TR EV Kod İmzalama Sertifikaları, Windows 10'u (Build 1607 ve üstü) hedefleyen tüm çekirdek modu sürücülerinin imzalanması gereken Windows Donanım Geliştirici Merkezi Kontrol Paneli Portalı'na erişmek için de gereklidir.
"hedefleyen tüm çekirdek" în turc poate fi tradus în următoarele Engleză cuvinte/expresii:
TR EV Kod İmzalama Sertifikaları, Windows 10'u (Build 1607 ve üstü) hedefleyen tüm çekirdek modu sürücülerinin imzalanması gereken Windows Donanım Geliştirici Merkezi Kontrol Paneli Portalı'na erişmek için de gereklidir.
EN EV Code Signing Certificates are also required to access the Windows Hardware Developer Center Control Panel Portal, where all kernel mode drivers targeting Windows 10 (Build 1607 and above) must be signed.
turc | Engleză |
---|---|
ev | are |
kod | code |
sertifikaları | certificates |
windows | windows |
tüm | all |
modu | mode |
donanım | hardware |
geliştirici | developer |
merkezi | center |
kontrol | control |
paneli | panel |
portalı | portal |
de | also |
TR EV Kod İmzalama Sertifikaları, Windows 10'u (Build 1607 ve üstü) hedefleyen tüm çekirdek modu sürücülerinin imzalanması gereken Windows Donanım Geliştirici Merkezi Kontrol Paneli Portalı'na erişmek için de gereklidir.
EN EV Code Signing Certificates are also required to access the Windows Hardware Developer Center Control Panel Portal, where all kernel mode drivers targeting Windows 10 (Build 1607 and above) must be signed.
turc | Engleză |
---|---|
ev | are |
kod | code |
sertifikaları | certificates |
windows | windows |
tüm | all |
modu | mode |
donanım | hardware |
geliştirici | developer |
merkezi | center |
kontrol | control |
paneli | panel |
portalı | portal |
de | also |
TR ''Semrush'ın çekirdek fonksiyonu olmamasına rağmen, sosyal medya paylaşım aracını gerçekten beğendim- Bu aracı denerdim.''
EN “Although it’s not a core function of Semrush I really like their social media posting tool - I would give that a try.”
turc | Engleză |
---|---|
semrush | semrush |
çekirdek | core |
fonksiyonu | function |
rağmen | although |
gerçekten | really |
aracı | tool |
ın | of |
TR Doğru seçilmiş semantik çekirdek, ilgili sorgular için arama motorlarında yükselmenize yardımcı olacaktır
EN The properly selected semantic core will help you to promote in search engines for relevant queries
turc | Engleză |
---|---|
çekirdek | core |
ilgili | relevant |
arama | search |
olacaktır | will |
motorları | engines |
TR Ontology çekirdek ekibi blockchain teknolojisi, merkeziyetsiz uygulama geliştirme, ürün yönetimi ve iş geliştirmesi alanında uzmanlar ve küresel finans kurumlarından profesyoneller barındırır.
EN Ontology's core team is composed of experts in blockchain technology, distributed application development, product management and business development, as well as experts from global financial institutions.
turc | Engleză |
---|---|
çekirdek | core |
ekibi | team |
blockchain | blockchain |
teknolojisi | technology |
uygulama | application |
geliştirme | development |
ürün | product |
yönetimi | management |
ve | and |
uzmanlar | experts |
küresel | global |
finans | financial |
TR Protokollerini daha yüksek CPU performansı ve güvenliği ile çalıştırmak için yalın, göreve özgü bir çekirdek geliştiriyorlar
EN They are developing a lean, mission-specific kernel to run their protocol with increased CPU performance and security
turc | Engleză |
---|---|
cpu | cpu |
performansı | performance |
güvenliği | security |
TR GNU/Linux bir şirketin ürünü değildir, ancak bir dizi şirket ve insan grubu buna katkıda bulunur. Aslında, GNU/Linux sistemi birçok farklı ürüne ayrılan çekirdek bir bileşendir. Bunlara dağıtım denir.
