EN You’ll be able to instantly track the video creators who are important to your channel, whether they are big influencers setting trends in your space, or channels smaller than you having breakthrough content
EN You’ll be able to instantly track the video creators who are important to your channel, whether they are big influencers setting trends in your space, or channels smaller than you having breakthrough content
TR Kanalınız için önemli olan video içerik oluşturucularını, alanınızdaki trendleri belirleyen büyük fikir önderlerini veya gelişim gösteren içeriğe sahip olan sizden daha küçük kanalları anında izleyebileceksiniz
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
trends | trendleri |
space | alan |
video | video |
important | önemli |
content | içerik |
big | büyük |
channel | kanal |
smaller | daha küçük |
instantly | anında |
or | veya |
EN One of the best ways to organically grow your subscriber and viewer base is by forging partnerships with other brands and influencers
TR Abone ve izleyici sayınızı organik bir şekilde arttırmanın en iyi yollarından birisi diğer markalarla ve fikir önderleriyle ortaklık kurmaktır
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
other | diğer |
ways | yollar |
and | ve |
the | şekilde |
best | en |
EN We'll identify your top influencers and then connect you with them, helping you establish promotional partnerships and brand-to-brand collaborations that will take your channel to the next level.
TR Biz sizin en önde gelen fikir önderlerinizi belirleyeceğiz ve ardından kanalınızı bir üst seviyeye getirecek geliştirici ortaklıklar ve markadan markaya işbirliği kurmanıza yardım ederek onlarla bağlantı kuracağız.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
helping | yardım |
partnerships | ortaklıklar |
level | seviyeye |
brand | markaya |
connect | bağlantı |
channel | kanal |
and | ve |
top | en |
the | sizin |
EN To support our Earn Crypto service, we are inviting blockchain savvy influencers to sign up on Phemex, share their experience about our new BTC Earn Crypto offering on social media, and earn BTC in re……
TR Sevgili Yatırımcılar, Bugün 7 Haziran, Phemex, Kripto Varlık Yönetimi hizmeti olan Kripto Kazan'a BTC tasarruflarınız için BTC'yi ekliyoruz. BTC'nin popülaritesi nedeniy……
EN Identify influencers, brand sentiment, and engagement efforts to ensure these are turning into results.
TR Etkileyenleri, marka duygularını ve etkileşim çabalarını tanımlayarak bunların sonuçlara dönüşmesini sağlayın.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
engagement | etkileşim |
results | sonuç |
and | ve |
brand | marka |
EN Content creators, influencers, and review sites are helping their audiences to manage their social media with RADAAR while earning competitive referral commission.
TR İçerik oluşturucular; influencerlar ve inceleme siteleri, takipçilerinin sosyal medyalarının RADAAR ile yönetilmesine yardımcı oluyor ve aynı zamanda rekabetçi tavsiye komisyonları kazanıyorlar.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
review | inceleme |
sites | siteleri |
manage | takip |
competitive | rekabetçi |
while | zamanda |
social | sosyal |
and | ve |
EN Creating a green and sustainable future: Presenting three influencers who use their platforms for this.
TR Daha yeşil ve daha sürdürülebilir bir gelecek: İşte kendi platformlarıyla bunun için yönlendirici uğraş veren üç influencer.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
future | gelecek |
platforms | platformlar |
sustainable | sürdürülebilir |
green | yeşil |
a | bir |
and | ve |
for | için |
EN Influencers like Shia Su and Milena Glimbovski are providing inspiration for sustainable living.
TR Shia Su ve Milena Glimbovski gibi influencer‘lar takipçilerini sürdürülebilir bir yaşama yönlendiriyorlar.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
and | ve |
EN More and more influencers are committed to an open and diverse society. We introduce three of them.
TR Giderek daha fazla influencer, açık ve çeşitlilik arz eden bir toplumdan yana tavır alıyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
open | açık |
and | ve |
and more | giderek |
EN It’s also the main tool of playlists management for many labels, majors, curators and influencers.
TR Ayrıca birçok plak şirketi, müzisyen, küratör ve etkileyici, çalma listelerini yönetirken ana araç olarak Soundiiz’i kullanmaktadır.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
main | ana |
the | araç |
and | ve |
many | çok |
of | olarak |
EN You’ll be able to instantly track the video creators who are important to your channel, whether they are big influencers setting trends in your space, or channels smaller than you having breakthrough content
TR Kanalınız için önemli olan video içerik oluşturucularını, alanınızdaki trendleri belirleyen büyük fikir önderlerini veya gelişim gösteren içeriğe sahip olan sizden daha küçük kanalları anında izleyebileceksiniz
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
trends | trendleri |
space | alan |
video | video |
important | önemli |
content | içerik |
big | büyük |
channel | kanal |
smaller | daha küçük |
instantly | anında |
or | veya |
EN More and more influencers are committed to an open and diverse society. We introduce three of them.
