TR Bir boya sisteminin en üst katmanı olarak saydam katman altında bulunan diğer katmanları mekanik zararlardan, olumsuz hava koşullarından veya endüstriyel kimyasallar ile doğal biyolojik etkilerden korur.
"olumsuz hava koşullarından" på Tyrkisk kan oversettes til følgende Engelsk ord/setninger:
olumsuz | negative |
hava | a air also and are as at be by can for from from the in in the is it its of of the on or our that the there this time to we weather with you your |
TR Bir boya sisteminin en üst katmanı olarak saydam katman altında bulunan diğer katmanları mekanik zararlardan, olumsuz hava koşullarından veya endüstriyel kimyasallar ile doğal biyolojik etkilerden korur.
EN As the topmost layer of a paint system, the clear coat protects the layers beneath it from mechanical damage, the effects of weather or industrial chemicals and natural biological effects (bird droppings on cars for example).
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
katmanı | layer |
altında | beneath |
mekanik | mechanical |
hava | weather |
veya | or |
endüstriyel | industrial |
doğal | natural |
biyolojik | biological |
korur | protects |
TR Bu tasarım hava türbülansını azaltır ve hava akışını düzelterek hava akışını kolaylaştırır.Kanatlardan ısıyı dağıtarak üstün soğutma performansı sağlar.
EN This design lowers the air turbulence and straightens out the airflow making it easier to disperse heat from the fins, delivering superb cooling performance.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
bu | this |
tasarım | design |
hava | air |
soğutma | cooling |
performansı | performance |
TR 11.6. 2030’a kadar hava kalitesine ve belediye atık yönetimi ve diğer atık yönetimlerine özel önem göstererek kentlerin kişi başına düşen olumsuz çevresel etkilerinin azaltılması
EN 11.6. By 2030, reduce the adverse per capita environmental impact of cities, including by paying special attention to air quality and municipal and other waste management
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
hava | air |
kalitesine | quality |
ve | and |
atık | waste |
yönetimi | management |
diğer | other |
özel | special |
kişi | capita |
çevresel | environmental |
TR Yeni CITROËN Jumpy, hassas direksiyon ve mükemmel şok emilimi sağlayan çalışan dişli sayesinde, yol koşullarından bağımsız olarak son derece konforlu bir sürüş sunar.
EN New CITROËN Jumpy offers an extremely comfortable ride regardless of road conditions thanks to running gear that ensures precise steering and excellent shock absorption.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
mükemmel | excellent |
yol | road |
konforlu | comfortable |
koşulları | conditions |
TR Yeni CITROËN Jumpy, hassas direksiyon ve mükemmel şok emilimi sağlayan çalışan dişli sayesinde, yol koşullarından bağımsız olarak son derece konforlu bir sürüş sunar.
EN New CITROËN Jumpy offers an extremely comfortable ride regardless of road conditions thanks to running gear that ensures precise steering and excellent shock absorption.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
mükemmel | excellent |
yol | road |
konforlu | comfortable |
koşulları | conditions |
TR Yeni CITROËN Jumpy, hassas direksiyon ve mükemmel şok emilimi sağlayan çalışan dişli sayesinde, yol koşullarından bağımsız olarak son derece konforlu bir sürüş sunar.
EN New CITROËN Jumpy offers an extremely comfortable ride regardless of road conditions thanks to running gear that ensures precise steering and excellent shock absorption.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
mükemmel | excellent |
yol | road |
konforlu | comfortable |
koşulları | conditions |
TR Kadınlar, çatışma koşullarından ve afetlerden özellikle çok etkileniyor; öte yandan kalkınmanın anahtarı da kadınlar. Almanya kaynaklı yardıma üç örnek.
EN Women in particular are severely affected by conflicts and natural disasters, yet they are the key to development. Three examples of aid from Germany.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
kadınlar | women |
anahtarı | key |
almanya | germany |
örnek | examples |
ın | of |
TR Kullanım Koşullarından herhangi birini açıkça ihlal eden bir içerik tespit ederseniz, bunu moderatörlere bildirmek için lütfen raporlama işlevini kullanın. Bir tartışmaya girmeyin — moderatörlerin ilgilenmesine izin verin.
EN If you spot content that's clearly violating any of our House Rules, please use the reporting function to signal it to the moderators. Don't engage in a discussion — let the moderators take care of it.
