EN Working together, we can achieve a more inclusive, collaborative and transparent world of research. We believe open science can benefit research and society and drive research performance.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ ਵਿੱਚ "sba research finds" ਨੂੰ ਹੇਠਾਂ ਦਿੱਤੇ ਤੁਰਕੀ ਸ਼ਬਦਾਂ/ਵਾਕਾਂਸ਼ਾਂ ਵਿੱਚ ਅਨੁਵਾਦ ਕੀਤਾ ਜਾ ਸਕਦਾ ਹੈ:
EN Working together, we can achieve a more inclusive, collaborative and transparent world of research. We believe open science can benefit research and society and drive research performance.
TR Birlikte çalışarak daha kapsayıcı, ortak çalışmaya dayalı ve şeffaf bir araştırma dünyası oluşturabiliriz. Açık bilimin araştırmalara ve topluma fayda sağlayacağına ve araştırma performansını artıracağına inanıyoruz.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
more | daha |
collaborative | ortak |
open | açık |
benefit | fayda |
society | topluma |
working | çalışarak |
inclusive | kapsayıcı |
transparent | şeffaf |
world | dünyası |
we believe | inanıyoruz |
and | ve |
research | araştırma |
a | bir |
of | birlikte |
performance | performans |
EN Elsevier?s research platforms support the research journey, from idea incubation, through conducting research, to impact analysis.
TR Elsevier'in araştırma platformları, kuluçkadaki fikirlerden, araştırmaların yapılmasına ve etki analizine kadar araştırma yolculuğunun her aşamasını destekler.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
platforms | platformlar |
support | destekler |
impact | etki |
research | araştırma |
to | her |
EN That is why we developed Research Intelligence, a comprehensive portfolio of research management solutions designed to provide a sharp, panoramic view of your institution's research activities
TR İşte bu nedenle, kuruluşunuzun araştırma faaliyetlerinin keskin, panoramik bir görüntüsünü sağlamak için tasarlanmış kapsamlı bir araştırma yönetimi çözümleri portföyü olan Araştırma Yönetimi çözümlerini geliştirdik
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
research | araştırma |
management | yönetimi |
panoramic | panoramik |
comprehensive | kapsamlı |
solutions | çözümleri |
of | in |
to | sağlamak |
designed | tasarlanmış |
why | bu |
portfolio | portföy |
EN cross-disciplinary impact studies of selected research topics: evaluate how research in one area contributes to research in another area
TR Seçilen Araştırma Konularının Disiplinler Arası Etki Çalışmaları: Bir alandaki araştırmaların başka bir alandaki araştırmalara nasıl katkı sağladığını değerlendirin
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
impact | etki |
topics | konuları |
another | başka |
research | araştırma |
to | arası |
how | nasıl |
EN We provide the tools to help you to assess research performance and collaboration trends, determine the effectiveness of research policies and showcase research excellence.
TR Araştırma performansını ve işbirliği eğilimlerini değerlendirmenize, araştırma politikalarının geçerliliğini belirlemenize ve araştırmadaki mükemmeliyetlerinizi sergilemenize yardımcı olacak araçlar sağlarız.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
research | araştırma |
collaboration | işbirliği |
policies | politikalar |
the | olacak |
we provide | sağlarız |
to | e |
help | yardımcı |
provide | sağlar |
tools | araçlar |
and | ve |
performance | performans |
of | nın |
EN Working together, we can achieve a more inclusive, collaborative and transparent world of research. We believe open science can benefit research and society and drive research performance.
TR Birlikte çalışarak daha kapsayıcı, ortak çalışmaya dayalı ve şeffaf bir araştırma dünyası oluşturabiliriz. Açık bilimin araştırmalara ve topluma fayda sağlayacağına ve araştırma performansını artıracağına inanıyoruz.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
more | daha |
collaborative | ortak |
open | açık |
benefit | fayda |
society | topluma |
working | çalışarak |
inclusive | kapsayıcı |
transparent | şeffaf |
world | dünyası |
we believe | inanıyoruz |
and | ve |
research | araştırma |
a | bir |
of | birlikte |
performance | performans |
EN Elsevier?s research platforms support the research journey, from idea incubation, through conducting research, to impact analysis.
