EN Brad served as Intuit’s president and chief executive officer from 2008 to 2019, where he successfully led the company’s transformation from a desktop software company to a global, cloud-based product and platform company
Traduceți "served as chief" în turc
Se afișează 50 din 50 traduceri ale expresiei "served as chief" din Engleză în turc
Traducerea lui Engleză în turc din served as chief
Engleză
turc
TR Brad, 2008 - 2019 yılları arasında Intuit'in başkanı ve CEO'su olarak görev almış ve Intuit'in bir masaüstü bilgisayar yazılımı şirketinden küresel bir bulut tabanlı ürün ve platform şirketine dönüşümünü başarıyla yönetmiştir
| Engleză | turc |
|---|---|
| successfully | başarıyla |
| global | küresel |
| platform | platform |
| cloud | bulut |
| product | ürün |
| and | ve |
| desktop | masaüstü |
| based | tabanlı |
| transformation | dönüşüm |
| president | başkan |
| a | bir |
| software | yazılımı |
| the | arasında |
EN Brad served as Intuit’s president and chief executive officer from 2008 to 2019, where he successfully led the company’s transformation from a desktop software company to a global, cloud-based product and platform company
TR Brad, 2008 - 2019 yılları arasında Intuit'in başkanı ve CEO'su olarak görev almış ve Intuit'in bir masaüstü bilgisayar yazılımı şirketinden küresel bir bulut tabanlı ürün ve platform şirketine dönüşümünü başarıyla yönetmiştir
| Engleză | turc |
|---|---|
| successfully | başarıyla |
| global | küresel |
| platform | platform |
| cloud | bulut |
| product | ürün |
| and | ve |
| desktop | masaüstü |
| based | tabanlı |
| transformation | dönüşüm |
| president | başkan |
| a | bir |
| software | yazılımı |
| the | arasında |
EN Lunch is served Monday to Friday (11:30 - 14:00hrs), dinner is served Monday to Saturday (18:00-21:00hrs)
TR Öğle Yemeği Pazartesi - Cuma arası servis edilir (11.30 - 14.00), akşam yemeği Pazartesi - Cumartesi arası servis edilir (18.00 - 21.00)
| Engleză | turc |
|---|---|
| monday | pazartesi |
| to | arası |
| dinner | akşam yemeği |
EN Chief of Staff & EVP Research Marketing
TR Personel Şefi ve EVP Araştırma Pazarlaması
| Engleză | turc |
|---|---|
| staff | personel |
| research | araştırma |
EN Portrait of Galileo Galilei and engraved title from the first Latin and first international edition of Galileo?s controversial Dialogue concerning the two chief world systems
TR Galileo Galilei'nin portresi ve Galileo'nun iki büyük dünya sistemiyle ilgili tartışmalı Diyaloğu'nun ilk Latince ve ilk uluslararası edisyonundan gravür baskısı
| Engleză | turc |
|---|---|
| galileo | galileo |
| s | s |
| international | uluslararası |
| and | ve |
| world | dünya |
| first | ilk |
EN Chief Executive Officer, Kaspersky
TR İcra Kurulu Başkanı, Kaspersky
| Engleză | turc |
|---|---|
| kaspersky | kaspersky |
EN Motorsport Network names Oliver Ciesla Chief Executive Officer
TR Motorsport Stats, yeni görünüşü ve özellikleriyle yeniden yayında
| Engleză | turc |
|---|---|
| motorsport | motorsport |
EN Murat Sabuncu, the newspaper's editor-in-chief at the time, Akın Atalay, Musa Kart, Önder Çelik, Mustafa Kemal Güngör, Hakan Karasinir, Güray Tekin Öz and Bülent Utku will be paid 16,000 Euro each, according to the decision.
