EN "Rent some bikes go there and peddle away. Loads of fun, good training. Bring snacks or why not bring a basket of them. You can turn it to a full day thing without being bored."
"bring the qlik" w język angielski można przetłumaczyć na następujące turecki słowa/frazy:
EN "Rent some bikes go there and peddle away. Loads of fun, good training. Bring snacks or why not bring a basket of them. You can turn it to a full day thing without being bored."
TR "Piknik ve ucurtma ucurmak icin harika bir yer! Ucak pistinde bisiklet scooter surebilir paten kaykay vs kayabilirsiniz. Cevresinde dolasabileceginiz bir parkida var!"
język angielski | turecki |
---|---|
good | harika |
bikes | bisiklet |
and | ve |
a | bir |
of | yer |
EN "Rent some bikes go there and peddle away. Loads of fun, good training. Bring snacks or why not bring a basket of them. You can turn it to a full day thing without being bored."
TR "Piknik ve ucurtma ucurmak icin harika bir yer! Ucak pistinde bisiklet scooter surebilir paten kaykay vs kayabilirsiniz. Cevresinde dolasabileceginiz bir parkida var!"
język angielski | turecki |
---|---|
good | harika |
bikes | bisiklet |
and | ve |
a | bir |
of | yer |
EN "Rent some bikes go there and peddle away. Loads of fun, good training. Bring snacks or why not bring a basket of them. You can turn it to a full day thing without being bored."
TR "Piknik ve ucurtma ucurmak icin harika bir yer! Ucak pistinde bisiklet scooter surebilir paten kaykay vs kayabilirsiniz. Cevresinde dolasabileceginiz bir parkida var!"
język angielski | turecki |
---|---|
good | harika |
bikes | bisiklet |
and | ve |
a | bir |
of | yer |
EN "Rent some bikes go there and peddle away. Loads of fun, good training. Bring snacks or why not bring a basket of them. You can turn it to a full day thing without being bored."
TR "Piknik ve ucurtma ucurmak icin harika bir yer! Ucak pistinde bisiklet scooter surebilir paten kaykay vs kayabilirsiniz. Cevresinde dolasabileceginiz bir parkida var!"
język angielski | turecki |
---|---|
good | harika |
bikes | bisiklet |
and | ve |
a | bir |
of | yer |
EN "Rent some bikes go there and peddle away. Loads of fun, good training. Bring snacks or why not bring a basket of them. You can turn it to a full day thing without being bored."
TR "Piknik ve ucurtma ucurmak icin harika bir yer! Ucak pistinde bisiklet scooter surebilir paten kaykay vs kayabilirsiniz. Cevresinde dolasabileceginiz bir parkida var!"
język angielski | turecki |
---|---|
good | harika |
bikes | bisiklet |
and | ve |
a | bir |
of | yer |
EN "Rent some bikes go there and peddle away. Loads of fun, good training. Bring snacks or why not bring a basket of them. You can turn it to a full day thing without being bored."
TR "Piknik ve ucurtma ucurmak icin harika bir yer! Ucak pistinde bisiklet scooter surebilir paten kaykay vs kayabilirsiniz. Cevresinde dolasabileceginiz bir parkida var!"
język angielski | turecki |
---|---|
good | harika |
bikes | bisiklet |
and | ve |
a | bir |
of | yer |
EN "Rent some bikes go there and peddle away. Loads of fun, good training. Bring snacks or why not bring a basket of them. You can turn it to a full day thing without being bored."
TR "Piknik ve ucurtma ucurmak icin harika bir yer! Ucak pistinde bisiklet scooter surebilir paten kaykay vs kayabilirsiniz. Cevresinde dolasabileceginiz bir parkida var!"
język angielski | turecki |
---|---|
good | harika |
bikes | bisiklet |
and | ve |
a | bir |
of | yer |
EN "Rent some bikes go there and peddle away. Loads of fun, good training. Bring snacks or why not bring a basket of them. You can turn it to a full day thing without being bored."
TR "Piknik ve ucurtma ucurmak icin harika bir yer! Ucak pistinde bisiklet scooter surebilir paten kaykay vs kayabilirsiniz. Cevresinde dolasabileceginiz bir parkida var!"
język angielski | turecki |
---|---|
good | harika |
bikes | bisiklet |
and | ve |
a | bir |
of | yer |
EN "Rent some bikes go there and peddle away. Loads of fun, good training. Bring snacks or why not bring a basket of them. You can turn it to a full day thing without being bored."