EN GNU/Linux is not one company's product, but a number of companies and groups of people contribute to it. In fact, the GNU/Linux system is a core component, which is branched off into many different products. They are called distributions.
turc | Engleză |
---|---|
linux | linux |
insan | people |
sistemi | system |
çekirdek | core |
denir | called |
TR Yüksek Verimlilik Çekirdek İşlere Odaklanılmasına Yardımcı Olur
EN Improved Efficiency Allows for Focus on Core Business
turc | Engleză |
---|---|
verimlilik | efficiency |
TR Sunduğu kullanımı kolay, basit ayarlanabilir merkezcil çözümleriyle VyprVPN İş Bulutu, Wunder'in çekirdek işlerine konsantre olmasını sağladı
EN By offering an easy-to-use and centralized solution with simple configuration, VyprVPN for Business Cloud allows Wunder to concentrate on their core business
turc | Engleză |
---|---|
kullanımı | use |
vyprvpn | vyprvpn |
bulutu | cloud |
çekirdek | core |
in | and |
TR Protokollerini daha yüksek CPU performansı ve güvenliği ile çalıştırmak için yalın, göreve özgü bir çekirdek geliştiriyorlar
EN They are developing a lean, mission-specific kernel to run their protocol with increased CPU performance and security
turc | Engleză |
---|---|
cpu | cpu |
performansı | performance |
güvenliği | security |
TR ''Semrush'ın çekirdek fonksiyonu olmamasına rağmen, sosyal medya paylaşım aracını gerçekten beğendim- Bu aracı denerdim.''
EN “Although it’s not a core function of Semrush I really like their social media posting tool - I would give that a try.”
turc | Engleză |
---|---|
semrush | semrush |
çekirdek | core |
fonksiyonu | function |
rağmen | although |
gerçekten | really |
aracı | tool |
ın | of |
TR ''Semrush'ın çekirdek fonksiyonu olmamasına rağmen, sosyal medya paylaşım aracını gerçekten beğendim- Bu aracı denerdim.''
EN “Although it’s not a core function of Semrush I really like their social media posting tool - I would give that a try.”
turc | Engleză |
---|---|
semrush | semrush |
çekirdek | core |
fonksiyonu | function |
rağmen | although |
gerçekten | really |
aracı | tool |
ın | of |
TR ''Semrush'ın çekirdek fonksiyonu olmamasına rağmen, sosyal medya paylaşım aracını gerçekten beğendim- Bu aracı denerdim.''
EN “Although it’s not a core function of Semrush I really like their social media posting tool - I would give that a try.”
turc | Engleză |
---|---|
semrush | semrush |
çekirdek | core |
fonksiyonu | function |
rağmen | although |
gerçekten | really |
aracı | tool |
ın | of |
TR işlevini kullanabilmek için, PHP'nin MySQLi desteği ile derlenmiş olması gerekmektedir. Bunların yanında, bütün PHP sürümlerine eklenen dizge ve değişken işlevleri gibi birçok çekirdek işlev de mevcuttur.
EN , PHP must be compiled with MySQLi support. There are many core functions that are included in every version of PHP, such as the string and variable functions. A call to
turc | Engleză |
---|---|
php | php |
desteği | support |
gerekmektedir | must |
dizge | string |
değişken | variable |
birçok | many |
çekirdek | core |
TR ''Semrush'ın çekirdek fonksiyonu olmamasına rağmen, sosyal medya paylaşım aracını gerçekten beğendim- Bu aracı denerdim.''
EN “Although it’s not a core function of Semrush I really like their social media posting tool - I would give that a try.”
turc | Engleză |
---|---|
semrush | semrush |
çekirdek | core |
fonksiyonu | function |
rağmen | although |
gerçekten | really |
aracı | tool |
ın | of |
TR ''Semrush'ın çekirdek fonksiyonu olmamasına rağmen, sosyal medya paylaşım aracını gerçekten beğendim- Bu aracı denerdim.''
EN “Although it’s not a core function of Semrush I really like their social media posting tool - I would give that a try.”
turc | Engleză |
---|---|
semrush | semrush |
çekirdek | core |
fonksiyonu | function |
rağmen | although |
gerçekten | really |
aracı | tool |
ın | of |
TR Kalıp içindeki polimerin köpürmesini tetiklemek için fiziksel üfleme ajanı, kimyasal üfleme ajanı (CBA) veya çekirdek malzeme sürecinin kullanımı.
