TR Kimya sektöründeki şirketler; endüstri, bilim, hukuk, politika ve ticaretin kesiştiği bir noktada yer aldığı için farklı alanlara ilişkin konularla karşı karşıya kalmaktadırlar
"farklı alanlara ilişkin" f'Tork jista' jiġi tradott fil-Ingliż kliem/frażijiet li ġejjin:
TR Kimya sektöründeki şirketler; endüstri, bilim, hukuk, politika ve ticaretin kesiştiği bir noktada yer aldığı için farklı alanlara ilişkin konularla karşı karşıya kalmaktadırlar
EN The industry sits at the intersection of science, law, policy and commerce, meaning that companies operating in this context face unique dynamics
Tork | Ingliż |
---|---|
şirketler | companies |
endüstri | industry |
bilim | science |
hukuk | law |
politika | policy |
TR Bünyesinde, işlemsel ve düzenleyici alanlara ilişkin çift yönlü uzmanlığı barındıran Moroğlu Arseven, bu kapsamdaki en karmaşık sorunlara bile çözüm üretir.
EN The firm’s dual strengths in transactional and regulatory areas enable us to assist with the most complex and innovative matters in this context.
Tork | Ingliż |
---|---|
ve | and |
düzenleyici | regulatory |
alanlara | areas |
çift | dual |
bu | this |
en | most |
karmaşık | complex |
bile | to |
TR Bugün Almanya’da kentlerden kırsal alanlara taşınanların sayısı, kırsaldan kentlere taşınanlardan daha fazla. Bu durum özellikle de 30-50 arası yaş grubundakiler için geçerli. Birbirinden çok farklı üç bölgeyi tanıtıyoruz.
EN In Germany, more people are currently moving from the cities to the countryside than the other way round – at any rate, in the age group of 30 to 50-year-olds. Here we present three very different regions.
Tork | Ingliż |
---|---|
almanya | germany |
yaş | age |
TR İşbu Sözleşmede veya bir Sipariş Formunda yer alanlara ek olan ya da onlardan farklı olarak sunduğunuz hiçbir koşul veya şartı kabul etmemekte ve bunlara açıkça itiraz etmekteyiz
EN We expressly object to and do not agree to any terms and conditions presented by you that are in addition to or different from those contained in this Agreement or an Order Form
TR Farklı kimlikler, farklı hayatlar, farklı bedenler, farklı kültürler… Bir kısmını farklılığı nedeniyle ‘anormal’ kabul ediyoruz, bir kısmını farklılığı nedeniyle hiç kabul edemiyoruz
EN Different identities, different lives, different bodies, different cultures… We accept some of them as "abnormal" due to their differences, some we cannot accept at all because of their differences
Tork | Ingliż |
---|---|
kabul | accept |
hiç | all |
TR Otomotiv bileşenleri birbirinden farklı taraflar ile farklı tedarikçilerden, farklı bölgelerden, farklı taşıma yöntemleri kullanılarak temin edilir
EN Automotive components are sourced from different suppliers, by different parties, across different regions, using different modes of transport
Tork | Ingliż |
---|---|
otomotiv | automotive |
farklı | different |
taraflar | parties |
taşıma | transport |
TR Doğru ve geçerli bilgileri ilgili alanlara yazmalısınız
EN You must write correct and valid information in the relevant fields
Tork | Ingliż |
---|---|
doğru | correct |
ve | and |
geçerli | valid |
bilgileri | information |
ilgili | relevant |
TR Görüntülenen alanlara gerekli tüm bilgileri girin. Bu bir bağlantı, iletişim bilgileri, metin veya başka tür bir bilgi olabilir. Bunu tamamladıktan sonra "Oluştur" öğesini seçin.
EN Enter all the information needed in the fields that appear. This could be a link, contact information, text or any other type of info. Once you’re done, select “Generate.”
Tork | Ingliż |
---|---|
gerekli | needed |
girin | enter |
bağlantı | link |
iletişim | contact |
başka | other |
tür | type |
seçin | select |
TR Sükunet, uyum ve canlanmayı destekleyen bir dizi incelikli ritüellerden, özenle hazırlanmış tarifelere ve benzersiz tasarım ve alanlara.
EN From, a selection of subtle rituals promoting serenity, harmony and revitalization to curated recipes and unique design and spaces.
