EN Google isn’t the only search engine around. By processing large amounts of clickstream data, we can estimate keyword volumes for places like YouTube, Amazon, Bing, Baidu, etc.
EN Google isn’t the only search engine around. By processing large amounts of clickstream data, we can estimate keyword volumes for places like YouTube, Amazon, Bing, Baidu, etc.
TR Google, mevcut olan tek arama motoru değildir. Büyük miktarda tıklama verisi işleyerek YouTube, Amazon, Bing, Baidu, vb. sitelerin anahtar kelime hacimlerini tahmin edebiliriz.
inglês | turco |
---|---|
large | büyük |
data | verisi |
estimate | tahmin |
amazon | amazon |
etc | vb |
bing | bing |
engine | motoru |
can | edebiliriz |
around | de |
search | arama |
EN In many countries, government sponsored programmes collect massive amounts of data from the Internet
TR Pek çok ülkede, hükümet destekli programlar Internet'ten büyük miktarlarda veri toplar
inglês | turco |
---|---|
government | hükümet |
data | veri |
countries | ülkede |
massive | büyük |
many | pek |
the | çok |
EN If you choose to begin staking, definitely start by experimenting with minimum amounts with particular staking protocols and staking rewards
TR Stake etmeye başlamayı düşünüyorsanız, minimum rakamlar, stake etme ödülleri ve farklı stake etme protokolleri hakkında araştırma yapmaya kesinlikle başlamalısınız
inglês | turco |
---|---|
staking | stake |
definitely | kesinlikle |
minimum | minimum |
protocols | protokolleri |
to | etmeye |
and | ve |
EN HPC applications often require high network performance, fast storage, large amounts of memory, high compute capabilities, or all of the above
TR HPC uygulamaları genellikle yüksek ağ performansı, hızlı depolama, büyük miktarda bellek, çok yüksek kapasiteli işlem özellikleri ya da bunların hepsini birden gerektirir
inglês | turco |
---|---|
hpc | hpc |
often | genellikle |
require | gerektirir |
storage | depolama |
memory | bellek |
all | hepsini |
above | da |
high | yüksek |
large | büyük |
fast | hızlı |
applications | uygulamalar |
the | birden |
of | çok |
EN Large amounts of information are to be collated at the Berlin hub and analysed with the aid of artificial intelligence (AI)
TR Berlin’deki araştırma merkezine büyük miktarda veri akışı gerçekleşecek ve bu veriler yapay zeka aracılığıyla analiz edilecek
inglês | turco |
---|---|
large | büyük |
and | ve |
intelligence | zeka |
information | veriler |
artificial | yapay |
to | aracılığıyla |
EN Banners and invitations will be sent to the participating companies in the amounts requested.
TR Katılımcı firmalarımıza talep ettikleri miktarlarda afiş ve davetiye gönderilecektir.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
requested | talep |
companies | firmalar |
EN If you choose to begin staking, definitely start by experimenting with minimum amounts with particular staking protocols and staking rewards
TR Stake etmeye başlamayı düşünüyorsanız, minimum rakamlar, stake etme ödülleri ve farklı stake etme protokolleri hakkında araştırma yapmaya kesinlikle başlamalısınız
inglês | turco |
---|---|
staking | stake |
definitely | kesinlikle |
minimum | minimum |
protocols | protokolleri |
to | etmeye |
and | ve |
EN EFS for Lambda is ideal for a range of use cases including processing or backing up large data amounts, and loading large reference files or models
TR Lambda için EFS, büyük miktardaki verileri işleme veya yedekleme, büyük başvuru dosyalarını veya modellerini yükleme gibi çeşitli kullanım örnekleri için idealdir
inglês | turco |
---|---|
efs | efs |
lambda | lambda |
ideal | idealdir |
processing | işleme |
data | verileri |
loading | yükleme |
models | modellerini |
large | büyük |
or | veya |
use | kullanım |
of | in |
files | dosyaları |
for | için |
EN By using Apache Spark on Amazon EMR to process large amounts of data to train machine learning models, Yelp increased revenue and advertising click-through rate.
