TR Belirli Süreli İş Sözleşmesi, işçi ile işveren arasında belirli bir süre belirleyerek karşılıklı yapılan sözleşmedir
"işçi ile işveren" în turc poate fi tradus în următoarele Engleză cuvinte/expresii:
TR Belirli Süreli İş Sözleşmesi, işçi ile işveren arasında belirli bir süre belirleyerek karşılıklı yapılan sözleşmedir
EN You can collect your customer's information, for example, full name, address, phone number, e-mail, invoice number, invoice amount with this simple receipt template
TR VW'ye kısaltılmış Volkswagen, 1937'de Nazi işçi sendikası olan Alman İşçi Cephesi tarafından kurulan ve merkezi Wolfsburg'da bulunan bir Alman otomobil üreticisidir
EN Shortened to VW, Volkswagen is a German automaker founded in 1937 by the German Labour Front, a Nazi labour union, and headquartered in Wolfsburg
turc | Engleză |
---|---|
olan | is |
alman | german |
kurulan | founded |
TR Her küme konteyner mimarili uygulamaları devreye alan, çalıştıran ve yöneten birden fazla işçi düğümünden ve işçi düğümlerini kontrol eden ve izleyen bir ana düğümden oluşur.
EN Each cluster consists of multiple worker nodes that deploy, run, and manage containerized applications and one master node that controls and monitors the worker nodes.
turc | Engleză |
---|---|
küme | cluster |
uygulamaları | applications |
oluşur | consists |
TR İş ve çalışma dünyası ağı Xing’in bünyesindeki işveren derecelemesi platformu Kununu, 2019 Derecelemesi için çalışanlardan ve iş arayanlardan gelen 143.000 işveren değerlendirmesini dikkate aldı
EN The Kununu employer assessment platform, which is affiliated with the Xing business network, evaluated over 143,000 employer reviews by employees and applicants for the 2019 ranking
turc | Engleză |
---|---|
çalışma | business |
ağı | network |
platformu | platform |
TR İşçi veya işverenin kasıt veya kusurundan kaynaklandığı belirlenen fazla veya yersiz ödemeler yasal faizi ile birlikte ilgililerden tahsil edilir.
EN Excess or improper payments which are determined to be caused by the intent or fault of the employee or the employer shall be collected from the persons concerned together with the statutory interest.
turc | Engleză |
---|---|
veya | or |
ödemeler | payments |
yasal | statutory |
TR İşçi veya işverenin kasıt veya kusurundan kaynaklandığı belirlenen fazla veya yersiz ödemeler yasal faizi ile birlikte ilgililerden tahsil edilir.
EN Excess or improper payments which are determined to be caused by the intent or fault of the employee or the employer shall be collected from the persons concerned together with the statutory interest.
turc | Engleză |
---|---|
veya | or |
ödemeler | payments |
yasal | statutory |
TR Hakan Demir’in dedesi Türkiye ile yapılan işe alım anlaşması kapsamında 1970 yılında kalifiye işçi olarak Almanya’ya gelmiş
EN Hakan Demir’s grandfather came to Germany from Turkey in 1970 as a skilled worker under a labour recruitment agreement
turc | Engleză |
---|---|
türkiye | turkey |
almanya | germany |
TR Diana Ross (d. 26 Mart, 1944, Detroit), ABD'li şarkıcı, müzik yapımcısı, oyuncu. İşçi bir baba ile öğretmen bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelen Diana Ross, çocukluğunu Alabama… Devamını oku
EN Diane Ernestine Earle Ross (born March 26, 1944), better known as Diana Ross, is an American soul, R&B and pop singer and actress born in Detroit, Michigan. Ross is one of the most succ… read more
turc | Engleză |
---|---|
mart | march |
abd | american |
şarkıcı | singer |
TR Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre dünyada 200 milyona yakın çocuk işçi var
EN According to the International Labour Organization, there are close to 200 million child workers in the world
turc | Engleză |
---|---|
dünyada | in the world |
yakın | close |
çocuk | child |
TR Ülkenin önemli gelir kaynakları turizm, işçi dövizleri ve boksittir
EN The country's major sources of income are tourism, remittances and boxing
turc | Engleză |
---|---|
önemli | major |
gelir | income |
kaynakları | sources |
turizm | tourism |
ve | and |
TR Değişiklik Yönetmeliği uyarınca, Ücret Garanti Fonu Yönetmeliği’nde yer alan işçi alacak belgesine ilişkin olan ek 1 kaldırılmıştır.
