EN Access controls are managed through the Lambda function role. The role you assign to your Lambda function also determines which resource(s) AWS Lambda can poll on its behalf. Visit the Lambda Developer Guide to learn more.
EN Access controls are managed through the Lambda function role. The role you assign to your Lambda function also determines which resource(s) AWS Lambda can poll on its behalf. Visit the Lambda Developer Guide to learn more.
TR Erişim denetimleri, Lambda işlev rolüyle yönetilir. Lambda işlevinize atadığınız rol, AWS Lambda'nın onun adına yoklayabileceği kaynakları da belirler. Daha fazla bilgi edinmek için Lambda Yazılım Geliştirme Kılavuzu'nu ziyaret edin.
Engels | Turks |
---|---|
access | erişim |
controls | denetimleri |
lambda | lambda |
function | işlev |
determines | belirler |
aws | aws |
behalf | adına |
role | rol |
also | da |
learn | bilgi |
its | in |
visit | ziyaret |
EN Access controls are managed through the Lambda function role. The role you assign to your Lambda function also determines which resource(s) AWS Lambda can poll on its behalf. Visit the Lambda Developer Guide to learn more.
TR Erişim denetimleri, Lambda işlev rolüyle yönetilir. Lambda işlevinize atadığınız rol, AWS Lambda'nın onun adına yoklayabileceği kaynakları da belirler. Daha fazla bilgi edinmek için Lambda Yazılım Geliştirme Kılavuzu'nu ziyaret edin.
Engels | Turks |
---|---|
access | erişim |
controls | denetimleri |
lambda | lambda |
function | işlev |
determines | belirler |
aws | aws |
behalf | adına |
role | rol |
also | da |
learn | bilgi |
its | in |
visit | ziyaret |
EN Your role as editor is to maintain and develop wherever possible the journal's profile and reputation. Find out more about this, your responsibilities and the other editor roles with which you may be working
TR Editör olarak rolünüz, derginin profilini ve itibarını korumak ve mümkün olan her durumda geliştirmektir. Bu konuyla, sorumluluklarınızla ve birlikte çalışıyor olabileceğiniz diğer editörlerin rolleriyle ilgili daha fazla bilgi edinin
Engels | Turks |
---|---|
editor | editör |
possible | mümkün |
profile | profilini |
working | çalışıyor |
other | diğer |
role | rol |
this | bu |
about | ilgili |
the | durumda |
find out | bilgi |
and | ve |
is | olan |
to | her |
with | birlikte |
EN In your role as editor, you will work closely with reviewers and will oversee submissions from authors
TR Editör olarak rolünüz kapsamında, hakemlerle yakın bir şekilde çalışır ve yazarların yaptığı gönderimleri denetlersiniz
Engels | Turks |
---|---|
editor | editör |
closely | yakın |
work | çalışır |
role | rol |
authors | yazarlar |
and | ve |
EN Should you need any assistance in your role as editor, please reach out to your Publisher, Journal Manager or visit the Support Centre.
TR Editörlük rolünüzle ilgili desteğe ihtiyaç duyarsanız lütfen Yayıncınıza ya da Dergi Yöneticinize ulaşın veya destek merkezini ziyaret edin.
Engels | Turks |
---|---|
journal | dergi |
in | da |
role | rol |
support | destek |
reach | ulaşın |
need | ihtiyaç |
please | lütfen |
or | veya |
visit | ziyaret |
EN Find out why reviewers perform this vital role, how they are recognised and how you can volunteer to review yourself.
TR Hakemlerin bu hayati önemdeki rolü neden yerine getirdiğini, nasıl kabul gördüklerini ve hakemlik yapmak için sizin de nasıl gönüllü olabileceğinizi öğrenin.
Engels | Turks |
---|---|
vital | hayati |
volunteer | gönüllü |
find out | öğrenin |
this | bu |
role | rol |
and | ve |
why | neden |
how | nasıl |
EN Enforce consistent role-based access controls across all SaaS and self-hosted applications -- cloud, hybrid, or on-premises.
TR Bulut, hibrit veya şirket içi tüm SaaS ve kendi kendine barındırılan uygulamalarda tutarlı rol tabanlı erişim denetimleri uygulayın.
