TR Meetup Pro, gerçek hayatta markalar ve işletmeleri kitleleriyle buluşturarak topluluğun büyümesini, müşteri bağlılığını ve marka farkındalığını arttırır
TR Meetup Pro, gerçek hayatta markalar ve işletmeleri kitleleriyle buluşturarak topluluğun büyümesini, müşteri bağlılığını ve marka farkındalığını arttırır
EN Meetup Pro connects brands and businesses to their audiences in real life, driving community growth, customer engagement, and brand awareness
турецкий | английский |
---|---|
meetup | meetup |
gerçek | real |
ve | and |
topluluğun | community |
müşteri | customer |
TR Mevcut ve potansiyel müşterileriniz için anlamlı deneyimler oluşturarak markanızın hikayesini gerçek hayatta anlatın
EN Tell your brand story in real life by building meaningful experiences for your customers and prospects
турецкий | английский |
---|---|
anlamlı | meaningful |
deneyimler | experiences |
markanızın | your brand |
gerçek | real |
TR Nerede olursanız olun, gerçek hayatta kitlenizle bağlantı kurmanızı sağlayacağız.
EN We’ll make sure you connect with your audience—in real life, wherever you are.
турецкий | английский |
---|---|
nerede | wherever |
olun | are |
gerçek | real |
bağlantı | connect |
TR Size her adımda rehberlik edeceğiz. Topluluk ekibimiz, dünya çapındaki müşterilerinizle gerçek hayatta bağlantı kurmanıza yardım etmek için azimle çalışmaktadır.
EN We'll guide you through each step. Our community team is dedicated to helping you connect with your customers in real life around the world.
турецкий | английский |
---|---|
size | you |
rehberlik | guide |
topluluk | community |
dünya | world |
müşterilerinizle | with your customers |
gerçek | real |
bağlantı | connect |
yardım | helping |
TR Logonuzun gerçek hayatta nasıl görüneceğini görmek için «Kaydet ve Ön izle» butonuna tıklayın.
EN Click on «Preview and save» to see what your logo will look like in real life.
турецкий | английский |
---|---|
logonuzun | your logo |
gerçek | real |
tıklayın | click |
TR Dosyanızı yükleyin ve tasarımınızın farklı ürünler üzerinde gerçek hayatta nasıl görüneceğini önceden görün.
EN Upload your file and get a lifelike preview of your design on a set of different products.
турецкий | английский |
---|---|
farklı | different |
TR İnsani yardım çalışanı olmak; bazen bir bireyin güçlenmesine destek olmak, bazen de sadece bir canı hayatta tutabilmek için didinmek demek
EN Being a humanitarian worker sometimes means supporting empowerment of an individual while sometimes it means striving to keep a soul alive
турецкий | английский |
---|---|
olmak | being |
bazen | sometimes |
destek | supporting |
demek | means |
TR Diyarbakır’da sosyal çalışmacı olarak görev alan arkadaşımız Lokman Amaç, 3 aylık Sena bebeğin hayatta kalma mücadelesine nasıl destek olduklarını anlatıyor
EN Lokman Amaç, social worker in Diyarbakır province in eastern Turkey, tells us how he supported 3 month-old Sena in her struggle to survive
турецкий | английский |
---|---|
sosyal | social |
lokman | lokman |
aylık | month |
anlatıyor | tells |
TR İnsani yardım çalışanı olmak; bazen bir bireyin güçlenmesine destek olmak, bazen de sadece bir canı hayatta tutabilmek için didinmek demek
EN The Coronavirus pandemic has made extraordinary measures necessary to deal with unprecedented challenges
TR Diyarbakır’da sosyal çalışmacı olarak görev alan arkadaşımız Lokman Amaç, 3 aylık Sena bebeğin hayatta kalma mücadelesine nasıl destek olduklarını anlatıyor
EN Abdullah works for an organization delivering humanitarian assistance and tells us how aid is continuously delivered to those most in need amidst COVID-19
турецкий | английский |
---|---|
anlatıyor | tells |
TR Bitmeyen Hayatta Kalma Mücadelesi* - Hayata Destek
EN The Endless Struggle to Survive* - Support to Life
турецкий | английский |
---|---|
destek | support |
TR Bitmeyen Hayatta Kalma Mücadelesi*
EN The Endless Struggle to Survive*
TR Gerçek hayatta bağlantı eksikliğinizi telafi etmek için kendinizi sosyal medyada çekici veya önemli kişileri takip ederken buluyor musunuz?
EN Do you find yourself following attractive or important people on social media to make up for your lack of connection in real life?
