TR Talep yaratma: Ürünleriniz için talep oluşturun ve son derece uygun talepler bulun. Uzmanlık, disiplin, bölgesel ve global odak, platform ile veya köklü araştırma dergilerimiz vasıtasıyla hedeflerinizi belirleyin.
"talep yaratma" लाई अंग्रेजी मा अनुवाद गर्नुहोस्
टर्की बाट अंग्रेजी सम्म वाक्यांश "talep yaratma" को 50 अनुवाद को 50 देखाउँदै
talep yaratma का अनुवादहरू
टर्की मा "talep yaratma" लाई निम्न अंग्रेजी शब्द/वाक्यांशहरूमा अनुवाद गर्न सकिन्छ:
टर्की को अंग्रेजी मा talep yaratma को अनुवाद
टर्की
अंग्रेजी
EN Lead generation: Build demand for your products and generate highly relevant leads. Target by expertise, discipline, regional and global focus, platform or via one of our established research journals.
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| talep | demand |
| uygun | relevant |
| uzmanlık | expertise |
| bölgesel | regional |
| global | global |
| odak | focus |
| platform | platform |
| veya | or |
| araştırma | research |
TR Talep yaratma: Ürünleriniz için talep oluşturun ve son derece uygun talepler bulun. Uzmanlık, disiplin, bölgesel ve global odak, platform ile veya köklü araştırma dergilerimiz vasıtasıyla hedeflerinizi belirleyin.
EN Lead generation: Build demand for your products and generate highly relevant leads. Target by expertise, discipline, regional and global focus, platform or via one of our established research journals.
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| talep | demand |
| uygun | relevant |
| uzmanlık | expertise |
| bölgesel | regional |
| global | global |
| odak | focus |
| platform | platform |
| veya | or |
| araştırma | research |
TR Ağ oluşturma / marka etkisi yaratma: Editörler, yazarlar, hakemler ve okuyuculardan oluşan ağımız sayesinde tanınmış düşünce önderlerine emsalsiz bir şekilde erişebilirsiniz.
EN Networking/build brand influence: Our network of editors, authors, reviewers and readers means that we have unrivalled access to recognised thought leaders.
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| oluşturma | build |
| editörler | editors |
| yazarlar | authors |
| düşünce | thought |
TR Ekonomik ve sosyal kalkınma konularında kamu ve özel sektördeki birikimini iş birlikleri kurgulama odağında kullanarak ortak değer yaratma amaçlı fayda tasarımı üzerinde çalışmaktadır
EN She uses her experience in public and private sector on economic and social development issues with a focus on construction of business collaborations and works on utility design to create common value
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| ekonomik | economic |
| ve | and |
| sosyal | social |
| özel | private |
| değer | value |
TR Vimeo video tasarımcılarına ve montaj sanatçılarına özgür bir platform yaratma olanağı sunmuştur.Profesyonel işlerin paylaşılıp dolaşıma sokulması, Vimeo?nun öncelikli amacıdır
EN Vimeo has given video designers and editing artists the opportunity to create a free platform for their work.Vimeo?s primary goal is the sharing and circulating of professional works
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| özgür | free |
| platform | platform |
| profesyonel | professional |
TR Söz konusu kararın hukuk düzeninde bir değişiklik yaratma gücü bulunmamaktadır.
EN The decision in question does not have the power to create a change in the legal order.
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| hukuk | legal |
| değişiklik | change |
| gücü | power |
TR Bu nedenle söz konusu kararın, hukuk düzeninde bir değişiklik yaratma gücü bulunmadığının belirlenmesi ve yargı organı tarafından iptal edilmesi gerekmektedir
EN Therefore, it should be determined that the decision in question does not have the power to create a change in the legal order and be annulled by the judicial body
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| hukuk | legal |
| değişiklik | change |
| gücü | power |
TR Türkiye’nin öncü sanayi kuruluşlarından biri olarak yaşadığımız dünyaya, ülkemize, çalışanlarımıza ve paydaşlarımıza yönelik fayda üretme ve teknolojiyi fayda yaratma için kullanma sorumluluğumuzu devam ettireceğiz.
