EN Sender Policy Framework (SPF) protects against sender address forgery, also called spoofing, by allowing a domain owner to publish the IP addresses of the mail servers it uses.
"potential spoofing attacks" на английский можно перевести в следующие турецкий слова/фразы:
potential | bilgi bu ile kaynakları olan olası potansiyel potansiyeli potansiyeline potansiyelini |
EN Sender Policy Framework (SPF) protects against sender address forgery, also called spoofing, by allowing a domain owner to publish the IP addresses of the mail servers it uses.
TR Gönderen Politikası Çerçevesi (SPF) bir etki alanı sahibinin kullandığı posta sunucularının IP adreslerini yayınlamasına izin vererek gönderici adres sahteciliği yle karşı korur.
английский | турецкий |
---|---|
protects | korur |
owner | sahibinin |
ip | ip |
posta | |
policy | politikası |
domain | alan |
address | adres |
addresses | adreslerini |
a | bir |
to | karşı |
EN We recommend using a hard-to-guess identifier to avoid spoofing.
TR Sahtekarlık olasılığını ortadan kaldırmak için tahmin edilmesi zor bir tanımlayıcı kullanmanızı öneririz.
английский | турецкий |
---|---|
hard | zor |
we recommend | öneririz |
to | edilmesi |
a | bir |
EN Using tools or techniques to alter or falsify your location (“spoofing”).
TR Konumunuzu değiştirmek veya üzerinde oyun yapmak ("sahtekarlık") için araçlar ve teknikler kullanmak.
английский | турецкий |
---|---|
tools | araçlar |
using | kullanmak |
or | veya |
to | için |
EN You may not obscure or misrepresent your geographical location, forge headers, use proxies, use IP spoofing or otherwise manipulate identifiers in order to disguise the origin of any message or transmittal you send on or through the Service
TR Coğrafi lokasyonunuzu yanlış belirtmemeli, taklit bağlantı kullanmamalı, proxy kullanmamalı, IP karıştırıcı veya diğer manipülatörleri, sizden Hizmetler üzerinden gelebilecek herhangi bir mesaj veya iletiden dolayı kullanmamalısınız
EN Give IT the ability to uncover potential vulnerabilities and defend against security attacks.
TR BT ekibinize olası güvenlik açıklarını ortaya çıkarma ve saldırıları önleme yeteneği kazandırın.
английский | турецкий |
---|---|
it | bt |
and | ve |
security | güvenlik |
potential | olası |
EN Give IT the ability to uncover potential vulnerabilities and defend against security attacks.
TR BT ekibinize olası güvenlik açıklarını ortaya çıkarma ve saldırıları önleme yeteneği kazandırın.
английский | турецкий |
---|---|
it | bt |
and | ve |
security | güvenlik |
potential | olası |
EN Our exhibitions will be promoted to sector associations, chambers, foundations and similar organizations which have potential buyers in abroad. Potential buyers will be reached through these organizations.
TR Yurt dışındaki potansiyel alıcıların bulunduğu sektör dernekleri, odaları, vakıfları ve benzeri kuruluşlarına fuarlarımızın tanıtımı yapılacaktır. Bu kuruluşlar kanalıyla potansiyel alıcılara ulaşılacaktır.
английский | турецкий |
---|---|
sector | sektör |
organizations | kuruluşlar |
potential | potansiyel |
these | bu |
and | ve |
EN The Comparison of Organic Plant Production Potential in the Province of Antalya with Turkey and the World, and Some Suggestions on the Development of This Potential
TR Antalya İlinin Organik Bitkisel Üretim Potansiyelinin Dünya ve Türkiye ile Kıyaslanması ve Gelişmesine Yönelik Öneriler
английский | турецкий |
---|---|
organic | organik |
antalya | antalya |
turkey | türkiye |
world | dünya |
and | ve |
with | ile |
of | yönelik |
EN It is a close homogeneous community consisting largely of men that concentrates the potential of those who are susceptible to nationalistic ideas, a potential that has always been present, but previously dormant in post-war Germany.