TR Türkiye 8 gazetecinin her birine 16 bin Euro manevi tazminat ödeyecek.
| Engleză | turc |
|---|---|
| euro | euro |
| to | her |
EN - Anders Gustafsson Chief Executive Officer
TR - Anders Gustafsson, İcra Kurulu Başkanı (CEO)
EN Marieke Reimann – Editor-in-Chief who makes diversity visible
TR Marieke Reimann : Çeşitliliği Görünür Kılan Başyazar
| Engleză | turc |
|---|---|
| visible | görünür |
EN Chief Engineer About The Project
TR Avantajlı Barındırma Çözümü
EN Comparison between artificial neural networks and some mathematical models in leaf area estimation of Red Chief apple variety
TR Red Chief elma çeşidinde yapay sinir ağları ve bazı matematiksel modeller kullanılarak yaprak alan tahminlerinin karşılaştırılması
| Engleză | turc |
|---|---|
| artificial | yapay |
| models | modeller |
| and | ve |
| some | bazı |
EN Chief of Staff & EVP Research Marketing
TR Personel Şefi ve EVP Araştırma Pazarlaması
| Engleză | turc |
|---|---|
| staff | personel |
| research | araştırma |
EN EVP & Chief Technology Officer
TR İdari Başkan Yardımcısı ve Bilgi Teknolojileri Direktörü
| Engleză | turc |
|---|---|
| technology | teknolojileri |
EN Stuart Whayman is Chief Commercial Officer, a role he began in May 2020
TR Stuart Whayman Mayıs 2020'den bu yana Ticari İşler Direktörlüğü görevini yerine getirmektedir
| Engleză | turc |
|---|---|
| commercial | ticari |
| may | bu |
| in | den |
EN For the six years prior, he was Chief Financial Officer at Elsevier, and in this role, he reshaped and retooled the finance organisation to enable it to be both leaner and more business focused
TR Bundan önceki altı yılda Elsevier'de Mali İşler Direktörüydü ve bu görevinde daha verimli ve daha iş odaklı olması için finans örgütlenmesine yeni bir biçim ve yeni araçlar sağladı
| Engleză | turc |
|---|---|
| focused | odaklı |
| to be | olması |
| and | ve |
| this | bu |
| financial | mali |
| finance | finans |
| years | bir |
EN Chief Executive Officer, Kaspersky
TR İcra Kurulu Başkanı, Kaspersky
| Engleză | turc |
|---|---|
| kaspersky | kaspersky |
EN In July 2012, the DoD issued its Cloud Computing Strategy from the DoD Chief Information Officer CIO)
TR Temmuz 2012'de DoD, DoD Enformasyon Müdürü tarafından (CIO) Bulut Bilişim Stratejisi'ni yayınlamıştır
| Engleză | turc |
|---|---|
| july | temmuz |
| dod | dod |
| cloud | bulut |
| strategy | stratejisini |
| in | tarafından |
EN The DoD Chief Information Officer (CIO) is committed to accelerating the adoption of cloud computing within the Department..."
TR DoD Enformasyon Müdürü (CIO), Bakanlıkta bulut bilişimin benimsenmesini hızlandırmaya kararlıdır..."
| Engleză | turc |
|---|---|
| dod | dod |
| cloud | bulut |
EN The JAB is made up of the Chief Information Officers (CIOs) from the Department of Defense (DoD), the Department of Homeland Security (DHS), and the General Services Administration (GSA).
TR JAB, Savunma Bakanlığı (DoD), İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) ve Genel Hizmetler İdaresi'nin (GSA) Enformasyon Müdürlerinden (CIO) oluşmaktadır.
| Engleză | turc |
|---|---|
| jab | jab |
| dod | dod |
| and | ve |
| general | genel |
| services | hizmetler |
| security | güvenlik |
| defense | savunma |
EN Mitsuru (Mitch) Sakairi, the company's president and chief creative officer, advocates a design faith he calls hitokotoba, creating designs that touch people's hearts, enable communication, and bring vitality to spaces
TR Şirketin başkanı ve baş kreatif direktörü Mitsuru (Mitch) Sakairi, hitokotoba olarak adlandırdığı, insanların yüreğine dokunan, iletişimi sağlayan ve mekanlara canlılık kazandıran tasarımlar yaratan bir tasarım inancını savunuyor
| Engleză | turc |
|---|---|
| communication | iletişimi |
| and | ve |
| design | tasarım |
| designs | tasarımlar |
| president | başkan |
| a | bir |
EN Editor-in-chief: Janet Schayan (responsible under the terms of the Media Services State Treaty, MDStV)
TR Yazı işleri müdürü: Janet Schayan (medya-devlet protokolü kapsamında sorumlu)
| Engleză | turc |
|---|---|
| responsible | sorumlu |
| media | medya |
| state | devlet |
EN The Chemnitz Hospital treated Corona patients from Italy. A chief physician reports on how he experienced these emotional weeks.
