EN Your online world needn’t be a place of wall-to-wall adverts and shadowy trackers
EN Your online world needn’t be a place of wall-to-wall adverts and shadowy trackers
TR Çevrimiçi dünyanız, her yerde karşınıza çıkan reklamlar ve gizli takip edicilerle dolu bir yer olmak zorunda değil
Engleză | turc |
---|---|
place | yerde |
a | bir |
and | ve |
to | her |
EN Long after the fall of the Berlin Wall and the reunification of Germany, there was talk of a “wall in the mind”
TR Berlin Duvarı’nın yıkılması ve Almanya’nın yeniden birleşmesi üzeriden zaman geçmiş olmasına rağmen uzun bir süre “zihinlerdeki bir duvar”dan söz edildi
EN Your online world needn’t be a place of wall-to-wall adverts and shadowy trackers
TR Çevrimiçi dünyanız, her yerde karşınıza çıkan reklamlar ve gizli takip edicilerle dolu bir yer olmak zorunda değil
Engleză | turc |
---|---|
place | yerde |
a | bir |
and | ve |
to | her |
EN • One connector mounts to rack while other installed on blade
TR • Bir konnektör rafa monte edilirken, diğeri bıçağa takılır
EN Mounts easily and keeps your desk clean
TR Kolaya montajlanır ve masanızın düzenli kalmasını sağlar
Engleză | turc |
---|---|
and | ve |
EN Youthful chunky swarthy legal age teenager mounts sextoy during the time that watching sadomasochism porn
TR Kattriels saksocu fuckfest ücretsiz bölüm
EN We offer a choice of power supplies, battery packs, capacitors, USB adapters, mounts and holsters to fit every industrial machine vision and fixed scanning need
TR Her endüstriyel Machine Vision ve sabit barkod okuma ihtiyacına uygun güç kaynakları, pil grupları, kapasitörler, USB adaptörleri, montaj aparatları ve kılıflarından oluşan seçenekler sunuyoruz
Engleză | turc |
---|---|
battery | pil |
usb | usb |
and | ve |
fit | uygun |
industrial | endüstriyel |
fixed | sabit |
scanning | okuma |
need | ihtiyacı |
machine | machine |
power | güç |
to | her |
we offer | sunuyoruz |
EN We design tailor-made gun mounts that meet the operational needs of end users, and that are compatible with the host platform.
TR Son kullanıcının operasyon ihtiyaçlarını karşılayan, platformla uyumlu, göreve özel (tailor-made) silah mesnetleri tasarlıyoruz.
Engleză | turc |
---|---|
gun | silah |
end | son |
users | kullanıcı |
needs | ihtiyaçlarını |
compatible | uyumlu |
and | özel |
EN For surface platforms, we meet special needs that conventional gun mounts at the lower level, and remote-controlled gun turrets at the higher level cannot meet, through innovative solutions
TR Suüstü platformları için, alt seviyede konvansiyonel silah mesnetlerinin; üst seviyede ise uzaktan komutalı silah kulelerinin karşılayamadığı özel ihtiyaçları, yenilikçi çözümlerle karşılıyoruz
Engleză | turc |
---|---|
platforms | platformlar |
gun | silah |
level | seviyede |
innovative | yenilikçi |
remote | uzaktan |
solutions | çözümlerle |
needs | ihtiyaçları |
for | için |
and | özel |
the | ise |
EN Included mounts and clean cabling help ensure a tidy and professional setup.
TR Cihazla birlikte verilen bağlantı aparatları ve kablolar, düzenli ve profesyonel bir kurulum sağlamaya yardımcı olur.
