TR Pure, müşterilerin hazırlıktan gönderime ve kabulden yayınlanmaya kadar yayınlama durumunun tüm geçmişini kayıt altına alabilmesine imkan verir
TR Pure, müşterilerin hazırlıktan gönderime ve kabulden yayınlanmaya kadar yayınlama durumunun tüm geçmişini kayıt altına alabilmesine imkan verir
EN Pure enables customers to register the history of publication status from preparation and submission and acceptance and publication
turecki | język angielski |
---|---|
müşterilerin | customers |
ve | and |
TR Çoğaltılabilirlik konusunda çıtanın yükseltilmesine yardımcı olarak, araştırmacılarrın yöntemlerini ve verilerini paylaşabilmelerine ve araştırma performansıyla ilgili daha eksiksiz bir içgörü elde edebilmesine imkan veriyoruz
EN We're helping raise the bar on reproducibility, enabling researchers to share their methods and data and to gain more complete insight into research performance
turecki | język angielski |
---|---|
verilerini | data |
araştırma | research |
ilgili | re |
eksiksiz | complete |
elde | gain |
performansı | performance |
TR Knovel veri analizine imkan veren etkileşimli mühendislik araçları ve teknik soruların yanıtlarının bulunmasını kolaylaştıran uzmanlaşmış veri arama ve sınıflandırma özellikleri sağlar.
EN Knovel provides interactive engineering tools that enable data analysis and specialised data search and taxonomies that make it easy to discover answers to technical questions.
turecki | język angielski |
---|---|
knovel | knovel |
veri | data |
etkileşimli | interactive |
ve | and |
yanıtları | answers |
soruları | questions |
TR Editoryal eklerElsevier'in hakem denetimli dergilerinin pek çoğu bir Ek biçiminde ortak bir konudaki makale koleksiyonlarının basılmasına imkân verir. Eklerin kitlenize ulaşmakta nasıl mükemmel ortağınız haline gelebileceğini keşfedin
EN Editorial supplementsMany of Elsevier?s peer-reviewed journals offer the possibility to publish a collection of articles on a common theme in the form of a Supplement. Discover how Supplements can be the perfect partner to engage with your audience.
turecki | język angielski |
---|---|
editoryal | editorial |
mükemmel | perfect |
keşfedin | discover |
TR ''Ziyaretlerin %75'ini blog ziyaretleri oluşturuyor ve bununla birlikte ortalama organik trafiğimiz 7 kat arttı. Semrush içerik stratejimizi çalıştırmamıza ve optimize etmemize, herhangi bir SEO uzmanı ordusuna sahip olmadan imkan sağladı.''
EN “Our overall organic traffic increased sevenfold, with blog traffic making up over 75% of the visits! Semrush allowed us to optimize and run our content strategy without needing an army of SEO experts.”
turecki | język angielski |
---|---|
blog | blog |
ziyaretleri | visits |
organik | organic |
semrush | semrush |
içerik | content |
optimize | optimize |
seo | seo |
olmadan | without |
TR OpenURL Çerçevesi standardı bağlama duyarlı meta veri alışverişine imkan veren bir protokoldür.
EN The OpenURL Framework standard is a protocol that allows context-sensitive metadata exchange.
turecki | język angielski |
---|---|
standardı | standard |
duyarlı | sensitive |
TR Tüm Elsevier dergileri ve kitapları metin ve veri madenciliğine (TDM) imkan vermektedir. Nasıl daha verimli çalışabileceğinizi hemen öğrenin.
EN All Elsevier journals and books enable text and data mining (TDM). Find out how you can work more efficiently today.
turecki | język angielski |
---|---|
tüm | all |
kitapları | books |
verimli | efficiently |
öğrenin | find out |
TR Elsevier'in hakem denetimli dergilerinin pek çoğu bir Ek biçiminde ortak bir konudaki makale koleksiyonlarının basılmasına imkân verir.
