EN Ethnic distribution of population: Black race 90.9%, East Indian 1.3%, white race 0.2%, Chinese 0.2%, hybrid 7.3%, other 0.1%
EN Ethnic distribution of population: Black race 90.9%, East Indian 1.3%, white race 0.2%, Chinese 0.2%, hybrid 7.3%, other 0.1%
TR Nüfusun etnik dağılımı; Siyah ırk %90.9, Doğu Hindistanlı %1.3, beyaz ırk %0.2, Çinli %0.2, melez %7.3, diğer %0.1
inglês | turco |
---|---|
population | nüfusun |
east | doğu |
other | diğer |
white | beyaz |
black | siyah |
EN Ethnic distribution of population: Black race 90.9%, East Indian 1.3%, white race 0.2%, Chinese 0.2%, hybrid 7.3%, other 0.1%
TR Nüfusun etnik dağılımı; Siyah ırk %90.9, Doğu Hindistanlı %1.3, beyaz ırk %0.2, Çinli %0.2, melez %7.3, diğer %0.1
inglês | turco |
---|---|
population | nüfusun |
east | doğu |
other | diğer |
white | beyaz |
black | siyah |
EN Phemex welcomes you to our “Race for Glory” Twitter Giveaway! The goal is to have you share customized Phemex tweets to spread the word about our new products and offerings! The total prize pool i……
TR Phemex sizi "Phemex ile Milyon" Twitter Çekilişine davet ediyor! Phemex'teki 1.000.000 kaydı kutlamak için topluluğumuzun en çok sevdiği şekilde - DOGECOIN'i vererek yapmak istiyo……
EN Currently trending are Venge.io, Bullet Force Multiplayer and Rabbids Wild Race.
TR Şu anda trend olan Venge.io, Bullet Force Multiplayer ve Rabbids Wild Race.
inglês | turco |
---|---|
trending | trend |
are | olan |
and | ve |
EN 10.2. By 2030, empower and promote the social, economic and political inclusion of all, irrespective of age, sex, disability, race, ethnicity, origin, religion or economic or other status
TR 10.2. 2030’a kadar yaşa, cinsiyete, engelliliğe, ırka, etnik kökene, dine, ekonomik ya da başka bir statüye bakılmaksızın herkesin güçlendirilmesi ve sosyal, ekonomik ve siyasi olarak kapsanmasının desteklenmesi
inglês | turco |
---|---|
social | sosyal |
economic | ekonomik |
political | siyasi |
age | yaş |
status | statü |
and | ve |
the | başka |
EN We sign the Kibar Group Framework Agreement before working with suppliers to ensure that they cannot be treated differently and unfairly due to personal characteristics and preferences such as language, religion, race, gender.
TR Dil, din, ırk, cinsiyet gibi kişisel özellikler ve tercihler nedeniyle farklı ve adil olmayan bir uygulamada bulunulamayacağına ilişkin tedarikçiler ile çalışılmaya başlanmadan önce Kibar Grubu Çerçeve Sözleşmesi imzalıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
kibar | kibar |
suppliers | tedarikçiler |
gender | cinsiyet |
agreement | sözleşmesi |
group | grubu |
and | ve |
personal | kişisel |
due | bir |
with | ile |
EN Black race 95%, hybrids and whites 5%
TR Siyah ırk %95, melez ve beyazlar %5.
inglês | turco |
---|---|
black | siyah |
and | ve |
EN This developed into a sport, in which people would race their cars up dunes, and modify them to make them faster and more powerful
TR Bu, insanların arabalarını kum tepelerinde yarışacakları ve onları daha hızlı ve daha güçlü hale getirmek için değiştirecekleri bir spora dönüştü
inglês | turco |
---|---|
faster | hızlı |
powerful | güçlü |
cars | arabalar |
this | bu |
people | insanlar |
and | ve |
a | bir |
EN The race victories gave a sporty image to the marque, and Enzo Ferrari founded the Scuderia Ferrari racing team in 1929 as an Alfa Romeo racing team, before becoming independent in 1939
TR Yarış zaferleri markete sportif bir görüntü verdi ve Enzo Ferrari 1929'da Alfa Romeo yarış takımı olarak Scuderia Ferrari yarış takımı, 1939'da bağımsız olmadan önce
inglês | turco |
---|---|
ferrari | ferrari |
alfa | alfa |
romeo | romeo |
independent | bağımsız |
image | görüntü |
and | da |
team | takımı |
EN Founded by Enzo Ferrari out of Alfa Romeos race division as Auto Avio Costruzioni, the company built its first car in 1940
TR Enzo Ferrari tarafından Alfa Romeos yarış bölümünden Auto Avio Costruzioni olarak kurulan şirket, ilk arabasını 1940 yılında üretti
inglês | turco |
---|---|
founded | kurulan |
ferrari | ferrari |
alfa | alfa |
company | şirket |
by | tarafından |
first | ilk |
the | olarak |
EN Dodge cars are extremely stylish with some unparalleled features that keep it dominant in the race of major car brands. Some of the features why you should choose a Dodge car are mentioned below:
TR Dodge arabalar, büyük otomobil markalarının yarışında hakimiyetini koruyan bazı benzersiz özelliklerle son derece şıktır. Neden bir Dodge otomobil seçmeniz gereken özelliklerden bazıları aşağıda belirtilmiştir:
inglês | turco |
---|---|
extremely | son derece |
major | büyük |
should | gereken |
features | özelliklerle |
in | da |
cars | arabalar |
why | neden |
below | aşağıda |
some | bazı |
brands | markalar |
a | benzersiz |
EN The race to under one millisecond will characterize the next few years, with winners and losers
TR Bir milisaniyenin altına ulaşma yarışı, kazananları ve kaybedenleri ile önümüzdeki birkaç yılı karakterize edecek
inglês | turco |
---|---|
will | edecek |
and | ve |
to | birkaç |
years | bir |
EN Edge opportunities are seemingly boundless, which will drive significant investment in this sphere. Organizations don?t want to be left behind in the race to drive more revenue from the data they already possess.
TR Edge fırsatları, görünüşte sınırsızdır ve bu durum, bu alanda önemli yatırımları artıracaktır. Kuruluşlar, halihazırda sahip oldukları verilerden daha fazla gelir elde etme yarışında geride kalmak istemiyorlar.
inglês | turco |
---|---|
organizations | kuruluşlar |
edge | edge |
significant | önemli |
this | bu |
the | etme |
opportunities | fırsatları |
will | gelir |
to | sahip |
they | ve |
be | elde |
EN Hate speech or content that promotes hatred based on players’ identity, for instance on the basis of their race, ethnicity, religion, gender, sex or sexual orientation.
TR Oyuncuların kimliğine, örneğin ırkına, etnik kökenine, dinine, cinsiyetine veya cinsel yönelimine dayalı olarak nefreti teşvik eden nefret söylemi veya içeriği.
inglês | turco |
---|---|
content | içeriği |
players | oyuncular |
sexual | cinsel |
of | in |
or | veya |
based | dayalı |
EN In this webinar we will investigate technologies and solutions that will help you stay ahead in the race to the shelves.
TR Bu web seminerinde raflardaki yarışta önde kalmanıza yardımcı olacak teknolojileri ve çözümleri inceleyeceğiz.
inglês | turco |
---|---|
technologies | teknolojileri |
ahead | önde |
help | yardımcı |
solutions | çözümleri |
this | bu |
and | ve |
Mostrando 15 de 15 traduções