TR AfD’nin destekçileri ağırlık olarak erkek, homojen ve tek taraflı bir topluluk ve Almanya’da ırkçı düşünce geleneğine yatkın ve parti İkinci Dünya Savaşından bu yana varlığını sürdüren bir kesimin potansiyelini harmanlıyor.
английский | турецкий |
---|---|
community | topluluk |
men | erkek |
potential | potansiyelini |
a | bir |
to | tek |
EN Potential PRZ of 2200 based on latest retracement and Fib extensions. Also, the Potential Bullish bat pattern shows PRZ in the vicinity of 2200.
TR Kendime nottur. Yatırım tavsiye değildir.
английский | турецкий |
---|---|
also | de |
the | değildir |
EN Potential PRZ of 2200 based on latest retracement and Fib extensions. Also, the Potential Bullish bat pattern shows PRZ in the vicinity of 2200.
TR Kendime nottur. Yatırım tavsiye değildir.
английский | турецкий |
---|---|
also | de |
the | değildir |
EN Potential PRZ of 2200 based on latest retracement and Fib extensions. Also, the Potential Bullish bat pattern shows PRZ in the vicinity of 2200.
TR Kendime nottur. Yatırım tavsiye değildir.
английский | турецкий |
---|---|
also | de |
the | değildir |
EN Potential PRZ of 2200 based on latest retracement and Fib extensions. Also, the Potential Bullish bat pattern shows PRZ in the vicinity of 2200.
TR Kendime nottur. Yatırım tavsiye değildir.
английский | турецкий |
---|---|
also | de |
the | değildir |
EN Unmetered mitigation of DDoS attacks with up to 100 Tbps capacity
TR 100 Tbps kapasiteye kadar DDoS saldırılarının ölçülmemiş azaltılması
английский | турецкий |
---|---|
ddos | ddos |
to | kadar |
EN Rate Limiting protects against denial-of-service attacks, brute-force password attempts, and other types of abusive behavior targeting the application layer.
TR Hız Sınırlama, hizmet reddi saldırılarına, kaba kuvvet saldırısıyla parola denemelerine ve uygulama katmanını hedefleyen diğer kötü niyetli davranışlarına karşı koruma sağlar.
английский | турецкий |
---|---|
password | parola |
and | ve |
other | diğer |
behavior | davranış |
layer | katmanı |
service | hizmet |
application | uygulama |
EN "Cloudflare has an incredibly large network and infrastructure to stop really large attacks on the DNS system
TR "Cloudflare, DNS sistemine yönelik gerçekten büyük saldırıları durdurmak için inanılmaz derecede geniş bir ağa ve altyapıya sahip
английский | турецкий |
---|---|
incredibly | inanılmaz |
really | gerçekten |
dns | dns |
system | sistemine |
cloudflare | cloudflare |
network | ağ |
and | ve |
infrastructure | altyapı |
large | büyük |
EN We just get clean requests and never have to deal with malicious traffic or attacks on the DNS infrastructure."
TR Sadece iyi niyetli istekler alıyoruz ve hiçbir zaman kötü niyetli trafik veya DNS altyapısındaki saldırılarla uğraşmak zorunda kalmıyoruz."