EN In accordance with the Amendment Regulation, annex 1 regarding the employee?s receivables certificate in the Wage Guarantee Fund Regulation has been removed.
turc | Engleză |
---|---|
değişiklik | amendment |
yönetmeliği | regulation |
garanti | guarantee |
ilişkin | regarding |
TR Her tür şantiyede malzeme ve ortak çalışanlar taşıyan profesyoneller için ?İşçi? adlı bir sürüm: ? Extenso (R) kabini: Ön tarafta 3 koltuk, mobil ofis ve daha fazla modülerlik için uzun nesneler
EN A version named ?Worker? for the professionals transporting material and collaborators on all types of building sites: ? Extenso (R) cabin: 3 seats in the front, mobile office and loads of long objects for more modularity
turc | Engleză |
---|---|
tür | types |
malzeme | material |
profesyoneller | professionals |
sürüm | version |
mobil | mobile |
ofis | office |
uzun | long |
nesneler | objects |
TR Çalışanlara, üst düzey yöneticilere, işçi sendikalarına sahip oldukları hakları anlamaları, korumaları ve gerekli olduğunda savunabilmeleri için rehberlik yapar.
EN The firm supports employers, C-Suite members and labour unions to understand, protect and assert their rights in this context, often advising clients in contentious, cross-border, or transactional circumstances.
turc | Engleză |
---|---|
hakları | rights |
TR Moroğlu Arseven bu alandaki geniş deneyimiyle; kendi ülkesi dışında çalışan işçiler ve Türkiye’de işçi istihdam etmek isteyen yabancı şirketler dahil, işverenlere ve işçilere danışmanlık verir
EN Moroğlu Arseven has broad experience advising in this context, helping employers and employees, including expatriate employees and foreign companies which employ staff in Turkey
turc | Engleză |
---|---|
arseven | arseven |
geniş | broad |
çalışan | employees |
türkiye | turkey |
şirketler | companies |
dahil | including |
TR Ayrıca, Türkiye’de yabancı işçi istihdam etmek isteyen müvekkillerin göç, vergi ve sözleşmesel hususlar gibi karmaşık ve bürokratik süreçleri yönetmelerini sağlamak Moroğlu Arseven’in deneyimli olduğu bir alandır.
EN We regularly support clients to navigate the complicated and bureaucratic procedures for hiring foreign employees in Turkey, including immigration, tax and contractual aspects.
turc | Engleză |
---|---|
türkiye | turkey |
vergi | tax |
karmaşık | complicated |
TR Değişiklik Yönetmeliği uyarınca, Ücret Garanti Fonu Yönetmeliği’nde yer alan işçi alacak belgesine ilişkin olan ek 1 kaldırılmıştır.
EN In accordance with the Amendment Regulation, annex 1 regarding the employee?s receivables certificate in the Wage Guarantee Fund Regulation has been removed.
turc | Engleză |
---|---|
değişiklik | amendment |
yönetmeliği | regulation |
garanti | guarantee |
ilişkin | regarding |
TR Çalışanlara, üst düzey yöneticilere, işçi sendikalarına sahip oldukları hakları anlamaları, korumaları ve gerekli olduğunda savunabilmeleri için rehberlik yapar.
EN The firm supports employers, C-Suite members and labour unions to understand, protect and assert their rights in this context, often advising clients in contentious, cross-border, or transactional circumstances.
turc | Engleză |
---|---|
hakları | rights |
TR Moroğlu Arseven bu alandaki geniş deneyimiyle; kendi ülkesi dışında çalışan işçiler ve Türkiye’de işçi istihdam etmek isteyen yabancı şirketler dahil, işverenlere ve işçilere danışmanlık verir
EN Moroğlu Arseven has broad experience advising in this context, helping employers and employees, including expatriate employees and foreign companies which employ staff in Turkey
turc | Engleză |
---|---|
arseven | arseven |
geniş | broad |
çalışan | employees |
türkiye | turkey |
şirketler | companies |
dahil | including |
TR Ayrıca, Türkiye’de yabancı işçi istihdam etmek isteyen müvekkillerin göç, vergi ve sözleşmesel hususlar gibi karmaşık ve bürokratik süreçleri yönetmelerini sağlamak Moroğlu Arseven’in deneyimli olduğu bir alandır.
