TR Deri ve ağız bakımına karşı tutkunuz var mı? Herkese FOREO'dan bahsedin ve aynı zamanda para kazanın! Blog yazarıysanız ya da kendinize ait bir siteniz varsa, ortaklık programımıza katılmanızdan memnuniyet duyarız
တူရကီ တွင် "karşı tutkunuz var" ကို အောက်ပါ အင်္ဂလိပ်စာ စကားလုံးများ/စကားစုများအဖြစ် ဘာသာပြန်ဆိုနိုင်ပါသည်။
TR Deri ve ağız bakımına karşı tutkunuz var mı? Herkese FOREO'dan bahsedin ve aynı zamanda para kazanın! Blog yazarıysanız ya da kendinize ait bir siteniz varsa, ortaklık programımıza katılmanızdan memnuniyet duyarız
EN Do you have a passion for skincare and oral care? Tell everyone about FOREO and earn money at the same time! If you are a blogger or own your own website, we would love for you to join our affiliate program
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
herkese | everyone |
foreo | foreo |
zamanda | time |
kazanın | earn |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Bunun olayı, talebe karşı arz veya aranma hacmine karşı rekabettir
EN This of this as demand versus supply or search volume versus competition
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
bunun | this |
karşı | of |
arz | supply |
veya | or |
TR Dolayısıyla, özgürlüğe karşı küresel meydan okumayla karşı karşıyayız
EN As a result, we are faced with a global challenge to freedom
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
küresel | global |
TR Bir çok web sitesi bireyleri müstehcen veya iftira niteliği taşıyan materyallere karşı veya rencide edici ziyaretçilere ya da iştirakçilere karşı korumak için bunu yapar
EN Many websites do so to protect individuals from obscene or slanderous material or do their best to avoid potentially offending visitors or contributors
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
müstehcen | obscene |
veya | or |
bunu | their |
yapar | do |
TR MyPostcard olarak YGAP ile birlikte, çocuğa karşı şiddete karşı savaşıyoruz
EN Together with YGAP, we are fighting to help end violence against children
TR Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı 16 Günlük Aktivizm 1991 yılından bu yana, 25 Kasım (Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü) ile 10 Aralık (İnsan Hakları Günü) tarihleri... Daha fazla
EN 16 Days of Activism Against Gender-Based Violence Since 1991, from 25 November (International Day for the Elimination of Violence Against Women) until 10 December (Human Rights Day), the... Read more
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
dayalı | based |
kasım | november |
uluslararası | international |
aralık | december |
hakları | rights |
TR Nem ve toz kaçmasına karşı koruma sağlamak üzere onaylanmış ve düşmeye karşı kriterleri karşılıyor olmak
EN Be certified to protect against moisture and dust intrusion, and drop criteria
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
ve | and |
kriterleri | criteria |
olmak | be |
TR Kimyasallara ve sıcaklığa karşı çok dayanıklı olan cam malzeme, ilaç ile şişe arasındaki etkileşimlere karşı da koruma sağlıyor
EN The glass is very chemical and temperature-resistant and protects against interactions between medication and bottle
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
sıcaklığa | temperature |
çok | very |
olan | is |
ilaç | medication |
arasındaki | between |
TR Curevac, bu vakıfla ortak çalışmasında sıtma ve rota virüsüne karşı aşılar geliştirirken, Biontech tüberküloza ve HIV’e karşı aşıları daha ileri götürmek istiyor
EN Curevac is developing vaccines against malaria and the Rotavirus with the foundation, while Biontech wants to make progress on vaccines against tuberculosis and HIV
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
istiyor | wants |
TR Dolayısıyla, özgürlüğe karşı küresel meydan okumayla karşı karşıyayız
EN As a result, we are faced with a global challenge to freedom
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
küresel | global |
TR Bir çok web sitesi bireyleri müstehcen veya iftira niteliği taşıyan materyallere karşı veya rencide edici ziyaretçilere ya da iştirakçilere karşı korumak için bunu yapar
EN Many websites do so to protect individuals from obscene or slanderous material or do their best to avoid potentially offending visitors or contributors
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
müstehcen | obscene |
veya | or |
bunu | their |
yapar | do |
TR Örnek olarak, pek çok veri merkezi ekibi, ekipman arızaları ve hava durumu sorunlarına karşı hazırdı, ancak bir pandemiye karşı hazır değildi
EN As an example, many data center teams were prepared for equipment failures and weather issues, but not a pandemic
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
veri | data |
merkezi | center |
ekipman | equipment |
hava | weather |
sorunları | issues |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Aynı zamanda mümkün olduğunca az çöp üretmeye, doğrudan pazarlamacıdan alışveriş yapmaya, naylon poşet yerine bez torba kullanmaya ve bahçede bir gübrelik oluşturmaya çalışan bir karşı hareket var
EN At the same time there is an opposite trend, with people attempting to generate as little waste as possible by buying directly from producers, using fabric rather than plastic bags, and establishing a compost heap in the garden
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
zamanda | time |
mümkün | possible |
az | little |
çöp | waste |
doğrudan | directly |
TR İkili eğitimi ayrıca çekici kılan bir şey daha var: Bu sistem, genç işsizliğine karşı etkili bir araç olarak kabul görüyor
EN What also makes dual vocational training attractive is its reputation as an effective way of combating youth unemployment
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
çekici | attractive |
var | is |
genç | youth |
etkili | effective |
TR Web sitesi denetiminde birkaç iyileştirmeye ihtiyaç var, ancak iyileştirmeler hızla geliyor, geliştiriciler ve ürün yönetimi müşterilere karşı gerçekten duyarlı ve yeni özellikler sık sık piyasaya sürülüyor
EN Needs a few improvements in the website audit, but improvements are coming rapidly, the developers and the product management are really responsive to the customers and new features are launched often
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
ancak | but |
hızla | rapidly |
geliyor | coming |
geliştiriciler | developers |
müşterilere | customers |
karşı | to |
gerçekten | really |
duyarlı | responsive |
yeni | new |
özellikler | features |
TR Ancak, birçok grup var teknofobik insanlar İdeolojilerini korumak için teknolojinin gelişmesine karşı duran ve teknofobi ebeveynleri bunlardan biri.
