EN If you delegate some of the work, you may need to check activity on the websites by any period. Website SEO performance tool can help you control subordinates and contractors with website monitoring tool activity dashboard.
EN If you delegate some of the work, you may need to check activity on the websites by any period. Website SEO performance tool can help you control subordinates and contractors with website monitoring tool activity dashboard.
TR İşin bir kısmını devrederseniz, web sitelerinin durumunu veya etkinliğini herhangi bir süreye göre kontrol etmeniz gerekebilir. Çalışanları ve serbest çalışanları SEO monitor aracı etkinlik panosu ile kontrol edin.
język angielski | turecki |
---|---|
activity | etkinlik |
seo | seo |
website | web |
and | ve |
of | in |
by | göre |
any | herhangi |
with | ile |
EN The Winner may be required to take part in promotional activity related to the Prize Draw and the Winner shall participate in all such activity on the Promoter’s reasonable request
TR Kazanan’dan Ödül Çekilişi ile ilgili promosyon etkinliklerinde yer alması istenebilir ve Ödül Düzenleyen’in makul talebi üzerine Kazanan tüm bu etkinliklere katılacaktır
język angielski | turecki |
---|---|
promotional | promosyon |
reasonable | makul |
request | talebi |
and | ve |
all | tüm |
in | yer |
on | ilgili |
take | ile |
EN Measure conversational activity, customer satisfaction and operator's activity.
TR Crisp Analytics ile veriye dayalı kararlar alın. Sohbetleriniz, memnuniyet puanlarınız, e-postalarınız ve çalışan verimliliğinizle ilgili güncel analizleri alın.
język angielski | turecki |
---|---|
and | ve |
EN Large collaborative projects can often involve hundreds of contributors, and even for smaller research efforts an author list of 10-15 people is not unusual
TR İşbirliği gerektiren büyük projelere genelde yüzlerce kişi katkı sağlamakta, daha küçük araştırmalarda bile 10-15 kişilik yazar listeleriyle karşılaşılabilmektedir
język angielski | turecki |
---|---|
projects | projelere |
often | genelde |
author | yazar |
people | kişi |
even | bile |
smaller | daha küçük |
large | büyük |
for | daha |
EN A new approach on a familiar marketing tool — unusual ways to use business cards. Read this and more in our blog!
TR Tanıdık bir pazarlama aracına yeni bir yaklaşım — kartvizit kullanmanın alışılmadık yolları Bu ve daha fazlasını blogumuzdan okuyun!
EN Unusual Bird Logo is great if you're working in Abstract, Animals, Wix, Shopify, Learning, Education industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Öz, Hayvanlar, Wix, Alışveriş yapmak, Öğrenme, eğitim endüstrisinde çalışıyorsanız Sıradışı Kuş Logosu harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
język angielski | turecki |
---|---|
animals | hayvanlar |
wix | wix |
bird | kuş |
if | eğer |
this | bu |
template | şablonu |
or | veya |
shopify | alışveriş yapmak |
team | takım |
education | eğitim |
a | bir |
EN Collective nouns list: 10 Most unusual English collective nouns
TR İngilizcede farklı çay türleri + Çayla ilgili 6 İngilizce deyim
język angielski | turecki |
---|---|
most | farklı |
EN An Unusual Cause Of Acute Scrotum
TR Alışılmadık Bir Akut Skrotum Nedeni
język angielski | turecki |
---|---|
acute | akut |
of | bir |
EN A new approach on a familiar marketing tool — unusual ways to use business cards. Read this and more in our blog!
TR Tanıdık bir pazarlama aracına yeni bir yaklaşım — kartvizit kullanmanın alışılmadık yolları Bu ve daha fazlasını blogumuzdan okuyun!
EN This thriller is set in East Germany in the early 1980s. Based on a true story, it depicts an unusual attempt to escape to the West.
TR Bu heyecanlı film 80’li yıllarında başında DAC’de geçiyor. Filmin konusu gerçek bir olaya dayanıyor: sıra dışı bir yolla Batı’ya kaçma girişimi.
język angielski | turecki |
---|---|
s | s |
true | gerçek |
west | batı |
this | bu |
a | bir |
EN What is unusual about Scholz’s chancellorship is the coalition that he is heading
TR Scholz’un şansölyeliğinin ayırıcı özelliği, başında bulunduğu koalisyon
język angielski | turecki |
---|---|
is | bulunduğu |
EN Here, we introduce you to four startups that underline this claim with some unusual ideas
TR Sıra dışı fikirleriyle bu iddianın altını çizen dört startup’ı size tanıtıyoruz
język angielski | turecki |
---|---|
this | bu |
you | size |
four | dört |
EN The educational opportunities vary from advanced training in unusual programmes like e-sport management to traditional master's degree courses like industrial engineering and management.
