EN We seek to facilitate our beneficiaries who seek to gain new skills for better employment opportunities, or who wish to gain entrepreneurial skills to start their own businesses.
"rights to seek" w język angielski można przetłumaczyć na następujące turecki słowa/frazy:
EN We seek to facilitate our beneficiaries who seek to gain new skills for better employment opportunities, or who wish to gain entrepreneurial skills to start their own businesses.
TR Yürüttüğümüz projelerde bireylerin kayıtlı olarak istihdam edilmeleri, bilgi ve becerilerini geliştirmelerini, kendi işlerini kurabilmelerini sağlayacak mesleki donanıma erişebilmelerini kolaylaştırmaya çalışıyoruz.
język angielski | turecki |
---|---|
skills | bilgi |
employment | iş |
to | olarak |
EN We seek to facilitate our beneficiaries who seek to gain new skills for better employment opportunities, or who wish to gain entrepreneurial skills to start their own businesses.
TR Yürüttüğümüz projelerde bireylerin kayıtlı olarak istihdam edilmeleri, bilgi ve becerilerini geliştirmelerini, kendi işlerini kurabilmelerini sağlayacak mesleki donanıma erişebilmelerini kolaylaştırmaya çalışıyoruz.
język angielski | turecki |
---|---|
skills | bilgi |
employment | iş |
to | olarak |
EN We seek to facilitate our beneficiaries who seek to gain new skills for better employment opportunities, or who wish to gain entrepreneurial skills to start their own businesses.
TR Yürüttüğümüz projelerde bireylerin kayıtlı olarak istihdam edilmeleri, bilgi ve becerilerini geliştirmelerini, kendi işlerini kurabilmelerini sağlayacak mesleki donanıma erişebilmelerini kolaylaştırmaya çalışıyoruz.
język angielski | turecki |
---|---|
skills | bilgi |
employment | iş |
to | olarak |
EN We seek to facilitate our beneficiaries who seek to gain new skills for better employment opportunities, or who wish to gain entrepreneurial skills to start their own businesses.
TR Yürüttüğümüz projelerde bireylerin kayıtlı olarak istihdam edilmeleri, bilgi ve becerilerini geliştirmelerini, kendi işlerini kurabilmelerini sağlayacak mesleki donanıma erişebilmelerini kolaylaştırmaya çalışıyoruz.
język angielski | turecki |
---|---|
skills | bilgi |
employment | iş |
to | olarak |
EN Authors wishing to self-archive book chapters can continue to reach out to Global Rights to seek the relevant permissions.
TR Kitap bölümlerini kendi arşivlerine almak isteyen yazarlar ilgili izinleri almak için Küresel Haklar ile iletişime geçmeye devam edebilir.
język angielski | turecki |
---|---|
authors | yazarlar |
book | kitap |
can | edebilir |
continue | devam |
global | küresel |
rights | haklar |
relevant | ilgili |
permissions | izinleri |
to | için |
reach | ile |
EN Authors wishing to self-archive book chapters can continue to reach out to Global Rights to seek the relevant permissions.
TR Kitap bölümlerini kendi arşivlerine almak isteyen yazarlar ilgili izinleri almak için Küresel Haklar ile iletişime geçmeye devam edebilir.
język angielski | turecki |
---|---|
authors | yazarlar |
book | kitap |
can | edebilir |
continue | devam |
global | küresel |
rights | haklar |
relevant | ilgili |
permissions | izinleri |
to | için |
reach | ile |
EN You guarantee that the rights of third parties are not breached by the images you upload and that you indemnify us against all claims that the holders of such rights pursue against us on the basis of a breach of those rights by you
TR Tarafınızdan yüklenen resimlerin üçüncü taraf haklarını ihlal etmediğini ve hak sahibinin yasal ihlal gerekçesiyle bize herhangi bir hak iddiasında bulunmayacağını garanti edersiniz
język angielski | turecki |
---|---|
guarantee | garanti |
breach | ihlal |
by you | tarafınızdan |
and | ve |
a | bir |
third | üçüncü |
us | bize |
EN For this reason, the social rights and voluntary rights of civil society workers should be organized in intertwined but independent themes for rights struggles.