TR "Piknik ve ucurtma ucurmak icin harika bir yer! Ucak pistinde bisiklet scooter surebilir paten kaykay vs kayabilirsiniz. Cevresinde dolasabileceginiz bir parkida var!"
język angielski | turecki |
---|---|
good | harika |
bikes | bisiklet |
and | ve |
a | bir |
of | yer |
EN "Rent some bikes go there and peddle away. Loads of fun, good training. Bring snacks or why not bring a basket of them. You can turn it to a full day thing without being bored."
TR "Piknik ve ucurtma ucurmak icin harika bir yer! Ucak pistinde bisiklet scooter surebilir paten kaykay vs kayabilirsiniz. Cevresinde dolasabileceginiz bir parkida var!"
język angielski | turecki |
---|---|
good | harika |
bikes | bisiklet |
and | ve |
a | bir |
of | yer |
EN We provide platforms and partner in programs that facilitate collaboration. We help bring other stakeholders, including the public, into the world of research.
TR Ortak çalışmayı kolaylaştıran platformlar ve ortaklık programları sağlarız. Kamu da dahil olmak üzere diğer paydaşların araştırma dünyasına çekilmesine yardımcı oluruz.
język angielski | turecki |
---|---|
platforms | platformlar |
other | diğer |
of | ın |
research | araştırma |
we provide | sağlarız |
in | da |
help | yardımcı |
provide | sağlar |
partner | ortak |
world | dünyasına |
and | ve |
programs | programları |
public | kamu |
the | olmak |
including | dahil |
EN Our publishing and support teams bring the same expertise to you that we share with Cell and Lancet, and together we are fully committed to your publishing and financial success.
TR Yayıncılık ve destek ekiplerimiz size Cell ve Lancet ile paylaştığımız aynı uzmanlığı sunuyor ve kendimizi sizinle birlikte yayıncılık ve finansal başarılarınıza adamış durumdayız.
język angielski | turecki |
---|---|
publishing | yayıncılık |
support | destek |
financial | finansal |
success | başarı |
are | sunuyor |
with | sizinle |
and | ve |
the | aynı |
to | birlikte |
EN "We launched quickly in April 2020 to bring remote learning to children throughout the UK during the coronavirus pandemic
TR "Koronavirüs pandemisi sırasında Birleşik Krallık'taki çocuklara uzaktan öğrenme imkanı sunmak için Nisan 2020'de hızlı bir başlangıç yaptık
język angielski | turecki |
---|---|
april | nisan |
remote | uzaktan |
coronavirus | koronavirüs |
pandemic | pandemisi |
children | çocuklara |
quickly | hızlı |
during | sırasında |
learning | öğrenme |
bring | için |
EN Science & People: This is a series of events organized by Elsevier which bring together researchers and the interested public to discuss the latest science, technology and medical research
TR Science & People: En son bilim, teknoloji ve tıp araştırmalarını tartışmaları için araştırmacılar ve halktan konuya ilgi duyan kişileri bir araya getiren ve Elsevier tarafından düzenlenen bir dizi etkinliktir
język angielski | turecki |
---|---|
series | dizi |
researchers | araştırmacılar |
interested | ilgi |
medical | tıp |
elsevier | elsevier |
technology | teknoloji |
science | bilim |
and | ve |
by | tarafından |
latest | en |
the latest | son |
of | in |
a | bir |
bring | için |
to | araya |
EN Bring your product to life and create instant brand awareness with a banner ad placement
TR Banner reklam yerleşimi ile ürününüze hayat verin ve anında marka bilinci oluşturun
język angielski | turecki |
---|---|
life | hayat |
instant | anında |
ad | reklam |
create | oluşturun |
brand | marka |
and | ve |
with | ile |
EN Create portals with individual URLs and passwords, set reports you want to share, and send credentials to your clients to bring reporting to a new level.
