EN Field report of "Research on Youth Workers' Perception of Right Based Work" carried out with the participation of youth workers in Turkey has published
"media workers" w język angielski można przetłumaczyć na następujące turecki słowa/frazy:
EN Field report of "Research on Youth Workers' Perception of Right Based Work" carried out with the participation of youth workers in Turkey has published
TR Türkiye’deki gençlik çalışanlarının katılımıyla gerçekleştirilen ve “Türkiye’de Gençlik Çalışanlarının Hak Temelli Çalışma Algısı Araştırması”nın saha raporu yayınlandı
język angielski | turecki |
---|---|
field | saha |
report | raporu |
youth | gençlik |
right | hak |
based | temelli |
participation | katılım |
of | nın |
EN 8.8. Protect labour rights and promote safe and secure working environments for all workers, including migrant workers, in particular women migrants, and those in precarious employment
TR 8.8. Çalışanların haklarının korunması ve özellikle kadın göçmenler olmak üzere göçmen işçiler ve güvencesiz işlerde çalışan insanlar dâhil bütün çalışanlar için güvenli çalışma ortamlarının geliştirilmesi
język angielski | turecki |
---|---|
women | kadın |
rights | hakları |
and | ve |
environments | ortamlar |
workers | çalışanlar |
all | özellikle |
EN Optimise the productivity and effectiveness of your frontline workers through the automation of the simple, repetitive tasks your business requires, creating the freedom your workers need to focus on higher-value tasks.
TR Mobil çalışanlarınızın iletişim konusundaki etkililiğini, gün boyu ihtiyaç duydukları verilere ve insanlara ulaşmak için birden fazla cihaz kullanma ihtiyacını ortadan kaldırarak artırın.
język angielski | turecki |
---|---|
of | in |
need | ihtiyaç |
the | gün |
and | ve |
EN Field report of "Research on Youth Workers' Perception of Right Based Work" carried out with the participation of youth workers in Turkey has published
TR Türkiye’deki gençlik çalışanlarının katılımıyla gerçekleştirilen ve “Türkiye’de Gençlik Çalışanlarının Hak Temelli Çalışma Algısı Araştırması”nın saha raporu yayınlandı
język angielski | turecki |
---|---|
field | saha |
report | raporu |
youth | gençlik |
right | hak |
based | temelli |
participation | katılım |
of | nın |
EN Optimize the productivity and effectiveness of your frontline workers through the automation of the simple, repetitive tasks your business requires, creating the freedom your workers need to focus on higher-value tasks.
TR Mobil çalışanlarınızın iletişim konusundaki etkililiğini, gün boyu ihtiyaç duydukları verilere ve insanlara ulaşmak için birden fazla cihaz kullanma ihtiyacını ortadan kaldırarak artırın.
język angielski | turecki |
---|---|
of | in |
need | ihtiyaç |
the | gün |
and | ve |
EN And secure text messaging includes visibility into which workers are available to respond, worker location and a complete log of all text messages for all workers.
TR Ve güvenli metin mesajları hangi personelin yanıt verebilecek durumda olduğunu, personelin konumunu ve tüm personelin tüm mesajlarının kapsamlı bir kaydını içerir.
język angielski | turecki |
---|---|
text | metin |
includes | içerir |
respond | yanıt |
location | konumunu |
messages | mesajlar |
and | ve |
all | tüm |
a | bir |
EN Edge computing can help government workers access the systems they need. IT workers can use remote monitoring and management to help ensure high uptime of edge sites.
