AR كما أنه نوع من فريق إسعافي، رغم أنه أيضا لا يحب هذا المصطلح
AR كما أنه نوع من فريق إسعافي، رغم أنه أيضا لا يحب هذا المصطلح
TR Kulağa lütufkarlık gibi geldiği için Enstitü Başkanı bu ifadeyi de çok doğru bulmuyor
árabe | turco |
---|---|
أيضا | de |
كما | için |
أنه | bu |
AR إذا تلقيت بريداً إلكترونياً يبدو أنه جاء من Ledger يطلب الـ24 كلمة الخاصة بك، فيجب عليك بالطبع اعتباره أنه محاولة اصطياد معلومات احتيالية.
TR Ledger tarafından gönderilmiş gibi görünen ve 24 kelimenizi isteyen bir e-posta alırsanız kesinlikle bir oltalama girişimi olduğunu bilmelisiniz.
AR ليس سراً كبيراً أنه على الرغم من السوء الهائل الذي تسبب به فيروس كورونا للعالم، فمن المحتمل أنه سرع من تبني العملة الرقمية
TR Koronavirüsün, dünyaya verdiği büyük zarara rağmen kripto benimsenmesini muhtemelen hızlandırdığı bir sır değil
AR على الرغم من أنه لا يمكنك إيقاف تشغيل الإعلانات تمامًا، إلا أنه يمكنك تقييد أنواع المعلومات التي نستخدمها لاختيار الإعلانات التي تشاهدها.
TR Reklamları tamamen kaldıramazsınız ancak göreceğiniz reklamları seçmek için kullandığımız bilgi türlerini sınırlayabilirsiniz .
AR على الرغم من أنه ليس حلًا واحدًا يناسب الجميع ، إلا أنه مصمم لمساعدة مختلف أحجام الشركات من خلال حلول متخصصة.
TR Her şeye uyan bir çözüm olmasa da, özel çözümler yoluyla farklı boyutlardaki işletmelere yardımcı olmak için tasarlanmıştır.
AR يمكن استخدام المعلومات التي يتم تجميعها لتخصيص تجربتك عبر الإنترنت من خلال عرض محتوى نعتقد أنه يروق لك
TR Toplanan bilgiler, seveceğinizi düşündüğümüz içeriği size göstererek çevrimiçi deneyiminizi kişiselleştirmek için kullanılabilir
árabe | turco |
---|---|
المعلومات | bilgiler |
محتوى | içeriği |
AR من المهم الإشارة إلى أنه لا يمكن تعديل أي من نماذج CAHPS بسبب سياسات AHRQ
TR CAHPS şablonlarının hiçbirinin AHRQ politikaları gereğince düzenlenemeyeceğini belirtmek gerekir
AR إن كليرمونت كلوب آند سبا في الأصل قصر رومانسي في بدايات جولد راش وأصبح لاحقاً فندق كبير، كما أنه يعتبر منشأة غنية بالتاريخ والتقاليد.
TR Esasen Gold Rush'ın başlarında romantik bir kale, daha sonra da otel olan Claremont Club & Spa tarih ve geleneklerle dolu bir oteldir.
árabe | turco |
---|---|
سبا | spa |
فندق | otel |
كما | ve |
AR قال أحد المستخدمين الذي ادعى أنه أحد دائني إم تي غوكس البالغ عددهم ٢٤٠٠٠: "أنا فقط أريد استعادة عملاتي. لقد سئمت من طول المدة"
TR Yedi milyon aboneye sahip YouTube kanalı What’s Inside'ın sahibi Dan Markham, Tesla Roadster aracını tek bir NFT ile takas etti.
árabe | turco |
---|---|
الذي | ile |
أحد | bir |
AR يدعي لاعب أكسي إنفينيتي من الفلبين أنه قد اشترى منزلين بأرباح تم تحقيقها من خلال اللعبة من أجل الربح التي تعمل بالعملات المشفرة
TR Kurumsal yatırımcıların altcoin'lere yaptıkları yatırım, rekor seviyelere ulaştı. Altcoin piyasası, artık kripto yatırım ürünlerine kilitlenen sermayenin yüzde 35'ini oluşturuyor.