Tork | Ingliż |
---|---|
tasarım | design |
TR Daha sonra, yaratıcılığı, odaklanmayı ve verimliliği en üst düzeye çıkaran alanlara sahip toplantı odasının tasarımıyla karşılaşacaksınız
EN Then there’s the design of the meeting room, featuring spaces that maximise creativity, focus, and efficiency
Tork | Ingliż |
---|---|
ve | and |
verimliliği | efficiency |
toplantı | meeting |
tasarımı | design |
TR Ülkemizde özellikle son yıllarda bu alanlara ek olarak cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli örgütler ile kısmen gençlik örgütlenmeleri de bu mekanizmaları giderek daha fazla aktif olarak kullanmaktadır
EN In our country, especially in recent years, in addition to these areas, organizations based on sexual orientation and gender identity and partially youth organizations have been using these mechanisms more and more actively
Tork | Ingliż |
---|---|
özellikle | especially |
son | recent |
alanlara | areas |
kimliği | identity |
gençlik | youth |
TR 11.7. 2030’a kadar özellikle kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engellilerin güvenli, kapsayıcı ve erişilebilir yeşil alanlara ve kamu alanlarına evrensel erişimlerinin güvence altına alınması
EN 11.7. By 2030, provide universal access to safe, inclusive and accessible, green and public spaces, in particular for women and children, older persons and persons with disabilities
Tork | Ingliż |
---|---|
kadınlar | women |
çocuklar | children |
ve | and |
güvenli | safe |
kapsayıcı | inclusive |
erişilebilir | accessible |
yeşil | green |
kamu | public |
evrensel | universal |
TR Kibar Holding'in CEO'su Dr. Tamer Saka, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde yaptığı açıklamada, katma değer yaratan alanlara ve ürünlere yatırım yaparak Türkiye'yi global pazarlara taşımayı hedeflediklerini söyledi.
EN During his statement at the Uludağ Economic Summit, Dr. Tamer Saka, the CEO of Kibar Holding, said that they aim to pave the way for Turkey to enter global markets by investing in products and fields that generate added value.
Tork | Ingliż |
---|---|
holding | holding |
ceo | ceo |
ekonomi | economic |
nde | at the |
katma | added |
değer | value |
türkiye | turkey |
global | global |
TR Kibar Holding’in CEO’su Tamer Saka, Uludağ Ekonomi Zirvesi kapsamında yaptığı açıklamada, katma değer yaratan alanlara ve ürünlere yatırım yaparak Türkiye’yi global pazarlara taşımayı hedeflediklerini söyledi.
EN At the Uludağ Economic Summit, Tamer Saka, the Kibar Holding CEO, said that they are planning to introduce Turkey into global markets by investing in fields and products that generate added value.
Tork | Ingliż |
---|---|
holding | holding |
ceo | ceo |
ekonomi | economic |
katma | added |
değer | value |
türkiye | turkey |
global | global |
TR Football Manager'a yeni başlayanlar için videolu eğitimler - Menajerlik yolculuğunuzda hevesle kolları sıvamanıza yardımcı olacak, tüm ana alanlara yönelik ipuçları ve tavsiyeler.
EN Video tutorials for Football Manager beginners - tips and advice for all the key areas that will allow you hit the ground running in your managerial journey.
Tork | Ingliż |
---|---|
football | football |
manager | manager |
alanlara | areas |
TR Doğru ve geçerli bilgileri ilgili alanlara yazmalısınız
EN You must write correct and valid information in the relevant fields
Tork | Ingliż |
---|---|
doğru | correct |
ve | and |
geçerli | valid |
bilgileri | information |
ilgili | relevant |
TR Ülkemizde özellikle son yıllarda bu alanlara ek olarak cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli örgütler ile kısmen gençlik örgütlenmeleri de bu mekanizmaları giderek daha fazla aktif olarak kullanmaktadır
EN In our country, especially in recent years, in addition to these areas, organizations based on sexual orientation and gender identity and partially youth organizations have been using these mechanisms more and more actively
Tork | Ingliż |
---|---|
özellikle | especially |
son | recent |
alanlara | areas |
kimliği | identity |
gençlik | youth |
TR Sükunet, uyum ve canlanmayı destekleyen bir dizi incelikli ritüellerden, özenle hazırlanmış tarifelere ve benzersiz tasarım ve alanlara.
EN From, a selection of subtle rituals promoting serenity, harmony and revitalization to curated recipes and unique design and spaces.
Tork | Ingliż |
---|---|
tasarım | design |
TR Sükunet, uyum ve canlanmayı destekleyen bir dizi incelikli ritüellerden, özenle hazırlanmış tarifelere ve benzersiz tasarım ve alanlara.