TR Chemnitz Hastanesinde İtalya’dan korona hastaları tedavi gördü. Duygu yüklü haftaları hastanede çalışan bir başhekimden dinledik.
| Engleză | turc |
|---|---|
| hospital | hastanede |
| corona | korona |
| weeks | haftaları |
| a | bir |
| patients | hastaları |
EN If the chief reason in favour of Brandenburg is Berlin, for the move to Wendland it is “green and rural” and a little bit of Hamburg too
TR Brandenburg’un tercih edilmesinin temel nedeni Berlin iken, konu Wendland olunca bu neden, önce “yeşillik ve kırsallık” ve biraz da Hamburg oluyor
EN Martina Merz, Chief Executive Officer of ThyssenKrupp
TR Martina Merz, ThyssenKrupp Yönetim Kurulu Başkanı
EN Marieke Reimann – Editor-in-Chief who makes diversity visible
TR Marieke Reimann : Çeşitliliği Görünür Kılan Başyazar
| Engleză | turc |
|---|---|
| visible | görünür |
EN Sometimes, only Head of News Froben Homburger and Editor-in-Chief Sven Gösmann are left holding the fort with three other colleagues
TR Ofiste sadece ara sıra haber müdürü Froben Homburger, baş editör Sven Gösmann ve üç çalışan hazır bulunuyor
| Engleză | turc |
|---|---|
| news | haber |
| head | baş |
| editor | editör |
| and | ve |
EN Christiane Arp, editor-in-chief of the German ‘Vogue’, explains why Berlin is a hot spot of the international fashion world.
TR „Vogue“ Almanya Genel Yayın Yönetmeni Christiane Arp, Berlin’in neden uluslararası moda dünyasının popüler bir noktası olduğunu açıklıyor.
| Engleză | turc |
|---|---|
| german | almanya |
| why | neden |
| is | olduğunu |
| fashion | moda |
| world | dünyasını |
| a | bir |
| of | nın |
EN Christiane Arp, editor-in-chief of Vogue Germany.
TR „Vogue“ Almanya Genel Yayın Yönetmeni Christiane Arp.
| Engleză | turc |
|---|---|
| of | ın |
| germany | almanya |
EN Christiane Arp, editor-in-chief of ‘Vogue’ Germany
TR „Vogue“ Almanya Genel Yayın Yönetmeni Christiane Arp
| Engleză | turc |
|---|---|
| of | ın |
| germany | almanya |
EN Christiane Arp, editor-in-chief of Vogue Germany
TR „Vogue“ Almanya Genel Yayın Yönetmeni Christiane Arp
| Engleză | turc |
|---|---|
| of | ın |
| germany | almanya |
EN There is no freedom without freedom of the press: Bascha Mika, editor in Chief of Frankfurter Rundschau, about the lifeblood of a free society.
TR Özgürlüğün basın özgürlüğüne ihtiyacı var: Bascha Mika, bağımsız gazeteciliğin neden demokrasinin gıdası olduğunu anlatıyor.
