Przetłumacz "genellikle çöpe atılanlar" na język angielski

Pokazuję 50 z 50 tłumaczeń wyrażenia "genellikle çöpe atılanlar" z turecki na język angielski

Tłumaczenia genellikle çöpe atılanlar

"genellikle çöpe atılanlar" w turecki można przetłumaczyć na następujące język angielski słowa/frazy:

genellikle a also be best but by generally is of often one other the to the typically used using usually

Tłumaczenie turecki na język angielski z genellikle çöpe atılanlar

turecki
język angielski

TR Genellikle çöpe atılanlar nelerdir? Yüzde 30’dan büyük bir pay ile meyve ve sebze ilk sırada yer almaktadır

EN What mostly ends up in the garbage at the moment? Fruits and vegetables account for the largest share of more than 30 percent

turecki język angielski
yüzde percent

TR Elsevier tarafından yayınlanan dergiler, editörler ve hakem denetimli dergilerin yayıncılık etiği ve bilimsel kaydın doğruluğuyla ilgili konuları tartıştıkları bir forum olan COPE, yani Yayıncılık Etiği Komitesi'nin üyesidir.

EN Elsevier-published journals are members of COPE, the Committee on Publication Ethics, a forum for editors of peer-reviewed journals to discuss issues related to publication ethics and the integrity of the scientific record.

turecki język angielski
elsevier elsevier
yayınlanan published
dergiler journals
editörler editors
bilimsel scientific
ilgili related
forum forum
olan are
komitesi committee

TR Dünya çapında daha fazla e-atık tamiri ve yenilemesine ihtiyacımız var. Gelişmekte olan ülkelerdeki tamir ustalarını örnek almalıyız. 25 sentlik bir parçayla düzeltilebilecek bilgisayarları çöpe atmayı bırakmalıyız.

EN We need more e-waste repair and refurbishment, worldwide. We need to take a page from the book of expert repairers in developing countries. We need to stop throwing away computers that could be fixed with a 25-cent part.

turecki język angielski
gelişmekte developing
tamir repair

TR Geri dönüşüm, çöpe atmaktan iyidir ama maalesef çözüm değildir. Hatta üreticilerin inanmanı sağladıkları kadar da "yeşil" bir seçenek değildir.

EN Recycling is better than throwing stuff away. But it’s not a solution—and it’s not nearly as “green” as electronics manufacturers want you to believe.

turecki język angielski
çözüm solution
değildir not
yeşil green

TR Günümüzde hâlâ tonlarca gıda çöpe atılıyor. Açlıkla mücadele kuruluşu Welthungerhilfe yetkilisi Simone Welte, bu durumun nasıl değişebileceğini anlatıyor.

EN Tonnes of food still end up in the garbage. Simone Welte from the German organization Welthungerhilfe explains how this might change.

turecki język angielski
hâlâ still
gıda food
bu this

TR Geri dönüşüm, çöpe atmaktan iyidir ama maalesef çözüm değildir. Hatta üreticilerin inanmanı sağladıkları kadar da "yeşil" bir seçenek değildir.

EN Recycling is better than throwing stuff away. But it’s not a solution—and it’s not nearly as “green” as electronics manufacturers want you to believe.

turecki język angielski
çözüm solution
değildir not
yeşil green

TR Dünya çapında daha fazla e-atık tamiri ve yenilemesine ihtiyacımız var. Gelişmekte olan ülkelerdeki tamir ustalarını örnek almalıyız. 25 sentlik bir parçayla düzeltilebilecek bilgisayarları çöpe atmayı bırakmalıyız.

EN We need more e-waste repair and refurbishment, worldwide. We need to take a page from the book of expert repairers in developing countries. We need to stop throwing away computers that could be fixed with a 25-cent part.

turecki język angielski
gelişmekte developing
tamir repair

TR Sebzeyi yeniden yetiştir: Patatesler sebzelikte filizlenmiş, yeşil soğanlar kurumuş mu? Çöpe atmayı gerektiren bir vaka değil bu

EN Regrow vegetables: If your potatoes have sprouted in the crisper drawer or your spring onions have dried out, don’t chuck them in the compost bin

TR Çöpe dönüşen bir ürünün kalitesi düşük demektir

EN A product that becomes waste is of poor quality

turecki język angielski
kalitesi quality

TR Günümüzde hâlâ tonlarca gıda çöpe atılıyor. Açlıkla mücadele kuruluşu Welthungerhilfe yetkilisi Simone Welte, bu durumun nasıl değişebileceğini anlatıyor.