TR Bireysel URL'ler ve parolalarla portallar oluşturun, paylaşmak istediğiniz raporları ayarlayın ve raporlamayı yeni bir düzeye getirmek için müşterilerinize kimlik bilgileri gönderin.
język angielski | turecki |
---|---|
set | ayarlayın |
credentials | kimlik |
you want | istediğiniz |
reporting | raporlamayı |
create | oluşturun |
individual | bireysel |
to share | paylaşmak |
reports | raporları |
and | ve |
a | bir |
send | gönderin |
bring | için |
new | yeni bir |
EN Monitor your customers’ opinion and jump to the very review you need to reply. The tool will bring you to the platform where the review has been created, so that you’ll be able to respond to it quickly.
TR Müşterilerinizin görüşlerini takip edin ve yanıtlamanız gereken değerlendirmeye geçiş yapın. Araç, sizi değerlendirmenin oluşturulduğu yere götürür bu sayede daha hızlı cevap verebilirsiniz.
język angielski | turecki |
---|---|
need | gereken |
your customers | müşterilerinizin |
quickly | hızlı |
to | yapın |
the | araç |
that | sizi |
and | ve |
EN <strong>Organic traffic research</strong> - See what keywords your competitors are ranking for and which pages bring the most search engine traffic.
TR <strong>Organik trafik araştırması</strong> - Rakiplerinizin hangi anahtar kelimeler için sıralandığını ve hangi sayfaların en fazla arama motoru trafiği getirdiğini görün.
język angielski | turecki |
---|---|
organic | organik |
strong | strong |
research | araştırması |
see | görün |
engine | motoru |
keywords | anahtar |
most | en |
search | arama |
traffic | trafik |
and | ve |
pages | sayfalar |
bring | için |
the | kelimeler |
EN Monitor your SEO health, check your backlinks, and see all the keywords that bring you traffic.
TR SEO sağlığınızı izleyin, backlinklerinizi denetleyin, ve size trafik getiren tüm anahtar kelimeleri görün.
język angielski | turecki |
---|---|
seo | seo |
health | sağlığı |
keywords | anahtar |
traffic | trafik |
monitor | izleyin |
see | görün |
all | tüm |
and | ve |
the | size |
EN 3/ See keywords that bring you traffic
TR 3/ Size trafik getiren anahtar kelimeleri görün
język angielski | turecki |
---|---|
see | görün |
keywords | anahtar |
traffic | trafik |
you | size |
EN ScienceDirect is Elsevier?s leading information solution for researchers who strive to bring innovations, products and technologies to market.
TR ScienceDirect, Elsevier'in yenilikler, ürünler ve teknolojiler getirmek için çalışan araştırmacılara yönelik en önemli bilgi çözümüdür.
język angielski | turecki |
---|---|
information | bilgi |
innovations | yenilikler |
technologies | teknolojiler |
sciencedirect | sciencedirect |
and | ve |
leading | en |
products | ürünler |
bring | için |
EN We organize round table meetings that bring together all stakeholders such as public authorities, civil society actors, academics and syndicate representatives.
TR Çocuk işçiliği ile ilgili kamu, sivil toplum, akademi ve sendika temsilcileri gibi konuyla ilgili çalışma yürüten tüm paydaşları yan yana getirdiğimiz yuvarlak masa toplantıları organize ediyoruz.
język angielski | turecki |
---|---|
round | yuvarlak |
civil | sivil |
representatives | temsilcileri |
organize | organize |
society | toplum |
and | ve |
all | tüm |
public | kamu |
meetings | toplantıları |
bring | ile |
as | gibi |
EN Our Meetups bring dads together for playdates, Dads' Nights Out, educational workshops, and special events."
TR Meetup etkinliklerimiz sayesinde babalar oyun buluşmaları, Babalar Gecesi, eğitim amaçlı atölyeler ve özel etkinliklerle bir araya geliyor."
język angielski | turecki |
---|---|
educational | eğitim |
workshops | atölyeler |
events | etkinliklerle |
out | e |
and | ve |
together | araya |
EN Monitor and analyze all the backlinks you have found or built for your website.Be the first to know when the links get lost and bring them back to life.
