TR Sanal ortam ayrıca, tüneldeki acil durum simülasyonlarını çalıştırmak ve operasyonlar ve bakım için eğitimi desteklemek için demirbaşlar ve ekipmanı da göstermektedir.
"sanal ortam ayrıca" på Tyrkisk kan oversettes til følgende Engelsk ord/setninger:
TR Sanal ortam ayrıca, tüneldeki acil durum simülasyonlarını çalıştırmak ve operasyonlar ve bakım için eğitimi desteklemek için demirbaşlar ve ekipmanı da göstermektedir.
EN The virtual environment also shows fixtures and equipment in the tunnel to run emergency simulations and support training for operations and maintenance.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
sanal | virtual |
ortam | environment |
operasyonlar | operations |
bakım | maintenance |
desteklemek | support |
TR Evet. AWS Lambda Konsolu, CLI veya SDK'lardan kolayca ortam değişkeni oluşturabilir ve değiştirebilirsiniz. Ortam değişkenleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için belgelere göz atın.
EN Yes. You can easily create and modify environment variables from the AWS Lambda Console, CLI, or SDKs. To learn more about environment variables, see the documentation.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
cli | cli |
sdk | sdks |
kolayca | easily |
ortam | environment |
bilgi | learn |
göz | see |
TR Evet. AWS Lambda Konsolu, CLI veya SDK'lardan kolayca ortam değişkeni oluşturabilir ve değiştirebilirsiniz. Ortam değişkenleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için belgelere göz atın.
EN Yes. You can easily create and modify environment variables from the AWS Lambda Console, CLI, or SDKs. To learn more about environment variables, see the documentation.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
cli | cli |
sdk | sdks |
kolayca | easily |
ortam | environment |
bilgi | learn |
göz | see |
TR Todoist bana işlerimi basit ve güvenilir bir şekilde yönetebileceğim bir ortam sağlayarak, iki farklı işletmeyi çekip çevirmemi ve başarılı bir sanal topluluk oluşturmamı mümkün hale getirdi.
EN Todoist has enabled me to run two businesses and develop a thriving online community by giving me a framework to manage my work in a simple and reliable way. Todoist has become my indispensable personal assistant.
TR ZENRIN Datacom, 2020’de eksiksiz bir bulut tabanlı platformu hayata geçirmek için AWS’de dağıtılmış 2.400 sanal sunucunun yanı sıra şirket içi VMware vSphere ortamındaki 1.800 sanal sunucuyu VMware Cloud™ on AWS’ye geçirdi.
EN ZENRIN Datacom migrated 1,800 virtual servers in on-premises VMware vSphere environment to VMware Cloud™ on AWS, in addition to the 2,400 virtual servers already deployed on AWS, for a complete cloud-based platform adoption in 2020.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
eksiksiz | complete |
tabanlı | based |
platformu | platform |
sanal | virtual |
vmware | vmware |
TR Dünyanın ve Türkiye’nin İlk Sanal Fuarı olan SAHA EXPO SANAL FUARI’ndayız
EN We are attending the SAHA EXPO VIRTUAL FAIR, the World's First Virtual Fair, in Turkey
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
dünyanın | world |
türkiye | turkey |
sanal | virtual |
olan | are |
TR Hayır, Craftgate üye işyerlerine ait Sanal POSların tek merkezden entegre olmasını sağlar. Öte yandan bankalar ile yakın işbirlikleri sunduğu için, sizin bankalardan Sanal POS alabilmeniz için yönlendirme yapabilir.
EN No, it doesn’t. Craftgate enables the virtual POS of merchants to be integrated from a single center. On the other hand, since it offers close cooperation with banks, it can guide you to get virtual POS from banks.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
hayır | no |
craftgate | craftgate |
sanal | virtual |
entegre | integrated |
olmasını | to be |
bankalar | banks |
yakın | close |
sizin | you |
yapabilir | can |
TR Sanal makineler hakkında daha fazla bilgi için "Sanal Makineler: Temel Bir Rehber" makalesine bakın.
EN For more information on VMs, see "Virtual Machines: An Essential Guide."