EN From, a selection of subtle rituals promoting serenity, harmony and revitalization to curated recipes and unique design and spaces.
Tork | Ingliż |
---|---|
tasarım | design |
TR Ayrıca kentleri toplamda daha yeşil hale getirmeliyiz; daha fazla açık alan yeşil alanlara dönüştürülmeli, ağaçların gölgesiyle daha fazla meydanın ve yolun sıcaktan korunmasını ve yeşil çatıları ve cepheleri teşvik etmeliyiz
EN In addition, we need to make cities generally greener – turning more vacant plots into green spaces, protecting more city squares and streets from heat by providing shade trees, and by funding green roofs and facades
Tork | Ingliż |
---|---|
ayrıca | in addition |
yeşil | green |
ve | and |
TR Şehirlerden ayrılanların büyük çoğunluğu, şehirlerin yakın çevrelerindeki daha kırsal alanlara taşınıyor
EN Their destination is often the so-called “exurbs”, the immediate vicinity of a big city
Tork | Ingliż |
---|---|
büyük | big |
ın | of |
TR Kopernik Projeleri hangi alanlara yoğunlaşıyor?
EN What are the Copernicus Projects about?
Tork | Ingliż |
---|---|
projeleri | projects |
TR „Avrupa İçin Alanlara İnmek“
EN “Go out onto the streets for Europe”
Tork | Ingliż |
---|---|
avrupa | europe |
TR Ardından, VPN kullanıcı adı ve şifrenizi ilgili alanlara girmeniz gerekmektedir. Sonra, Kullanıcı adı ve şifresini kaydeti işaretleyip Bağlan düğmesine tıklayın.
EN Then you need to enter your VPN username and password into the corresponded fields. Then check Save this user name and password and click on Connect button.
Tork | Ingliż |
---|---|
vpn | vpn |
adı | name |
ve | and |
düğmesine | button |
tıklayın | click |
TR Orijinal ekipman üreticileri (OEM’ler) gibi temel servis sağlayıcılar, tesislere erişebildi, ekipman kurulumu ve servisi yapabildi ve kurumsal ekipler bu alanlara erişemediğinde diğer temel servisleri sunabildi.
EN Essential service providers, such as original equipment manufacturers (OEMs), were able to access sites, install and service equipment, and provide other essential services when enterprise teams could not access these spaces.
Tork | Ingliż |
---|---|
orijinal | original |
ekipman | equipment |
temel | essential |
sağlayıcılar | providers |
kurulumu | install |
kurumsal | enterprise |
ekipler | teams |
diğer | other |
TR Bunlar genellikle büyük alanlara hizmet veren modüler veri merkezleridir
EN These are often modular data centers serving sizeable areas
Tork | Ingliż |
---|---|
genellikle | often |
alanlara | areas |
hizmet | serving |
modüler | modular |
veri | data |
TR Ayrıca hastane koridorları gibi geleneksel olmayan alanlara güvenli, bağımsız üniteler yerleştirerek akıllı kabinler kullanabilirler.
EN They also can use smart racks, placing secure, self-contained units in non-traditional spaces such as hospital hallways.
Tork | Ingliż |
---|---|
ayrıca | also |
hastane | hospital |
geleneksel | traditional |
güvenli | secure |
akıllı | smart |
TR Biz zamanımızı gerçekten önem verdiğiniz alanlara yatırım yapmaya odaklıyoruz: basitlik, kullanılabilirlik, doğruluk ve hız.
EN We focus our time on investing in the areas that you actually care about: simplicity, usability, accuracy, and speed.
Tork | Ingliż |
---|---|
gerçekten | actually |
alanlara | areas |
ve | and |
hız | speed |
TR Geliştirmek için belirli alanlara odaklanın
EN Hone in on specific areas to improve
Tork | Ingliż |
---|---|
belirli | specific |
alanlara | areas |
TR Çevrenize dikkat edin. Uygunsuz, tehlikeli veya izninizin olmadığı alanlara girmekten kaçının. Hiçbir yere izinsiz girmeyin.
EN Remain aware of your environment and avoid going into any inappropriate or dangerous areas, or any area where you are not permitted to be. Do not trespass.
