EN It's Friday! Invest a few hours contributing to the software you use and love: opensourcefriday.com
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ ਵਿੱਚ "invest a few" ਨੂੰ ਹੇਠਾਂ ਦਿੱਤੇ ਤੁਰਕੀ ਸ਼ਬਦਾਂ/ਵਾਕਾਂਸ਼ਾਂ ਵਿੱਚ ਅਨੁਵਾਦ ਕੀਤਾ ਜਾ ਸਕਦਾ ਹੈ:
EN It's Friday! Invest a few hours contributing to the software you use and love: opensourcefriday.com
TR Bugün cuma! Kullandığınız ve sevdiğiniz yazılıma katkıda bulunmak için birkaç saat ayırın: opensourcefriday.com
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
you use | kullandığınız |
its | in |
and | ve |
a | birkaç |
hours | saat |
EN Internationally, Germany is in the top group of those few countries to invest more than 2.5 percent of their gross domestic product in research and development.
TR Almanya’nın bir diğer özelliği, uluslararası kıyaslamada yurt içi gayri safi hasılanın yüzde 2,5’undan fazlasını araştırma ve geliştirme çalışmalarına ayıran az sayıdaki ülkeden biri olması.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
percent | yüzde |
domestic | yurt içi |
research | araştırma |
development | geliştirme |
internationally | uluslararası |
more | fazlasını |
and | ve |
top | bir |
EN Privacy is a right. Why not invest a few bucks into it? You probably spend more on coffee.
TR Gerçekten her ay bir saç kesimine ihtiyacınız var mı? Onun yerine Windscribe edinin ve çevrimiçi gizliliğinizi koruyun.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
you | ve |
EN Privacy is a right. Why not invest a few bucks into it? You probably spend more on coffee.
TR Gizlilik bir haktır. Neden ona azcık para yatırmıyorsunuz? Muhtemelen kahveye daha çok para harcıyorsunuz.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
privacy | gizlilik |
why | neden |
probably | muhtemelen |
more | daha |
it | ona |
on | para |
EN You'll get an automated transcript in a few minutes and there might be a few errors; use our powerful editor to make corrections before sharing it with others.
TR Birkaç hata olabilir, düzeltmeleri kolayca yapmak için güçlü editörümüzü kullanın. Sonra kolayca başkalarıyla paylaşın.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
errors | hata |
editor | editör |
others | başkaları |
powerful | güçlü |
be | olabilir |
a | birkaç |
EN While Google has mentioned that these changes will be rolled out over the course of the next few months, they have already put a few of these changes into action
TR Google, bu değişikliklerin önümüzdeki birkaç ay içinde uygulamaya konulacağını belirtmiş olsa da, bu değişikliklerden birkaçını şimdiden uygulamaya koymuş durumda
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
changes | değişikliklerin |
months | ay |
already | şimdiden |
a | birkaç |
these | bu |
the | durumda |
EN You'll get an automated transcript in a few minutes and there might be a few errors; use our powerful editor to make corrections before sharing it with others.
TR Birkaç hata olabilir, düzeltmeleri kolayca yapmak için güçlü editörümüzü kullanın. Sonra kolayca başkalarıyla paylaşın.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
errors | hata |
editor | editör |
others | başkaları |
powerful | güçlü |
be | olabilir |
a | birkaç |
EN Do you feel irritable and restless when you don’t use internet and technology for a few days, or a few hours?
TR İnternet ve teknolojiyi birkaç gün veya birkaç saat kullanmadığınızda kendinizi huzursuz ve huzursuz hissediyor musunuz?
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
technology | teknolojiyi |
do you | musunuz |
or | veya |
and | ve |
a | birkaç |
days | gün |
hours | saat |
EN This feeling of hope could last as little as a few hours or as much as a few days, but in time it would always fade, and the irritability and discontentedness would come back
TR Bu umut duygusu birkaç saat kadar az, birkaç gün de sürebiliyordu ama zamanla her zaman kaybolacak, sinirlilik ve hoşnutsuzluk geri dönecekti
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
hope | umut |
and | ve |
this | bu |
little | az |
back | geri |
the | gün |
but | ama |
a | birkaç |
hours | saat |
much | de |
of | her |
in | kadar |
always | her zaman |
EN We invest heavily for our partners in author, editor, reviewer and institutional outreach in high growth markets.
TR Yüksek büyüme oranına sahip piyasalarda yazar, editör, hakem ve kurumsal erişim konularında ortaklarımız için büyük yatırım yapıyoruz.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
invest | yatırım |
author | yazar |
editor | editör |
institutional | kurumsal |
growth | büyüme |
high | yüksek |
and | ve |
for | için |
EN At Elsevier, we are committed to helping you to plan wisely and invest strategically to maximise research performance.