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
sanal | virtual |
bilgi | information |
temel | essential |
rehber | guide |
TR HTTP sunucusu ayar dosyasındaki SERVER_ADMIN (Apache için) yönergesine verilen değerdir. Eğer betik bir sanal konak üzerinde çalışıyorsa, o sanal konak için için tanımlanmış değer olur.
EN The value given to the SERVER_ADMIN (for Apache) directive in the web server configuration file. If the script is running on a virtual host, this will be the value defined for that virtual host.
TR Kabin ayrıca farklı iç ortam seçenekleri ile özelleştirilebilir.
EN The cabin can also be customised with a choice of distinctive interior ambiances.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
kabin | cabin |
ayrıca | also |
TR Kabin ayrıca farklı iç ortam seçenekleri ile özelleştirilebilir.
EN The cabin can also be customised with a choice of distinctive interior ambiances.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
kabin | cabin |
ayrıca | also |
TR Kabin ayrıca farklı iç ortam seçenekleri ile özelleştirilebilir.
EN The cabin can also be customised with a choice of distinctive interior ambiances.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
kabin | cabin |
ayrıca | also |
TR Ayrıca metal kanatların dönüşü, ortam havasında merkezkaç kuvveti oluşturur
EN Additionally, the metallic blade rotation will create a centrifugal force on ambient air
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
ayrıca | additionally |
oluşturur | create |
TR Ayrıca ortam boyutunuzun da sayfayı ve tüm yazıcı işaretlerini, taşmaları ya da bilgi alanını içerecek büyüklükte olduğundan emin olun
EN Also make sure that your media size is large enough to contain the page and any printer’s marks, bleeds, or the slug area
TR Anahtar depomuz, hem temel hem de gelişmiş anahtar yönetimi işlemlerini gerçekleştirebileceğiniz güvenli ve kullanımı kolay bir ortam sağlar
EN Our keystore provides a secure and easy-to-use environment where you can perform both basic and advanced key management operations
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
gelişmiş | advanced |
yönetimi | management |
kullanımı | use |
kolay | easy |
ortam | environment |
TR Tasarımlarınızın çeşitli ortam ve platformlarda nasıl görünmesi gerektiğinin standardı olarak hizmet eder
EN It serves as the standard for how your branding designs should look across various mediums and platforms
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
çeşitli | various |
platformlarda | platforms |
standardı | standard |
hizmet eder | serves |
tasarımları | designs |
TR En güvenli yatak malzemelerinden olan sünger yapısının yanı sıra yıkanabilir viskon kumaşıyla hijyenik bir ortam olusturur.
EN It creates a hygienic environment thanks to its foam structure, which is one of the safest mattress materials, as well as its washable viscose fabric.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
yatak | mattress |
yanı | well |
ortam | environment |
yapısı | structure |
TR “Crisp'i kullanmaya başladığımızda, iletişim için yeni bir ortam yarattığını çok çabuk fark ettik.“
EN “When we got started with Crisp, we quickly noticed that it created a new medium for communication.“
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
crisp | crisp |
iletişim | communication |
TR Uzantılar, Lambda işleviyle aynı ortam içinde yürütüldüğünden, işlev ile aynı kaynaklara erişime sahiptir ve izinler, işlev ile uzantı arasında paylaşılır
EN Because Extensions are executed within the same environment as a Lambda function, they have access to the same resources as the function, and permissions are shared between the function and the extension
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
uzantılar | extensions |
lambda | lambda |
ortam | environment |
işlev | function |
kaynaklara | resources |
erişime | access |
TR Bu nedenle kimlik bilgileri, rol ve ortam değişkenlerini paylaşırlar
EN Therefore they share credentials, role, and environment variables
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
kimlik | credentials |
rol | role |
ve | and |
ortam | environment |
TR Veritabanı parolaları gibi hassas bilgiler için AWS Key Management Service ile istemci tarafında şifreleme özelliğini kullanmanızı ve sonuç değerlerini ortam değişkeninizde şifreli metin olarak saklamanızı öneririz
EN For sensitive information, such as database passwords, we recommend you use client-side encryption using AWS Key Management Service and store the resulting values as ciphertext in your environment variable
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
veritabanı | database |
hassas | sensitive |
aws | aws |
management | management |
service | service |
istemci | client |
şifreleme | encryption |
ortam | environment |
öneririz | we recommend |
TR Sunucuları bağlarken veya depolanması için öğeleri yüklerken özel bir PCI DSS uyumlu ortam belirtmem gerekiyor mu?