TR Elsevier'in araştırma platformları, kuluçkadaki fikirlerden, araştırmaların yapılmasına ve etki analizine kadar araştırma yolculuğunun her aşamasını destekler.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
platforms | platformlar |
support | destekler |
impact | etki |
research | araştırma |
to | her |
EN That is why we developed Research Intelligence, a comprehensive portfolio of research management solutions designed to provide a sharp, panoramic view of your institution's research activities
TR İşte bu nedenle, kuruluşunuzun araştırma faaliyetlerinin keskin, panoramik bir görüntüsünü sağlamak için tasarlanmış kapsamlı bir araştırma yönetimi çözümleri portföyü olan Araştırma Yönetimi çözümlerini geliştirdik
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
research | araştırma |
management | yönetimi |
panoramic | panoramik |
comprehensive | kapsamlı |
solutions | çözümleri |
of | in |
to | sağlamak |
designed | tasarlanmış |
why | bu |
portfolio | portföy |
EN cross-disciplinary impact studies of selected research topics: evaluate how research in one area contributes to research in another area
TR Seçilen Araştırma Konularının Disiplinler Arası Etki Çalışmaları: Bir alandaki araştırmaların başka bir alandaki araştırmalara nasıl katkı sağladığını değerlendirin
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
impact | etki |
topics | konuları |
another | başka |
research | araştırma |
to | arası |
how | nasıl |
EN We provide the tools to help you to assess research performance and collaboration trends, determine the effectiveness of research policies and showcase research excellence.
TR Araştırma performansını ve işbirliği eğilimlerini değerlendirmenize, araştırma politikalarının geçerliliğini belirlemenize ve araştırmadaki mükemmeliyetlerinizi sergilemenize yardımcı olacak araçlar sağlarız.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
research | araştırma |
collaboration | işbirliği |
policies | politikalar |
the | olacak |
we provide | sağlarız |
to | e |
help | yardımcı |
provide | sağlar |
tools | araçlar |
and | ve |
performance | performans |
of | nın |
EN Some collaborative research centres of universities operate integrated research training groups. There you can do your PhD in a research-intensive environment in a structured PhD programme.
TR Üniversitelerin bazı araştırma faaliyetleri entegre lisans üstü okullarınca yürütülüyor. Buralarda araştırma ağırlıklı bir ortamda yapılandırılmış bir doktra programına bağlı olarak doktoranızı yapabilirsiniz.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
research | araştırma |
integrated | entegre |
structured | yapılandırılmış |
you can | yapabilirsiniz |
some | bazı |
a | bir |
EN The Akropol and Pekmez Tepe Mounds within the Aphrodisias Archaeological site, which yielded archaeological investigations, yielded important finds covering all layers of the Bronze Age
TR Afrodisias Örenyeri içinde bulunan ve arkeolojik araştırmalar yapılan Akropol ve Pekmez Tepe Höyükleri Bronz Çağı?nın bütün tabakalarını kapsayan önemli buluntular vermişlerdir
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
aphrodisias | afrodisias |
covering | kapsayan |
bronze | bronz |
important | önemli |
within | içinde |
all | bütün |
and | ve |
of | nın |
EN These finds, which come together with the products of the Central Anatolian Bronze Age civilizations, document that there is an advanced trade and culture exchange in the region
TR İç Anadolu Bronz Çağı uygarlıkları ürünleriyle bir arada çıkan bu buluntular bölgede gelişmiş ticaret ve kültür alış verişi olduğunu belgelemektedir
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
bronze | bronz |
trade | ticaret |
culture | kültür |
advanced | gelişmiş |
is | olduğunu |
and | ve |
these | bu |
products | bir |
EN Take the guesswork out of choosing your Tags with vidIQ's SEO tool, which finds the best keywords for your content based on Big Data analysis and YouTube search trends.