TR Elsevier olarak, araştırma performansını maksimize etmek amacıyla akıllıca plan ve stratejik olarak yatırım yapmanıza yardımcı olmaya kendimizi adamış durumdayızdır.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
plan | plan |
invest | yatırım |
research | araştırma |
elsevier | elsevier |
to | etmek |
and | ve |
are | olmaya |
performance | performans |
EN It is quite similar to how someone would receive interest for holding money in a bank account or giving it to the bank to invest.
TR Bu durum birinin parasını banka hesabında tuttuğu için faiz kazanmasına ya da yatırım yapması amacıyla bankaya vermesine oldukça benzerlik gösterir.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
quite | oldukça |
interest | faiz |
a | a |
in | da |
account | hesabı |
bank | banka |
invest | yatırım |
EN No need to invest time and money into creating a logo maker. We've already built one for you! Our White Label/API can be easily integrated into any website.
TR Bir marka oluşturucu yaratmak için zaman ve para harcamanıza gerek yok. Biz sizin için zaten bir tane yaptık! Beyaz Etiket / API herhangi bir web sitesine kolayca entegre edilebilir.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
need | gerek |
time | zaman |
creating | yaratmak |
maker | oluşturucu |
white | beyaz |
label | etiket |
api | api |
integrated | entegre |
can be | edilebilir |
easily | kolayca |
website | web |
and | ve |
any | herhangi |
a | bir |
already | zaten |
no | yok |
EN Invest a portion of your paid budget to earned and owned to ensure when your campaign stops, your client’s audience stays
TR Kampanyanız durduğunda, müşterilerinizin kitlenizin kalmasını sağlamak için Ücretli bütçenizin bir kısmını kazanılmış ve size ait olana yatırım yapın
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
invest | yatırım |
of | in |
a | bir |
and | ve |
ensure | sağlamak için |
EN Reap the reward of hard work and invest in the things you care about most
TR Sıkı çalışmanın ödülünü alın ve en çok önemsediğiniz şeylere yatırım yapın
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
invest | yatırım |
most | en |
and | ve |
the | çok |
EN Blockchain.com Wallet - Store and Invest in Crypto
TR Blockchain.com Wallet - Kripto Depolayın ve Satın Alın
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
and | ve |
crypto | kripto |
blockchain | blockchain |
wallet | wallet |
EN The company will invest over £9.9 billion in the battery supply system and research and development by 2030.
TR Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği, ülkemizi Avrupa’da temsil etmeye devam ediyor.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
and | ve |
EN We created Blockchain Ventures to support and invest in distributed ledger technology (DLT) projects that advance the industry and provide positive societal impact
TR Endüstrinin ilerlemesini sağlayan ve pozitif toplumsal etki sağlayan dağıtılmış defter tekniği (DLT) projelerini desteklemek ve yatırım yapmak için Blockchain Ventures'ı oluşturduk
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
invest | yatırım |
provide | sağlayan |
positive | pozitif |
impact | etki |
distributed | dağıtılmış |
blockchain | blockchain |
we created | oluşturduk |
and | ve |
in | da |
to support | desteklemek |
to | için |
EN Florida granted Blockchain.com approval for a money transmitter license as the company continues to hire and invest in the state.
TR Florida, şirket eyalette işe almaya ve yatırım yapmaya devam ederken, Blockchain.com'a bir para aktarma lisansı için onay verdi.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
florida | florida |
approval | onay |
continues | devam |
invest | yatırım |
blockchain | blockchain |
company | şirket |
and | ve |
as | ederken |
a | bir |
license | lisans |
EN The good news is, that you don’t need to invest a massive amount of resources to have a professional animation
TR Üstelik, profesyonel bir animasyon için çok büyük bütçelere gerek yok
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
animation | animasyon |
massive | büyük |
professional | profesyonel |
of | in |
to | için |
need | gerek |
amount | bir |
EN It will even incite your users to invest more into your product
TR Hatta kullanıcılarınızı ürününüze daha fazla yatırım yapmaya teşvik edecektir
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
will | edecektir |
invest | yatırım |
to | hatta |
users | kullanıcılar |
EN If you want to invest in France, it would be beneficial to buy .FR domains
TR Fransa'ya yatırım yapmak istiyorsanız, .FR alan adları satın almak faydalı olacaktır
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
if you want | istiyorsanız |
be | olacaktır |
invest | yatırım |
buy | satın |
to | yapmak |
in | alan |
EN Reap the reward of hard work and invest in the things you care about most
TR Sıkı çalışmanın ödülünü alın ve en çok önemsediğiniz şeylere yatırım yapın
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
invest | yatırım |
most | en |
and | ve |
the | çok |
EN UNFPA is committed to invest in adolescents and youth and help them gain access to opportunities
TR UNFPA, ergenlere ve gençlere yatırım yapmak ve fırsatlara erişim sağlamalarına yardımcı olmak için çalışmalar yürütüyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
unfpa | unfpa |
access | erişim |
help | yardımcı |
and | ve |
invest | yatırım |
EN Granted the award "The Professional Executive of the Year", Haluk Kayabaşı, the CEO of Kibar Holding, stated that they are planning to invest 60 million USD in 2022.