EN Is there a special PCI DSS compliant environment I need to specify when connecting servers or uploading objects to store?
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
sunucuları | servers |
veya | or |
özel | special |
uyumlu | compliant |
ortam | environment |
gerekiyor | need |
TR Muhteşem şehir mekanlarımız, kullanımı kolay teknoloji, güvenilir hizmet ve harika yemekler ile birleştiğinde toplantıların ilham duygusuyla eş anlamlı hale geldiği bir ortam sunar.
EN Our fantastic city centre locations, easy-to-use technology, reliable service, and great cuisine combine to create a place where meetings are synonymous with inspiration.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
şehir | city |
kullanımı | use |
kolay | easy |
teknoloji | technology |
güvenilir | reliable |
hizmet | service |
harika | great |
TR Başarı reçetemiz nedir? Canlı, merkezi mekanlar, modern teknoloji, güvenilir hizmet ve harika yemeklerle bir araya geliyor. Bu unsurlar birleştiğinde toplantıların ilham duygusuyla eş anlamlı hale geldiği bir ortam sunuyor.
EN Our recipe for success? Vibrantly central locations, combined with modern technology, reliable service, and great cuisine. Together, these elements create a place where meetings become synonymous with inspiration.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
başarı | success |
merkezi | central |
mekanlar | locations |
modern | modern |
teknoloji | technology |
güvenilir | reliable |
hizmet | service |
harika | great |
araya | together |
TR Misafirimiz olarak, size benzersiz bir besleyici ortam sunuyoruz.Bir ışık, alan ve konfor cenneti olan yatak odalarımızı görün
EN As our guest we offer you a uniquely nurturing environment.Find our bedrooms a haven of light, space and comfort
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
size | you |
benzersiz | uniquely |
ortam | environment |
ışık | light |
konfor | comfort |
TR CITROËN’ün yeni yaklaşımı, rahatlama ve insan sıcaklığına elverişli bir ortam yaratmak için bir kanepe ruhu içinde tasarlanan C4 Cactus’un ön koltuklarında özellikle iyi bir şekilde gösterilmiştir.
EN CITROËN’s new approach is particularly well illustrated in the front seats of the C4 Cactus, designed in a sofa spirit to create an ambiance conducive to relaxation and human warmth.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
yeni | new |
insan | human |
cactus | cactus |
özellikle | particularly |
iyi | well |
TR Beş ortam mevcuttur: Standart, Metropolitan Gri, Kentsel Kırmızı, Hype Mistral ve Hype Colorado. Her birinin modada veya mobilyada bulunanlara benzer kendi kendine özgü özellikleri vardır.
EN Five ambiences are available: standard, Metropolitan Grey, Urban Red, Hype Mistral and Hype Colorado. Each one has its own distinctive features, similar to those found in fashion or furnishing.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
standart | standard |
gri | grey |
kentsel | urban |
kırmızı | red |
colorado | colorado |
veya | or |
benzer | similar |
özellikleri | features |
TR Massive SP, dizüstü ortam deneyiminizi zenginleştirmek için ideal olarak tasarlanmıştır.
EN Massive SP is ideally designed to enrich your laptop media experience.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
massive | massive |
dizüstü | laptop |
deneyiminizi | experience |
zenginleştirmek | enrich |
ideal | ideally |
TR WATAN, bulaşıcı hastalıkların ve salgın hastalıkların yayılmasını sınırlamak amacıyla güvenli, sağlıklı ve istikrarlı bir ortam sağlamak için kişisel hijyeni arttırmanın gerekliliğine inanmaktadır.