TR Kullanım Koşullarından herhangi birini açıkça ihlal eden bir içerik tespit ederseniz, bunu moderatörlere bildirmek için lütfen raporlama işlevini kullanın. Bir tartışmaya girmeyin — moderatörlerin ilgilenmesine izin verin.
EN If you spot content that's clearly violating any of our House Rules, please use the reporting function to signal it to the moderators. Don't engage in a discussion — let the moderators take care of it.
TR Kullanım Koşullarından herhangi birini açıkça ihlal eden bir içerik tespit ederseniz, bunu moderatörlere bildirmek için lütfen raporlama işlevini kullanın. Bir tartışmaya girmeyin — moderatörlerin ilgilenmesine izin verin.
EN If you spot content that's clearly violating any of our House Rules, please use the reporting function to signal it to the moderators. Don't engage in a discussion — let the moderators take care of it.
TR Kullanım Koşullarından herhangi birini açıkça ihlal eden bir içerik tespit ederseniz, bunu moderatörlere bildirmek için lütfen raporlama işlevini kullanın. Bir tartışmaya girmeyin — moderatörlerin ilgilenmesine izin verin.
EN If you spot content that's clearly violating any of our House Rules, please use the reporting function to signal it to the moderators. Don't engage in a discussion — let the moderators take care of it.
TR Kullanım Koşullarından herhangi birini açıkça ihlal eden bir içerik tespit ederseniz, bunu moderatörlere bildirmek için lütfen raporlama işlevini kullanın. Bir tartışmaya girmeyin — moderatörlerin ilgilenmesine izin verin.
EN If you spot content that's clearly violating any of our House Rules, please use the reporting function to signal it to the moderators. Don't engage in a discussion — let the moderators take care of it.
TR Kullanım Koşullarından herhangi birini açıkça ihlal eden bir içerik tespit ederseniz, bunu moderatörlere bildirmek için lütfen raporlama işlevini kullanın. Bir tartışmaya girmeyin — moderatörlerin ilgilenmesine izin verin.
EN If you spot content that's clearly violating any of our House Rules, please use the reporting function to signal it to the moderators. Don't engage in a discussion — let the moderators take care of it.
TR Kullanım Koşullarından herhangi birini açıkça ihlal eden bir içerik tespit ederseniz, bunu moderatörlere bildirmek için lütfen raporlama işlevini kullanın. Bir tartışmaya girmeyin — moderatörlerin ilgilenmesine izin verin.
EN If you spot content that's clearly violating any of our House Rules, please use the reporting function to signal it to the moderators. Don't engage in a discussion — let the moderators take care of it.
TR Kullanım Koşullarından herhangi birini açıkça ihlal eden bir içerik tespit ederseniz, bunu moderatörlere bildirmek için lütfen raporlama işlevini kullanın. Bir tartışmaya girmeyin — moderatörlerin ilgilenmesine izin verin.
EN If you spot content that's clearly violating any of our House Rules, please use the reporting function to signal it to the moderators. Don't engage in a discussion — let the moderators take care of it.
TR …iyileştirilmiş çalışma koşullarından ve daha yüksek bir yaşam standardından yararlananlar
EN ?who benefit from improved working conditions and a higher standard of living
TR Hava ulaşımı Güney Kore Hava Yolları ile sağlanmaktadır.
EN Air transportation is provided by South Korea Airlines.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
hava | air |
güney | south |
kore | korea |
TR • tavana monteli yolcu hava yastığı (“Tavanda Hava Yastığı” teknolojisi), büyük bir eşya gözü için boş alan bırakarak, gösterge tablosunun üst kısmından erişilen “Üst Kutu”.
EN • ceiling-mounted passenger airbag (“Airbag in Roof” technology), freeing up space for a large storage compartment, the “Top Box”, accessed from the top of the dashboard.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
yolcu | passenger |
teknolojisi | technology |
büyük | large |
kutu | box |
TR Yeni konumunda, hava yastığı geleneksel bir hava yastığı ile aynı güvenlik seviyelerini korurken, ön cam üzerinde doğal olarak yer değiştirir.
EN In its new position, the airbag deploys naturally over the windscreen while retaining the same safety levels as a conventional airbag.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
yeni | new |
geleneksel | conventional |
güvenlik | safety |
doğal | naturally |
TR 2011 yılında Türk Hava yolları ve Assan Hanil ortaklığıyla kurulan TSI, her türlü hava aracı için koltuk tasarım, üretim, tamir ve satışını yapmak, ilgili parçalar için yedek parça desteği vermek amacıyla kurulmuştur.
