EN But, while service providers continue to challenge the regulations and propose new legislation, this new legislation is just as harmful.
EN But, while service providers continue to challenge the regulations and propose new legislation, this new legislation is just as harmful.
TR Ancak servis sağlayıcılar düzenlemeleri zorlamaya devam ederken ve yeni yasalar önerirken bu yeni yasa ile ilgili söylenecek tek şey zararlı olduğudur.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
service | servis |
providers | sağlayıcılar |
continue | devam |
regulations | düzenlemeleri |
new | yeni |
harmful | zararlı |
and | ve |
this | bu |
as | ederken |
to | şey |
EN But, while service providers continue to challenge the regulations and propose new legislation, this new legislation is just as harmful.
TR Ancak servis sağlayıcılar düzenlemeleri zorlamaya devam ederken ve yeni yasalar önerirken bu yeni yasa ile ilgili söylenecek tek şey zararlı olduğudur.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
service | servis |
providers | sağlayıcılar |
continue | devam |
regulations | düzenlemeleri |
new | yeni |
harmful | zararlı |
and | ve |
this | bu |
as | ederken |
to | şey |
EN 32) and certain provincial legislation deemed substantially similar to PIPEDA and any amending or successor legislation.
TR 32) ve PIPEDA ve herhangi bir değişiklik veya halef mevzuat ile önemli ölçüde benzer görülen belli bölgesel mevzuatları esas almaktayız.
EN Any legal statements regarding Website's materials and use are regulated under existing legislation of Republic of Nauru.
TR Web Sitesinin materyalleri ve kullanımıyla ilgili her türlü yasal beyan, Nauru Cumhuriyeti'nin mevcut mevzuatı kapsamında düzenlenir.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
legal | yasal |
websites | web |
materials | materyalleri |
and | ve |
existing | mevcut |
of | her |
use | kullanım |
EN The Health Insurance Portability and Accountability Act of 1996 (or HIPAA) is a United States legislation that provides data privacy and security provisions for safeguarding medical information
TR 1996 tarihli Sağlık Sigortası Taşınabilirlik ve Sorumluluk Yasası (HIPAA) ABD’de tıbbi bilgilerin korunmasına ilişkin gizlilik ve güvenlik koşullarının yer aldığı bir yasadır
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
accountability | sorumluluk |
hipaa | hipaa |
information | bilgilerin |
act | yasası |
and | ve |
privacy | gizlilik |
security | güvenlik |
medical | tıbbi |
health | sağlık |
a | bir |
of | yer |
EN Most of these are based on directives or national legislation existing in Europe and the USA.
TR Bunların birçoğu Avrupa'da ve ABD'de geçerli olan ulusal mevzuatlara veya direktiflere dayanır.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
most | çoğu |
of | ın |
national | ulusal |
and | ve |
or | veya |
EN The global commitment to reducing climate change means that legislation is changing constantly
TR İklim değişikliğini azaltmaya olan küresel bağlılık, mevzuatın devamlı değiştiğini gösterir
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
global | küresel |
change | değişikliğini |
is | olan |
EN We fight for a free and open Internet, and actively advocate for policies and legislation that support our mission and the technology we create.
TR Ücretsiz ve açık bvir İnternet'in mücadelesini veriyoruz, ve misyonumuzu ve yarattığımı teknolojileri destekleyen ilke ve yasaları aktif bir şekilde savunuyoruz.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
actively | aktif |
support | destekleyen |
technology | teknolojileri |
open | açık |
and | ve |
the | şekilde |
a | bir |
EN In 2015 the United States FBI and Justice Department pushed for legislation that would require a “backdoor” into encrypted communications
TR 2015 yılında Amerika Birleşik Devletleri FBI ve Adalet Bakanlığı, şifreli iletişime "izinsiz erişim geçişi" ni şart koşan yasayı şiddetle talep ettiler
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
in | yılında |
and | ve |
justice | adalet |
encrypted | şifreli |
require | talep |
states | devletleri |
united | birleşik |
EN As legislation that could potentially threaten our freedom progresses through Congress, we must all stay informed and be active proponents of an open and free Internet.