Engels | Turks |
---|---|
access | erişim |
controls | denetimleri |
saas | saas |
applications | uygulamalarda |
cloud | bulut |
hybrid | hibrit |
consistent | tutarlı |
role | rol |
based | tabanlı |
all | tüm |
or | veya |
and | ve |
self | kendine |
on | kendi |
EN “When you are at the table with a general manager, they just want to know the market share. Market Explorer is the perfect tool to quickly show what our brand’s role and classification inside the market are.”
TR ''Genel müdür ile masadaysanız, sadece pazar payınızı öğrenmek isterler. Pazardaki sınıflandırılmanız ve markanızın rolünü hızlı bir şekilde göstermek için Market Explorer mükemmel bir araç.''
Engels | Turks |
---|---|
general | genel |
manager | müdür |
quickly | hızlı |
show | göstermek |
explorer | explorer |
and | ve |
perfect | mükemmel |
to | için |
the | araç |
market | pazar |
a | bir |
know | öğrenmek |
just | sadece |
EN Through gift-matching, the Foundation also supports the efforts of Elsevier employees to play a positive role in their local and global communities.
TR Vakıf hediye eşleştirme programı ile Elsevier çalışanlarının yerel ve küresel toplumlarında olumlu roller oynama yönündeki çabalarını desteklemektedir.
Engels | Turks |
---|---|
positive | olumlu |
local | yerel |
global | küresel |
gift | hediye |
matching | eşleştirme |
elsevier | elsevier |
and | ve |
to | e |
the | ile |
EN A new report provides an analytical framework for better understanding the role of gender within the structure of the global research enterprise.
TR Yeni cinsiyet eşitsizliği raporu cinsiyetin global araştırma arenasındaki rolünün daha iyi anlaşılması için analitik bir çerçeve sağlamaktadır.
Engels | Turks |
---|---|
new | yeni |
analytical | analitik |
gender | cinsiyet |
global | global |
framework | çerçeve |
report | raporu |
research | araştırma |
role | rol |
better | daha iyi |
a | bir |
of | in |
for | için |
EN Elsevier plays a role in this process by making sure that trusted content is communicated and translated for both specialized and broad audiences
TR Elsevier güvenilir içeriğin hem uzmanlar hem de daha geniş kitlelere iletilmesi ve tercüme edilmesini sağlayarak bu süreçte rol oynamaktadır
Engels | Turks |
---|---|
role | rol |
process | süreç |
trusted | güvenilir |
content | içeriğin |
elsevier | elsevier |
broad | geniş |
and | ve |
this | bu |
both | de |
EN In conjunction with the WCRI 2017 conference, we additionally co-organized a pre-conference workshop on ?The Role of Text and Image Processing in Fostering Responsible Research Practices?
TR WCRI 2017 konferansıyla birlikte, “Sorumlu Araştırma Uygulamalarının Teşvik Edilmesinde Metin ve Görüntü İşlemenin Rolü” konulu bir konferans öncesi atölyesi de düzenledik
Engels | Turks |
---|---|
conference | konferans |
role | rol |
text | metin |
responsible | sorumlu |
research | araştırma |
a | bir |
and | ve |
practices | uygulamalar |
of | nın |
EN Your role in the healthcare ecosystem is more critical and complex than ever
TR Sağlık ekosistemi içindeki rolünüz her zaman olduğundan daha kritik ve karmaşık
Engels | Turks |
---|---|
healthcare | sağlık |
ecosystem | ekosistemi |
critical | kritik |
complex | karmaşık |
role | rol |
and | ve |
ever | daha |
EN The Role of Clinical Content in Reducing Care Costs
TR Bakım Masraflarının Düşürülmesinde Klinik İçeriklerin Rolü
Engels | Turks |
---|---|
clinical | klinik |
care | bakım |
costs | masraflarını |
role | rol |
of | nın |
EN Reach the perfect professional for your role, anywhere in the world, with one of our 500+ dynamic and comprehensive journal sites covering 80+ specialities:
TR 80'den fazla uzmanlık alanını kapsayan 500'ün üzerinde dinamik ve kapsamlı dergi sitesi ile pozisyonunuz için mükemmel uzmanı, dünyanın neresinde olursa olsun bulun:
Engels | Turks |
---|---|
perfect | mükemmel |
world | dünyanın |
dynamic | dinamik |
journal | dergi |
sites | sitesi |
covering | kapsayan |
comprehensive | kapsamlı |
of | in |
professional | için |
and | ve |
EN Due to the difficulties experienced in the marketing of tobacco, which has an important role in the economy of our district, a tendency towards return to weaving is observed