EN TSI was established in 2011 by Turkish Airlines and Assan Hanil to design, manufacture, repair, and sell seats for all types of aircraft, and to provide spare parts for the relevant parts.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
türk | turkish |
assan | assan |
kurulan | established |
tasarım | design |
tamir | repair |
ilgili | relevant |
vermek | provide |
TR Olağanüstü acil veya büyük sevkiyatlarınız özel bir hava taşıtının tamamının kullanımını gerektirdiğinde, en hızlı çözümümüz olan Air Charter (Hava Aracı Kiralama) hizmetimiz size yardımcı olmaya hazırdır.
EN When your most urgent or large shipments require the exclusive use of an entire aircraft, our fastest possible solution of Air Charter is ready to assist you.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
acil | urgent |
veya | or |
özel | exclusive |
hızlı | fastest |
size | you |
TR Küçük miktarlar veya ilk testler için özel geliştirilen MiniVac Laboratuvarlık Hava Giderici – üretimde kullanılan NETZSCH Vakumlu Hava Giderici gibi – VDR prensibine (vakumlu ince katmanlı rotasyon yöntemi) göre çalışır
EN The MiniVac laboratory-scale De-Aerator was specially developed for small batches or initial tests and – like the production-scale NETZSCH vacuum de-aerator – operates according to the VTR principle (vacuum - thin film - rotary process)
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
küçük | small |
veya | or |
ilk | initial |
özel | specially |
geliştirilen | developed |
netzsch | netzsch |
çalışır | operates |
TR Altınay Havacılık ve İleri Teknolojiler firmasıyla İnsansız hava sistemleri, kara, deniz ve hava araçları projelerinde milli savunma sistemlerimizin geliştirilmesinde büyük rol oynamaktadır
EN Altınay Aerospace and Advanced Technologies has an important role in the development of our national defense systems in unmanned aerial systems, land, sea and air vehicles projects
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
ve | and |
teknolojiler | technologies |
hava | air |
sistemleri | systems |
deniz | sea |
projelerinde | projects |
milli | national |
savunma | defense |
büyük | important |
rol | role |
TR • tavana monteli yolcu hava yastığı (“Tavanda Hava Yastığı” teknolojisi), büyük bir eşya gözü için boş alan bırakarak, gösterge tablosunun üst kısmından erişilen “Üst Kutu”.
EN • ceiling-mounted passenger airbag (“Airbag in Roof” technology), freeing up space for a large storage compartment, the “Top Box”, accessed from the top of the dashboard.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
yolcu | passenger |
teknolojisi | technology |
büyük | large |
kutu | box |
TR Yeni konumunda, hava yastığı geleneksel bir hava yastığı ile aynı güvenlik seviyelerini korurken, ön cam üzerinde doğal olarak yer değiştirir.
EN In its new position, the airbag deploys naturally over the windscreen while retaining the same safety levels as a conventional airbag.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
yeni | new |
geleneksel | conventional |
güvenlik | safety |
doğal | naturally |
TR • tavana monteli yolcu hava yastığı (“Tavanda Hava Yastığı” teknolojisi), büyük bir eşya gözü için boş alan bırakarak, gösterge tablosunun üst kısmından erişilen “Üst Kutu”.
EN • ceiling-mounted passenger airbag (“Airbag in Roof” technology), freeing up space for a large storage compartment, the “Top Box”, accessed from the top of the dashboard.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
yolcu | passenger |
teknolojisi | technology |
büyük | large |
kutu | box |
TR Yeni konumunda, hava yastığı geleneksel bir hava yastığı ile aynı güvenlik seviyelerini korurken, ön cam üzerinde doğal olarak yer değiştirir.
EN In its new position, the airbag deploys naturally over the windscreen while retaining the same safety levels as a conventional airbag.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
yeni | new |
geleneksel | conventional |
güvenlik | safety |
doğal | naturally |
TR Performans Hava Soğutma - Hava Soğutma - Ürünler
EN Performance Air Cooling - Air Cooling - Products
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
performans | performance |
hava | air |
soğutma | cooling |
TR Bu tasarım hava türbülansını azaltır ve hava akışını düzelterek kanatlardan ısıyı dağıtmayı kolaylaştırır ve üstün soğutma performansı sağlar.
EN This design lowers the air turbulence and straightens out the airflow making it easier to disperse heat from the fins, delivering superb cooling performance.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
bu | this |
tasarım | design |
hava | air |
soğutma | cooling |
performansı | performance |
TR Fan kanatları, büyük miktarda hava geçişi oluşturmak için üretilmiştir. sabit hava akışı ve soğutma kalitesi için alüminyum soğutucu aracılığıyla herhangi bir açıda.