турецкий | английский |
---|---|
gerçek | real |
bağlantı | connection |
kendinizi | yourself |
çekici | attractive |
veya | or |
önemli | important |
musunuz | do you |
TR Yüz yüze toplulukTopluluğunuzla sosyal medya aracılığıyla bağlantı kurmak yerine, üyelerimiz başkalarıyla gerçek hayatta bağlantı kurmaya çalışır
EN In-person communityInstead of connecting with your community through social media, our members make an effort to connect with others in real life
турецкий | английский |
---|---|
gerçek | real |
TR Gerçek hayatta da yapmak istediğim şeyleri yapan insanların içeriklerini sık sık tüketmeyi severdim ve onlara çok şaşırırdım
EN I often liked to consume content of people doing things I would like to do in real life as well, and I would be so amazed by them
турецкий | английский |
---|---|
gerçek | real |
onlara | them |
ın | of |
insanları | people |
TR Gerçek hayatta insanlardan yardım istemek, bir sorunu kendi başıma çözmek, tüketmek yerine çalışmak daha zordur ama buna değer
EN It is harder to ask people in real life for help, to address a problem head-on myself, to work instead of consuming, but it?s worth it
турецкий | английский |
---|---|
gerçek | real |
yardım | help |
sorunu | problem |
değer | worth |
TR İsterseniz gerçek hayatta nasıl görünecekleri konusunda fikir sahibi olmak için, bunları farklı mockup'lar üzerinde görüntüleyin
EN You can even preview it on different mockups to get an idea of how it will look in real life
турецкий | английский |
---|---|
gerçek | real |
fikir | idea |
farklı | different |
TR Diyarbakır’da sosyal çalışmacı olarak görev alan arkadaşımız Lokman Amaç, 3 aylık Sena bebeğin hayatta kalma mücadelesine nasıl destek olduklarını anlatıyor.
EN Lokman Amaç, social worker in Diyarbakır province in eastern Turkey, tells us how he supported 3 month-old Sena in her struggle to survive.
турецкий | английский |
---|---|
sosyal | social |
lokman | lokman |
aylık | month |
anlatıyor | tells |
TR Diyarbakır’da sosyal çalışmacı olarak görev alan arkadaşımız Lokman Amaç, 3 aylık Sena bebeğin hayatta kalma mücadelesine nasıl destek olduklarını anlatıyor.
EN Lokman Amaç, social worker in Diyarbakır province in eastern Turkey, tells us how he supported 3 month-old Sena in her struggle to survive.
турецкий | английский |
---|---|
sosyal | social |
lokman | lokman |
aylık | month |
anlatıyor | tells |
TR Bitmeyen Hayatta Kalma Mücadelesi* - Hayata Destek
EN The Endless Struggle to Survive* - Support to Life
турецкий | английский |
---|---|
destek | support |
TR Bitmeyen Hayatta Kalma Mücadelesi*
EN The Endless Struggle to Survive*
TR Logoyu gerçek hayatta uygulayacağınız zaman herhangi bir parçası değiştirilebilir. Size 3 ay boyunca risksiz, sınırsız logo düzenleyici sunuyoruz. Adı, sloganı, renkleri, yazı tiplerini ve diğer her şeyi ücretsiz değiştirin.
EN Any part of logo can be changed when you'll apply it in real life. We give you risk-free, unlimited logo editor for 3 months. Change name, slogan, colors, fonts and anything else for free.
турецкий | английский |
---|---|
gerçek | real |
parçası | part |
size | you |
düzenleyici | editor |
sunuyoruz | we give |
adı | name |
renkleri | colors |
TR Cinsel hayatta açıklık, eşe sadakat: Almanların aşk hayatı hakkında, bilim gazetecisi Christoph Drösser’in açıklamaları.
EN Openness in sex, fidelity in partnerships: science journalist Christoph Drösser on the love lives of the Germans.
турецкий | английский |
---|---|
aşk | love |
hakkında | on |
bilim | science |
ın | of |
TR Lisanslı ürünler, en büyük maçlar için VIP biletler ve hayatta bir kez yaşanabilecek dene (...)
EN MILAN, NOVEMBER 30TH: Socios.com the all-in-one influence and rewards app for sports fans across (...)
TR Logonuzun gerçek hayatta nasıl görüneceğini görmek için «Kaydet ve Ön izle» butonuna tıklayın.
EN Click on «Preview and save» to see what your logo will look like in real life.
