EN Dear Users, The time has come for another grand slam competition–and this time we’re taking it outdoors! Check out our GMT Marathon event, where taking your daily steps can lead you walking to ……
Traduceți "taking a tiny" în turc
Se afișează 50 din 50 traduceri ale expresiei "taking a tiny" din Engleză în turc
Traducerea lui Engleză în turc din taking a tiny
Engleză
turc
TR Sevgili Yatırımcılar, Yeni eğitim programımız olan Öğren ve Kazan lansmanını duyurmaktan son derece mutlu ve heyecanlıyız! Eğlenceli ve anlaşılması kolay videolarla çeşitli kr……
EN Instead of fearing the trials of daily life, I take quiet pleasure in making my bed, taking showers, cleaning my house, taking walks, meditating, being with loved ones, and learning new things
TR Günlük hayatın imtihanlarından korkmak yerine yatağımı toplamaktan, duş almaktan, evimi temizlemekten, yürüyüş yapmaktan, meditasyon yapmaktan, sevdiklerimle birlikte olmaktan, yeni şeyler öğrenmekten sessizce zevk alıyorum
| Engleză | turc |
|---|---|
| new | yeni |
| things | şeyler |
| daily | günlük |
| life | hayat |
| with | birlikte |
EN Tiny Tim & Friends is a Zambian organisation specialised in paediatric HIV/AIDS clinical care
TR Tiny Tim & Friends, Zambiya'da pediatrik HIV/AIDS klinik bakımı konusunda uzmanlaşmış bir kuruluş
| Engleză | turc |
|---|---|
| clinical | klinik |
| care | bakım |
| a | bir |
| in | konusunda |
EN "Tiny live blues music place with an attitude. Worth a visit if you want some quiet music with a nice cocktail or beer. Hard to find a seat during weekends."
TR "Çok sıcak, çok keyifli bir mekan. İyi müzik ve keyifli bir akşam içşn mutlaka uğrayın. Fiyatlarda gayet makul."
| Engleză | turc |
|---|---|
| music | müzik |
| place | mekan |
| you | ve |
| a | bir |
EN Hawt latex floozy gemmas high heels and fetishwear with bombshell tiny sweetheart
TR PREGGY BBW, büyük ebon çubuk tarafından vidalandı
| Engleză | turc |
|---|---|
| high | büyük |
| with | tarafından |
EN Lightweight and pocket-sized, LUNA™ go is the tiny & mighty tool fusing deep facial cleansing and a glow-boosting massage anytime, anywhere.
TR Hafif ve cep boyutunda LUNA™ go, her zaman, her yerde derinlemesine yüz temizliği ile ışıltı arttırıcı masajı birleştiren küçük ve güçlü bir cihazdır.
EN In 2013, our little baby beauty brand had just two employees wandering around the tiny Swedish office that would grow to become FOREO’s international HQ
TR 2013 yılında, küçücük güzellik markamız FOREO’nun sonradan uluslararası genel merkezi olacak küçük İsveç ofisinde dolaşan yalnızca iki çalışanı vardı
| Engleză | turc |
|---|---|
| beauty | güzellik |
| international | uluslararası |
| little | küçük |
| had | vardı |
| the | olacak |
| two | iki |
EN They say that in earlier times, spaetzle were formed into tiny pieces of dough, either purely by hand, or with the help of a spoon
TR Söylentiye göre küçük spätzle parçaları eskiden elle ya da bir kaşık yardımıyla oluşturulurmuş
| Engleză | turc |
|---|---|
| by hand | elle |
| with the help of | yardımıyla |
| in | da |
| help | yardım |
| a | bir |
| by | göre |
EN Tiny houses serve as emergency accommodation for flood victims
TR Sel felaketine uğrayanlar için konaklama yeri olarak kullanılan Tiny Houses
| Engleză | turc |
|---|---|
| accommodation | konaklama |
| for | için |
| as | olarak |
EN Whilst Gonne’s full-time job is the preservation of the Hallig, Gunda looks after the tourists who visit the island by day, and provides them with insights into life on the tiny island.