EN As a result of the deteriorating health situation in the camps, there is an urgent need to re-emphasise the issue of hygiene. This comes in light of the spread of the COVID-19 virus, which is still a matter of fear for all people- especially the
TR WATAN, bulaşıcı hastalıkların ve salgın hastalıkların yayılmasını sınırlamak için güvenli, sağlıklı ve istikrarlı bir ortam sağlamak için kişisel hijyenin artırılmasının gerekliliğine inanmaktadır. Bu, özellikle
EN WATAN begun a project to restore 200 houses in the countryside of Afrin. This project aims at enhancing housing conditions and seeks to lessen citizens’ sufferings. This project
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
watan | watan |
TR WBT bölgesindeki sivil toplum ve; en acil kötüleşmeler ve gerilemeler için elverişli ortam deneyimlerini paylaşmak için alan sunmak;
EN To offer space for sharing experiences of the enabling environment for civil society and most urgent backslides in the WBT region;
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
sivil | civil |
toplum | society |
en | most |
acil | urgent |
ortam | environment |
paylaşmak | sharing |
TR Baskı uygulamalarını birden çok ortam ve altyapıya zahmetsizce uyarlayın ve entegre edin.
EN Effortlessly customise and integrate print apps for multiple environments and infrastructures.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
baskı | |
ve | and |
zahmetsizce | effortlessly |
entegre | integrate |
uygulamaları | apps |
TR AN510, geniş bir kapalı ve açık ortam yelpazesinde kullanılabilecek olan, 10 inç x 10 inç ince, ultra düşük profilli bir antendir.
EN The AN510 is a 10 in. x 10 in. slimline, ultra-low profile antenna that is suitable for use in a wide range of indoor and outdoor environments.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
geniş | wide |
kapalı | indoor |
açık | outdoor |
olan | is |
ultra | ultra |
düşük | low |
TR 2013: Zebra Spor çözümünü tanıttı; Hart Systems'i bünyesine kattı; kurum için ilk Nesnelerin İnterneti platformu; termal yazıcılar için ilk akıllı ortam (Link-OS)
EN 2013: Introduced Zebra Sports solution; acquired Hart Systems; first IoT platform for enterprise; first smart environment for thermal printers (Link-OS)
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
zebra | zebra |
spor | sports |
kurum | enterprise |
için | for |
ilk | first |
platformu | platform |
termal | thermal |
yazıcılar | printers |
akıllı | smart |
ortam | environment |
TR Günümüzün mobil teknolojileri, yiyecek-içecek ve konaklama sektörü işletmecilerinin, gıda nakliyesinden depolama, hazırlama ve hizmete kadar gıda güvenliğinin sağlandığı bir ortam yaratmalarına yardımcı olur.
EN Today’s mobile technologies help food and beverage and hospitality operators create an environment in which food safety is ensured — from food transport and storage to preparation and service.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
mobil | mobile |
teknolojileri | technologies |
gıda | food |
depolama | storage |
hizmete | service |
ortam | environment |
TR Sonuç olarak, TENCEL™ Lyocell elyaflar bakteri oluşumuna daha az elverişli bir ortam sağlar ve kumaşa daha hijyenik özellikler katar.
EN Fabrics can also be engineered to provide warm and dry sensations on the skin.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
sağlar | provide |
TR TENCEL™ Lyocell ve Modal selülozik elyaflar, etkin nem yönetimi ile kumaşların hava geçirgenliğini artırır, bakteri oluşumuna daha az elverişli bir ortam oluşturarak daha hijyenik özellikler sağlar.