TR Bu nedenle, sivil toplum emekçilerinin sosyal hakları ve gönüllü haklarının birbiriyle iç içe ancak bağımsız temalarda hak mücadelelerinde örgütlenmesi gerekiyor.
język angielski | turecki |
---|---|
civil | sivil |
independent | bağımsız |
voluntary | gönüllü |
in | içe |
social | sosyal |
and | ve |
society | toplum |
this | bu |
rights | hakları |
for | nedenle |
of | nın |
EN For this reason, the social rights and voluntary rights of civil society workers should be organized in intertwined but independent themes for rights struggles.
TR Bu nedenle, sivil toplum emekçilerinin sosyal hakları ve gönüllü haklarının birbiriyle iç içe ancak bağımsız temalarda hak mücadelelerinde örgütlenmesi gerekiyor.
język angielski | turecki |
---|---|
civil | sivil |
independent | bağımsız |
voluntary | gönüllü |
in | içe |
social | sosyal |
and | ve |
society | toplum |
this | bu |
rights | hakları |
for | nedenle |
of | nın |
EN ?Proprietary Rights? means any copyright, patent, trade secret, know-how, trademark, servicemark, trade name, rights of publicity, or other intellectual property or proprietary rights.
TR “Müseccel Haklar” her türlü telif hakkı, patent, ticari sır, uzmanlık bilgisi, ticari marka, hizmet markası, ticari ad, tanıtım hakları veya diğer fikri mülkiyet veya müseccel haklar anlamına gelmektedir.
język angielski | turecki |
---|---|
rights | haklar |
means | anlamına |
copyright | telif |
trademark | marka |
name | ad |
other | diğer |
property | mülkiyet |
or | veya |
trade | ticari |
EN It is your responsibility to determine what rights you need, to obtain and maintain those rights, and to understand how you are permitted to exercise those rights
TR İhtiyacınız olan hakları belirlemek, bu hakları elde etmek ve sürdürmek ve bu hakları nasıl kullanmanıza izin verildiğini anlamak sizin sorumluluğunuzdadır
język angielski | turecki |
---|---|
maintain | sürdürmek |
rights | hakları |
and | ve |
those | bu |
is | olan |
how | nasıl |
EN It is your responsibility to determine what rights you need, to obtain and maintain those rights, and to understand how you are permitted to exercise those rights
TR İhtiyacınız olan hakları belirlemek, bu hakları elde etmek ve sürdürmek ve bu hakları nasıl kullanmanıza izin verildiğini anlamak sizin sorumluluğunuzdadır
język angielski | turecki |
---|---|
maintain | sürdürmek |
rights | hakları |
and | ve |
those | bu |
is | olan |
how | nasıl |
EN It is your responsibility to determine what rights you need, to obtain and maintain those rights, and to understand how you are permitted to exercise those rights
TR İhtiyacınız olan hakları belirlemek, bu hakları elde etmek ve sürdürmek ve bu hakları nasıl kullanmanıza izin verildiğini anlamak sizin sorumluluğunuzdadır
język angielski | turecki |
---|---|
maintain | sürdürmek |
rights | hakları |
and | ve |
those | bu |
is | olan |
how | nasıl |
EN It is your responsibility to determine what rights you need, to obtain and maintain those rights, and to understand how you are permitted to exercise those rights
TR İhtiyacınız olan hakları belirlemek, bu hakları elde etmek ve sürdürmek ve bu hakları nasıl kullanmanıza izin verildiğini anlamak sizin sorumluluğunuzdadır
język angielski | turecki |
---|---|
maintain | sürdürmek |
rights | hakları |
and | ve |
those | bu |
is | olan |
how | nasıl |
EN It is your responsibility to determine what rights you need, to obtain and maintain those rights, and to understand how you are permitted to exercise those rights
TR İhtiyacınız olan hakları belirlemek, bu hakları elde etmek ve sürdürmek ve bu hakları nasıl kullanmanıza izin verildiğini anlamak sizin sorumluluğunuzdadır
język angielski | turecki |
---|---|
maintain | sürdürmek |
rights | hakları |
and | ve |
those | bu |
is | olan |
how | nasıl |
EN It is your responsibility to determine what rights you need, to obtain and maintain those rights, and to understand how you are permitted to exercise those rights
TR İhtiyacınız olan hakları belirlemek, bu hakları elde etmek ve sürdürmek ve bu hakları nasıl kullanmanıza izin verildiğini anlamak sizin sorumluluğunuzdadır
język angielski | turecki |
---|---|
maintain | sürdürmek |
rights | hakları |
and | ve |
those | bu |
is | olan |
how | nasıl |