EN As one of Turkey’s leading industrial enterprises, we will continue to fulfill our responsibility to provide benefits to our world, our country, our employees, and our stakeholders and use technology for this purpose.
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| türkiye | turkey |
| sanayi | industrial |
| teknolojiyi | technology |
| devam | continue |
TR Yaratma sürecini hızlandırmak için hazır hikayelerden birini düzenleyin ya da beyaz tahta videonuzu sıfırdan tasarlayın
EN You can edit a pre-made story to streamline the creation process or design your whiteboard video from scratch
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| sürecini | process |
| sıfırdan | from scratch |
| tasarlayın | design |
TR Ağ oluşturma / marka etkisi yaratma: Editörler, yazarlar, hakemler ve okuyuculardan oluşan ağımız sayesinde tanınmış düşünce önderlerine emsalsiz bir şekilde erişebilirsiniz.
EN Networking/build brand influence: Our network of editors, authors, reviewers and readers means that we have unrivalled access to recognised thought leaders.
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| oluşturma | build |
| editörler | editors |
| yazarlar | authors |
| düşünce | thought |
TR Örnek 13 - Çelişki yaratma örneği
EN Example #13 Conflict Resolution
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| örneği | example |
TR Söz konusu kararın hukuk düzeninde bir değişiklik yaratma gücü bulunmamaktadır.
EN The decision in question does not have the power to create a change in the legal order.
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| hukuk | legal |
| değişiklik | change |
| gücü | power |
TR Bu nedenle söz konusu kararın, hukuk düzeninde bir değişiklik yaratma gücü bulunmadığının belirlenmesi ve yargı organı tarafından iptal edilmesi gerekmektedir
EN Therefore, it should be determined that the decision in question does not have the power to create a change in the legal order and be annulled by the judicial body
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| hukuk | legal |
| değişiklik | change |
| gücü | power |
TR Kitlenizle yaratma, etkileşim kurma ve sunum yapma şeklinizi değiştirecek, hepsi bir arada güzel interaktif sunum oluşturucu.
EN The all-in-one beautiful interactive presentation maker that will transform the way you create, engage and present with your audience.
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| etkileşim | engage |
| sunum | presentation |
| hepsi | all |
| güzel | beautiful |
| interaktif | interactive |
| oluşturucu | maker |
TR Elde ettikleri veriler, farkındalık yaratma ve karşı önlemler alma konusunda sivil topluma, medyaya ve siyasete yardımcı oluyor.
EN Its findings help civil society, the media and politicians to educate and inform people and to initiate countermeasures.
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| ve | and |
| sivil | civil |
TR Gerçekçi oyun karakterleri yaratma: Modelleme ve gövde deformasyonu
EN Making realistic game characters: Rigging and body deformation
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| gerçekçi | realistic |
| oyun | game |
| karakterleri | characters |
| ve | and |
| gövde | body |
TR Gerçekçi oyun karakterleri yaratma: Modelleme ve gövde deformasyonu
EN Making realistic game characters: Rigging and body deformation
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| gerçekçi | realistic |
| oyun | game |
| karakterleri | characters |
| ve | and |
| gövde | body |
TR Gerçekçi oyun karakterleri yaratma: Modelleme ve gövde deformasyonu
EN Making realistic game characters: Rigging and body deformation
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| gerçekçi | realistic |
| oyun | game |
| karakterleri | characters |
| ve | and |
| gövde | body |
TR Gerçekçi oyun karakterleri yaratma: Modelleme ve gövde deformasyonu
EN Making realistic game characters: Rigging and body deformation
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| gerçekçi | realistic |
| oyun | game |
| karakterleri | characters |
| ve | and |
| gövde | body |
TR Gerçekçi oyun karakterleri yaratma: Modelleme ve gövde deformasyonu
EN Making realistic game characters: Rigging and body deformation
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| gerçekçi | realistic |
| oyun | game |
| karakterleri | characters |
| ve | and |
| gövde | body |