EN We regularly support clients to navigate the complicated and bureaucratic procedures for hiring foreign employees in Turkey, including immigration, tax and contractual aspects.
turc | Engleză |
---|---|
türkiye | turkey |
vergi | tax |
karmaşık | complicated |
TR Her tür şantiyede malzeme ve ortak çalışanlar taşıyan profesyoneller için ?İşçi? adlı bir sürüm: ? Extenso (R) kabini: Ön tarafta 3 koltuk, mobil ofis ve daha fazla modülerlik için uzun nesneler
EN A version named ?Worker? for the professionals transporting material and collaborators on all types of building sites: ? Extenso (R) cabin: 3 seats in the front, mobile office and loads of long objects for more modularity
turc | Engleză |
---|---|
tür | types |
malzeme | material |
profesyoneller | professionals |
sürüm | version |
mobil | mobile |
ofis | office |
uzun | long |
nesneler | objects |
TR Her tür şantiyede malzeme ve ortak çalışanlar taşıyan profesyoneller için ?İşçi? adlı bir sürüm: ? Extenso (R) kabini: Ön tarafta 3 koltuk, mobil ofis ve daha fazla modülerlik için uzun nesneler
EN A version named ?Worker? for the professionals transporting material and collaborators on all types of building sites: ? Extenso (R) cabin: 3 seats in the front, mobile office and loads of long objects for more modularity
turc | Engleză |
---|---|
tür | types |
malzeme | material |
profesyoneller | professionals |
sürüm | version |
mobil | mobile |
ofis | office |
uzun | long |
nesneler | objects |
TR Bu kişilerin başvurdukları başlıca kurumlardan biri Federal Çalışma Ajansının Yabancı Nitelikli İş ve İşçi Bulma Kurumu (ZAV)
EN One place to go is the Central Foreign and Specialized Placement Service (ZAV) of the Federal Employment Agency
turc | Engleză |
---|---|
federal | federal |
ve | and |
ın | of |
TR Yabancı Nitelikli İş ve İşçi Bulma Kurumu (ZAV)
EN Central Foreign and Specialized Placement Service (ZAV)
turc | Engleză |
---|---|
ve | and |
TR Çalışanlar; denetleme kurullarında, seçilerek bu kurullara gönderilen işçi ve sözleşmeli memurlar, yönetici sözleşmeli memurlar ve sendikalar aracılığıyla temsil edilirler.
EN Representatives of blue- and white-collar employees, management staff and the union(s) sit on the supervisory boards.
turc | Engleză |
---|---|
ve | and |
TR Ayrıca, hem personel hem de iş ortakları yüksek gerilimli ekipman üzerinde veya yakınında çalıştığından, OEM’ler ve veri merkezi ekipleri işçi güvenliğini göz önünde bulundurmalıdır.
EN In addition, OEMs and data center teams must consider worker safety, as both staff and partners operate on or near high-voltage equipment.
turc | Engleză |
---|---|
hem | both |
personel | staff |
ortakları | partners |
yüksek | high |
ekipman | equipment |
ve | and |
veri | data |
merkezi | center |
ekipleri | teams |
güvenliğini | safety |
TR Yüksek gerilimli devrelerden düşük gerilimli kontrol devrelerini ayıran OEM ekipmanları, işçi yaralanması riskini azaltır
EN OEM equipment that compartmentalizes low-voltage control circuits from high-voltage circuits reduce the risk of worker injury
turc | Engleză |
---|---|
yüksek | high |
düşük | low |
kontrol | control |
TR Her işçi düğüm, konteynerlerin yönetilmesi için kullanılan Docker gibi bir araç ve ana düğümden komutları alan ve yerine getiren Kubelet adlı bir yazılım aracısı içerir.