TR Edge bilişim, kamu çalışanlarının ihtiyaç duydukları sistemlere erişmelerine yardımcı olabilir. BT çalışanları, edge tesislerinde yüksek çalışma süresi sağlamak için uzaktan izleme ve yönetimden faydalanabilir.
język angielski | turecki |
---|---|
can | olabilir |
government | kamu |
remote | uzaktan |
high | yüksek |
edge | edge |
monitoring | izleme |
help | yardımcı |
need | ihtiyaç |
it | bt |
and | ve |
of | in |
to | sağlamak |
ensure | sağlamak için |
EN A Guideline for Media Workers on Prevention of CEFM
TR Medya Çalışanlarına Yönelik ÇYEZE'nin Önlenmesi Rehberi
język angielski | turecki |
---|---|
media | medya |
EN UNFPA Turkey | A Guideline for Media Workers on Prevention of CEFM
TR UNFPA Turkey | Medya Çalışanlarına Yönelik ÇYEZE'nin Önlenmesi Rehberi
język angielski | turecki |
---|---|
unfpa | unfpa |
media | medya |
EN How can media regain people’s trust in a “post-truth age”? Have the established media been overwhelmed by the sheer momentum of the social media?
TR „Gerçek ötesi çağ“da medya nasıl yeniden güven kazanabilir? Sosyal medyanın öz dinamizmi yerleşik medyayı ezip geçti mi?
EN Especially for the social media, interesting approaches will certainly be found, from which traditional media will be able to benefit in all world regions and media markets.
TR Tam da sosyal medya için, dünyanın tüm bölgelerindeki ve bütün medya piyasalarındaki geleneksel medyanın yararlanabileceği ilginç yaklaşımlar mutlaka olacaktır.
język angielski | turecki |
---|---|
traditional | geleneksel |
world | dünyanın |
interesting | ilginç |
in | da |
and | ve |
social | sosyal |
media | medya |
all | tüm |
will | olacaktır |
EN Up to 100k Workers requests and 30 scripts
TR 100.000'e kadar Çalışan isteği ve 30 komut dosyası
język angielski | turecki |
---|---|
and | ve |
to | kadar |
EN Cloudflare Workers lets developers deploy serverless code written in JavaScript, Rust, C, and C++ to Cloudflare's edge, closer to the end user.
TR Cloudflare Workers, geliştiricilerin JavaScript, Rust, C ve C++ dillerinde yazılmış sunucusuz kodları, son kullanıcıya daha yakın bir şekilde Cloudflare'in edge'ine dağıtmasına olanak tanır.
język angielski | turecki |
---|---|
serverless | sunucusuz |
javascript | javascript |
c | c |
cloudflare | cloudflare |
written | yazılmış |
code | kodları |
in | da |
user | kullanıcı |
closer | daha yakın |
and | ve |
the | şekilde |
end | son |
EN Legally, children under 15 cannot be workers.”
TR 15 yaş altındaki çocukların çalıştırılması yasaktır.
język angielski | turecki |
---|---|
children | çocukların |
EN Unemployment wastes good workers
TR İşsizlik, iyi işçileri boşa harcıyor
język angielski | turecki |
---|---|
good | iyi |
EN Repair workers are struggling because they don’t have the information they need.
TR Tamir işçileri zorlanıyor. Çünkü ihtiyaç duydukları bilgiye sahip değiller.