английский | турецкий |
---|---|
get | al |
traffic | trafik |
dns | dns |
have to | zorunda |
infrastructure | altyapı |
just | bir |
and | ve |
never | hiç |
or | veya |
EN Relieve your organization from the costs and stress of DDoS attacks against your DNS
TR Kuruluşunuzu, DNS'inize yönelik DDoS saldırılarının maliyetlerinden ve stresinden kurtarın
английский | турецкий |
---|---|
organization | kuruluş |
ddos | ddos |
of | yönelik |
and | ve |
EN With Cloudflare Managed DNS, you get unlimited and unmetered mitigation against DNS-based DDoS attacks
TR Cloudflare Managed DNS ile DNS tabanlı DDoS saldırılarına karşı sınırsız ve ölçülmemiş bir azaltma elde edersiniz
английский | турецкий |
---|---|
dns | dns |
unlimited | sınırsız |
mitigation | azaltma |
ddos | ddos |
cloudflare | cloudflare |
based | tabanlı |
and | ve |
against | karşı |
get | elde |
with | ile |
EN Cloudflare Managed DNS comes with built-in DNSSEC to protect your users from on-path attacks that can spoof or hijack your DNS records
TR Cloudflare Managed DNS, kullanıcılarınızı DNS kayıtlarınızı taklit edebilecek veya ele geçirebilecek yoldaki saldırılara karşı korumak için yerleşik DNSSEC ile birlikte gelir
английский | турецкий |
---|---|
dns | dns |
built-in | yerleşik |
cloudflare | cloudflare |
or | veya |
comes | ile |
users | kullanıcılar |
EN Malicious gamers regularly launch distributed denial of service (DDoS) attacks to disrupt your internet speed and connection to the server
TR Kötü niyetli oyuncular, internet hızınızı ve sunucuya olan bağlantınızı kesintiye uğratmak için düzenli olarak dağıtılmış hizmet reddi (DDoS) saldırıları başlatır
английский | турецкий |
---|---|
service | hizmet |
ddos | ddos |
internet | internet |
distributed | dağıtılmış |
speed | hız |
connection | bağlantı |
of | in |
server | sunucuya |
to | için |
regularly | düzenli olarak |
and | ve |
the | olarak |
EN A VPN reduces the effects of DDoS attacks by encrypting your connection and hiding your IP address.
TR VPN, bağlantınızı şifreleyerek ve IP adresinizi gizleyerek DDoS saldırılarının etkilerini azaltır.
английский | турецкий |
---|---|
vpn | vpn |
reduces | azaltır |
effects | etkilerini |
ddos | ddos |
ip | ip |
address | adresinizi |
connection | bağlantı |
and | ve |
of | nın |
EN Third parties (e.g. your ISP, your employer) may have access to the resources you visit. Attackers can use this information to launch phishing attacks or inject malicious code.
TR Üçüncü şahıslar (örneğin ISS'niz, işvereniniz) ziyaret ettiğiniz kaynaklara erişebilir. Saldırganlar bu bilgileri kimlik avı saldırıları başlatmak veya kötü amaçlı kod enjekte etmek için kullanabilir.
английский | турецкий |
---|---|
access | erişebilir |
resources | kaynaklara |
information | bilgileri |
code | kod |
this | bu |
can use | kullanabilir |
or | veya |
visit | ziyaret |
EN Ensuring player’s protection from DDoS threats and targeted attacks
TR Oyuncunun DDoS tehditlerine ve hedef alınan saldırılara karşı korunması
английский | турецкий |
---|---|
ddos | ddos |
and | ve |
targeted | hedef |
from | karşı |
protection | korunması |
EN The Whoer VPN uses servers where special algorithms for filtering game traffic operate, which take into account the specific characteristics of protected resources against DDos attacks
TR Whoer VPN oyun trafiğini engellemek için özel algoritmaların işlem yaptığı ve DDos saldırılarına karşı korunan kaynakların belirli özelliklerini hesaba katan sunucuları kullanmaktadır
английский | турецкий |
---|---|
vpn | vpn |
algorithms | algoritmaları |
game | oyun |
traffic | trafiğini |
account | hesaba |
ddos | ddos |
whoer | whoer |
servers | sunucuları |
specific | belirli |
which | ve |
resources | kaynaklar |
against | için |
the | özel |
EN Moreover, when you connect to the game via VPN for PC, you remain protected from DDoS attacks with higher-level VPN security.
TR Buna ilaveten, oyuna bilgisayar için VPN yardımıyla bağlandığınızda, DDos saldırılarına karşı daha üst seviye VPN güvenliği yardımıyla korunmaya devam edersiniz.