AR أعلنت تيك توك يوم الجمعة أنه لن يُسمح بعد الآن بأنواع معينة من الإعلانات على منصتها
TR Popüler sosyal medya platformu TikTok, belirli türdeki reklamlara artık izin verilmeyeceğini duyurdu
árabe | turco |
---|---|
الآن | artık |
معينة | belirli |
AR ومع ذلك، أضاف أنه يمكن أن يصل إلى مليار دولار "إذا قام المشترون الأوليون بكامل اختيارهم شراء سندات إضافية".
TR Diğer yandan iş zekası devi, ilk alıcıların ilave tahvil satın almaya karar vermesi halinde bu miktarın 1 milyar dolara kadar çıkabileceğini ekledi.
árabe | turco |
---|---|
مليار | milyar |
شراء | satın |
أنه | bu |
إلى | kadar |
AR الخبر السار هو أنه يمكنك الحصول على شعار فريد دون صرف كسر ميزانيتك باستخدام منشئ الشعار المجاني.
TR İyi haber şu ki, ücretsiz bir logo aracını kullanarak elinizi cebinize atmadan da benzersiz bir logo oluşturabilirsiniz.
árabe | turco |
---|---|
على | da |
فريد | benzersiz |
باستخدام | kullanarak |
الشعار | logo |
AR أعتقد أن أفضل جزء هو أنه يمكنك الحصول على فيديو ترويجي للنشاط التجاري في غضون بضع دقائق
TR Bence en iyi yanı, ticari bir tanıtım videosunu dakikalar içinde oluşturabilmeniz
árabe | turco |
---|---|
غضون | içinde |
دقائق | dakikalar |
أفضل | iyi |
AR قم بمعاينة الفيديو وتأكد من أنه النتيجة النهائية التي تريدها
TR Elde ettiğiniz sonuçtan memnun kaldığınızdan emin olmak için videonuzun önizlemesini yapın
árabe | turco |
---|---|
التي | için |
AR حيث قالت كوين بيز أنه سيتم عرضها خلال مباريات الاتحاد الوطني لكرة السلة المتلفزة على الصعيد الوطني.
TR Coinbase, ulusal kanallarda yayınlanacak NBA maçlarında yer alacağını açıkladı.
árabe | turco |
---|---|
خلال | yer |
الوطني | ulusal |
AR استطلاعٌ على تويتر يخلص إلى أنه ينبغي على إيلون ماسك بيع ما قيمته ٢٣ مليار دولار من أسهم تسلا
TR Kripto piyasasının toplam değeri 3 trilyon doları aştı
árabe | turco |
---|---|
دولار | dolar |
على | de |
AR يرجى ملاحظة أنه قد تُفرض رسوم إضافية.
TR Lütfen ekstra ücretlerin uygulanabileceğini göz önünde bulundurun.
árabe | turco |
---|---|
يرجى | lütfen |
إضافية | ekstra |
AR ونتيجةً لذلك، أصبح سعر سهم مايكروستراتيجي إلى حدٍ ما مرتبطًا بأداء سعر بيتكوين وقد لوحظ أنه يتحرك جنبًا إلى جنب مع العملة المشفرة الأعلى.
TR Bunun sonucunda MicroStrategy'nin hisseleri BTC'nin performansıyla bir tür korelasyon göstermeye başladı ve en büyük kripto paraya göre hareket etmeye başladı.
árabe | turco |
---|---|
إلى | göre |
AR نونوري تغزو مشاهد عروض الموضة العالمية. هل تعلم أنه قد تم ابتكارها في ميونيخ؟ وهذه هي حكايتها.
TR „Vogue“ Almanya Genel Yayın Yönetmeni Christiane Arp, Berlin’in neden uluslararası moda dünyasının popüler bir noktası olduğunu açıklıyor.
AR حتى أنه يمكنك تحميله إلى نظام الاتصال الاجتماعي لشركتك، مثل Workspace.