EN It is your responsibility to determine what rights you need, to obtain and maintain those rights, and to understand how you are permitted to exercise those rights
TR İhtiyacınız olan hakları belirlemek, bu hakları elde etmek ve sürdürmek ve bu hakları nasıl kullanmanıza izin verildiğini anlamak sizin sorumluluğunuzdadır
język angielski | turecki |
---|---|
maintain | sürdürmek |
rights | hakları |
and | ve |
those | bu |
is | olan |
how | nasıl |
EN It is your responsibility to determine what rights you need, to obtain and maintain those rights, and to understand how you are permitted to exercise those rights
TR İhtiyacınız olan hakları belirlemek, bu hakları elde etmek ve sürdürmek ve bu hakları nasıl kullanmanıza izin verildiğini anlamak sizin sorumluluğunuzdadır
język angielski | turecki |
---|---|
maintain | sürdürmek |
rights | hakları |
and | ve |
those | bu |
is | olan |
how | nasıl |
EN It is your responsibility to determine what rights you need, to obtain and maintain those rights, and to understand how you are permitted to exercise those rights
TR İhtiyacınız olan hakları belirlemek, bu hakları elde etmek ve sürdürmek ve bu hakları nasıl kullanmanıza izin verildiğini anlamak sizin sorumluluğunuzdadır
język angielski | turecki |
---|---|
maintain | sürdürmek |
rights | hakları |
and | ve |
those | bu |
is | olan |
how | nasıl |
EN It is your responsibility to determine what rights you need, to obtain and maintain those rights, and to understand how you are permitted to exercise those rights
TR İhtiyacınız olan hakları belirlemek, bu hakları elde etmek ve sürdürmek ve bu hakları nasıl kullanmanıza izin verildiğini anlamak sizin sorumluluğunuzdadır
język angielski | turecki |
---|---|
maintain | sürdürmek |
rights | hakları |
and | ve |
those | bu |
is | olan |
how | nasıl |
EN It is your responsibility to determine what rights you need, to obtain and maintain those rights, and to understand how you are permitted to exercise those rights
TR İhtiyacınız olan hakları belirlemek, bu hakları elde etmek ve sürdürmek ve bu hakları nasıl kullanmanıza izin verildiğini anlamak sizin sorumluluğunuzdadır
język angielski | turecki |
---|---|
maintain | sürdürmek |
rights | hakları |
and | ve |
those | bu |
is | olan |
how | nasıl |
EN It is your responsibility to determine what rights you need, to obtain and maintain those rights, and to understand how you are permitted to exercise those rights
TR İhtiyacınız olan hakları belirlemek, bu hakları elde etmek ve sürdürmek ve bu hakları nasıl kullanmanıza izin verildiğini anlamak sizin sorumluluğunuzdadır
język angielski | turecki |
---|---|
maintain | sürdürmek |
rights | hakları |
and | ve |
those | bu |
is | olan |
how | nasıl |
EN It is your responsibility to determine what rights you need, to obtain and maintain those rights, and to understand how you are permitted to exercise those rights
TR İhtiyacınız olan hakları belirlemek, bu hakları elde etmek ve sürdürmek ve bu hakları nasıl kullanmanıza izin verildiğini anlamak sizin sorumluluğunuzdadır
język angielski | turecki |
---|---|
maintain | sürdürmek |
rights | hakları |
and | ve |
those | bu |
is | olan |
how | nasıl |
EN We seek to be transparent about our data practices and give you control over the information we collect about you
TR Veri uygulamalarımız hakkında şeffaf olmaya çalışıyoruz ve sizinle ilgili topladığımız bilgiler üzerinde kontrol sahibi olmanızı sağlıyoruz
język angielski | turecki |
---|---|
control | kontrol |
transparent | şeffaf |
data | veri |
and | ve |
information | bilgiler |
practices | uygulamalar |
about | hakkında |
the | üzerinde |
EN In Journavel we guide those who seek freedom and different cultures
TR Özgürlüğün ve farklı kültürlerin peşinde olanlara Journavel’da rehberlik ediyoruz
język angielski | turecki |
---|---|
guide | rehberlik |
different | farklı |
and | ve |
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
język angielski | turecki |
---|---|
mother | ana |
earth | toprak |
in | da |
constantly | sürekli olarak |
to | için |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
język angielski | turecki |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN In this respect, we provided Networks-Platforms Database for the use of CSOs which seek new opportunities for cooperation, relationship, and partnership.