TR Gonne, asli mesleği itibariyle Hallig'in muhafaza edilmesi için çaba gösterirken , Gunda gündüzleri Hallig'e gelen turistleri ağırlıyor ve onları küçük adadaki yaşam hakkında bilgilendiriyor.
| Engleză | turc |
|---|---|
| life | yaşam |
| and | ve |
| of | in |
| the | gelen |
| them | için |
| on | hakkında |
EN Every time the Hallig is flooded, the sea deposits additional sand and mud, so that the tiny island grows by about one centimetre each year.
TR Her su baskınında balçık ve kum, Hallig adasına çöker ve bu da küçük adanın her yıl yaklaşık bir santimetre büyümesine yol açar.
| Engleză | turc |
|---|---|
| sea | su |
| year | yıl |
| and | ve |
| about | yaklaşık |
| each | her |
EN Sometimes human lives depend on a tiny valve: if the small part is worn out, the entire ventilator is useless
TR Bazen insan hayatı, ufacık bir valf parçasının mevcudiyetine bağlı oluyor: parçanın aşınmış olması, solunum cihazının kullanılamamasına neden olabiliyor
| Engleză | turc |
|---|---|
| sometimes | bazen |
| human | insan |
| part | parçası |
| depend | bağlı |
| a | bir |
EN "Tiny live blues music place with an attitude. Worth a visit if you want some quiet music with a nice cocktail or beer. Hard to find a seat during weekends."
TR "Çok sıcak, çok keyifli bir mekan. İyi müzik ve keyifli bir akşam içşn mutlaka uğrayın. Fiyatlarda gayet makul."
| Engleză | turc |
|---|---|
| music | müzik |
| place | mekan |
| you | ve |
| a | bir |
EN "Tiny live blues music place with an attitude. Worth a visit if you want some quiet music with a nice cocktail or beer. Hard to find a seat during weekends."
TR "Çok sıcak, çok keyifli bir mekan. İyi müzik ve keyifli bir akşam içşn mutlaka uğrayın. Fiyatlarda gayet makul."
| Engleză | turc |
|---|---|
| music | müzik |
| place | mekan |
| you | ve |
| a | bir |
EN "Tiny live blues music place with an attitude. Worth a visit if you want some quiet music with a nice cocktail or beer. Hard to find a seat during weekends."
TR "Çok sıcak, çok keyifli bir mekan. İyi müzik ve keyifli bir akşam içşn mutlaka uğrayın. Fiyatlarda gayet makul."
| Engleză | turc |
|---|---|
| music | müzik |
| place | mekan |
| you | ve |
| a | bir |
EN "Tiny live blues music place with an attitude. Worth a visit if you want some quiet music with a nice cocktail or beer. Hard to find a seat during weekends."
TR "Çok sıcak, çok keyifli bir mekan. İyi müzik ve keyifli bir akşam içşn mutlaka uğrayın. Fiyatlarda gayet makul."
| Engleză | turc |
|---|---|
| music | müzik |
| place | mekan |
| you | ve |
| a | bir |
EN "Tiny live blues music place with an attitude. Worth a visit if you want some quiet music with a nice cocktail or beer. Hard to find a seat during weekends."
TR "Çok sıcak, çok keyifli bir mekan. İyi müzik ve keyifli bir akşam içşn mutlaka uğrayın. Fiyatlarda gayet makul."
| Engleză | turc |
|---|---|
| music | müzik |
| place | mekan |
| you | ve |
| a | bir |
EN "Tiny live blues music place with an attitude. Worth a visit if you want some quiet music with a nice cocktail or beer. Hard to find a seat during weekends."
TR "Çok sıcak, çok keyifli bir mekan. İyi müzik ve keyifli bir akşam içşn mutlaka uğrayın. Fiyatlarda gayet makul."
| Engleză | turc |
|---|---|
| music | müzik |
| place | mekan |
| you | ve |
| a | bir |
EN "Tiny live blues music place with an attitude. Worth a visit if you want some quiet music with a nice cocktail or beer. Hard to find a seat during weekends."
TR "Çok sıcak, çok keyifli bir mekan. İyi müzik ve keyifli bir akşam içşn mutlaka uğrayın. Fiyatlarda gayet makul."
| Engleză | turc |
|---|---|
| music | müzik |
| place | mekan |
| you | ve |
| a | bir |
EN "Tiny live blues music place with an attitude. Worth a visit if you want some quiet music with a nice cocktail or beer. Hard to find a seat during weekends."