EN However, there are many groups of technophobic people that have stood against the technology development in order to preserve their ideologies and the technophobe parents are one of them.
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
grup | groups |
insanlar | people |
korumak | preserve |
TR MacOS için ücretsiz VPN'ler var, ancak işlevleri sınırlı veya insanı rahatsız eden hızlı açılır reklamları var
EN Free VPNs for MacOS exist, but either their functionality is limited or they have annoying pop-up ads
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
macos | macos |
ücretsiz | free |
vpn | vpns |
işlevleri | functionality |
sınırlı | limited |
reklamları | ads |
TR Windows için ücretsiz VPN'ler var, ancak işlevleri sınırlı veya insanı rahatsız eden hızlı açılır reklamları var
EN Free VPNs for Windows exist, but either their functionality is limited or they have annoying pop-up ads
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
windows | windows |
ücretsiz | free |
vpn | vpns |
işlevleri | functionality |
sınırlı | limited |
reklamları | ads |
TR iOS için ücretsiz VPN'ler var, ancak işlevleri sınırlı veya insanı rahatsız eden hızlı açılır reklamları var
EN Free VPNs for iOS exist, but either their functionality is limited or they have annoying pop-up ads
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
ios | ios |
ücretsiz | free |
vpn | vpns |
işlevleri | functionality |
sınırlı | limited |
reklamları | ads |
TR Android için ücretsiz VPN'ler var, ancak işlevleri sınırlı veya insanı rahatsız eden hızlı açılır reklamları var
EN Free VPNs for Android exist, but either their functionality is limited or they have annoying pop-up ads
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
android | android |
ücretsiz | free |
vpn | vpns |
işlevleri | functionality |
sınırlı | limited |
reklamları | ads |
TR Ürünlerimiz hakkında sorularınız mı var? Beraber çalışmak mı istiyorsunuz? Bize geri bildirimleriniz mi var? Bizimle iletişim kurun.
EN Questions about one of our products? Feedback on our service? Interested in working with us? We're here for you.
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
çalışmak | working |
bizimle | with us |
soruları | questions |
TR Satıcılar var olan gelire katkı sağlamak için VyprVPN'i tek başına satabilir veya var olan ürünlere değer katmak ve dalgalanmayı azaltmak için VyprVPN'i kendi asıl ürünleriyle paket haline satabilirler.
EN Resellers can resell VyprVPN as a stand alone product to supplement existing revenue or bundle VyprVPN with their core offerings to add value to existing products and reduce churn.
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
vyprvpn | vyprvpn |
veya | or |
değer | value |
azaltmak | reduce |
TR Moodagent ile müzikten fazlası var. En sevdiğiniz müzikleri dinleyin ve şarkılara, sanatçılara hatta ruh hallerine göre etkileşimli çalma listeleri oluşturun – burada harika yeni müzikler keşfetmek için her şey var.
EN With Moodagent there's more to music. Listen to your favorite music and create interactive playlists based on songs, artists, or even moods – everything is an opportunity to discover something great.
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
dinleyin | listen |
etkileşimli | interactive |
oluşturun | create |
harika | great |
keşfetmek | discover |
TR Kaybedecek neyiniz var, çok daha az heyecanlı bir gelecek mi? Evet, sanırım öyle bi şey var.
EN What do you have to lose, a less-exciting future? Yeah, I guess there is that.
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
az | less |
gelecek | future |
TR Ama öyle bir şey var ki Haßloch’u diğer beldelerden ayırıyor: Süpermarketlerde başka hiçbir yerde bulamayacağınız ürünler var
EN But there is something that makes Hassloch different from other communities: The supermarkets sell numerous products that cannot be bought anywhere else
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
ürünler | products |
TR Otoyolların yüzde 30’unda, tam olarak 7.640 kilometrelik kısmında hız sınırı var. Geri kalan 18.150 kilometresinde ise tavsiye edilen 130 km/h sınırı var.
