EN It allows your baby's skin breath comfortably thanks to its milky fabric, while it provides support to different weight points of the body with the Pocket spring system and creates a comfortable sleeping environment for your baby
Przetłumacz "breath comfortably thanks" na turecki
Pokazuję 50 z 50 tłumaczeń wyrażenia "breath comfortably thanks" z język angielski na turecki
Tłumaczenie język angielski na turecki z breath comfortably thanks
język angielski
turecki
TR Milky kumaşıyla bebeğinizin cildinin rahat nefes almasını sağlarken, Pocket yay sistemiyle vücudun farklı ağırlık noktalarına doğru destek sağlarken bebeğinize konforlu bir uyku sunar
| język angielski | turecki |
|---|---|
| provides | sunar |
| support | destek |
| weight | ağırlık |
| points | noktaları |
| sleeping | uyku |
| different | farklı |
| to | doğru |
EN With advanced user and project permissions, comfortably accommodate your entire team on one plan. And as your team grows, add an unlimited number of seats at a discounted price.
TR Gelişmiş kullanıcı ve proje izinleriyle, tüm ekibinizi tek bir tarife üzerinde rahatça barındırın. Ekibiniz büyüdükçe indirimli fiyat ile sınırsız sayıda koltuk ekleyin.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| project | proje |
| add | ekleyin |
| unlimited | sınırsız |
| discounted | indirimli |
| price | fiyat |
| advanced | gelişmiş |
| user | kullanıcı |
| with | ile |
| and | ve |
| a | sayıda |
| on | üzerinde |
| your team | ekibiniz |
EN Sidetracking from a plan that when I was in my late 30’s would have put me retiring comfortably in my late 40’s.
TR 30'larımın sonlarındayken, 40'larımın sonlarında rahat bir şekilde emekli olmamı sağlayacak bir plandan sapmak.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| my | mı |
| a | bir |
| that | şekilde |
EN Interactive visuals, combined with a catchy tune or audio explanation, will help your audience to grasp your message comfortably.
TR Sevimli bir melodi ya da sesli açıklamalar eşliğinde interaktif görseller, izleyicilerin mesajınızı kolayca kavramasını sağlar.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| interactive | interaktif |
| visuals | görseller |
| help | sağlar |
| message | mesaj |
| a | bir |
| to | e |
EN You can safely and comfortably pay with your credit card on steelseries.com
TR Steelseries.com üzerinden kredi kartınızla güvenle ve rahatlıkla ödeme yapabilirsiniz
| język angielski | turecki |
|---|---|
| safely | güvenle |
| credit | kredi |
| steelseries | steelseries |
| you can | yapabilirsiniz |
| pay | ödeme |
| and | ve |
EN Help employees work comfortably and competently with the new technology from day one
TR Çalışanların, birinci günden itibaren yeni teknoloji ile rahat ve işinin ehli bir şekilde çalışmalarına yardımcı olun
| język angielski | turecki |
|---|---|
| work | iş |
| technology | teknoloji |
| help | yardımcı |
| new | yeni |
| and | ve |
| the | şekilde |
| from | itibaren |
EN Help employees work comfortably and competently with the new technology from day one
TR Çalışanların, birinci günden itibaren yeni teknoloji ile rahat ve işinin ehli bir şekilde çalışmalarına yardımcı olun
| język angielski | turecki |
|---|---|
| work | iş |
| technology | teknoloji |
| help | yardımcı |
| new | yeni |
| and | ve |
| the | şekilde |
| from | itibaren |
EN The truth is, however, that you will probably not be able to pull anyone out of their personal filter bubble once they are comfortably settled in.
TR Kendine inşa ettiği bir filtre baloncuğunda yaşamakta olan hiç kimseyi oradan dışarıya çıkarmanın muhtemelen mümkün olmayacağı da gerçeğin bir parçası.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| probably | muhtemelen |
| in | da |
| of | parçası |
| that | mümkün |
| however | bir |
| is | olan |
| to | hiç |
EN A comfortably spacious environment for your bedrooms with its chic and contemporary design. It has more storage area due to its spacious internal volume.
TR Şık ve modern tasarımıyla yatak odalarınıza ferah bir ortam sağlıyor. Geniş iç hacmi ile daha fazla depolama alanına sahiptir.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| environment | ortam |
| contemporary | modern |
| storage | depolama |
| volume | hacmi |
| design | tasarım |
| has | sahiptir |
| spacious | ferah |
| area | alan |
| and | ve |
| a | bir |
EN Creates a comfortably spacious environment for your bedrooms with its chic and contemporary design. It has more storage area due to its spacious internal volume.