TR Özgürlüğümüzü potansiyel olarak tehdit eden bir yasa Kongre'de ilerlemektedir, hepimiz açık ve özgür bir internetin aktif taraftarı ve bilgi sahibi olarak kalmalıyız.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
active | aktif |
we | hepimiz |
open | açık |
free | özgür |
and | ve |
potentially | potansiyel olarak |
of | bir |
EN Full compliance with data protection legislation should be ensured at every stage of AI applications based on personal data processing and by each of the stakeholders in this field.
TR Kişisel veri işleme temelli YZ uygulamalarının her aşamasında ve bu alandaki çalışmalardaki paydaşların her biri tarafından veri koruma mevzuatına tam uyum sağlanmalıdır.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
compliance | uyum |
data | veri |
protection | koruma |
processing | işleme |
based | temelli |
and | ve |
this | bu |
full | tam |
at | nda |
by | tarafından |
applications | uygulamalar |
personal | kişisel |
EN So, what is a commercial enterprise? Which legislation it is subject to? What is needed to establish a commercial enterprise? We compiled the answers to these and other similar questions under an information note.
TR Peki, iktisadi işletme nedir? Hangi mevzuata tabidir? İktisadi işletme kurmak için neler gerekir? Bu ve benzer soruların yanıtlarını bir bilgi notunda toparladık.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
commercial | işletme |
enterprise | iş |
similar | benzer |
information | bilgi |
subject to | tabidir |
these | bu |
and | ve |
questions | sorular |
to | için |
a | bir |
answers | yanıtlar |
what | nedir |
EN International Planned Parenthood Federation European Network (IPPF EN) Partners Survey: Abortion Legislation and Practice in Europe and Central Asia | STGM
TR Uluslararası Planlı Ebeveynlik Federasyonu Avrupa Ağı (IPPF EN) Ortakları Araştırması: Avrupa ve Orta Asya’da Kürtaj Mevzuatı ve Uygulaması | STGM
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
and | ve |
central | orta |
stgm | stgm |
international | uluslararası |
network | ağı |
partners | ortakları |
EN You can download the Turkish translation of the research conducted by the Partners of the International Planned Parenthood Federation European Network (IPPF EN) on Abortion Legislation and Practice in Europe and Central Asia, below
TR Uluslararası Planlı Ebeveynlik Federasyonu Avrupa Ağı (IPPF EN) Ortakları'nın Avrupa ve Orta Asya’da Kürtaj Mevzuatı ve Uygulaması üzerine yaptığı araştırmanın Türkçe çevirisini aşağıdan indirebilirsiniz
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
network | ağı |
central | orta |
international | uluslararası |
turkish | türk |
and | ve |
on | üzerine |
you can download | indirebilirsiniz |
EN 5.c. Adopt and strengthen sound policies and enforceable legislation for the promotion of gender equality and the empowerment of all women and girls at all levels
TR 5.c. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin ilerletilmesi ve kadınların ve kız çocuklarının her düzeyde güçlenmeleri için sağlam politikaların ve yasal olarak uygulanabilir mevzuatların kabul edilmesi ve güçlendirilmesi
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
c | c |
policies | politikalar |
gender | cinsiyet |
girls | kız |
levels | düzeyde |
and | ve |
the | kabul |
women | kadınlar |
for | için |
EN Increase in national compliance of labour rights (freedom of association and collective bargaining) based on International Labour Organization (ILO) textual sources and national legislation, by sex and migrant status
TR Cinsiyet ve göçmenlik statüsüne göre, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) metin kaynakları ve ulusal mevzuata dayalı olarak çalışma hakları mevzuatının uyumlulaştırılmasındaki artış (dernek ve toplu pazarlık özgürlüğü)
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
national | ulusal |
sex | cinsiyet |
status | statü |
sources | kaynakları |
increase | artış |
freedom | özgürlüğü |
rights | hakları |
and | ve |
international | uluslararası |
by | göre |