język angielski | turecki |
---|---|
repair | tamir |
information | bilgiye |
because | Çünkü |
need | ihtiyaç |
are | sahip |
EN Companies active in consumer markets see the need to manage social compliance risks which have an adverse impact on basic human rights of farmers and workers
TR Tüketici pazarlarında faaliyet gösteren şirketler, çiftçilerin ve işçilerin temel insan hakları üzerinde olumsuz etkisi olan sosyal uyum risklerini yönetme ihtiyacının farkındadır
język angielski | turecki |
---|---|
consumer | tüketici |
need | ihtiyacı |
social | sosyal |
compliance | uyum |
risks | risklerini |
impact | etkisi |
human | insan |
rights | hakları |
companies | şirketler |
manage | yönetme |
basic | temel |
and | ve |
EN In the scope of a project that we implement with the international humanitarian organization Diakonie Katastrophenhilfe thanks to funding from European Union Humanitarian Aid, we started giving trainings to develop the capacities of humanitarian workers
TR Temel insani yardım standardının, çok yakın bir gelecekte Türkiye’deki birçok farklı kurum tarafından sahiplenilmesini umuyoruz
język angielski | turecki |
---|---|
aid | yardım |
a | bir |
EN In the scope of a project that we implement with the international humanitarian organization Diakonie Katastrophenhilfe thanks to funding from European Union Humanitarian Aid, we started giving trainings to develop the capacities of humanitarian workers
TR Temel insani yardım standardının, çok yakın bir gelecekte Türkiye’deki birçok farklı kurum tarafından sahiplenilmesini umuyoruz
język angielski | turecki |
---|---|
aid | yardım |
a | bir |
EN According to the International Labour Organization, there are close to 200 million child workers in the world
TR Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre dünyada 200 milyona yakın çocuk işçi var
język angielski | turecki |
---|---|
close | yakın |
child | çocuk |
international | uluslararası |
in the world | dünyada |
the | var |
EN In Turkey, where the number is estimated in excess of one million, 57% of child workers are employed in agriculture, 27% in the service sector, and 16% in industrial jobs
TR Ülkemizde sayılarının 1 milyonu geçtiği tahmin edilen çocuk işçilerin %57’si tarımda, %27’si hizmet sektöründe, %16’sı sanayide çalışıyor
język angielski | turecki |
---|---|
million | milyonu |
agriculture | tarımda |
child | çocuk |
service | hizmet |
sector | sektör |
of | nın |
EN Sometimes you don't want to share the entire transcript with co-workers or friends. Crystal shows you how to create short sharable clips from your transcript.
TR Bazen tüm transkripti iş arkadaşlarınızla ya da arkadaşlarla paylaşmak istemezsiniz. Crystal, transkriptinizden kısa paylaşılabilir klipleri nasıl oluşturacağınızı gösterir.
język angielski | turecki |
---|---|
sometimes | bazen |
transcript | transkripti |
friends | arkadaşlar |
shows | gösterir |
short | kısa |
clips | klipleri |
crystal | crystal |
to share | paylaşmak |
how | nasıl |
EN You can also share your notes with co-workers and directly link them to parts of the interview that are important.
TR Ayrıca notlarınızı iş arkadaşlarıyla paylaşabilir ve bunları doğrudan mülakatın önemli kısımlarına bağlayabilirsiniz.
język angielski | turecki |
---|---|
notes | notlar |
directly | doğrudan |
of | ın |
important | önemli |
share | paylaş |
the | bunları |
and | ve |
EN Tradition 8: ITAA should remain forever nonprofessional, but our service centers may employ special workers.
TR Gelenek 8: ITAA sonsuza kadar profesyonellikten uzak kalmalıdır, ancak hizmet merkezlerimizde özel işçiler istihdam edilebilir.
język angielski | turecki |
---|---|
tradition | gelenek |
itaa | itaa |
but | ancak |
service | hizmet |
special | özel |
EN Legally, children under 15 cannot be workers.”
TR 15 yaş altındaki çocukların çalıştırılması yasaktır.
język angielski | turecki |
---|---|
children | çocukların |
EN Germany is looking for skilled workers in many areas. Find out here what the requirements are and where there is a special need.
TR Almanya’da pek çok alanda nitelikli çalışan aranıyor. Koşulların ne olduğunu ve ihtiyacın yüksek olduğu alanları buradan öğrenebilirsiniz.
język angielski | turecki |
---|---|
here | buradan |
need | ihtiyacı |
workers | çalışan |
what | ne |
areas | alanları |
and | ve |
many | pek |
is | olduğunu |
the | çok |
EN Germany is looking for workers in the health sector. We present four courses of study that can make you a sought-after specialist.
