EN Twitter suspended the account of a journalist who criticized NBC, a business partner of Twitter's, for inadequate coverage of the London Olympics and then published the email address of an NBC manager
EN Twitter suspended the account of a journalist who criticized NBC, a business partner of Twitter's, for inadequate coverage of the London Olympics and then published the email address of an NBC manager
TR Twitter, iş ortaklarından biri olan NBC'yi Londra Olimpiyatlarındaki yetersiz yayını için eleştiren ve sonra bir NBC yöneticisinin e-posta adresini yayınlayan bir gazetecinin hesabını askıya almıştı
Ingliż | Tork |
---|---|
london | londra |
address | adresini |
and | ve |
posta | |
the | sonra |
for | için |
EN As producer, editor, or journalist, there’s one thing you know for sure: there is never enough time in the day to get your work done
TR Yapımcı, editör veya gazeteci olarak, kesin olarak bildiğiniz bir şey vardır: İşinizi yapmak için günde yeterli zaman yoktur
Ingliż | Tork |
---|---|
editor | editör |
producer | yapımcı |
you know | bildiğiniz |
time | zaman |
day | günde |
or | veya |
enough | yeterli |
EN Science journalist and TV presenter Dirk Steffens explains in the interview why he thinks species protection is more crucial than climate protection.
TR Tür çeşitliliğinin korunması küresel çapta bir görev. Almanya’da bu görevi Federal Doğa Koruma Ofisi üstleniyor.
Ingliż | Tork |
---|---|
species | tür |
why | bu |
protection | korunması |
EN Openness in sex, fidelity in partnerships: science journalist Christoph Drösser on the love lives of the Germans.
TR Cinsel hayatta açıklık, eşe sadakat: Almanların aşk hayatı hakkında, bilim gazetecisi Christoph Drösser’in açıklamaları.
Ingliż | Tork |
---|---|
science | bilim |
of | ın |
germans | almanlar |
the | aşk |
on | hakkında |
EN When journalist Deniz Yücel was arrested in Turkey in February 2017, a long struggle began for him, for his relatives, but also for all those who followed his story every day
TR Gazeteci Deniz Yücel, Şubat 2017'de Türkiye'de tutuklandığında uzun bir mücadele başladı - kendisi için, akrabaları için, ama aynı zamanda her gün hikayesini takip eden herkes için
Ingliż | Tork |
---|---|
long | uzun |
his | in |
followed | takip |
but | ama |
also | de |
when | zamanda |
day | gün |
for | için |
EN If you are a journalist and would like a trial account to test drive our services and apps please contact our PR team.
TR Bir gazeteciyseniz ve hizmet ve uygulamalarımızı denemek üzere bir deneme hesabı istiyorsanız lütfen Halkla İlişkiler ekibimizle iletişim kurun.
Ingliż | Tork |
---|---|
trial | deneme |
account | hesabı |
services | hizmet |
contact | iletişim |
please | lütfen |
a | bir |
and | ve |
apps | uygulamaları |
EN Just recently an exiled Afghan journalist gave us an account of the situation in Afghanistan.
TR Bundan kısa bir zaman önce mesela, sığınmacı bir Afgan gazeteci, Afganistan’daki durum hakkında bilgi verdi.
Ingliż | Tork |
---|---|
situation | durum |
the | önce |
of | bir |
EN Twitter suspended the account of a journalist who criticized NBC, a business partner of Twitter's, for inadequate coverage of the London Olympics and then published the email address of an NBC manager
TR Twitter, iş ortaklarından biri olan NBC'yi Londra Olimpiyatlarındaki yetersiz yayını için eleştiren ve sonra bir NBC yöneticisinin e-posta adresini yayınlayan bir gazetecinin hesabını askıya almıştı
Ingliż | Tork |
---|---|
london | londra |
address | adresini |
and | ve |
posta | |
the | sonra |
for | için |
EN Openness in sex, fidelity in partnerships: science journalist Christoph Drösser on the love lives of the Germans.
TR Cinsel hayatta açıklık, eşe sadakat: Almanların aşk hayatı hakkında, bilim gazetecisi Christoph Drösser’in açıklamaları.
Ingliż | Tork |
---|---|
science | bilim |
of | ın |
germans | almanlar |
the | aşk |
on | hakkında |
EN Science journalist and TV presenter Dirk Steffens explains in the interview why he thinks species protection is more crucial than climate protection.
TR TV sunucusu ve bilim muhabiri Dirk Steffens, türlerin korunmasını neden iklim korumadan daha önemli bulduğunu açıklıyor.
Ingliż | Tork |
---|---|
science | bilim |
protection | korunması |
climate | iklim |
tv | tv |
crucial | önemli |
and | ve |
why | neden |
more | daha |
EN What does a foreign correspondent’s work involve? And how has it changed since the corona pandemic? Journalist Hasnain Kazim gives us a look behind the scenes.
TR Bir yurt dışı muhabir nasıl çalışır; peki korona neleri değiştirdi? Gazeteci Hasnain Kazim mesleğin püf noktalarını paylaşıyor.
Ingliż | Tork |
---|---|
corona | korona |
what | neleri |
how | nasıl |
a | bir |
work | iş |
EN Hasnain Kazim, 46, is a German journalist and author with Indo-Pakistani roots
TR 46 yaşındaki Hasnain Kazim, Hindistan-Pakistan kökenli bir Alman gazeteci ve yazar
Ingliż | Tork |
---|---|
author | yazar |
a | bir |
and | ve |
EN He was honoured with the CNN Journalist Award in 2009 and the Golden Compass Media Prize in 2015.