EN TENCEL™ Lyocell and Modal cellulosic fibers naturally manage the transportation of moisture, contributing to breathable fabrics that provide a less favorable environment for bacterial growth, offering better hygienic qualities.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
lyocell | lyocell |
modal | modal |
elyaflar | fibers |
yönetimi | manage |
ortam | environment |
sağlar | provide |
TR Ortam Dinleme ve Dinleme Engelleyiciler
EN Media Listening and Listening Blockers
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
dinleme | listening |
ve | and |
TR “Crisp'i kullanmaya başladığımızda, iletişim için yeni bir ortam yarattığını çok çabuk fark ettik.“
EN “When we got started with Crisp, we quickly noticed that it created a new medium for communication.“
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
crisp | crisp |
iletişim | communication |
TR Uzantılar, Lambda işleviyle aynı ortam içinde yürütüldüğünden, işlev ile aynı kaynaklara erişime sahiptir ve izinler, işlev ile uzantı arasında paylaşılır
EN Because Extensions are executed within the same environment as a Lambda function, they have access to the same resources as the function, and permissions are shared between the function and the extension
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
uzantılar | extensions |
lambda | lambda |
ortam | environment |
işlev | function |
kaynaklara | resources |
erişime | access |
TR Bu nedenle kimlik bilgileri, rol ve ortam değişkenlerini paylaşırlar
EN Therefore they share credentials, role, and environment variables
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
kimlik | credentials |
rol | role |
ve | and |
ortam | environment |
TR Veritabanı parolaları gibi hassas bilgiler için AWS Key Management Service ile istemci tarafında şifreleme özelliğini kullanmanızı ve sonuç değerlerini ortam değişkeninizde şifreli metin olarak saklamanızı öneririz
EN For sensitive information, such as database passwords, we recommend you use client-side encryption using AWS Key Management Service and store the resulting values as ciphertext in your environment variable
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
veritabanı | database |
hassas | sensitive |
aws | aws |
management | management |
service | service |
istemci | client |
şifreleme | encryption |
ortam | environment |
öneririz | we recommend |
TR ZOZOTOWN’u destekleyen bir şirket içi ortam etrafında inşa edilen altyapı ile, her yıl en yüksek miktarda trafik oluşturan kış satışlarıyla başa çıkmak zordu
EN With the infrastructure supporting ZOZOTOWN built around an on-premises environment, coping with the winter sale, which generates the highest amount of traffic each year, was a challenge
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
destekleyen | supporting |
ortam | environment |
etrafında | around |
inşa | built |
altyapı | infrastructure |
yıl | year |
trafik | traffic |
kış | winter |
TR Amazon Web Services, daha hızlı yenilik yapmak için gereksinim duyduğunuz esnekliği ve hızı sunan bir ortam olarak oluşturuldu.
EN With Amazon Web Services we have created the flexibility and speed which you require in order to innovate faster.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
web | web |
services | services |
esnekliği | flexibility |
TR Wise Labo, "ortam düzenleme" adımının özellikle önemli olduğunu düşünüyordu
EN Wise Labo felt that "scene setting” was especially important
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
wise | wise |
ortam | setting |
özellikle | especially |
önemli | important |
TR Otel popülerleşen Sonora Çölü'ndeki al fresco yaşamın keyfini çıkarmanız için mükemmel bir ortam sunmaktadır.
EN The hotel provides the perfect setting to enjoy al fresco living in the blooming Sonoran Desert.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
otel | hotel |
keyfini | enjoy |
mükemmel | perfect |
ortam | setting |
TR Otel popülerleşen Sonora Çölü'ndeki al fresco yaşamın keyfini çıkarmanız için mükemmel bir ortam sunmaktadır.
EN The hotel provides the perfect setting to enjoy al fresco living in the blooming Sonoran Desert.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
otel | hotel |
keyfini | enjoy |
mükemmel | perfect |
ortam | setting |
TR Baskı uygulamalarını birden çok ortam ve altyapıya zahmetsizce uyarlayın ve entegre edin.
EN Effortlessly customise and integrate print apps for multiple environments and infrastructures.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
baskı | |
ve | and |
zahmetsizce | effortlessly |
entegre | integrate |
uygulamaları | apps |
TR Otel popülerleşen Sonora Çölü'ndeki al fresco yaşamın keyfini çıkarmanız için mükemmel bir ortam sunmaktadır.
EN The hotel provides the perfect setting to enjoy al fresco living in the blooming Sonoran Desert.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
otel | hotel |
keyfini | enjoy |
mükemmel | perfect |
ortam | setting |
TR Otel popülerleşen Sonora Çölü'ndeki al fresco yaşamın keyfini çıkarmanız için mükemmel bir ortam sunmaktadır.
EN The hotel provides the perfect setting to enjoy al fresco living in the blooming Sonoran Desert.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
otel | hotel |
keyfini | enjoy |
mükemmel | perfect |
ortam | setting |
Viser 50 av 50 oversettelser