EN Tonnes of food still end up in the garbage. Simone Welte from the German organization Welthungerhilfe explains how this might change.

turecki język angielski
hâlâ still
gıda food
bu this

TR Ambalajımız kullanıldıktan sonra, hammaddeleri çöpe atılmamalıdır

EN Once our packaging has fulfilled its purpose, those raw materials should not go to waste

turecki język angielski
sonra to

TR Sosyal yardım çağrıları tek yönlü bir monolog veya çöpe atmak için bir bahane değildir. Her iki taraf da paylaşma fırsatına sahip olmalıdır.

EN Outreach calls are not a one-way monologue or an excuse for dumping. Both parties should have the opportunity to share.

turecki język angielski
veya or
fırsatı opportunity

TR Lazerli katarakt ameliyat? genellikle geleneksel katarakt ameliyat?ndan daha masrafl?d?r ve lazerli katarakt ameliyat? ile ili?kili ekstra maliyetler genellikle t?p veya sa?l?k sigortas? kapsam?nda de?ildir.

EN Laser cataract surgery usually costs more than conventional cataract surgery, and the extra costs associated with laser cataract surgery typically are not covered by medical or health insurance.

turecki język angielski
geleneksel conventional
veya or

TR Sosyal medya infografikleri genellikle küçük ve yatay olurken blog yazılarında kullanılan infografiklerin uzunluğu genellikle daha fazladır

EN Infographics for social media are likely to be small and horizontal, while infographics for blog posts are likely to be much longer in length

turecki język angielski
küçük small
ve and
yatay horizontal
blog blog
uzunluğu length

TR DNS, tüm çevrim içi işletmeler için iş açısından kritik bir bileşendir. Yine de bu bileşen genellikle ikinci planda kalır ve bir şeyler bozulana kadar pek akla gelmez.

EN DNS is a mission-critical component for any online business. Yet this component is often overlooked and forgotten, until something breaks.

turecki język angielski
dns dns
işletmeler business
kritik critical
bileşen component
genellikle often

TR Tekrarlanamazlık, genellikle araştırma verilerinde eksik olan ve aynı araştırma sonuçlarına ulaşılabilmesi için ihtiyaç duyulan unsurlardan kaynaklanmaktadır

EN Irreproducibility often originates from missing elements to research data, which are needed in order to achieve the same research results

turecki język angielski
genellikle often
araştırma research
eksik missing
olan are
ihtiyaç needed

TR Örneğin, biyomedikal literatürde rapor edilen kaynaklar (örn., antikorlar, model organizmalar ve yazılımlar) genellikle tekrarlanabilirlik veya yeniden kullanımı mümkün kılan yeterli detaydan yoksundur.

EN For example resources (e.g., antibodies, model organisms, and software) reported in the biomedical literature often lack sufficient detail to enable reproducibility or reuse.

turecki język angielski
kaynaklar resources
model model
yazılımlar software
genellikle often
veya or
yeterli sufficient

TR Genellikle tapınak ve odeondan gelen kişiler bu alanı kullanarak tiyatroya ulaşıyordu

EN Usually, people, come from the temple and the Odeon, was reaching to the theater by using this field

turecki język angielski
genellikle usually
ve and
kişiler people
bu this

TR Gerçekçi olalım: Bunun gibi yazılım kıyaslama sayfaları genellikle taraflıdır

EN Let’s be real: software comparison pages like this are usually biased

turecki język angielski
gibi like
yazılım software
sayfaları pages
genellikle usually

TR Teknik optimizasyondaki hataların düzeltilmesi genellikle sahadaki diğer çalışmalara paralel olarak gerçekleşir

EN Fixing the errors in technical optimization usually takes place in parallel with other works on the site

turecki język angielski
teknik technical
genellikle usually
diğer other
paralel parallel
hataları errors

TR Premium alan adları satın alınabilir, ancak genellikle Premium olmayan alan adlarına göre daha pahalıdırlar

EN Premium names are available for purchase, but they typically cost more than non-Premium names

turecki język angielski
premium premium
adları names
satın purchase
genellikle typically

TR Okuma-yazma bilmeyenler, genellikle 65 yaşının üzerinde bulunan vatandaşlardır

EN Literate people, usually over the age of 65 are citizens

turecki język angielski
genellikle usually

TR Kısıtlama, genellikle önemli miktarda bant genişliğine sahip oldukları için oyuncuların bağlantılarına yapılır

EN Throttling is often done to gaming users’ connections as they take up substantial bandwidth

turecki język angielski
genellikle often

TR Sizin DNS sunucunun bulunduğu ülke sizin IP adresin bulunduğu ülkeden farklıdır. Genellikle bu demektir ki, siz kendi bulunduğunuz yeri gizlemeye çalışıyorsunuz.