английский | турецкий |
---|---|
game | oyuna |
vpn | vpn |
remain | devam |
ddos | ddos |
pc | bilgisayar |
level | seviye |
security | güvenliği |
you | in |
EN Such attacks are so sophisticated and complex that it is assumed that only high-level adversaries (state actors) are capable of executing them
TR Bu tür saldırılar o kadar sofistike ve karmaşıktır ki, sadece üst düzey rakiplerin (devlet aktörleri) onları uygulayabileceği varsayılmaktadır
английский | турецкий |
---|---|
sophisticated | sofistike |
state | devlet |
high | üst |
level | düzey |
that | o |
and | ve |
such | bu |
EN We have maximised our protection against such attacks by getting a CA certificate which has no American certification authority in the certification chain and by offering you the possibility to verify our SSL/TLS certificate.
TR Sertifika zincirinde Amerikan sertifika yetkilisi olmayan bir CA sertifikası alarak ve size olanağı sunarak bu tür saldırılara karşı korumamızı maksimize ettik SSL/TLS sertifikamızı doğrulayın.
английский | турецкий |
---|---|
ca | ca |
american | amerikan |
chain | zincirinde |
by offering | sunarak |
ssl | ssl |
tls | tls |
has | bu |
and | ve |
a | bir |
the | size |
to | karşı |
EN Powerful state-funded attacks (DDoS, breaking the encryption, planting a backdoor, etc.)
TR Güçlü devlet destekli saldırılar (DDoS, şifreleme kırma, bir arka kapı dikim, vb)
английский | турецкий |
---|---|
ddos | ddos |
breaking | kırma |
etc | vb |
powerful | güçlü |
state | devlet |
encryption | şifreleme |
a | bir |
EN Other common state-funded and resourced attacks such as breaking the encryption, planting a backdoor or sending you a bad Javascript code could also happen – as the saying goes "nothing is impossible"
TR Şifrelemeyi kırmak, arka kapı dikmek veya size kötü bir Javascript kodu göndermek gibi devlet tarafından finanse edilen ve kaynaklardan kaynaklanan diğer saldırılar da söylenebilir
английский | турецкий |
---|---|
bad | kötü |
javascript | javascript |
code | kodu |
state | devlet |
other | diğer |
or | veya |
and | ve |
you | size |
a | bir |
EN He’s incredibly passionate about cybersecurity, after having to rescue his girlfriend and family members from multiple cyber attacks over the years
TR Siber güvenlik konusunda özel bir ilgisi olmasının yanında kız arkadaşını ve aile üyelerini yıllar boyunca çeşitli siber saldırılardan korumuş biridir
английский | турецкий |
---|---|
family | aile |
and | ve |
cyber | siber |
the | özel |
to | konusunda |
EN SOC teams need all the support they can get to successfully defend and protect against today’s attacks.
TR Bu, güvenlik açısından oldukça kritik bir ifadedir. “5G için hazır” ürün ve teknolojilerin sayısı her geçen gün artıyor. Ancak bu ifade tam olarak ne anlama geliyor? Mobil Servis Sağlayıcıları, kapasite ve performans ?
английский | турецкий |
---|---|
protect | güvenlik |
can | ne |
and | ve |
against | için |
EN Sophisticated anti-malware removes threats including spyware, adware, keyloggers, XSS attacks & hard-to-detect fileless trojans.
TR Gelişmiş kötü amaçlı yazılımdan koruma, casus yazılım, reklam yazılımı, tuş kaydedici, XSS saldırıları ve algılanması zor dosyasız trojanlar gibi tehditleri önler.
