inside | iç |
outside | dışında |
or | veya |
meaning | bir |
and | ve |
use | kullanım |
EN Help newcomers feel safe, welcome and valued as a human being, no matter how badly they might feel trapped inside their internet and technology addiction
TR Yeni gelenlerin, internet ve teknoloji bağımlılıklarının içinde ne kadar sıkışıp kalmış hissederlerse hissetsinler, kendilerini güvende, hoş karşılanmış ve bir insan olarak değerli hissetmelerine yardımcı olun
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
valued | değerli |
human | insan |
internet | internet |
technology | teknoloji |
matter | ne |
inside | iç |
help | yardımcı |
and | ve |
as | olarak |
EN We show you real photos and videos of each property. We let you see inside drawers and cupboards, and show you every corner of the property.
TR Biz, ev sahiplere gözü kapalı güvenmeden, mülkün fotoğraf ve videolarını kendimiz çekiyoruz. Çekmece ve dolapları açıyor, ve size mülkün her köşesini gösteriyoruz.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
photos | fotoğraf |
property | mülk |
see | göz |
videos | videoları |
we | biz |
and | ve |
of | her |
the | size |
EN We show you real photos and video of each property. We let you see inside drawers and cupboards and show you every corner of the property.
TR Biz, ev sahiplere gözü kapalı güvenmeden, mülkün fotoğraf ve videolarını kendimiz çekiyoruz. Çekmece ve dolapları açıyor, ve size mülkün her köşesini gösteriyoruz.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
photos | fotoğraf |
video | videolar |
property | mülk |
see | göz |
we | biz |
and | ve |
of | her |
the | size |
EN US Letter Size Magazine Spread Inside
TR Amerikan Mektup Boyutunda Dergi Sayfası
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
letter | mektup |
magazine | dergi |
EN Collaborate effortlessly inside one inbox, assign conversations and improve first response rate with dedicated features: Knowledge base, CRM, Chatbots and much more ...
TR Tek bir gelen kutusunda zahmetsizce işbirliği yapın, konuşmaları atayın ve özel özelliklerle ilk yanıt oranını artırın: Bilgi tabanı, CRM , Chatbot'lar ve çok daha fazlası ...
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
collaborate | işbirliği |
effortlessly | zahmetsizce |
response | yanıt |
crm | crm |
base | tabanı |
more | fazlası |
features | özelliklerle |
and | ve |
first | ilk |
improve | daha |
rate | oranı |
EN A shared inbox for teams (also known as a team inbox) can be accessed and managed by multiple users inside the company
TR Ekipler için paylaşılan bir gelen kutusu (ekip gelen kutusu olarak da bilinir), şirket içindeki birden çok kullanıcı tarafından erişilebilir ve yönetilebilir
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
shared | paylaşılan |
inbox | gelen kutusu |
known | bilinir |
company | şirket |
users | kullanıcı |
team | ekip |
by | tarafından |
teams | ekipler |
and | ve |
multiple | bir |
for | için |
the | birden |
EN Our no-code chatbot builder will send all information straight to Crisp CRM or inside the one you use without a single line of code
TR Kodsuz sohbet robotumuz, tüm bilgileri doğrudan Crisp CRM veya kullandığınızın içine tek bir kod satırı olmadan gönderir
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
information | bilgileri |
straight | doğrudan |
crisp | crisp |
crm | crm |
inside | iç |
code | kod |
without | olmadan |
all | tüm |
or | veya |
a | bir |
EN Our chatbot editor is accessible for everyone inside your company so you can start to automate workflows for every part of your company.