TR İlçemiz ekonomisinde önemli bir yeri olan tütünün pazarlanması konusunda yaşanan sıkıntılar nedeniyle, dokumacılığa dönüş yönünde bir eğilim gözlenmektedir
Engels | Turks |
---|---|
important | önemli |
return | dönüş |
to | konusunda |
EN Gift certificates, discount vouchers and coupons have been around for ages and have always played a key role in marketing strategy
TR Hediye kuponları, indirim kartları ve kampanya kuponları uzun yıllardır bu amaç için kullanılan araçlardan ve şirketlerin pazarlama stratejisinde önemli bir role sahip
Engels | Turks |
---|---|
gift | hediye |
discount | indirim |
marketing | pazarlama |
key | önemli |
and | ve |
a | bir |
been | bu |
for | için |
EN Manage multiple YouTube channels, invite your team members, define role-specific permissions, and simplify your team's workflow with tools that promote collaboration
TR Çok yönlü YouTube kanallarını yönetin, takım arkadaşlarınızı davet edin, role-özgü izinleri tanımlayın ve işbirliğini teşvik eden araçlarla ekibinizin iş akışını hafiftletin
Engels | Turks |
---|---|
manage | yönetin |
invite | davet |
permissions | izinleri |
workflow | iş akışı |
promote | teşvik |
your team | ekibinizin |
team | takım |
tools | araç |
channels | kanallar |
and | ve |
EN Our Role: Caretakers of the Planet
TR Rolümüz: Gezegenimizin Koruyucusu Olmak
Engels | Turks |
---|---|
our role | rolümüz |
the | olmak |
role | rol |
EN We believe our role as caretakers for our local ecosystems is vital
TR Yerel ekosistemlerimizin koruyucusu olarak görevimizin hayati önemi olduğuna inanırız
Engels | Turks |
---|---|
local | yerel |
vital | hayati |
as | olarak |
EN Getting the big moment right requires inspiration and maybe a fairy godmother. Our event planners are happy to take on the role by offering innovative ideas and creative flourishes.
TR Büyük anı doğru yapmak, ilham ve belki bir iyilik perisi gerektirir. Etkinlik planlayıcılarımız yenilikçi fikirler ve yaratıcı süslemeler sunma rolünü üzerlerine almaktan mutluluk duyar.
Engels | Turks |
---|---|
big | büyük |
requires | gerektirir |
inspiration | ilham |
maybe | belki |
event | etkinlik |
ideas | fikirler |
role | rol |
moment | anı |
innovative | yenilikçi |
creative | yaratıcı |
and | ve |
a | bir |
EN After gaining fame for her starring role on the television show Lizzie McGuire, she wen… read more
TR Lizzie Mcguire adlı tv serisiyle ünlü oldu.Bir Külkedisi Masalı,Sürüsüne Bereket,Sesini Duyur,Roma’da Aşk,Bay Mükemmel ,Sosyete kar… Devamını oku
EN After gaining fame for her starring role on the television show Lizzie McGuire, she… read more
TR Lizzie Mcguire adlı tv serisiyle ünlü oldu.Bir Külkedisi Masalı,Sürüsüne Bereket,Sesini Duyur,Roma’da Aşk,Bay Mükemmel ,Sosyete… Devamını oku
EN During the same period, she played an active role in the foundation of Turkish Quality Association and became one of the first auditors of Quality Award
TR Aynı dönemde Türkiye Kalite Derneği'nin kuruluşunda aktif rol aldı, Kalite Ödülünün ilk denetçilerinden oldu
Engels | Turks |
---|---|
period | dönemde |
active | aktif |
role | rol |
quality | kalite |
became | oldu |
first | ilk |
the | aynı |
EN Our sole role in the news and announcement that we publish on our news pages to contribute to the visibility of the works of the civil society in Turkey is to support the dissemination of the announcements
TR Türkiye'deki sivil toplum çalışmalarının görünürlüğüne katkı sunmak amacıyla sayfalarımızda yer verdiğimiz haber ve duyurularda rolümüz yalnızca duyurunun yaygınlaştırılmasına destek olmaktır
Engels | Turks |
---|---|
news | haber |
we | verdiğimiz |
visibility | görünürlüğü |
civil | sivil |
society | toplum |
contribute | katkı |
support | destek |
role | rol |
and | ve |
the | yalnızca |
pages | sayfalar |
EN Call for participants for P2P Event: The Role of the Civil Society in the EU Accession Process, 25-…
TR AB tarafından finanse edilen Batı Balkanlar ve Türkiye'deki Sivil Toplum Kuruluşlarına Teknik…
EN Also this cooperation model that come forward to support and extend power of localization plays an effective role in establishing a closer bridge between host community and refugees.