TR Almanya sağlık sektöründe işgücü arıyor. Sizi talep gören meslek dallarında yetkinleştirecek dört öğretim programıyla tanıştırıyoruz.
język angielski | turecki |
---|---|
germany | almanya |
health | sağlık |
sector | sektör |
EN Trusting remote workers is different from implicitly trusting the technology used. Lose misconceptions around Zero Trust and establish Zero Trust issues.
TR Bu, güvenlik açısından oldukça kritik bir ifadedir. “5G için hazır” ürün ve teknolojilerin sayısı her geçen gün artıyor. Ancak bu ifade tam olarak ne anlama geliyor? Mobil Servis Sağlayıcıları, kapasite ve performans ?
język angielski | turecki |
---|---|
trust | güvenlik |
and | ve |
different | bir |
around | için |
EN A Guideline for Health Workers on Prevention of CEFM
TR Sağlık Çalışanlarına Yönelik ÇYEZE'nin Önlenmesi Rehberi
język angielski | turecki |
---|---|
health | sağlık |
EN Report on Problems Faced by Domestic Workers in the Context of the Right to Work and Other Human Rights Violations During the Global Pandemic | STGM
TR Küresel Salgın Döneminde Çalışma Hakkı ve Diğer İnsan Hakları İhlalleri Bağlamında Ev İşçilerinin Karşılaştıkları Sorunlar Raporu | STGM
język angielski | turecki |
---|---|
report | raporu |
problems | sorunlar |
context | bağlam |
of | ın |
and | ve |
other | diğer |
stgm | stgm |
in the context of | bağlamında |
global | küresel |
rights | hakları |
pandemic | salgın |
right | hakkı |
EN Domestic Workers Solidarity Union (EVID-SEN)
TR Ev İşçileri Dayanışma Sendikası (EVİD-SEN)
język angielski | turecki |
---|---|
solidarity | dayanışma |
EN Monitoring Report of Volunteer and Employee Workers' Rights in Turkey's Civil Society | STGM
TR Türkiye Sivil Toplumunda Gönüllü ve Ücretli Çalışan Haklarının Gözlem Raporu | STGM
język angielski | turecki |
---|---|
report | raporu |
and | ve |
civil | sivil |
stgm | stgm |
volunteer | gönüllü |
rights | hakları |
of | nın |
EN - The problems and needs of non-governmental workers vary according to their field of work in CSOs
TR - STÖ’lerde çalışma alanlarına göre dahi sivil toplum emekçilerinin sorunları ve ihtiyaçları değişkenlik gösteriyor
język angielski | turecki |
---|---|
problems | sorunları |
and | ve |
needs | ihtiyaçları |
work | iş |
EN For this reason, the social rights and voluntary rights of civil society workers should be organized in intertwined but independent themes for rights struggles.
TR Bu nedenle, sivil toplum emekçilerinin sosyal hakları ve gönüllü haklarının birbiriyle iç içe ancak bağımsız temalarda hak mücadelelerinde örgütlenmesi gerekiyor.
język angielski | turecki |
---|---|
civil | sivil |
independent | bağımsız |
voluntary | gönüllü |
in | içe |
social | sosyal |
and | ve |
society | toplum |
this | bu |
rights | hakları |
for | nedenle |
of | nın |
EN Research Report on Right Based Work Perception of Youth Workers in Turkey | STGM
TR Türkiye’de Gençlik Çalışanlarının Hak Temelli Çalışma Algısı Araştırma Raporu | STGM
język angielski | turecki |
---|---|
right | hak |
based | temelli |
youth | gençlik |
stgm | stgm |
research | araştırma |
report | raporu |
of | nın |
EN The study, which is the first study on this topic in Turkey, provides important data regarding the perception of youth workers on human rights, youth rights, and anti-discrimination.