TR "Yılın Profesyonel Yöneticisi" ödülüne layık görülen Kibar Holding CEO'su Haluk Kayabaşı, 2022 yılında 60 milyon dolarlık bir yatırım yapmayı planladıklarını İfade etti.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
professional | profesyonel |
kibar | kibar |
million | milyon |
holding | holding |
year | yıl |
invest | yatırım |
EN We are planning to initiate our investment of 70 million Euros in March. Also, we are continuing to steadily grow and invest in the aluminum industry.
TR 70 milyon euro değerindeki bu yatırımımızı mart ayında devreye almayı planlıyoruz. Ayrıca alüminyumda da ara vermeden büyümeye ve yatırım yapmaya devam ediyoruz.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
million | milyon |
euros | euro |
march | mart |
continuing | devam |
investment | yatırım |
in | da |
and | ve |
EN Phemex is happy to announce a long awaited listing: VPAD VPAD ($VPAD) is the native token of Vlaunch, a multi-chain launchpad that allows people around the world to invest in new and exciting proje……
TR Sevgili kullanıcılar, Phemex, kredi kartıyla Kripto Al özelliğimizde ek fiat para birimleri ve kripto para birimleri için sizlere destek sağlamaktan mutluluk duymaktadır. İş ortaklarımı……
EN We also engage and invest in the communities where we live and work
TR Ayrıca içinde yaşadığımız ve iş yaptığımız topluluklarla iletişim kurar ve onlara yatırım yaparız
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
invest | yatırım |
in | içinde |
and | ve |
the | onlara |
EN It is quite similar to how someone would receive interest for holding money in a bank account or giving it to the bank to invest.
TR Bu durum birinin parasını banka hesabında tuttuğu için faiz kazanmasına ya da yatırım yapması amacıyla bankaya vermesine oldukça benzerlik gösterir.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
quite | oldukça |
interest | faiz |
a | a |
in | da |
account | hesabı |
bank | banka |
invest | yatırım |
EN Reap the reward of hard work and invest in the things you care about most
TR Sıkı çalışmanın ödülünü alın ve en çok önemsediğiniz şeylere yatırım yapın
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
invest | yatırım |
most | en |
and | ve |
the | çok |
EN We invest heavily for our partners in author, editor, reviewer and institutional outreach in high growth markets.
TR Yüksek büyüme oranına sahip piyasalarda yazar, editör, hakem ve kurumsal erişim konularında ortaklarımız için büyük yatırım yapıyoruz.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
invest | yatırım |
author | yazar |
editor | editör |
institutional | kurumsal |
growth | büyüme |
high | yüksek |
and | ve |
for | için |
EN At Elsevier, we are committed to helping you to plan wisely and invest strategically to maximise research performance.
TR Elsevier olarak, araştırma performansını maksimize etmek amacıyla akıllıca plan ve stratejik olarak yatırım yapmanıza yardımcı olmaya kendimizi adamış durumdayızdır.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
plan | plan |
invest | yatırım |
research | araştırma |
elsevier | elsevier |
to | etmek |
and | ve |
are | olmaya |
performance | performans |
EN Instead, the company will invest heavily in EV development.
TR İddialar, güvenilir kaynaklardan.
EN No need to invest time and money into creating a logo maker. We've already built one for you! Our White Label/API can be easily integrated into any website.