based | dayalı |
EN 10.3. Ensure equal opportunity and reduce inequalities of outcome, including by eliminating discriminatory laws, policies and practices and promoting appropriate legislation, policies and action in this regard
TR 10.3. Ayrımcılığa dayalı yasaların, politikaların ve uygulamaların ortadan kaldırılması ve bu bağlamda uygun mevzuatın, politikaların ve eylemlerin desteklenmesi yoluyla eşit fırsatlar sunulması ve eşitsizliklerin azaltılması
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
discriminatory | ayrımcı |
laws | yasaları |
policies | politikalar |
this | bu |
and | ve |
including | e |
equal | eşit |
practices | uygulamalar |
of | ın |
EN 16.10. 16.10Ensure public access to information and protect fundamental freedoms, in accordance with national legislation and international agreements
TR 16.10. Ulusal mevzuata ve uluslararası anlaşmalara uygun olarak bilgiye kamu erişiminin sağlanması ve temel özgürlüklerin korunması
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
public | kamu |
information | bilgiye |
fundamental | temel |
national | ulusal |
international | uluslararası |
and | ve |
with | uygun |
accordance | olarak |
EN 15.8.1. Proportion of countries adopting relevant national legislation and adequately resourcing the prevention or control of invasive alien species
TR 15.8.1. İstilacı yabancı türlerin önlenmesi ya da kontrolüne yeterli kaynak sağlayan ve ilgili ulusal mevzuatı benimseyen ülkelerin oranı
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
relevant | ilgili |
national | ulusal |
prevention | önlenmesi |
countries | ülkelerin |
and | ve |
control | kontrol |
EN Number of countries that have national statistical legislation that complies with the Fundamental Principles of Official Statistics 17.18.3
TR Resmi İstatistik Temel İlkeleri ile uyumlu ulusal istatistik mevzuatına sahip ülkelerin sayısı 17.18.3
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
national | ulusal |
fundamental | temel |
official | resmi |
countries | ülkelerin |
with | ile |
EN In Kibar Group, human rights are guaranteed in accordance with the Universal Declaration of Human Rights and the Global Compact and the provisions promulgated by national and international legislation
TR Kibar Holding bünyesinde çevresel konuların yönetimi ulusal ve uluslararası standartlara uygun olarak sürdürülmektedir
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
kibar | kibar |
national | ulusal |
and | ve |
international | uluslararası |
with | uygun |
accordance | olarak |
EN Turkey has varied legislation for radio and television enterprises and printed press. The legal framework provides specific rules for media service providers for the control of concentration, regulation of property and media transparency to some degree.
TR Türkiye'de radyo ve televizyon kuruluşları ile yazılı basın için mevzuat farklı. Yasal çerçeve, medya hizmet sağlayıcılarına yoğunlaşma, tekelleşme ve şeffaflık konularında belli bir ölçüde kural getiriyor.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
television | televizyon |
legal | yasal |
service | hizmet |
framework | çerçeve |
transparency | şeffaflık |
rules | kural |
radio | radyo |
media | medya |
press | basın |
and | ve |
of | in |
EN The legislation in force requires a certain amount of transparency from the media
TR Mevcut mevzuat medyadan belli bir miktar şeffaflık talep ediyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
certain | belli |
transparency | şeffaflık |
amount | bir |
EN We actively advocate for policies and legislation that support our mission and the technology we create.
TR Biz, aktif olarak misyonumuzu ve yarattığımız teknolojiyi destekleyen ilkeleri ve kanunları savunuyoruz.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
support | destekleyen |
technology | teknolojiyi |
we | biz |
and | ve |
the | olarak |
EN These support clients to identify and mitigate any associated risks under extraterritorial legislation which may arise during investigations.
