EN Spring has almost sprung and Easter celebrations call for an Empress-ive buffet brunch for the entire family under the sparkling crystals of Fairmont Empress’ legendary Crystal Ballroom.
"crystals can combine" in Engels kan worden vertaald in de volgende Turks woorden/zinnen:
EN Spring has almost sprung and Easter celebrations call for an Empress-ive buffet brunch for the entire family under the sparkling crystals of Fairmont Empress’ legendary Crystal Ballroom.
TR Özel meze barı ve ocakbaşı ile müzik ve lezzet dolu akşamlara davetlisiniz.
Engels | Turks |
---|---|
and | ve |
the | ile |
EN Spring has almost sprung and Easter celebrations call for an Empress-ive buffet brunch for the entire family under the sparkling crystals of Fairmont Empress’ legendary Crystal Ballroom.
TR Özel meze barı ve ocakbaşı ile müzik ve lezzet dolu akşamlara davetlisiniz.
Engels | Turks |
---|---|
and | ve |
the | ile |
EN Crystals and Stones groups in Australia | Meetup
TR Türkiye ülkesinde Kristaller ve taşlar grupları | Meetup
Engels | Turks |
---|---|
and | ve |
meetup | meetup |
in | ülkesinde |
groups | grupları |
EN Find out what's happening in Crystals and Stones Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
TR Dünya genelindeki Kristaller ve taşlar Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
Engels | Turks |
---|---|
world | dünya |
start | başlayın |
near | yakın |
in | genelindeki |
find out | öğrenin |
meetup | meetup |
and | ve |
EN Join Crystals and Stones groups
TR Kristaller ve taşlar gruplarına katılın
Engels | Turks |
---|---|
and | ve |
join | katılın |
groups | grupları |
EN Find hidden magical artifacts, treasures, and crystals, explore a supernatural world full of monsters, beasts, paranormal beings, and hidden enchanted objects.
TR Gizli büyülü eserler, hazineler ve kristaller bulun, canavarlar, yaratıklar, para normal varlıklar ve gizli büyülü nesnelerle dolu doğaüstü bir dünyayı keşfedin.
Engels | Turks |
---|---|
hidden | gizli |
world | dünyayı |
find | bulun |
and | ve |
explore | keşfedin |
full of | dolu |
a | bir |
EN The Riing Silent 12 Pro series is special designed with fan clips that can combine the fan and the cooler tightly. Also, the fan clips can make assembly and dismantling more easily in process.
TR Riing Silent 12 Pro serisi, fanı ve soğutucuyu sıkıca birleştirebilecek fan klipsleriyle tasarlanmış özel bir üründür. Ayrıca, klipsler montaj ve demontaj işlemlerini kolaylaştırır.
Engels | Turks |
---|---|
series | serisi |
fan | fan |
assembly | montaj |
process | iş |
designed | tasarlanmış |
pro | pro |
and | ve |
the | özel |
in | bir |
EN If you record each speaker on a separate track, we can combine those tracks into one transcript.
TR Her hoparlörü ayrı bir parçaya kaydederseniz, bu parçaları tek bir transkript halinde birleştirebiliriz.
Engels | Turks |
---|---|
speaker | hoparlör |
transcript | transkript |
separate | ayrı |
on | halinde |
those | bu |
a | bir |
each | her |
EN You can combine up to 210 domains with the Comodo SAN certificate.
TR Comodo SAN sertifikası ile 210 adede kadar domaini birleştirebilirsiniz.
Engels | Turks |
---|---|
san | san |
comodo | comodo |
certificate | sertifikası |
to | kadar |
with | ile |
EN Just combine the XSlate L10 with a fully-functional removable keyboard and KickStrap accessories, it can easily be used on the back of a truck bed or at your office desk for long-form data entry
TR XSlate L10'u tam işlevli çıkarılabilir klavye aksesuarıyla ve KickStrap aksesuarlarıyla birleştirmeniz yeterlidir; uzun süreli veri girişi için bir kamyon kasasının arkasında veya ofis masanızda kolayca kullanılabilir
Engels | Turks |
---|---|
keyboard | klavye |
accessories | aksesuarlar |
truck | kamyon |
office | ofis |
data | veri |
entry | giriş |
long | uzun |
easily | kolayca |
at | nda |
for | için |
of | in |
or | veya |
a | bir |
and | ve |
fully | tam |
EN You can combine these two serverless services to build robust, scalable solutions to common problems by using objects in S3 as events that trigger custom code in Lambda.