| Engleză | turc |
|---|---|
| press | basın |
| is | olduğunu |
| of | in |
| the | var |
EN Yossi Barzely - Chief Business Development Officer
TR Yossi Barzely - İş Geliştirme Yöneticisi
| Engleză | turc |
|---|---|
| development | geliştirme |
EN Vice President & Chief Privacy Officer
TR Başkan Yardımcısı ve Gizlilik Direktörü
| Engleză | turc |
|---|---|
| president | başkan |
| privacy | gizlilik |
| vice | yardımcısı |
EN Mitsuru (Mitch) Sakairi, the company's president and chief creative officer, advocates a design faith he calls hitokotoba, creating designs that touch people's hearts, enable communication, and bring vitality to spaces
TR Şirketin başkanı ve baş kreatif direktörü Mitsuru (Mitch) Sakairi, hitokotoba olarak adlandırdığı, insanların yüreğine dokunan, iletişimi sağlayan ve mekanlara canlılık kazandıran tasarımlar yaratan bir tasarım inancını savunuyor
| Engleză | turc |
|---|---|
| communication | iletişimi |
| and | ve |
| design | tasarım |
| designs | tasarımlar |
| president | başkan |
| a | bir |
EN Chair of the Board, SurveyMonkey, Co-Founder & Chief Executive Officer, Lyra Health
TR Yönetim Kurulu Başkanı, SurveyMonkey, Kurucu Ortak ve CEO, Lyra Health
| Engleză | turc |
|---|---|
| chair | ve |
| founder | kurucu |
| co | ortak |
| health | health |
| board | kurulu |
EN Sheryl is chief operating officer at Facebook, overseeing the firm’s business operations
TR Sheryl, Facebook'un ticari operasyonlarından sorumlu Operasyonlardan Sorumlu Başkan olarak görev yapmaktadır
| Engleză | turc |
|---|---|
| business | ticari |
| the | olarak |
| operations | operasyonlar |
EN Chair of the Board, SurveyMonkey, Co-Founder & Chief Executive Officer, Lyra Health
TR Yönetim Kurulu Başkanı, SurveyMonkey, Kurucu Ortak ve CEO, Lyra Health
| Engleză | turc |
|---|---|
| chair | ve |
| founder | kurucu |
| co | ortak |
| health | health |
| board | kurulu |
EN Sheryl is chief operating officer at Facebook, overseeing the firm’s business operations
TR Sheryl, Facebook'un ticari operasyonlarından sorumlu Operasyonlardan Sorumlu Başkan olarak görev yapmaktadır
| Engleză | turc |
|---|---|
| business | ticari |
| the | olarak |
| operations | operasyonlar |
EN Dmitry Davydov, Chief Marketing Officer
TR Dmitry Davydov, Pazarlama Direktörü
| Engleză | turc |
|---|---|
| marketing | pazarlama |
EN In this process the Amsterdam bookseller Maurits Dekker, who was trained as a chemist, served as an advisor
TR Bu süreçte, kimya eğitimi almış olan Amsterdam'daki kitap satıcısı Maurits Dekker, danışman olarak görev aldı
| Engleză | turc |
|---|---|
| process | süreç |
| this | bu |
| a | olan |
| the | olarak |
EN Prior to this, from November 2012 until July 2014, he served as Managing Director of the Europe, Middle East, Africa and Latin America region for Elsevier Health Sciences.
TR Bundan önce Kasım 2012'den Temmuz 2014'e kadar Elsevier Sağlık Bilimlerinin Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Latin Amerika bölgesi İdari Direktörü olarak çalışmıştır.
| Engleză | turc |
|---|---|
| november | kasım |
| july | temmuz |
| europe | avrupa |
| middle | orta |
| east | doğu |
| africa | afrika |
| america | amerika |
| region | bölgesi |
| health | sağlık |
| elsevier | elsevier |
| latin | latin |
| director | direktörü |
| and | ve |
| the | önce |
| from | bundan |
| to | kadar |
EN Since the beginning of regulated organic certification, Control Union has served companies all over the world
TR Düzenlenmiş organik sertifikasyon süreci başladığından beri Control Union dünyanın her yerinde şirketlere hizmet vermektedir
| Engleză | turc |
|---|---|
| organic | organik |
| certification | sertifikasyon |
| world | dünyanın |
| control | control |
| union | union |
| companies | şirketlere |
| of | her |
| the | beri |
EN Yue Feng Island Organic Farm is a 33-acre farm located within the hotel’s water park. Bi Luo Chun green tea is served in the hotel’s Luwei Lounge.