TR Workspace gibi şirket sosyal bağlantı platformuna dosyalar bile yükleyebilirsiniz.
árabe | turco |
---|---|
حتى | bile |
الاجتماعي | sosyal |
مثل | gibi |
AR اجعل اتصالاتك خاصة وغير قابلة للبحث عنها عن طريق Google حتى يتمكّن أشخاص محددون فقط من الوصول إليها. كما أنه يمكنك حماية محتواك بكلمة مرور.
TR Yalnızca belirli kişilerin erişebilmeleri için iletişim unsurlarını gizleyin ve Google aramalarından saklanmasını sağlayın. Ayrıca içeriğinizi bir şifreyle koruyabilirsiniz.
árabe | turco |
---|---|
كما | ve |
حتى | için |
AR يعني هذا أنه يمكن اعتراض معلوماتك فعليًّا بين جهاز الكمبيوتر الخاص بك وخادم الوكيل
TR Bu da bilgilerinizin bilgisayarınız ve proxy sunucunuz arasındaki işlemlerde ele geçirilebileceği anlamına gelir
árabe | turco |
---|---|
يعني | anlamına |
الكمبيوتر | bilgisayar |
الوكيل | proxy |
أنه | bu |
الخاص | ve |
AR ضع في اعتبارك أيضًا أنه قد يتعين عليك استبعاد بعض مواقع الويب أو الخدمات من إعدادات الوكيل، حتى تتمكن من العمل.
TR Ayrıca bazı web sitelerini veya hizmetleri çalıştırmak için bunları proxy ayarlarınızdan çıkarmanız gerektiğini unutmayın.
árabe | turco |
---|---|
الخدمات | hizmetleri |
الوكيل | proxy |
AR نظرًا لأن الوكيل يخفي عنوان IP الخاص بك، فقد تظن أنه هو نفسه الشبكة الظاهرية الخاصة. هذا غير صحيح.
TR Proxy, IP adresinizi gizlediği için VPN ile aynı şey olduğunu düşünebilirsiniz. Bu doğru değildir.
árabe | turco |
---|---|
الوكيل | proxy |
الخاص | için |
أنه | bu |
AR هذا يعني أنه يمكننا أن نقدم لك أسعاراً تنافسية للغاية وتنفيذًا قوياً في مجموعة واسعة من الأسواق
TR Böylece sizlere en iyi fiyatları ve birçok piyasada kolay işlem olanağını sunabiliyoruz
árabe | turco |
---|---|
هذا | ve |
للغاية | çok |
AR يحظى بشعبية لدى المتداولين حيث أنه يوفر الفرصة لمتابعة استراتيجيات التجار الجيدين بحيث يصبحون مثلهم.
TR İyi yatırımcıların stratejilerini takip ederek başarılı olma imkânı sunduğu için işlemciler arasında oldukça popülerdir.
árabe | turco |
---|---|
لدى | için |
AR مطعم بمدينة نيويورك يدعي أنه سيفتح لأصحاب التوكنات غير القابلة للإتلاف فقط
TR ABD aralık ayı enflasyonu %7,8’e ulaşınca Bitcoin 44.000 dolara yükseldi
AR "فهم التنوع على أنه طبيعي"
TR “Çeşitliliği normal olarak görmek”
árabe | turco |
---|---|
على | e |
AR كما أنه الأداة الرئيسية لإدارة قوائم التشغيل للعديد من التصنيفات، وشركات الأغاني، والمنسقين، والمؤثرين.
TR Ayrıca birçok plak şirketi, müzisyen, küratör ve etkileyici, çalma listelerini yönetirken ana araç olarak Soundiiz’i kullanmaktadır.
árabe | turco |
---|---|
الرئيسية | ana |
قوائم | listelerini |
كما | ve |
AR لماذا؟ لأننا نعتبر أنه عندما يكون ذلك ممكنًا (كما هو الحال الآن)، فمن الأفضل أن تكون ممولًا ذاتيًا بدلاً من الاعتماد على مستثمر.