TR Giderek daha fazla influencer, açık ve çeşitlilik arz eden bir toplumdan yana tavır alıyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
open | açık |
and | ve |
and more | giderek |
EN Sustainable development: German bloggers and influencers
TR Sürdürülebilirlik: Alman blog yazarları ve influencerleri
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
sustainable | sürdürülebilirlik |
and | ve |
EN These influencers are passionate about sustainability
TR Bu influencerlerin gündemini sürdürülebilirlik işgal ediyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
these | bu |
sustainability | sürdürülebilirlik |
EN The influencers of tomorrow will be virtual
TR Yarının Influencer’ları Sanal
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
virtual | sanal |
of | nın |
EN How Instagram and influencers affect fashion
TR Instagram ve influencer‘ların modayı nasıl etkiledikleri hakkında
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
and | ve |
how | nasıl |
EN How have influencers changed the German fashion world?
TR Influencer’lar Alman moda dünyasını nasıl değiştirdiler?
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
fashion | moda |
world | dünyasını |
how | nasıl |
EN Victoria: Influencers make it easier for young, local labels to enter the market. They expand our field of vision and show that there is a lot more besides long-established brands.
TR Victoria: Influencer‘lar, genç yerel ekollerin piyasaya giriş yapmalarını kolaylaştırıyorlar. Onlar, görüş alanını genişleterek oturmuş markaların yanında çok daha fazlasının da olduğunu gösteriyorlar.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
victoria | victoria |
local | yerel |
young | genç |
vision | görüş |
make | da |
is | olduğunu |
brands | markalar |
EN Farina: Thanks to influencers, inspiration seems to come easier for many people. The right account exists for literally every style and every budget.
TR Farina: Esinlenmek, influencer’lar sayesinde birçok insan için daha kolay hale geldi. Gerçekten tüm stillere ve her bütçeye göre biçilmiş uygun bir internet hesapı var.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
people | insan |
account | hesap |
budget | bütçeye |
and | ve |
easier | daha kolay |
many | çok |
EN Influencers like Shia Su and Milena Glimbovski are providing inspiration for sustainable living.
TR Shia Su ve Milena Glimbovski gibi influencer‘lar takipçilerini sürdürülebilir bir yaşama yönlendiriyorlar.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
and | ve |
EN Creating a green and sustainable future: Presenting three influencers who use their platforms for this.
TR Daha yeşil ve daha sürdürülebilir bir gelecek: İşte kendi platformlarıyla bunun için yönlendirici uğraş veren üç influencer.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
future | gelecek |
platforms | platformlar |
sustainable | sürdürülebilir |
green | yeşil |
a | bir |
and | ve |
for | için |
EN Sustainability: This is how influencers are inspiring Germany
TR Sürdürülebilirlik: Almanya’daki influencer’ler böyle ilham veriyorlar
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
this | böyle |
EN Zero waste: Portraits of two influencers
TR Sıfır atık: İki influencer portresi
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
zero | sıfır |
waste | atık |
EN How do I make friends? Do I have to speak German? Two influencers and expats offer tips and talk about their life in Germany.
TR Nasıl yol yordam bulurum? Almanca bilmem gerekir mi? İnfluencer ve expat’lardan tavsiyeler ve Almanya’daki yaşam hakkında deneyimler.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
tips | tavsiyeler |
life | yaşam |
have to | gerekir |
have | ya |
about | hakkında |
and | ve |
how | nasıl |
EN Dear Phemexers, It’s a KOL-bash! Check out all your favorite influencers in the crypto space because there’s a special event happening with us exclusively here on Phemex. From staying updated o……
TR Sevgili Kullanıcılarımız Yeni bir Phemex Kazan kampanyasıyla tekrar beraberiz. Sadece birikim yaparak USDT ödüllerinden faydalanabileceğinizi biliyor muydunuz? Ödülleri nasıl alabileceğ……
EN Identify influencers, brand sentiment, and engagement efforts to ensure these are turning into results.
TR Etkileyenleri, marka duygularını ve etkileşim çabalarını tanımlayarak bunların sonuçlara dönüşmesini sağlayın.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
engagement | etkileşim |
results | sonuç |
and | ve |
brand | marka |
EN Recyclability definitions developed by key stakeholders and influencers are moving from "technical recyclability" to "recycling demonstrated in practice and at scale".
TR Kilit paydaşlar ve etkileyiciler tarafından geliştirilen geri dönüştürülebilirlik tanımları, "teknik geri dönüştürülebilirlik" ten "pratikte ve ölçeğe göre gerçekleştirilen geri dönüşüme" geçiş yapmaktadır.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
developed | geliştirilen |
key | kilit |
technical | teknik |
and | ve |
to | geri |
EN The list of resources in this Appendix is provided for your convenience only and is not intended to be a complete list of resources rules applicable to Influencers.
TR Bu Ekte bulunan kaynak listesi sadece size kolaylık sağlamak içindir ve Influencerlar için geçerli tam bir kaynak listesi olmak üzere hazırlanmamıştır.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
list | listesi |
resources | kaynak |
convenience | kolaylık |
complete | tam |
applicable | geçerli |
this | bu |
is | bulunan |
to | sağlamak |
of | in |
and | ve |
a | bir |
the | size |
for | için |
EN Ambassadors: Influencers who love Todoist and actively promote the app to their community.
TR Elçiler: Todoist'i seven ve uygulamayı aktif olarak kendi takipçilerine tanıtan fenomenler.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
and | ve |
{Totalresult} ਅਨੁਵਾਦਾਂ ਵਿੱਚੋਂ 29 ਦਿਖਾ ਰਿਹਾ ਹੈ