TR Şık ve modern tasarımıyla yatak odalarınıza ferah bir ortam sağlıyor. Geniş iç hacmi ile daha fazla depolama alanına sahiptir.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| environment | ortam |
| contemporary | modern |
| storage | depolama |
| volume | hacmi |
| design | tasarım |
| has | sahiptir |
| spacious | ferah |
| area | alan |
| and | ve |
| a | bir |
EN Interactive visuals, combined with a catchy tune or audio explanation, will help your audience to grasp your message comfortably.
TR Sevimli bir melodi ya da sesli açıklamalar eşliğinde interaktif görseller, izleyicilerin mesajınızı kolayca kavramasını sağlar.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| interactive | interaktif |
| visuals | görseller |
| help | sağlar |
| message | mesaj |
| a | bir |
| to | e |
EN Thanks to Logaster and special thanks to Alex Levin who gave me all the assisstance I needed.
TR Logaster’a ve ayrıca bana gerekli olan tüm desteği sağlayan Alex Levin’e özel olarak teşekkür ederim.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| alex | alex |
| needed | gerekli |
| and | ve |
| all | tüm |
| the | özel |
| to | ayrıca |
EN Thanks to Logaster and special thanks to Alex Levin who gave me all the assisstance I needed.
TR Logaster’a ve ayrıca bana gerekli olan tüm desteği sağlayan Alex Levin’e özel olarak teşekkür ederim.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| alex | alex |
| needed | gerekli |
| and | ve |
| all | tüm |
| the | özel |
| to | ayrıca |
EN "Beautiful as always. Takes the breath away. The stairs and the metro in front are popular meeting spots. You can spot exclusive events at the Opera from here - black cars everywhere"
TR "Bina harika,yakınlarda la fayatte alışveriş merkezi ve opera binasının hemen karşısında lindt var mutlaka uğrayın ve geniş bir çember çizerek etrafı mutlaka dolaşın.mağazaları beğeneceksiniz."
| język angielski | turecki |
|---|---|
| opera | opera |
| and | ve |
| at | nda |
EN Used furniture and decor products add value to their values and bring a breath of fresh air to their new spaces when they come to life in another place
TR Kullanılmış mobilyalar ve dekor ürünleri başka bir mekanda yeniden hayat bulduklarında hem değerlerine değer katıyor hem de yeni mekanlarına keyifli bir soluk getiriyor
| język angielski | turecki |
|---|---|
| decor | dekor |
| life | hayat |
| another | başka |
| used | kullanılmış |
| new | yeni |
| products | ürünleri |
| value | değer |
| and | ve |
EN P2 - Advanced Breath Technique with VISHNU - to be Continued, Stay Subscribed! Cam 1 at Gay0Day
TR Gay0Day'de P2 - Vishnu ile gelişmiş nefes tekniği - devam edilmesi, abone olun!Cam 1
| język angielski | turecki |
|---|---|
| continued | devam |
| advanced | gelişmiş |
| to | edilmesi |
| be | olun |
| with | ile |
EN Lay the foundation for the success of your sustainable eco-friendly brand. Create a nature-inspired logo and bring a breath of fresh air to your business.
TR Sürdürülebilir ve çevreci markanız için başarının temellerini atın. Doğadan ilham alan bir logo oluşturun ve işleriniz için yeni bir soluk getirin.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| success | başarı |
| sustainable | sürdürülebilir |
| fresh | yeni |
| business | iş |
| eco | çevreci |
| logo | logo |
| create | oluşturun |
| of | in |
| a | bir |
| and | ve |
EN I've been a long-time user of different social media managers. From Hootsuite to Buffer, even tried running Stackposts, to Social Champ... I have to say, RADAAR is a breath of fresh air.
TR Gerçekten iyi!!! Kullandığım diğer yazılımlardan çok daha başka bir şey. Gerçek anlamda bir sonraki seviye!
| język angielski | turecki |
|---|---|
| been | iyi |
| to | şey |
| a | sonraki |
| even | bir |
EN I have to say, RADAAR is a breath of fresh air.
TR Ayrıca mobil uygulamayı yeni indirdim ve şu ana kadarki işlevsellikten çok etkilendim.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| fresh | yeni |
| to | ayrıca |
EN Especially in winter this is breath-taking
TR Bu güzergâh özellikle kışın nefes kesiyor
| język angielski | turecki |
|---|---|
| this | bu |
| especially | özellikle |
EN Today young and old enjoy the breath-taking view of the starry heavens afforded by the planetarium and discover stars and planets with the telescope.