TR Gerçekçi oyun karakterleri yaratma: Modelleme ve gövde deformasyonu
EN Making realistic game characters: Rigging and body deformation
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| gerçekçi | realistic |
| oyun | game |
| karakterleri | characters |
| ve | and |
| gövde | body |
TR Gerçekçi oyun karakterleri yaratma: Modelleme ve gövde deformasyonu
EN Making realistic game characters: Rigging and body deformation
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| gerçekçi | realistic |
| oyun | game |
| karakterleri | characters |
| ve | and |
| gövde | body |
TR Gerçekçi oyun karakterleri yaratma: Modelleme ve gövde deformasyonu
EN Making realistic game characters: Rigging and body deformation
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| gerçekçi | realistic |
| oyun | game |
| karakterleri | characters |
| ve | and |
| gövde | body |
TR Gerçekçi oyun karakterleri yaratma: Modelleme ve gövde deformasyonu
EN Making realistic game characters: Rigging and body deformation
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| gerçekçi | realistic |
| oyun | game |
| karakterleri | characters |
| ve | and |
| gövde | body |
TR Türkiye ülkesinde Aday Müşteri Yaratma grupları | Meetup
EN Lead Generation groups in Australia | Meetup
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| ülkesinde | in |
| grupları | groups |
| meetup | meetup |
TR Dünya genelindeki Aday Müşteri Yaratma Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
EN Find out what's happening in Lead Generation Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| dünya | world |
| genelindeki | in |
| olup | up |
| öğrenin | find out |
| ve | and |
| başlayın | start |
| grupları | groups |
TR Türkiye ülkesinde Olumlu Değişimler Yaratma grupları | Meetup
EN Create Positive Change groups in Australia | Meetup
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| ülkesinde | in |
| olumlu | positive |
| grupları | groups |
| meetup | meetup |
TR Dünya genelindeki Olumlu Değişimler Yaratma Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
EN Find out what's happening in Create Positive Change Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| dünya | world |
| genelindeki | in |
| olumlu | positive |
| olup | up |
| öğrenin | find out |
| ve | and |
| başlayın | start |
| grupları | groups |
TR Olumlu Değişimler Yaratma gruplarına katılın
EN Join Create Positive Change groups
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| olumlu | positive |
| katılın | join |
| grupları | groups |
TR Türkiye ülkesinde Baştan Yaratma grupları | Meetup
EN Makeovers groups in Australia | Meetup
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| ülkesinde | in |
| grupları | groups |
| meetup | meetup |
TR Dünya genelindeki Baştan Yaratma Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
EN Find out what's happening in Makeovers Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| dünya | world |
| genelindeki | in |
| olup | up |
| öğrenin | find out |
| ve | and |
| başlayın | start |
| grupları | groups |
TR SEO, doğası gereği pazarlamaya uzun vadeli bir yaklaşım olduğu için diğer potansiyel müşteri yaratma stratejilerinden büyük ölçüde ayrılır.
EN That’s where SEO differs immensely from other lead generation strategies since it is inherently a long-term approach to marketing.
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| seo | seo |
| uzun | long |
| vadeli | term |
| yaklaşım | approach |
| olduğu | is |
| diğer | other |
TR Her yıl, dünyanın her yerinden yeni mezunlar kariyerlerine Tetra Pak'ta başlıyor ve bir fark yaratma ve şirketimizin gelişmesine katkıda bulunma şansı yakalıyor
EN Every year, new graduates around the globe start their careers at Tetra Pak and have the chance to make a difference and influence our company’s development
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| her | every |
| yıl | year |
| dünyanın | globe |
| yeni | new |
| tetra | tetra |
| fark | difference |
| şansı | chance |
TR Yaratma sürecini hızlandırmak için hazır hikayelerden birini düzenleyin ya da beyaz tahta videonuzu sıfırdan tasarlayın
EN You can edit a pre-made story to streamline the creation process or design your whiteboard video from scratch
TR Tasarım aracımız, sorunsuz bir yaratma süreci ve kusursuz bir sonuç vaat ediyor.
EN Our design tool will guarantee a smooth creation process and a spotless outcome.