TR Yeni işbirlikleri, tanışıklıklar ve ortaklıklar oluşturmak isteyen STÖ’ler çalışmalarına başlamadan önce Ağlar-Platformlar Veritabanı’nı inceleyebilirler.
język angielski | turecki |
---|---|
database | veritabanı |
of | ın |
new | yeni |
and | ve |
the | önce |
EN All civil society actors may benefit from Networks-Platforms Database if they seek for opportunities of intra-civil society cooperation.
TR Ağlar-Platformlar Veritabanı'ndan sivil toplum içi işbirlikleri oluşturmak isteyen bütün sivil toplum aktörleri yararlanabilir.
język angielski | turecki |
---|---|
all | bütün |
civil | sivil |
society | toplum |
database | veritabanı |
EN When we seek to control information and experience in the name of protecting those who do not know best, we are simply the serpent protecting the Tree of Knowledge from those we deem to be naked and ignorant
TR Kendileri için iyi olanı bilmeyenleri korumak adına bilgi ve deneyimi kontrol etmeye çalıştığımızda, Bilgelik Ağacını çıplak ve cahil olduğunu düşündüklerimizden koruyan yılandan farkımız kalmaz
język angielski | turecki |
---|---|
protecting | korumak |
best | iyi |
tree | ağacı |
control | kontrol |
experience | deneyimi |
name | adı |
to | etmeye |
information | bilgi |
and | ve |
of | in |
know | için |
EN A society that dictates what we have the right to read and learn and seek and explore cannot be prosperous
TR Neleri okumaya, öğrenmeye, araştırmaya ve keşfetmeye hakkımız olduğunu söyleyen bir toplum muvaffak olamaz
język angielski | turecki |
---|---|
society | toplum |
right | hakkı |
what | neleri |
a | bir |
read | ve |
EN We could also seek guidance from our higher power (for example, through prayer or meditation).
TR Ayrıca daha yüksek gücümüzden (örneğin dua veya meditasyon yoluyla) rehberlik isteyebiliriz.
język angielski | turecki |
---|---|
guidance | rehberlik |
power | gücü |
meditation | meditasyon |
also | ayrıca |
or | veya |
higher | daha yüksek |
for | daha |
through | yoluyla |
EN In order to ensure a positive impact, comprehensive analyses should be performed and a roadmap should be determined.Brands need to shake off the noise of standard communications and seek to be different
TR İyi bir etki bırakmak adına kapsamlı analizler yapılmalı ve yol haritası belirlenmelidir
język angielski | turecki |
---|---|
impact | etki |
comprehensive | kapsamlı |
and | ve |
off | bir |
EN Where SEGA transfers personal data it will seek to take account of any applicable legal obligations relevant to personal data transfers
TR SEGA, kişisel verileri aktardığı durumlarda, kişisel verilerin aktarılmasıyla ilgili geçerli yasal yükümlülükleri dikkate alır
język angielski | turecki |
---|---|
legal | yasal |
personal | kişisel |
applicable | geçerli |
relevant | ilgili |
data | verileri |
EN We will take appropriate steps to seek to destroy or permanently de-identify personal data at the point this information is no longer needed by us for our business or legal purposes.