EN Many of Elsevier’s peer-reviewed journals offer the possibility to publish a collection of articles on a common theme in the form of a Supplement.
turecki | język angielski |
---|---|
elsevier | elsevier |
ortak | common |
TR Makale önizleme formatı mesajınızın oldukça hedefe yönelik olmasına ve ulaşmak istediğiniz uzmanlar tarafından görülmesine imkan verir.
EN The article preview format ensures your message is highly targeted and seen by the speciality professionals you want to reach.
turecki | język angielski |
---|---|
makale | article |
oldukça | highly |
istediğiniz | you want |
uzmanlar | professionals |
TR Verilerimiz, büyük gelişme imkanları sunarken, iş akışı ve izleme çözümleri kullanıcıların sürekli olarak deneyler gerçekleştirmesine ve daha doğru sonuçlar elde etmesine imkan sağlar.
EN Our data enables discovery of great growth opportunities, while workflow and tracking solutions help users run experiments continuously and more accurately measure results.
turecki | język angielski |
---|---|
izleme | tracking |
çözümleri | solutions |
sürekli | continuously |
sonuçlar | results |
sağlar | enables |
TR Semrush Sıralaması, organik aramalardan en çok trafiği elde eden alan adlarını bulmanıza imkan sağlayan bir tescilli puandır
EN Semrush Rank is a proprietary score that lets you find the domains that are getting the most traffic from organic search
turecki | język angielski |
---|---|
semrush | semrush |
sıralaması | rank |
organik | organic |
trafiği | traffic |
elde | getting |
tescilli | proprietary |
TR MACRO?nun kolay kullanılan sistemi kullanıcıların analiz amacıyla doğru ve güvenilir veriler toplaması için denek verileri hakkındaki raporları hızla girebilmesine, takip edebilmesine ve çalıştırabilmesine imkân verir.
EN MACRO's easy-to-use system allows users to quickly input, monitor and run reports on subject data to collect accurate and reliable data for analysis.
turecki | język angielski |
---|---|
sistemi | system |
güvenilir | reliable |
takip | monitor |
TR Ayrıca bu rapor, Google arama sonuç sayfası (SERP) üzerindeki sıralamayı gösterir ve hangi anahtar kelimelerin Google arama sonuç sayfası (SERP) Özelliklerinde aktif olduklarını görmek için filtrelemenize imkan tanır.
EN The report also shows rankings on a SERP and enables you to filter down the results to see what keywords activate SERP features.
turecki | język angielski |
---|---|
ayrıca | also |
rapor | report |
sonuç | results |
serp | serp |
gösterir | shows |
anahtar | keywords |
TR Hub 2021.1, yeni yılda kullanıcıların kullanıcı profillerine özel alanlar eklemelerine imkan sağlayan yeni bir özelleştirme özelliğiyle kullanıma sunuluyor
EN Hub 2021.1 is starting this year off with a new customization feature, which allows users to add custom fields to user profiles
turecki | język angielski |
---|---|
hub | hub |
özel | custom |
özelleştirme | customization |
TR Antet şablonu, doğrudan MS Word’de metin eklemenize imkan sağlar. Antetli bir dosyayı açın, metin ekleyin ve yazdırın!
EN Letterhead template allows you to add text right in MS Word. Open a letterhead file, add text, and print it out!
turecki | język angielski |
---|---|
şablonu | template |
doğrudan | right |
word | word |
de | out |
metin | text |
eklemenize | to add |
sağlar | allows |
dosyayı | file |
açın | open |
ekleyin | add |
TR Elbette! Logaster, çift taraflı kartvizitler oluşturmanıza ve indirmenize imkan verir.