TR Türkiye'de bu konuda yapılan ilk araştırma olan çalışma gençlik çalışanlarının insan hakları, gençlik hakları ve ayrımcılıkla mücadele algıları konularına dair önemli veriler sunuyor.
język angielski | turecki |
---|---|
provides | sunuyor |
data | veriler |
youth | gençlik |
human | insan |
rights | hakları |
this | bu |
important | önemli |
is | olan |
first | ilk |
of | dair |
and | ve |
EN Will accompany field workers working in the association in the training and collective information activities to be carried out for the Syrian communities in Diyarbakır province and its districts as a translator,
TR Dernekte görevli saha çalışanları Diyarbakır ili ve ilçelerdeki Suriyeli topluluklar için gerçekleştirilecek olan eğitim ve toplu bilgilendirme çalışmalarına tercüman olarak eşlik edecek,
język angielski | turecki |
---|---|
field | saha |
training | eğitim |
information | bilgilendirme |
syrian | suriyeli |
and | ve |
will | edecek |
its | in |
a | olan |
EN Report on Problems Faced by Domestic Workers in the Context of the Right to Work and Other Human Rights Violations During the Global Pandemic
TR Küresel Salgın Döneminde Çalışma Hakkı ve Diğer İnsan Hakları İhlalleri Bağlamında Ev İşçilerinin Karşılaştıkları Sorunlar Raporu
język angielski | turecki |
---|---|
report | raporu |
problems | sorunlar |
context | bağlam |
of | ın |
and | ve |
other | diğer |
in the context of | bağlamında |
global | küresel |
rights | hakları |
pandemic | salgın |
right | hakkı |
EN Ensuring the health, safety, and well-being of all women and men workers,
TR Kadınların eğitim, kurs ve profesyonel gelişim olanaklarının desteklenmesi,
język angielski | turecki |
---|---|
and | ve |
all | e |
women | kadınlar |
of | nın |
EN In 2015, between two elections, the ongoing peace/resolution process between the government and the Kurdistan Workers’ Party (PKK) ended.
TR 2015 yılındaki iki seçim arasında, hükümet ve PKK arasında süregelen barış/çözüm süreci son buldu.
język angielski | turecki |
---|---|
process | süreci |
government | hükümet |
peace | barış |
resolution | çözüm |
and | ve |
between | arası |
EN Enable field workers to perform pre-sales, sales, route accounting activities and more effectively interact with customers.
TR Saha çalışanlarının satış öncesi, satış, rutin muhasebe faaliyetlerini gerçekleştirmelerine ve müşterilerle daha etkili iletişim kurmalarına olanak verin.
język angielski | turecki |
---|---|
field | saha |
accounting | muhasebe |
activities | faaliyetlerini |
and | ve |
effectively | etkili |
sales | satış |
EN Empower Your Field Workers with Critical Data and Purpose-Driven Mobile Technology Solutions
TR Saha Çalışanlarınızı Önemli Veriler ve Amaca Uygun Mobil Teknoloji Çözümleri ile Destekleyin
język angielski | turecki |
---|---|
field | saha |
data | veriler |
mobile | mobil |
technology | teknoloji |
purpose | amaca |
and | ve |
EN Oil and gas energy companies need a smart mobility strategy to connect field workers to critical information, both onshore and offshore
TR Petrol ve doğalgaz şirketlerinin, saha çalışanlarını hem karada hem de denizde önemli bilgilere bağlayabilecek akıllı bir mobilite stratejisine ihtiyacı vardır
język angielski | turecki |
---|---|
oil | petrol |
mobility | mobilite |
field | saha |
information | bilgilere |
companies | şirketlerinin |
critical | önemli |
smart | akıllı |
and | ve |
need | ihtiyacı |
both | de |
a | bir |
EN Enable effective communication between plant floor managers in the control room and workers across the expansive and noisy plant floor environment.