TR Web siteniz için bulduğunuz veya oluşturduğunuz tüm backlinkleri izleyin ve analiz edin. Bağlantılar kaybolduğunda ilk öğrenen siz olun ve onları hayata döndürün.
język angielski | turecki |
---|---|
analyze | analiz |
website | web |
your website | siteniz |
get | edin |
to life | hayata |
all | tüm |
or | veya |
first | ilk |
and | ve |
links | bağlantılar |
bring | için |
EN CU Fair Choice has developed its criteria to bring together CU's experience of auditing different organisations around the world, based on the following principles:
TR CU Fair Choice, aşağıdaki prensiplere dayanarak CU'nun dünya genelinde farklı kuruluşlardaki denetim tecrübesini sunmak için kendi kriterlerini geliştirmiştir:
język angielski | turecki |
---|---|
developed | geliştirmiştir |
criteria | kriterlerini |
auditing | denetim |
world | dünya |
based on | dayanarak |
different | farklı |
of | in |
the | aşağıdaki |
bring | için |
EN As Anneysen.com, we bring together mothers and mothers and brands and companies that want to reach them on a single platform
TR Anneysen.com olarak, anne adayları ve anneler ile onlara ulaşmak isteyen marka ve firmaları tek bir platformda buluşturuyoruz
język angielski | turecki |
---|---|
want | isteyen |
platform | platformda |
and | ve |
companies | firmaları |
to | marka |
reach | ile |
a | bir |
to reach | ulaşmak |
EN We bring together your favourite music services and join up listening, watching and sharing to connect your musical world.
TR En sevdiğin müzik hizmetlerini bir araya getiriyoruz. Dinlemek, seyretmek ve müzik dünyanı paylaşmak için katılman yeterli.
język angielski | turecki |
---|---|
services | hizmetlerini |
sharing | paylaşmak |
music | müzik |
and | ve |
bring | için |
to | araya |
EN Monitor and analyze all backlinks you have found or built for the website. Be the first to know when the links were lost and bring them back to life.
TR Web sitesi için bulduğunuz veya kurduğunuz tüm geri bağlantıları izleyin ve analiz edin. Bağlantıların ne zaman kaybolduğunu bilen ve onları hayata döndüren ilk siz olun.
język angielski | turecki |
---|---|
analyze | analiz |
when | zaman |
and | ve |
to | geri |
to life | hayata |
monitor | izleyin |
all | tüm |
or | veya |
first | ilk |
links | bağlantılar |
bring | için |
EN Bring lost backlinks back to life
TR Kayıp arkaları hayata döndürmek
język angielski | turecki |
---|---|
lost | kayıp |
to life | hayata |
EN Monitor all backlinks and get notified when any of them will lost. Find backlinks which were lost links and bring them back to life, keep your inbound link profile strong as possible.
TR Tüm geri bağlantıları izleyin ve bunlardan herhangi birinin ne zaman kaybedeceğine dair bilgi alın. Kayıp linkleri hayata döndürün ve backlink profilinizi mümkün olduğunca güçlü tutun.
język angielski | turecki |
---|---|
lost | kayıp |
strong | güçlü |
get | alın |
possible | mümkün |
when | zaman |
link | bağlantı |
to | geri |
to life | hayata |
all | tüm |
of | dair |
monitor | izleyin |
any | herhangi |
links | bağlantıları |
were | ne |
and | ve |
EN Compare how added / lost backlinks influenced on organic traffic. Detect the most valuable backlinks and bring lost backlinks to life. Website backlink checker will show you all the needed reports.
TR Eklenen / kaybedilen geri bağlantıların organik trafiği nasıl etkilediğini karşılaştırın. En değerli geri bağlantıları tespit edin ve kaybolan geri bağlantıları hayata geçirin.
język angielski | turecki |
---|---|
compare | karşılaştırın |
added | eklenen |
organic | organik |
traffic | trafiği |
detect | tespit |
valuable | değerli |
most | en |
and | ve |
to life | hayata |
all | de |
to | geri |
how | nasıl |
EN Website traffic checking can help increase the ranking of your web site traffic stats on the web and bring you more users.
TR Web sitesi trafiği kontrolü, web sitesi trafik istatistiklerinizin web?deki sıralamasını artırmanıza ve size daha fazla kullanıcı getirmenize yardımcı olabilir.
język angielski | turecki |
---|---|
can | olabilir |
ranking | sıralaması |
of | ın |
users | kullanıcı |
help | yardımcı |
checking | kontrol |
traffic | trafik |
and | ve |
increase | artırmanıza |
the | size |
EN Some web pages are more valuable than others. Start from improving pages which bring the most of traffic and sales.