EN Sure! Logaster lets you create and download double-sided business cards.
turecki | język angielski |
---|---|
logaster | logaster |
çift | double |
oluşturmanıza | create |
ve | and |
TR Logaster rutın işletme görevleriyle başa çıkmanıza yardımcı olmak için ücretsiz online hizmetler sunmaktadır. Bu araçlar size zamandan ve paradan tasarruf sağlarken büyüyen markanıza odaklanmanıza imkan tanır
EN Logaster offers you free online services for handling routine business tasks. These tools will save you time and money, allowing you to concentrate on growing your brand.
turecki | język angielski |
---|---|
logaster | logaster |
işletme | business |
ücretsiz | free |
online | online |
hizmetler | services |
araçlar | tools |
size | you |
zamandan | time |
tasarruf | save |
büyüyen | growing |
TR Bir medikal sağlayıcı iseniz, ücretsiz CAHPS Anket Şablonlarımız hastalarınızın deneyimlerini online kaydetmelerine ve değerlendirmelerine imkan sunacaktır
EN If you’re a medical provider, our free CAHPS Survey Templates will allow your patients to record and evaluate their experiences online
turecki | język angielski |
---|---|
medikal | medical |
sağlayıcı | provider |
ücretsiz | free |
anket | survey |
online | online |
TR Akredite Hollanda genel merkezi çatısı altındaki küresel üslerimiz, aynı sıkı prosedürleri sürdürürken sertifikasyonu etkin ve uygun maliyetli yapmamıza imkan verir.
EN Our global bases, under the umbrella of the accredited Dutch head office, allows us to make certification efficient and cost effective, whilst upholding the same stringent procedures.
turecki | język angielski |
---|---|
akredite | accredited |
hollanda | dutch |
küresel | global |
sıkı | stringent |
ve | and |
maliyetli | cost |
TR Busbud, anlık ve son dakika seyahat değişikliklerine imkan verir.
EN Busbud leaves room for spontaneity and last minute travel changes.
turecki | język angielski |
---|---|
busbud | busbud |
ve | and |
son | last |
dakika | minute |
seyahat | travel |
TR Şablonlarımızı kullanarak, tüm bunları yapmanıza imkan sağlayan bir web sitesi hazırlayabilirsiniz.
EN Our templates will enable you to create a website that satisfies all these needs.
TR Tüm logo şekilleri, ödüllü tasarım ekibimiz tarafından yüksek kalite standartlarını karşılayacak şekilde geliştirildi. 9 farklı tip ve stilde logo oluşturulmasına imkan sağlıyoruz.
EN All logo pieces are handcrafted by our award-winning design team to meet high-quality standards. We offer 9 types and styles of logos to create.
turecki | język angielski |
---|---|
tüm | all |
ödüllü | award-winning |
yüksek | high |
kalite | quality |
standartları | standards |
TR Yayınla ve Sat Ticaret Teknolojisi, herhangi bir satıcının varlıkları belirli bir fiyattan satış için yayınlamasına imkan sunuyor. Böylece belirsizlik, "çift alım satımlar" ve müşteri kazanç masrafları ortadan kalkıyor
EN Post-and-sale trade technology allows any seller to post assets for sale, at a given price, which eliminates ambiguity, “double trades,” and customer acquisition costs.
turecki | język angielski |
---|---|
ticaret | trade |
teknolojisi | technology |
satış | sale |
çift | double |
müşteri | customer |
TR Post Tracking aracı 50 adet makaleye kadar temel metrikleri izlemenize imkan verir. Kontrol etmek için sadece URL girin:
EN Post Tracking allows you to track key metrics for up to 50 articles. Just enter a URL to check:
turecki | język angielski |
---|---|
post | post |
temel | key |
metrikleri | metrics |
url | url |
girin | enter |
TR Mina düşük boyutlu olduğu için herhangibirinin hızlıca bağlanarak zinciri onaylamasına imkan tanır
EN But Mina is light, so anyone can connect peer-to-peer and quickly sync and verify the chain
turecki | język angielski |
---|---|
mina | mina |
olduğu | is |
hızlıca | quickly |
zinciri | chain |
TR Farklı domainler yani SAN olarak nitelendirilen birden fazla domain adresini tek sertifika ile koruyan SSL sertifikaları Multi Domain San SSL olarak tanımlanmakta olup, 250'ye kadar farklı domaini ve subdomaini korumanıza imkan tanır
EN SSL certificates, which protect different domains, in other words multiple domain addresses defined as SAN, with a single certificate, are defined as Multi Domain San SSL and allow you to protect up to 250 different domains and subdomains
turecki | język angielski |
---|---|
domainler | domains |
ssl | ssl |
TR Herhangi bir veritabanı kapasitesini yönetmeden veritabanınızı bulutta çalıştırmanıza imkan tanır.