EN Each worker node includes the tool that is being used to manage the containers — such as Docker — and a software agent called a Kubelet that receives and executes orders from the master node.
turc | Engleză |
---|---|
araç | tool |
yazılım | software |
içerir | includes |
TR Ülkenin önemli gelir kaynakları turizm, işçi dövizleri ve boksittir
EN The country's major sources of income are tourism, remittances and boxing
TR Verdiğimiz eğitimlerde bahçe sahiplerini, iyi sosyal şartlarda yapılan tarım uygulamalarına teşvik etmeyi; işveren hak ve sorumlulukları hakkında bilgilendirmeyi hedefliyoruz.
EN Through trainings, we encourage grove and field owners to adopt farming practices in decent social conditions and inform them about employers rights and responsibilities.
turc | Engleză |
---|---|
iyi | them |
sosyal | social |
tarım | farming |
teşvik | encourage |
ve | and |
verdiğimiz | we |
TR Verdiğimiz eğitimlerde bahçe sahiplerini, iyi sosyal şartlarda yapılan tarım uygulamalarına teşvik etmeyi; işveren hak ve sorumlulukları hakkında bilgilendirmeyi hedefliyoruz.
EN Through trainings, we encourage grove and field owners to adopt farming practices in decent social conditions and inform them about employers rights and responsibilities.
turc | Engleză |
---|---|
iyi | them |
sosyal | social |
tarım | farming |
teşvik | encourage |
ve | and |
verdiğimiz | we |
TR İşveren bize hak ettiğimiz ücretin çok küçük bir kısmını verince, yaşamak ve çalışmak için bir kez daha yollara düştük.
EN When the employer gave us only a small portion of the salary we had earned, once again we hit the road to find work.
turc | Engleză |
---|---|
küçük | small |
çalışmak | work |
TR İşveren bize hak ettiğimiz ücretin çok küçük bir kısmını verince, yaşamak ve çalışmak için bir kez daha yollara düştük.
EN When the employer gave us only a small portion of the salary we had earned, once again we hit the road to find work.
turc | Engleză |
---|---|
küçük | small |
çalışmak | work |
TR Kariyer ve çalışma hayatıyla ilgili güncel bilgiler ve araştırma yazıları: ikili eğitim, yeterlilik, işveren.
EN Dual training, qualifications and employers: current information and background on career and work
turc | Engleză |
---|---|
kariyer | career |
ve | and |
çalışma | work |
güncel | current |
bilgiler | information |
ikili | dual |
eğitim | training |
TR Kamu ve özel sektörden 3.500’ün üzerinde işveren 13,4 milyon çalışanıyla iş yerinde fırsat eşitliğini hayata geçirmek için “Çeşitlilik Paktı” birliğinde bir araya geldi.
EN More than 3,500 public and private employers with a total of 13.4 million employees have signed up to the “Diversity Charta” to achieve equal workplace opportunities.
turc | Engleză |
---|---|
kamu | public |
özel | private |
milyon | million |
fırsat | opportunities |
TR Verdiğimiz eğitimlerde bahçe sahiplerini, iyi sosyal şartlarda yapılan tarım uygulamalarına teşvik etmeyi; işveren hak ve sorumlulukları hakkında bilgilendirmeyi hedefliyoruz.
EN Through trainings, we encourage grove and field owners to adopt farming practices in decent social conditions and inform them about employers rights and responsibilities.
turc | Engleză |
---|---|
iyi | them |
sosyal | social |
tarım | farming |
teşvik | encourage |
ve | and |
verdiğimiz | we |
TR Verdiğimiz eğitimlerde bahçe sahiplerini, iyi sosyal şartlarda yapılan tarım uygulamalarına teşvik etmeyi; işveren hak ve sorumlulukları hakkında bilgilendirmeyi hedefliyoruz.
EN Through trainings, we encourage grove and field owners to adopt farming practices in decent social conditions and inform them about employers rights and responsibilities.
turc | Engleză |
---|---|
iyi | them |
sosyal | social |
tarım | farming |
teşvik | encourage |
ve | and |
verdiğimiz | we |
TR İşveren bize hak ettiğimiz ücretin çok küçük bir kısmını verince, yaşamak ve çalışmak için bir kez daha yollara düştük.