TR "Çok sıcak, çok keyifli bir mekan. İyi müzik ve keyifli bir akşam içşn mutlaka uğrayın. Fiyatlarda gayet makul."
| Engleză | turc |
|---|---|
| music | müzik |
| place | mekan |
| you | ve |
| a | bir |
EN "Tiny live blues music place with an attitude. Worth a visit if you want some quiet music with a nice cocktail or beer. Hard to find a seat during weekends."
TR "Çok sıcak, çok keyifli bir mekan. İyi müzik ve keyifli bir akşam içşn mutlaka uğrayın. Fiyatlarda gayet makul."
| Engleză | turc |
|---|---|
| music | müzik |
| place | mekan |
| you | ve |
| a | bir |
EN "Tiny live blues music place with an attitude. Worth a visit if you want some quiet music with a nice cocktail or beer. Hard to find a seat during weekends."
TR "Çok sıcak, çok keyifli bir mekan. İyi müzik ve keyifli bir akşam içşn mutlaka uğrayın. Fiyatlarda gayet makul."
| Engleză | turc |
|---|---|
| music | müzik |
| place | mekan |
| you | ve |
| a | bir |
EN "Tiny live blues music place with an attitude. Worth a visit if you want some quiet music with a nice cocktail or beer. Hard to find a seat during weekends."
TR "Çok sıcak, çok keyifli bir mekan. İyi müzik ve keyifli bir akşam içşn mutlaka uğrayın. Fiyatlarda gayet makul."
| Engleză | turc |
|---|---|
| music | müzik |
| place | mekan |
| you | ve |
| a | bir |
EN Powders can be sensitive to segregation, difficult to convey or tip, very sticky or added to a recipe in tiny amounts. We can help you handling them.
TR Paraguay, yetersiz beslenme ve sosyal güvenliği korumaya ilişkin zorlukları ele alan okul sütü programını yürütüyor.
| Engleză | turc |
|---|---|
| you | ve |
EN Added better support for buttons being displayed on very tiny screens.
TR Çok küçük ekranlarda görüntülenen düğmeler için daha iyi destek eklendi.
| Engleză | turc |
|---|---|
| support | destek |
| for | için |
| better | daha iyi |
| added | daha |
EN These TOU are the only set of terms that govern our relationship. Any additional terms (like those in tiny font attached to the bottom of a purchase order) that you provide will not be binding.
TR Bu Kullanım Koşulları, ilişkimizi düzenleyen tek koşullar bütünüdür. Sizin sağladığınız ilave koşullar (bir satın alma siparişinin altına eklediğiniz küçük yazılarda yer alanlar gibi) bağlayıcı olmayacaktır.
| Engleză | turc |
|---|---|
| additional | ilave |
| bottom | alt |
| binding | bağlayıcı |
| order | sipariş |
| these | bu |
| purchase | satın |
| a | bir |
| to | tek |
EN These TOU are the only set of terms that govern our relationship. Any additional terms (like those in tiny font attached to the bottom of a purchase order) that you provide will not be binding.
TR Bu Kullanım Koşulları, ilişkimizi düzenleyen tek koşullar bütünüdür. Sizin sağladığınız ilave koşullar (bir satın alma siparişinin altına eklediğiniz küçük yazılarda yer alanlar gibi) bağlayıcı olmayacaktır.
| Engleză | turc |
|---|---|
| additional | ilave |
| bottom | alt |
| binding | bağlayıcı |
| order | sipariş |
| these | bu |
| purchase | satın |
| a | bir |
| to | tek |
EN These TOU are the only set of terms that govern our relationship. Any additional terms (like those in tiny font attached to the bottom of a purchase order) that you provide will not be binding.
TR Bu Kullanım Koşulları, ilişkimizi düzenleyen tek koşullar bütünüdür. Sizin sağladığınız ilave koşullar (bir satın alma siparişinin altına eklediğiniz küçük yazılarda yer alanlar gibi) bağlayıcı olmayacaktır.
| Engleză | turc |
|---|---|
| additional | ilave |
| bottom | alt |
| binding | bağlayıcı |
| order | sipariş |
| these | bu |
| purchase | satın |
| a | bir |
| to | tek |
EN These TOU are the only set of terms that govern our relationship. Any additional terms (like those in tiny font attached to the bottom of a purchase order) that you provide will not be binding.