EN The fan blades are built to generate a large volume of air passing through the aluminum heatsink at any angle for the steady air flow and cooling quality.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
fan | fan |
büyük | large |
hava | air |
akışı | flow |
soğutma | cooling |
kalitesi | quality |
alüminyum | aluminum |
TR Fan kanatları, sabit hava akışı ve soğutma kalitesi için alüminyum soğutucudan herhangi bir açıda geçen büyük miktarda hava üretmek üzere üretilmiştir.
EN The fan blades are built to generate a large volume of air passing through the aluminum heatsink at any angle for the steady air flow and cooling quality.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
fan | fan |
hava | air |
akışı | flow |
soğutma | cooling |
kalitesi | quality |
alüminyum | aluminum |
üretmek | generate |
TR 92 mm PWM kontrollü fan, hava akışına göre optimize edilmiş güvenilir çalışma sağlamak için yüksek hava akışı sağlayan fan kanatları ve uzun ömürlü hidrolik rulman ile donatılmıştır
EN The included 92mm PWM controlled fan comes with high airflow fan blades and long life hydraulic bearing to ensure an airflow-optimized and reliable operation
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
kontrollü | controlled |
fan | fan |
güvenilir | reliable |
yüksek | high |
uzun | long |
hidrolik | hydraulic |
TR Performans Hava Soğutma - Hava Soğutma - Ürünler
EN Performance Air Cooling - Air Cooling - Products
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
performans | performance |
hava | air |
soğutma | cooling |
TR Hava ulaşımı Güney Kore Hava Yolları ile sağlanmaktadır.
EN Air transportation is provided by South Korea Airlines.
TR Bilinçsiz önyargı akademik yayıncılık süreci üzerinde olumsuz etkileri olabilecek şüpheli kararlar almamıza yol açabilir
EN Unconscious bias can lead us to make questionable decisions which impact negatively on the academic publishing process
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
bilinçsiz | unconscious |
akademik | academic |
yayıncılık | publishing |
süreci | process |
kararlar | decisions |
TR Bilinçsiz Önyargı yayıncılık sürecini olumsuz yönde etkileyebilir, örneğin:
EN Unconscious Bias can negatively affect the publishing process in a number of ways, for example:
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
bilinçsiz | unconscious |
yayıncılık | publishing |
sürecini | process |
TR Ve bu bilgilerin ihtiyaç duyduğunuzda bulunması, anlaşılması ve kullanılması kolay olduğundan, engellenebilir olası yan etkiler ve olumsuz hasta sonuçlarını azaltan güvenilir tedavi kararları alabilirsiniz.
EN And because this information is easy to locate, understand, and act on wherever you need it, you will be able to make sound therapy decisions that reduce the chances for preventable adverse events and negative patient outcomes.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
ve | and |
bu | this |
bilgilerin | information |
ihtiyaç | need |
kolay | easy |
olumsuz | negative |
hasta | patient |
kararları | decisions |
TR Özel Raporlar: İlaçları klinik kriterleri ya da ürün kriterlerini kullanarak karşılaştırın; potansiyel ilaç etkileşimleri ve olumsuz etkilere karşı tarama yapın
EN Custom Reports: compare medications using clinical or product criteria; screen for potential drug interactions or adverse reactions
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
raporlar | reports |
klinik | clinical |
ürün | product |
karşılaştırın | compare |
potansiyel | potential |
ilaç | drug |
TR Backlink profilinizin tam resmini alın. 45'ten fazla toksisite belirtecine göre potansiyel zararlarını değerlendirin ve web sitenizin sıralaması üzerindeki olumsuz etkisini analiz edin.
EN Get the full picture of your backlink profile. Assess their potential harm based on 45+ toxicity markers and analyze the negative impact on your website’s rankings.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
backlink | backlink |
tam | full |
potansiyel | potential |
ve | and |
sitenizin | your website |
üzerindeki | on |
olumsuz | negative |
etkisini | impact |
analiz | analyze |
ın | of |
TR 12 Haziran Dunya Çocuk İsçiliğiyle Mücadele Günü kapsamında Bilgi Üniversitesi tarafından düzenlenen seminerde mevsimlik tarımda çocuk isçiliğinin olumsuz etkilerini saha deneyimlerimizle beraber anlattık.