EN Your DNS server country differs from the country of your IP address. As a rule, it reveals your attempts to hide your location.

turecki język angielski
dns dns
ülke country
adresin address

TR Ücretsiz VPN'ler genellikle kullanıcı verilerini üçüncü şahıslara satarlar

EN Free VPNs often sell their user data to third parties

turecki język angielski
vpn vpns
genellikle often
kullanıcı user
verilerini data

TR Kırım için ücretsiz VPN`ler mevcuttur, ancak genellikle işlevleri sınırlıdır

EN Free VPNs for Crimea exist, but usually their functionality is limited

turecki język angielski
kırım crimea
için for
ücretsiz free
vpn vpns
mevcuttur is
ancak but
genellikle usually
işlevleri functionality

TR Oyunlar için ücretsiz VPN’ler bulunmaktadır, fakat genellikle fonksiyonları kısıtlıdır

EN Free VPNs for games exist, but usually their functionality is limited

turecki język angielski
oyunlar games
için for
ücretsiz free
vpn vpns
bulunmaktadır is
fakat but
genellikle usually

TR Bir DDoS (Dağıtılmış Hizmet Reddi) saldırısı genellikle tüm bir hizmeti (web sitesini) kapatmayı amaçlamaktadır

EN A DDoS (Distributed Denial of Service) attack is usually aimed at shutting down an entire service (website)

turecki język angielski
ddos ddos
dağıtılmış distributed
genellikle usually
tüm entire

TR Bununla birlikte, alan adını kaybeden kayıt kuruluşuna ulaşırsan, genellikle süreci hızlandırabilirler

EN However, if you reach out to the losing registrar they can usually expedite the process

turecki język angielski
genellikle usually
süreci process

TR Genellikle kripto koleksiyonları, evcil hayvanlar veya avatarlar gibi gerçek hayattaki nesneler olarak temsil edilir

EN Usually, crypto collectibles are represented as real-life objects such as pets or avatars

turecki język angielski
genellikle usually
kripto crypto
veya or
gerçek real
nesneler objects

TR Ancak onaylama sürecinin farklı formları da bulunur ve bunlara genellikle mutabakat mekanizması denir

EN There are, though, other consensus mechanisms that are used for validation

turecki język angielski
ancak though
farklı other
genellikle used
mutabakat consensus

TR Site ikonu genellikle yer imlerinde, tarayıcı sekmelerinde ve URL adres çubuklarında görünür.

EN A favicon often appears in bookmarks, browser tabs and URL address bars. It not only helps visitors to find your website easier and faster, but also serves as a strong branding element.

turecki język angielski
genellikle often
tarayıcı browser
ve and
url url

TR Genellikle ihmal edilen büyük bir marka öğesidir

EN They are major branding elements that are often neglected

turecki język angielski
genellikle often
büyük major
marka branding

TR yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkmış (1950'lerin başlarında), genellikle elektro gitar, bas gitar ve bateri gibi enstrümanlarla beraber vokal melodi taşıyan popüler müzik formudur

EN It has its roots in 1940s and 1950s rock and roll and rockabilly, which evolved from blues, country music and other influences

turecki język angielski
beraber in
müzik music

TR Genellikle üreticinin adı cihazın önünde bir yerdedir ve modelin tam numarası da ya cihazın arkasında ya da pilin altında görünür

EN Usually the manufacturer's name will appear somewhere on the front of the device, and the exact model number will appear on the back or underneath the battery

turecki język angielski
genellikle usually
adı name
tam exact

TR Genellikle rock müziğin hristiyan temalar veya sanatçıların hristiyan inanışlarından gelen mesajlarla birleştirilmesiyle oluşan bir türüdür

EN Usually, Rock music incorporating Christian themes or with a Christian message stemming from the artists' Christian beliefs

turecki język angielski
genellikle usually
rock rock
temalar themes
veya or

TR Stephen mühendislik ekibimizi yönetir ve Sonix'in temel teknolojisinden sorumludur. Genellikle fotoğraf günlerinde giyinmeyi unutur.

EN Stephen oversees our engineering team and is responsible for Sonix’s underlying technology. He usually forgets to dress up on photo days.

turecki język angielski
sonix sonix
sorumludur responsible
genellikle usually
fotoğraf photo

TR Altyazılar, video ile senkronize edilen ses içeriğinin metin versiyonlarıdır. Bunlar genellikle videonun alt kısmında görüntülenir ve görüntüleyici tarafından açılabilir ve kapatılabilir.