Tork | Ingliż |
---|---|
uygunsuz | inappropriate |
tehlikeli | dangerous |
alanlara | areas |
kaçının | avoid |
ın | of |
TR Yapay zekanın, iş taleplerini diğer alanlara kaydıracak şekilde, benzer bir bakış açısıyla değerlendirilmesi gerekiyor
EN Artificial intelligence should be viewed in a similar manner, where artificial intelligence will shift the demand of jobs to other areas
Tork | Ingliż |
---|---|
diğer | other |
alanlara | areas |
şekilde | manner |
benzer | similar |
TR Yapay zekanın ve iş pazarı üzerindeki etkisinin önemli yönü, insanların pazar talebi olan bu yeni alanlara geçiş yapmasına yardım etmek olacak.
EN The important aspect of artificial intelligence and its effect on the job market will be helping individuals transition to these new areas of market demand.
Tork | Ingliż |
---|---|
ve | and |
üzerindeki | on |
etkisinin | effect |
önemli | important |
pazar | market |
talebi | demand |
yeni | new |
alanlara | areas |
geçiş | transition |
yardım | helping |
etmek | to |
ın | of |
TR Böylece, değişen sürdürülebilirlik önceliklerine ayak uydururuz ve müşterilerimiz, işimiz, toplumumuz ve çevre için olumlu etki sağlayan en büyük alanlara odaklanmaya devam ederiz
EN This ensures that we keep up to date with changing sustainability priorities and that we continue to focus on the areas that deliver the greatest positive impact for our customers, our business, society and the environment
Tork | Ingliż |
---|---|
sürdürülebilirlik | sustainability |
müşterilerimiz | our customers |
çevre | environment |
olumlu | positive |
etki | impact |
alanlara | areas |
TR Gelecek için istediğimiz bu durumu gerçekleştirmemize yardımcı olmak için, çabalarımızı 2019'da aşağıdaki temel alanlara odakladık:
EN To help us achieve this desired future state, we focused our efforts on the following key areas in 2019:
Tork | Ingliż |
---|---|
gelecek | future |
durumu | state |
temel | key |
alanlara | areas |
TR BT ekiplerinin çalışanları yüksek kaliteli videoyla destekleyebilmesi gerekir, ancak videoyu bu alanlara ölçeklendirmek için basit bir dağıtım ve yönetim deneyimine de ihtiyacı vardır
EN IT teams need to be able to support employees with high-quality video, but also need a simple deployment and management experience to scale video to these spaces
TR Soruşturmalar genelde, farklı faaliyet alanlarına ilişkin unsurların ve farklı bakış açılarının bir araya getirilerek mevcut duruma özel stratejilerin hazırlanmasını gerektirmektedir
EN Investigations generally involve substantial coordinated input from a range of practice areas, drawing these diverse perspectives together into a tailored and systematic investigation strategy or roadmap
Tork | Ingliż |
---|---|
soruşturmalar | investigations |
araya | together |
mevcut | these |
özel | tailored |
TR Her şirketin belirli görevler için kullanılan farklı araçlarla farklı süreçleri vardır, bu nedenle farklı yazılımlarınız arasında görevleri düzenleyebilmeniz şirketinizin verimliliği için çok önemlidir
EN Each company has different processes with different tools used for specific tasks, that's why being able to streamline tasks between your different software is crucial for the efficiency of your company
Tork | Ingliż |
---|---|
belirli | specific |
görevler | tasks |
farklı | different |
süreçleri | processes |
şirketinizin | your company |
verimliliği | efficiency |
TR Müşterilerin farklı ürünler arasında olduğu kadar farklı ambalaj hacimleri arasında da kolayca geçiş yapabilmesini sağlayan özelliklere sahip olan Tetra Pak® C3/Flex makinesi, farklı koşullara son derece kolaylıkla uyarlanabilir
EN The Tetra Pak® C3/Flex machine is highly adaptable, with features that make it possible for customers to switch between different package volumes as easily as between different products
Tork | Ingliż |
---|---|
müşterilerin | customers |
farklı | different |
ürünler | products |
geçiş | switch |
tetra | tetra |
makinesi | machine |
uyarlanabilir | adaptable |
TR Her şirketin belirli görevler için kullanılan farklı araçlarla farklı süreçleri vardır, bu nedenle farklı yazılımlarınız arasında görevleri düzenleyebilmeniz şirketinizin verimliliği için çok önemlidir