TR Bu Kullanım Koşulları, ilişkimizi düzenleyen tek koşullar bütünüdür. Sizin sağladığınız ilave koşullar (bir satın alma siparişinin altına eklediğiniz küçük yazılarda yer alanlar gibi) bağlayıcı olmayacaktır.
| Engleză | turc |
|---|---|
| additional | ilave |
| bottom | alt |
| binding | bağlayıcı |
| order | sipariş |
| these | bu |
| purchase | satın |
| a | bir |
| to | tek |
EN These TOU are the only set of terms that govern our relationship. Any additional terms (like those in tiny font attached to the bottom of a purchase order) that you provide will not be binding.
TR Bu Kullanım Koşulları, ilişkimizi düzenleyen tek koşullar bütünüdür. Sizin sağladığınız ilave koşullar (bir satın alma siparişinin altına eklediğiniz küçük yazılarda yer alanlar gibi) bağlayıcı olmayacaktır.
| Engleză | turc |
|---|---|
| additional | ilave |
| bottom | alt |
| binding | bağlayıcı |
| order | sipariş |
| these | bu |
| purchase | satın |
| a | bir |
| to | tek |
EN These TOU are the only set of terms that govern our relationship. Any additional terms (like those in tiny font attached to the bottom of a purchase order) that you provide will not be binding.
TR Bu Kullanım Koşulları, ilişkimizi düzenleyen tek koşullar bütünüdür. Sizin sağladığınız ilave koşullar (bir satın alma siparişinin altına eklediğiniz küçük yazılarda yer alanlar gibi) bağlayıcı olmayacaktır.
| Engleză | turc |
|---|---|
| additional | ilave |
| bottom | alt |
| binding | bağlayıcı |
| order | sipariş |
| these | bu |
| purchase | satın |
| a | bir |
| to | tek |
EN These TOU are the only set of terms that govern our relationship. Any additional terms (like those in tiny font attached to the bottom of a purchase order) that you provide will not be binding.
TR Bu Kullanım Koşulları, ilişkimizi düzenleyen tek koşullar bütünüdür. Sizin sağladığınız ilave koşullar (bir satın alma siparişinin altına eklediğiniz küçük yazılarda yer alanlar gibi) bağlayıcı olmayacaktır.
| Engleză | turc |
|---|---|
| additional | ilave |
| bottom | alt |
| binding | bağlayıcı |
| order | sipariş |
| these | bu |
| purchase | satın |
| a | bir |
| to | tek |
EN These TOU are the only set of terms that govern our relationship. Any additional terms (like those in tiny font attached to the bottom of a purchase order) that you provide will not be binding.
TR Bu Kullanım Koşulları, ilişkimizi düzenleyen tek koşullar bütünüdür. Sizin sağladığınız ilave koşullar (bir satın alma siparişinin altına eklediğiniz küçük yazılarda yer alanlar gibi) bağlayıcı olmayacaktır.
| Engleză | turc |
|---|---|
| additional | ilave |
| bottom | alt |
| binding | bağlayıcı |
| order | sipariş |
| these | bu |
| purchase | satın |
| a | bir |
| to | tek |
EN These TOU are the only set of terms that govern our relationship. Any additional terms (like those in tiny font attached to the bottom of a purchase order) that you provide will not be binding.
TR Bu Kullanım Koşulları, ilişkimizi düzenleyen tek koşullar bütünüdür. Sizin sağladığınız ilave koşullar (bir satın alma siparişinin altına eklediğiniz küçük yazılarda yer alanlar gibi) bağlayıcı olmayacaktır.
| Engleză | turc |
|---|---|
| additional | ilave |
| bottom | alt |
| binding | bağlayıcı |
| order | sipariş |
| these | bu |
| purchase | satın |
| a | bir |
| to | tek |
EN These TOU are the only set of terms that govern our relationship. Any additional terms (like those in tiny font attached to the bottom of a purchase order) that you provide will not be binding.
TR Bu Kullanım Koşulları, ilişkimizi düzenleyen tek koşullar bütünüdür. Sizin sağladığınız ilave koşullar (bir satın alma siparişinin altına eklediğiniz küçük yazılarda yer alanlar gibi) bağlayıcı olmayacaktır.
| Engleză | turc |
|---|---|
| additional | ilave |
| bottom | alt |
| binding | bağlayıcı |
| order | sipariş |
| these | bu |
| purchase | satın |
| a | bir |
| to | tek |
EN These TOU are the only set of terms that govern our relationship. Any additional terms (like those in tiny font attached to the bottom of a purchase order) that you provide will not be binding.