TR Yelp, makine öğrenimi modellerini eğitmek için çok miktarda veriyi işlemek üzere Amazon EMR’de Apache Spark hizmetinden faydalanarak geliri ve reklam tıklama oranını artırmayı başarmıştır.
inglês | turco |
---|---|
apache | apache |
amazon | amazon |
process | iş |
data | veriyi |
machine | makine |
models | modellerini |
advertising | reklam |
spark | spark |
click | tıklama |
and | ve |
of | in |
learning | öğrenimi |
rate | oranı |
to | için |
EN Our bounty list provides extensive information on bounty campaignes including the types of work, amounts of reward for each type of work and outside platforms used to run the bounty campaign.
TR Ödül listemiz, çalışma türleri, her çalışma türü için ödül miktarları ve ödül kampanyasını yürütmek için kullanılan dış platformlar dahil, ödül kampanyaları hakkında geniş bilgi sağlar.
inglês | turco |
---|---|
provides | sağlar |
platforms | platformlar |
campaign | kampanyası |
work | çalışma |
reward | ödül |
extensive | geniş |
information | bilgi |
including | dahil |
and | ve |
used | kullanılan |
to | hakkında |
for | için |
EN Cook yourself rather than order food: Ordering takeaway food produces large amounts of waste – pasta is delivered in polystyrene packaging along with disposable cutlery and napkins
TR Yemek sipariş etme, kendin pişir: Styropor paket içinde makarna, bunun yanında bir defa kullanılan çatal bıçak ve kağıt peçeteler; evlere servis edilen yemekler bol miktarda çöp üretiyor
inglês | turco |
---|---|
food | yemek |
waste | çöp |
and | ve |
order | sipariş |
in | içinde |
EN Large amounts of information are to be collated at the Berlin hub and analysed with the aid of artificial intelligence (AI)
TR Berlin’deki araştırma merkezine büyük miktarda veri akışı gerçekleşecek ve bu veriler yapay zeka aracılığıyla analiz edilecek
inglês | turco |
---|---|
large | büyük |
and | ve |
intelligence | zeka |
information | veriler |
artificial | yapay |
to | aracılığıyla |
EN Eight hundred satellites are orbiting the earth collecting enormous amounts of data on changes in land surfaces, the oceans and the atmosphere
TR Yerkürenin etrafında 800 uydu dönüyor ve bu uydular kara parçaları, denizler ve atmosferdeki değişikliklere ilişkin dev miktarlarda veriler topluyorlar
inglês | turco |
---|---|
data | veriler |
and | ve |
EN The EOSC makes it easier for researchers to handle large amounts of data.
TR EOSC araştırmacıların büyük veri miktarlarını kullanmalarını kolaylaştırıyor.
inglês | turco |
---|---|
large | büyük |
of | ın |
data | veri |
researchers | araştırmacılar |
EN Amalgamating huge amounts of data
TR Devasa Veri Miktarlarının Bir Araya Toplanması
inglês | turco |
---|---|
data | veri |
of | bir |
EN One practical problem lies in the fact that water loss within the supply network amounts to 45%
TR Konuyla ilgili yaşadıkları pratik bir sorun, su şebekesindeki su kaybının yüzde 45 oranında olması
inglês | turco |
---|---|
practical | pratik |
problem | sorun |
water | su |
EN However, because everyone can distribute whatever they want unfiltered on social media, large amounts of untrue information and lots of nonsense are also circulated
TR Ama öte yandan, sosyal medya üzerinden herkes ne istiyorsa süzülmemiş halde yayabildiğinden, birçok gerçek dışı bilgi ve saçmalık da dolaşıma sokulabiliyor
inglês | turco |
---|---|
everyone | herkes |
information | bilgi |
social | sosyal |
and | ve |
media | medya |
EN TVBET lotteries, on the other hand, are available at any time for the player with a wide range of amounts and betting options.