Engleză | turc |
---|---|
professional | profesyonel |
setup | kurulum |
and | ve |
help | yardımcı |
EN Director J.P. Klautz at his desk, with on the wall a portrait of his mentor Herman Robbers
TR Yönetici J.P. Klautz masasında, duvarda akıl hocası Herman Robbers'in bir portresiyle birlikte
Engleză | turc |
---|---|
at | nda |
a | bir |
with | birlikte |
EN It is assumed that the construction of the wall was started because of the Gothic invasion in 260 years
TR Duvarların inşaatına 260 yılında Gothic istilasından dolayı başlandığı sanılıyor, fakat bugüne kadar gelen duvarları 4
Engleză | turc |
---|---|
construction | inşaat |
of | in |
EN There is no this kind of work, but it could be a wall between around agora and the theater
TR Daha öncelere ait bunun gibi bir eser yok, fakat çevresinde agora ve tiyatrolar arasındaki bir duvar olabilir
Engleză | turc |
---|---|
wall | duvar |
around | çevresinde |
and | ve |
be | olabilir |
a | bir |
between | arasındaki |
the | gibi |
there | daha |
no | yok |
but | fakat |
EN The Berlin Wall and East Side Gallery
TR Berlin Duvar? ve East Side Gallery
Engleză | turc |
---|---|
berlin | berlin |
wall | duvar |
and | ve |
EN Specially designed dual GPU and PSU layouts, plus a 3-way stand placement (wall mountable, horizontal laying and vertical standing) allow users to position the chassis any orientation – and appreciate your artwork status worthy build
TR Özel olarak tasarlanmış çift GPU ve PSU düzenleri ve ayrıca 3 yönlü bir stand yerleşimi (duvara monte edilebilir, yatay ve dikey yerleştirilebilir), kasayı istediğiniz yöne konumlandırmanızı - ve sanat eserinizi sergilemenizi sağlar
Engleză | turc |
---|---|
designed | tasarlanmış |
dual | çift |
gpu | gpu |
horizontal | yatay |
vertical | dikey |
allow | sağlar |
and | ve |
to | ayrıca |
a | bir |
EN The Core P3 is designed for use in three different ways: Wall-mount, vertical, and horizontal placement
TR Core P3 üç farklı şekilde kullanılmak üzere tasarlanmıştır: Duvara montaj, dikey ve yatay yerleştirme
Engleză | turc |
---|---|
use | kullan |
vertical | dikey |
horizontal | yatay |
placement | yerleştirme |
core | core |
different | farklı |
and | ve |
the | şekilde |
designed | tasarlanmış |
EN Users can hang it on the wall as decoration, take it to wherever they want and display the nice builds vertically or horizontally.
TR Kullanıcılar, kasayı dekorasyon amaçlı olarak duvara asabilir, istedikleri yere götürebilir ve kasalarını dikey veya yatay olarak sergileyebilir.
Engleză | turc |
---|---|
they want | istedikleri |
and | ve |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN It’s an optional feature that wall-mounting parts are not included. See the picture on the left-hand side or download the Core P3 manual under “Support”.
TR Bu isteğe bağlı bir özelliktir, duvara montaj parçaları pakete dahil değildir. Soldaki resme bakın veya “Destek” altında Core P3 kılavuzunu indirin.
EN Kid's Wall and Frame Mockup Pack
TR Çocuk Duvarı ve Çerçevesi Mockup Paketi
Engleză | turc |
---|---|
wall | duvar |
and | ve |
pack | paketi |
mockup | mockup |
EN Rectangular and Square Frames on the Wall
TR Duvarda Dikdörtgen ve Kare Çerçeveler
Engleză | turc |
---|---|
and | ve |
square | kare |
EN Build designs faster Reduce wall-clock time for Computational Fluid Dynamics (CFD) simulations
TR Tasarımları daha hızlı oluşturun Hesaplamalı Akışkanlar Dinamiği (CFD) simülasyonları için gereken saat cinsinden zamanı azaltın
Engleză | turc |
---|---|
cfd | cfd |
faster | hızlı |
time | zaman |
clock | saat |
build | oluşturun |
for | için |
designs | tasarımları |
EN Berlin's division until the fall of the Wall in 1989 doubled many things — a real added value for Berlin visitors today.
TR Esin veren Avrupa: Çok çeşitli yeteneklerin karışımı kıtayı böylesine yaratıcı kılıyor.
Engleză | turc |
---|---|
many | çeşitli |
EN Hawt yellow wall masquerade with vanessa cage
TR Bacaklar arasında sıcak aşçı mastürbasyon ve hawt cesaret karnına akış - gerçek pov profesyonel olmayan
Engleză | turc |
---|---|
with | olmayan |
EN The USB beacon is ideal wherever you have the option to provide power via a USB port or a standard AC plug (requires a USB adaptor), such as a retail kiosk, computer, or USB wall socket — there is no battery to monitor or replace.