TR Öğretim programları yelpazesi, e-spor yönetimi gibi sıra dışı meslek içi eğitim programlarından işletme mühendisliği gibi geleneksel master (yüksek lisans) programlarına uzanıyor.
język angielski | turecki |
---|---|
management | yönetimi |
traditional | geleneksel |
engineering | mühendisliği |
programmes | programları |
training | eğitim |
the | gibi |
to | e |
EN They often offer unusual courses of study
TR Oralarda sıra dışı anabilim dallarına sıkça rastlanıyor
język angielski | turecki |
---|---|
often | sık |
EN The German Federal Government even took the very unusual step of investing 300 million euros in the company to keep it in the country on a permanent basis.
TR Hatta bunun üzerine Alman hükümeti pek alışılmadık bir adım atarak şirketi uzun vadede Almanya’da tutmak için 300 milyon avroyla şirkete ortak olma yoluna gitti.
język angielski | turecki |
---|---|
government | hükümeti |
step | adım |
million | milyon |
company | şirketi |
even | bir |
to | hatta |
of | in |
on | üzerine |
to keep | tutmak |
EN Unusual picture: the Frankfurt Airport almost deserted
TR Alışılmadık görüntü: Frankfurt Havalimanı neredeyse bomboş
język angielski | turecki |
---|---|
frankfurt | frankfurt |
almost | neredeyse |
airport | havalimanı |
EN We introduce five new members of the German Federal Parliament (Bundestag) with unusual occupations.
TR Alışılmamış mesleklere sahip beş Federal Meclis milletvekilini okurlarımıza tanıtıyoruz.
język angielski | turecki |
---|---|
federal | federal |
five | beş |
EN Unusual architecture and a fish farm on the roof
TR Sıra dışı bir mimari ve çatıda balık üretimi
język angielski | turecki |
---|---|
architecture | mimari |
fish | balık |
and | ve |
a | bir |
EN In Syria, for example, it would be unusual for a student to sit in a lesson with crossed arms and not answer a teacher’s questions, says Alomar and laughs
TR Örneğin, bir öğrencinin kollarını kavuşturmuş halde oturup, öğretmenin sorularına cevap vermemesinin Suriye’de alışılmış bir şey olmadığını anlatıyor Alomar ve gülüyor
język angielski | turecki |
---|---|
answer | cevap |
and | ve |
questions | sorular |
to | şey |
a | bir |
not | olmadığını |
EN A working career including periods of employment in several countries is by no means unusual in the EU
TR İş hayatlarında farklı AB ülkelerinde çalışmak birlik vatandaşları arasında sık rastlanan bir durum
język angielski | turecki |
---|---|
eu | ab |
working | çalışmak |
a | bir |
the | arasında |
EN New lines often perform flawlessly, but it is not unusual to see a drop in capacity over time
TR Yeni hatlar genellikle kusursuz çalışır, ancak zamanla kapasitede bir düşme görülmesi alışılmadık bir şey değildir
język angielski | turecki |
---|---|
new | yeni |
often | genellikle |
time | zamanla |
lines | bir |
not | değildir |
to | şey |
but | ancak |
EN Enjoy some unusual/retro cocktails at the Bar, an iconic location ..
TR Simgesel bir konum olan Bar'da bir dizi sıra dışı/retro kokteyllerin keyfini çıkarın..
język angielski | turecki |
---|---|
enjoy | keyfini |
iconic | simgesel |
location | konum |
the | bir |
EN Aggregate activity logs in Cloudflare, or export them to your cloud log storage or SIEM provider.
TR Etkinlik günlüklerini Cloudflare'da toplayın veya bunları bulut günlük deponuza veya SIEM sağlayıcınıza aktarın.
język angielski | turecki |
---|---|
activity | etkinlik |
export | aktarın |
cloud | bulut |
provider | sağlayıcı |
or | veya |
EN Note that we reserve the right to decline requests if we detect extremely high activity on your account within this time.