TR Aynı zamanda, TVBET piyangoları oyuncu için çok çeşitli miktarlar ve bahis seçenekleriyle her zaman kullanılabilir.
inglês | turco |
---|---|
available | kullanılabilir |
player | oyuncu |
betting | bahis |
time | zaman |
and | ve |
other | çeşitli |
the | aynı |
for | için |
EN The vast amounts of data created by organizations can not always wait to be processed off site by corporate networks or cloud providers
TR Kuruluşlar tarafından oluşturulan büyük miktardaki veriler, her zaman kurumsal ağlar veya bulut sağlayıcıları tarafından tesis dışında işlenmeyi bekleyemez
inglês | turco |
---|---|
vast | büyük |
created | oluşturulan |
organizations | kuruluşlar |
corporate | kurumsal |
networks | ağlar |
cloud | bulut |
data | veriler |
by | tarafından |
always | her zaman |
or | veya |
to | her |
EN The right content strategy can bring you massive amounts of traffic, which improves your search engine rankings. Follow our guide to create one that works for your website.
TR Doğru içerik stratejisi size büyük miktarda trafik getirebilir ve bu da arama motoru sıralamalarınızı iyileştirir. Web siteniz için işe yarayan bir strateji oluşturmak için kılavuzumuzu izleyin.
inglês | turco |
---|---|
content | içerik |
massive | büyük |
traffic | trafik |
engine | motoru |
rankings | sıralamalarını |
works | iş |
website | web |
your website | siteniz |
search | arama |
of | in |
strategy | strateji |
bring | için |
your | ve |
the | size |
EN Service routing, which lets you direct different amounts of traffic to these versions
TR Farklı hacimlerde trafiği bu sürümlere yönlendirmenizi sağlayan Hizmet yönlendirme
inglês | turco |
---|---|
service | hizmet |
traffic | trafiği |
these | bu |
different | farklı |
EN Powders can be sensitive to segregation, difficult to convey or tip, very sticky or added to a recipe in tiny amounts. We can help you handling them.
TR Paraguay, yetersiz beslenme ve sosyal güvenliği korumaya ilişkin zorlukları ele alan okul sütü programını yürütüyor.
inglês | turco |
---|---|
you | ve |
EN Not only does whey bring increased nutritional value and improved texture to food, it also improves sustainability as it recovers huge amounts of water, that would otherwise be lost.
TR Peynir altı suyu gıdaya daha yüksek besin değeri ve daha iyi bir doku ve doku katmakla kalmaz, aynı zamanda normalde kaybedilecek olan yüksek miktarda suyun geri kazanılmasını sağlayarak sürdürülebilirliği de artırır.
inglês | turco |
---|---|
water | suyu |
improves | artırır |
increased | yüksek |
as | aynı |
to | geri |
value | değeri |
and | ve |
improved | daha |
food | peynir |
EN The production capacity amounts to 33 billion cartons annually.
TR Üretim kapasitesi yılda 33 milyar karton kutuya ulaştı.
inglês | turco |
---|---|
capacity | kapasitesi |
billion | milyar |
annually | yılda |
EN Production of Tetra Pak® packages amounts to 85 billion units.
TR Tetra Pak® ambalaj üretimi 85 milyar birime ulaştı.
inglês | turco |
---|---|
tetra | tetra |
pak | pak |
billion | milyar |
production | üretimi |
EN The production capacity amounts to 105 billion cartons.
TR Üretim kapasitesi yılda 105 milyar karton kutuya ulaştı.
inglês | turco |
---|---|
capacity | kapasitesi |
billion | milyar |
EN Proofread everything before you download your finished invoice. Double-check that the billed amounts, company information, and payment methods are entered correctly.
TR Tamamlanan faturayı indirmeden önce tüm metinlerdeki yazım hatalarını denetleyin. Faturalanan tutarların, şirket bilgilerinin ve ödeme yöntemlerinin doğru girildiğini iki kez kontrol edin.
inglês | turco |
---|---|
information | bilgilerinin |
company | şirket |
payment | ödeme |
and | ve |
EN Zoom, in its sole discretion, will (i) calculate the amount of Taxes and Fees due, and (ii) change such amounts without notice to you.
TR Zoom, kendi takdirine göre (i) ödenmesi gereken Vergi ve Harçların miktarını hesaplayacaktır ve (ii) bu miktarları size bildirimde bulunmadan değiştirecektir.
inglês | turco |
---|---|
zoom | zoom |
taxes | vergi |
ii | ii |
notice | bildirimde |
amount | miktarını |
and | ve |
the | size |
to | kendi |
Mostrando 28 de 28 traduções