TR Ayrıca yerelleşmenin gücünü desteklemek ve yaygınlaştırmak için öne çıkan bu iş birliği modeli, ev sahibi toplum ve mülteciler arasında daha yakın köprü kurulmasında da etkili bir rol oynuyor.
Engels | Turks |
---|---|
model | modeli |
power | gücü |
effective | etkili |
role | rol |
community | toplum |
refugees | mülteciler |
this | bu |
closer | daha yakın |
and | ve |
in | da |
to support | desteklemek |
of | in |
a | bir |
EN In coordination of AFAD, we are continuing our activities together with other civil society organizations playing an active role
TR Afete müdahale ve acil yardım sürecinde etkin rol üstlenen birçok sivil toplum kuruluşuyla birlikte AFAD koordinasyonunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz
Engels | Turks |
---|---|
our | ve |
other | birçok |
civil | sivil |
society | toplum |
an | bir |
active | etkin |
role | rol |
with | birlikte |
EN Despite the Internet's pervasive role in commerce, communication and our communities, millions of people continue to be restricted by benevolent governments and corporations.
TR İnternetin ticarete, iletişime ve toplumumuza tamamen nüfuz eden rolüne rağmen, milyonlarca insan halen müşfik hükümetlerce ve şirketlerce sınırlandırılmaktadır.
Engels | Turks |
---|---|
of | ın |
people | insan |
role | rol |
despite | rağmen |
and | ve |
EN Our climate and the quality of the air we breathe depend on it. Throughout history, it has served a primary role in trade and commerce, exploration and discovery.
TR İklimimiz ve soluduğumuz havanın kalitesi buna bağlı. Tarih boyunca alışveriş ve ticarette, araştırma ve keşifte birincil bir rol oynadı.
Engels | Turks |
---|---|
history | tarih |
primary | birincil |
role | rol |
depend | bağlı |
and | ve |
quality | kalitesi |
a | bir |
EN Groups may establish a service role to support meeting participants who have been affected by inappropriate behavior, and/or to address those who have acted inappropriately.
TR Gruplar, uygunsuz davranışlardan etkilenen toplantı katılımcılarını desteklemek ve/veya uygunsuz davrananları ele almak için bir hizmet rolü oluşturabilir.