TR Bu Kullanım Koşulları, ilişkimizi düzenleyen tek koşullar bütünüdür. Sizin sağladığınız ilave koşullar (bir satın alma siparişinin altına eklediğiniz küçük yazılarda yer alanlar gibi) bağlayıcı olmayacaktır.
| Engleză | turc |
|---|---|
| additional | ilave |
| bottom | alt |
| binding | bağlayıcı |
| order | sipariş |
| these | bu |
| purchase | satın |
| a | bir |
| to | tek |
EN These TOU are the only set of terms that govern our relationship. Any additional terms (like those in tiny font attached to the bottom of a purchase order) that you provide will not be binding.
TR Bu Kullanım Koşulları, ilişkimizi düzenleyen tek koşullar bütünüdür. Sizin sağladığınız ilave koşullar (bir satın alma siparişinin altına eklediğiniz küçük yazılarda yer alanlar gibi) bağlayıcı olmayacaktır.
| Engleză | turc |
|---|---|
| additional | ilave |
| bottom | alt |
| binding | bağlayıcı |
| order | sipariş |
| these | bu |
| purchase | satın |
| a | bir |
| to | tek |
EN These TOU are the only set of terms that govern our relationship. Any additional terms (like those in tiny font attached to the bottom of a purchase order) that you provide will not be binding.
TR Bu Kullanım Koşulları, ilişkimizi düzenleyen tek koşullar bütünüdür. Sizin sağladığınız ilave koşullar (bir satın alma siparişinin altına eklediğiniz küçük yazılarda yer alanlar gibi) bağlayıcı olmayacaktır.
| Engleză | turc |
|---|---|
| additional | ilave |
| bottom | alt |
| binding | bağlayıcı |
| order | sipariş |
| these | bu |
| purchase | satın |
| a | bir |
| to | tek |
EN Added better support for buttons being displayed on very tiny screens.
TR Çok küçük ekranlarda görüntülenen düğmeler için daha iyi destek eklendi.
| Engleză | turc |
|---|---|
| support | destek |
| for | için |
| better | daha iyi |
| added | daha |
EN Taking a conscious effort to slow down your decision making and in doing so repeatedly question yourself as to whether you?re looking at the widest group of possible variables or the broadest choice of candidates
TR Karar almanızı yavaşlatmak için bilinçli bir çaba göstermek ve bunu yaparken olası en geniş değişkenler grubuna ya da en geniş aday seçeneklerine bakıp bakmadığınız yönünde kendinizi tekrar tekrar sorgulamak
| Engleză | turc |
|---|---|
| slow | yavaş |
| decision | karar |
| effort | çaba |
| possible | olası |
| re | tekrar |
| at | de |
| in | da |
| of | in |
| and | ve |
| yourself | bir |
EN The running and training, held around the pool in good weather, was taking place under the portico in the bad weather.
TR İyi havalarda havuzun etrafında yapılan koşu ve idmanlar, kötü havalarda portikoların altından gerçekleşiyordu.
| Engleză | turc |
|---|---|
| and | ve |
| around | etrafında |
| bad | kötü |
EN We focus on solving your supply chain needs from end to end, taking the complexity out of container shipping for you.
TR Tedarik zincirinizin gereksinimlerini uçtan uca çözümlemeye odaklanarak, konteyner taşımacılığının karmaşıklığını sizin için ortadan kaldırırız.
| Engleză | turc |
|---|---|
| supply | tedarik |
| container | konteyner |
| of | in |
| the | sizin |
EN Taking your employee records digital is easy with JotForm
TR Çalışan kayıtlarınızı dijital ortama taşımak Jotform ile oldukça kolay
| Engleză | turc |
|---|---|
| digital | dijital |
| easy | kolay |
| jotform | jotform |
| with | ile |
EN Since form data is automatically converted into professional PDFs, your human resources department will spend less time sorting through paperwork and more time taking care of your employees’ needs thanks to our Employee Record PDF Templates.