TR EV sertifikası talep ettiğinizde, VeriSign (Symantec) işletmenizin varlığını, alan adınızın sahipliğini ve istihdam durumunuzu veya SSL Sertifikası talep etme yetkinizi doğrular
EN When you request an EV certificate, VeriSign (Symantec) verifies the existence of your business, ownership of your domain name and employment status or your authorization to request an SSL Certificate
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| sertifikası | certificate |
| talep | request |
| ettiğinizde | when you |
| symantec | symantec |
| işletmenizin | your business |
| ve | and |
| istihdam | employment |
| veya | or |
| ssl | ssl |
TR EV sertifikası talep ettiğinizde, VeriSign (Symantec) işletmenizin varlığını, alan adınızın sahipliğini ve istihdam durumunuzu veya SSL Sertifikası talep etme yetkinizi doğrular
EN When you request an EV certificate, VeriSign (Symantec) verifies the existence of your business, ownership of your domain name and employment status or your authorization to request an SSL Certificate
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| sertifikası | certificate |
| talep | request |
| ettiğinizde | when you |
| symantec | symantec |
| işletmenizin | your business |
| ve | and |
| istihdam | employment |
| veya | or |
| ssl | ssl |
TR Ücretsiz Semrush denemesine kaydolduktan sonra, buradan ücretsiz bir eğitim oturumu talep edin. Demonuzdan sonra, Semrush ile ilgili tüm sorularınız için size özel bir irtibat noktası atanacaktır.
EN Once you sign up for a Semrush free trial, request a free training session here. After your demo, you will be assigned a dedicated point of contact for all of your Semrush-related questions.
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| semrush | semrush |
| buradan | here |
| ücretsiz | free |
| eğitim | training |
| oturumu | session |
| talep | request |
| ilgili | related |
| tüm | all |
| özel | dedicated |
| irtibat | contact |
| noktası | point |
TR Açık erişim yönünde artan bir talep bulunuyor ve araştırmacılar için bu seçeneği sağlayabilmek adına çok çalışıyoruz
EN There is growing demand for open access and we are working hard to meet that option for researchers
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| açık | open |
| erişim | access |
| artan | growing |
| talep | demand |
| araştırmacılar | researchers |
| çalışıyoruz | we are working |
TR Eğitim çözümleri: Hedef piyasanızın uzmanlık ve bilgisini yükselten ve sürdürülebilir talep artışı ve daha güçlü bir marka imajı yaratan eğitim programları sağlayın.
EN Education solutions: Provide educational programmes that uplift the expertise and knowledge of your target market and create a sustainable groundswell in demand and a stronger brand image.
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| çözümleri | solutions |
| hedef | target |
| uzmanlık | expertise |
| sürdürülebilir | sustainable |
| talep | demand |
| marka | brand |
| programları | programmes |
| sağlayın | provide |
TR Hakem denetimli bilimsel ve tıbbi makalelere talep küresel çapta yükselişte: doktorlar, alanlarındaki son gelişmelerden haberdar olmak için düzenli olarak tekrar baskıları okuyor*.
EN Peer-reviewed scientific and medical articles are in global demand: physicians read reprints frequently, as a useful way to stay informed of the latest developments in their field*.
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| bilimsel | scientific |
| tıbbi | medical |
| talep | demand |
| küresel | global |
| son | latest |
TR Reklam yok, spam yok, izleyici yok, talep yok, arka kapı yok, devlet gözetimi yok.
EN No ads, no spams, no trackers, no solicitations, no backdoor, free from government surveillance.
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| reklam | ads |
| yok | no |
| devlet | government |
TR Belçika gizlilik koruma kanunu çok güçlüdür. Yalnızca yerel hakimler bilgi talep edebilir ve mahkeme kararına sahip olmaları gerekir. Nadiren olur.
EN Belgian privacy protection law is strong. Only local judges can request information and they must have a court order. It rarely happens.
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| yerel | local |
| bilgi | information |
| ve | and |
| mahkeme | court |
TR Semrush'ı çalışırken görün. Demo talep edin ve sizinle kısa sürede iletişime geçeceğiz.
EN See Semrush in action. Request a demo and we'll be in touch shortly.
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| semrush | semrush |
| görün | see |
| demo | demo |
| talep | request |
| ve | and |
| kısa | shortly |
| iletişime | touch |
TR Semrush ile ilgili tüm sorularınızın bir uzman tarafından yanıtlanması için ücretsiz demo talep edin.
EN Request a free demo to have all your questions about Semrush answered by an expert.