TR Chatbot düzenleyicimize şirketinizdeki herkes erişebilir, böylece şirketinizin her bölümü için iş akışlarını otomatikleştirmeye başlayabilirsiniz.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
chatbot | chatbot |
workflows | iş akışları |
your company | şirketinizin |
EN Our bot editor comes with major features included inside Crisp
TR Bot düzenleyicimiz, Crisp'te bulunan önemli özelliklerle birlikte gelir
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
bot | bot |
comes | gelir |
major | önemli |
features | özelliklerle |
with | birlikte |
EN Our chatbot lets you to craft message for different channels using one chatbot script: Messenger, Line, WhatsApp or SMS are available inside one chatbot
TR Chatbotumuz, tek bir chatbot komut dosyası kullanarak farklı kanallar için mesaj oluşturmanıza olanak tanır: Messenger , Line , WhatsApp veya SMS tek bir chatbot içinde mevcuttur
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
chatbot | chatbot |
message | mesaj |
channels | kanallar |
sms | sms |
or | veya |
using | kullanarak |
different | farklı |
available | mevcuttur |
EN Finally, Crisp comes with a shared inbox so all your emails are synced inside a comon inbox to let you save time and improve productivity.
TR Son olarak Crisp, paylaşılan bir gelen kutusuyla birlikte gelir, böylece tüm e-postalarınız ortak bir gelen kutusunda senkronize edilerek zamandan tasarruf etmenizi ve üretkenliği artırmanızı sağlar.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
crisp | crisp |
comes | gelir |
save | tasarruf |
time | zamandan |
productivity | üretkenliği |
shared | paylaşılan |
let | sağlar |
finally | son olarak |
all | tüm |
a | bir |
and | ve |
EN Building a self-service culture inside your company is a challenging objective that can help your business a lot: Reduce first response time, improve customer happiness, train new agents or improve search engine
TR Şirketinizde bir self servis kültürü oluşturmak, işinize çok yardımcı olabilecek zorlu bir hedeftir: İlk müdahale süresini kısaltın, müşteri mutluluğunu artırın, yeni temsilciler eğitin veya arama motorunu iyileştirin
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
improve | iyileştirin |
customer | müşteri |
new | yeni |
self | self |
service | servis |
business | iş |
is | oluşturmak |
or | veya |
search | arama |
can | olabilecek |
help | yardımcı |
culture | kültürü |
EN If you've been trying to tackle knowledge management inside your company, you've already been put in front of a knowledge base also known as a knowledge management system
TR Şirketinizde bilgi yönetimiyle uğraşmaya çalışıyorsanız, zaten bilgi yönetim sistemi olarak da bilinen bir bilgi tabanının önüne geçmişsinizdir
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
been | ne |
knowledge | bilgi |
base | tabanı |
known | bilinen |
system | sistemi |
management | yönetim |
in | da |
a | bir |
already | zaten |
EN Online chat take place inside a chatbox that is part of the live chat app
TR Çevrimiçi sohbet, canlı sohbet uygulamasının bir parçası olan bir sohbet kutusunda gerçekleşir
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
chat | sohbet |
live | canlı |
app | uygulaması |
EN When clicking on the bubble, a chatbox appears inside which, you visitors will be able to send and receive message from your business.
TR Balona tıkladığınızda, ziyaretçilerinizin işletmenizden mesaj gönderip alabileceğiniz bir sohbet kutusu görünür.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
business | iş |
message | mesaj |
a | bir |
EN As tickets are seen as conversations inside Crisp, you can take benefits of our chatbot software to make customer experience automated
TR Biletler Crisp içinde konuşmalar olarak görüldüğünden, müşteri deneyimini otomatik hale getirmek için chatbot yazılımımızdan yararlanabilirsiniz
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
crisp | crisp |
chatbot | chatbot |
customer | müşteri |
experience | deneyimini |
automated | otomatik |
software | yazılım |
of | in |
to | için |
EN Simply point, scroll, click and share notes with your team in realtime inside your customers' browser tabs
TR Basitçe işaretleyin, kaydırın, tıklayın ve ekibinizle notları gerçek zamanlı olarak müşterilerinizin tarayıcı sekmelerinde paylaşın
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
simply | basitçe |
click | tıklayın |
notes | notlar |
your customers | müşterilerinizin |
browser | tarayıcı |
share | paylaşın |
and | ve |
in | olarak |
EN “Analyzing data coming from different conversations inside one tool helps us to make our product far more attractive.“
TR “Farklı konuşmalardan gelen verileri tek bir araçta analiz etmek, ürünümüzü çok daha çekici hale getirmemize yardımcı oluyor.“
EN The Crisp Shared Inbox centralizes all your conversations. From Live Chat, Email to Facebook Messenger, Twitter DM, SMS... Collaborate effortlessly inside one inbox, to offer the best customer service to your customers.