TR Peki neden böyle? Basitçe anlatmak gerekirse, mümkün olan durumlarda (ki şu an öyle) bir yatırımcıya bağımlı olmadan kendi kendini finanse eden bir sistemin daha iyi olduğunu düşünüyoruz.
árabe | turco |
---|---|
لماذا | neden |
الآن | kendi |
الأفضل | iyi |
على | e |
يكون | daha |
AR الخبر السار هو أنه مع صانع فيديو من رندرفورست ، يمكنك الحصول على رسوم متحركة احترافية جاهزة بعدة نقرات
TR Neyse ki, Renderforest video aracı ile profesyonel bir Minecraft animasyonunu birkaç tıklama sonucunda elde edebilirsiniz
árabe | turco |
---|---|
فيديو | video |
رندرفورست | renderforest |
يمكنك | edebilirsiniz |
على | ile |
احترافية | profesyonel |
AR أثبتت التجارب السريرية أنه يعالج البشرة المصابة بحب الشباب. وأفاد 75% من المستخدمين أنهم حصلوا على نتائج واضحة بعد استخدامه للمرة الأولى.
TR Klinik tarafından onaylanmış akneye yatkın cilt tedavisi. Kullanıcıların %75’i ilk kullanımda gözle görülür sonuç aldığını belirtti.*
árabe | turco |
---|---|
الأولى | ilk |
المستخدمين | kullanıcı |
AR نعتقد أنه يجب عليك دائمًا معرفة البيانات التي نجمعها منك وكيفية استخدامنا لها، وأنه يجب أن تكون لديك سيطرة جادّة على هذين الأمرين
TR Sizden hangi verileri topladığımızı, bu verileri nasıl kullandığımızı her zaman bilmeniz ve bunların her ikisini de anlamlı bir şekilde denetleyebilmeniz gerektiğine inanıyoruz
árabe | turco |
---|---|
البيانات | verileri |
أنه | bu |
التي | ve |
على | de |
AR تذكر أنه يمكنك استخدام عناصر التحكم التي سلطنا الضوء عليها في سياستنا المحدثة للحد من المعلومات التي نجمعها حولك أو كيفية استخدامنا لها
TR Hakkınızda topladığımız bilgileri ve bunları nasıl kullandığımızı sınırlandırmak amacıyla, güncellenmiş politikamızda belirttiğimiz denetimleri kullanabileceğinizi unutmayın
árabe | turco |
---|---|
المعلومات | bilgileri |
كيفية | nasıl |
AR وهذا يعني أنه في بعض الأحيان، قد لا نسمح أو قد نمنع مؤقتًا ظهور المحتوى في الموضوعات المتداوَلة حتى يتوفر سياق إضافي
TR Yani, zaman zaman belirli içeriklerin Gündemlerde görünmesine izin vermeyebilir veya bunu geçici olarak önleyebiliriz
árabe | turco |
---|---|
الأحيان | zaman |
مؤقت | geçici |
بعض | belirli |
حتى | veya |
AR إن كليرمونت كلوب آند سبا في الأصل قصر رومانسي في بدايات جولد راش وأصبح لاحقاً فندق كبير، كما أنه يعتبر منشأة غنية بالتاريخ والتقاليد.
TR Esasen Gold Rush'ın başlarında romantik bir kale, daha sonra da otel olan Claremont Club & Spa tarih ve geleneklerle dolu bir oteldir.
árabe | turco |
---|---|
سبا | spa |
فندق | otel |
كما | ve |
AR نه من دواعى سرورنا أن نعلن أنه تم توقيع اتفاقية توزيع مع شريكنا القدير، شركة
TR Kuveyt?teki değerli ortağımız APEX BUILDING CONSTRUCTION COMPANY firması ile distribütörlük anlaşması imzaladığımızı duyurmaktan mutluluk duyuyoruz.
AR قد تشعر أنه ليس كثيرًا ولكنه سيتصاعد بسرعة مع استمرار توظيفك.
TR Çok fazla olmadığını hissedebilirsiniz, ancak onu işe almaya devam ettikçe hızla yükselecektir.