EN Captions are text versions of the audio content, synchronized with the video. They are typically displayed at the bottom of the video and can be toggled on and off by the viewer.

turecki język angielski
altyazılar captions
senkronize synchronized
genellikle typically
alt bottom

TR Genellikle bir sponsor, ilerlemeniz hakkında sizinle düzenli telefon görüşmeleri yapacak, mücadelelerinizi dinleyecek ve kendi deneyimlerini paylaşacaktır

EN Generally, a sponsor will have regular phone calls with you about your progress, listen to your struggles, and share their own experience

turecki język angielski
genellikle generally
sizinle with you
düzenli regular
telefon phone
yapacak will

TR Bağımlılıklarımız genellikle diğer travmalar, korkular ve sorunlu geçmişlerle katmanlanır

EN Often our addictions are layered in with other traumas, fears, and troubled pasts

turecki język angielski
genellikle often
diğer other
ve and

TR Hala çevrimiçi alışveriş yapıyorum çünkü genellikle çok etkilidir ve henüz daha iyi bir yol bulamadım

EN I still shop online because it is often very effective and I haven?t yet found a better way

turecki język angielski
çevrimiçi online
alışveriş shop
çünkü because
genellikle often
yol way

TR Genellikle büyük bir son teslim tarihinden hemen önce, gerçekten kendimi uygulamaya başlamam gerektiğinde, tam bir tıkanıklığa düşerdim

EN Often right before a big deadline, when I really needed to start applying myself, I would fall into a total binge

turecki język angielski
genellikle often
büyük big
önce before
gerçekten really

TR Genellikle duyurular ve logo gösterimleri ve introlar için kullanıyorum.

EN I use them often for announcements as well as logo reveals and intros.

turecki język angielski
genellikle often
duyurular announcements
logo logo

TR Ortak çalışma gelen kutusu genellikle bir e-posta gelen kutusu olarak algılanır

EN Collaborative inbox is often perceived as an email inbox

turecki język angielski
ortak collaborative
genellikle often
e-posta email
olarak as

TR Ortaklar genellikle bir blog yazarı, web yöneticisi veya dijital pazarlama, SEO veya RADAAR'ı kullanmaktan hoşlanan ve sıklıkla hem çevrimiçi hem de çevrimdışı olarak RADAAR?dan bahseden bir sosyal medya uzmanıdır

EN An Affiliate is usually a blogger, webmaster or a digital marketing, SEO or social media expert who enjoys using RADAAR and often mentions it online and offline

turecki język angielski
veya or
çevrimdışı offline

TR Şifre defteri, şifrelerinizi güvenli bir şekilde saklamanızı ve yönetmenizi kolaylaştıran bir yazılımdır. Şifre defterine genellikle şifre yöneticisi de denir.

EN A password vault is a software program that keeps a number of passwords in a secure digital location. A password vault is also often called a password manager.

turecki język angielski
güvenli secure
genellikle often
şifre password
yöneticisi manager
de also
denir called

TR Satış Ortağı; genellikle kendi müşteri listesine sahip, serbest çalışan bir uzman veya teknoloji danışmanıdır

EN A Sales Partner is usually a tech adviser or freelancing specialist with their own client list

turecki język angielski
satış sales
ortağı partner
genellikle usually
müşteri client
listesine list
veya or
teknoloji tech

TR QR kodları genellikle tedarik zincirindeki ürünlerle ilgili bilgileri takip etmek için kullanılır

EN QR codes are often used to track information about products in the supply chain

turecki język angielski
qr qr
kodları codes
tedarik supply
bilgileri information

TR Çoğu akıllı telefon entegre QR kodu okuyucularla birlikte geldiği için, genellikle reklam ve pazarlama kampanyalarında kullanılırlar.

EN And since most smartphones come with in-built QR readers, they are frequently used in advertising and marketing campaigns.

turecki język angielski
qr qr
genellikle used

TR Şifre defteri, şifrelerinizi güvenli bir şekilde saklamanızı ve yönetmenizi kolaylaştıran bir yazılımdır. Şifre defterine genellikle şifre yöneticisi de denir. Dafa fazla bilgi.

EN A password vault is a software program that keeps a number of passwords in a secure digital location. A password vault is also often called a password manager. Learn more.

turecki język angielski
güvenli secure
genellikle often
şifre password
yöneticisi manager
denir called
bilgi learn

Pokazuję 50 z 50 tłumaczeń