TR Bu USB parıldak, perakende kiosku gibi USB portu ya da standart bir AC fişi (USB adaptörü gerektirir) aracılığıyla güç sağlama seçeneğine sahip olduğunuz yerlerde idealdir; pilleri izlemek ya da değiştirmek gerekmez.
Engleză | turc |
---|---|
usb | usb |
retail | perakende |
standard | standart |
requires | gerektirir |
power | güç |
ideal | idealdir |
a | bir |
monitor | izlemek |
EN 5V dc USB cable and power adaptor connected to a standard A/C wall outlet (use only Zebra-qualified USB cable and adaptors, sold separately)
TR 5V dc USB kablosu ve standart A/C duvar prizine bağlı güç adaptörü (sadece Zebra onaylı USB kablosu ve adaptörleri ile kullanın, ayrı satılmaktadır)
Engleză | turc |
---|---|
dc | dc |
cable | kablosu |
standard | standart |
c | c |
wall | duvar |
connected | bağlı |
power | güç |
zebra | zebra |
separately | ayrı |
use | kullanın |
usb | usb |
and | ve |
to | ile |
EN Wall-mounted, long-range temperature and humidity monitoring device designed for large production and storage facilities.
TR Büyük üretim tesisleri ve depolar için tasarlanan duvara monte, uzun menzilli sıcaklık ve nem izleme cihazı.
Engleză | turc |
---|---|
temperature | sıcaklık |
monitoring | izleme |
large | büyük |
production | üretim |
long | uzun |
and | ve |
device | cihaz |
designed | için |
EN And with flexible options that enable you to install this sensor on a wall or suspend it from the ceiling, it’s easy to deploy the Transition Point SmartLens in virtually any retail environment.
TR Ve bu sensörü bir duvara monte etmek veya tavandan asmak için esnek seçeneklerle, Geçiş Noktası SmartLens’i neredeyse tüm perakende ortamlarında kullanmak kolaydır.
Engleză | turc |
---|---|
flexible | esnek |
easy | kolaydır |
virtually | neredeyse |
retail | perakende |
sensor | sensörü |
transition | geçiş |
point | noktası |
this | bu |
and | ve |
or | veya |
a | bir |
EN It is assumed that the construction of the wall was started because of the Gothic invasion in 260 years
TR Duvarların inşaatına 260 yılında Gothic istilasından dolayı başlandığı sanılıyor, fakat bugüne kadar gelen duvarları 4
Engleză | turc |
---|---|
construction | inşaat |
of | in |
EN There is no this kind of work, but it could be a wall between around agora and the theater
TR Daha öncelere ait bunun gibi bir eser yok, fakat çevresinde agora ve tiyatrolar arasındaki bir duvar olabilir
Engleză | turc |
---|---|
wall | duvar |
around | çevresinde |
and | ve |
be | olabilir |
a | bir |
between | arasındaki |
the | gibi |
there | daha |
no | yok |
but | fakat |
EN The Berlin Wall and East Side Gallery
TR Berlin Duvar? ve East Side Gallery
Engleză | turc |
---|---|
berlin | berlin |
wall | duvar |
and | ve |
EN Build designs faster Reduce wall-clock time for Computational Fluid Dynamics (CFD) simulations
TR Tasarımları daha hızlı oluşturun Hesaplamalı Akışkanlar Dinamiği (CFD) simülasyonları için gereken saat cinsinden zamanı azaltın
Engleză | turc |
---|---|
cfd | cfd |
faster | hızlı |
time | zaman |
clock | saat |
build | oluşturun |
for | için |
designs | tasarımları |
EN The USB beacon is ideal wherever you have the option to provide power via a USB port or a standard AC plug (requires a USB adaptor), such as a retail kiosk, computer, or USB wall socket — there is no battery to monitor or replace.
TR Bu USB parıldak, perakende kiosku gibi USB portu ya da standart bir AC fişi (USB adaptörü gerektirir) aracılığıyla güç sağlama seçeneğine sahip olduğunuz yerlerde idealdir; pilleri izlemek ya da değiştirmek gerekmez.