турецкий | английский |
---|---|
logonuzun | your logo |
gerçek | real |
tıklayın | click |
TR İnsani yardım çalışanı olmak; bazen bir bireyin güçlenmesine destek olmak, bazen de sadece bir canı hayatta tutabilmek için didinmek demek
EN Being a humanitarian worker sometimes means supporting empowerment of an individual while sometimes it means striving to keep a soul alive
турецкий | английский |
---|---|
olmak | being |
bazen | sometimes |
destek | supporting |
demek | means |
TR Diyarbakır’da sosyal çalışmacı olarak görev alan arkadaşımız Lokman Amaç, 3 aylık Sena bebeğin hayatta kalma mücadelesine nasıl destek olduklarını anlatıyor
EN Lokman Amaç, social worker in Diyarbakır province in eastern Turkey, tells us how he supported 3 month-old Sena in her struggle to survive
турецкий | английский |
---|---|
sosyal | social |
lokman | lokman |
aylık | month |
anlatıyor | tells |
TR İnsani yardım çalışanı olmak; bazen bir bireyin güçlenmesine destek olmak, bazen de sadece bir canı hayatta tutabilmek için didinmek demek
EN Being a humanitarian worker sometimes means supporting empowerment of an individual while sometimes it means striving to keep a soul alive
турецкий | английский |
---|---|
olmak | being |
bazen | sometimes |
destek | supporting |
demek | means |
TR Diyarbakır’da sosyal çalışmacı olarak görev alan arkadaşımız Lokman Amaç, 3 aylık Sena bebeğin hayatta kalma mücadelesine nasıl destek olduklarını anlatıyor.
EN Lokman Amaç, social worker in Diyarbakır province in eastern Turkey, tells us how he supported 3 month-old Sena in her struggle to survive.
турецкий | английский |
---|---|
sosyal | social |
lokman | lokman |
aylık | month |
anlatıyor | tells |
TR Diyarbakır’da sosyal çalışmacı olarak görev alan arkadaşımız Lokman Amaç, 3 aylık Sena bebeğin hayatta kalma mücadelesine nasıl destek olduklarını anlatıyor
EN Lokman Amaç, social worker in Diyarbakır province in eastern Turkey, tells us how he supported 3 month-old Sena in her struggle to survive
турецкий | английский |
---|---|
sosyal | social |
lokman | lokman |
aylık | month |
anlatıyor | tells |
TR Dosyanızı yükleyin ve tasarımınızın farklı ürünler üzerinde gerçek hayatta nasıl görüneceğini önceden görün.
EN Upload your file and get a lifelike preview of your design on a set of different products.
турецкий | английский |
---|---|
farklı | different |
TR Yürüttüğümüz bu çalışma ile, yerel medya kurumlarının içinden geçtiği hayatta kalma mücadelesini ve yerelde basın özgürlüğü önündeki engellerin görünürlük kazanmasını amaçlıyoruz
EN With this work we carry out, we aim to increase the visibility of the struggle for survival of local media institutions and the obstacles to freedom of the press in the local area
турецкий | английский |
---|---|
çalışma | work |
yerel | local |
görünürlük | visibility |
kurumların | institutions |
TR Logonuzun gerçek hayatta nasıl görüneceğini görmek için «Kaydet ve Ön izle» butonuna tıklayın.
EN Click on «Preview and save» to see what your logo will look like in real life.
турецкий | английский |
---|---|
logonuzun | your logo |
gerçek | real |
tıklayın | click |
TR Logonuzun gerçek hayatta nasıl görüneceğini görmek için «Kaydet ve Ön izle» butonuna tıklayın.
EN Click on «Preview and save» to see what your logo will look like in real life.
турецкий | английский |
---|---|
logonuzun | your logo |
gerçek | real |
tıklayın | click |
TR Cinsel hayatta açıklık, eşe sadakat: Almanların aşk hayatı hakkında, bilim gazetecisi Christoph Drösser’in açıklamaları.
EN Openness in sex, fidelity in partnerships: science journalist Christoph Drösser on the love lives of the Germans.
турецкий | английский |
---|---|
aşk | love |
hakkında | on |
bilim | science |
ın | of |
TR Peki gündelik hayatta bu nasıl sağlanabilir? Çok sayıda blog yazarı youtuber veya yazar pratik tavsiyelerde bulunuyor ve adil ekonomi ürünü moda veya zero waste (sıfır çöp) konulu paylaşımlarıyla bilinçli tüketime katkı yapıyorlar.
EN But how can we achieve it in our everyday lives? Numerous German bloggers, Youtubers and authors offer advice and inspiration in their contributions on issues like ethical fashion, zero waste and conscious consumption.