TR Çoğu web sitesinde, bazı sayfalar diğerlerinden daha değerlidir. Trafik ve satıştan en iyi şekilde yararlanan sayfaların geliştirilmesinden başlayın.
język angielski | turecki |
---|---|
start | başlayın |
of | ın |
traffic | trafik |
sales | satış |
most | en |
web | web |
some | bazı |
and | ve |
the | şekilde |
more | daha |
pages | sayfalar |
EN Only by knowing and fixing your site?s weaknesses will you be able to attract additional visits and bring your site to the top search engine positions.
TR Yalnızca sitenizin zayıf yönlerini bilerek ve düzelterek, ek ziyaretler çekebilecek ve sitenizi en üst arama motoru konumlarına getirebileceksiniz.
język angielski | turecki |
---|---|
additional | ek |
engine | motoru |
top | en |
search | arama |
to | üst |
and | ve |
EN Get a report with keywords that bring the website the most of organic traffic.
TR Web sitesine organik trafiğin çoğunu getiren anahtar kelimeler içeren bir rapor alın.
język angielski | turecki |
---|---|
report | rapor |
organic | organik |
get | alın |
website | web |
keywords | anahtar |
a | bir |
the | kelimeler |
of | in |
with | içeren |
EN Sample Request Form allows salespeople to easily request a product sample that they can either bring to an upcoming event or send to their prospective targets through simply providing their name, request, day of pickup, and more.
TR Bu başvuru formu şablonunu iletişim bilgilerini, gelir ayrıntılarını, mevcut istihdamı ve ilgilendikleri araç bilgilerini toplamak için bir başlangıç noktası olarak kullanın.
język angielski | turecki |
---|---|
form | formu |
of | in |
an | bir |
and | ve |
EN At Yeux (French for eyes), our primary focus is to bring awareness to eye care and eye health across the globe
TR Yeux?ta (Fransızcada göz), öncelikli odağımız, dünya genelinde göz bakımı ve göz sağlığı konusunda farkındalık yaratmaktır
język angielski | turecki |
---|---|
awareness | farkındalık |
globe | dünya |
health | sağlığı |
care | bakım |
and | ve |
to | konusunda |
eye | göz |
EN Used furniture and decor products add value to their values and bring a breath of fresh air to their new spaces when they come to life in another place
TR Kullanılmış mobilyalar ve dekor ürünleri başka bir mekanda yeniden hayat bulduklarında hem değerlerine değer katıyor hem de yeni mekanlarına keyifli bir soluk getiriyor
język angielski | turecki |
---|---|
decor | dekor |
life | hayat |
another | başka |
used | kullanılmış |
new | yeni |
products | ürünleri |
value | değer |
and | ve |
EN "Our building is just down the street from the La Jolla Cove... We are always taking the short walk to enjoy the scenery. Bring your lunch to the park- such a refreshing view to break up the day!"
TR "Seal ve sealions'ların sahil ve kayalıklarda yaptığı keyfi izlemek gibisi yok.. dilerseniz yüze de bilirsiniz aynı yerde. Sahilde sabah yürüyüp elinizde kahve ve müzik ile tadını çıkarabilirsiniz"
język angielski | turecki |
---|---|
enjoy | tadını |
the | aynı |
your | ve |
view | ile |
EN "One of the most beautiful places in the world! Amazing view. Don't forget to bring your camera. Make a Wikipedia quick research before visiting to make the experience even better. It's unforgettable."
TR "Budapeşte'yi fotoğraflamak için en güzel yer.. Tuna ve peştenin keyfini Çıkarın.."
język angielski | turecki |
---|---|
beautiful | güzel |
most | en |
your | ve |
of | in |
bring | için |
EN Bring your vision to life in one of our unmatched social venues.
TR Benzersiz sosyal mekanlarımızdan birinde vizyonunuzu hayata geçirin.
język angielski | turecki |
---|---|
social | sosyal |
in one | birinde |
your vision | vizyonunuzu |
unmatched | benzersiz |
to life | hayata |
EN Bring your vision to life in one of our unmatched social venues
TR Benzersiz sosyal mekanlarımızdan birinde vizyonunuzu hayata geçirin
język angielski | turecki |
---|---|
social | sosyal |
in one | birinde |
your vision | vizyonunuzu |
unmatched | benzersiz |
to life | hayata |
EN Re-ignite your wedding day romance by celebrating each anniversary where it all began, at Fairmont Hotels & Resorts. Our Anniversary Package will bring back the magic.