Engleză | turc |
---|---|
usb | usb |
retail | perakende |
standard | standart |
requires | gerektirir |
power | güç |
ideal | idealdir |
a | bir |
monitor | izlemek |
EN 5V dc USB cable and power adaptor connected to a standard A/C wall outlet (use only Zebra-qualified USB cable and adaptors, sold separately)
TR 5V dc USB kablosu ve standart A/C duvar prizine bağlı güç adaptörü (sadece Zebra onaylı USB kablosu ve adaptörleri ile kullanın, ayrı satılmaktadır)
Engleză | turc |
---|---|
dc | dc |
cable | kablosu |
standard | standart |
c | c |
wall | duvar |
connected | bağlı |
power | güç |
zebra | zebra |
separately | ayrı |
use | kullanın |
usb | usb |
and | ve |
to | ile |
EN Berlin's division until the fall of the Wall in 1989 doubled many things — a real added value for Berlin visitors today.
TR Esin veren Avrupa: Çok çeşitli yeteneklerin karışımı kıtayı böylesine yaratıcı kılıyor.
Engleză | turc |
---|---|
many | çeşitli |
EN The mother of the main character Alexander “misses” the fall of the Berlin Wall because she is in a coma
TR Filmin ana karakteri Alexander’ın annesi Duvar yıkıldığında komada olduğundan bu önemli olayı kaçırmıştır
Engleză | turc |
---|---|
wall | duvar |
main | ana |
EN Three young Russians of Jewish descent come to the West after the fall of the Berlin Wall – and get into all kinds of scrapes! The film is based on the autobiographical novel of the same name by Wladimir Kaminer.
TR Yahudi üç genç Rus, Duvar’ın yıkılmasının ardından Batı’ya gelir – ve eğlence başlar! Film, Wladimir Kaminer’in aynı adlı otobiyografik romanına dayanıyor.
EN The fall of the Berlin Wall is not really of any particular relevance to his life
TR Duvar’ın yıkılışının burada büyük bir etkisi olmaz
Engleză | turc |
---|---|
wall | duvar |
the | burada |
EN And finally, the winner of the Nobel Prize in Literature: Günther Grass writes about the fall of the Wall, reunification and German history.
TR Ve son olarak da Nobel Edebiyat Ödüllü bir yazarın kitabı: Günter Grass, bu romanında Duvar’ın yıkılışı, iki Almanya’nın yeniden birleşmesi ve Alman tarihi üzerine yazıyor.
Engleză | turc |
---|---|
wall | duvar |
history | tarihi |
in | da |
finally | son olarak |
and | ve |
of | üzerine |
nobel | nobel |
EN Germany has been reunited since October 3, 1990. The peaceful revolution of the people in the GDR had brought down the Wall that had divided Germany into east and west.
TR 3 Ekim 1990’dan beri Almanya yeniden birleşmiş bir ülke. Eski Doğu Alman devletinde yaşayan insanların başlattığı barışçı devrim, doğudaki ve batıdaki Almanları ayıran Duvar’ın yıkılmasıyla sonuçlandı.
Engleză | turc |
---|---|
october | ekim |
wall | duvar |
west | batı |
germany | almanya |
been | ya |
east | doğu |
people | insanlar |
and | ve |
the | alman |
EN Colourful Germany: graffito emblazoned on a leftover piece of the Berlin Wall
TR Renkli ülke Almanya: Berlin Duvarı’ndan kalan bir parça üzerindeki grafitiler
Engleză | turc |
---|---|
berlin | berlin |
wall | duvar |
germany | almanya |
on | üzerindeki |
a | bir |
piece | parça |
EN There are many differences between east and west – and also between north and south. Surprising insights: Germany, 30 years after the fall of the Wall.
TR Doğu ve Batı arasında pek çok şey birbirinden farklı; ama Kuzey ve Güney arasında da durum aynı. Berlin Duvarı’nın yıkılışından 30 yıl sonra Almanya’ya dair şaşırtıcı olgular.
Engleză | turc |
---|---|
north | kuzey |
south | güney |
years | yıl |
many | pek |
west | batı |
and | ve |
the | aynı |
after | sonra |
of | dair |
EN For nothing but a tip at the end, they will give you a tour lasting nearly three hours that will take in the key historic sites in the centre of Berlin, including the Brandenburg Gate, the Holocaust Memorial and parts of the Berlin Wall.
