EN spread more awareness with a perfect video pitch
EN spread more awareness with a perfect video pitch
TR mükemmel bir video sunum ile daha fazla farkındalık
inglês | turco |
---|---|
awareness | farkındalık |
perfect | mükemmel |
video | video |
a | bir |
with | ile |
EN New pages are just the beginning. It’s easy for others to pitch in and help make it awesome.
TR Yeni sayfalar sadece bir başlangıçtır. Başkalarının da katkıda bulunarak, onları harika bir hale getirmeleri çok basittir.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
pages | sayfalar |
beginning | başlangıç |
awesome | harika |
in | da |
others | başkaları |
the | sadece |
to | bir |
EN Fear not, as on The Byline we’ve taken a look at a number of tactical elements which will allow you to improve results on the pitch
TR Korkmayın, Byline'da bir dizi taktiksel elemente göz attık; bunlar, sahadaki sonuçlarınızı iyileştirmenize olanak sağlayacak
inglês | turco |
---|---|
number | dizi |
at | göz |
a | bir |
EN They pitch in and want to help shape the future: many young people are active on social and environmental issues. An overview.
TR Onlar ellerini taşın altına koyuyor ve geleceğin şekillendirilmesinde pay sahibi olmak istiyorlar: Birçok genç, sosyal sorunlar ve çevre konularında sorumluluk üstleniyor. Bir panorama.
inglês | turco |
---|---|
future | geleceğin |
social | sosyal |
young | genç |
environmental | çevre |
and | ve |
many | çok |
in | altına |
issues | sorunlar |
to | olmak |
EN Create engaging, interactive pitch decks.
TR İlgi çekici, etkileşimli sunum desteleri oluşturun.
inglês | turco |
---|---|
create | oluşturun |
interactive | etkileşimli |
engaging | çekici |
EN Make impactful pitch decks and proposals that convert.
TR Etkili satış konuşması sunumları ve dönüşüm sağlayan teklifler oluşturun.
inglês | turco |
---|---|
make | oluşturun |
that | dönüşüm |
and | ve |
EN spread more awareness with a perfect video pitch
TR mükemmel bir video sunum ile daha fazla farkındalık
inglês | turco |
---|---|
awareness | farkındalık |
perfect | mükemmel |
video | video |
a | bir |
with | ile |
EN Ownership means you should be able to open, hack, repair, upgrade, or tie bells on it.
TR Bir şeye sahip olmak onu açabilme, hekleme, tamir etme, geliştirme hakkının da sende olması anlamına gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
repair | tamir |
it | onu |
EN Leave no digital footprints, making your activities anonymous, impossible to track, and even hack.
TR Dijital ayak izi bırakmayın, faaliyetlerinizi anonimleştirin, takip edilmeyi ve hatta saldırıya uğramayı imkansızlaştırın.
inglês | turco |
---|---|
digital | dijital |
activities | faaliyetlerinizi |
track | takip |
to | hatta |
and | ve |
EN Encrypt your browsing data, making you anonymous and impossible to track or even hack
TR Geçmişinizi şifreleyin, anonim gezinin, takip edilmeyi ve saldırıya uğramayı imkansızlaştırın.
inglês | turco |
---|---|
anonymous | anonim |
track | takip |
and | ve |
even | ya |
EN The coolest new skincare hack visibly reduces puffiness, shrinks pores, lifts, and firms skin to remove signs of aging.
TR En havalı yeni cilt bakım tüyosu şişkinliği gözle görülür şekilde azaltır, gözenekleri küçültür ve yaşlanma belirtilerini yok ederek cildi sıkılaştırır.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
reduces | azaltır |
skin | cilt |
and | ve |
the | şekilde |
to | ederek |
EN Ownership means you should be able to open, hack, repair, upgrade, or tie bells on it.
TR Bir şeye sahip olmak onu açabilme, hekleme, tamir etme, geliştirme hakkının da sende olması anlamına gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
repair | tamir |
it | onu |
EN Print, hack, and redistribute this manifesto. The world needs to hear this message, and we need to get the word out every way possible. Download this file as:
TR Bu manifestoyu yazdırın, hackleyin ve yeniden dağıtın. Dünyanın bu mesajı duymaya ihtiyacı var ve bizim de bu mesajları mümkün olan her şekilde yaymamız gerekiyor. Bu dosyayı indirin:
inglês | turco |
---|---|
world | dünyanın |
possible | mümkün |
file | dosyayı |
download | indirin |
this | bu |
to | her |
and | ve |
the | şekilde |
message | mesaj |
need | ihtiyacı |
EN Through a friend I made a guest appearance on Gemischtes Hack, Germany’s most listened to podcast, at the beginning of May
TR Daha sonra bir arkadaşımın sayesinde mayıs ayı başında „Gemischtes Hack (Karışık Kıyma)“ başlıklı Almanya’nın en çok dinlenen podcastına konuk oldum
inglês | turco |
---|---|
through | sayesinde |
a | bir |
guest | konuk |
podcast | podcast |
at | nda |
of | ın |
most | en |
may | mayıs |
EN Leave no digital footprints, making your activities anonymous, impossible to track, and even hack.
TR Dijital ayak izi bırakmayın, faaliyetlerinizi anonimleştirin, takip edilmeyi ve hatta saldırıya uğramayı imkansızlaştırın.
inglês | turco |
---|---|
digital | dijital |
activities | faaliyetlerinizi |
track | takip |
to | hatta |
and | ve |
EN Encrypt your browsing data, making you anonymous and impossible to track or even hack
TR Geçmişinizi şifreleyin, anonim gezinin, takip edilmeyi ve saldırıya uğramayı imkansızlaştırın.
inglês | turco |
---|---|
anonymous | anonim |
track | takip |
and | ve |
even | ya |
EN Hack and crack passwords on any cellphone, like home screen lock, digit pass-codes, patterns, email, and messenger passcodes.
TR Ana ekran kilidi, basamaklı geçiş kodları, desenler, e-posta ve mesajlaşma şifreleri gibi herhangi bir cep telefonunda şifreleri kırın ve kırın.
inglês | turco |
---|---|
screen | ekran |
codes | kodları |
posta | |
patterns | bir |
any | herhangi |
and | ve |
EN Bug bounty, previous hack cases and penetration test report
TR Hata ödülü, önceki korsan saldırı vakaları ve sızma testi raporu
inglês | turco |
---|---|
bug | hata |
and | ve |
test | testi |
report | raporu |
previous | önceki |
Mostrando 18 de 18 traduções