EN It enables you to run your database in the cloud without managing any database capacity.
turecki | język angielski |
---|---|
veritabanı | database |
kapasitesini | capacity |
TR İşletmenizin kısa bir açıklamasını girdiğinizde yapay zekaya dayanan aracımız özelleştirmesi kolay olan birçok tasarım arasından tercih yapmanıza imkan tanıyor
EN Provide a short description of your business, and our AI-based tool will generate numerous easy-to-customize designs for you to choose from
turecki | język angielski |
---|---|
kısa | short |
kolay | easy |
tasarım | designs |
tercih | choose |
TR Buddy çocuklara sınırsız konuşma pratiği sağlıyor ve aslında bu zor bulunan bir imkan
EN Buddy offers unlimited spoken practice, which is normally so difficult to find
turecki | język angielski |
---|---|
sınırsız | unlimited |
zor | difficult |
bir | to |
TR Sertifikasyon, India Organic logosunu kullanmanıza imkan verir. India Organic sertifikasyonu işareti, organik bir gıdanın NPOP standartlarına uyduğunu onaylar.
EN Certification allows you to use the India Organic logo. The India Organic certification mark certifies that an organic food product conforms to NPOP standards.
turecki | język angielski |
---|---|
sertifikasyon | certification |
organik | organic |
standartları | standards |
TR Yazılım iki bölgeli RGB ışıklandırmayı kişiselleştirmenize, ses düzenine ince ayar vermenize, her oyun için ayrı ayrı ses yapılandırması yapmanıza ve DTS Headphone:X v2.0 surround sesi açmanıza imkan tanır.
EN The software allows you to personalize the dual-zone RGB illumination, tweak your audio settings, create per-game configurations, and enable DTS Headphone:X v2.0 surround sound.
turecki | język angielski |
---|---|
yazılım | software |
rgb | rgb |
her | per |
oyun | game |
TR Yeni malzemeler ve üretim yöntemleri, imalatçılar için çok daha fazla imkan yaratıyor
EN New materials and production methods are creating more possibilities for manufacturers
turecki | język angielski |
---|---|
yeni | new |
malzemeler | materials |
üretim | production |
yöntemleri | methods |
TR Doğal kaynakların sonsuz ve sınırsız olmadığı bilinciyle hareket eden Kibar Grubu, kaynakların gelecek nesillere aktarılmasına imkan sağlayacak sürdürülebilir kalkınma anlayışını benimsemektedir
EN Kibar Group, acting with the awareness that natural resources are not infinite and unlimited, adopts a sustainable development approach that will enable the transfer of resources to future generations
turecki | język angielski |
---|---|
doğal | natural |
ve | and |
sınırsız | unlimited |
grubu | group |
gelecek | future |
sürdürülebilir | sustainable |
kalkınma | development |
kaynakları | resources |
ın | of |
TR Medya gruplarıyla ilgili bilgilere çoğu zaman ticaretsicil.gov.tr adresindeki Ticaret Sicil Gazetesi'nden ulaşılıyor. Arşiv, şirket isimlerine göre araştırmaya imkan tanıyor
EN Information about media company owners and their shares can be found relatively easily in publicly accessible registries. However, when it came to finances, none of the media outlets responded to our questions...
turecki | język angielski |
---|---|
ilgili | about |
bilgilere | information |
nden | of |
şirket | company |
TR İzleyicilerin seveceği cazip videoları doğrudan tarayıcınızın üzerinden yaratmanız imkan sağlayacak kolay kavranılan ve esnek video montaj özellikleri YouTube videosu aracımızda.