TR Bu süre zarfı içinde hesabınızda çok yüksek bir hareketlilik tespit etmemiz halinde isteğinizi reddetme hakkımızı saklı tuttuğumuzu unutmayın.
język angielski | turecki |
---|---|
detect | tespit |
time | süre |
your account | hesabınızda |
right | hakkı |
this | bu |
high | yüksek |
account | hesabı |
on | halinde |
to | içinde |
EN You are solely responsible and liable for activity that occurs on your account and shall be responsible for maintaining the confidentiality of your Foursquare password
TR Hesabınızda meydana gelen bütün faaliyetlerden tek başına siz sorumlu ve yükümlüsünüz ve Foursquare şifrenizin gizliliğini korumaktan da sorumlu olacaksınız
język angielski | turecki |
---|---|
occurs | meydana |
your account | hesabınızda |
foursquare | foursquare |
account | hesabı |
responsible | sorumlu |
and | ve |
EN You are solely responsible for all of your activity in connection with the Services
TR Hizmetlerle bağlantılı etkinliklerinizin tümünden yalnızca siz sorumlu olursunuz
język angielski | turecki |
---|---|
responsible | sorumlu |
connection | bağlantı |
services | hizmetlerle |
all | tüm |
EN FRAUD (INCLUDING FRAUDULENT MISREPRESENTATION), THEFT OR OTHER CRIMINAL ACTIVITY; OR
TR DOLANDIRICILIK (HİLELİ, ALDATICI SUNUMLAR DÂHİL), HIRSIZLIK VEYA DİĞER SUÇ İÇEREN FAALİYETLER; VEYA
język angielski | turecki |
---|---|
or | veya |
EN For example, we may use your data to protect against identity theft, prevent fraud or other criminal activity, claims or other liabilities
TR Örneğin, verilerinizi kimlik hırsızlığına karşı korumak, sahtekarlığı veya diğer suç faaliyetlerini, talepleri veya diğer yükümlülükleri önlemek için kullanabiliriz
język angielski | turecki |
---|---|
other | diğer |
claims | talepleri |
your data | verilerinizi |
prevent | önlemek |
or | veya |
against | için |
EN The service does not save logs or any data about user activity, and your Internet traffic remains anonymous and private.
TR Hizmet, günlükleri veya kullanıcı etkinliği ile ilgili verileri kaydetmez ve İnternet trafiğiniz anonim ve gizli kalır.
język angielski | turecki |
---|---|
data | verileri |
anonymous | anonim |
user | kullanıcı |
private | gizli |
about | ilgili |
service | hizmet |
or | veya |
and | ve |
EN Whoer VPN does not log or track user activity, either in the paid or free plan.
TR Whoer VPN, ücretli veya ücretsiz planda kullanıcı etkinliğini kaydetmez veya izlemez.
język angielski | turecki |
---|---|
vpn | vpn |
whoer | whoer |
paid | ücretli |
free | ücretsiz |
user | kullanıcı |
or | veya |
EN Any activity logs: the applications you use, the services you use, the websites you connect to — basically anything you do online.
TR Herhangi bir etkinlik günlüğü: kullandığınız uygulamalar, kullandığınız hizmetler, bağlandığınız web siteleri - temelde çevrimiçi yaptığınız her şey.
język angielski | turecki |
---|---|
activity | etkinlik |
you use | kullandığınız |
you do | yaptığınız |
services | hizmetler |
online | çevrimiçi |
applications | uygulamalar |
websites | siteleri |
any | herhangi |
EN "Wooden lounge chairs available to lie back and see the surrounding CBD and occasional water activity. Rent a bicycle or stroll along the waterfront."
TR "Çok güzel ışık, lazer ve müzik gösterileri sunan, akşamları ışıltılı gökdelenleri izleyebileceğiniz kıyı şeridi. Yürüyüş yapmak, keyifle Singapur manzarasını izlemek için buraya mutlaka uğrayın."
język angielski | turecki |
---|---|
or | buraya |
and | ve |
to | için |
EN Prevent your ISP from monitoring your online activity and tracking your every move.
TR ISP'nizin çevrimiçi etkinliğinizi izlemesini ve hareketinizi takip etmesini önleyin.
język angielski | turecki |
---|---|
online | çevrimiçi |
prevent | önleyin |
tracking | takip |
and | ve |
EN Evaluate activity of people who work with website
TR Web sitesi ile çalışan kişilerin etkinliğini değerlendirin
język angielski | turecki |
---|---|
people | kişilerin |
with | ile |
EN They are recorded, encrypted and duplicated on the public blockchain, where all participants can see market activity
TR Açık blockchainlerin üzerine kaydedilir, şifrelenir ve kopyalanır, böylece piyasa hareketleri tüm kullanıcılar tarafından görülebilir.