турецкий | английский |
---|---|
moda | fashion |
sıfır | zero |
çöp | waste |
TR Bunu fark etmem pek çok şeyi harekete geçirdi, çünkü “hayatta kalmak” için ne yapmanız gerektiğini görebilmek amacıyla çevrenizi mükemmel bir şekilde incelemeyi öğreniyorsunuz
EN This got the ball rolling in many respects, as it taught me to study my environment very carefully so as to know what I had to do to “survive”
турецкий | английский |
---|---|
yapmanız | to do |
TR Günlük hayatta hedeflerin yolunda nasıl bir uğraş veriyorsun? Tamamen bitkisel ve mümkün olduğunca yerel gıda maddeleriyle beslenmek suretiyle çevrenin yükünü hafifletmek istiyorum
EN How do you go about realizing your goals in everyday life? I want to take the pressure off the environment by eating only vegetables, regionally produced as far as possible
турецкий | английский |
---|---|
günlük | everyday |
mümkün | possible |
istiyorum | i want |
TR En sık işaret ettiğiniz şeyler; cinsiyet belirten Artikel’ler, edatlar, cümle kuruluşu ve günlük hayatta kullanılan Almancayı duyarak anlama konuları oldu
EN One particularly frequent response focussed on German in everyday situations such articles, prepositions, word order and understanding what people are talking about
турецкий | английский |
---|---|
sık | frequent |
ve | and |
günlük | everyday |
TR Günlük hayatta özel ölçüde zor bulduğunuz şey nedir? Katı ziyaretçi kuralları mantıklı, ama çok sıkıntı verici
EN What do you find particularly difficult? The strict visitor rules are meaningful, but they are very burdensome
турецкий | английский |
---|---|
zor | difficult |
ziyaretçi | visitor |
kuralları | rules |
TR Alışveriş yapmak veya doktora gitmek gibi günlük hayatta kullanmak için (%52).
EN For everyday life such as shopping or going to the doctor (52%).
турецкий | английский |
---|---|
alışveriş | shopping |
günlük | everyday |
TR Pandemi Felcinden Kaçınma: Covid-19’da Hayatta Kalmak için Servisler
EN Avoiding Pandemic Paralysis: Services to Survive Covid-19
турецкий | английский |
---|---|
pandemi | pandemic |
için | to |
servisler | services |
TR Meetup Pro, gerçek hayatta markalar ve işletmeleri kitleleriyle buluşturarak topluluğun büyümesini, müşteri bağlılığını ve marka farkındalığını arttırır
EN Meetup Pro connects brands and businesses to their audiences in real life, driving community growth, customer engagement, and brand awareness
турецкий | английский |
---|---|
meetup | meetup |
gerçek | real |
ve | and |
topluluğun | community |
müşteri | customer |
TR Mevcut ve potansiyel müşterileriniz için anlamlı deneyimler oluşturarak markanızın hikayesini gerçek hayatta anlatın
EN Tell your brand story in real life by building meaningful experiences for your customers and prospects
турецкий | английский |
---|---|
anlamlı | meaningful |
deneyimler | experiences |
markanızın | your brand |
gerçek | real |
TR Nerede olursanız olun, gerçek hayatta kitlenizle bağlantı kurmanızı sağlayacağız.
EN We’ll make sure you connect with your audience—in real life, wherever you are.
турецкий | английский |
---|---|
nerede | wherever |
olun | are |
gerçek | real |
bağlantı | connect |
TR Size her adımda rehberlik edeceğiz. Topluluk ekibimiz, dünya çapındaki müşterilerinizle gerçek hayatta bağlantı kurmanıza yardım etmek için azimle çalışmaktadır.
EN We'll guide you through each step. Our community team is dedicated to helping you connect with your customers in real life around the world.
турецкий | английский |
---|---|
size | you |
rehberlik | guide |
topluluk | community |
dünya | world |
müşterilerinizle | with your customers |
gerçek | real |
bağlantı | connect |
yardım | helping |
TR . Gençleri çevrimiçi olarak alıyorlar ve gerçek hayatta tanışıyorlar.
EN . They pick up teens online and they meet them in real life.
турецкий | английский |
---|---|
çevrimiçi | online |
gerçek | real |
TR Kurbanlarını gerçek hayatta zorla karşılaştıklarında izleyin
EN Track their victims once they meet them in real-life forcefully
турецкий | английский |
---|---|
gerçek | real |
izleyin | track |
TR Bu suçlular genellikle bu günlerde genç çocuklarla çevrimiçi temas kurabilir veya çocukların bilgilerini görebilir ve kötüye kullanma veya onları gerçek hayatta kaçırma
EN These criminals usually contact these days’ young kids online or view the information of the kids and then abuse or kidnap them in real life
турецкий | английский |
---|---|
genellikle | usually |
genç | young |
çevrimiçi | online |
temas | contact |
bilgilerini | information |
ve | and |
gerçek | real |
TR Gerçek hayatta bağlantı eksikliğinizi telafi etmek için kendinizi sosyal medyada çekici veya önemli kişileri takip ederken buluyor musunuz?
EN Do you find yourself following attractive or important people on social media to make up for your lack of connection in real life?
турецкий | английский |
---|---|
gerçek | real |
bağlantı | connection |
kendinizi | yourself |
çekici | attractive |
veya | or |
önemli | important |
musunuz | do you |
Показаны переводы 50 из 50