TR Bugün her yaş grubundan pek çok insan planetaryumdaki nefes kesici yıldızları izlemeye ve teleskopla uzaydaki yıldız ve gezegenleri incelemeye geliyor.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| today | bugün |
| and | ve |
| of | her |
| the | çok |
EN Many of those embarking on a quest for exciting climbing routes hope to experience nature in all its breath-taking glory
TR Heyecan veren güzergah arayışında olanlar, eşsiz doğa yaşantıları umuyorlar
| język angielski | turecki |
|---|---|
| those | olanlar |
| a | a |
| nature | doğa |
| to | e |
| all | ya |
EN Take a deep breath, simplify your lives & let TheOneSpy handle your public & private affairs
TR Derin bir nefes alın, yaşamlarınızı basitleştirin ve TheOneSpy'ın kamu ve özel işlerinizi halletmesine izin verin
| język angielski | turecki |
|---|---|
| deep | derin |
| your | ve |
| public | kamu |
| take | alın |
EN "Beautiful as always. Takes the breath away. The stairs and the metro in front are popular meeting spots. You can spot exclusive events at the Opera from here - black cars everywhere"
TR "Bina harika,yakınlarda la fayatte alışveriş merkezi ve opera binasının hemen karşısında lindt var mutlaka uğrayın ve geniş bir çember çizerek etrafı mutlaka dolaşın.mağazaları beğeneceksiniz."
| język angielski | turecki |
|---|---|
| opera | opera |
| and | ve |
| at | nda |
EN If we have never meditated before, a simple practice is to sit still for 5 or 10 minutes and focus on the breath, letting go of all other thoughts or concerns
TR Daha önce hiç meditasyon yapmadıysak, basit bir uygulama, 5 veya 10 dakika hareketsiz oturmak ve nefese odaklanmak, diğer tüm düşünce ve endişeleri bırakmaktır
| język angielski | turecki |
|---|---|
| practice | uygulama |
| minutes | dakika |
| simple | basit |
| and | ve |
| other | diğer |
| or | veya |
| all | tüm |
EN When we notice we are thinking about something, we observe the thought itself, and then we return to the breath
TR Bir şey hakkında düşündüğümüzü fark ettiğimizde, düşüncenin kendisini gözlemleriz ve sonra nefese döneriz
| język angielski | turecki |
|---|---|
| and | ve |
| something | bir şey |
| about | hakkında |
| the | sonra |
EN Rich Stock Footage and Breath-taking Filters
TR Zengin Stok Görüntüler ve Nefes Kesen Filtreler
| język angielski | turecki |
|---|---|
| rich | zengin |
| stock | stok |
| and | ve |
| filters | filtreler |
EN Garden in the middle of the city with breath-taking view over the Chain Bridge and the Royal Castle Hill.
TR Chain Bridge ve Royal Castle Hill'in nefes kesici manzarası ile şehrin ortasında bir bahçe.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| garden | bahçe |
| royal | royal |
| city | şehrin |
| and | ve |
| over | e |
| in | ortasında |
| view | ile |
EN AdvertisingConnect with your target audience anywhere at any time via our unrivalled, worldwide healthcare professional reach thanks to our multi-channel advertising and sponsorship options across print and digital platforms.
TR ReklamBasılı ve dijital platformlara yayılmış çok kanallı reklam ve sponsorluk seçeneklerimiz sayesinde sağlanan emsalsiz ve dünya çapında sağlık uzmanı erişimimiz ile hedef kitlenize istediğiniz zaman, istediğiniz yerde ulaşın
| język angielski | turecki |
|---|---|
| target | hedef |
| healthcare | sağlık |
| advertising | reklam |
| sponsorship | sponsorluk |
| digital | dijital |
| at | nda |
| time | zaman |
| worldwide | çapında |
| and | ve |
EN Thanks. Twitter will use this info to make your timeline better.
TR Teşekkürler. Twitter bunu zaman akışını daha iyi hale getirmek için kullanacak.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| better | daha iyi |
| to | için |
EN Thanks to the security policy of Whoer.net, no one will be able to find out about your online activities (including us).
TR Whoer.net güvenlik politikası sayesinde, hiç kimse internetteki etkinlikleriniz (biz dahil) hakkında bilgi edinemez.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| security | güvenlik |
| net | net |
| including | dahil |
| whoer | whoer |
| policy | politikası |
| find out | bilgi |
| about | hakkında |
EN Thanks to the redirection of traffic through another country, you no longer have to worry about access restrictions to websites in your location.