język angielski | turecki |
---|---|
encrypted | şifrelenir |
all | tüm |
and | ve |
market | piyasa |
on | açık |
EN DeFi protocols, such as PancakeSwap, Venus, and Autofarm, make up most of the activity on BSC
TR PancakeSwap, Venus ve Autofarm gibi DeFi protokolleri, BSC'deki etkinliğin çoğunu oluşturur
język angielski | turecki |
---|---|
defi | defi |
protocols | protokolleri |
pancakeswap | pancakeswap |
and | ve |
of | in |
EN We declare that we refrain from any activity that may jeopardise the objective and impartial position of Control Union Certifications B.V., in accordance with clause 5.2 of ISO/IEC 17021-1:2015 and clause 4.2 of ISO/IEC 17065:2012.
TR ISO/IEC 17021-1:2015, madde 5.2 ve ISO/IEC 17065:2012, madde 4.2 uyarınca Control Union Certifications B.V.'nin objektif ve tarafsız konumunu tehlikeye atabilecek her tür faaliyetten kaçındığımızı beyan ederiz.
język angielski | turecki |
---|---|
position | konumunu |
iso | iso |
iec | iec |
in accordance with | uyarınca |
control | control |
union | union |
and | ve |
of | her |
EN Remove all web browser tracking cookies, clearing any trace of your browsing activity.
TR Tüm takip çerezlerini kaldırın, gezinme faaliyetinizle ilgili tüm izleri temizleyin.
język angielski | turecki |
---|---|
remove | kaldırın |
of | ın |
browsing | gezinme |
tracking | takip |
all | tüm |
EN While this graph is a suitable medium and long term indicator, the Mempool Size (Bytes) and Mempool Transaction Count charts are more suitable for short term network activity.
TR Bu grafik, uygun bir orta ve uzun vadeli gösterge olsa da, kısa vadeli ağ aktivitesini görmek için Bellek Havuzu Boyutu (Bayt) ve Bellek Havuzu İşlem Sayısı grafikleri daha uygun seçeneklerdir.
język angielski | turecki |
---|---|
medium | orta |
long | uzun |
term | vadeli |
size | boyutu |
short | kısa |
and | ve |
this | bu |
graph | grafik |
for | için |
the | olsa |
more | daha |
EN CSOs can come together by getting associated in networks/platforms, and build up partnerships with other organizations for acting together with regard to some specific topics in accordance with their fields of activity
TR STÖ’ler ağlar/platformlar içerisinde örgütlenerek ortak amaçlar etrafında birleşebilir, çalışma alanlarıyla ilgili belirli konularda diğer örgütlerle ortaklık kurabilir ve ortak çalışma yürütebilirler
język angielski | turecki |
---|---|
networks | ağlar |
platforms | platformlar |
other | diğer |
topics | konularda |
for | amaçlar |
and | ve |
in | içerisinde |
to | belirli |
EN Ronald Meinardus, the Head at FNF Turkey, even spoke of a “historic event”, highlighting the extraordinary character of our first face-to-face activity after more than a year.
TR Bu amaçla, 2008’de yayımlamaya başladığı Eğitim İzleme Raporları’nda çeşitli kaynaklardan derlediği nicel verileri eğitim izleme göstergelerine dönüştürüyor.
język angielski | turecki |
---|---|
at | de |
more | çeşitli |
EN We filed papers with the FCC to bring this alarming activity to their attention, but were ignored
TR Onların bu yaptıklarına dikkat çekmek ve uyarmak adına FCC ile birlikte çeşitli başvurularda bulunmamıza rağmen görmezden gelindik
język angielski | turecki |
---|---|
fcc | fcc |
attention | dikkat |
this | bu |
their | ve |
EN VyprVPN is a personal virtual private network (VPN) that protects an individual's privacy on the Internet and prevents Internet service providers from monitoring or controlling online communications and activity
TR VyprVPN: kişinin internette mahremiyetini koruyan ve İnternet servis sağlayıcılarının çevrimiçi aktiviteler ile iletişimleri kontrol etmesini ve gözlemlemesini engelleyen bir kişisel sanal özel ağdır (VPN)
język angielski | turecki |
---|---|
vyprvpn | vyprvpn |
virtual | sanal |
vpn | vpn |
protects | koruyan |
service | servis |
monitoring | kontrol |
network | ağ |
online | çevrimiçi |
and | ve |
personal | kişisel |
on the internet | internette |
EN Easily manage your team and data from a single access point. Adding and removing users is straightforward and simple. Maintain complete control over all your data, files, and user activity.