TR Bir bahşiş karşılığında size yaklaşık üç saatlik turda Berlin merkezindeki en önemli tarihi yerleri (Brandenburg Kapısı, Holocaust Anıtı ve Berlin Duvarı’nın parçaları ve daha başka yerleri) gezdirsinler.
Engleză | turc |
---|---|
historic | tarihi |
berlin | berlin |
brandenburg | brandenburg |
parts | parçalar |
wall | duvar |
hours | saatlik |
key | önemli |
at | nda |
for | karşılığında |
and | ve |
a | bir |
in | yaklaşık |
the | başka |
EN Berlin classics include the Brandenburg Gate, the Berlin Wall, the Reichstag building and the Berlin TV tower, the tallest building in Germany
TR Berlin’in görülesi klasikleri arasında Brandenburg Kapısı, Berlin Duvarı, Reichstag binası ve Almanya’nın en yüksek yapısı olan Berlin Televizyon Kulesi sayılabilir
Engleză | turc |
---|---|
berlin | berlin |
brandenburg | brandenburg |
wall | duvar |
building | yapı |
tv | televizyon |
tower | kulesi |
the | arasında |
and | ve |
EN Although the Wall can still be seen in many places in Berlin, there remain only a few differences between East and West
TR Berlin Duvarı kentin pek çok noktasında hala kendini hatırlatsa da doğu ve batı yakaları arasındaki farklar artık eser miktarda
Engleză | turc |
---|---|
wall | duvar |
berlin | berlin |
differences | farklar |
still | hala |
in | da |
and | ve |
many | pek |
the | artık |
west | batı |
between | arasındaki |
EN During the time of the Wall, a creative scene emerged especially in West Berlin, which slowly migrated to the East in the 1990s and 2000s
TR Duvar varlığını sürdürürken özellikle Batı Berlin’de ortaya çıkan yaratıcı camia 1990 ve 2000’lerde yavaş yavaş kentin doğusuna doğru göç etti
Engleză | turc |
---|---|
wall | duvar |
s | s |
especially | özellikle |
creative | yaratıcı |
and | ve |
west | batı |
to | doğru |
EN According to the collection of fairy tales by the Brothers Grimm, it was built by the devil to divide the world with God – hence the German name, which means Devil’s Wall.
TR Grimm Kardeşler‘in masallarında bu kaya oluşumunun, dünyayı Tanrı ile paylaşmak isteyen şeytan tarafından örüldüğü anlatılıyor.
Engleză | turc |
---|---|
by | tarafından |
world | dünyayı |
with | ile |
EN The painting of a girl holding out a cup of water to a crested crane, the national emblem of Uganda, decorates the wall of a multistorey building in Kampala
TR Bir kız çocuğu, Uganda armasında yer alan iki hayvandan biri olan taçlı turnaya bir bardaktan su içiriyor
Engleză | turc |
---|---|
girl | kız |
water | su |
EN I knew the history of the Berlin Wall, knew that the city played an important role in World War II
TR Berlin Duvarı’nın tarihini ve kentin İkinci Dünya Savaşı esnasında önemli bir rol oynadığını biliyordum
Engleză | turc |
---|---|
berlin | berlin |
wall | duvar |
city | kentin |
role | rol |
world | dünya |
war | savaşı |
important | önemli |
EN He has installed an enormous waterfall under Brooklyn Bridge in New York and used light refractions to inspire people to make their colourful shadows dance on a wall
TR New York köprülerinin altına devasa şelaleler kurdu, ışığın kırılması olgusunu kullanarak insanları, bir duvar üzerinde oluşan renkli gölgelerini dans ettirmeye isteklendirdi
Engleză | turc |
---|---|
new | new |
york | york |
dance | dans |
wall | duvar |
people | insanları |
in | altına |
a | bir |
on | üzerinde |
to | kullanarak |
EN Occupy Wall Street groups in Australia | Meetup
TR Türkiye ülkesinde Occupy Wall Street grupları | Meetup
Engleză | turc |
---|---|
meetup | meetup |
in | ülkesinde |
groups | grupları |
Se afișează 50 din 50 traduceri