TR Trafiğin başka bir ülke üzerinden yeniden yönlendirilmesi sayesinde, artık bulunduğunuz yerdeki web sitelerine erişim kısıtlamaları konusunda endişelenmenize gerek kalmaz.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| access | erişim |
| websites | web |
| country | ülke |
| have | gerek |
| the | başka |
| to | konusunda |
EN Amazing work. Thanks for the effort. I really appreciate it. Ahrefs is my favorite SEO tools. You guys are doing a phenomenal job.
TR Harika bir çalışma. Çabanız için teşekkürler, Ahrefs en sevdiğim SEO araçlarına sahip. Olanağanüstü bir iş çıkarıyorsunuz.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| amazing | harika |
| really | en |
| seo | seo |
| work | çalışma |
| ahrefs | ahrefs |
| for | için |
| a | bir |
| tools | araçları |
| you | sahip |
EN Thanks for subscribing to our email list!
TR E-posta listesine abone olduğun için teşekkür ederiz!
| język angielski | turecki |
|---|---|
| list | listesine |
| subscribing | abone |
| posta |
EN Our program is shaped with an eye for refugee and host communities’ participation and thanks to this participatory framework, we are hoping to reach out to more and more people
TR Programımızı mülteci ve yerel topluluk üyelerinin katılımı ile şekillendiriyor ve onların aracılığıyla daha fazla kişiye ulaşmayı amaçlıyoruz
| język angielski | turecki |
|---|---|
| refugee | mülteci |
| communities | topluluk |
| program | programı |
| and | ve |
| participation | katılım |
| are | onların |
EN Thanks to the redirection of traffic through another country, you no longer have to worry about the capability of connecting to blocked websites.
TR Trafiğin başka bir ülkeye yönlendirilmesi sayesinde artık engellenen web sitelerine bağlanma yeteneği konusunda endişelenmenize gerek yok.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| websites | web |
| country | ülkeye |
| have | gerek |
| the | başka |
| to | konusunda |
| no | yok |
EN Thanks to the redirection of traffic through another country, you no longer have to worry about the capability of connecting to game servers.
TR Trafiğin başka bir ülkeye yönlendirilmesi sayesinde artık engellenen web sitelerine bağlanma yeteneği konusunda endişelenmenize gerek yok.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| country | ülkeye |
| have | gerek |
| the | başka |
| to | konusunda |
| no | yok |
EN Thanks to the redirection of traffic through another country, you no longer have to worry about blocking sites and applications for Crimeans.
TR Trafiğin başka bir ülkeye yönlendirilmesi sayesinde, artık Kırım siteleri ve uygulamalarını engelleme konusunda endişelenmenize gerek yok.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| blocking | engelleme |
| sites | siteleri |
| country | ülkeye |
| and | ve |
| applications | uygulamalar |
| have | gerek |
| the | başka |
| to | konusunda |
| no | yok |
EN Thanks to the redirection of traffic through another country, you no longer have to worry about the possibility of connecting to game servers.
TR Trafiğin başka bir ülkeye yönlendirebilmesi sayesinde artık oyun sunucularına bağlanma ihtimali hakkında endişelenmenizin gereği yoktur.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| no | yoktur |
| game | oyun |
| country | ülkeye |
| of | in |
| about | hakkında |
| the | başka |
EN The Motor Valley car show takes place in Modena for the first time in a real Festival dedicated to the world of Motorsport, thanks also to the presence of the Motor1Days event on the Autodromo Marzaglia in Modena.
TR 25-26 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan Pekin Otomobil Fuarı'nda tanıtılacak olan yeni ve konsept otomobillere ait çok çeşitli güncel içerikler.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| also | ve |
| a | olan |
| to | e |
EN Emailed their support and received an answer within ten minutes. Problem was taken care of. Wish eveyone provided such support. Thanks Atomic.
TR Desteklerini e-posta ile gönderdiler ve on dakika içinde bir yanıt aldılar. Problem çözüldü. Herkesin böyle bir destek vermesini diliyorum. Teşekkürler Atomic.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| support | destek |
| received | aldı |
| answer | yanıt |
| minutes | dakika |
| within | içinde |
| ten | on |
| and | ve |
EN Since form data is automatically converted into professional PDFs, your human resources department will spend less time sorting through paperwork and more time taking care of your employees’ needs thanks to our Employee Record PDF Templates.
TR Form verileriniz otomatik olarak profesyonel PDF belgelerine dönüştürüleceğinden insan kaynakları departmanınız evrak işleriyle daha az zaman kaybeder ve çalışanlarınızın ihtiyaçlarına daha çok zaman ayırabilir.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| human | insan |
| form | form |
| time | zaman |
| professional | profesyonel |
| resources | kaynakları |
| automatically | otomatik olarak |
| needs | ihtiyaç |
| and | ve |
EN Safeguard your Ethereum (ETH) from any potential threats, thanks to the high-security standards of iOS and Android.