TR İşimiz için veya yasal amaçlar doğrultusunda kişisel verilere artık ihtiyaç olmadığı noktada bu bilgileri imha etmek veya daimi şekilde tanımlanabilir kimlik bilgilerini kaldırmak üzere uygun önlemleri alacağız.
język angielski | turecki |
---|---|
point | noktada |
legal | yasal |
needed | ihtiyaç |
this | bu |
information | bilgileri |
or | veya |
personal | kişisel |
data | verilere |
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
język angielski | turecki |
---|---|
mother | ana |
earth | toprak |
in | da |
constantly | sürekli olarak |
to | için |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
język angielski | turecki |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
język angielski | turecki |
---|---|
mother | ana |
earth | toprak |
in | da |
constantly | sürekli olarak |
to | için |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
język angielski | turecki |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN The firm assists domestic and global companies in the food and beverage industries, helping to launch and maintain Turkish operations, as well as assisting domestic clients which seek to expand overseas
TR Bu sektörlerdeki uluslararası şirketlere, Türkiye’deki işlemlerinin başlatılmasında ve sürdürülmesinde, yerli şirketlere ise, yurtdışına açılma çalışmalarında yardımcı olur
język angielski | turecki |
---|---|
helping | yardımcı olur |
global | uluslararası |
companies | şirketlere |
the | ise |
and | ve |
EN We recommend that you seek independent financial advice and ensure you fully understand the risks involved before trading.
TR Bağımsız finansal danışmanlık almanızı ve işlem yapmadan önce riskleri tam olarak anladığınızdan emin olmanızı öneririz.
język angielski | turecki |
---|---|
independent | bağımsız |
financial | finansal |
advice | danışmanlık |
ensure | emin |
risks | riskleri |
trading | işlem |
we recommend | öneririz |
and | ve |
EN In Journavel we guide those who seek freedom and different cultures
TR Özgürlüğün ve farklı kültürlerin peşinde olanlara Journavel’da rehberlik ediyoruz
język angielski | turecki |
---|---|
guide | rehberlik |
different | farklı |
and | ve |
EN Customers are able to leverage this service by working with their AWS Sales Representative directly to seek independent Mission Owner approval.
TR Müşteriler, bağımsız Görev Sahibi onayı almak üzere doğrudan AWS Sales Temsilcileri ile birlikte çalışarak bu hizmetten yararlanabilir.
język angielski | turecki |
---|---|
customers | müşteriler |
aws | aws |
directly | doğrudan |
independent | bağımsız |
approval | onay |
service | hizmetten |
working | çalışarak |
mission | görev |
this | bu |
owner | sahibi |
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
język angielski | turecki |
---|---|
mother | ana |
earth | toprak |
in | da |
constantly | sürekli olarak |
to | için |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
język angielski | turecki |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
język angielski | turecki |
---|---|
mother | ana |
earth | toprak |
in | da |
constantly | sürekli olarak |
to | için |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
język angielski | turecki |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN In this respect, we provided Networks-Platforms Database for the use of CSOs which seek new opportunities for cooperation, relationship, and partnership.
TR Yeni işbirlikleri, tanışıklıklar ve ortaklıklar oluşturmak isteyen STÖ’ler çalışmalarına başlamadan önce Ağlar-Platformlar Veritabanı’nı inceleyebilirler.
język angielski | turecki |
---|---|
database | veritabanı |
of | ın |
new | yeni |
and | ve |
the | önce |
EN All civil society actors may benefit from Networks-Platforms Database if they seek for opportunities of intra-civil society cooperation.
TR Ağlar-Platformlar Veritabanı'ndan sivil toplum içi işbirlikleri oluşturmak isteyen bütün sivil toplum aktörleri yararlanabilir.
język angielski | turecki |
---|---|
all | bütün |
civil | sivil |
society | toplum |
database | veritabanı |
EN When we seek to control information and experience in the name of protecting those who do not know best, we are simply the serpent protecting the Tree of Knowledge from those we deem to be naked and ignorant
TR Kendileri için iyi olanı bilmeyenleri korumak adına bilgi ve deneyimi kontrol etmeye çalıştığımızda, Bilgelik Ağacını çıplak ve cahil olduğunu düşündüklerimizden koruyan yılandan farkımız kalmaz
język angielski | turecki |
---|---|
protecting | korumak |
best | iyi |
tree | ağacı |
control | kontrol |
experience | deneyimi |
name | adı |
to | etmeye |
information | bilgi |
and | ve |
of | in |
know | için |
Pokazuję 50 z 50 tłumaczeń