TR Net Paylaşılan Gelen Kutusu, tüm konuşmalarınızı merkezileştirir. Canlı Sohbet, E- Facebook Messenger , Twitter DM, SMS ... Müşterilerinize en iyi müşteri hizmetini sunmak için tek bir gelen kutusunda zahmetsizce işbirliği yapın.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
inbox | gelen kutusu |
sms | sms |
collaborate | işbirliği |
effortlessly | zahmetsizce |
service | hizmetini |
live | canlı |
to your customers | müşterilerinize |
shared | paylaşılan |
chat | sohbet |
customer | müşteri |
all | tüm |
to | yapın |
best | en |
EN We organized peer trainings to mitigate non-structural risks inside households
TR Evlerde yapısal olmayan risklerin azaltılmasına yönelik akran eğitimleri gerçekleştirdik
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
peer | akran |
risks | risklerin |
structural | yapısal |
to | yönelik |
EN All supply employees act according to these standards in all their business relationships inside or outside the association.
TR Tüm tedarik çalışanları, dernek içi ya da dışında tüm iş ilişkilerinde bu standartlara göre hareket eder.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
supply | tedarik |
standards | standartlara |
employees | çalışanları |
in | da |
these | bu |
outside | dışında |
all | tüm |
inside | iç |
EN Color-coded screws and labeled cables inside.
TR Renk kodlu vidalar ve etikekli kablolar içinde mevcut.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
color | renk |
coded | kodlu |
and | ve |
inside | iç |
EN Want some more community spirit? Keep up on our YouTube channel, Instagram, or Twitter for all the latest inside-out adventures—or sign up for our newsletter and always be in-the-know.
TR Bu kadar toplum ruhu yetmedi mi? YouTube sayfamızdan, Instagram, ya da Twitter hesabımızdan maceralarımızı takip edebilir veya bültenimize abone olarak, her şeyden haberdar olabilirsin.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
community | toplum |
for | her |
or | veya |
and | da |
EN Switchy Enrico and Mel Enjoys each others Cock inside their Ass. at Gay0Day
TR Gay0Day'de Switchy Enrico ve Mel kendi Ass içinde birbirlerinin Cock hoşlanır.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
inside | iç |
at | içinde |
and | ve |
EN Fucked Jens ass with his big uncut at the window and cum inside at Gay0Day
TR Gay0Day'de Pencerede büyük kesilmemiş ve içinde cum ile jens eşek becerdin
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
fucked | becerdin |
big | büyük |
and | ve |
inside | iç |
EN The C4 Cactus has a wheelbase similar to that of the CITROËN C4 and is equally spacious inside, but more compact, at 4.16 m long for a 2.60-m wheelbase.
TR C4 Cactus, CITROËN C4?ünkine benzer bir dingil açıklığına sahiptir ve iç kısımda eşit derecede geniştir, ancak 2,60 m?lik dingil mesafesi için 4,16 m uzunluğunda daha kompakttır.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
similar | benzer |
spacious | geniş |
m | m |
cactus | cactus |
and | ve |
of | in |
has | sahiptir |
a | bir |
EN Laidback interior: references to the luggage sector The feel inside the C4 Cactus is elegant yet laidback. The cabin evokes the idea of travel with nods to the luggage sector.
TR Laidback iç: bagaj sektörüne referanslar C4 Cactus?un içindeki his zarif ve rahattır. Kabin, bagaj sektörüne nodlarla seyahat etme fikrini çağrıştırıyor.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
elegant | zarif |
cabin | kabin |
travel | seyahat |
cactus | cactus |
the | etme |
interior | iç |
sector | sektör |
to | içindeki |
EN • Static cornering lights provide an additional beam of light to illuminate the inside of bends, improving visibility and safety.
TR • Statik viraj lambaları, virajların iç kısmını aydınlatmak, görüş ve güvenliği iyileştirmek için ek bir ışık demeti sağlar.
{Totalresult} පරිවර්තන වල 50 පෙන්වමින්