EN When the employer gave us only a small portion of the salary we had earned, once again we hit the road to find work.
turc | Engleză |
---|---|
küçük | small |
çalışmak | work |
TR İşveren bize hak ettiğimiz ücretin çok küçük bir kısmını verince, yaşamak ve çalışmak için bir kez daha yollara düştük.
EN When the employer gave us only a small portion of the salary we had earned, once again we hit the road to find work.
turc | Engleză |
---|---|
küçük | small |
çalışmak | work |
TR Kamu ve özel sektörden 3.500’ün üzerinde işveren 13,4 milyon çalışanıyla iş yerinde fırsat eşitliğini hayata geçirmek için “Çeşitlilik Paktı” birliğinde bir araya geldi.
EN More than 3,500 public and private employers with a total of 13.4 million employees have signed up to the “Diversity Charta” to achieve equal workplace opportunities.
turc | Engleză |
---|---|
kamu | public |
özel | private |
milyon | million |
fırsat | opportunities |
TR Kuzey Ren-Vestfalya’nın Essen kenti yerel şirketlere “bisiklet dostu işveren” sertifikası almak için sunduğu destekle yarışma jürisinin beğenisini kazandı
EN Essen in North Rhine-Westphalia won over the judges because it supported local businesses in developing a seal for Bicycle-Friendly Employers
turc | Engleză |
---|---|
kuzey | north |
yerel | local |
dostu | friendly |
kazandı | won |
TR Baden-Württemberg eyaletinde bir startup olan Talentcube başvuru sürecini internette bir videoyla desteklemeyi amaçlıyor. Bu sayede işveren olabildiğince kısa yoldan aday hakkında bireysel izlenimini ediniyor.
EN The start-up Talentcube in Baden-Württemberg wants to optimize the application process on the internet with short videos. The idea is that this will give the employer as spontaneous and personal as possible impression of the applicant.
turc | Engleză |
---|---|
olan | is |
başvuru | application |
sürecini | process |
internette | on the internet |
bu | this |
olabildiğince | as possible |
kısa | short |
TR Bu süreç içinde işveren ve sendika temsilcileri, tarafsız bir ara bulucunun yönetiminde masaya otururlar
EN This involves the employer and the unions sitting down together at the table in a meeting chaired by a neutral mediator
turc | Engleză |
---|---|
bu | this |
TR İşveren markanıza yönelik farkındalığı ölçün ve daha gelişmiş bir deneyim için işe alım memnuniyeti anketlerini kullanın.
EN Measure awareness of your employer brand and use recruiting satisfaction surveys to improve the experience.
TR İşveren markanıza yönelik farkındalığı ölçün ve daha gelişmiş bir deneyim için işe alım memnuniyeti anketlerini kullanın.
EN Measure awareness of your employer brand and use recruiting satisfaction surveys to improve the experience.
TR İşveren markanıza yönelik farkındalığı ölçün ve daha gelişmiş bir deneyim için işe alım memnuniyeti anketlerini kullanın.
EN Measure awareness of your employer brand and use recruiting satisfaction surveys to improve the experience.
TR İşveren markanıza yönelik farkındalığı ölçün ve daha gelişmiş bir deneyim için işe alım memnuniyeti anketlerini kullanın.
EN Measure awareness of your employer brand and use recruiting satisfaction surveys to improve the experience.
TR İşveren markanıza yönelik farkındalığı ölçün ve daha gelişmiş bir deneyim için işe alım memnuniyeti anketlerini kullanın.
EN Measure awareness of your employer brand and use recruiting satisfaction surveys to improve the experience.
TR İşveren markanıza yönelik farkındalığı ölçün ve daha gelişmiş bir deneyim için işe alım memnuniyeti anketlerini kullanın.
EN Measure awareness of your employer brand and use recruiting satisfaction surveys to improve the experience.
TR İşveren markanıza yönelik farkındalığı ölçün ve daha gelişmiş bir deneyim için işe alım memnuniyeti anketlerini kullanın.
EN Measure awareness of your employer brand and use recruiting satisfaction surveys to improve the experience.
TR İşveren markanıza yönelik farkındalığı ölçün ve daha gelişmiş bir deneyim için işe alım memnuniyeti anketlerini kullanın.
EN Measure awareness of your employer brand and use recruiting satisfaction surveys to improve the experience.
Se afișează 50 din 50 traduceri