TR Ekibinizi ve verilerinizi tek bir erişim noktasından kolayca yönetin. Kullanıcı ekleme ve kaldırma basit ve basittir. Tüm verileriniz, dosyalarınız ve kullanıcı etkinliğiniz üzerinde tam kontrole sahip olun.
język angielski | turecki |
---|---|
manage | yönetin |
access | erişim |
point | noktası |
your team | ekibinizi |
easily | kolayca |
simple | basit |
user | kullanıcı |
all | tüm |
your data | verilerinizi |
files | dosyaları |
and | ve |
complete | tam |
a | bir |
EN The multi-user plan allows for complete control over all your data, files, and user activity as each team member will have their own Sonix login.
TR Çok kullanıcılı plan, tüm verileriniz, dosyalarınız ve kullanıcı etkinliğiniz üzerinde tam kontrol sağlar, çünkü her ekip üyesi kendi Sonix girişine sahip olur.
język angielski | turecki |
---|---|
plan | plan |
allows | sağlar |
control | kontrol |
user | kullanıcı |
sonix | sonix |
login | giriş |
your data | verileriniz |
member | üyesi |
team | ekip |
all | tüm |
the | üzerinde |
files | dosyaları |
will | olur |
complete | tam |
and | ve |
EN Keeping track of user activity is simple with Sonix. Advanced admin controls and audit logs mean you always know how your workspaces are being used.
TR Kullanıcı etkinliğini takip etmek Sonix ile basittir. Gelişmiş yönetici denetimleri ve denetim günlükleri, çalışma alanlarınızın nasıl kullanıldığını her zaman bildiğiniz anlamına gelir.
język angielski | turecki |
---|---|
sonix | sonix |
admin | yönetici |
controls | denetimleri |
audit | denetim |
mean | anlamına |
user | kullanıcı |
advanced | gelişmiş |
is | etmek |
track | takip |
how | nasıl |
always | her zaman |
and | ve |
of | her |
with | ile |
EN Sonix is a cloud-based multi-user platform. Invite users at varying levels of permission and easily manage and monitor user activity.
TR Sonix bulut tabanlı çok kullanıcılı bir platformdur. Farklı düzeylerde izin kullanıcıları davet edin ve kullanıcı etkinliğini kolayca yönetin ve izleyin.
język angielski | turecki |
---|---|
sonix | sonix |
invite | davet |
permission | izin |
manage | yönetin |
based | tabanlı |
easily | kolayca |
cloud | bulut |
and | ve |
users | kullanıcıları |
monitor | izleyin |
user | kullanıcı |
a | bir |
EN Multiple permission levels make it easy to manage and monitor your team. You have complete control and visibility over all your data, files, and user activity.
TR Birden fazla izin seviyesi, ekibinizi yönetmenizi ve izlemenizi kolaylaştırır. Tüm verileriniz, dosyalarınız ve kullanıcı etkinliğiniz üzerinde tam kontrol ve görünürlüğe sahipsiniz.
język angielski | turecki |
---|---|
permission | izin |
your team | ekibinizi |
easy | kolaylaştırır |
your data | verileriniz |
user | kullanıcı |
you have | sahipsiniz |
control | kontrol |
multiple | birden fazla |
all | tüm |
files | dosyaları |
and | ve |
EN I was scared of failing and so I resorted to just consuming information about the activity, half-heartedly telling myself that I was doing that “in preparation” for when I would actually do all of these things one day.
TR Başarısız olmaktan korktum ve bu yüzden, gönülsüzce kendime, tüm bunları bir gün gerçekten yapacağım zamana “hazırlık” yaptığımı söyleyerek, etkinlik hakkında bilgi tüketmeye başvurdum.
EN They can all drill down to dedicated metrics such as average first response time or detailed activity reports such as messages sent, chat triggers deliverability, and the current customers satisfaction.
TR Hepsi, ortalama ilk yanıt süresi veya gönderilen mesajlar, sohbet tetikleyicilerinin teslim edilebilirliği ve mevcut müşteri memnuniyeti gibi ayrıntılı etkinlik raporları gibi özel ölçümlere gidebilir.
język angielski | turecki |
---|---|
average | ortalama |
first | ilk |
time | süresi |
activity | etkinlik |
sent | gönderilen |
customers | müşteri |
satisfaction | memnuniyeti |
detailed | ayrıntılı |
chat | sohbet |
response | yanıt |
and | ve |
or | veya |
reports | raporları |
messages | mesajlar |
Pokazuję 50 z 50 tłumaczeń