английский | турецкий |
---|---|
threats | tehditleri |
sophisticated | gelişmiş |
hard | zor |
to | gibi |
EN A high difficulty means that it will take more computing power to mine the same number of blocks, making the network more secure against attacks
TR Zorluğuk derecesinin yüksek olması, aynı sayıda bloğu kazımak için daha fazla hesaplama gücü gerekeceği anlamına gelir, ki bu da ağın saldırılara karşı daha güvenli kılar
английский | турецкий |
---|---|
computing | hesaplama |
network | ağı |
power | gücü |
high | yüksek |
will | gelir |
the | aynı |
a | sayıda |
against | için |
EN The crypto market was always associated with scammers, criminals, hacker attacks, and other illegal activities; meanwhile, those times are over. The p...
TR Kripto piyasası her zaman dolandırıcılar, suçlular, hacker saldırıları ve diğer yasa dışı faaliyetlerle ilişkilendirildi ama bu artık bitti. 2020-21 d...
английский | турецкий |
---|---|
crypto | kripto |
market | piyasası |
other | diğer |
and | ve |
with | her |
the | artık |
always | her zaman |
those | bu |
EN Cloudflare offers built-in DDoS protection and one-click DNSSEC to ensure your applications are always safeguarded from DNS attacks.
TR Cloudflare, uygulamalarınızın DNS saldırılarından her zaman korunmasını sağlamak için yerleşik DDoS koruması ve tek tıklamayla DNSSEC sunar.
английский | турецкий |
---|---|
built-in | yerleşik |
ddos | ddos |
dns | dns |
cloudflare | cloudflare |
offers | sunar |
protection | koruması |
applications | uygulamalar |
always | her zaman |
to | sağlamak |
and | ve |
ensure | sağlamak için |
one | tek |
in | için |
EN As there is no point to have a site which you are not sure about its security against attacks, we care about security in a great extent
TR Güvenliğe çok önem veriyoruz çünkü saldırılara karşı güvenliğinden emin olamayacağınız bir siteye sahip olmanızın kimse için bir anlamı yok
английский | турецкий |
---|---|
site | siteye |
its | in |
a | bir |
against | için |
EN Any security measures are taken regarding your website and your site is monitored for any possible attacks.
TR Web sitenizle ilgili her türlü güvenlik önlemi alınır ve siteniz olası saldırılara karşı takip edilir.
английский | турецкий |
---|---|
possible | olası |
security | güvenlik |
website | web |
your website | siteniz |
and | ve |
EN Nowadays, every online business, small or large, is looking for protection primarily to protect their online websites from hackers and other cyber attacks and to provide a secure connection to their customers
TR Günümüzde, küçük veya büyük her çevrimiçi işletme, çevrimiçi web sitelerini bilgisayar korsanlarına ve diğer siber saldırılara karşı korumak ve müşterilerine güvenli bir bağlantı sağlamak için en başta koruma arıyor
английский | турецкий |
---|---|
small | küçük |
cyber | siber |
online | çevrimiçi |
other | diğer |
business | iş |
protection | koruma |
connection | bağlantı |
or | veya |
and | ve |
to | sağlamak |
a | bir |
large | büyük |
EN Security risks are real, and attacks are increasing in frequency
TR Güvenlik riskleri ortada ve saldırıların sıklığı artmakta
английский | турецкий |
---|---|
security | güvenlik |
risks | riskleri |
and | ve |
EN Damaged but not destroyed: How “The Sphere” by Germany’s Fritz Koenig survived the 11 September attacks.
TR Yönetmen ve senarist Aysun Bademsoy Tarabya Kültür Akademisi konuğu olarak Istanbul’la içli dışlı oldu ve izlenimler kaydetti.
английский | турецкий |
---|---|
the | olarak |
EN Cyber Essentials Plus is a UK Government-backed, industry-supported certification scheme introduced in the UK to help organizations demonstrate operational security against common cyber-attacks.
TR Cyber Essentials Plus, Birleşik Krallık'taki kurumların yaygın görülen siber saldırılara karşı operasyonel güvenlik sağlamasına yardımcı olmak için Birleşik Krallık Hükümeti ve sektör tarafından desteklenen sertifika şemasıdır.