EN In the seminar organized by Bilgi University within the scope of 12 June World Day Against Child Labor, we explained the negative effects of child labor in seasonal agriculture together with our field experiences.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
haziran | june |
günü | day |
mevsimlik | seasonal |
çocuk | child |
olumsuz | negative |
etkilerini | effects |
saha | field |
TR Olumsuz olduğu için bir görüşü asla baskılamayız.
EN We’ll never suppress an opinion for being negative.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
olumsuz | negative |
asla | never |
TR Olumsuz geribildirim de önemli bir güven inşa edicidir ve müşterilerimiz için eleştirel görüş sağlar.
EN Negative feedback is an important trust builder, and provides critical insight for our clients.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
olumsuz | negative |
güven | trust |
müşterilerimiz | our clients |
sağlar | provides |
TR Tüketici pazarlarında faaliyet gösteren şirketler, çiftçilerin ve işçilerin temel insan hakları üzerinde olumsuz etkisi olan sosyal uyum risklerini yönetme ihtiyacının farkındadır
EN Companies active in consumer markets see the need to manage social compliance risks which have an adverse impact on basic human rights of farmers and workers
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
tüketici | consumer |
ve | and |
temel | basic |
insan | human |
hakları | rights |
etkisi | impact |
olan | have |
sosyal | social |
uyum | compliance |
risklerini | risks |
yönetme | manage |
TR Mesafelerin danışanlarımızla aramızdaki güven bağını olumsuz etkileyeceği endişesinden gün geçtikçe sıyrıldım
EN that distance would negatively affect the bond of trust between us and our clients
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
güven | trust |
TR Evet. Gelen görüşmeleri ve mesajları geldiği kanalları, durumunu (olumlu/nötr/olumsuz) ve sayısını ölçebilirsiniz. Dafa fazla bilgi.
EN Yes. You can measure incoming conversations and messages per platform, sentiments (positive/neutral/negative), and number of handled messages. Learn more.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
evet | yes |
ve | and |
olumlu | positive |
olumsuz | negative |
sayısını | number |
fazla | more |
bilgi | learn |
TR Yanlış stratejiler, geniş kitlelere karşı çok hızlı şekilde olumsuz bir kurumsal imajın doğmasına neden olabilir
EN However, wrong strategies can quickly lead to a negative corporate image among large audiences
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
yanlış | wrong |
stratejiler | strategies |
geniş | large |
hızlı | quickly |
olumsuz | negative |
kurumsal | corporate |
olabilir | can |
TR 12 Haziran Dunya Çocuk İsçiliğiyle Mücadele Günü kapsamında Bilgi Üniversitesi tarafından düzenlenen seminerde mevsimlik tarımda çocuk isçiliğinin olumsuz etkilerini saha deneyimlerimizle beraber anlattık.
EN In the seminar organized by Bilgi University within the scope of 12 June World Day Against Child Labor, we explained the negative effects of child labor in seasonal agriculture together with our field experiences.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
haziran | june |
günü | day |
mevsimlik | seasonal |
çocuk | child |
olumsuz | negative |
etkilerini | effects |
saha | field |
TR Domain sahibi ile herhangi bir sebeple irtibat kurulamazsa domain satın alma süreci olumsuz sonuçlanır. Size atanan uzman personel satış sürecini 30 gün sonra sonlandırır.
EN If the domain owner cannot be communicated for any reason, the Domain purchasing process results in a negative manner. The specialist assigned to you will finalize the sales process after 30 days.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
domain | domain |
sahibi | owner |
olumsuz | negative |
satış | sales |
gün | days |
TR Fakat işin olumsuz tarafı SSL sertifikası pazarında oldukça fazla oyuncu bulunmaktadır
EN But the negativity is that there are a lot of players in the SSL certificate market
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
ssl | ssl |
sertifikası | certificate |
TR Perakende Evcil hayvan dükkanı Bar Wix Instagram Restoran Kafe Otel Uygulama Iş Hayvanlar Beyaz Olumsuz boşluk Tavşan Vahşi Modern Genel Siyah ve beyaz Siyah tavşan Tavşan
EN Retail Pet store Bar Wix Instagram Restaurant Cafe Hotel App Business Animals White Negative space Hare Wild Modern Generic Black and white Black rabbit Rabbit
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
wix | wix |
otel | hotel |
uygulama | app |
olumsuz | negative |
modern | modern |
genel | generic |
ve | and |
Viser 50 av 50 oversettelser