TR vidIQ SEO aracıyla etiketlerinizi seçerken büyük veri analizi ve YouTube arama trendlerine dayanarak içeriğiniz için en iyi anahtar kelimeleri bulan varsayımlar çıkarın.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
seo | seo |
analysis | analizi |
search | arama |
based on | dayanarak |
data | veri |
tool | aracı |
keywords | anahtar |
of | in |
for | için |
and | ve |
the | kelimeleri |
best | en |
big | büyük |
EN Kia finds fault with the system that alerts the emergency services of an accident.
TR Yine Mustang Mach-e, yine bir problem.
EN Advertising Board Finds Signboard Ad Violative of Competition Law
TR Kişisel Verileri Koruma Kurulu Yapay Zeka Alanında Veri Güvenliğine ilişkin Bir Rehber Yayımladı
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
board | kurulu |
of | bir |
EN BoyFun - Slutty Roman Capellini Is Jerking Off Outdoors When Antony Carter Finds Him And Copulates Him at Gay0Day
TR Gay0Day'de BoyFun - Sürtük Roman Capellini, Antony Carter Onu Bulduğunda Ve Onu Çiftleştirdiğinde Açık Havada Mastürbasyon Yapıyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
is | onu |
and | ve |
EN Advertising Board Finds Signboard Ad Violative of Competition Law - Moroğlu Arseven
TR Reklam Kurulu Haksız Ticari Uygulamalara İlişkin Yeni Bir Karar Yayımladı - Moroğlu Arseven
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
board | kurulu |
moroğlu | moroğlu |
arseven | arseven |
of | bir |
advertising | reklam |
EN We use Render Forest with most of our video production and our team finds it so easy to use! I totally 100% recommend RenderForest to anyone looking for a high quality promo video at a great price!
TR Render Forest'ı video üretimimizin çoğu aşamasında kullanıyoruz ve ekibimiz kullanımı oldukça kolay buluyor! Uygun fiyata yüksek kalite tanıtım videosu isteyen herkese %100 RenderForest'ı öneririm!
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
renderforest | renderforest |
a | a |
promo | tanıtım |
at | nda |
price | fiyata |
our team | ekibimiz |
easy | kolay |
high | yüksek |
quality | kalite |
most | çoğu |
video | video |
to | herkese |
and | ve |
use | kullanımı |
with | uygun |
EN The Akropol and Pekmez Tepe Mounds within the Aphrodisias Archaeological site, which yielded archaeological investigations, yielded important finds covering all layers of the Bronze Age
TR Afrodisias Örenyeri içinde bulunan ve arkeolojik araştırmalar yapılan Akropol ve Pekmez Tepe Höyükleri Bronz Çağı?nın bütün tabakalarını kapsayan önemli buluntular vermişlerdir
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
aphrodisias | afrodisias |
covering | kapsayan |
bronze | bronz |
important | önemli |
within | içinde |
all | bütün |
and | ve |
of | nın |
EN These finds, which come together with the products of the Central Anatolian Bronze Age civilizations, document that there is an advanced trade and culture exchange in the region
TR İç Anadolu Bronz Çağı uygarlıkları ürünleriyle bir arada çıkan bu buluntular bölgede gelişmiş ticaret ve kültür alış verişi olduğunu belgelemektedir
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
bronze | bronz |
trade | ticaret |
culture | kültür |
advanced | gelişmiş |
is | olduğunu |
and | ve |
these | bu |
products | bir |
EN In the face of COVID-19, a staging and rigging company finds new opportunities to keep its business open and, most importantly, help to save lives
TR COVID-19'un ortaya çıkmasıyla sahne ve donanım hazırlama şirketlerinden biri işlerini kapatmamak ve daha da önemlisi insanların hayatlarını kurtarmaya yardımcı olmak için yeni fırsatlar buluyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
new | yeni |
opportunities | fırsatlar |
importantly | daha da önemlisi |
and | ve |
business | iş |
in | da |
help | yardımcı |
EN If an exception is thrown and its current function scope has no catch block, the exception will "bubble up" the call stack to the calling function until it finds a matching catch block
TR Bir istisna oluşturulursa ve geçerli işlev bağlamında catch bloğu yoksa, istisna, eşleşen bir catch bloğu bulana kadar çağrı yığıtını çağıran işleve "kabarcıklandırır"
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
exception | istisna |
current | geçerli |
function | işlev |
block | bloğu |
call | çağrı |
and | ve |
a | bir |
EN is_numeric() - Finds whether a variable is a number or a numeric string
TR is_numeric() - Değişken bir sayı veya bir sayısal dizge mi diye bakar
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
variable | değişken |
string | dizge |
or | veya |
a | bir |
EN Kia finds fault with the system that alerts the emergency services of an accident.