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| semrush | semrush |
| tüm | all |
| uzman | expert |
| ücretsiz | free |
| demo | demo |
| talep | request |
| soruları | questions |
TR Toplum çevreyle, geri kazanılabilir kaynaklarla, su kaynaklarıyla ve günlük yaşantının diğer önemli yönleriyle ilgili sorunlarla ilgilenmeyi sürdürdükçe, yer bilimciler için piyasadaki talep de güçlü kalmaktadır
EN Market demand remains strong for geoscientists as society continues to address issues related to environment, recoverable natural resources, water resources and other critical aspects of daily life
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| toplum | society |
| su | water |
| günlük | daily |
| diğer | other |
| önemli | critical |
| ilgili | related |
| talep | demand |
| güçlü | strong |
TR Bazı durumlarda, örneğin bir dergideki altın açık erişim için güçlü bir talep ya da kullanım olduğunu görmemiz halinde, derginin yayınlama modelini buna uygun olarak değerlendirmeye alabiliriz.
EN In some cases, for example where we see strong appetite for or take up of gold open access in a journal, we might assess the journal?s publication model accordingly.
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| durumlarda | cases |
| altın | gold |
| açık | open |
| erişim | access |
| güçlü | strong |
| derginin | journal |
| modelini | model |
TR Müşterek girişim ortaklarımızdan, tedarikçilerimizden, yüklenicilerimizden, danışmanlarımızdan ve diğer iş ortaklarımızdan rüşvet konusunda sıfır hoşgörü politikasını uygulamalarını talep etmekteyiz.
EN We require that our joint venture partners, suppliers, contractors, beneficiaries, and other business partners follow zero tolerance policy on bribe.
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| ve | and |
| diğer | other |
| konusunda | on |
| sıfır | zero |
| politikasını | policy |
| talep | require |
| ortakları | partners |
TR Kullanım Koşulları veya bundan kaynaklanan veya onunla ilgili herhangi bir ihtilaf veya talep İngiltere yasaları tarafından yönetilir ve göre tefsir edilir
EN These Terms of Use and any disputes or claims arising out of or in connection with it shall be governed by, and construed in accordance with, the laws of England
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| kullanım | use |
| koşulları | terms |
| yasaları | laws |
TR işlediğimiz veya kontrol ettiğimiz Kişisel Verilerinizdeki yanlışlıkların düzeltilmesini talep etme hakkı;
EN the right to request rectification of any inaccuracies in your Personal Data that we process or control;
| टर्की | अंग्रेजी |
|---|---|
| kontrol | control |
| talep | request |
| hakkı | right |
| ın | of |
{Totalresult} अनुवादहरु को 50 देखाउँदै
समान अनुवादहरू
talep yaratma yaratma yaratma meetup gruplarında olumlu değişimler yaratma değer yaratma amaçlı potansiyel müşteri yaratma platform yaratma olanağı yaratma sürecini hızlandırmak kitlenizle yaratma deÄŸer yaratma amaçlı ülkesinde baştan yaratma çelişki yaratma örneği yaratma sürecini hızlandırmak sorunsuz bir yaratma yaratma ve şirketimizin talep kayittan sonraki bilgi talep talep demo talep edin talep miktari talep edebilir teklif talep talep etme hakkini oturumu talep edin yüksek ücret talep talep alırken biraz talep i̇ngiltere yasaları hakkını talep etme talep de güçlü tekrarlanmamasını talep etmemize öznesi talep platformu talep eğilimlerine göre kuruluşun talep ettiğini şiddetle talep ettiler talep etmek önceliğimiz müşteri talep miktar şeffaflık talep bünyesinde talep zinciri düzeltmemizi talep etme talep ya da tepkisellik talep etmektedir müşterinin talep ettiği ücret talep ediyoruz destekli talep alanında iadesi talep bölümleri sektörünüzün talep dinamiklerinde talep beklenen miktarı fiyatın talep alanına ücret talep etmesine destekli talep alanında
अंग्रेजी
अरब
इटालियन
इन्डोनेसियाली
कोरियाली
चिनियाँ
जर्मन
जापानी
डच
थाई
पोर्चुगिज
पोलिश
फ्रेन्च
भियतनामी
रूसी
स्पेनी
स्वीडिश