EN Our YouTube movie maker gives you intuitive and flexible video editing tools right in your browser to craft catchy videos your audience will love.
turecki | język angielski |
---|---|
doğrudan | right |
kolay | intuitive |
ve | and |
esnek | flexible |
youtube | youtube |
TR ISAF ile lansman ürünlerimizin müşterilerimizle buluşmasını sağlamak, kullanıcıların robotlarımızı deneyimlemesine imkan vermek ve pazar payımıza yeni müşteriler kazandırmayı hedeflemekteyiz.”
EN With ISAF we target introducing our launched products with ?
turecki | język angielski |
---|---|
ile | with |
TR Sektördeki tüm, üretici, distribütör, sistem entegratörü, montaj firmaları ve son kullanıcıları buluşturmakta, dünyada ve ülkemizdeki en güncel teknolojilerin sektör temsilcilerinin canlı olarak inceleyebilmesine imkan sağlamaktadır
EN Bringing together all manufacturers, distributors, system integrators, assembly companies and end users in the sector, the exhibition enables sector representatives to inquire in person the state-of-the art technologies in the world and in our country
turecki | język angielski |
---|---|
tüm | all |
sistem | system |
montaj | assembly |
son | end |
kullanıcıları | users |
dünyada | in the world |
sektör | sector |
TR Antet şablonu, doğrudan MS Word’de metin eklemenize imkan sağlar. Antetli bir dosyayı açın, metin ekleyin ve yazdırın!
EN Letterhead template allows you to add text right in MS Word. Open a letterhead file, add text, and print it out!
turecki | język angielski |
---|---|
şablonu | template |
doğrudan | right |
word | word |
de | out |
metin | text |
eklemenize | to add |
sağlar | allows |
dosyayı | file |
açın | open |
ekleyin | add |
TR Bu beslemeler, kullanıcıların birden fazla içerik kaynağındaki güncellemeleri tek bir RSS okuyucusu üzerinden takip edebilmelerine imkan sağlar
EN These feeds can allow a user to keep track of different content websites in a single RSS aggregator
turecki | język angielski |
---|---|
kullanıcıların | user |
içerik | content |
takip | track |
sağlar | allow |
TR ''Ziyaretlerin %75'ini blog ziyaretleri oluşturuyor ve bununla birlikte ortalama organik trafiğimiz 7 kat arttı. Semrush içerik stratejimizi çalıştırmamıza ve optimize etmemize, herhangi bir SEO uzmanı ordusuna sahip olmadan imkan sağladı.''
EN “Our overall organic traffic increased sevenfold, with blog traffic making up over 75% of the visits! Semrush allowed us to optimize and run our content strategy without needing an army of SEO experts.”
turecki | język angielski |
---|---|
blog | blog |
ziyaretleri | visits |
organik | organic |
semrush | semrush |
içerik | content |
optimize | optimize |
seo | seo |
olmadan | without |
TR Pure, müşterilerin hazırlıktan gönderime ve kabulden yayınlanmaya kadar yayınlama durumunun tüm geçmişini kayıt altına alabilmesine imkan verir
EN Pure enables customers to register the history of publication status from preparation and submission and acceptance and publication
turecki | język angielski |
---|---|
müşterilerin | customers |
ve | and |
TR Çoğaltılabilirlik konusunda çıtanın yükseltilmesine yardımcı olarak, araştırmacılarrın yöntemlerini ve verilerini paylaşabilmelerine ve araştırma performansıyla ilgili daha eksiksiz bir içgörü elde edebilmesine imkan veriyoruz
EN We're helping raise the bar on reproducibility, enabling researchers to share their methods and data and to gain more complete insight into research performance
turecki | język angielski |
---|---|
verilerini | data |
araştırma | research |
ilgili | re |
eksiksiz | complete |
elde | gain |
performansı | performance |
TR Knovel veri analizine imkan veren etkileşimli mühendislik araçları ve teknik soruların yanıtlarının bulunmasını kolaylaştıran uzmanlaşmış veri arama ve sınıflandırma özellikleri sağlar.