TR Alman üretici, uyarı ışıkları kendi kendine çalışmaya başladığı için geri çağırma kararı aldı.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
the | alman |
of | in |
EN Rise is a program that finds brilliant people who need opportunity and supports them for life as they work to serve others.
TR Rise, fırsata ihtiyacı olan parlak insanları bulan ve başkalarına destek vermek için çalışırken onları ömür boyu destekleyen bir programdır.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
others | başkaları |
need | ihtiyacı |
supports | destekleyen |
people | insanları |
and | ve |
EN Device Tracker On-Premise Client/console application tracks and finds Zebra Android mobile devices.
TR Device Tracker On-Premise istemci/konsol uygulaması Zebra Android mobil cihazları takip eder ve bulur.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
client | istemci |
console | konsol |
and | ve |
zebra | zebra |
devices | cihazlar |
device | device |
application | uygulaması |
android | android |
mobile | mobil |
tracker | takip |
EN Advertising Board Finds Signboard Ad Violative of Competition Law - Moroğlu Arseven
TR Reklam Kurulu Haksız Ticari Uygulamalara İlişkin Yeni Bir Karar Yayımladı - Moroğlu Arseven
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
board | kurulu |
moroğlu | moroğlu |
arseven | arseven |
of | bir |
advertising | reklam |
EN Advertising Board Finds Signboard Ad Violative of Competition Law
TR Reklam Kurulu Haksız Ticari Uygulamalara İlişkin Yeni Bir Karar Yayımladı
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
board | kurulu |
of | bir |
advertising | reklam |
EN VidIQ helps me in many ways. One is their Video Boost which finds the most relevant keywords and tags.
TR vidIQ uzantısı Youtube'da neyin çalışıp neyin çalışmadığını öğrenmenize yardımcı olarak kanalınızı geliştirmenizi sağlıyor.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
vidiq | vidiq |
the | neyin |
in | olarak |
EN Kia finds fault with the system that alerts the emergency services of an accident.
TR 40.000'e yakın model geri çağrılıyor.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
of | ın |
EN Because Italy has more applicants than there are vacancies in nursing, a start-up called Linguedo finds jobs at German hospitals for Italian nurses
TR İtalya’da bakıcılık dalında mevcut boş kadrodan daha fazla kişi iş aradığı için Linguedo adlı startup, Alman hastanelerine İtalyan bakıcılar temin ediyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
start | startup |
at | nda |
a | mevcut |
german | alman |
EN Is that enough? How do you reach those people who reject facts as “propaganda” disseminated by the “lying press”? After all, on the Internet everyone finds the specific channel that confirms his or her personal mind set.
TR Bu yeterli mi? Gerçekleri „yalancı basının bir propagandası“ olarak reddeden insanlara nasıl ulaşılabilir? Nihayetinde her birey internette, kendi kişisel dünya görüşünü onaylayan uygun bir kanal buluyor.
EN Telco energy costs already account for 5-7% of their operating costs, finds STL Partners. Now, 5G will increase those costs.