TR S3'teki nesneleri Lambda'da özel kodu tetikleyen olaylar olarak kullanarak yaygın sorunlara sağlam, ölçeklenebilir çözümler oluşturmak için bu iki sunucusuz hizmeti birleştirebilirsiniz.
Engels | Turks |
---|---|
serverless | sunucusuz |
robust | sağlam |
common | yaygın |
events | olaylar |
code | kodu |
custom | özel |
scalable | ölçeklenebilir |
solutions | çözümler |
these | bu |
using | kullanarak |
two | iki |
to | için |
EN You can combine up to 210 domains with the Comodo SAN certificate.
TR Comodo SAN sertifikası ile 210 adede kadar domaini birleştirebilirsiniz.
Engels | Turks |
---|---|
san | san |
comodo | comodo |
certificate | sertifikası |
to | kadar |
with | ile |
EN Just combine the XSlate L10 with a fully-functional removable keyboard and KickStrap accessories, it can easily be used on the back of a truck bed or at your office desk for long-form data entry
TR XSlate L10'u tam işlevli çıkarılabilir klavye aksesuarıyla ve KickStrap aksesuarlarıyla birleştirmeniz yeterlidir; uzun süreli veri girişi için bir kamyon kasasının arkasında veya ofis masanızda kolayca kullanılabilir
Engels | Turks |
---|---|
keyboard | klavye |
accessories | aksesuarlar |
truck | kamyon |
office | ofis |
data | veri |
entry | giriş |
long | uzun |
easily | kolayca |
at | nda |
for | için |
of | in |
or | veya |
a | bir |
and | ve |
fully | tam |
EN With Yataş Mix and Match feature, you can combine beautiful colours of Noah duvet cover sets with 10 beautiful colours of Noah fitted sheets any way you like and create a unique environment in your room.
TR Yataş Mix and Match özelliğiyle Noah nevresim setleri ve Noah lastikli çarşafların dilediğiniz renkleriyle kombine ederek, odanızda benzersiz bir ortam yaratabilirsiniz.
Engels | Turks |
---|---|
sets | setleri |
environment | ortam |
unique | benzersiz |
and | ve |
EN These all-in-one solutions combine power, cooling, monitoring, and racks and can be deployed inside or outside a building ? or even serve as one.
TR Bu hepsi bir arada çözümler güç, soğutma, izleme ve kabinleri birleştirir ve bina içine veya dışına yerleştirilebilir ve hatta tek bir bina olarak kullanılabilir.
Engels | Turks |
---|---|
cooling | soğutma |
monitoring | izleme |
inside | iç |
building | bina |
solutions | çözümler |
these | bu |
and | ve |
all | hepsi |
power | güç |
or | veya |
even | bir |
EN Dashboards are free, each Dashboard can combine data from 1, 5, 10 or 50 boards, depending yon your plan.
TR Gösterge Panelleri ücretsizdir. Her Gösterge Paneli, planınıza bağlı olarak 1, 5, 10 veya 50 panodan verileri birleştirebilir.
Engels | Turks |
---|---|
dashboard | paneli |
data | verileri |
free | ücretsizdir |
or | veya |
plan | plan |
depending | bağlı olarak |
EN If you record each speaker on a separate track, we can combine those tracks into one transcript.
TR Her hoparlörü ayrı bir parçaya kaydederseniz, bu parçaları tek bir transkript halinde birleştirebiliriz.
Engels | Turks |
---|---|
speaker | hoparlör |
transcript | transkript |
separate | ayrı |
on | halinde |
those | bu |
a | bir |
each | her |
EN The output may be customized by passing one or more of the following constants bitwise values summed together in the optional flags parameter. One can also combine the respective constants or bitwise values together with the bitwise or operator.