TR 2009’da CNN Gazeteci Ödülü’nü ve 2015’te Altın Pusula Medya Ödülü’nü aldı.
Ingliż | Tork |
---|---|
golden | altın |
media | medya |
and | da |
EN Just recently an exiled Afghan journalist gave us an account of the situation in Afghanistan.
TR Bundan kısa bir zaman önce mesela, sığınmacı bir Afgan gazeteci, Afganistan’daki durum hakkında bilgi verdi.
Ingliż | Tork |
---|---|
situation | durum |
the | önce |
of | bir |
EN Anna Schunck (@viertelvormag), journalist and climate activist
TR Anna Schunck (@viertelvormag), Gazeteci ve İklim Aktivisti
Ingliż | Tork |
---|---|
and | ve |
EN The journalist Katja Gloger: freedom of expression is a human right.
TR Gazeteci Katja Gloger: Basın özgürlüğü bir insan hakkıdır.
Ingliż | Tork |
---|---|
human | insan |
right | hakkı |
freedom | özgürlüğü |
a | bir |
EN Katharina Nocun is a civil rights campaigner, internet activist and journalist
TR Katharina Nocun sivil haklar savunucusu, internet aktivisti ve yazar
Ingliż | Tork |
---|---|
civil | sivil |
rights | haklar |
internet | internet |
and | ve |
EN The journalist Julia Leeb makes news into a virtual reality experience. She ‘beams’ her viewers into the jungle or to the centre of a refugee camp.
TR Gazeteci Julia Leeb sanal gerçeklik teknolojisiyle izleyicilerini tropik ormanlara ya da bir mülteci kampına “ışınlayarak” haberleri doğrudan tecrübe etme şansı sunuyor.
Ingliż | Tork |
---|---|
julia | julia |
news | haberleri |
virtual | sanal |
reality | gerçeklik |
experience | tecrübe |
refugee | mülteci |
into | da |
a | bir |
EN As a journalist and photographic artist Julia Leeb travels mainly to war zones and states in political upheaval, to countries that are dominated by dictatorships and violence
TR Bir gazeteci ve fotoğraf sanatçısı olan Julia Leeb özellikle savaş bölgelerinde, siyasi kırılmaların eşiğindeki ülkelerde ve diktatörlük ve şiddetin hakim olduğu yerlerde çalışıyor
Ingliż | Tork |
---|---|
artist | sanatçı |
julia | julia |
political | siyasi |
war | savaş |
countries | ülkelerde |
and | ve |
to | e |
EN The research network Correctiv is starting a journalist’s school for everyone on the Internet – and is combatting fake news in the social media.
TR Araştırma ağı Correctiv, internette herkese açık bir gazetecilik okulu başlatıyor – ve sosyal medyadaki sahte haberlere karşı mücadele veriyor.
EN The Syrian journalist Amloud Alamir fled to Germany in 2014 and lives in Berlin. Here she tells about her personal feelings.
TR Suriyeli gazeteci Amloud Alamir 2014’te Almanya’ya iltica etti. Berlin’de yaşayan Alamir hayatına yön veren şeyleri anlatıyor.
Ingliż | Tork |
---|---|
syrian | suriyeli |
and | ya |
tells | anlatıyor |
EN The Syrian journalist Amloud Alamir
TR Suriyeli gazeteci Amloud Alamir
Ingliż | Tork |
---|---|
syrian | suriyeli |
EN Amloud Alamir worked in Syria and Saudi Arabia as a journalist and television presenter. She lives in Berlin with her husband and their two children.
TR Amloud Alamir Suriye ve Suudi Arabistan’da gazeteci ve televizyon muhabiri olarak çalıştı. Günümüzde eşi ve iki çocuğuyla Berlin’de yaşıyor.
Ingliż | Tork |
---|---|
syria | suriye |
saudi | suudi |
television | televizyon |
lives | yaşıyor |
and | ve |
two | iki |
EN But it will take some time, he says, before his knowledge of German is good enough to enable him to work as a journalist in Germany.
TR Almanya’da gazeteci olarak çalışacak kadar dile hakim olmak için daha çok zaman geçmesi gerektiğini söylüyor.
Ingliż | Tork |
---|---|
time | zaman |
work | çalışacak |
of | in |
EN As producer, editor, or journalist, there’s one thing you know for sure: there is never enough time in the day to get your work done
TR Yapımcı, editör veya gazeteci olarak, kesin olarak bildiğiniz bir şey vardır: İşinizi yapmak için günde yeterli zaman yoktur
Ingliż | Tork |
---|---|
editor | editör |
producer | yapımcı |
you know | bildiğiniz |
time | zaman |
day | günde |
or | veya |
enough | yeterli |
EN If you are a journalist or researcher interested in learning more about ITAA, please contact ?Public Relations Committee? from the drop-down menu.
TR ITAA hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen bir gazeteci veya araştırmacıysanız, lütfen açılır menüden “Halkla İlişkiler Komitesi” ile iletişime geçin.
Ingliż | Tork |
---|---|
researcher | araştırmacı |
itaa | itaa |
committee | komitesi |
menu | menü |
a | bir |
please | lütfen |
or | veya |
more | daha |
contact | iletişime |
Li turi 26 minn 26 traduzzjonijiet