TR Her yıldönümünü, her şeyin başladığı yerde, Fairmont Hotels & Resorts’da kutlayarak, evlendiğiniz günün romantizmini yeniden canlandırın. Yıldönümü Paketimiz büyüyü geri getirecek.
język angielski | turecki |
---|---|
romance | romantizmini |
celebrating | kutlayarak |
fairmont | fairmont |
magic | büyüyü |
day | gün |
back | geri |
re | yeniden |
anniversary | yıldönümünü |
hotels | hotels |
EN If a traditional wedding isn't your style, choose to say I Do at Fairmont. You bring the love and our team will handle all the details for your intimate celebration. Then, let the honeymoon begin!
TR Eğer geleneksel bir düğün sizin tarzınız değilse, Fairmont’da Evet demeyi seçin. Siz aşkı getirin, ekibimiz samimi kutlamanız için tüm ayrıntıları düzenleyecektir. Ardından, balayı başlasın!
język angielski | turecki |
---|---|
traditional | geleneksel |
wedding | düğün |
style | tarz |
choose | seçin |
our team | ekibimiz |
honeymoon | balayı |
if | eğer |
at | de |
details | ayrıntıları |
love | aşk |
all | tüm |
a | bir |
bring | için |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
język angielski | turecki |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN If you wish to get detailed information about Civil Voices Fest, one of the first organizations which ensures to bring several civil society actors from Turkey and the world to the same platform, you can visit www.https//www.sivilseslerfest.org address.
TR Türkiye’den ve dünyadan çeşitli sivil toplum aktörlerini aynı sahada bir araya getiren ilk etkinliklerden biri olan Sivil Sesler Festivali Hakkında detaylı bilgi almak için
język angielski | turecki |
---|---|
civil | sivil |
society | toplum |
detailed | detaylı |
information | bilgi |
and | ve |
first | ilk |
about | hakkında |
the | aynı |
get | almak |
bring | için |
same | bir |
EN We filed papers with the FCC to bring this alarming activity to their attention, but were ignored
TR Onların bu yaptıklarına dikkat çekmek ve uyarmak adına FCC ile birlikte çeşitli başvurularda bulunmamıza rağmen görmezden gelindik
język angielski | turecki |
---|---|
fcc | fcc |
attention | dikkat |
this | bu |
their | ve |
EN Sonix has many export options including SRT. Using the SRT export you can seamlessly bring in your transcript to create subtitles in your videos.
TR Sonix, SRT dahil olmak üzere birçok ihracat seçeneğine sahiptir. SRT dışa aktarma özelliğini kullanarak videolarınızda altyazı oluşturmak için transkriptinizi sorunsuz bir şekilde getirebilirsiniz.
język angielski | turecki |
---|---|
sonix | sonix |
seamlessly | sorunsuz |
your transcript | transkriptinizi |
videos | videoları |
has | sahiptir |
export | dışa |
including | dahil |
many | çok |
the | şekilde |
using | kullanarak |
bring | için |
EN Bring your transcript into Adobe Premiere, Final Cut Pro, and Avid Media Composer seamlessly with a few clicks.
TR Transkriptinizi Adobe Premiere, Final Cut Pro ve Avid Media Composer'a birkaç tıklamayla sorunsuz bir şekilde getirin.
język angielski | turecki |
---|---|
bring | getirin |
adobe | adobe |
seamlessly | sorunsuz |
your transcript | transkriptinizi |
premiere | premiere |
final | final |
cut | cut |
avid | avid |
media | media |
pro | pro |
a | birkaç |
and | ve |
EN Bring your transcript into Adobe Premiere seamlessly with a few clicks
TR Birkaç tıklamayla transkriptinizi Adobe Premiere'e sorunsuz bir şekilde getirin
język angielski | turecki |
---|---|
bring | getirin |
adobe | adobe |
seamlessly | sorunsuz |
your transcript | transkriptinizi |
a | birkaç |
with | şekilde |
Pokazuję 50 z 50 tłumaczeń