TR İsteğe bağlı bu bağımsız değişkende aşağıdaki sabitlerin bitsel değerlerinin toplamı belirtilerek işlevin çıktısı özelleştirilebilir. Bu sabitleri veya bitsel değerlerini bitsel VEYA işleci ile birleştirerek belirtebilirsiniz.
EN Combine advanced operators to refine your search
TR Aramanızı saflaştırmak için gelişmiş işlemcileri birleştirin
Engels | Turks |
---|---|
to | için |
advanced | gelişmiş |
EN Content Explorer reinvents broken link building. Combine the live/broken filter and referring domains filter to find dead pages on a given topic with backlinks.
TR İçerik Gezgini, kırık link yeniden oluşturmayı baştan tanımlar. Canlı/kırık filtresi ile bağlantı veren domainler filtresini birleştirip belirli bir konuda ve backlinke sahip ölü sayfaları bulun.
Engels | Turks |
---|---|
broken | kırık |
domains | domainler |
find | bulun |
and | ve |
pages | sayfaları |
live | canlı |
link | link |
with | ile |
EN Combine efficiency and confidence in their practice – With ClinicalKey, there is no need to consult multiple sources, allowing physicians to save time by quickly finding accurate answers
TR Uzmanlıklarında etkinlik ve güveni birleştirmek – ClinicalKey sayesinde, birden çok kaynağa başvurma ihtiyacı ortadan kalkar ve doktorlar doğru cevapları hızla bularak zaman kazanabilir
EN Combine creativity and analytics on each step of your workflow using the Semrush Content Marketing Platform.
TR Semrush İçerik Pazarlama Platformunu kullanarak, iş akışınızın her adımında yaratıcılığı ve analitikleri birleştirin.
Engels | Turks |
---|---|
workflow | iş akışı |
semrush | semrush |
platform | platformunu |
step | adım |
marketing | pazarlama |
and | ve |
using | kullanarak |
of | her |
EN Combine filters to further refine the results.
TR Sonuçları rafine etmek için filtreleri birleştirin.
Engels | Turks |
---|---|
results | sonuçları |
EN To do so, when you download more than one App, we combine your data that we obtain in each App
TR Bunu yapmak için, birden fazla Uygulama indirdiğinizde, her bir Uygulamada elde ettiğimiz verilerinizi birleştiririz
Engels | Turks |
---|---|
your data | verilerinizi |
more | fazla |
app | uygulama |
obtain | elde |
EN In addition, if you use the Consumer Services when you are not logged into your Foursquare account, when you subsequently log in to your Foursquare account, we combine data collected while you were not logged in.
TR Ayrıca, Foursquare hesabınıza giriş yapmadığınızda Tüketici Hizmetlerini kullanırsanız, daha sonra Foursquare hesabınıza giriş yaptığınızda, giriş yapmadığınız sırada toplanan verileri birleştiririz.
Engels | Turks |
---|---|
consumer | tüketici |
services | hizmetlerini |
data | verileri |
collected | toplanan |
foursquare | foursquare |
account | hesabı |
to | ayrıca |
log | giriş |
were | daha |
the | sonra |
EN There are few hidden treasures left in this ever-shrinking world, where all of life's pleasures combine to create an atmosphere of total splendor
TR Gittikçe küçülen dünyamızda, yaşamın tüm zevklerinin birleşerek bütünsel bir ihtişam yarattığı sadece birkaç gizli hazine kaldı
Engels | Turks |
---|---|
hidden | gizli |
splendor | ihtişam |
shrinking | küçülen |
all | tüm |
to | birkaç |
total | bir |
EN Upload multiple tracks and Sonix will combine them into one transcript with the speakers automatically labeled.
TR Birden fazla parça yükleyin ve Sonix bunları hoparlörler otomatik olarak etiketlenmiş bir transkript halinde birleştirir.
Engels | Turks |
---|---|
upload | yükleyin |
sonix | sonix |
transcript | transkript |
and | ve |
with | parça |
automatically | otomatik olarak |
the | bunları |
EN In recordings where each participant is recorded in a separate channel or track, Sonix will recognize each channel separately and then combine each recording into one transcript.