английский | турецкий |
---|---|
cyber | siber |
certification | sertifika |
organizations | kurumlar |
operational | operasyonel |
security | güvenlik |
common | yaygın |
government | hükümeti |
industry | sektör |
supported | desteklenen |
help | yardımcı |
against | için |
EN As there is no point to have a site which you are not sure about its security against attacks, we care about security in a great extent
TR Güvenliğe çok önem veriyoruz çünkü saldırılara karşı güvenliğinden emin olamayacağınız bir siteye sahip olmanızın kimse için bir anlamı yok
английский | турецкий |
---|---|
site | siteye |
its | in |
a | bir |
against | için |
EN Any security measures are taken regarding your website and your site is monitored for any possible attacks.
TR Web sitenizle ilgili her türlü güvenlik önlemi alınır ve siteniz olası saldırılara karşı takip edilir.
английский | турецкий |
---|---|
possible | olası |
security | güvenlik |
website | web |
your website | siteniz |
and | ve |
EN Nowadays, every online business, small or large, is looking for protection primarily to protect their online websites from hackers and other cyber attacks and to provide a secure connection to their customers
TR Günümüzde, küçük veya büyük her çevrimiçi işletme, çevrimiçi web sitelerini bilgisayar korsanlarına ve diğer siber saldırılara karşı korumak ve müşterilerine güvenli bir bağlantı sağlamak için en başta koruma arıyor
английский | турецкий |
---|---|
small | küçük |
cyber | siber |
online | çevrimiçi |
other | diğer |
business | iş |
protection | koruma |
connection | bağlantı |
or | veya |
and | ve |
to | sağlamak |
a | bir |
large | büyük |
EN A site performing network attacks such as brute force or denial of service.
TR Kaba kuvvet veya hizmet reddi gibi ağ saldırıları gerçekleştiren bir site.
английский | турецкий |
---|---|
site | site |
service | hizmet |
or | veya |
a | bir |
as | gibi |
EN Security risks are real, and attacks are increasing in frequency
TR Güvenlik riskleri ortada ve saldırıların sıklığı artmakta
английский | турецкий |
---|---|
security | güvenlik |
risks | riskleri |
and | ve |
EN Until now, the Bundestag election has been considered safe from fraud, manipulation or forgery. Has this changed as a result of the increase in cyber attacks and disinformation campaigns?
TR Federal Meclis seçimleri bugüne kadar hile, manipülasyon ve sahte oy kullanımına karşı güvenli kabul ediliyordu. Siber saldırıların ve dezenformasyon kampanyalarının artması bu durumu değiştirdi mi?
английский | турецкий |
---|---|
cyber | siber |
the | kabul |
and | ve |
safe | güvenli |
this | bu |
campaigns | kampanyalar |
of | karşı |
EN Langhoff appears here next to a sculpture by Hale Tenger, who exhibited at the Gorki Theater in 2017. The Turkish artist’s installation makes reference to a series of coup d’états, terror attacks and the spiral of violence in everyday life.
TR Langhoff, 2017’de Gorki’de sergilenen Hale Tenger’e ait bir heykelin önünde. Türk sanatçı bu enstalasyonuyla bir dizi darbeye, terör saldırısına ve günlük hayattaki şiddet sarmalına göndermede bulunuyor.
английский | турецкий |
---|---|
turkish | türk |
series | dizi |
artists | sanatçı |
violence | şiddet |
and | ve |
here | bu |
everyday | günlük |
at | de |
a | bir |
EN An open source library to support researchers and developers in defending against adversarial attacks to build secure AI systems
TR Güvenli yapay zeka sistemleri oluşturmada araştırmacıları ve geliştiricileri düşmanca saldırılara karşı savunma konusunda desteklemeyi amaçlayan bir açık kaynak kitaplığı
английский | турецкий |
---|---|
open | açık |
developers | geliştiricileri |
systems | sistemleri |
and | ve |
source | kaynak |
researchers | araştırmacılar |
Показаны переводы 50 из 50