EN Use of physical blowing agent, chemical blowing agent (CBA) or mould core-back process to trigger foaming of polymer inside the mould.
turc | Engleză |
---|---|
içindeki | inside |
fiziksel | physical |
kimyasal | chemical |
veya | or |
çekirdek | core |
TR SEO görünürlüğü konsepti neredeyse her zaman bir çekirdek Google algoritması güncellemesine atfedilir
EN The concept of SEO visibility is almost always attributed to a core Google algorithm update
turc | Engleză |
---|---|
seo | seo |
görünürlüğü | visibility |
konsepti | concept |
neredeyse | almost |
çekirdek | core |
TR SEO görünürlüğü konsepti neredeyse her zaman bir çekirdek Google algoritması güncellemesine atfedilir. Bu durumda sosyal ağlar çoğu zaman neredeyse tamamen belirlenemez şekilde kaosa sürüklenirken SEO ?
EN Google search operators also referred to as commands, are there to make our experience with the search engine more effective. With so many results on ?
TR Kalıp içindeki polimerin köpürmesini tetiklemek için fiziksel üfleme ajanı, kimyasal üfleme ajanı (CBA) veya çekirdek malzeme sürecinin kullanımı.
EN Use of physical blowing agent, chemical blowing agent (CBA) or mould core-back process to trigger foaming of polymer inside the mould.
turc | Engleză |
---|---|
içindeki | inside |
fiziksel | physical |
kimyasal | chemical |
veya | or |
çekirdek | core |
TR Kalıp içindeki polimerin köpürmesini tetiklemek için fiziksel üfleme ajanı, kimyasal üfleme ajanı (CBA) veya çekirdek malzeme sürecinin kullanımı.
EN Use of physical blowing agent, chemical blowing agent (CBA) or mould core-back process to trigger foaming of polymer inside the mould.
turc | Engleză |
---|---|
içindeki | inside |
fiziksel | physical |
kimyasal | chemical |
veya | or |
çekirdek | core |
TR Kalıp içindeki polimerin köpürmesini tetiklemek için fiziksel üfleme ajanı, kimyasal üfleme ajanı (CBA) veya çekirdek malzeme sürecinin kullanımı.
EN Use of physical blowing agent, chemical blowing agent (CBA) or mould core-back process to trigger foaming of polymer inside the mould.
turc | Engleză |
---|---|
içindeki | inside |
fiziksel | physical |
kimyasal | chemical |
veya | or |
çekirdek | core |
TR Kalıp içindeki polimerin köpürmesini tetiklemek için fiziksel üfleme ajanı, kimyasal üfleme ajanı (CBA) veya çekirdek malzeme sürecinin kullanımı.
EN Use of physical blowing agent, chemical blowing agent (CBA) or mould core-back process to trigger foaming of polymer inside the mould.
turc | Engleză |
---|---|
içindeki | inside |
fiziksel | physical |
kimyasal | chemical |
veya | or |
çekirdek | core |
TR Herhangi bir yeni algoritma, öntanımlı duruma gelmeden önce PHP'nin en az 1 tam sürümü için çekirdek kodda olmalıdır
EN Any new algorithm must be in core for at least 1 full release of PHP prior to becoming default
turc | Engleză |
---|---|
yeni | new |
algoritma | algorithm |
öntanımlı | default |
php | php |
tam | full |
çekirdek | core |
en az | least |
TR Ryzen 7 4800H ve Core i7-1165G7 nicel parametreleri: çekirdek ve iş parçacığı sayısı, frekans hızları, üretim süreci, önbellek boyutu ve çarpan kilit durumu
EN Ryzen 7 4800H and Core i7-1165G7 basic parameters such as number of cores, number of threads, base frequency and turbo boost clock, lithography, cache size and multiplier lock state
turc | Engleză |
---|---|
ve | and |
sayısı | number |
boyutu | size |
kilit | lock |
durumu | state |
TR Core i9-10980HK ve Ryzen 9 5900HX nicel parametreleri: çekirdek ve iş parçacığı sayısı, frekans hızları, üretim süreci, önbellek boyutu ve çarpan kilit durumu
EN Core i9-10980HK and Ryzen 9 5900HX basic parameters such as number of cores, number of threads, base frequency and turbo boost clock, lithography, cache size and multiplier lock state
turc | Engleză |
---|---|
ve | and |
sayısı | number |
boyutu | size |
kilit | lock |
durumu | state |
TR Eklentinin çekirdek mekaniğini sınıf tabanlı bir sistemle yeniden yazdı.
EN Rewrote the core mechanics of the plugin to a class based system.
TR Eklentinin çekirdek mekaniğini sınıf tabanlı bir sistemle yeniden yazdı.