TR Bu sayede müvekkiller, etkisi ülke sınırlarını aşan mevzuat düzenlemelerinden kaynaklanabilecek risklerin tespiti ve en aza indirgenmesi konularında başarılı bir destek alırlar.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
support | destek |
risks | risklerin |
these | bu |
and | ve |
to | bir |
EN Mobiroller may change these Terms any time for various reasons such as reflecting the changes in the legislation in force and Service updates and explaining new Services or features
TR Mobiroller, yürürlükteki mevzuattaki değişiklikleri ve Hizmet güncellemelerini yansıtmak, yeni Hizmet veya özellikleri açıklamak gibi çeşitli nedenlerle bu Koşulları dilediği zaman değiştirebilir
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
mobiroller | mobiroller |
changes | değişiklikleri |
time | zaman |
new | yeni |
features | özellikleri |
and | ve |
various | çeşitli |
these | bu |
service | hizmet |
or | veya |
EN The legislation also seeks to encourage electronic health records to improve the efficiency and quality of the US healthcare system through improved information sharing.
TR Bu düzenleme aynı zamanda, gelişmiş bilgi paylaşımı aracılığıyla ABD sağlık hizmetleri sisteminin etkinliğini ve kalitesini iyileştirmek için elektronik sağlık kayıtlarının kullanılmasını teşvik etmektedir.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
encourage | teşvik |
electronic | elektronik |
quality | kalitesini |
us | abd |
system | sisteminin |
information | bilgi |
improved | gelişmiş |
the | aynı |
and | ve |
of | in |
health | sağlık |
improve | iyileştirmek |
sharing | paylaşımı |
to | için |
through | aracılığıyla |
EN Canada’s Federal Private Sector Privacy Legislation
TR Kanada’nın Federal Özel Sektör Gizlilik Mevzuatı
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
federal | federal |
sector | sektör |
privacy | gizlilik |
EN The Health Information Act (HIA) is privacy legislation in Alberta that applies to the collection, use, disclosure and protection of health information that is in the custody or under the control of a custodian.
TR Sağlık Bilgileri Yasası (HIA), Alberta’da bir emanetçinin gözetimindeki veya denetimindeki sağlık bilgilerinin toplanma, kullanılma, ifşa edilme ve korunma sürecini düzenleyen bir gizlilik kanunudur.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
health | sağlık |
use | kullan |
act | yasası |
hia | hia |
information | bilgileri |
privacy | gizlilik |
and | ve |
or | veya |
a | bir |
EN AWS does not have visibility into or knowledge of what customers are uploading onto its network, including whether or not that data is deemed subject to HIA legislation, and customers are responsible for ensuring their own HIA compliance
TR AWS müşteriler tarafından ağına yüklenen verileri görmediğinden ve bunların HIA düzenlemelerine konu olup olmadığı da dahil olmak üzere bu veriler hakkında bilgi sahibi olmadığından, HIA uyumluluğu müşterinin sorumluluğundadır
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
aws | aws |
customers | müşteriler |
hia | hia |
network | ağı |
including | dahil |
data | verileri |
and | ve |
to | hakkında |
does | bu |
of | tarafından |
EN HIA legislation may require custodians to put certain measures in place to protect health information in their custody or control such as administrative, technical and physical safeguards
TR HIA düzenlemesi, emanetçilerin gözetimindeki veya denetimindeki sağlık bilgilerini korumak için yönetimsel, teknik ve fiziksel savunma mekanizmaları gibi belirli önlemleri hayata geçirmesini gerektirebilir
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
health | sağlık |
information | bilgilerini |
technical | teknik |
physical | fiziksel |
hia | hia |
measures | önlemleri |
or | veya |
and | ve |
put | için |
as | gibi |
EN Most of these are based on directives or national legislation existing in Europe and the USA.