árabe | turco |
---|---|
بسرعة | hızla |
AR يكتسب موقفهم العريض وموقعهم المرتفع قدرًا كبيرًا من الاحترام على الطريق ، ويخبرون السائقين الآخرين أنه لا ينبغي العبث بهم.
TR Geniş duruşları ve uzun duruşları yolda büyük saygı uyandırıyor ve diğer sürücülere bulaşmamaları gerektiğini söylüyor.
árabe | turco |
---|---|
كبير | büyük |
الآخرين | diğer |
AR هذا لأنه من المعروف أنه يحتوي على ختم Pure Drive
TR Bunun nedeni, Pure Drive Damgasına sahip olduğunun bilinmesidir
árabe | turco |
---|---|
هذا | bunun |
AR نونوري تغزو مشاهد عروض الموضة العالمية. هل تعلم أنه قد تم ابتكارها في ميونيخ؟ وهذه هي حكايتها.
TR Noonoouri, uluslararası moda dünyasını fethediyor. Onun Münih’te yaratıldığını biliyor muydunuz? İşte Noonoouri’nin öyküsü.
AR وأضاف أنه مازال من المبكر الحديث عن التفاصيل
TR Ancak ayrıntılar için henüz çok erken olduğunu ekledi
AR حيث أنه حتى في "بلاد السيارات" يوجد تحديد للسرعة على حوالي 40 إلى 45 في المائة من طول طرقات الأوتوبان.
TR Ayrıca “sürücüler ülkesi” Almanya’da dahi otoyolların yüzde 40 ila 45’lik bölümünde belli hız sınırları uygulanıyor.
AR إلا أنه لا يحكم فعليا، وإنما يمثل البلاد في مختلف المحافل
TR Lakin cumhurbaşkanı ülkeyi yönetmiyor, temsil ediyor
AR كانت المستشارة تتبنى باستمرار فكرة أنه لا يجوز إطلاقا قطع التواصل والحوار مع روسيا
TR Şansölye daima Rusya ile iletişimin kopmaması gerektiği fikrini savundu
árabe | turco |
---|---|
روسيا | rusya |
AR حيث جاء أن ألمانيا تحتل موقعا متقدما بصفتها من رواد الاستدامة، إلا أنه يتوجب عليها السعي بشكل أكثر جدية إلى تحقيق أهدافها.
TR Bu rapora göre Almanya’nın, sürdürülebilirlik konusunda uluslararası alanda iyi bir konumda olsa da belirlediği hedefleri yakalamak için daha fazla çaba ortaya koyması gerekiyor.
árabe | turco |
---|---|
الاستدامة | sürdürülebilirlik |
أنه | bu |
أكثر | daha |
AR لا أحد يعرف بالتحديد متى سينهار نظامنا البيئي، ولكن الجميع يدركون أنه لم يعد أمامنا الكثير من الوقت.
TR Ekosistemimiz ne zaman yıkılacak, kimse tam olarak bilmiyor, ama dönüşüm için pek fazla zamanımız kalmadı artık.
árabe | turco |
---|---|
الكثير | fazla |
ولكن | ama |
الوقت | zaman |
AR حتى أنه قد تشكل قطاع لإعادة التدوير المبدع نحو الأفضل في ألمانيا، ومركز ثقله في ولاية نوردراين-فيستفالن
TR Hatta Almanya’da ağırlıklı olarak Kuzey Ren-Vestfalya bölgesinde yoğunlaşan yenilikçi bir upcycling camiası oluştu
árabe | turco |
---|---|
حتى | hatta |
AR الفكرة هي أنه من خلال الهيدروجين يمكن فعليا استيراد الشمس والرياح من مناطق أخرى، من أجل توليد الطاقة
TR Bir fikre göre, hidrojenle dünyanın değişik bölgelerinden bir anlamda rüzgar ve güneş ithal etmek mümkün olabilecek
árabe | turco |
---|---|
خلال | bir |
أجل | de |
Mostrando 50 de 50 traduções