TR Kontrol odasındaki üretim bölümü yöneticileri ve geniş ve gürültülü üretim bölümü ortamı boyunca çalışan işçilerle etkili iletişim sağlayın.
język angielski | turecki |
---|---|
effective | etkili |
communication | iletişim |
managers | yöneticileri |
control | kontrol |
room | odası |
and | ve |
expansive | geniş |
workers | çalışan |
environment | ortamı |
in | boyunca |
EN Zebra Workforce Connect consolidates the most critical workflows in one place to free frontline workers from inefficiencies and close gaps between teams and data.
TR Zebra Workforce Connect en önemli iş akışlarını tek bir yerde konsolide ederek, ön saflarda çalışanları verimsizlik sorunundan kurtarır, ekipler ve veriler arasındaki boşluğu kapatır.
język angielski | turecki |
---|---|
zebra | zebra |
workflows | iş akışları |
place | yerde |
teams | ekipler |
connect | connect |
critical | önemli |
most | en |
and | ve |
data | veriler |
between | arasındaki |
to | tek |
EN With the first of its kind rugged HD4000 Enterprise Head-Mounted Display, you can boost task efficiency and accuracy by overlaying the most relevant contextual information over your workers’ real-time field of view
TR Türünün ilk örneği olan dayanıklı HD4000 Kurumsal Kafaya Monte Ekran sayesinde, personelinizin gerçek zamanlı görüş alanına en somut durum bilgilerini ekleyerek görev verimliliğini ve hatasızlığını artırın
język angielski | turecki |
---|---|
its | olan |
kind | tür |
enterprise | kurumsal |
display | ekran |
task | görev |
efficiency | verimliliğini |
information | bilgilerini |
rugged | dayanıklı |
real | gerçek |
time | zamanlı |
view | görüş |
most | en |
first | ilk |
and | ve |
by | ekleyerek |
EN Zebra delivers the ultimate in touch computing for today’s healthcare workers. You get the mobile computing, clinical collaboration and data capture features you need to provide every patient with the highest quality care.
TR Zebra, günümüz sağlık personeli için en gelişmiş dokunmatik bilgisayarlar sunuyor. Tüm hastalara en kaliteli bakımı sunmak için ihtiyacınız olan tüm mobil bilgisayarlar, klinik işbirliği ve barkod okutma özelliklerine sahip olun.
język angielski | turecki |
---|---|
zebra | zebra |
healthcare | sağlık |
mobile | mobil |
clinical | klinik |
collaboration | işbirliği |
quality | kaliteli |
care | bakım |
and | ve |
you need | ihtiyacınız |
highest | en |
EN If you’re going to keep pace with new demands and keep devices secure, upgrade the devices workers use day in and day out.
TR Yeni taleplere yetişmek ve cihazları güvenli halde tutmak istiyorsanız, çalışanların kullandığı cihazlarda her daim güvenlik güncellemeleri yapmalısınız.
język angielski | turecki |
---|---|
new | yeni |
and | ve |
devices | cihazlar |
to keep | tutmak |
EN You’ll find our security is easy to deploy and seamless to your frontline workers
TR Güvenlik kurulumunun ön hattaki personeliniz için kolay ve sorunsuz olduğunu göreceksiniz
język angielski | turecki |
---|---|
security | güvenlik |
is | olduğunu |
easy | kolay |
seamless | sorunsuz |
to | için |
and | ve |
EN Built for the unique challenges of manufacturing and warehouse tasks, these scanners stand up to harsh conditions, read at astonishing lengths and speeds, and give workers nonstop, full-shift power.
TR Üretim ve depo görevlerine özgü zorlukları aşmak için tasarlanan bu barkod okuyucular, zorlu koşullara dayanır, şaşırtıcı uzaklık ve hızlarda okuma yapar ve çalışanlara vardiya boyunca kesintisiz güç sağlar.
język angielski | turecki |
---|---|
warehouse | depo |
power | güç |
these | bu |
of | in |
give | için |
challenges | zorlukları |
read | ve |
Pokazuję 50 z 50 tłumaczeń