EN Each company has different processes with different tools used for specific tasks, that's why being able to streamline tasks between your different software is crucial for the efficiency of your company
TR BUSBUD; PAZARLANABİLİRLİK, AMACA UYGUNLUK, SIFAT VE İHLAL ETMEMEYE İLİŞKİN ZIMNİ TAAHHÜTLER DEDAHİL OLMAK ÜZERE BU YAZILIMLARA İLİŞKİN HİÇ BİR TAAHHÜT VEYA KOŞULU KABUL ETMEMEKTEDİR
EN BUSBUD HEREBY DISCLAIM ALL WARRANTIES AND CONDITIONS WITH REGARD TO THIS SOFTWARE, INCLUDING ALL IMPLIED WARRANTIES AND CONDITIONS OF MERCHANTABILITY, FITNESS FOR A PARTICULAR PURPOSE, TITLE, AND NONINFRINGEMENT
Tork | Ingliż |
---|---|
busbud | busbud |
amaca | purpose |
ve | and |
TR Moroğlu Arseven; müvekkillerin ticari başarısını etkileyen finansal, operasyonel, ithalat / ihracat ve mevzuata ilişkin konular başta olmak üzere, tedarik zinciri yönetimi ve şirkete ilişkin tam kapsamlı danışmanlık verir
EN The firm assists with all aspects of supply chain management and company lifecycles, including financial, operational, import/export and regulatory issues which impact our clients’ commercial success
Tork | Ingliż |
---|---|
finansal | financial |
operasyonel | operational |
ihracat | export |
ve | and |
konular | issues |
olmak | the |
tedarik | supply |
zinciri | chain |
yönetimi | management |
tam | all |
ın | of |
başarısı | success |
TR Çalışanlar ve adaylar, sırasıyla, Çalışanlara İlişkin Gizlilik Bildirimimize veya Adaylara İlişkin Gizlilik Bildirimimize başvurmalıdır.
EN Employees and candidates should refer to our Employee Privacy Notice or Candidate Privacy Notice, respectively.
TR SurveyMonkey'in kişisel bilgileri nasıl işleme tabi tuttuğuna ilişkin özet bilgilere Gizliliğe İlişkin Temel Noktalar sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
EN For a quick snapshot of how SurveyMonkey treats personal information see our Privacy Basics.
TR Çalışanlar ve iş başvurusu yapanlar, sırasıyla, Çalışanlara İlişkin Gizlilik Bildirimimize veya Adaylara İlişkin Gizlilik Bildirimimize başvurmalıdır.
EN Employees and job applicants should refer to our Employee Privacy Notice or Candidate Privacy Notice, respectively.
TR Gizliliğe İlişkin Temel Noktalar sayfamız, kişisel bilgilerin ve verilerin nasıl kullanıldığına ilişkin özet bilgiler sunarken, sayfa tasarımımız sizi ilgilendiren ilkelerimizi bulmanızı kolaylaştırır
EN Our Privacy Basics page gives you a snapshot of how we handle personal information and data, while the page design makes it easy for you to find the exact areas of our policies that concern you
TR Çalışanlar ve adaylar, sırasıyla, Çalışanlara İlişkin Gizlilik Bildirimimize veya Adaylara İlişkin Gizlilik Bildirimimize başvurmalıdır.
EN Employees and candidates should refer to our Employee Privacy Notice or Candidate Privacy Notice, respectively.
TR SurveyMonkey'in kişisel bilgileri nasıl işleme tabi tuttuğuna ilişkin özet bilgilere Gizliliğe İlişkin Temel Noktalar sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
EN For a quick snapshot of how SurveyMonkey treats personal information see our Privacy Basics.
TR Çalışanlar ve iş başvurusu yapanlar, sırasıyla, Çalışanlara İlişkin Gizlilik Bildirimimize veya Adaylara İlişkin Gizlilik Bildirimimize başvurmalıdır.
EN Employees and job applicants should refer to our Employee Privacy Notice or Candidate Privacy Notice, respectively.
TR Gizliliğe İlişkin Temel Noktalar sayfamız, kişisel bilgilerin ve verilerin nasıl kullanıldığına ilişkin özet bilgiler sunarken, sayfa tasarımımız sizi ilgilendiren ilkelerimizi bulmanızı kolaylaştırır
EN Our Privacy Basics page gives you a snapshot of how we handle personal information and data, while the page design makes it easy for you to find the exact areas of our policies that concern you
TR Çalışanlar ve adaylar, sırasıyla, Çalışanlara İlişkin Gizlilik Bildirimimize veya Adaylara İlişkin Gizlilik Bildirimimize başvurmalıdır.
EN Employees and candidates should refer to our Employee Privacy Notice or Candidate Privacy Notice, respectively.
Li turi 50 minn 50 traduzzjonijiet