TR Bunların birçoğu Avrupa'da ve ABD'de geçerli olan ulusal mevzuatlara veya direktiflere dayanır.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
most | çoğu |
of | ın |
national | ulusal |
and | ve |
or | veya |
EN The global commitment to reducing climate change means that legislation is changing constantly
TR İklim değişikliğini azaltmaya olan küresel bağlılık, mevzuatın devamlı değiştiğini gösterir
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
global | küresel |
change | değişikliğini |
is | olan |
EN PROTECTION OF PERSONAL DATA Personal data collected over the duration of the Prize Draw is subject to processing in accordance with the French data protection legislation
TR KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI Ödül Çekilişi süresince toplanan kişisel veriler Fransa verilerin korunması yasaları kapsamında işlenmeye tabidir
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
collected | toplanan |
protection | korunması |
subject to | tabidir |
personal | kişisel |
data | veriler |
EN So, what is a commercial enterprise? Which legislation it is subject to? What is needed to establish a commercial enterprise? We compiled the answers to these and other similar questions under an information note.
TR Peki, iktisadi işletme nedir? Hangi mevzuata tabidir? İktisadi işletme kurmak için neler gerekir? Bu ve benzer soruların yanıtlarını bir bilgi notunda toparladık.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
commercial | işletme |
enterprise | iş |
similar | benzer |
information | bilgi |
subject to | tabidir |
these | bu |
and | ve |
questions | sorular |
to | için |
a | bir |
answers | yanıtlar |
what | nedir |
EN Amendment of the "Regulation on Legislation Preparation Procedures and Principles" and Participation of Non-Governmental Organizations in Decision-Making Processes
TR “Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” Değişikliği ve Sivil Toplum Örgütlerinin Karar Alma Süreçlerine Katılımı
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
preparation | hazırlama |
and | ve |
participation | katılım |
decision-making | karar |
processes | süreçlerine |
EN International Planned Parenthood Federation European Network (IPPF EN) Partners Survey: Abortion Legislation and Practice in Europe and Central Asia | STGM
TR Uluslararası Planlı Ebeveynlik Federasyonu Avrupa Ağı (IPPF EN) Ortakları Araştırması: Avrupa ve Orta Asya’da Kürtaj Mevzuatı ve Uygulaması | STGM
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
and | ve |
central | orta |
stgm | stgm |
international | uluslararası |
network | ağı |
partners | ortakları |
EN You can download the Turkish translation of the research conducted by the Partners of the International Planned Parenthood Federation European Network (IPPF EN) on Abortion Legislation and Practice in Europe and Central Asia, below
TR Uluslararası Planlı Ebeveynlik Federasyonu Avrupa Ağı (IPPF EN) Ortakları'nın Avrupa ve Orta Asya’da Kürtaj Mevzuatı ve Uygulaması üzerine yaptığı araştırmanın Türkçe çevirisini aşağıdan indirebilirsiniz
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
network | ağı |
central | orta |
international | uluslararası |
turkish | türk |
and | ve |
on | üzerine |
you can download | indirebilirsiniz |
EN We actively advocate for policies and legislation that support our mission and the technology we create.
TR Biz, aktif olarak misyonumuzu ve yarattığımız teknolojiyi destekleyen ilkeleri ve kanunları savunuyoruz.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
support | destekleyen |
technology | teknolojiyi |
we | biz |
and | ve |
the | olarak |
EN We fight for a free and open Internet, and actively advocate for policies and legislation that support our mission and the technology we create.
TR Ücretsiz ve açık bvir İnternet'in mücadelesini veriyoruz, ve misyonumuzu ve yarattığımı teknolojileri destekleyen ilke ve yasaları aktif bir şekilde savunuyoruz.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
actively | aktif |
support | destekleyen |
technology | teknolojileri |
open | açık |
and | ve |
the | şekilde |
a | bir |
EN Full compliance with data protection legislation should be ensured at every stage of AI applications based on personal data processing and by each of the stakeholders in this field.