Engels | Turks |
---|---|
groups | gruplar |
participants | katılımcılar |
affected | etkilenen |
behavior | davranış |
meeting | toplantı |
service | hizmet |
and | ve |
inappropriate | uygunsuz |
role | rol |
to support | desteklemek |
or | veya |
to | için |
a | bir |
EN Special days play an important role in creating a collective consciousness in society
TR Özel günler toplumda ortak bilincin yaratılmasında önemli bir rol oynar
Engels | Turks |
---|---|
days | günler |
role | rol |
important | önemli |
a | bir |
EN Once a masternode is demoted (when leaving the top one hundred fifty voted candidates) or intentionally resign from his masternode role, the deposit will remain locked for a month
TR Bir masternode'un seviyesi düşürüldüğünde (oylanan yüz elli adayın altına düştüğünde) ya da kendi isteğiyle masternode rolünden istifa ettiğinde, depozito bir aylığına daha kilitli kalır
Engels | Turks |
---|---|
deposit | depozito |
role | rol |
his | ya |
EN You can enable your Lambda function for tracing with AWS X-Ray by adding X-Ray permissions to your Lambda function execution role and changing your function “tracing mode” to “active
TR Lambda işlevinizin yürütme rolüne X-Ray izinleri ekleyerek ve işlevinizin "tracing mode" değerini "active" yaparak AWS X-Ray ile izlenmesini sağlayabilirsiniz
Engels | Turks |
---|---|
lambda | lambda |
execution | yürütme |
permissions | izinleri |
active | active |
aws | aws |
you can | sağlayabilirsiniz |
by | yaparak |
and | ve |
with | ile |
EN Therefore they share credentials, role, and environment variables
TR Bu nedenle kimlik bilgileri, rol ve ortam değişkenlerini paylaşırlar
Engels | Turks |
---|---|
credentials | kimlik |
role | rol |
environment | ortam |
therefore | bu nedenle |
and | ve |
EN You grant permissions to your Lambda function to access other resources using an IAM role
TR Lambda işlevinize diğer kaynaklara erişim izni vermek için IAM rollerini kullanabilirsiniz
Engels | Turks |
---|---|
lambda | lambda |
other | diğer |
resources | kaynaklara |
access | erişim |
to | için |
you | in |
EN AWS Lambda assumes the role while executing your Lambda function, so you always retain full, secure control of exactly which AWS resources it can use
TR AWS Lambda, Lambda işlevinizi çalıştırırken bu role büründüğünden işlevin kullanabileceği AWS kaynakları üzerinde her zaman tam ve güvenli denetim sahibi olursunuz
Engels | Turks |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
secure | güvenli |
control | denetim |
full | tam |
resources | kaynakları |
your | ve |
always | her zaman |
the | üzerinde |
of | her |
EN Starting with Amazon ElastiCache for Redis 6, ElastiCache now provides you with the ability to create and manage users and user groups that can be used to set up Role-Based Access Control (RBAC) for Redis commands
TR Amazon ElastiCache for Redis 6 ile başlayan ElastiCache artık Redis komutları için Rol Tabanlı Erişim Denetimini (RBAC) kurmak için kullanılabilen kullanıcıları ve kullanıcı gruplarını oluşturabilmenizi ve yönetebilmenizi sağlar
Engels | Turks |
---|---|
amazon | amazon |
provides | sağlar |
access | erişim |
commands | komutlar |
elasticache | elasticache |
redis | redis |
role | rol |
based | tabanlı |
groups | grupları |
users | kullanıcıları |
user | kullanıcı |
and | ve |
EN Learn more about Role-based Access Control (RBAC) » Learn more about VPC for ElastiCache »
TR Rol Tabanlı Erişim Denetimi (RBAC) hakkında daha fazla bilgi edinin » ElastiCache için VPC hakkında daha fazla bilgi edinin »
Engels | Turks |
---|---|
learn | bilgi |
access | erişim |
control | denetimi |
vpc | vpc |
role | rol |
based | tabanlı |
elasticache | elasticache |
about | hakkında |
for | için |
EN Europe’s role in outer space: ESA Director General Jan Wörner talks about dangerous solar storms and how our everyday life depends on aerospace.
TR Avrupa’nın uzaydaki rolü: ESA Genel Direktörü Jan Wörner, tehlikeli güneş fırtınalarını ve günlük yaşamımızın uzay çalışmalarına nasıl bağımlı olduğunu açıklıyor.
Engels | Turks |
---|---|
space | uzay |
general | genel |
jan | jan |
dangerous | tehlikeli |
director | direktörü |
solar | güneş |
everyday | günlük |
life | yaşam |
role | rol |
and | ve |
how | nasıl |
EN Some 200 countries are looking for paths towards greater climate protection at the UN climate summit. Germany is playing a key role.