TR STL Partners’ın araştırmasına göre, telekomünikasyon şirketlerinin enerji maliyetleri halihazırda işletme maliyetlerinin %5-7’sini oluşturuyor. Şimdi 5G bu maliyetleri artıracak.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
energy | enerji |
costs | maliyetleri |
already | halihazırda |
of | ın |
for | göre |
now | bu |
EN In the face of COVID-19, a staging and rigging company finds new opportunities to keep its business open and, most importantly, help to save lives
TR COVID-19'un ortaya çıkmasıyla sahne ve donanım hazırlama şirketlerinden biri işlerini kapatmamak ve daha da önemlisi insanların hayatlarını kurtarmaya yardımcı olmak için yeni fırsatlar buluyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
new | yeni |
opportunities | fırsatlar |
importantly | daha da önemlisi |
and | ve |
business | iş |
in | da |
help | yardımcı |
EN In the face of COVID-19, a staging and rigging company finds new opportunities to keep its business open and, most importantly, help to save lives
TR COVID-19'un ortaya çıkmasıyla sahne ve donanım hazırlama şirketlerinden biri işlerini kapatmamak ve daha da önemlisi insanların hayatlarını kurtarmaya yardımcı olmak için yeni fırsatlar buluyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
new | yeni |
opportunities | fırsatlar |
importantly | daha da önemlisi |
and | ve |
business | iş |
in | da |
help | yardımcı |
EN In the face of COVID-19, a staging and rigging company finds new opportunities to keep its business open and, most importantly, help to save lives
TR COVID-19'un ortaya çıkmasıyla sahne ve donanım hazırlama şirketlerinden biri işlerini kapatmamak ve daha da önemlisi insanların hayatlarını kurtarmaya yardımcı olmak için yeni fırsatlar buluyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
new | yeni |
opportunities | fırsatlar |
importantly | daha da önemlisi |
and | ve |
business | iş |
in | da |
help | yardımcı |
EN In the face of COVID-19, a staging and rigging company finds new opportunities to keep its business open and, most importantly, help to save lives
TR COVID-19'un ortaya çıkmasıyla sahne ve donanım hazırlama şirketlerinden biri işlerini kapatmamak ve daha da önemlisi insanların hayatlarını kurtarmaya yardımcı olmak için yeni fırsatlar buluyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
new | yeni |
opportunities | fırsatlar |
importantly | daha da önemlisi |
and | ve |
business | iş |
in | da |
help | yardımcı |
EN In the face of COVID-19, a staging and rigging company finds new opportunities to keep its business open and, most importantly, help to save lives
TR COVID-19'un ortaya çıkmasıyla sahne ve donanım hazırlama şirketlerinden biri işlerini kapatmamak ve daha da önemlisi insanların hayatlarını kurtarmaya yardımcı olmak için yeni fırsatlar buluyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
new | yeni |
opportunities | fırsatlar |
importantly | daha da önemlisi |
and | ve |
business | iş |
in | da |
help | yardımcı |
EN In the face of COVID-19, a staging and rigging company finds new opportunities to keep its business open and, most importantly, help to save lives
TR COVID-19'un ortaya çıkmasıyla sahne ve donanım hazırlama şirketlerinden biri işlerini kapatmamak ve daha da önemlisi insanların hayatlarını kurtarmaya yardımcı olmak için yeni fırsatlar buluyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
new | yeni |
opportunities | fırsatlar |
importantly | daha da önemlisi |
and | ve |
business | iş |
in | da |
help | yardımcı |
EN In the face of COVID-19, a staging and rigging company finds new opportunities to keep its business open and, most importantly, help to save lives
TR COVID-19'un ortaya çıkmasıyla sahne ve donanım hazırlama şirketlerinden biri işlerini kapatmamak ve daha da önemlisi insanların hayatlarını kurtarmaya yardımcı olmak için yeni fırsatlar buluyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
new | yeni |
opportunities | fırsatlar |
importantly | daha da önemlisi |
and | ve |
business | iş |
in | da |
help | yardımcı |
EN In the face of COVID-19, a staging and rigging company finds new opportunities to keep its business open and, most importantly, help to save lives
TR COVID-19'un ortaya çıkmasıyla sahne ve donanım hazırlama şirketlerinden biri işlerini kapatmamak ve daha da önemlisi insanların hayatlarını kurtarmaya yardımcı olmak için yeni fırsatlar buluyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