TR Kişisel veri işleme temelli YZ uygulamalarının her aşamasında ve bu alandaki çalışmalardaki paydaşların her biri tarafından veri koruma mevzuatına tam uyum sağlanmalıdır.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
compliance | uyum |
data | veri |
protection | koruma |
processing | işleme |
based | temelli |
and | ve |
this | bu |
full | tam |
at | nda |
by | tarafından |
applications | uygulamalar |
personal | kişisel |
EN Supply chain legislation is coming
TR Tedarik Zinciri Yasası geliyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
supply | tedarik |
chain | zinciri |
coming | geliyor |
EN We need rapid climate tests that check and monitor not only the entire economic package, but also individual measures with regard to their compatibility with the goals of climate protection legislation
TR Tüm konjonktür paketinin ve aynı zamanda tek tek önlemlerin İklim Koruma Yasası’nın hedeflerine uygunluğunu denetleyen ve gözetleyen hızlı iklim testlerine ihtiyacımız var
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
climate | iklim |
goals | hedeflerine |
protection | koruma |
rapid | hızlı |
need | ihtiyacımız |
the | aynı |
and | ve |
to | tüm |
EN Germany’s supply chain legislation
TR Almanya: Tedarik Zinciri Yasası
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
supply | tedarik |
chain | zinciri |
EN The German Advisory Council on Global Change (WBGU) could be given the right to block draft legislation if it is not equitable for all generations
TR Alman Hükümeti Küresel Çevre Değişimleri Bilimsel Kurulu’na (WBGU), nesiller arası eşitliği desteklemeyen yasa tasarılarını engelleme hakkı verilebilir
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
global | küresel |
right | hakkı |
all | de |
to | arası |
EN The hub helps to develop investment plans, provide money, take account of climate issues in legislation, build regional partnerships and share knowledge
TR Hub; yatırım planları geliştirilmesine, kaynak sağlamaya, iklimi ilgilendiren konuların yasalarda gözetilmesine, bölgesel ortaklıklar kurulmasına ve bilgi paylaşımına yardımcı oluyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
investment | yatırım |
of | ın |
climate | iklimi |
issues | konular |
regional | bölgesel |
partnerships | ortaklıklar |
hub | hub |
plans | planları |
and | ve |
EN The Council of the European Union, also known as the Council of Ministers, negotiates the legislation and coordinates the policy of the 27 member states jointly with the European Parliament
TR Bakanlar Konseyi adı da verilen Avrupa Birliği Konseyi, Avrupa Parlamentosu ile birlikte yasama müzakerelerini yürütür ve 27 üye ülkenin izleyeceği siyaseti koordine eder
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
council | konseyi |
union | birliği |
member | üye |
and | ve |
european | avrupa |
EN In 2015 the United States FBI and Justice Department pushed for legislation that would require a “backdoor” into encrypted communications
TR 2015 yılında Amerika Birleşik Devletleri FBI ve Adalet Bakanlığı, şifreli iletişime "izinsiz erişim geçişi" ni şart koşan yasayı şiddetle talep ettiler
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
in | yılında |
and | ve |
justice | adalet |
encrypted | şifreli |
require | talep |
states | devletleri |
united | birleşik |
EN As legislation that could potentially threaten our freedom progresses through Congress, we must all stay informed and be active proponents of an open and free Internet.
TR Özgürlüğümüzü potansiyel olarak tehdit eden bir yasa Kongre'de ilerlemektedir, hepimiz açık ve özgür bir internetin aktif taraftarı ve bilgi sahibi olarak kalmalıyız.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
active | aktif |
we | hepimiz |
open | açık |
free | özgür |
and | ve |
potentially | potansiyel olarak |
of | bir |
EN Any legal statements regarding Website's materials and use are regulated under existing legislation of Republic of Nauru.
TR Web Sitesinin materyalleri ve kullanımıyla ilgili her türlü yasal beyan, Nauru Cumhuriyeti'nin mevcut mevzuatı kapsamında düzenlenir.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
legal | yasal |
websites | web |
materials | materyalleri |
and | ve |
existing | mevcut |
of | her |
use | kullanım |
{Totalresult} ਅਨੁਵਾਦਾਂ ਵਿੱਚੋਂ 50 ਦਿਖਾ ਰਿਹਾ ਹੈ