TR BM İklim Değişikliği Konferansı’nda 200 devlet, daha etkili bir iklim korumanın yollarını arıyor. Almanya’ya kilit bir rol düşüyor.
Engels | Turks |
---|---|
climate | iklim |
key | kilit |
role | rol |
at | de |
a | bir |
EN Campaigning for increased climate protection: climate expert Falko Ueckerdt explains Germany’s role in the international struggle against climate change.
TR İklimin daha fazla korunması için uğraş: İklim uzmanı Falko Ueckerdt, iklim değişikliğine karşı verilen uluslararası mücadelede Almanya’nın oynadığı rolü anlatıyor.
Engels | Turks |
---|---|
protection | korunması |
international | uluslararası |
climate | iklim |
expert | uzman |
role | rol |
against | için |
the | fazla |
EN The researchers are particularly keen to understand the genome’s role in the ageing process and in the emergence of diseases
TR Araştırmacılar özellikle yaşlanma sürecinde ve hastalık oluşumları sırasında genomun aktivitesiyle ilgileniyorlar
Engels | Turks |
---|---|
researchers | araştırmacılar |
process | sürecinde |
particularly | özellikle |
in | sırasında |
and | ve |
EN Through its energy transition, Germany is playing an active role in the fight against climate change and in implementing the Paris Climate Agreement
TR Enerjide dönüşüm uygulamalarıyla Almanya, iklim değişikliği ile mücadeleye ve Paris İklim Anlaşmasının hayata geçirilmesine önemli bir katkı sağlıyor
Engels | Turks |
---|---|
germany | almanya |
change | değişikliği |
paris | paris |
agreement | anlaşması |
and | ve |
climate | iklim |
its | ile |
EN One central role in this is played by research – across disciplines and national borders
TR Bu çerçevede araştırma konusu merkezi bir rol oynuyor ve araştırmaların disiplinler ve ulusal sınırlar ötesi bir yaklaşımla yürütülmesi gerekiyor
Engels | Turks |
---|---|
central | merkezi |
role | rol |
national | ulusal |
and | ve |
research | araştırma |
this | bu |
in | bir |
EN Trading at the Edge: The Role of Green Technologies in Turkey-Germany Trade
TR Yeşil Dönüşüm ve Dış Ticaret: Almanya-Türkiye İlişkileri
Engels | Turks |
---|---|
green | yeşil |
trade | ticaret |
EN Whether that’s administrational assistance inside the office or a more active role leading or assisting our events and challenges
TR Bu destek ister ofis içinde idari yardım olsun, ister etkinliklerimize ve zorluklarımıza liderlik eden veya yardım eden daha aktif bir rol olsun
Engels | Turks |
---|---|
office | ofis |
active | aktif |
role | rol |
assistance | yardım |
inside | iç |
whether | bu |
and | ve |
or | veya |
more | daha |
challenges | zorluklar |
EN In this way, UNDEF plays a prominent role in complementing the UN's other work—its work with governments—to strengthen democratic governance all over the world.
TR Bu şekilde, UNDEF, BM'nin diğer çalışmalarını --Hükümetlerle olan çalışmalarını- tamamlamada, dünya çapında demokratik yönetişimi güçlendirmek için belirgin bir rol oynamaktadır.
Engels | Turks |
---|---|
other | diğer |
democratic | demokratik |
strengthen | güçlendirmek |
role | rol |
this | bu |
world | dünya |
the | şekilde |
to | için |
EN In coordination of AFAD, we are continuing our activities together with other civil society organizations playing an active role
TR Afete müdahale ve acil yardım sürecinde etkin rol üstlenen birçok sivil toplum kuruluşuyla birlikte AFAD koordinasyonunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz
Engels | Turks |
---|---|
our | ve |
other | birçok |
civil | sivil |
society | toplum |
an | bir |
active | etkin |
role | rol |
with | birlikte |
EN Everyone can play a role in making progress for people and planet
TR İnsanlar ve gezegenimiz için ilerleme kaydetmede herkesin bir rolü olabilir
Engels | Turks |
---|---|
can | olabilir |
and | ve |
a | bir |
role | rol |
progress | ilerleme |
for | için |
Toont 50 van 50 vertalingen