TR Bir marka oluşturucu yaratmak için zaman ve para harcamanıza gerek yok. Biz sizin için zaten bir tane yaptık! Beyaz Etiket / API herhangi bir web sitesine kolayca entegre edilebilir.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
need | gerek |
time | zaman |
creating | yaratmak |
maker | oluşturucu |
white | beyaz |
label | etiket |
api | api |
integrated | entegre |
can be | edilebilir |
easily | kolayca |
website | web |
and | ve |
any | herhangi |
a | bir |
already | zaten |
no | yok |
EN It's one of the main reasons why inhabitants of Sharjah invest in the perfect car
TR Sharjah sakinlerinin mükemmel bir arabaya yatırım yapmasının ana nedenlerinden biri budur
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
main | ana |
sharjah | sharjah |
invest | yatırım |
perfect | mükemmel |
EN Reap the reward of hard work and invest in the things you care about most
TR Sıkı çalışmanın ödülünü alın ve en çok önemsediğiniz şeylere yatırım yapın
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
invest | yatırım |
most | en |
and | ve |
the | çok |
EN Reap the reward of hard work and invest in the things you care about most
TR Sıkı çalışmanın ödülünü alın ve en çok önemsediğiniz şeylere yatırım yapın
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
invest | yatırım |
most | en |
and | ve |
the | çok |
EN Reap the reward of hard work and invest in the things you care about most
TR Sıkı çalışmanın ödülünü alın ve en çok önemsediğiniz şeylere yatırım yapın
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
invest | yatırım |
most | en |
and | ve |
the | çok |
EN Reap the reward of hard work and invest in the things you care about most
TR Sıkı çalışmanın ödülünü alın ve en çok önemsediğiniz şeylere yatırım yapın
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
invest | yatırım |
most | en |
and | ve |
the | çok |
EN Reap the reward of hard work and invest in the things you care about most
TR Sıkı çalışmanın ödülünü alın ve en çok önemsediğiniz şeylere yatırım yapın
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
invest | yatırım |
most | en |
and | ve |
the | çok |
EN Reap the reward of hard work and invest in the things you care about most
TR Sıkı çalışmanın ödülünü alın ve en çok önemsediğiniz şeylere yatırım yapın
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
invest | yatırım |
most | en |
and | ve |
the | çok |
EN Reap the reward of hard work and invest in the things you care about most
TR Sıkı çalışmanın ödülünü alın ve en çok önemsediğiniz şeylere yatırım yapın
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
invest | yatırım |
most | en |
and | ve |
the | çok |
EN Reap the reward of hard work and invest in the things you care about most
TR Sıkı çalışmanın ödülünü alın ve en çok önemsediğiniz şeylere yatırım yapın
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
invest | yatırım |
most | en |
and | ve |
the | çok |
EN “We will invest more in the protection of existing forests and marshlands and sustainable reforestation projects to achieve our climate targets
TR Koalisyon sözleşmesinde, “İklim hedeflerine ulaşılması için mevcut ormanların ve bataklıkların korunmasına ve sürdürülebilir ağaçlandırmaya daha fazla yatırım yapacağız
EN By comparison, the well-known innovation drivers, mechanical engineering and the electrical industry, invest 6.9 and 6 per cent respectively.
TR Karşılaştırma amaçlı bir bilgi: Yenilikçi yaklaşım ve çözümler alanındaki en tanınan öncüler olan makine mühendisliği ve elektronik sektöründeki yatırım oranları sırasıyla yüzde 6,9 ve 6.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
comparison | karşılaştırma |
innovation | yenilik |
mechanical | makine |
engineering | mühendisliği |
invest | yatırım |
per cent | yüzde |
and | ve |
industry | sektör |
EN Is the coronavirus crisis also a driver of innovation? Last year, you could see that many companies were not sufficiently prepared to invest in their future viability in the event of a crisis
TR Korona krizi aslında aynı zamanda bir inovasyon lokomotifi mi? Geçtiğimiz yıl, birçok firmanın kriz durumunda geleceğe yönelik yatırım yapmaya yeterli derecede yatkın olmadıklarını gözlemlemek mümkün oldu
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
coronavirus | korona |
innovation | inovasyon |
year | yıl |
future | geleceğe |
that | mümkün |
invest | yatırım |
the | aynı |
many | çok |
crisis | krizi |
EN Especially in digital technologies, it has been worthwhile for companies to invest in new ideas
TR Özellikle dijital teknolojiler alanında yeni fikirlere yatırım yapmak firmalara yararlı oldu
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
digital | dijital |
technologies | teknolojiler |
new | yeni |
to | yapmak |
invest | yatırım |
EN You invest money today to prevent damage in the future that will generate much higher costs
TR Gelecekte çok daha yüksek maliyetlere neden olabilecek hasarları engellemek için bugünden yatırım yapılıyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
invest | yatırım |
higher | daha yüksek |
will | olabilecek |
EN That has left its mark: media companies are cutting back on jobs, and prefer to cooperate, merge and invest outside of journalism.
TR Bu da tabii belli bir iz bırakıyor: Medya kuruluşları işten çıkarmalarla kadro daraltıyor ve gazetecilik dışı sektörlerle iş birliği yapıyor ve bunlara yatırım yapmayı tercih ediyor.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
media | medya |
prefer | tercih |
invest | yatırım |
journalism | gazetecilik |
and | ve |
outside | da |
has | bu |
EN At this website, you may access software that enables you to trade and invest in cryptocurrencies by means of an automatic crypto trader bot – of which you solely control
TR Bu web sitesinde, yalnızca sizin kontrolünüzdeki bir otomatik kripto alım satım botu ile kripto para yatırımı yapmanızı sağlayan yazılımlara erişebilirsiniz
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
automatic | otomatik |
crypto | kripto |
access | erişebilirsiniz |
website | sitesinde |
you | sizin |
{Totalresult} ਅਨੁਵਾਦਾਂ ਵਿੱਚੋਂ 50 ਦਿਖਾ ਰਿਹਾ ਹੈ