EN Speed limits already apply to 30% of the German autobahn, or 7,640 kilometres of the network to be more precise. The recommended speed of 130 km/h applies on the remaining 18,150 kilometres.
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
hız | speed |
kalan | remaining |
km | km |
TR Kendi ülkende de fotoğraf çekiyor muydun? Evet, bizde de çok doğa ve güzel manzaralar var. Ama bizde bu kadar çok kale yok, daha ziyade şelaleler var (gülüyor).
EN Did you take photos in your home country too? Yes, we also have a lot of nature and beautiful landscapes. But we don’t have that many castles – rather waterfalls [laughs].
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
fotoğraf | photos |
doğa | nature |
güzel | beautiful |
yok | don’t |
ziyade | rather |
TR Windows için ücretsiz VPN'ler var, ancak işlevleri sınırlı veya insanı rahatsız eden hızlı açılır reklamları var
EN Free VPNs for Windows exist, but either their functionality is limited or they have annoying pop-up ads
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
windows | windows |
ücretsiz | free |
vpn | vpns |
işlevleri | functionality |
sınırlı | limited |
reklamları | ads |
TR Android için ücretsiz VPN'ler var, ancak işlevleri sınırlı veya insanı rahatsız eden hızlı açılır reklamları var
EN Free VPNs for Android exist, but either their functionality is limited or they have annoying pop-up ads
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
android | android |
ücretsiz | free |
vpn | vpns |
işlevleri | functionality |
sınırlı | limited |
reklamları | ads |
TR iOS için ücretsiz VPN'ler var, ancak işlevleri sınırlı veya insanı rahatsız eden hızlı açılır reklamları var
EN Free VPNs for iOS exist, but either their functionality is limited or they have annoying pop-up ads
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
ios | ios |
ücretsiz | free |
vpn | vpns |
işlevleri | functionality |
sınırlı | limited |
reklamları | ads |
TR MacOS için ücretsiz VPN'ler var, ancak işlevleri sınırlı veya insanı rahatsız eden hızlı açılır reklamları var
EN Free VPNs for MacOS exist, but either their functionality is limited or they have annoying pop-up ads
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
macos | macos |
ücretsiz | free |
vpn | vpns |
işlevleri | functionality |
sınırlı | limited |
reklamları | ads |
TR Elinize alabileceğiniz birçok farklı araştırma aracı var ve her birinin kendi fiyat noktası var
EN There are many different research tools that you can get your hands on, and each of them has its own price point
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
araştırma | research |
aracı | tools |
her | each |
fiyat | price |
noktası | point |
TR Hangi sayfaların birden çok dil sürümü var ve herhangi bir kodlama sorunu var mı?
EN Which pages have multiple language versions and are there any coding problems?
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
hangi | which |
dil | language |
kodlama | coding |
sayfaları | pages |
TR Sevgili Phemexliler, Bu hafta harika haberlerimiz var. Biri spot işlemlerde, biri Phemex Earn'de sizlere özel tam İKİ tane ETH promosyonumuz var! Her iki ETH kampanyasından da iki kat öd……
EN Dear Phemex users, You know and love these familiar faces, and they are here for a special event with us! From staying updated on new happenings in the financial and metaverse with Phemex and Crypto ……
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
sevgili | dear |
phemex | phemex |
özel | special |
her | for |
TR Projelerinizden biri için bir ev 3d modeline mi ihtiyacınız var? Bizde var
EN Need a house 3d model for one of your projects? We have that
TR Bütün bir şehre mi ihtiyacınız var? Free3D'de bunlardan bir düzine var! Yeni modellerin çok sayıda düşük poligon sayısına sahiptir ve oyunlarda kullanılabilir
EN Need an entire City? Free3D has a dozen of those! A large number of the recent models have a lower polygon count and can be used in games straight away
TR Finansal riskleri yönetme isteğinize ve ihtiyacınıza karşı duyarlıyız
EN We are sensitive to your desire and need to manage financial risk
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
finansal | financial |
riskleri | risk |
yönetme | manage |
ve | and |
karşı | to |
TR Cloudflare Managed DNS ile DNS tabanlı DDoS saldırılarına karşı sınırsız ve ölçülmemiş bir azaltma elde edersiniz
EN With Cloudflare Managed DNS, you get unlimited and unmetered mitigation against DNS-based DDoS attacks
တူရကီ | အင်္ဂလိပ်စာ |
---|---|
cloudflare | cloudflare |
dns | dns |
tabanlı | based |
ddos | ddos |
sınırsız | unlimited |
azaltma | mitigation |
elde | get |
ဘာသာပြန်ချက်များကို 50 မှ 50 ကိုပြနေသည်