TR Her katılımcının ayrı bir kanal veya parça halinde kaydedildiği kayıtlarda, Sonix her kanalı ayrı ayrı tanıyacak ve ardından her kaydı tek bir transkripte birleştirecektir.
Engels | Turks |
---|---|
transcript | transkripte |
sonix | sonix |
or | veya |
and | ve |
in | halinde |
then | ardından |
channel | kanal |
separate | ayrı |
a | bir |
each | her |
EN Combine Sonix’s audio & video collaboration platform with Box software, enabling secure enterprise-class content-sharing and tools you need to do your work.
TR Sonix'in ses ve video işbirliği platformunu Box yazılımıyla birleştirerek, işinizi yapmak için ihtiyacınız olan güvenli kurumsal sınıf içerik paylaşımı ve araçları etkinleştirin.
Engels | Turks |
---|---|
video | video |
collaboration | işbirliği |
platform | platformunu |
work | iş |
enterprise | kurumsal |
class | sınıf |
content | içerik |
sharing | paylaşımı |
tools | araçları |
software | yazılım |
you need | ihtiyacınız |
EN Combine the power and reach of Skype with the productivity and speed of Sonix’s automated transcription platform.
TR Skype'ın gücünü ve erişimini Sonix'in otomatik transkripsiyon platformunun üretkenliği ve hızı ile birleştirin.
Engels | Turks |
---|---|
power | gücü |
skype | skype |
automated | otomatik |
transcription | transkripsiyon |
productivity | üretkenliği |
and | ve |
EN Sonix’s proprietary multitrack upload feature allows you to upload multiple tracks and we’ll combine them into one transcript like magic.
TR Sonix'in tescilli çok parçalı yükleme özelliği, birden fazla parça yüklemenizi sağlar ve bunları sihir gibi tek bir transkripte birleştireceğiz.
Engels | Turks |
---|---|
proprietary | tescilli |
upload | yükleme |
allows | sağlar |
transcript | transkripte |
feature | özelliği |
and | ve |
to | birden |
EN We combine top property sales, finance and investment banking capabilities into a single, fully integrated service that delivers better real estate investment performance. Learn More
TR Üst düzey mülk satışları ile finans ve yatırım bankacılığı yeteneklerini daha iyi bir gayrimenkul yatırımı performansı sunan tam entegre, tek bir hizmette bir araya getiriyoruz. Daha Fazla Bilgi Edin
Engels | Turks |
---|---|
property | mülk |
finance | finans |
investment | yatırım |
integrated | entegre |
real estate | gayrimenkul |
sales | satış |
better | daha iyi |
EN Combine your best memories into fun and vivid slideshows to make them even more memorable
TR İzleyiciler en iyi anlarınıza hızla göz atsın․ Eğlenceli ve göz alıcı slayt gösterilerine dönüştürerek, bu anların akılda daha iyi kalmasını sağlayın
Engels | Turks |
---|---|
fun | eğlenceli |
slideshows | slayt |
to | e |
more | daha |
best | iyi |
and | ve |
them | bu |
EN Use our video collage maker to create a stunning video collage online. Combine your best moments together and get a unique video in minutes.
TR İnternet üzerinden çarpıcı bir kolaj oluşturmak için video kolaj aracımızı kullanın. En iyi anlarınızı bir araya getirin ve benzersiz bir video dakikalar içinde elinizde olsun.
Engels | Turks |
---|---|
video | video |
moments | anları |
minutes | dakikalar |
stunning | çarpıcı |
unique | benzersiz |
and | ve |
best | en |
in | içinde |
to | araya |
EN Mix and combine any of the 400+ scenes to get a unique video that conveys your message in an engaging way.
TR 400'den fazla sahne arasından dilediklerinizi karıştırıp birleştirin ve mesajınızı dikkat çekici şekilde veren benzersiz bir video elde edin.