new | yeni |
opportunities | fırsatlar |
importantly | daha da önemlisi |
and | ve |
business | iş |
in | da |
help | yardımcı |
EN In the face of COVID-19, a staging and rigging company finds new opportunities to keep its business open and, most importantly, help to save lives
TR COVID-19'un ortaya çıkmasıyla sahne ve donanım hazırlama şirketlerinden biri işlerini kapatmamak ve daha da önemlisi insanların hayatlarını kurtarmaya yardımcı olmak için yeni fırsatlar buluyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
new | yeni |
opportunities | fırsatlar |
importantly | daha da önemlisi |
and | ve |
business | iş |
in | da |
help | yardımcı |
EN In the face of COVID-19, a staging and rigging company finds new opportunities to keep its business open and, most importantly, help to save lives
TR COVID-19'un ortaya çıkmasıyla sahne ve donanım hazırlama şirketlerinden biri işlerini kapatmamak ve daha da önemlisi insanların hayatlarını kurtarmaya yardımcı olmak için yeni fırsatlar buluyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
new | yeni |
opportunities | fırsatlar |
importantly | daha da önemlisi |
and | ve |
business | iş |
in | da |
help | yardımcı |
EN In the face of COVID-19, a staging and rigging company finds new opportunities to keep its business open and, most importantly, help to save lives
TR COVID-19'un ortaya çıkmasıyla sahne ve donanım hazırlama şirketlerinden biri işlerini kapatmamak ve daha da önemlisi insanların hayatlarını kurtarmaya yardımcı olmak için yeni fırsatlar buluyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
new | yeni |
opportunities | fırsatlar |
importantly | daha da önemlisi |
and | ve |
business | iş |
in | da |
help | yardımcı |
EN In the face of COVID-19, a staging and rigging company finds new opportunities to keep its business open and, most importantly, help to save lives
TR COVID-19'un ortaya çıkmasıyla sahne ve donanım hazırlama şirketlerinden biri işlerini kapatmamak ve daha da önemlisi insanların hayatlarını kurtarmaya yardımcı olmak için yeni fırsatlar buluyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
new | yeni |
opportunities | fırsatlar |
importantly | daha da önemlisi |
and | ve |
business | iş |
in | da |
help | yardımcı |
EN In the face of COVID-19, a staging and rigging company finds new opportunities to keep its business open and, most importantly, help to save lives
TR COVID-19'un ortaya çıkmasıyla sahne ve donanım hazırlama şirketlerinden biri işlerini kapatmamak ve daha da önemlisi insanların hayatlarını kurtarmaya yardımcı olmak için yeni fırsatlar buluyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
new | yeni |
opportunities | fırsatlar |
importantly | daha da önemlisi |
and | ve |
business | iş |
in | da |
help | yardımcı |
EN In the face of COVID-19, a staging and rigging company finds new opportunities to keep its business open and, most importantly, help to save lives
TR COVID-19'un ortaya çıkmasıyla sahne ve donanım hazırlama şirketlerinden biri işlerini kapatmamak ve daha da önemlisi insanların hayatlarını kurtarmaya yardımcı olmak için yeni fırsatlar buluyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
new | yeni |
opportunities | fırsatlar |
importantly | daha da önemlisi |
and | ve |
business | iş |
in | da |
help | yardımcı |
EN In the face of COVID-19, a staging and rigging company finds new opportunities to keep its business open and, most importantly, help to save lives
TR COVID-19'un ortaya çıkmasıyla sahne ve donanım hazırlama şirketlerinden biri işlerini kapatmamak ve daha da önemlisi insanların hayatlarını kurtarmaya yardımcı olmak için yeni fırsatlar buluyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
new | yeni |
opportunities | fırsatlar |
importantly | daha da önemlisi |
and | ve |
business | iş |
in | da |
help | yardımcı |
EN In the face of COVID-19, a staging and rigging company finds new opportunities to keep its business open and, most importantly, help to save lives
TR COVID-19'un ortaya çıkmasıyla sahne ve donanım hazırlama şirketlerinden biri işlerini kapatmamak ve daha da önemlisi insanların hayatlarını kurtarmaya yardımcı olmak için yeni fırsatlar buluyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
new | yeni |
opportunities | fırsatlar |
importantly | daha da önemlisi |
and | ve |
business | iş |
in | da |
help | yardımcı |
{Totalresult} ਅਨੁਵਾਦਾਂ ਵਿੱਚੋਂ 50 ਦਿਖਾ ਰਿਹਾ ਹੈ