TR Yue Feng Adası Organik Çiftliği otelin su parkı içinde yer alan 134 dönümlük (33 akre) bir çiftliktir. Bi Luo Chun yeşil çay otelin Luwei Lounge’da servis edilmektedir.
| Engleză | turc |
|---|---|
| yue | yue |
| feng | feng |
| water | su |
| park | park |
| bi | bi |
| luo | luo |
| chun | chun |
| acre | akre |
| farm | çiftliktir |
| organic | organik |
| island | adası |
| tea | çay |
| green | yeşil |
| in | içinde |
EN Alice Glass served as the lead vocalist for the group since its foundation until 2014
TR Crystal Castles kaotik canlı performansları ve evde yapılmış hissi veren melankolik müzikleri ile tanınırlar
| Engleză | turc |
|---|---|
| since | ve |
| its | ile |
EN Our climate and the quality of the air we breathe depend on it. Throughout history, it has served a primary role in trade and commerce, exploration and discovery.
TR İklimimiz ve soluduğumuz havanın kalitesi buna bağlı. Tarih boyunca alışveriş ve ticarette, araştırma ve keşifte birincil bir rol oynadı.
| Engleză | turc |
|---|---|
| history | tarih |
| primary | birincil |
| role | rol |
| depend | bağlı |
| and | ve |
| quality | kalitesi |
| a | bir |
EN As a radio show host, broadcaster, or podcaster, you have spent hours interviewing people and creating content. It's not an easy feat, but your audio content is better served if it is converted to text.
TR Bir radyo programı sunucusu, yayıncı veya podcaster olarak, insanlarla röportaj yapmak ve içerik oluşturmak için saatlerce harcadınız. Kolay bir başarı değil, ancak ses içeriğiniz metne dönüştürülürse daha iyi servis edilir.
| Engleză | turc |
|---|---|
| radio | radyo |
| content | içerik |
| easy | kolay |
| text | metne |
| is | oluşturmak |
| or | veya |
| its | in |
| better | daha iyi |
| a | bir |
| but | ancak |
| to | için |
EN Yes. When you update a Lambda function, there will be a brief window of time, typically less than a minute, when requests could be served by either the old or the new version of your function.
TR Evet. Bir Lambda işlevini güncellediğinizde genelde bir dakikadan kısa bir süre boyunca istekler işlevinizin eski veya yeni sürümü tarafından yanıtlanabilir.
| Engleză | turc |
|---|---|
| lambda | lambda |
| brief | kısa |
| old | eski |
| new | yeni |
| yes | evet |
| time | süre |
| by | tarafından |
| a | bir |
EN When using Lambda functions with extensions, you pay for requests served and the combined compute time used to run your code and all extensions, in 1ms increments
TR Lambda işlevlerini uzantılarla kullanırken, sunulan istek sayısına ve 1 ms artışlarla, kodunuz ile tüm uzantıları çalıştırmak için kullanılan toplam işlem süresine göre ödeme yaparsınız
| Engleză | turc |
|---|---|
| lambda | lambda |
| pay | ödeme |
| the | toplam |
| combined | ile |
| all | tüm |
| and | ve |
| extensions | uzantıları |
| used | kullanılan |
EN Balinese and Indonesian classics are served against a glittering ocean sunset backdrop.
TR Bali ve Endonezya klasikleri pırıltılı bir okyanus manzarası eşliğinde sunuluyor.
| Engleză | turc |
|---|---|
| ocean | okyanus |
| and | ve |
| a | bir |
Se afișează 50 din 50 traduceri
Traduceri similare
he served served served companies breakfast served recently served requests served content served it’s served served even long served lunch served ad served tea is served it s served served in broth lunch is served desk they served dinner is served served from adjacent served as investment dinner are served served your purpose served with lettuce served a selection tropical cocktails served major industries served served quicker union has served served as managing immaculately served then i served summer ceps served served as head alice glass served served a primary bun served chief chief technology officer chief executive officer chief financial officer chief commercial officer chief technology chief editor chief financial dod chief chief growth officer chief executive little chief editor in chief chief strategy officer
Indoneziană
Italiană
Lustrui
Maghiară
Olandeză
Portugheză
Rusă
Spaniolă
Vietnameză
arab
ceh
chinez
coreeană
finlandeză
japonez
limba franceza
limba germana
norvegian
suedez
turc