Engels | Turks |
---|---|
scenes | sahne |
video | video |
engaging | çekici |
message | mesaj |
unique | benzersiz |
and | ve |
the | şekilde |
EN Combine live chat and chatbots with a knowledge base to strengthen your customer experience
TR Müşteri deneyiminizi güçlendirmek için canlı sohbeti ve sohbet robotlarını bir bilgi tabanıyla birleştirin
Engels | Turks |
---|---|
base | tabanı |
strengthen | güçlendirmek |
customer | müşteri |
live | canlı |
experience | deneyiminizi |
chat | sohbet |
to | için |
a | bir |
and | ve |
EN The best experience is the ability to combine a converational experiencee using an automated chat bot to qualify a user's request and then to offer a human to resolve the defined problem.
TR En iyi deneyim, bir kullanıcının isteğini nitelendirmek için otomatik bir sohbet botu kullanarak bir konuşma deneyimini birleştirme ve ardından tanımlanan sorunu çözmek için bir insan önerme yeteneğidir.
Engels | Turks |
---|---|
automated | otomatik |
human | insan |
defined | tanımlanan |
problem | sorunu |
users | kullanıcı |
chat | sohbet |
and | ve |
experience | deneyim |
a | bir |
using | kullanarak |
best | en |
to | için |
EN Combine behaviorhal data and customer data to send customers the right message at the right time on the right channel
TR Müşterilere doğru zamanda doğru kanalda doğru mesajı göndermek için davranışsal verileri ve müşteri verilerini birleştirin
Engels | Turks |
---|---|
time | zamanda |
and | ve |
data | verileri |
customer | müşteri |
message | mesaj |
to | için |
EN It's also important to think about distribution and Live chat is the perfect tool to combine with a knowledge base
TR Dağıtım hakkında düşünmek de önemlidir ve Live chat , bir bilgi tabanıyla birleştirmek için mükemmel bir araçtır
Engels | Turks |
---|---|
distribution | dağıtım |
perfect | mükemmel |
base | tabanı |
important | önemlidir |
live | live |
its | in |
tool | araç |
and | ve |
about | hakkında |
a | bir |
EN Use Mina to combine the cost-efficiency and privacy of a private chain with the interoperability of a public chain.
TR Mina ile yönetimi ucuz ve gizli zincirleri halka açık zincirlerle beraber kullanın.
Engels | Turks |
---|---|
a | a |
mina | mina |
and | ve |
private | gizli |
use | kullanın |
public | açık |
with | ile |
EN Combine text, images, tables and pictures in your slides and set them in motion with a vast range of breathtaking OpenGL-based animations and slide transitions.
TR Slaytlarınızdaki metinleri, resimleri, tabloları ve resimleri birleştirin ve çok çeşitli nefes kesici OpenGL tabanlı animasyonlar ve slayt geçişleri ile onları harekete geçirin.
Engels | Turks |
---|---|
tables | tablolar |
animations | animasyonlar |
slide | slayt |
based | tabanlı |
pictures | resimleri |
them | onları |
and | ve |
a | çok |
EN Our fantastic city centre locations, easy-to-use technology, reliable service, and great cuisine combine to create a place where meetings are synonymous with inspiration.
TR Muhteşem şehir mekanlarımız, kullanımı kolay teknoloji, güvenilir hizmet ve harika yemekler ile birleştiğinde toplantıların ilham duygusuyla eş anlamlı hale geldiği bir ortam sunar.
Engels | Turks |
---|---|
locations | mekanlar |
technology | teknoloji |
great | harika |
inspiration | ilham |
city | şehir |
easy | kolay |
service | hizmet |
use | kullanımı |
reliable | güvenilir |
and | ve |
a | bir |
meetings | toplantılar |
to | e |
EN A wide range of new-generation efficient, economical engines combine advanced technology with a promise to take you away from it all. This SUV is available with a PureTech petrol engine (82, 110 and 130) or BlueHDi diesel engine (100 and 120).
TR Yeni nesil verimli, ekonomik motorların geniş bir yelpazesi, ileri teknoloji ile sizi tüm bunlardan uzaklaştırmaya söz veriyor. Bu SUV, bir PureTech benzinli motor (82, 110 ve 130) veya BlueHDi dizel motor (100 ve 120) ile kullanılabilir.