EN Rewrote the core mechanics of the plugin to a class based system.
TR Solana çekirdek ekibini, ödülleri toplarken topluluk ve pazarlama girişimleri aracılığıyla destekleyin.
EN Support the Solana core team through community and marketing initiatives while accumulating rewards.
TR Hız Sınırlama, hizmet reddi saldırılarına, kaba kuvvet saldırısıyla parola denemelerine ve uygulama katmanını hedefleyen diğer kötü niyetli davranışlarına karşı koruma sağlar.
EN Rate Limiting protects against denial-of-service attacks, brute-force password attempts, and other types of abusive behavior targeting the application layer.
turc | Engleză |
---|---|
parola | password |
ve | and |
diğer | other |
TR Ordu Valiliği ile yaptığımız işbirliği ile çocukların fındık bahçelerinden uzak tutulmasını hedefleyen ve çocuk işçiliği ile mücadelemizin temellerini oluşturan projemize başladık.
EN We initiated a project together with The Governership of Ordu. The project aimed to keep children away from hazelnut groves, laying the foundation of our Child Labour Program.
turc | Engleză |
---|---|
uzak | away |
TR Eğer büyümeyi hedefleyen küçük bir işletmeyseniz, markanızın güvenilirliğini artırmak çok önemlidir
EN If you are a small business trying to scale up, boosting your brand’s credibility is essential
turc | Engleză |
---|---|
eğer | if |
küçük | small |
markanızın | your brand |
TR Yüksek kalitede video üretmeyi hedefleyen herkese bu platformu öneriyorum.
EN I strongly recommend this platform to anyone aiming to achieve top quality video production with ease at a reasonable cost.
turc | Engleză |
---|---|
yüksek | top |
kalitede | quality |
video | video |
herkese | anyone |
bu | this |
platformu | platform |
TR VeChain, Ethereum gibi ikinci nesil blockchainleri geliştirmeyi hedefleyen bir blockchaindir
EN VeChain is a blockchain that aims to improve on second-generation blockchains like Ethereum
turc | Engleză |
---|---|
ethereum | ethereum |
ikinci | second |
nesil | generation |
TR Ripple, finansal kurumlar ve bankalardan oluşan küresel bir ağ yaratmayı hedefleyen özel bir şirkettir
EN Ripple is a privately held company that aims to create and enable a global network of financial institutions and banks
turc | Engleză |
---|---|
ripple | ripple |
finansal | financial |
kurumlar | institutions |
küresel | global |
TR Binance Chain, aktif kripto işlemlerini hedefleyen yüksek verim sunarken, programlanabilirlik bölümü yoktur
EN While Binance Chain offers a high-throughput targeting active crypto trades, it lacks in the programmability department
turc | Engleză |
---|---|
binance | binance |
aktif | active |
kripto | crypto |
yüksek | high |
bölümü | department |
TR Hız Sınırlama, hizmet reddi saldırılarına, deneme yanılma saldırısıyla parola denemelerine ve uygulama katmanını hedefleyen diğer kötü niyetli davranışlara karşı koruma sağlar.
EN Rate Limiting protects against denial-of-service attacks, brute-force password attempts, and other types of abusive behavior targeting the application layer.
turc | Engleză |
---|---|
parola | password |
ve | and |
diğer | other |
TR Bu gibi durumlarda arm64'ü hedefleyen kitaplıkları tedarik etmeniz gerekir
EN In those cases, you would need to provide the libraries targeted to arm64
turc | Engleză |
---|---|
gibi | to |
durumlarda | cases |
TR Ordu Valiliği ile yaptığımız işbirliği ile çocukların fındık bahçelerinden uzak tutulmasını hedefleyen ve çocuk işçiliği ile mücadelemizin temellerini oluşturan projemize başladık.