TR Ethereum (ETH)'nizi iOS ve Android için yüksek güvenlik standartlarımız sayesinde her türlü potansiyel tehditten koruyun.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| ethereum | ethereum |
| eth | eth |
| potential | potansiyel |
| ios | ios |
| android | android |
| high | yüksek |
| security | güvenlik |
| and | ve |
| standards | standartları |
EN Thanks to Trust Wallet's native support for PancakeSwap, you can easily store all your Binance Smart Chain assets including CAKE in your Trust Wallet once you have "harvested" your tokens
TR Trust Cüzdan 'in PancakeSwap yerel desteği sayesinde, Binance Akıllı Zincir varlıklarınızı Trust Cüzdanta tokenlarınızı "hasat ettikten" sonra kolayca saklayabilirsiniz
| język angielski | turecki |
|---|---|
| trust | trust |
| pancakeswap | pancakeswap |
| support | desteği |
| binance | binance |
| smart | akıllı |
| chain | zincir |
| easily | kolayca |
| wallet | cüzdan |
EN Thanks to its one-minute block time and low transaction fees, Dogecoin emerged as a beloved digital currency for social media tipping and microtransactions
TR Bir dakikalık blok süresi ve düşük işlem ücretleri sayesinde Dogecoin, sosyal medyada bahşiş vermek ve mikro işlemler yapmak için de elverişli bir coin olmuştur
| język angielski | turecki |
|---|---|
| block | blok |
| time | süresi |
| transaction | işlem |
| dogecoin | dogecoin |
| and | ve |
| its | in |
| low | düşük |
| digital | bir |
| social | sosyal |
EN I really liked the functionality of your website. For a new business owner, your team have made the site highly user friendly. I think you truly have a great product. Many thanks for your time and consideration.
TR Küçük işletmemi kuruyorum ve tüm rakamlara ihtiyacım var. Logaster’a ve ayrıca bana gerekli olan tüm desteği sağlayan Alex Levin’e özel olarak teşekkür ederim.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| business | iş |
| i | bana |
| and | ve |
EN Many thanks for your time and consideration.?
TR Zaman ayırdığınız ve değerlendirdiğiniz için çok teşekkürler.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| time | zaman |
| for | için |
| and | ve |
EN Thanks To Sponsor Corendon World Star Karsu Starts Her Turkey Tour!
TR Dünyaca Ünlü Yıldız Karsu'nun Türkiye Turnesi Corendon Sponsorluğunda Başlıyor!
| język angielski | turecki |
|---|---|
| turkey | türkiye |
| corendon | corendon |
EN Yataş Penta-Z provides extra comfort thanks to its 5-zone spring system, and prevents spouses from being affected by each other's rotation movements.
TR Yataş Penta-Z 5 bölgeli yay sistemi sayesinde ekstra konfor sağlamasının yanında eşlerin birbirinin dönüş hareketlerinden etkilenmesini engeller.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| extra | ekstra |
| comfort | konfor |
| system | sistemi |
EN With the Cotton Fabric and thanks to environmentally friendly and organic bamboo fibers, a comfortable sleep experience
TR Çevre dostu, organik ve doğaldır. Doğal bambu sayesinde hafif ve nefes alabilen ürünlerdir.
| język angielski | turecki |
|---|---|
| and | ve |
| friendly | dostu |
| organic | organik |
| bamboo | bambu |
Pokazuję 50 z 50 tłumaczeń
Podobne tłumaczenia
breath comfortably thanks breath breath taking breath away deep breath breath taking – takes the breath catch your breath bring a breath breath taking glory breath taking landscape a deep breath breath to produce shortness of breath breath taking filters comfortably bamboohr is comfortably comfortably settled comfortably accommodate a a comfortably spacious realself is comfortably seaside comfortably gitlab is comfortably creates a comfortably employees work comfortably house fits comfortably globant is comfortably thanks site thanks employees’ needs thanks development thanks thanks to integrations it’s thanks business thanks world thanks advantage thanks made thanks assets thanks free thanks leads thanks really thanks skin thanks x thanks unique thanks activities thanks security thanks family thanks easily thanks intuitive thanks city thanks
Arab
Czech
Francuski
Niemiecki
Polskie
Rosyjski
Włoski
chiński
fiński
hiszpański
holenderski
indonezyjski
język japoński
język węgierski
koreański
norweski
portugalski
szwedzki
turecki
wietnamski