Engels | Turks |
---|---|
efficient | verimli |
economical | ekonomik |
advanced | ileri |
technology | teknoloji |
promise | söz |
available | kullanılabilir |
petrol | benzinli |
engine | motor |
bluehdi | bluehdi |
diesel | dizel |
new | yeni |
generation | nesil |
wide | geniş |
suv | suv |
this | bu |
or | veya |
and | ve |
from | bunlardan |
all | tüm |
a | bir |
of | sizi |
engines | motorları |
EN We combine the necessity of professional-grade quality and durability with our unyielding pursuit of simple, modern design
TR Profesyonel seviyede kalite ve dayanıklılık gereksinimini dur durak bilmeyen sade, modern tasarım arayışımızla birleştiriyoruz
Engels | Turks |
---|---|
quality | kalite |
durability | dayanıklılık |
simple | sade |
modern | modern |
design | tasarım |
professional | profesyonel |
and | ve |
EN We Combine Strategy With Design
TR Stratejiyi Tasarımla Birleştiriyoruz
EN Advancing the legacy of the industry-leading Xi Series, the ZT600 Series industrial printers combine rugged durability and exceptional performance on a user-friendly, future-ready platform.
TR Sektör lideri Xi Serisinin mirasını geliştiren ZT600 Serisi endüstriyel yazıcılar, yüksek dayanıklılığı ve olağanüstü performansı, kullanıcı dostu, geleceğe hazır bir platformda birleştiriyor.
Engels | Turks |
---|---|
legacy | miras |
series | serisi |
industrial | endüstriyel |
rugged | dayanıklı |
platform | platformda |
industry | sektör |
leading | lideri |
user | kullanıcı |
future | geleceğe |
ready | hazır |
and | ve |
friendly | dostu |
printers | yazıcılar |
user-friendly | kullanıcı dostu |
on | yüksek |
exceptional | bir |
EN You’ll gain new visibility and, with it, the ability to combine real-time analytics and historical data to avoid interruptions and act on powerful insights.
TR İş aksamalarını önlemek ve güçlü bilgilerle hareket etmek için yeni izlenebilirlik, gerçek zamanlı analizler ve geçmiş verileri birleştirme becerisi kazanın.
Engels | Turks |
---|---|
new | yeni |
visibility | izlenebilirlik |
analytics | analizler |
powerful | güçlü |
time | zamanlı |
and | ve |
real | gerçek |
data | verileri |
EN Get instant business intelligence about your Zebra devices and leverage the most from your assets, workers and daily tasks with VisibilityIQ. And, when you combine visibility with intelligence...you get VisibilityIQ.
TR Zebra cihazlarınız hakkında ticari bilgiler alın ve VisibilityIQ ile varlıklarınız, personeliniz ve günlük işlerinizden en yüksek verimi elde edin. Ve izlenebilirliği bilgilerle birleştirdiğinizde.... VisibilityIQ elde edersiniz.
Engels | Turks |
---|---|
zebra | zebra |
devices | cihazlar |
daily | günlük |
visibilityiq | visibilityiq |
most | en |
business | iş |
about | hakkında |
assets | varlıklar |
and | ve |
with | ile |
EN Zebra's versatile enterprise tablets combine sleek consumer styling with rock-solid security, durability and performance.
TR Zebra'nın değişken kurumsal tabletleri zarif tüketici tasarımı ile sağlam güvenlik, dayanıklılık ve performansı birleştirir.
Engels | Turks |
---|---|
tablets | tabletleri |
consumer | tüketici |
security | güvenlik |
durability | dayanıklılık |
solid | sağlam |
and | ve |
with | ile |
enterprise | kurumsal |
EN Zebra's data-driven solutions combine our innovative hardware, software and analytics to optimise and deliver the best next action at the front line of your business.
TR Zebra’nın veri destekli çözümleri, yenilikçi donanım, yazılım ve analizlerimizi, işinizin ileri hatlarında gereken en iyi eylemleri belirlemek ve sunmak adına bir araya getirir.
Engels | Turks |
---|---|
innovative | yenilikçi |
deliver | sunmak |
business | iş |
solutions | çözümleri |
hardware | donanım |
software | yazılım |
data | veri |
to | araya |
at | nda |
and | ve |
best | en |
Toont 50 van 50 vertalingen