EN We initiated a project together with The Governership of Ordu. The project aimed to keep children away from hazelnut groves, laying the foundation of our Child Labour Program.
turc | Engleză |
---|---|
uzak | away |
TR Yeni kurulmuş, ilerlemeyi hedefleyen, markalaşmak isteyen ve akıllı bir teknoloji şirketi iseniz, .io tam size göre bir alan adı
EN If you are a newly established, aiming to progress, branding and smart technology company .io is the exact domain for you
turc | Engleză |
---|---|
kurulmuş | established |
akıllı | smart |
teknoloji | technology |
şirketi | company |
iseniz | if you are |
tam | exact |
size | you |
TR Yerel İtalyan pazarını hedefleyen yerel ve uluslararası şirketlerin gelirlerini en üst düzeye çıkarma fırsatı tanıyan .it alan adı, şirketlere yerel müşterilere olan bağlılığı gösteren profesyonel bir imaj verir
EN The .it domain name, which gives the opportunity to maximize the income of local and international companies targeting the local Italian market, gives companies a professional image that shows their loyalty to local customers
turc | Engleză |
---|---|
şirketlerin | companies |
fırsatı | opportunity |
it | it |
adı | name |
müşterilere | customers |
profesyonel | professional |
verir | gives |
TR Yerel Kazakistan pazarını hedefleyen şirketler, gelirlerini en üst düzeye çıkarabilir, ürün ve hizmetleri hakkında yerel bilgiler sağlayabilirler
EN Companies targeting the local Kazakhstan market can maximize their revenues and provide local information about their products and services
turc | Engleză |
---|---|
yerel | local |
şirketler | companies |
ürün | products |
ve | and |
hizmetleri | services |
hakkında | about |
bilgiler | information |
TR Ya da Alplerden esinlenen ve zihni, bedeni ve ruhu canlandırmayı hedefleyen tedaviyi, Pürovel Spa & Sport'da uygulayın
EN Or an Alpine-inspired treatment to energise mind, body and soul at Pürovel Spa & Sport
turc | Engleză |
---|---|
spa | spa |
TR Öncelikli olarak mülteci aileler ve çocuklarına hitap etmeyi hedefleyen merkezin programında, acil ihtiyaçlara cevap verme, psikososyal destek sağlama, belli başlı kurs ve eğitimler yer alıyor
EN The center’s program, which aims to target primarily refugee families and children, is comprised of emergency needs response and psychosocial support activities as well as a variety of workshops and trainings
turc | Engleză |
---|---|
mülteci | refugee |
aileler | families |
cevap | response |
destek | support |
TR Öncelikli olarak mülteci aileler ve çocuklarına hitap etmeyi hedefleyen merkezin programında, acil ihtiyaçlara cevap verme, psikososyal destek sağlama, belli başlı kurs ve eğitimler yer alıyor
EN The center’s program, which aims to target primarily refugee families and children, is comprised of emergency needs response and psychosocial support activities as well as a variety of workshops and trainings
turc | Engleză |
---|---|
mülteci | refugee |
aileler | families |
cevap | response |
destek | support |
TR Ripple, finansal kurumlar ve bankalardan oluşan küresel bir ağ yaratmayı hedefleyen özel bir şirkettir
EN Ripple is a privately held company that aims to create and enable a global network of financial institutions and banks
turc | Engleză |
---|---|
ripple | ripple |
finansal | financial |
kurumlar | institutions |
küresel | global |
TR Binance Chain, aktif kripto işlemlerini hedefleyen yüksek verim sunarken, programlanabilirlik bölümü yoktur
EN While Binance Chain offers a high-throughput targeting active crypto trades, it lacks in the programmability department
turc | Engleză |
---|---|
binance | binance |
aktif | active |
kripto | crypto |
yüksek | high |
bölümü | department |
TR Ordu Valiliği ile yaptığımız işbirliği ile çocukların fındık bahçelerinden uzak tutulmasını hedefleyen ve çocuk işçiliği ile mücadelemizin temellerini oluşturan projemize başladık.
EN We initiated a project together with The Governership of Ordu. The project aimed to keep children away from hazelnut groves, laying the foundation of our Child Labour Program.
turc | Engleză |
---|---|
uzak | away |
TR Ordu Valiliği ile yaptığımız işbirliği ile çocukların fındık bahçelerinden uzak tutulmasını hedefleyen ve çocuk işçiliği ile mücadelemizin temellerini oluşturan projemize başladık.
EN We initiated a project together with The Governership of Ordu. The project aimed to keep children away from hazelnut groves, laying the foundation of our Child Labour Program.
turc | Engleză |
---|---|
uzak | away |
TR Bu gibi durumlarda arm64'ü hedefleyen kitaplıkları tedarik etmeniz gerekir
EN In those cases, you would need to provide the libraries targeted to arm64
turc | Engleză |
---|---|
gibi | to |
durumlarda | cases |
Se afișează 50 din 50 traduceri