TR Form verileriniz otomatik olarak profesyonel PDF belgelerine dönüştürüleceğinden insan kaynakları departmanınız evrak işleriyle daha az zaman kaybeder ve çalışanlarınızın ihtiyaçlarına daha çok zaman ayırabilir.
| Engleză | turc |
|---|---|
| human | insan |
| form | form |
| time | zaman |
| professional | profesyonel |
| resources | kaynakları |
| automatically | otomatik olarak |
| needs | ihtiyaç |
| and | ve |
EN Make Your First Step to Success as Small As Possible. Then, Keep Taking Them
TR Yeni ürün geliştirme süreci: Kullanıcılarımız için ürünlerimizi nasıl geliştiriyor...
| Engleză | turc |
|---|---|
| to | nasıl |
| them | için |
EN Ripple is essentially taking a stand against what they call “walled gardens” of financial networks consisting of banks, credit cards, and other institutions such as PayPal
TR Ripple özünde, bankalardan, kredi kartlarından ve PayPal gibi diğer kurumlardan oluşan finansal ağların "duvarlı bahçelerine" karşı bir duruş sergilemektedir
| Engleză | turc |
|---|---|
| ripple | ripple |
| paypal | paypal |
| other | diğer |
| consisting | oluşan |
| financial | finansal |
| credit | kredi |
| and | ve |
| a | bir |
| as | gibi |
EN "Our building is just down the street from the La Jolla Cove... We are always taking the short walk to enjoy the scenery. Bring your lunch to the park- such a refreshing view to break up the day!"
TR "Seal ve sealions'ların sahil ve kayalıklarda yaptığı keyfi izlemek gibisi yok.. dilerseniz yüze de bilirsiniz aynı yerde. Sahilde sabah yürüyüp elinizde kahve ve müzik ile tadını çıkarabilirsiniz"
| Engleză | turc |
|---|---|
| enjoy | tadını |
| the | aynı |
| your | ve |
| view | ile |
EN Ella Marija Lani Yelich-O'Connor, known professionally as Lorde, is a Grammy Award-winning New Zealand singer-songwriter. Taking inspi… read more
TR 7 Kasım 1996 yılında doğmuş,sahne adıyla Lorde olarak bilinen, asıl adı Ella Maria Lani Yelich-O'Connor olan, Yeni Zelandalı şarkıc… Devamını oku
EN Ella Marija Lani Yelich-O'Connor, known professionally as Lorde, is a Grammy Award-winning New Zealand singer-songwriter. Taking inspiration from aristocracy for her stage name, she is… read more
TR 7 Kasım 1996 yılında doğmuş,sahne adıyla Lorde olarak bilinen, asıl adı Ella Maria Lani Yelich-O'Connor olan, Yeni Zelandalı şarkıcı ve söz yazarıdır. İlk EP'si olan The Love … Devamını oku
EN Ella Marija Lani Yelich-O'Connor, known professionally as Lorde, is a Grammy Award-winning New Zealand singer-songwriter. Taking inspiration from aristocracy for her stage name, she is known for employing unconventional musical st… read more
TR 7 Kasım 1996 yılında doğmuş,sahne adıyla Lorde olarak bilinen, asıl adı Ella Maria Lani Yelich-O'Connor olan, Yeni Zelandalı şarkıcı ve söz yazarıdır. İlk EP'si olan The Love Club 22 Kasım 2012'de yayımlandı. İlk tek… Devamını oku
Se afișează 50 din 50 traduceri
Traduceri similare
tiny tiny village tiny pieces pollinators transfer tiny tiny functions a tiny tiny font attached a tiny valve tiny tim very tiny amounts tiny pussy strong families tiny tiny valve tiny footprint tiny red spots taking taking care taking part without taking taking inspi… read taking inspiration taking every precaution re taking taking control taking advantage taking note taking steps often taking worth taking love taking even taking taking visitors enjoy taking breath taking life taking taking notes taking effect taking speed we’re taking users taking taking risks page taking taking full advantage you’re taking taking actions taking place online taking place taking action taking users currently taking
Indoneziană
Italiană
Lustrui
Maghiară
Olandeză
Portugheză
Rusă
Spaniolă
Vietnameză
arab
ceh
chinez
coreeană
finlandeză
japonez
limba franceza
limba germana
norvegian
suedez
turc