EN Knovel provides interactive engineering tools that enable data analysis and specialised data search and taxonomies that make it easy to discover answers to technical questions.
turecki | język angielski |
---|---|
knovel | knovel |
veri | data |
etkileşimli | interactive |
ve | and |
yanıtları | answers |
soruları | questions |
TR Editoryal eklerElsevier'in hakem denetimli dergilerinin pek çoğu bir Ek biçiminde ortak bir konudaki makale koleksiyonlarının basılmasına imkân verir. Eklerin kitlenize ulaşmakta nasıl mükemmel ortağınız haline gelebileceğini keşfedin
EN Editorial supplementsMany of Elsevier?s peer-reviewed journals offer the possibility to publish a collection of articles on a common theme in the form of a Supplement. Discover how Supplements can be the perfect partner to engage with your audience.
turecki | język angielski |
---|---|
editoryal | editorial |
mükemmel | perfect |
keşfedin | discover |
TR ''Ziyaretlerin %75'ini blog ziyaretleri oluşturuyor ve bununla birlikte ortalama organik trafiğimiz 7 kat arttı. Semrush içerik stratejimizi çalıştırmamıza ve optimize etmemize, herhangi bir SEO uzmanı ordusuna sahip olmadan imkan sağladı.''
EN “Our overall organic traffic increased sevenfold, with blog traffic making up over 75% of the visits! Semrush allowed us to optimize and run our content strategy without needing an army of SEO experts.”
turecki | język angielski |
---|---|
blog | blog |
ziyaretleri | visits |
organik | organic |
semrush | semrush |
içerik | content |
optimize | optimize |
seo | seo |
olmadan | without |
TR Elsevier'in hakem denetimli dergilerinin pek çoğu bir Ek biçiminde ortak bir konudaki makale koleksiyonlarının basılmasına imkân verir.
EN Many of Elsevier’s peer-reviewed journals offer the possibility to publish a collection of articles on a common theme in the form of a Supplement.
turecki | język angielski |
---|---|
elsevier | elsevier |
ortak | common |
TR Makale önizleme formatı mesajınızın oldukça hedefe yönelik olmasına ve ulaşmak istediğiniz uzmanlar tarafından görülmesine imkan verir.
EN The article preview format ensures your message is highly targeted and seen by the speciality professionals you want to reach.
turecki | język angielski |
---|---|
makale | article |
oldukça | highly |
istediğiniz | you want |
uzmanlar | professionals |
TR Tüm Elsevier dergileri ve kitapları metin ve veri madenciliğine (TDM) imkan vermektedir. Nasıl daha verimli çalışabileceğinizi hemen öğrenin.
EN All Elsevier journals and books enable text and data mining (TDM). Find out how you can work more efficiently today.
turecki | język angielski |
---|---|
tüm | all |
kitapları | books |
verimli | efficiently |
öğrenin | find out |
TR Optimize CPU'lar özelliği, Amazon EC2 bulut sunucularınızı iki açıdan daha iyi kontrol etmenize imkan tanır
EN The Optimize CPUs feature gives you greater control of your Amazon EC2 instances on two fronts
turecki | język angielski |
---|---|
özelliği | feature |
amazon | amazon |
kontrol | control |
TR ''Ziyaretlerin %75'ini blog ziyaretleri oluşturuyor ve bununla birlikte ortalama organik trafiğimiz 7 kat arttı. Semrush içerik stratejimizi çalıştırmamıza ve optimize etmemize, herhangi bir SEO uzmanı ordusuna sahip olmadan imkan sağladı.''
EN “Our overall organic traffic increased sevenfold, with blog traffic making up over 75% of the visits! Semrush allowed us to optimize and run our content strategy without needing an army of SEO experts.”
turecki | język angielski |
---|---|
blog | blog |
ziyaretleri | visits |
organik | organic |
semrush | semrush |
içerik | content |
optimize | optimize |
seo | seo |
olmadan | without |
Pokazuję 50 z 50 tłumaczeń